TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yıldönümü

İLKHABER-Gazetesi - Yıldönümü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yıldönümü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

1999 Düzce Depremi 25. yıldönümünde: Düzce depreminde kaç kişi öldü? Kaç şiddetindeydi? Haber

1999 Düzce Depremi 25. yıldönümünde: Düzce depreminde kaç kişi öldü? Kaç şiddetindeydi?

Bugün, 12 Kasım 1999'da Türkiye’yi derinden sarsan Düzce Depremi'nin 25. yıl dönümü. 7.1 büyüklüğündeki sarsıntı, Düzce ve çevresindeki şehirlerde büyük yıkımlara yol açtı. Depremde 710 kişi hayatını kaybederken, 2679 kişi yaralandı ve binlerce insan evsiz kaldı. Depremin etkileri sadece fiziki değil, psikolojik anlamda da uzun yıllar boyunca hissedildi. Yirmi beş yıl sonra, Düzce Depremi'nde hayatını kaybedenler, anılıyor. DÜZCE DEPREMİNDE KAÇ KİŞİ VEFAT ETTİ? Düzce'nin merkez üssü olduğu bu korkunç sarsıntı, büyük bir felakete yol açtı. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi tarafından yapılan açıklamada, toplamda 845 kişinin hayatını kaybettiği, 4.948 kişinin yaralandığı ve yaklaşık 12.939 evin ağır hasar gördüğü belirtilmişti. Yıkık binaların sayısı ise 3.395 olarak kaydedildi. Ayrıca, 2.450 iş yeri de hasar gördü. Depremin hemen ardından Düzce, Bolu ilinden ayrılarak Türkiye'nin 81. ili oldu. Fay Hattı ve Oluşum Süreci Düzce Depremi, Kuzey Anadolu Fayı'nın doğu bölümünde meydana geldi. 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrasında, Düzce fayının doğu bölümü tetiklendi ve büyük bir kırılma yaşandı. Düzce'nin merkez üssü olduğu bu deprem, 73 kilometrelik bir fay hattının 43 kilometrelik doğu bölümünün kırılması sonucu ortaya çıktı. Bu bölgedeki kırılma, sağ yönlü doğrultu atımlı hareketlere ve belirgin eğim atımlarına yol açtı. Yapısal Hasar ve Etkileri Depremin en büyük etkisi, kırık hattı üzerinde bulunan yerleşim yerlerinde görüldü. Düzce kent merkezi, zayıf zemin özellikleri nedeniyle çok daha büyük bir hasar aldı. Gölyaka ve Kaynaşlı hattındaki yapısal hasar ise doğrudan fayın parçalayıcı etkisiyle oluştu. Bölgedeki ulaşım altyapısı, özellikle heyelanlar ve fayın kesişim noktalarındaki deformasyonlarla ciddi şekilde zarar gördü. Geleceğe Yönelik Riskler Depremin ardından yapılan jeolojik incelemeler, bölgedeki potansiyel tehlikeleri ortaya koymuştu. Adapazarı ve Düzce arasında yer alan fay hatları, gelecekteki olası depremler için yüksek risk taşıyan bölgeler olarak işaretlenmişti. Ancak 12 Kasım 1999 Düzce Depremi, bu riskin hemen gerçekleşmediğini ve bölgedeki fay hatlarında beklenen kırılmaların henüz yaşanmadığını gösterdi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü KKTC'de coşkuyla kutlandı Haber

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü KKTC'de coşkuyla kutlandı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konseri, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Tüfekli Grup gösterisi ve resmi geçit düzenlendi. Kıbrıs'ta Yunanistan destekli darbenin ardından Türkiye'nin garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden yarım asır geçti. Adaya barış ve özgürlüğü getiren harekatın 50. yıl dönümünde Lefkoşa'daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın katıldığı tören, İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesiyle başladı. Tören, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın tören birliklerini denetleyip halkın bayramını kutlamasıyla devam etti. Yavuz Çıkarma Plajı’ndan getirilen bayraklar Cumhurbaşkanı Tatar’a teslim edildi. Tatar ve Erdoğan'ın konuşmalarının ardından Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konseri, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Tüfekli Grup gösterisi ve resmi geçit düzenlendi. Türkiye'den 50. yıl çıkarması Törene, Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler, TBMM AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, TBMM KKTC Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, TBMM temsilcileri, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İYİ Parti genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, BBP Başkanı Mustafa Destici, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, muharip dernekler, gaziler, Azerbaycan milletvekilleri, heyetleri ile konuk davetli heyetler, KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, KKTC Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, ana muhalefetteki CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, kurum kuruluş, siyasi parti yetkilileri, askeri erkan ile vatandaşlar katıldı. Fotoğraflar :AA

Madımak(Sivas Katliamı) olayı nedir? Kaç kişi öldü? Haber

Madımak(Sivas Katliamı) olayı nedir? Kaç kişi öldü?

Türkiye'nin kültürel ve siyasi tarihine kara bir leke olarak geçen Madımak Olayı'nın 31. yıl dönümü. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri için bir araya gelen yazar, şair, düşünür ve sanatçılardan oluşan 33 kişi, Madımak Oteli'nde kaldıkları sırada yaşanan trajik bir olay sonucu hayatını kaybetti. MADIMAK OLAYI NEDİR? Radikal İslamcı bir grup tarafından otelin önünde toplanan kalabalık, içeride kalan sanatçıları linç etme tehdidiyle yangın çıkardı. Dumandan boğularak veya yanarak ölen 33 kişi arasında ünlü isimler olan Aziz Nesin, Metin Altıok, Hasret Gültekin gibi sanatçılar bulunuyordu. Sivas'ta yaşanan bu vahim olay, Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları mücadelesinde derin izler bıraktı. Katliamın ardından başlatılan yargı süreci ve yaşanan tartışmalar, uzun yıllar boyunca toplumun gündeminden düşmedi. Olayın sorumluları hakkında yapılan yargılamalar ve sonuçları, Türkiye'nin adalet anlayışı üzerine önemli bir sorgulamaya yol açtı. Madımak Otelinin adı, olayın ardından değiştirilerek Sivas Bilim ve Kültür Merkezi haline getirildi. Ancak olayın unutulmaması ve adalet arayışı, hala devam eden bir süreç olarak Türkiye'nin vicdanında derin bir yer bulmaktadır. MADIMAK OLAYLARINDA KAÇ KİŞİ ÖLDÜ? ÖLENLER KİMLERDİ? Şenlik katılımcıları: Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı Muhibe Akarsu - 44 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi Gülender Akça - 25 yaşında Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı Sehergül Ateş - 30 yaşında Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair Erdal Ayrancı - 35 yaşında Asım Bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar Belkıs Çakır - 18 yaşında Serpil Canik - 19 yaşında Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı akademisyen Serkan Doğan - 19 yaşında Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı Murat Gündüz - 22 yaşında Gülsüm Karababa - 22 yaşında Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist Koray Kaya - 12 yaşında Menekşe Kaya - 15 yaşında Handan Metin - 20 yaşında Sait Metin - 23 yaşında Huriye Özkan - 22 yaşında Yeşim Özkan - 20 yaşında Ahmet Özyurt - 21 yaşında Nurcan Şahin - 18 yaşında Özlem Şahin - 17 yaşında Asuman Sivri - 16 yaşında Yasemin Sivri - 19 yaşında Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı İnci Türk - 22 yaşında, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Otel çalışanları: Ahmet Öztürk - 21 yaşında Kenan Yılmaz - 21 yaşında Saldırganlar: Ahmet Turan Kılıç Hakan Türkgil Ahmet Alan Madımak Katliamı sonrasında dönemin önemli siyasi figürleri ve yetkililer tarafından yapılan açıklamalar büyük yankı uyandırmıştır. İşte o dönemden bazı önemli açıklamalar: Süleyman Demirel (Dönemin Cumhurbaşkanı): "Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır." Tansu Çiller (Dönemin Başbakanı): "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir." Aziz Nesin (Faciadan sağ kurtulan ünlü yazar): Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün, linç girişiminden haberdar olduktan sonra yetkililere ulaşarak kurtarma sözü verdiğini ve "en kısa zamanda takviye güç gönderileceği, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacakları" ifadelerini kullandığını belirtmiştir. Başka bir kaynağa göre ise İnönü, "Ne yapayım, yetkim yoktu." demiştir. Mehmet Gazioğlu (Dönemin İçişleri Bakanı): "Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir." Necmettin Erbakan (Refah Partisi Lideri): "Olaylar, Sivas'a girmiş bir ekibin halkı tahrik etmesinin sonucudur." Sivas Katliamı ve Yargı Süreci: Türkiye'nin Kanayan Yarası 1993 yılında Sivas'ta gerçekleşen Madımak Katliamı'nın üzerinden 31 yıl geçti. Olay, Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında çıkan olaylar sonucu Madımak Oteli'nde yangın çıkması ve 33 aydının hayatını kaybetmesiyle trajik bir sonuca sahne oldu. Katliam, Radikal İslamcı bir grubun oteli ateşe vermesi ve içeride bulunan sanatçıların, yazarların ve düşünürlerin can vermesiyle Türkiye'nin yakın tarihindeki en karanlık olaylardan biri olarak kayıtlara geçti. Yargılama ve Adalet Arayışı Olayın ardından başlayan yargı süreci de uzun ve karmaşıktı. İlk olarak 190 kişi gözaltına alındı, ancak bunlardan sadece 124'ü "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla yargılandı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmanın ardından verilen kararlar, kamuoyunda büyük tartışmalara neden oldu. Müdahil avukatlar, mahkemenin kararını hukuka aykırı buldukları gerekçesiyle temyize götürdü. Yargıtay'ın kararı esastan bozması sonucunda yeni bir dava süreci başlatıldı. Ancak bu süreç de adaletin tam olarak tecelli ettiği şekilde sonuçlanmadı. İdam cezaları usul eksiklikleri nedeniyle bozuldu ve sanıklar müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Toplumsal Yankılar ve Siyasi Etkiler Sivas Katliamı, Türkiye'nin toplumsal hafızasında derin izler bıraktı. Olayın siyasi boyutları ve sonrasında gelen tartışmalar, yıllar boyunca devam etti. Sanıklar arasında yer alan birçok kişi, siyasi kariyerlerine devam etti ve hatta üst düzey makamlarda görev aldı. Bu durum, adalet duygusunu sorgulatan bir başka boyut olarak öne çıktı. Firari Sanıklar ve Zaman Aşımı Davanın en trajik yönlerinden biri, hala yakalanamayan firari sanıkların olmasıdır. Zaman aşımı sürecinin işlemesiyle birlikte, adalet arayışı daha da zorlaştı. Bu durum, katliamın mağdurları ve yakınları için büyük bir hüsran kaynağı oldu.

Van Çığ Faciası: Hâlâ Derin İzler Bırakıyor Haber

Van Çığ Faciası: Hâlâ Derin İzler Bırakıyor

Van'ın Bahçesaray ilçesinde gerçekleşen ve 42 kişinin hayatını kaybettiği çığ felaketi, üzerinden dört yıl geçmesine rağmen hâlâ taze bir acı olarak kalıyor. 4-5 Şubat tarihlerinde meydana gelen felakette, 11 jandarma ve 9 güvenlik korucusu olmak üzere toplam 42 kişi yaşamını yitirmişti. Aradan geçen zaman, acıları dindirebilmiş değil. Karabet Geçidi'nde İki Çığ Bahçesaray yolundaki 3 bin rakımlı Karabet Geçidi'nde meydana gelen çığ felaketi, 4 Şubat ve 5 Şubat tarihlerinde iki ayrı çığla gerçekleşti.Çığ felaketinde 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere toplam 42 kişi hayatını kaybetti. Faciada 84 kişi de yaralı olarak kurtarıldı. Olayın üzerinden dört yıl geçmiş olmasına rağmen, çığda kaybedilen yakınlarını unutamayan vatandaşlar, acılarını hâlâ derin bir şekilde hissediyor. VAN ÇIĞ OLAYI NEDİR? 202 yılında 4 Şubat Van-Bahçesaray karayolunun 33'üncü kilometresinde çığ düştü. Çığın altında kalan iş makinası ve minibüsteki yedi kişi kurtarılırken, maalesef beş kişi hayatını kaybetti. Ardından çığ altında kalan iki kişi için kurtarma çalışmaları başlatıldı. Bölgeye, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve UMKE'ye bağlı ekiplerin de dahil olduğu yaklaşık 350 görevli gönderildi. Çalışmaların sürdüğü noktaya çarşamba günü sabah saatlerinde bir kez daha çığ düştü. Güvenlik görevlileri dahil 33 kişi hayatını kaybetti. AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, bölgeye müdahale için 67 arama kurtarma uzmanı, 11 araç, 75 kişilik Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve 10 kişilik AFAD arama kurtarma ekibi ile 2 araç Ankara'dan askeri uçakla sevk edildi. İlk çığ düşmesinde beş, ikinci çığda ise 33 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Arama çalışmaları devam eden üç kişinin cesedine ulaşıldı. Ancak itfaiye eri Mehmet Can Daşdemir'in cenazesi, halen çığ altında kaldığı ve kötü hava koşullarından dolayı ulaşılamadığı için Van Valiliği tarafından doğrulandı. Daşdemir'in cansız bedeni 39 gün sonra bulundu. O FOTOĞRAFIN HİKAYESİ, ''Arkadaşlarının cansız bedenlerini elleriyle çıkarıyorlardı" Van'da bir askerin şehit olan arkadaşından kalan yeleğiyle çalışmaları izlediği fotoğraf yürekleri dağlamıştı. AA muhabiri Bilgin canlı yayınında o fotoğrafın olayını anlattı: "Üç gündür bölgede üzücü bir çalışma ortamı var. Acılı anlara şahit oluyoruz. Çığ düştükten sonra yoğun çalışmaların olduğu anda bölgeden ayrılmak üzereydik. Elimizdeki fotoğrafları geçmemiz lazımdı. Geri döndüğümde askerimizin ağladığını gördüm.  Arkadaşının yeleğini eline alarak ağıt yakıyordu. Bu fotoğrafa bakarak ağladım. Benim için de üzücü fotoğraftı. Daha sonra askeri bulup konuşmak istedim ama başaramadım. Tüm askerlerimiz hüzünlüydü. Arkadaşlarının cansız bedenlerini elleriyle çıkarıyorlardı."

Pozantı Kongresi’nin 103. yılı kutlandı Haber

Pozantı Kongresi’nin 103. yılı kutlandı

Adana’nın Pozantı ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gelişi ve Pozantı Kongresi’nin 103’üncü yıldönümü törenle kutlandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün meclis başkanı sıfatıyla katıldığı ilk ve tek kongre olan Pozantı Kongresi’nin 103’üncü yıldönümü nedeniyle tören düzenlendi. Törene Pozantı Kaymakamı Fatih Karamahmut, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Mehmet Nuri Dilek, İlçe Emniyet Müdürü Kahraman Özkeskin, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı. Atatürk büstüne çelenk sunumu ile başlayan kutlama programı, daha sonra tarihi istasyon alanında temsili treni karşılama töreni ile devam eti. Alanda hazırlanan platformda Mustafa Kemal Atatürk’ün 103 yıl önce Pozantı Kongresi’nde yaptığı konuşma, okundu. Kaymakam Fatih Karamahmut konuşmasında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İlçemize gelişinin 103. yıl dönümünü kutlamanın gururunu ve onurunu yaşıyoruz. Atatürk’ün Meclis Başkanı sıfatıyla katıldığı ilk ve tek kongre olan Pozantı Kongresi milli heyecanı artırmış, bağımsızlık yolunda bir ulus olarak kenetlenmenin de mihenk taşı olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın en buhranlı günlerinde yapılan Pozantı Kongresi, Adana’nın ve ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşunda kilit rol oynamıştır. Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Pozantı Kongresi’nin 103. yıl dönümünde, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile kurtuluş mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum" dedi. Daha sonra Kaymakam Karamahmut, Pozantı Kongresi rölyefine çiçek sundu.

Jandarma Teşkilatının 184'üncü  kuruluş yıl dönümü kutlanıyor Haber

Jandarma Teşkilatının 184'üncü kuruluş yıl dönümü kutlanıyor

ADANA (AA) - Adana'da Jandarma Teşkilatının 184. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla çeşitli programlar düzenlendi. Atatürk Parkı'nda düzenlenen törende Adana Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Murat Bulut, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. İl Jandarma Komutanı Albay Bilgihan Yeşilyurt, törende yaptığı konuşmada, Jandarma Genel Komutanlığı'nın başarılarla dolu 184 yıllık köklü bir tarihe sahip olduğunu vurguladı. Jandarmanın, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünün korunması, milletin huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması yönündeki hizmetleriyle ulusun her zaman takdirini kazandığını belirten Yeşilyurt, şöyle devam etti: "Jandarma Genel Komutanlığı personeli olarak bizler milletimizin bize olan bu teveccühünün bilincinde hareket ederek var olan bu güven ve sevgi bağını korumak, perçinlemek ve daha da güçlendirmek azim ve kararlılığındayız. Türk milletinin sonsuz güvenine mazhar olmayı başaran Türkiye Cumhuriyeti Jandarması, kurulduğu günden bu yana günlük yaşamın her anında ülkemizin her noktasında, gece-gündüz, sıcak-soğuk, yağmur-çamur demeden halkımızın hizmetinde olmuş, bundan sonra da olmaya devam edecektir. Yerleşik kurum kültürü ve kimliğine sahip personeli ile jandarma, üstün birlik ve silah arkadaşlığı ruhu, vatandaşa insan merkezli, adaletli, sevgi ve şefkatle, birleştirici ve kucaklayıcı yaklaşımı ile her zaman milletinin yanında yer almıştır ve almaya da devam edecektir."  MERSİN Mersin'de de Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen törende İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Necip Çarıkcıoğlu, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okunan programda, jandarmanın faaliyetlerinin tanıtıldığı sinevizyon gösterildi. Törende şehitlerin adları okundu, katılımcılar da "Burada" diyerek eşlik etti. Çarıkcıoğlu, programın ardından şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlarla sohbet etti. HATAY Hatay'da İl Jandarma Komutanlığı bahçesinde tören yapıldı. il Jandarma Komutanı Jandarma Albay Mustafa Bakçepınar'ın Atatürk Anıtı’na çelenk sunduğu törende, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. OSMANİYE Osmaniye'de Valilik kampüsündeki Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Can Altundarak'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törene, İl Emniyet Müdürü Ahmet Selçuk Okumuş ile askeri personel katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.