TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yenidoğan Çetesi

İLKHABER-Gazetesi - Yenidoğan Çetesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yenidoğan Çetesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yenidoğan Çetesi davası devam ediyor: Funda Özen savunmasında Haber

Yenidoğan Çetesi davası devam ediyor: Funda Özen savunmasında "kazancım yok" dedi

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla ölümlerine yol açan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dördüncü gününde, tutuklu sanıklardan Funda Özen savunma yaptı. Özen, suçlamaları reddederek, "Dolandırıcılık ile suçlanıyorum. Ama hiçbir menfaatim, kazancım yok" dedi. Yenidoğan Çetesi’nin Yargılanan Üyeleri Savunmalarını Yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla ölümlerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin 22’si tutuklu toplam 47 sanığı, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Duruşma, sanıkların savunmalarını yapmasıyla devam etti. Funda Özen'in Savunması: "Tıbbi Bilgim Yok" Duruşmada söz alan tutuklu sanık Funda Özen, Reyap Hastanesi'nde doktor asistanı olarak çalıştığını, ardından medikal muhasebe uzmanı olarak görev aldığını belirtti. Özen, suçlamaları reddederek, "Hiçbir şekilde ek bir gelirim yok. SGK faturalandırma işlemleri yaptım, ancak tıbbi bilgim olmadığı için evraklarla oynamam mümkün değil" dedi. Özellikle, tıbbi evraklarla oynandığı gerekçesiyle suçlanmasını anlamadığını ifade eden Özen, iddianameyi okuduğunda bu tür bir işletmenin varlığından haberi olmadığını belirtti.Duruşma, sanıkların savunmalarını yapması ve delillerin sunulmasıyla devam ediyor.

Yenidoğan çetesi davasında savunma: Haber

Yenidoğan çetesi davasında savunma: "Doktorlar notlarımızdan faydalanıyordu"

İstanbul’da bebekleri haksız kazanç elde etmek için hastanelere sevk eden ve ihmali davranışlarla bebeklerin ölümüne sebep olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik davada üçüncü gününe girildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Halis Başli savunma yaptı ve suçlamaları reddetti. İstanbul’da bebekleri kendileriyle anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve bebeklerin ölümüne neden olan Yenidoğan Çetesi davasının üçüncü duruşmasında, sanıklardan Mehmet Halis Başli savunma yaptı. Başli, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, suçlamaları reddederek, çete üyeliği ve bebeklerin ölümüne neden olma suçlamalarına karşı açıklamalar yaptı. Başli, Bağcılar Şafak Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaptığını belirterek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bağcılar Şafak Hastanesi’nde, sonrasında ise TRG Hospitalist Hastanesi’nde çalıştım. Reyap Hastanesi’nde ise 2019-2020 yılları arasında görev aldım. Hastanenin yoğun bakım işletme ücretini SGK ödüyordu ve ben de hastaneden maaş alıyordum. Dosyanın epikriz yazması için doktor olmanız gerekir, Coursof ile ilgili bilgim yok" dedi. Ayrıca, ilaç alımı ve satımıyla ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını da vurguladı. Sanık Başli, hesap hareketlerine de değinerek, "İşletmeden maaş ödemesi alırdım, ek ödemeler ise fazla çalışmanın karşılığı olarak ödenirdi. Hastaların şekerini, tansiyonunu, beslenmesini biz gün içinde yazarız. Doktorlar da bizim notlarımızdan faydalanarak epikriz yazıyorlardı" ifadelerini kullandı. Duruşma sonrası, savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı ertelerek, davanın yarın devam edeceğini bildirdi. Olayla ilgili olarak Yenidoğan Çetesi’nin liderleri ve üyeleri, bebeklerin ölümüne sebep olmaktan ve sağlık sisteminde büyük bir usulsüzlük yaratmaktan yargılanıyor.

Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu sanık Deniz Korkmaz’dan çarpıcı savunma  Haber

Yenidoğan Çetesi davasında tutuklu sanık Deniz Korkmaz’dan çarpıcı savunma 

İstanbul'da yenidoğan çetesi davasında CİMER'e ihbarda bulunan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, duruşmada savunma yaptı. Korkmaz savunmasında, “Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp, sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı” dedi. “Bebekler satılan eşyalar gibiydi” Yenidoğan çetesi dava dosyasında CİMER şikayeti yer alan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, duruşmada savunma yaptı. “Bir sürü bebek insanlık dışı bir şekilde öldü. Hastaneler ani bir şekilde baskınla denetlenirse demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Bu ölen bebekler, sizin de bebeğiniz olabilir. Aziz devletimin gerekeni yapacağından hiçbir şüphem yoktur” cümleleri ile CİMER'e başvuran sanık Korkmaz savunmasında, “Bir süre Bağcılar Sefa Hastanesi ve orası kapandıktan sonra bir süre sonra Reyap Hastanesi'nde ve A Hastanesi'nde çalıştım. Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp, sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Bize 'Daha az şişe kullanılırsa daha çok para kazanırız, bize de çok malzeme gelir' diyorlardı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Hastanedeki tüm aletler bozuktu. Bu insanları ben CİMER'e şikayet ettim" diye konuştu. “Bebekler, sizin de çocuklarınız olabilir” Deniz Korkmaz, CİMER'e yaptığı şikayetinde, “Eski PKK hükümlüsü ve şu anki İYİ Parti üyesi Reyap Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen, SSK'yı dolandırmaktadır. Reyap Hastanesi, Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Bağcılar Şafak Hastanesi, Doğa Hastanesi, Medicine Bağcılar Hastanesi, eski olarak Ethica Hastanesi, Duygu Hastanesi ve birçok hastanenin yeni doğan yoğun bakımlarını kiralayarak gece nöbetçi doktor bulundurmadılar. İnsani ve tıbba uygun olmayan şartlar ve bunun gibi birçok sebepten bir sürü bebek insanlık dışı bir şekilde öldü. Bu şahıslar, 1. basamak olan hastaları epikrizlerde hep 3. basamak olarak göstererek ve 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne rüşvet vererek bebek satın alarak yıllardır milyonlarca TL kazandılar. Yüzlerce bebeğin ölümüne sebep oldular. Satılan bebekler, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in yoğun bakımlarında kötü şartlar altında can verdi. Bebek ölümlerinin durması için bu kan emici vatan hainlerine dur denmeli. Dediğim hastaneler ani bir şekilde baskınla denetlenirse demek istediğimi çok iyi anlarsınız. Bu ölen bebekler, sizin de bebeğiniz olabilir. Aziz devletimin gerekeni yapacağından hiçbir şüphem yoktur” ifadelerini kullanmıştı.

Bebeklerin ölümüne neden olan 'Yenidoğan Çetesi' davasında 3. gününde devam ediyor Haber

Bebeklerin ölümüne neden olan 'Yenidoğan Çetesi' davasında 3. gününde devam ediyor

İstanbul’da, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu bebek ölümlerine sebep olan Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı dava, üçüncü gününe girdi. Çeteye liderlik eden doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu sanıklara, bebek ölümleri ve dolandırıcılık suçlarından ağır hapis cezaları verilmesi talep ediliyor.  Bebekler Öldü, Çete Kazanç Elde Etti İstanbul’daki 19 sağlık kuruluşunda faaliyet gösteren suç örgütü, bebekleri gereksiz yere yoğun bakım ünitelerine sevk ederek, uygun olmayan sağlık hizmeti aldırıp, yüksek miktarda maddi çıkar sağlamış. Bu süreçte bebekler, hastanelerde enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmış. Bazı bebekler, bu ihmaller sonucu hayatını kaybetmiş. İddianameye göre, çete üyeleri hastaların mevcut sağlık durumlarını, SGK'ya fatura edebilmek için kasıtlı olarak daha ağır gösterdi ve sahte belgeler düzenledi. Suç Örgütü ve Yöntemleri: Fırat Sarı liderliğindeki suç örgütü, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini manipüle ederek, bebeklerin gerçekten sağlık açısından uygun olan hastanelere sevk edilmesini engelledi. Bunun yerine, çete, kâr amacı güttüğü hastanelere bebekleri yerleştirerek, SGK’dan daha fazla ödeme almaya çalıştı. Ayrıca, bazı ilaçları hastaneden çalarak satmak ve sahte raporlar düzenlemek gibi yöntemlerle de maddi çıkar sağladı.  Bebek Ölümleri ve İhmaller İddianamede, sağlık hizmeti alması gereken bebeklerin uygun tedavi görmediği ve gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmadığı vurgulandı. Müfettiş raporlarına göre, bebeklerin yeterli besin desteği alamadığı, gerekli ilaçların verilmediği, tetkiklerin yapılmadığı ve hastaların zamanında uygun hastanelere sevk edilmediği tespit edildi. Bu ihlaller sonucu bebeklerin birçoğu hayatını kaybetti. Sanıklara Ağırs Suçlamalar ve Cezalar Talep Edildi İddianamede yer alan suçlamalar arasında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi ağır suçlar bulunuyor. Çetenin lideri Fırat Sarı ve diğer yöneticiler İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir’in, toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’a kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Sanıkların, SGK’ya sahte fatura sunarak, haksız kazanç sağladıkları ve bebek ölümlerine yol açtıkları için ağır cezalara çarptırılmaları bekleniyor. Sağlık İhmalleri ve Yetersiz Tedavi: Bebeklerin Kaderi Kararmış İddianamede dikkat çeken bir diğer önemli nokta, çetenin hastalara doğru tedavi yöntemlerini uygulamaktan kaçınması. Sağlık bakanlığı müfettişlerinin raporlarına göre, bazı bebekler yoğun bakım ünitesine kabul edilmesine rağmen, yanlış ilaç kullanımı ve yetersiz tedavi nedeniyle kilo kaybı yaşadı ve sağlıkları daha da kötüye gitti. Çetenin, "TPN tüketimini azaltın" gibi talimatlar verdiği ve hastaların beslenme bozukluğu yaşamasına neden olduğu belirtildi. Bu ihmaller sonucunda bazı bebeklerin yaşamını yitirdiği vurgulandı.

Yenidoğan Çetesi davasında şok ifadeler: Haber

Yenidoğan Çetesi davasında şok ifadeler: "Göz damlası diye ilaç üretip satıyordu"

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Gündüz, sanık Hakan Doğukan Taşçı ile ilgili, "Gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Günerhan'ın ardından tutuklu sanık Hüseyin Gündüz duruşmada savunma yaptı. "SGK ilaçlarını sosyal medyada sattım" Gündüz, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Dava dosyasında adı geçenlerden bir tek Hakan Doğukan Taşçı'yı tanıyorum. Ondan ilaç aldım. Bu ilaçları nasıl temin ettiğini bilmiyorum. Suç olduğunu bilsem almazdım. Hakan Doğukan'dan curosurf diye bir ilaç aldım. 600 TL'ye aldığım ilacı bin TL'ye, sosyal medyadan tanıdığım Reşat isimli birine sattım" dedi. Mahkeme başkanı, bu ilaçlardan kazandığı paranın miktarını sorması üzerine, "Kutu başı 400 lira ekleyerek, 50-60 kutu satıyorduk. Buna göre 24 bin lira para kazanmış olmamız gerekiyordu, ancak tam olarak hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı. "Göz damlası diye gıda takviyesi satıyordu" Savcılık sorgusunda bu satışlardan 100 bin lira kazandığını söylediğinin sorulmasının ardından Gündüz, "İlk defa savcının karşısında çıkıyordum. O anda kaba taslak hesap söyledim" dedi.Gündüz, savunmasının devamında, "Hakan Doğukan Taşçı, gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu. Bundan dolayı da satın aldığım ilaçları mümessilden geldiğini sanıyordum. Taşçı'ya ilaçların nereden geldiğini sormadım. Bu satışlar karşısında Taşçı'ya pay vermedim. Hakan Doğukan dışına kimseyi tanımıyorum" şeklinde savunma yaptı.

Yenidoğan çetesi davasında şok itiraflar: Haber

Yenidoğan çetesi davasında şok itiraflar: "Bebek sevklerinden haksız kazanç sağlıyorduk"

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla ölümlerine neden olan Yenidoğan Çetesi üyelerinin yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu hemşire Hasan Basri Gök, hakkında açılan davada savunma yaptı. Gök, bebek sevklerinin para kazanmak amacıyla yapıldığını ve SGK'dan daha fazla ödeme almak için hasta yatışlarının kasıtlı olarak uzatıldığını belirtti. Ayrıca, epikriz raporları ile ilgili de şaibeli uygulamalar yapıldığını itiraf etti. Bebek Sevkleriyle Haksız Kazanç Sağlanıyordu Sanık Hasan Basri Gök, mahkemede yaptığı savunmada, "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu" dedi. Gök, sevklerin, özellikle Fırat Sarı, İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yapıldığını ifade etti. Ayrıca, sevklerin 112'yi bilgilendirmeden, yalnızca tanıdık doktorlar aracılığıyla gerçekleştiğini söyledi. Gök, "Bebekler hastaneye sevk edildiklerinde kimse hayrına hareket etmiyordu. SGK’dan daha fazla para almak için hasta yatış süreleri kasıtlı olarak uzatılıyordu" diye ekledi. Epikriz Raporları Üzerinde Oynama Yapılıyordu Hasan Basri Gök, duruşmada epikriz raporları üzerinde de usulsüz işlemler yapıldığını itiraf etti. "Epikriz raporlarını doktorların yazması gerekiyordu, ancak biz yazıyorduk" diyen Gök, hemşirelerin ve diğer sağlık personelinin bu raporları hazırladığını belirtti. Raporlarda hastaların durumu yanlış bir şekilde belirtilerek, SGK'dan daha fazla ödeme almak için basamak oranlarının değiştirildiğini ifade etti. Gök, "Basamaklar genellikle doğru değildi, bu değişiklikler denetimler sırasında düşürülüyordu" şeklinde konuştu. Denetimlerde Usulsüzlükler ve Yasadışı İlaç Satışı Sanık, mahkeme başkanının sorduğu bir diğer soruya ise, hastanelerde yapılan denetimlere ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Denetimler sırasında yasadışı ilaç satışlarının yapıldığını belirten Gök, "Denetimlerde ilaçları saklamak için dikkatli oluyorduk. Fırat Sarı'nın bilgisi dahilinde ilaçları aldık" dedi. Gök, ilaç satışlarının hastane yönetiminin haberiyle yapıldığını ve bunların sistemden düşerken fark edileceğini vurguladı. Ayrıca, ilaçlar aracılığıyla yaklaşık 40 bin lira kazanç sağlandığını söyledi. Ölümler ve İhmaller Bebeğin ölümü ile ilgili soruları yanıtlayan Hasan Basri Gök, bebeklerin sevk edilmesi ve yatış süreçlerinin doğru şekilde yapılmadığını ve bu durumun ölümlere yol açtığını belirtti. Mahkeme başkanının, "Serdar il dışı sevklerden 5 bin lira kazanıyordu" şeklindeki sorusuna, "Evet, ancak ben gözümle görmedim" yanıtını verdi. Gök, bu süreçlerin haksız kazanç amacıyla yürütüldüğünü ve sağlık sisteminde ciddi ihmaller bulunduğunu kabul etti.

Yenidoğan çetesi davası başladı: Mağdur aile yaşadıklarını anlattı Haber

Yenidoğan çetesi davası başladı: Mağdur aile yaşadıklarını anlattı

İstanbul'da, bebekleri yanlış yönlendirilerek haksız kazanç sağlamak amacıyla sevk edilen ve ihmalkarlık sonucu ölümlerine neden olunan yenidoğan çetesine ilişkin davanın ilk duruşması bugün Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma öncesi, Bağcılar Şafak Hastanesi'nde doğan ve 18 gün sonra hayatta kalan bebeklerinin yaşadığı acılı süreci anlatan Ahsen ve Adem Açıkyürek çifti, gözyaşları içinde yaşadıkları travmayı paylaştı. Açıkyürek çifti, hastanedeki ihmaller ve yaşadıkları korkunç süreçle ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Davada 47 sanık yargılanıyor. Baba ve Anne, Çocuklarının Çektiği Acılı Süreci Anlattı Baba Adem Açıkyürek, yaşadıkları korkunç süreci şu sözlerle dile getirdi: “Bize, ‘bu çocuğun hiçbir şeyi yok, içeriden cenaze almaya geliyorsunuz, yavaş gelin’ diyorlardı.” Açıkyürek, hastaneye geldiklerinde, bebeklerinin ölmek üzere olduğunu ve yetkililerin adeta “cenaze almaya geliyoruz” gibi davranarak kendilerine üzüntü verici şekilde bilgi verdiklerini belirtti. Anne Ahsen Açıkyürek ise, çocuğunun sağlığıyla ilgili yaşadığı korkunç durumu paylaştı. Açıkyürek, "Çocuğumun kollarını morartmışlar, bant yapıştıra yapıştıra çocuğumun kolları durmuyor diye. Ayaklarından kanı yanlış almışlar, mosmor olmuş çocuğun ayakları, ölüme terk etmişler. Küçücük sesi çıkmayan bir bebeği o kadar kötü bir şekilde bırakmışlar ki, Allah kimsenin başına vermesin" dedi. Hastane Yetkilileri Tarafından Engellenen Yardımlar Anne Açıkyürek, hastanedeki doktorların sürekli olarak bebeğinin kötüleşeceğini söylediklerini, ve her gün sağlıksız bir durumla karşılaştıklarını ifade etti. Ayrıca, hastanede görevli yetkililer tarafından sürekli olarak bebeğinin sağlığı hakkında olumsuz haberler aldığını belirten Açıkyürek, “Her gün ölecek, senin çocuğun yaşamayacak diyorlardı” diyerek, yaşadıkları çaresizliği dile getirdi. Bebeği Ölüme Terk Edildi, Sonra Şans Eseri Kurtarıldı Baba Adem Açıkyürek, hastaneye geldiklerinde bebeklerinin sağlığıyla ilgili verilen kötü haberleri aktardı. Ayrıca, hastanede çalışanların, bebeklerinin durumunun çok kötü olduğunu ve ölmek üzere olduğunu ima ettiklerini, ancak sonunda başka bir hastaneye sevk ettikleri çocuğunun şu an sağlıklı olduğunu belirtti. 47 Sanık Yargılanıyor Yenidoğan çetesi davasında, 47 sanık yargılanıyor. Çeteye yönelik soruşturma, hastanelerdeki bazı sağlık çalışanlarının bebeklerin haksız şekilde başka hastanelere sevk edilmesini sağlayarak, para karşılığında bu süreçten kazanç elde etmelerini içeriyor. Davanın devamında, sanıkların cezalandırılması bekleniyor.

Yenidoğan Çetesi sanıkları hakim karşısında: 47 sanık için hesap zamanı! Haber

Yenidoğan Çetesi sanıkları hakim karşısında: 47 sanık için hesap zamanı!

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere yönlendiren ve ihmalleriyle ölümlerine neden oldukları iddia edilen Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke, değerlendirme için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 22’Sİ TUTUKLU 47 SANIK YARGILANIYOR Konferans salonunda görülen davada, cumhuriyet savcısı barolar ve siyasi partilerin katılma taleplerinin reddini talep etti. Mahkeme de bu taleplerin tamamını reddetti. Sanıklardan Fırat Sarı savunmasında “Söyleyecek bir şeyim yok” dedi. “YAPILAN USULSÜZLÜKLER VAR” Sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında şunları söyledi: “Bazı konularda üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Çoğu sanık arkadaşım. Sistemlerde usulsüzlükler ve yanlışlıklar vardı. Daha fazla para almak için evraklar üzerinde oynamalar yapıldığını gördüm. Bu hastaneler yıllık birçok kez denetleniyordu. Denetimlerden nasıl geçiyorlardı? Biz neden yargılanıyoruz?” Taşçı, özel hastanelerdeki işleyişe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’daki özel hastanelerin yüzde 80-90’ında bebek yoğun bakımda doktor bulunmuyor. Bizim neden müdahale ettiğimiz sorgulanıyor. Müdahale etmesek yine suçlu olacaktık. İyi hasta-kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Gerçeğe aykırı mıydı? Evet. Ama SGK sistemine geçmiyorduk. Benim ailelerle hiçbir şekilde para alışverişim olmadı.” "YOĞUN BAKIMLAR DOLDUKÇA KAZANÇ ARTIYOR" Duruşmada savunma yapan tutuklu hemşire Hakan Doğukan Taşçı, sistemdeki usulsüzlükleri anlattı: “Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyor ve hasta kabulü konusunda Fırat Sarı’ya danışıyordum. Doktor olmadığında acil müdahalelerde bulunmak zorunda kalıyordum.” "İLAÇLARDAN KOMİSYON ALIYORDUK" Sanık Taşçı, bebeklerin kullanması gereken ilaçların usulsüz şekilde satıldığını şu sözlerle itiraf etti: “Bu ilaçlar genellikle zayi oluyordu. Sigortası olan hastalarda SGK karşılıyordu. İlaçları ihtiyaç sahiplerine vermememe durumum söz konusu olmadı. Ancak 600 lira gibi küçük bir komisyon alıyorduk.” "DOKTOR EKSİKLİĞİ HAYATİ RİSK YARATIYORDU" Taşçı, bebeklerin hayatını riske atan temel problemlerden birinin doktor eksikliği olduğunu belirtti: “Doktor olmadığı için bebeklere müdahale edilemeyecek durumlar oluyordu. Çocukların ölümlerine göz yumamadığım için müdahale etmek zorunda kaldım.” DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR Davanın ilerleyen duruşmalarında diğer sanıkların savunmaları alınacak. Mahkeme, çete üyelerinin ihmalleri ve usulsüzlüklerini detaylı şekilde araştırmaya devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.