SON DAKİKA

#Yenidoğan Çetesi

İLKHABER-Gazetesi - Yenidoğan Çetesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yenidoğan Çetesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

'Yenidoğan çetesi' soruşturmasında yeni iddianame Haber

'Yenidoğan çetesi' soruşturmasında yeni iddianame

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca "yenidoğan çetesi"ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede 13 kişi "şüpheli", Sosyal Güvenlik Kurumu "suçtan zarar gören" olarak yer aldı. İddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "yenidoğan çetesi"ne yönelik ana dava dosyasındaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, ifadeler ve tapelerde isimleri geçen ancak davada yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma yürütüldüğü kaydedildi. Bu doğrultuda 17 şüphelinin tespit edildiği, ayrıca cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'i makam odasında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in suç örgütüyle birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Zengin'in, cumhuriyet savcısını makam odasında Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek için görüşme yaptığı ve tehdit boyutuna varacak söylemlerde bulunduğu anımsatılan iddianamede, HTS kayıtlarına göre Zengin'in Beylikdüzü Medilife Hastanesi mesul müdürü olan ve ana dosyadaki sanıkların arasında yer alan Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 kez, yine savcının yanına birlikte gittiği sanık avukat Aylin Arslantatar ile 1320 kez, tahliye ettirilmek istediği örgüt üyesi Toptemel'in üvey babası Yavuz Çelik ile de 110 kez konuştuğu tespitine yer verildi. İddianamede Zengin'in, soruşturma savcısını tehdit eyleminden önce de Yavuz Çelik ve Ahmet Atilla Yılmaz ile irtibatlı olduğu vurgulandı. Savcıyı tehdit soruşturması devam ediyor Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmadığı ancak eylemleriyle suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği yönünde yeterli şüphe oluştuğu belirtilen Zengin hakkında tehdit eylemiyle ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. İddianamede, şüpheli doktor Zeki Ötünç'ün Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre Avcılar Hospital'da Kerem Muhammet Tokluoğlu adlı bebeğin ölümünde, hastaya uygun canlandırma tedavisi uygulamadığı, solunum cihazının destek ayarlarını yapmakta yetersiz kaldığı ve hastaya surfaktan tedavisi verilmediği için ihmali olduğunun tespit edildiği anlatıldı. Entübe olan başka bebeğin akciğer grafisini ekledi Esenyurt Reyap Hastanesi'nde çalışan şüpheli hemşire Aslı Alemdağ'ın ise gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği belirtilen iddianamede, Alemdağ'ın hayatını kaybeden Yünaçtı bebeğin dosyasına, Kuşlu bebek ismindeki entübe bebeğin akciğer grafisini yüklediği ve şüphelinin örgüt hiyerarşisi içinde kendisine verilen talimatlara bağlı olduğu ifade edildi. Çorlu Reyap Hastanesi'nde hasta sevklerini koordine eden şüpheli Remzi Karaca'nın 112'den sevk ihtiyacı olan bebeklerle ilgili bilgi aldığı ve hastanede yer varsa kabul ettiği anlatılan iddianamede, Karaca'nın yan dal veya cerrahi müdahale gerektiren hastaları tanıdığı hastanelere bildirdiği, Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı'yı arayarak onların söylediği hastanelere bebekleri sevk ettiği belirtildi. TRG Hospitalist Hastanesi'nde tıbbi sekreter olarak çalışan şüpheli Senanur Ünlü'nün gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği öne sürülen iddianamede, Ünlü'nün epikrizin sisteme yüklenmesine ortak olduğu ve sanık Fırat Sarı ile aralarında hesap hareketi ve HTS kaydının mevcut olduğu kaydedildi. İddianamede, Özel Avcılar Hospital'da sekreter olarak çalışan şüpheli Gözde Polat'ın, gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ve Hasan Basri Gök ile bağlantılı çalıştığı belirtildi. Silivri Kolan Hastanesinin mesul müdürü ve başhekimi olan şüpheli Bener Mahmut Mansuroğlu'nun, sanık Fırat Sarı'ya ait Medisense şirketi üzerinden sağlık mevzuatına aykırı şekilde hastane bünyesindeki işletmeyi kiraya verdiği anlatılan iddianamede, Mansuroğlu'nun yönetici sıfatından kaynaklı hukuki sorumluluğu bulunduğu, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan sorumlu olduğu ve usulsüz işlem yaptığı aktarıldı. Şüpheliler başhekim İbrahim Oktay ve başhemşire Hilal Vatansever'in sanık Sarı ile HTS kayıtlarının bulunduğu bilgisi de iddianame yer aldı. Şüpheli Meryem Küçükoğlu'nun hastaneye ait curosorf ilaçlarının kendisine satılmasını istediği yönünde tespit bulunduğu kaydedilen iddianamede, şüphelinin ana dosyadaki tutuklu sanık Hüseyin Gündüz ile ilaç satım noktasında aynı konumda olduğu belirtildi. İddianamede, ana dosyada hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı olan şüpheli Serenay Şenkalaycı'nın Avcılar Hospital'da çalıştığı sırada maktul bebek Tokluoğlu'nun hayatını kaybetmesinde de ihmali bulunduğunun tespit edildiği ileri sürüldü. İddianamenin, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi. Tehdit savunması İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını savunarak, Türk milleti ve devletinden özür dilediğini belirtti. Savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını iddia eden Zengin, "Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Bana 'müsteşar' diyenleri de 'müşavir' diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna yapabileceğim bir şey yok. Bu konuda Baki ile Yavuz'un hiçbir bilgisi yoktur. Kendilerini 20 yıldır tanıdığım için üzerine katarak ben söyledim. Dosyayı da Aylin cumhuriyet savcısının arkadaşı olduğu için almamıştı. Aylin üzülmesin diye bu şekilde konuştum. Böyle bir plan yoktur. Muhammed'in ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Ben o kişi tanımıyorum. Hiç Telegram da kullanmadım. Savcıyla ilgili bilgileri sadece Yavuz Çelik'in bana söyledikleri kadar biliyorum. Diğer söylediklerim tamamen boşboğazlıktandır. Benim biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir." dedi. İstenen cezalar İddianamede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar, Şeyhmus Çelik ve Songül Kaloğlu hakkında soruşturma izni alınmadığı için bu şüphelilerin dosyalarının ayrıldığı ifade edildi. Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Firari şüpheli Serenay Şenkalaycı hakkında "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. Şüpheli Bener Mansuroğlu hakkında da "zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından 12 yıldan 39 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, diğer 10 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezaları öngörüldü. Operasyon Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, 5'i doktor, 3'ü hemşire, 5'i sağlık çalışanı ve 1'i sivil 14 şüpheliyi yakalamıştı. Daha sonra bu dosyadaki şüpheli sayısı 18'e çıkmıştı.

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı: Dört sanık tahliye edildi Haber

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı: Dört sanık tahliye edildi

İstanbul'da bebekleri usulsüz şekilde anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlamak ve ihmaller sonucu ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasında yeni bir gelişme yaşandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasının dördüncü gününde mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, dört tutuklu sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verirken, hayatını kaybeden bebekler için Adli Tıp Kurumu’ndan detaylı rapor talep etti. Dava, eksikliklerin giderilmesi için 21 Nisan’a ertelendi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 46 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davasının üçüncü duruşmasının dördüncü gününde mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak dört sanığın tahliyesine karar verdi. Dört Sanık Tahliye Edildi Mahkeme heyeti, Birinci Hastanesi Hasta Hakları Sorumlusu Emine Avcı, ambulans şoförü Hüseyin Gündüz, Esenyurt Reyap Hastanesi Medikal Muhasebecisi Funda Özen ve 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanı Serdar Yüksel’in adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine hükmetti. Ayrıca mahkeme, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek hayatını kaybeden tüm bebekler için ayrı ayrı inceleme yapılmasına ve tıbbi uygulamada kusur olup olmadığına dair rapor hazırlanmasına karar verdi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi amacıyla 21 Nisan tarihine ertelendi. İddianamedeki Çarpıcı Detaylar Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 47 sanık ve 19 sağlık kuruluşu yer alıyor. İddianamede, suç örgütünün Fırat Sarı liderliğinde, yöneticiliğini ise İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor. Suç örgütünün esas amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluk oranlarını artırmak, hastaların durumlarını olduğundan daha ağır göstererek Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) daha fazla ödeme almak olduğu kaydedildi. Örgüt üyelerinin, hastaların durumlarını evraklara yanlış yansıtarak SGK’yı dolandırdığı, kullanılmayan ilaçları kullanılmış gibi göstererek fatura ettiği, bazı hasta yakınlarından ise fazladan ücret talep ettiği ifade edildi. Ayrıca, bebeklerin uygun hastanelere sevk edilmek yerine çetenin belirlediği hastanelere yönlendirildiği ve bu süreçte ihmaller nedeniyle ölümlerin yaşandığı iddianamede yer aldı. Sağlık Skandalı: Bebeklerin Hayat Hakları Ellerinden Alındı İddianamede, çete üyelerinin usulsüz yöntemlerle hastanelerde doktor eksikliği yaratarak hemşireler aracılığıyla sağlık hizmeti verdiği ve bu nedenle bebek ölümlerinin arttığı belirtildi. Bazı hemşirelerin kendilerini doktor olarak tanıttığı, epikriz raporlarının sahte olduğu ve bebeklerin yanlış tedaviler nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulandı. Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı incelemelerde, yoğun bakım ünitelerinde ciddi ihmallerin olduğu, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmadığı, hayati ilaçların kesildiği ve bebeklere yeterli besin desteğinin sağlanmadığı belirlendi. Müfettişler, bazı hastalara pasif ötenazi uygulandığını ve bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığını raporladı. Sanıklara Yüzlerce Yıl Hapis Cezası Talebi İddianamede, suç örgütü lideri Fırat Sarı ve yöneticileri İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç örgütü kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

"Yenidoğan çetesi" davasının üçüncü duruşmasına pazartesi devam edilecek Haber

"Yenidoğan çetesi" davasının üçüncü duruşmasına pazartesi devam edilecek

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyenin konferans salonunda yapılan "Yenidoğan çetesi"  duruşması, avukatların beyanlarının alınmasıyla devam etti. Duruşmada savunma yapan, örgüt elebaşı olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın avukatı Özgür Ekinci, hazırlık aşamasında savcılığın tarafsız davranmadığını öne sürdü. Ekinci, duruşmada delillerin tartışılması gerektiğini ancak tartışılacak bir delil olmadığını, sadece tape kayıtları üzerinden bir soruşturma olduğu iddiasında bulundu. Şüpheli ölüm halinde otopsi yapılmasının zorunlu olduğunu söyleyen Ekinci, şunları kaydetti: "Mahkeme aşamasında otopsi raporlarının alınması lazım. Ne ile suçlandığımızı bilmemiz lazım. Açıkça görevi ihmal suçu var. Savcı delilleri toplamadı. 18 klasör dosyanın içinde müvekkilimi suçlayan bir delil yok. Müvekkilim görüşmelerde 'Her şeye baksınlar, benim bir suçum yok.' diyor. Niye bebek ölümlerini seyrettiler, niçin delil toplamadılar? Müvekkilim, 'Eğer ben suçluysam beni takip edenler de suçludur.' diyor. Sanki bebeklerin prematüre doğması müvekkilimin suçu gibi lanse ediliyor.'' Tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün avukatı Hatice Özdemir de müvekkilinin bebek ölümlerinde sorumluluğu olmadığını, suçsuz yere tutuklu bulunduğunu savunarak, tahliyesini talep etti. Tutuklu sanık Damla Atak'ın avukatı Hasan Hazan ise 10 aydan uzun süredir tutuklu olan sanıkların kamuyu zarara uğratıp uğratmadıkları belli olmadan tutuklandıklarını öne sürerek, müvekkilinin tahliye edilmesini istedi. Mahkeme heyeti, hava muhalefeti dolayısıyla duruşmaya 24 Şubat Pazartesi günü devam edilmesine karar verdi.

‘Yenidoğan Çetesi’ davasında su verme tartışması ve dramatik savunmalar: "Naif insanlar nasıl örgüt lideri olur?" Haber

‘Yenidoğan Çetesi’ davasında su verme tartışması ve dramatik savunmalar: "Naif insanlar nasıl örgüt lideri olur?"

İstanbul'da, özel hastanelerdeki yenidoğan ünitelerinin haksız kazanç sağlamak amacıyla bebekleri sevk ederek ölümlerine neden olduğu iddia edilen 46 sanıklı davanın 3. duruşmasında önemli gelişmeler yaşandı. Duruşma sırasında tutuklu sanıkların su verme tartışması ile başlayan gerginlik, davanın dramatik savunmalarıyla devam etti. Su verme meselesine yapılan itirazlar ve sanıkların "naif" olduklarını savunarak örgüt lideri suçlamasına karşı verdikleri yanıtlar, duruşmanın en dikkat çeken anlarıydı. "Sanıkların Su Verme Tartışması Salonu Gerdi" Duruşma, sanık yoklamasının ardından başladığında, tutuklu sanık avukatı müvekkiline su vermek istedi. Jandarmaların engellemeye çalıştığı bu hareket, duruşma salonunda kısa süreli bir gerginliğe yol açtı. Sanık avukatları, "Su vermek suç değil" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme salonunda, diğer sanıkların da dahil olduğu kısa süreli bir tartışma yaşandı. Cumhuriyet savcısının "Burada alışveriş yapmak yasak" demesi üzerine sanık avukatları, "Jandarmalar işini yapmıyor" diyerek itiraz etti. "Sanıklar, ‘Naif’ Olduklarını ve Örgüt Üyesi Olmadıklarını Savundu" Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklar, üzerlerine atılan suçlamaları reddederek dramatik açıklamalarda bulundu. Sanık Mehmet Gürül, davada suçsuz olduklarını belirterek, "Bu adamlar naif insanlar, nasıl örgüt lideri olabilirler?" diyerek suçlamaları yalanladı. Diğer sanıklar da, suçlarını kabul etmediklerini ve hastalarına yardımcı olmak amacıyla hareket ettiklerini savundular. Duruşmada, suçlu bulunmadıklarını iddia eden sanıkların savunmaları, izleyenleri şaşkına çevirdi. "İddianame ve Savcının Talepleri" Sanıklara yönelik iddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 bebek ölümüne sebep olmaktan ağır cezalara çarptırılmaları talep ediliyor. Bunun yanı sıra, nitelikli dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak gibi suçlardan yıllarca hapis cezası isteniyor. Mahkemede, hastanelere yönelik güvenlik tedbirleri uygulanması ve bu hastanelerin kapatılması talebi de gündeme geldi. "Duruşma Esnasında Yaşanan Şok Gelişmeler" Duruşmada, sanıklardan Ali Dirik ve diğer tutuklu isimlerin yaptığı savunmalar da dikkat çekiciydi. Sanık Ali Dirik, kendisinin suçlamaları kabul etmediğini ve “Fırat Sarı ile mücadele ettiğini” belirterek suçsuz olduğuna inandığını ifade etti.

Yenidoğan çetesi davası yarın devam edecek Haber

Yenidoğan çetesi davası yarın devam edecek

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladığı ve ihmallerle ölümlerine neden olduğu iddia edilen yenidoğan çetesi davasında 2. duruşma yapıldı. 26'sı tutuklu, toplam 47 sanığın yargılandığı davada duruşma, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görüldü. Sanıkların savunmaları ve taraf avukatlarının talepleri dinlenirken, duruşma yarına ertelendi. MAHKEMEDE TARTIŞMALAR Sanık avukatları, soruşturma savcısı ile duruşma savcısının birlikte sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarını gerekçe göstererek tarafsız bir yargılama yapılmadığını iddia etti. Reddi heyet talebinde bulunan avukatlar, taleplerinin değerlendirilmesini istedi. Mahkeme başkanı ise duruşmaya devam edileceğini belirterek tanıkların dinlenmesine karar verdi. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı, savunmasında suçlamaları reddederek, "Biz tutuklandıktan sonra bebek ölümleri artmıştır. Bu medya telkininden kurtulmanız lazım. Medyanın yaptığı haberlerle anneler travmatize oldu. Bütün hesaplarımı inceleyin, param yok. Toplum sağlığına zarar vermedik" dedi. Sanık İlker Gönen ise örgüt üyesi olmadığını savunarak, "Kimseyle örgüt adına bir araya gelmedik. Örgüt iddiaları asılsızdır" ifadelerini kullandı. İDDİANAMEDEN ŞOK DETAYLAR Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, çete lideri Fırat Sarı ve yöneticileri İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir'in 10 bebeğin ölümüyle ilgili sorumlu olduğu öne sürüldü. Çetenin anlaşmalı hastanelere sevk edilen bebekleri usulsüz işlemlerle dolandırdığı, sahte raporlarla SGK’dan fazla ödeme aldığı ve bebeklerin sağlıklarını göz ardı ettiği kaydedildi. PASİF ÖTENAZİ İDDİASI İddianamede, bebeklerin yoğun bakım ünitelerinde ihmallerle karşı karşıya bırakıldığı, yeterli tıbbi müdahalelerin yapılmadığı ve pasif ötenazi uygulandığına dair detaylara yer verildi. Bebeklerin kilo kaybı yaşadığı, gerekli ilaçların verilmediği, uygun tedavilerin uygulanmadığı ve tıbbi raporların sahte düzenlendiği iddiaları dikkat çekti. HAPİS CEZASI TALEBİ Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi. Gıyasettin Mert Özdemir’in ise benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. DURUŞMA ERTELENDİ Sanık avukatlarının savunmaları ile devam edecek olan duruşma, yarın saat 10.30'a ertelendi.

Savcıyı tehdit eden Zengin: Olayı abarttım, özür diliyorum Haber

Savcıyı tehdit eden Zengin: Olayı abarttım, özür diliyorum

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ve kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi' olarak bilinen soruşturma çerçevesinde çalışmalarına devam eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 4 Aralık'ta yaptıkları operasyonda çete lideri Fırat Sarı'yla birlikte hareket ettiklerini belirlediği 5 doktor, 5 sağlık çalışanı 3 hemşire, ve 1 kişiyi gözaltına almıştı. Devam eden soruşturma kapsamında tespit edilen 18 şüpheliye yönelik fezleke hazırlandı. Hazırlanan fezlekede Doktor Dursun Eryılmaz hakkında ‘ihmali davranışla kasten öldürme' suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Öte yandan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Fezlekede savcının makamında tehdit edilmesine ilişkin soruşturmanın ayrıca sürdüğü de kaydedildi. Diğer 16 şüpheli hakkında ise çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezası istendi. Hazırlanan fezlekede cumhuriyet savcısını makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in ifadesi ortaya çıktı. "Üslubumun yanlış anlaşılmasından dolayı Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum” Zengin ifadesinde, "Üslubumun yanlış anlaşılmasından dolayı Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum. Savcıma tehdit amaçlı gitmedim. Sadece öngörülerimi kendisi ile paylaştım. Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım, bana müsteşar diyenleri de müşavir diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna benim yapabileceğim bir şey yok” dedi. Kendisine “cumhuriyet savcısı hakkında bu kadar bilgiye nasıl vakıf oldunuz?” şeklinde soru sorulan Mustafa Kemal Zengin, “Ben sadece Yavuz Çelik'in bana söyledikleri kadar biliyorum. Diğer söylediklerim tamamen boş boğazlılıktandır. Benim olayı biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir. Başka ekleyeceğim bir şey yoktur" ifadelerini kullandı.

Yenidoğan Çetesi soruşturmasında 18 şüpheliye fezleke hazırlandı Haber

Yenidoğan Çetesi soruşturmasında 18 şüpheliye fezleke hazırlandı

Yenidoğan Çetesi’ne yönelik gerçekleştirilen 2. dalga operasyonda yakalanan 18 şüpheliye hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlandı. Hazırlanan fezlekede cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Öte yandan savcının tehdit edilmesi olayına ilişkin soruşturmanın ayrıca sürdüğü de fezlekede kaydedildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ve kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi' olarak bilinen soruşturma çerçevesinde çalışmalarına devam eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 4 Aralık’ta yaptıkları operasyonda çete lideri Fırat Sarı’yla birlikte hareket ettiklerini belirlediği 5 doktor, 5 sağlık çalışanı 3 hemşire, ve 1 sivili gözaltına almıştı. Devam eden soruşturma kapsamında tespit edilen 18 şüpheliye yönelik fezleke hazırlandı. Hazırlanan fezlekede Doktor Dursun Eryılmaz hakkında ‘ihmali davranışla kasten öldürme’ suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Öte yandan cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Fezlekede savcının makamında tehdit edilmesine ilişkin soruşturmanın ayrıca sürdüğü de kaydedildi. Hemşire Serenay Şenkalaycı hakkında ise ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar, ‘zincirleme şekilde ihmali davranışla kasten öldürme’ suçundan ise 25 yıldan 43 yıl 7 aya kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 15 şüpheli hakkında ise çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezası istendi.

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" operasyonu: 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atandı Haber

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" operasyonu: 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atandı

İstanbul'da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmalleriyle ölümlerine sebep olan “Yenidoğan Çetesi”ne yönelik yürütülen soruşturmada önemli bir adım atıldı. Çete yöneticileri ve üyelerinin mal varlıklarına el konulurken, 13 hastane ve 3 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.  Çete üyelerinin mal varlığına el konuldu Bebekleri kendi anlaşmalı oldukları hastanelere yönlendirerek haksız kazanç elde eden ve ihmali davranışlarla ölümlerine sebep olan “Yenidoğan Çetesi” ile ilgili soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı. Çete yöneticileri ve üyelerinin mal varlığına el konulurken, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atanmasına karar verildi. TMSF kayyum olarak görevlendirildi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), ilgili hastane ve şirketlerde kayyum olarak görevlendirildi. TMSF’den yapılan açıklamada, kamu sağlığı hizmetlerinin aksamasını önlemek amacıyla hastaneler için yeni yöneticilerin görevlendirildiği belirtildi. Atanan tecrübeli ekiplerin çalışmalara başladığı ve kararın Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığı duyuruldu. TMSF’den resmi açıklama TMSF’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi’ olarak bilinen suç örgütüne yönelik soruşturma çerçevesinde, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla 13 hastane ve 3 şirkette TMSF kayyım olarak görevlendirilmiştir. Güvenilir kamu sağlığı hizmetlerinde aksama olmaması için, yeni yöneticiler atanmış ve ekipler çalışmalarına başlamıştır. Kayyım atama kararı, Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmış ve ilgili liste resmi internet sitemizde yayımlanmıştır.” Tecrübeli ekipler çalışmalara başladı Hastane ve şirketlerin yönetimine atanan uzman ekipler, kamu sağlığı hizmetlerini güvence altına almak için ivedilikle göreve başladı. Soruşturma kapsamında diğer adli süreçlerin devam ettiği bildirildi.  

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.