TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yılmaz Tunç

İLKHABER-Gazetesi - Yılmaz Tunç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yılmaz Tunç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

HSK 2024 Kararnamesi Yayımlandı! 332 Hakim ve Savcı Yeni Görev Yerlerine Atandı! Haber

HSK 2024 Kararnamesi Yayımlandı! 332 Hakim ve Savcı Yeni Görev Yerlerine Atandı!

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 2024 yılına ait mazerete dayalı atama kararlarını açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un duyurusunun ardından, toplamda 332 hakim ve savcının görev yeri değişti. Kararnamede, 318 adli yargı hakim ve savcısı ile 14 idari yargı görevlisi yeni görev yerlerine atandı. Atama kararları, HSK'nın resmi internet sitesinde yayımlandı. Adalet Bakanı Tunç, 332 Hakim ve Savcının Görev Yeri Değişimlerini Açıkladı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2024 yılına ait Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararlarını duyurdu. HSK'nın resmi sitesinde yayımlanan kararnameye göre, toplamda 332 hakim ve savcının görev yerleri değişti. Bakan Tunç, kararların mazeret taleplerine dayalı olarak alındığını belirtti. Adli Yargıda 318, İdari Yargıda 14 Hakim ve Savcı Atandı 2024 yılı Adli ve İdari Yargıda Mazerete Dayalı Güz Kararnamesi’ne göre, adli yargıda görevli 318 hakim ve savcı ile idari yargıda görev yapan 14 hakim ve savcı yeni görev yerlerine atandı. Bu kapsamda yapılan atamalarla, hakim ve savcıların görev yerlerinde önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Atama Kararları HSK Sitesinde Yayınlandı HSK tarafından yapılan bu atama kararları, kamuoyuyla HSK'nın resmi internet sitesi aracılığıyla paylaşıldı. 2024 yılına ait atama kararnamesi, adli ve idari yargıda önemli bir değişim sürecini başlatmış oldu.

Adalet Bakanı Tunç: Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk başarıyla devam ediyor Haber

Adalet Bakanı Tunç: Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk başarıyla devam ediyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira uyuşmazlıklarında 1 Eylül 2023'ten itibaren zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması kapsamında bugüne kadar yapılan 273 bin 511 başvurudan 114 bin 346'sının anlaşmayla sonuçlandığını bildirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Sempozyumu'ndaki konuşmasında, son 22 yılda Türkiye'de hukuk alanında birçok gelişmenin yaşandığını, mevzuatta iyileştirmelerin yapıldığını belirtti. Yeni ihtiyaçlar doğrultusunda mevzuatta değişiklikler yapılmaya devam edildiğini anlatan Tunç, bu kapsamda yapılan önemli reformlardan birinin de hukuk sistemine arabuluculuk siteminin getirilmesi olduğunu kaydetti. Türk medeniyetinin arabuluculuk sistemine yabancı olmadığına, geçmişte ahilik sistemiyle bu yöntemin kullanıldığına işaret eden Tunç, günümüzdeki arabuluculuk sisteminin ise 2013'te ihtiyari arabuluculuğun uygulamaya konmasıyla başladığını belirtti.İhtiyari arabuluculukta başarı oranının yüzde 90'ı aştığını dile getiren Tunç, bunun ardından da 2018'de dava şartı arabuluculuk sisteminin getirildiği ifade etti. 7. Yargı Paketi ile dava şartı arabuluculuğun kapsamının genişletildiğini aktaran Tunç, "2013 yılından bu yana 6 milyon civarında uyuşmazlık, arabulucuların önüne gitti. Bunun 4 milyondan fazlası anlaşmayla sonuçlandı. Başarı oranı yüzde 65." bilgisini paylaştı. Kira uyuşmazlıklarında 1 Eylül 2023'ten itibaren arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, "1 Eylül 2023'ten itibaren kira davalarında zorunlu arabuluculuk başladıktan sonra bu uyuşmazlıkların neredeyse yarısı arabulucuya giderek çözüme kavuştu. Kira davalarında 273 bin 511 başvuru olmuş, bunun 114 bin 346'sı anlaşmayla sonuçlanmış. Bunun iki tarafı olduğunu düşünelim, 229 bin vatandaşımız mahkemeye gitmeden kiracı ile kiralayan anlaşarak yoluna devam etmiş." diye konuştu. Yılmaz Tunç, uyuşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesinin toplumsal barışa hizmet ettiğini de vurguladı. Adalet Bakanı Tunç, arabuluculuk sayesinde vatandaşların sorunlarının barışçıl bir şekilde çözüme kavuştuğunu, mahkemelerin iş yüklerinin de böylece azaldığını bildirdi. Arabuluculuk mevzuatının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Tunç, "Arabuluculuğun daha da geliştirilmesiyle ilgili olarak bizler de hiç durmuyoruz. Mevzuatımızın bu konuda geliştirilmesi lazım. TBMM'de görüşülmekte olan 9. Yargı Paketi'nde de yine arabuluculukla ilgili düzenlemeler var." dedi. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde arabuluculukla ilgili hedeflerin yer alacağını, temel bir arabuluculuk kanunu konusunda çalışmaların sürdüğünü kaydeden Tunç, "Arabuluculuğun temel bir kanunu olması gerekir. Bu konudaki çalışmalarımızı bilim kurulumuzla beraber sürdürüyoruz. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin hukuk uyuşmazlıklarında etkinliğinin daha da arttırılması, hem de ceza adaleti sistemi bakımından da geliştirmenin gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı. "Arabuluculuk uygulaması kira davalarına çözüm getirdi" Adalet Bakanı Tunç, idarenin taraf olduğu iş hukuku, kira uyuşmazlıkları gibi özel hukuk anlaşmazlıklarında arabuluculuk müessesenin öneminin günden güne arttığını belirtti. Arabuluculuğu, "idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda çözüme giden yolda barışın ve sağduyunun canlandırdığı güçlü bir nefes" olarak niteleyen Tunç, şöyle devam etti: "Devletin yönetimi ve idaresi, aslında toplumun nabzının tutulduğu yerdir. Arabuluculuk bu yönüyle, vatandaşla devlet arasındaki mesafeyi kapatan, köprüler kurarak karşılıklı güveni yeniden inşa eden kıymetli bir yoldur. Arabuluculuk kurumu bir dava dosyasında kaybolmuş insan hayatlarını, katı kuralların arasında sıkışmış talepleri, resmi dille örtülmüş hak arayışlarını alır, bunları şeffaflık, güven ve sağduyuyla yeniden anlamlandırır. İdare, bu müesseseye gönüllü bir yol arkadaşı olarak dahil olduğunda, yalnızca adaletin tecellisi değil, aynı zamanda kamusal vicdanın huzuru da sağlanmış olur. Bu çözüm yolunda idare, bir dost gibi yaklaşmalı, dayatma yerine rızayı seçmelidir. Çünkü arabuluculuğun özü, zıtlıkların ve kavganın değil, uzlaşının ve ortak insani değerlerin zaferidir. İşte bu yüzden arabuluculuk idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda özellikle bir güç gösterisi değil; aksine, merhamet ve akıl yolculuğudur. İdarenin taraf olduğu bu uyuşmazlıklarda arabuluculuğun varlığı, insanımızın devlete duyduğu güveni derinleştirmekte, toplumsal barışın alt yapısını sağlamlaştırmaktadır. Dolayısıyla arabuluculuk vatandaşın hem maddi hem de manevi menfaatini korurken, kamuyu da harç, gider avansı, vekalet ücreti gibi maddi külfetlerden koruyan bir sistemdir." İdarelerin taraf olduğu uyuşmazlıklarda arabuluculukla şu ana kadar yaklaşık 80 bin anlaşma sağlandığını bildiren Tunç, bakanlıklarca 7 bin 537, büyükşehir ve il belediyelerince 27 bin 708, üniversitelerce de 9 bin 231 anlaşma yapıldığını dile getirdi. Yılmaz Tunç, "Bu rakamı değerli buluyoruz ancak yeterli bulmuyoruz. Bugün bir araya gelmemizin önemli nedenlerinden biri de bu sayıyı daha da yukarılara taşımak için yapılması gerekenleri tartışmak ve ortaya koymaktır." dedi.

Adalet Bakanı Tunç: TUSAŞ saldırısının arkasındaki tüm bağlantılar ortaya çıkarılacak Haber

Adalet Bakanı Tunç: TUSAŞ saldırısının arkasındaki tüm bağlantılar ortaya çıkarılacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TUSAŞ saldırısının tüm yönleriyle aydınlatılabilmesi için 8 savcı tarafından soruşturulduğunu açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın'ın Ulus ilçesine gelerek AK Parti'nin 8. Olağan İlçe Kongresi'ne katıldı. Kongrede konuşan Bakan Tunç, 23 Ekim Çarşamba günü, Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş'ye yönelik gerçekleştirilen terör saldırısını hatırlatarak, "Bu terör saldırısında dört TUSAŞ çalışanımız ve bir vatandaşımız olmak üzere 5 vatandaşımızı şehit verdik. 22 vatandaşımız ve TUSAŞ çalışanımız yaralandı. Mekanları cennet olsun. Ailelerine sabır diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum. 22 yaralı TUSAŞ çalışanının 6'sının hastanede tedavileri devam ediyor. 16'sı taburcu oldu. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum" dedi. "Saldırı, Türkiye’nin kalkınmasını hazmedemeyenlerin bir göstergesi" TUSAŞ saldırısının, Türkiye'nin uzay ve havacılık sanayisinde geldiği noktayı hazmedemeyenlerin göstergesi olduğunu vurgulayan Tunç, "Tabii bu saldırı sadece TUSAŞ'a yapılmış bir saldırı değil. Bu saldırı topyekun milletimizin birlik beraberliğine yapılmış bir saldırıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yapılmış bir saldırı. Bu saldırı milletimizin huzur ve güvenliğine yapılmış bir saldırı. Bu saldırı Türkiye'nin uzay ve havacılık ve savunma sanayinde öncü kuruluşu olan, çok stratejik bir kuruluşu olan bir merkeze yapılan bir saldırı ve Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına yönelik bir saldırı. Bu saldırı Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği noktayı hazmedemeyenlerin bir göstergesi. Bizler bu saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Terörün her türlüsüyle kökü kazınıncaya kadar mücadele edeceğiz. Birlik ve beraberliğimizi bozdurmayacağız. İç cephemizi daha da tahkim ederek terörle mücadeledeki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Terör insanlık düşmanıdır. Terör, hukuka saldırıdır. Terör insan haklarına saldırıdır. O terör ve o maşaları tutan ellerle de mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Neredeyse 50 yıla yakın zamandır PKK terör örgütüyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Güneyimizde, Suriye'nin güneyinde bir terör devleti kurmak için çabalayan küresel güçlere karşı koyduk. Orada bir terör devleti kurulmaması için mücadelemizi sürdürdük ve bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozdurmayacağız" ifadelerini kullandı. 8 savcı görevde, soruşturma tüm yönleriyle devam ediyor Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, saldırının tüm yönleriyle ortaya çıkması amacıyla 8 savcının soruşturma için görevlendirildiğini söyledi. Saldırının arka planı ve teröristlerin tüm irtibatlarının ortaya çıkarılması için soruşturma yürütüldüğünü de belirten Tunç, "TUSAŞ'a saldıran, hain teröristlerle ilgili olarak adli soruşturma başlatıldı. Hemen ilk andan itibaren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız, bir başsavcı vekilinin koordinasyonunda 8 Cumhuriyet Savcımız teröristlerin arka planını, irtibatlarını geriye doğru araştırmaya devam ediyorlar. Ve ortaya çıkaracaklar. Adli makamlarımız, güvenlik güçlerimiz, kolluk teşkilatımız el birliğiyle beraber bu hain terör örgütünün arka planını, bu teröristlerin arkasındaki maşaları da ortaya çıkararak, yargının önüne koyacaklar. Bunda hiç şüpheniz olmasın. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozdurmadan yola devam edeceğiz inşallah. Ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmak için, özellikle bu terör örgütünü taşeron olarak kullananlarla da mücadelemizi sürdüreceğiz ve milletimizin huzurunu bozmaya çaba gösteren bütün şer şebekelerini yok edinceye kadar bu mücadelemiz devam edecek" diye konuştu. Yeni anayasa çalışmalarında kararlılık Bakan Tunç, devam eden yeni anayasa çalışmaları hakkında ise, "Anayasamızı daha demokratik hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Bu elbette yeterli değil, hedefimiz Türkiye Yüzyılı'na başlarken, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendireceğiz. Herkesin, her kesimin, her düşüncenin, içerisinde kendisini bulduğu, temel hak ve özgürlüklerini daha da tahkim eden, demokratik hukuk devleti niteliğini daha da güçlendiren, yeni, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa ile yolumuza devam etmek istiyoruz. Yeni dönemde parlamentomuzda, bu uzlaşma gerçekleştiğinde inşallah Türkiye'nin önü daha aydınlık olacak, daha da açılacak. Ülkenin önünü kesmek isteyenler fırsat bulamayacak. Darbeci, vesayetçi anlayış, bir daha zinhar, fırsat bulamayacak. Hep beraber, birlik ve beraberlik içerisinde, milletimize olan bu borcu, iktidarıyla muhalefetiyle, bütün siyasi partileriyle birlikte yerine getirmenin gayreti içerisinde olmalıyız" dedi.

Adalet Bakanı Tunç’tan Kılıçdaroğlu’na tepki ve yargı paketi hakkında açıklamalar Haber

Adalet Bakanı Tunç’tan Kılıçdaroğlu’na tepki ve yargı paketi hakkında açıklamalar

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerini kabul edilemez bulduğunu belirtti. Karabük’te gazetecilere açıklamalarda bulunan Tunç, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin “terbiye dışı” olduğunu vurgulayarak, konunun yargıya taşınacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri ve hakaret suçları Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Karabük’te gazetecilere açıklamalarda bulunan Tunç, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini “terbiye dışı” olarak nitelendirerek, “Ana muhalefet genel başkanlığı yapmış bir kişiye yakışacak sözler değil. TCK’ya göre hakaret suçtur. İfadelere bakıldığında avukatlar gerekli suç duyurusunda bulunmuşlardır. Suç duyurusu neticesinde soruşturma izni konusu Bakanlığımıza gelecektir. Bunu değerlendireceğiz,” dedi. Bakan Tunç, siyasetin temiz bir dille yapılması gerektiğini vurgulayarak, hakaret içeren ifadelerin yargı önünde değerlendirileceğini belirtti. 9. yargı paketindeki casusluk başlıkları Bakan Tunç, Meclis Genel Kurulu gündeminde bulunan 9. yargı paketindeki casuslukla ilgili sorulara da yanıt verdi. “Bu paket, Türkiye’de araştırma yapanların cezalandırılacağına dair bir hüküm getirmiyor,” diyen Tunç, sadece casusluk amacıyla suç işleyenlerin cezalandırılacağını belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin askeri ve siyasal yararları aleyhine başka bir devlet ya da organizasyonun yararı lehine hareket edenler cezalandırılacak,” diye ekledi. Cezasızlık algısının giderilmesi Bakan Tunç, Türkiye’de cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik değişiklikler yapılması gerektiğini ifade ederek, toplumsal huzur ve güvenliği sağlamayı amaçlayan düzenlemelerin meclisle tartışılacağını kaydetti. “Yargı süreçlerinin hızlandırılması, geciken adaletin önlenmesi için kapsamlı değişiklikler yapılacak,” dedi. Narin Güran davasında gelişmeler Ayrıca, Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamenin bu hafta mahkemeye sunulacağını duyuran Bakan Tunç, “Narin evladımızın hunharca katli hepimizi derinden sarsmıştı. İddianame bu hafta içerisinde ağır ceza mahkemesine sunulacaktır. Narin’i katledenler yargı önünde hesap vereceklerdir,” şeklinde konuştu.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan cezasızlık algısına yönelik açıklama Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan cezasızlık algısına yönelik açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, denetimli serbestlik ve iyi hal indirimi raporlarının günlüklerinin sorularını yanıtladı. Tunç, Türkiye'nin merkezinde yer alan cinayetlerle ilgili olarak yargılama süreçlerinde cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için toplu çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Tunç, “Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeleri içeren bir yargı reformu strateji belgesinin son aşamasına geldik. Bu belgede, denetimli serbestlik uygulamaları ve iyi hal indiriminin kaldırılıp kaldırılmayacağı gibi konular ele alınacak” dedi. Bakan, yargı reformu strateji belgesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan istişareler sonrasında hazırlandığını ifade etti. Meclis programlarında bulunan 9. Yargı Paketi'nin yanı sıra, 10. Yargı Paketi üzerinde salgınların sürdüğünü dile getiren Tunç, “Bütün taraflardan gelenler coğrafyasında bu reform belgesinin, ceza adalet sisteminin işleyişinin artırılacağı şeklinde” şeklinde konuştu. Kadına Yönelik Şiddet Kırmızı Çizgimizdir Kadına yönelik şiddetler için “kırmızı çizgi” olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, “Kadınların şiddetten korunması amacıyla cezaları artırmıştık. Kasten öldürme suçlarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası artırıldı. Bunun yanı sıra kasten yaralama ve diğer suçların cezalarını da artırdık. Etkin uygulama yönündeki çabalarımız devam ediyor” faydasını kullandı.

Ayşenur Ezgi Eygi'nin katledilmesi üzerine Adalet Bakanı Tunç’tan açıklama Haber

Ayşenur Ezgi Eygi'nin katledilmesi üzerine Adalet Bakanı Tunç’tan açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ayşenur Ezgi Eygi'nin işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerince katledilmesine ilişkin, "Uluslararası Adalet Divanı'na da Ayşenur kardeşimizin raporunu takdim edeceğiz ve delilleri sunacağız. Yine Uluslararası Ceza Mahkemesinde devam eden İsrailli saldırganlarla ilgili soruşturmaya da yine Ayşenur'un delillerini takdim edeceğiz." dedi. Bakan Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen 19. Uluslararası Adli Tıp Günleri Toplantısı'na katıldı. Tunç, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrailli askerler tarafından hunharca şehit edildiğini hatırlattı. Eygi'nin oradaki soykırımı kınamak, teröristleri kınamak, Filistinli mazlumların hakkını savunmak amacı taşıdığını vurgulayan Tunç, "İnsan haklarını savunmak için barışçıl bir gösteriye katıldı. Bir insan hakları savunucusu, insan hakları aktivisti. Amerika Birleşik Devletleri'nde üniversiteyi bitirdi. Bu sene haziran ayında mezun olmuştu. Mezuniyet töreninde Amerika'da Filistin bayrağı açarak 'Filistin'e Özgürlük' diye haykırdı. Oradaki katliamın durmasını istedi ve Filistin'e geldi. Filistin'de mazlumların hakkını savunurken oradaki barışçıl bir gösteride İsrailli teröristler tarafından, askerler tarafından hunharca katledildi, şehit edildi." diye konuştu. Tunç, Eygi'nin yabancı bir ülkede şehit edilmesi konusunu duyar duymaz Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hemen soruşturma başlattığını dile getirdi. Uluslararası mahkemelere başvuru Eygi'nin otopsi işlemlerinin önce Filistin'de yapıldığını, sonrasında naaşının Türkiye'ye getirildiğini anlatan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığında da Minnesota Protokolü'ne uygun bir otopsi işlemi yapıldı. Tam detaylı bir otopsi. Bu otopsi uluslararası standartlarda bir otopsi ve uluslararası mahkemelerde geçerliliği olacak bir çalışma yapıldı. Geçen hafta da Ayşenur Ezgi kardeşimizi İzmir Dikili'den ebediyete uğurladık. Ailesine bir kez daha başsağlığı diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum. Onun hakkını, hukukunu hem iç hukukta koruyacağız hem de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Sayın Cumhurbaşkanı'mız konuşma yapacak yarın. Mutlaka konuya da değinecektir. Hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin gündemine Ayşenur’un raporlarını intikal ettireceğiz. Soykırım davası şu anda devam ediyor. Türkiye'nin katılma talebi de söz konusu oldu. Uluslararası Adalet Divanına da Ayşenur kardeşimizin raporunu takdim edeceğiz ve delilleri sunacağız. Yine Uluslararası Ceza Mahkemesinde devam eden İsrailli saldırganlarla ilgili soruşturmaya da yine Ayşenur'un delillerini takdim edeceğiz." Bakan Tunç, önceki gün Filistin'in Ankara Büyükelçisinin Adalet Bakanlığına geldiğini, adli yardımlaşma kapsamında Ayşenur'un Filistin’deki soruşturma dosyasını tüm ekleriyle beraber takdim ettiğini kaydetti. Türkiye'nin Filistin'e destek ve diplomatik çabaları Ayşenur Ezgi Eygi'nin hakkını hukukunu koruma gayreti içerisinde çalışmaların süreceğini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti: "7 Ekim'den bu yana 41 binden fazla mazlum Filistin'de şehit edildi. Bunun yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Maalesef çocuk, kadın hakları diye uluslararası kuruluşların hiç sesinin çıkmadığını, nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını hep beraber görüyoruz. Uluslararası kuruluşların, uluslararası mahkemelerin kararlarının bir sonuç vermediğini üzülerek görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Dünya beşten büyüktür' derken hep buna işaret ediyor. Uluslararası mahkemelerin kararlarını tanımayan yaklaşık bir asırdan bu yana Birleşmiş Milletlerin sayısız kararlarını, güvenlik konseyinin sayısız kararlarını hiçe sayan, uymayan bir yapı var. Yani buna devlet demek de mümkün değil. İşte 7 Ekim'den bu yana dünyanın en büyük soykırımı, bütün insanlığın gözü önünde gerçekleştirilirken uluslararası kuruluşların tedbir kararlarına, Uluslararası Adalet Divanının tedbir kararlarına da uymayan bir yapı, adeta bir terör örgütü, bir terör devleti karşımızda maalesef var. Türkiye bu akan kanın durdurulması noktasındaki diplomatik çalışmalarını sürdürüyor. Bu anlamda oradaki işgalin sona erdirilmesi ve özgür bir Filistin'in olması ve 1967 sınırlarına, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilerek başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin bağımsız devleti kurulmadan, buradaki kanayan yaranın tedavi edilemeyeceğine yönelik görüşümüzü de her platformda söylemeye devam ediyoruz." Yeni anayasa çalışmaları Bakan Tunç, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili soru üzerine, bu konudaki tavırlarının net olduğunu belirtti. Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması noktasında aslında herkesin mutabık olduğunu dile getiren Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Siyasi düşünceler çok farklı da olsa evet bu bir darbe anayasasıdır. Türkiye'nin demokratik, sivil, katılımcı bir anayasaya kavuşması noktasında milletçe hemfikiriz. Tabii burada önemli olan bir uzlaşmanın sağlanabilmesi. Anayasalar, toplum sözleşmesidir. Anayasamız 1982 anayasası. 1980 darbesi sonrası darbeciler tarafından yazdırılan bir anayasa. Dolayısıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız şu dönemde, yeni bir başlangıç yaptığımız bu dönemde, darbe anayasasıyla değil de milletimizin her bir ferdinin kendini içinde gördüğü, temel hak ve özgürlükleri tahkim eden, demokratik hukuk devleti niteliğini daha da güçlendiren yeni bir anayasayla yola devam etmemiz konusunda aslında mutabık olmadığımız kimse yok. Tabii detaylar konusunda uzlaşmak lazım." Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un 28. dönemin başından itibaren siyasi partilerin genel başkanlarıyla yeni anayasa konusunda görüşmeler yaptığını anımsattı. Bu görüşmelerin bir başlangıç olduğunun, derinleştirilerek devam etmesini dilediklerinin altını çizen Tunç, "Anayasamızda vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik gerek yargı alanında gerek yönetim sistemi alanında gerek temel hakların güçlendirilmesi anlamında çok önemli reformlar da yapıldı. Ama bu reformların anayasadaki vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırdığını söyleyemeyiz. O nedenle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken yeni demokratik, sivil bir anayasada toplum olarak, tüm siyasi partiler olarak uzlaşırsak, millete karşı görevimizi de yapmış oluruz. İnşallah o noktaya geliriz." ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç: Haber

Bakan Tunç: "Ayşenur Ezgi'nin İsrail tarafından öldürülmesiyle ilgili soruşturma açıldı"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail'de keskin nişancı ateşiyle öldürülen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Tunç, olaya ilişkin detaylı bir inceleme yürütüleceğini ve tüm boyutlarıyla araştırılacağını ifade etti. Biden'dan İsrail'e Tepki: "Sorumluluk Alınmalı" ABD Başkanı Joe Biden, işgal altındaki Batı Şeria'da öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi için İsrail'in sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Biden, Eygi'nin öldürülmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, İsrail'in gelecekte benzer olayların yaşanmaması için daha fazla önlem alması gerektiğini söyledi. Biden, “Ayşenur'un ölümü ile ilgili soruşturmada İsrailli ve Filistinli yetkililerle yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz” dedi. Aileden ve Arkadaşlarından Biden'a Tepki Ayşenur Ezgi Eygi'nin ailesi, Biden'dan ya da Beyaz Saray'dan herhangi bir telefon almadıklarını açıklayarak tepki gösterdi. Eygi'nin arkadaşı Hamid Ali, Biden'ın olayı "kaza" olarak nitelendirmesine karşı çıkarken, Eygi'nin ölümünün sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Cenaze Didim'de Defnedilecek İsrail'de keskin nişancı tarafından öldürülen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, Aydın'ın Didim ilçesinde defnedilecek. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Eygi'nin Pakistan asıllı eşi Hamid Mazhar Ali, annesiyle birlikte Aydın Didim'de taziyeleri kabul etti. Oldukça üzgün olduğu görülen Ali, soruları yanıtsız bıraktı. Eygi'nin cenazesi Türkiye'ye getirilerek Didim'de toprağa verilecek. Ayşenur Ezgi Eygi Kimdir? Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü bir insan hakları aktivisti olan Ayşenur Ezgi Eygi, 1998 yılında Antalya'da doğdu. ABD'nin Washington eyaletine bağlı Seattle kentinde yaşadı. Washington Üniversitesi'nde çift dal yaparak Psikoloji ve Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri bölümlerini 2024 yılı Haziran ayında tamamladı. İnsan hakları ve adalet mücadelesiyle tanınan Eygi, İsrail'de bir keskin nişancı tarafından vurularak hayatını kaybetti.

Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi yarın hizmete açılıyor Haber

Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi yarın hizmete açılıyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 4 ile hizmet verecek Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesinin açılışının yarın gerçekleştirileceğini bildirdi. Adalet Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Tunç, adalet hizmetlerinin makul sürede ve etkin bir şekilde yürütülmesi hedefi doğrultusunda temmuz ayında kurulmasına karar verilen Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesinin yarın hizmete gireceğini ifade etti. Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinin Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale olduğunu belirten Tunç, hukukun üstünlüğü ilkesinden taviz vermeden adalet hizmetlerinin etkinliğini ve sunumunun kalitesini artırmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. Yargı reformu ve altyapı güçlendirme çabaları devam ediyor Bakan Tunç, "2016 yılından günümüze 9 bölge idare mahkemesini ve 18 bölge adliye mahkemesini faaliyete geçirerek Yargıtay ve Danıştayın iş yükünü azalttık. Yaptığımız tüm çalışmalarla güven veren ve erişilebilir adalet vizyonuyla adalet hizmetlerinin makul sürede ve etkin bir şekilde yürütülmesini hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Fiziki altyapının güçlendirilmesinin, yargı hizmetlerinin kalitesini büyük ölçüde artırdığına işaret eden Tunç, şunları kaydetti: "Yeni adliye saraylarımızın yanı sıra yüksek yargı organlarımızın yeni hizmet binalarına kavuşturulmasını sağladık. Mahkeme sayılarımızı yükselterek iş yükünü önemli oranlarda azalttık. İstinaf ile iki dereceli yargılamadan üç dereceli yargılamaya geçişle yine hak arama yollarında sessiz reformlara imza attık. Vizyonunu, 'hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sistemi' olarak belirlediğimiz Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi ile de çalışmalarımıza aynı doğrultuda devam edeceğimizin sözünü vermiş olacağız."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.