TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#yem

İLKHABER-Gazetesi - yem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yüksek maliyetler ve ithalat sorununu gündeme getirdi Haber

Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yüksek maliyetler ve ithalat sorununu gündeme getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Kırıkkale ili Beyobası köyünde, besicilik yapan Fatih Keskin’i çiftliğinde ziyaret etti. CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapan Fatih Keskin’den hayvancılık sektördeki sıkıntıları yerinde dinledi. Gürer, vatandaşların raflardaki et fiyatlarından şikâyet ettiğini belirtirek, üreticilerin de kazanç sağlayamadığını anlattığına dikkat çekti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Rafta eti alan vatandaş pahalıya eti aldığını söylüyor ama üretici de ‘Ben bu hayvanlara bakıyorum, besliyorum, kesime götürüyorum, para kazanamıyorum. Kesimhaneden sonra fiyat artışı başlıyor ama bu bize yansımıyor ’ diyor” şeklinde ifade etti. Beyobası köyüne Kırıkkale  CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağan Balışeyh  İlçe Başkanı Burhan Altıntop   İle birlikte giden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Et ve süt önemli gıda ürünü. Bu ürünler hayvancılık ile elde ediliyor. Bir büyükbaş hayvanın yetişmesi için en az 240 gün bakım gerekiyor, yem, ahır ve veteriner giderlerinin sürekli arttırıyor. Bu hayvancılığın sürdürülebilir bir yanı var mı böyle giderse?” diye besici Keskin’e sordu. Besici Keskin, “Sürdürebilmemiz için çeşitli şartlar bize elverirse, şartlarda yardımcı olsalar biz yaparız mesleğimizi. Köyümüzü terk etmeyiz” şeklinde yanıtını verdi. Ömer Fethi Gürer, “Doğal olarak buradaki sorun, önce yem fiyatlarının yüksek olması. Ahır giderleriniz arttı, veteriner gideri var, aşı var. Bayramınız yok, seyranınız yok, hep çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Kolay değil yapılan iş” diye ifade etti. Gürer, hayvancılık yapan Fatih Keskin'e, "Buzağı ölümü var mı burada?" diye sordu. Keskin, sektörde yaşadıkları zorlukları şu şekilde anlattı: “Buzağı ölümü elimizden geldiği kadar kendi çarelerimizle tedavi uygulamaya çalışıyoruz, fazla da yapmıyoruz sayın vekilim. Ama ilaçlar pahalı, veterinerler yetersiz. Şimdi tarım ilçe müdürlüğü hangi bir köylüye yetişecek? İlaçta destek yok, veterinerden destek yok, mazottan destek yok, buzağıdan destek yok, yemden destek yok. Aslında tarım ilçe müdürlüklerimiz falan da geliyorlar ama kadroları yetersiz. Geliyorlar ama imkanları yok, altlarında araçları yok.” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer’in, hayvancılık maliyetleri ve zarar durumunu sorması üzerine Fatih Keskin, “Adam  ithal Angus mal getiriyor. Getir bana Avrupa’dan damızlık düveyi, ver benim elime; eti de ben üreteyim sana. Niye gidiyorsun Uruguay’dan mal getiriyorsun kardeşim? Ben yapamıyor muyum, ben beceremiyor muyum?” dedi. İthal hayvancılığa karşı olduğunu belirten Keskin, yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Uruguay’dan adam mal getiriyor. Bana destek ver, ben üreteyim. Ben karşılayayım senin et ihtiyacını. Bizim hayvanımız 10’du, 15’ti, 20 giderek sayı arttı ama şimdi tekrar küçülüyoruz. Çünkü niye? Giderimizi Karşılamıyor. Çoluk çocuk kimi okula gidiyor, kimi bilmem nereye gidiyor. Artık kendi gücümüz de yetmiyor. “Son 2 yılda Türkiye 1 milyon 200 bin hayvan ithal etti” Ömer Fethi Gürer, ithalat politikalarının yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Yetkililer ‘sorun yok’ diyorlar, ama son 2 yılda Türkiye 1 milyon 200 bin hayvan ithal etti. Türkiye kendi kendine yeterli boyuta gelip, et sorununu da etten mamul ürün sorununa da çözüm bulabilir. Bunun için planlama, öngörü ve alana gelip bu işi yapan insanlarla konuşulursa çare var. Çare yok değil. O raftaki etin fiyatının düşmesi yemin fiyatının düşmesi ile doğru ilgili.” şeklinde konuştu.  “Süt üreticileri zor durumda yem desteği verilmeli”  Hayvancılıkla uğraşanların girdilerdeki maliyet artışları nedeniyle zorluk yaşadığını ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi  Gürer, süt üreticilerinin durumuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Ulusal Süt Konseyi 14,65 TL fiyat verip onun altında da süt alımının yolu hala açıksa, bunun yansıması bu işi yapanlar bu işten vazgeçiyor. Süt üreticiliği yapan para kazanmazsa hayvanını kesime veriyor. Faiz de yüksek, götürüyor parasını faize yatırıyor. Yorulmadan para kazanıyor. Öyle olunca hayvancılık da zor bir iş. Yani ailece işin içindeler. Geliyorlar işte, tatili yok, bayramı yok, seyranı yok. Onun için yetkililere çağrımızdır. Yem sübvanse edilip en az %50 yemde destek verilmeli. Ahır giderleri karşılanmalı, hayvan refahını artırıcı önlemler alınıp hayvan refahı sağlanarak daha çok verim alınmalı. Buradaki bir sorun da hayvanın da refahı tam sağlanmazsa ondan verim de alınamıyor. Onun da yolu; bu konuda bilgiyle, bilimsellikle sorunları doğru çözüm üreten veteriner destekli bir yapıyla halledebiliriz. Yetkililere buradan bir kez daha bu konuda da çağrı yapalım.” dedi.

Gürer: Hayvancılıkla ilgili politikalar doğru koordine edilirse sorunlar azalır Haber

Gürer: Hayvancılıkla ilgili politikalar doğru koordine edilirse sorunlar azalır

Türkiye’de süt üreticileri, artan maliyetler ve düşük süt fiyatları nedeniyle zor günler geçiriyor. CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, süt politikalarındaki yanlış uygulamaların süt ineklerinin kesimine ve hayvan varlığında ciddi kayıplara neden olduğunu belirtti. Sektörün derinleşen krizine dikkat çeken Gürer, son yıllarda hayvan ithalatının arttığını ve bu durumun yerli üreticileri daha da zor duruma soktuğunu vurguladı. Gürer, süt üreticilerinin sıkıntılarını dile getirdi CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de süt üreticilerinin karşı karşıya kaldığı büyük krizi gündeme taşıdı. Gürer, son 5 yılda Türkiye’nin hayvan varlığında 10 milyona yakın bir kayıp yaşandığını belirterek, süt ineklerinin kesilmesine yol açan yanlış yönetim politikalarının bu kaybı derinleştirdiğini ifade etti. Gürer, “Yalnızca geçen yıldan bugüne kadar 1 milyon 200 bin  üzerinde hayvan ithal edildi. İthalat durmuyor ama sütte yanlış uygulamalar yeniden krize dönüşme noktasında” dedi. Üretici Nevzat Genişyürek, "Sorunlarımız çok derin" Hayvancılık yapan Nevzat Genişyürek, süt üreticilerinin yaşadığı sorunları dile getirirken, bu sorunların sadece yüzeysel olmadığını, derin ve yapısal olduğunu vurguladı. Genişyürek, “Süt verdiğimiz firmalar doğru düzgün (kazanç sağlayacak kadar) bize süt parası ödemiyor. Reyona gidiyoruz, tam yağlı diye kreması bile alınmış sütlerin fiyatı 45 lira, ama biz 15 liraya süt satacağız diye debeleniyoruz. Eğer ki bir ülke üreticisine sahip çıkarsa büyür. Hollanda'nın bile bugün farklı yerlere gelme sebebi, gayri safi milli hasıladan ayrılan payın bize göre kat kat fazla olması. %28 ve %29'a tekabül eden bir oran olduğu söyleniyor” diye ifade etti. 2011 yılında 1 litre sütten aldığı yem miktarını bugün de alabilmeyi isteyen Nevzat Genişyürek, destek taleplerinin ötesinde adil bir fiyat politikası talep etti. “Ben destek falan istemiyorum. Bunu bir kaldıralım ortadan. Bana ne verecek biliyor musunuz? 1 litre sütün bir buçuk kilo yem alabilmesi lazım. Bana, 2011 yılında verdiğim sütüm ne kadar yem alıyorsa, şu anki fiyat endeksi bunu versin, başka bir şey istemiyorum. Biz çiftçilik yaparak ayakta kalıyoruz. Ben ufak tefek çerçici gibi o paralara ihtiyacım yok, istemiyorum” diye konuştu.  CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım ve hayvancılık sektörlerinde yaşanan sorunların giderek derinleştiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Tarımda ve hayvancılıkta ciddi sorunlar var. Geçmişe kıyasla problemler önemli ölçüde arttı. Türkiye'de hayvancılık politikaları doğru şekilde koordine edilirse, üreticilerimizin belirttiği gibi, sorunlar azalır ve ithalata bile gerek kalmaz, kendi kendimize yeter hale geliriz. Yapılması gerekenler her ortamda dile getiriliyor.” Gürer, mevcut durumu örnek vererek, Şu an görüldüğü gibi, hayvanlar ahırda ve sağıma giren yaklaşık 70 hayvan bulunuyor. Bir o kadar da gebe düve var. Eğer bu yatırımı bugün yapacak olsanız, yapamazsınız." şeklinde konuşması üzerine hayvancılık yapan Nevzat Genişyürek, "Mümkün değil vekilim. Nerede? Ayrıca, sen bu sektöre girer misin diye sor vekilim. Adam alıyor, satıyor. Şurada mısır tarlasından çıkıyorsun, geliyorsun, hayvan burada doğum yapıyor. Gidiyorsun, burada hayvanlar itişiyor. Bir sürü sorunla karşılaşıyorsun. Buzağı hastalanıyor, serum takıyorsun. 24 saat senin enerjini emiyor. Bu kadar uğraşacağıma, paramı faize mi yatırırım, alıp mı satarsın? Ne yaparsan yap, bizden daha fazla kazanacağın kesin" şeklinde konuştu. "Kendi kendine yeterli hale gelinmeli" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım ve hayvancılığın stratejik önemi üzerine vurgu yaparak, bu sektörlerin ülkenin geleceği için kritik olduğunu belirtti. CHPli vekil Ömer Fethi Gürer, "Gıda, stratejik anlamda bir ülkenin geleceğidir. Tarım olmazsa, ülke ilerleyen aşamalarda dışa bağımlı hale gelir ve bu durum sömürgeleşmeye yol açar. Üretmeyen toplumlar, kendilerine dayatılanlarla yaşamlarını sürdürmek zorunda kalır." dedi. “4 yıl önce yapılan yanlış, bugün ithalatı getirdi” Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründeki sorunların yalnızca üreticilerin deneyimlerinden öğrenilerek çözülebileceğine değinerek şunları söyledi: "Yetkililere sesleniyoruz: Sonucu bugünden belli olan yanlışı yapmayın. 4 yıl önce yapılan yanlış, bugün ithalatı getirdi. Avrupa'da hayvan varlığında birinci olduğumuzu söylemek yeterli değil. Uygulamanın sürekliliği önemlidir. Eğer üretici hayvanlarını bakabiliyor, yem sorununu aşabiliyorsa ve bu sürdürülebilir ise, bu işi yapıyor. Aksi takdirde, üreticilerimiz, 'Bu işe başladığımda böyle olacağını bilseydim, sürdürmezdim,' diyorlar." Gürer, kırsalda küçük aile tipi işletmelerin önemine dikkat çekerek, "Büyük işletmeler muhakkak olacak, ama küçük işletmeler büyük işletmelerin en büyük destekçisi. Küçük aile tipi işletmeler olumsuzluklarda bizi ayakta tutacak" dedi. Hayvancılıkla uğraşan Nevzat Genişyürek, sektördeki sorunların yapısal olduğunu ve bu sorunlara köklü bir müdahale gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bizdeki sorunlar yapısal sorunlar. Bu sorunları gerçekten ülkemizi seviyorsak, bu sorunlara ciddi anlamda el atılmalı, sorunlara kökten müdahale edilmeli. Suni dokunuşların asla bizim sektöre bir faydası yok. Bunu herkes bilsin, kimse kimseyi kandırmasın. Gelin, sorunları kökten ele alalım.” Genişyürek, “Şu anda sütün maliyeti ile süt fiyatı kafa kafaya geliyor, ama bu işin içinde değişken maliyetler var. Bir düve öldüğü zaman benim değişken maliyetim artıyor. Adam bana maliyetimi 13 lira çıkarıyor. 'Yoncan var, mazotum var, işçin var' diyor. Bunları katıyorum, sana 13 lira maliyet çıkarıyorum, güzel. Ama benim içeride canlı hayvanım var. Hadi bir tane öldü, onu ne yapacağız? Ya da buzağım öldü, o da bir değişken maliyet. Niye bunu göz ardı ediyorsunuz? Değişken maliyeti hiç görmeden sabit maliyetimle 13 lira ile 14 lira arasında maliyet çıkarıyorlar” şeklinde konuştu. Nevzat Genişyürek, silaj ve yonca üretimini kendilerinin sağladığını ifade ederek şunları söyledi: “Şu anda silajımızı kendimiz yetiştiriyoruz, yoncamızı kendimiz yetiştiriyoruz. Diğer endüstri bitkilerine girmiyoruz, onlara girsek zaten onları üreten üreticinin hali de bizden kötü. Yine biz bir döngü sağlıyoruz; silajıyla, yoncasıyla bir döngü sağlıyoruz. Onların durumu bizden daha kötü. Şu an kavun, karpuz, patates gibi tarladaki ürünler... Hepimiz biliyoruz, hepimiz duyuyoruz. Şu an, inan, onların durumu bizden daha kötü.”

Gürer: “Faiz artışı, üretenin de hayvancılık yapanın da kafasını karıştırdı” Haber

Gürer: “Faiz artışı, üretenin de hayvancılık yapanın da kafasını karıştırdı”

(İLKHABER)- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem fiyatlarındaki artış, yetiştiriciye yeterli destek verilmemesi ve ürünün değer bulmaması gibi sorunların, Türkiye’de hayvancılığı sorunlu kıldığını söyledi. Hayvan varlığının azalması et ve süt ürünlerinin raf fiyatına da yansıdığına dikkat çekti. Yem fiyatlarına gelen büyük artışlar nedeniyle hayvanlarını satmak zorunda kalan üretici ile görüşen Gürer, et, süt ve sütten mamul ürünlerin arttığı ülkemizde, tüketiciler pahalıya ürün alırken, besici ve süt inekçiliği yapanların maliyeti bile kurtaramadığı bir dönemin yaşandığını, bu durumun ise hayvancılığın geleceği açısından kaygı verici olduğunu ifade etti. İthalin çözüm olmadığını ve bu yıl canlı sığır ithalinde % 771 artışa rağmen sorunun sürdüğünü belirtti.   YEM ALMAK İÇİN HAYVANVARI SATIYORUZ Ahırında 150 hayvanın bulunduğu ancak yem alabilmek için hayvanları tek tek sattıklarını ve bugün hayvan sayısının 70’e düştüğünü belirten Kenan Pamukçu, “Hayvancılıktan umudumuzu kestik. Hayvan sayımızı 70’e düşürdük. Zararı azaltalım dedik ama sabit giderlerde azalma olmayınca daha çok zarar ettik. Bu hayvanları süt inekçiliği yapmak için Almanya’dan getirdik. Holstein cinsi yüksek süt verimli hayvanları, yem alabilmek ve kredileri ödeyebilmek için teker teker sattık. Bir daha Almanya’ya gidip hayvan alma şansımız yok” dedi. HAYVANCILIĞA DOĞRU DÜZGÜN DESTEK YOK Hayvancılığa, söylendiği kadar destek verilmediğine de dikkat çeken Kenan Pamukçu, “Doğru düzgün destek yok. Verdikleri destek de zor şartlar altında verilen destek. Hayvancılık bu şekilde bir yere varmaz. Sütün fiyatını artırmak da soruna çözüm üretmez. Bugün 11-12 liradan sattığımız süt, 15 lira olsa ne olur? Bir şey değişmez, önemli olan yem fiyatlarının ucuzlamasını sağlamaktır. Benim girdilerimi aşağı çekeceksin ki hayvancılık yapmaya devam edeyim. Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütün fiyatını 11 lira 50 kuruş olarak açıkladı ama bu rakamın bugün bir anlamı yok. Bu fiyattan süt alan da yok zaten” diye konuştu. YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ ANLAMSIZ! Yem fiyatlarındaki büyük artışa da anlam veremediklerini söyleyen Kenan Pamukçu, “Mısır, soya, buğday, arpa fiyatlarının bir önceki yıla göre verilen taban fiyat ve tüccar alım fiyatı ile yerinde sayarken, bu ürünlerden elde edilen yem fiyatları katbekat artıyor. Mısıra, buğdaya, arpaya zam gelmezken yeme neden sürekli zam geliyor? Neden bunu sorgulayan yok, önüne geçen yok. Yem fabrikalarına gidip de neden yemi pahalıya satıyorsunuz diyen yok” ifadelerini kullandı. PARAMIZA FAİZE YATIRSAK DAHA ÇOK KAZANIRIZ Şu anda elinde bulunan 70 büyükbaş hayvanı satıp faizle değerlendirse daha çok kar elde edebileceğine de işaret eden Kenan Pamukçu, “Ancak biz böyle düşünmedik, üretim yapalım ve bir katma değer sağlayalım istedik. Ama olmuyor. Faizlerin artması da hayvancılığı olumsuz etkiliyor. Şu an inekleri satıp alacağımız parayı faize koysak daha çok kazanırız. Ama biz üretmek istiyoruz. Biz vatanımızı seviyoruz” şeklinde konuştu. AHIRLAR BOŞ KALDI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise hayvancılıkta gelir-gider dengesi bozuldukça bu işin sürdürülebilirliğinin kaymadığını belirterek, “30 yıldır hayvancılıkta uğraşan Kenan Pamukçu, son dönemlerde yem fiyatlarındaki artış nedeniyle bu işten soğumuş. Küçük aile tipi işletmeler dediğimiz 1 ila 10 hayvanı olan ahırlarda hayvan sayısı azalmış, çoğu ahır boş. Bu işi modern yöntemlerle yapan büyük işletmeler de sıkıntı içinde” dedi. YEM YOKSA SÜT DE YOK Hayvanların aldığı yeme göre süt verdiğine dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “yonca, saman, küspe hepsi bir külfet ama 50 kiloluk yem mutlaka hayvanlara verilmeli. Hayvan refahı sağlanamaz ise bu hayvanlardan verim alamıyoruz. Bu hayvanların diğer ırklardan farkı iyi beslenmeleri. Beslenme sağlanamaz ise verim alınamıyor” diye konuştu. ALTERNATİF İŞ BULAN HAYVANCILIĞI BIRAKIYOR Yem fiyatları ve işletme giderlerinin girdi maliyetlerini artırdığına dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Artan sorunların tümümün hayvancılık yapana yansıması, hayvancılıktan soğumayı getiriyor. Sanayi yemi başta olmak üzere yem fiyatlarındaki artış da üzerine binince bu işten para kazanılmaz hale geliniyor. Alternatif iş bulan bu işi bırakıyor” ifadelerini kullandı. ÜRETİCİ PARA KAZANAMIYOR, TÜKETİCİ PAHALIYA ÜRÜN ALIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta sorunların arttığına da dikkat çekerek “Türkiye’de hayvancılıkta ilgili sorunların temelinde 3 önemli faktör var. Bunlar, yem fiyatlarındaki artış, yetiştiriciye ve besiciye yeterli destek verilmememi ve elde edilen ürünlerin değer bulmamasıdır. Et ve Sütten mamul ürünlerin fiyatı rafta katbekat artarken üretici pahalıya ürün alıyor. Besici de para kazanamıyor. Süt inekçiliği yapan ise masrafını çıkaramaz durumda. Bu nedenle hayvancılık yapılabilir bir iş olmaktan çıkma aşamasına geldi” dedi.   SİYASİ İKTİDARA UYARI Gürer, siyasi iktidarı da uyararak, şartların bu şekilde devam etmesi halinde, hayvancılığın bitme noktasına geleceğini, bu olumsuz tablonun ise başta gıdaya erişim olmak üzere farklı pek çok sorunu da beraberinde getirebileceğini ifade etti. DESTEK ŞART CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta destek miktarlarının artırılması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik girişimlerde bulunulması gerektiğini de ve çözümün ithalatta değil ülkedeki besici, süt inekçiliği yapana gerçekçi desteklerin ve çözümlerin verilmesi ile sağlanması gerektiğini ifade etti. Ö. Fethi Gürer, canlı hayvan ithalatına ilk sekiz ayda 597 milyon dolar ödeme yapılmış, canlı hayvan ithalatı geçen yıl aynı döneme göre %771 artış yaşanmış ama sorunlara çözüm gelmemiş, hayvan varlığı da, çiğ süt üretimi de düşmüş, hayvan refahını sağlayarak, yem fiyatını düşürerek, gerçekçi destekleri artırarak soruna yaklaşım şart ifadelerini de sözlerine ekledi.

Gürer: Yem fiyatlarındaki artış üreticiyi bunaltmış Haber

Gürer: Yem fiyatlarındaki artış üreticiyi bunaltmış

ADANA (İLKHABER) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer,sabahın erken saatlerinde Niğde Belediyesi Hayvan Pazarına giderek, hayvanını satış için getiren besicilerin sorunlarını dinledi. Sabah saat 6.00 da vekili hayvan pazarında gören besiciler bol bol dert yanıp,hayvancılık cazip bir iş olmaktan çıktı” dediler. HAYVANLARA BAKACAK GÜCÜMÜZ KALMADI Kesimlik hayvan fiyatlarının çok düştüğünü, yem fiyatlarının ise her geçen gün arttığını söyleyen bir üretici, “Hayvanlara bakacak gücümüz kalmadı, yem fiyatları sürekli artıyorken Kurban Bayramına göre büyükbaş hayvan fiyatları yüzde 30’a varan oranda azaldı, ama yem fiyatları çok arttı. Bu durumda biz zarar ediyoruz. 50 kilogramlık besi yemi 550  liraya geçti, yoncanın tonu 6 bin lira oldu. Bir hayvana günde 10 kilogram yem veriyoruz. Bunlara 12 ay kapalı alanda bakıyoruz” dedi.  ÜRTİCİLER YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞA DAYANAMIYOR  Hayvan pazarlarının bu kadar kalabalık olmasının nedeninin, yem fiyatlarındaki artışa dayanamayan üreticilerin, elindeki hayvanları ucuz fiyatlarla satışa sunmasından kaynaklandığını anlatan üretici, “Hayvancılık zor iş; 24 saat bakım ister, gecesi- gündüzü olmaz. Bayramı, tatili olmaz, yem fiyatlarındaki artış nedeniyle satışa çıkarıyoruz ama yine de alan yok” diye konuştu.  NEDEN İTHAL HAYVAN? Hayvan ithalatının, yerli üreticiler açısından neden olduğu sorunlara dikkat çeken bir başka besici ise “Başka ülkelerden, hayvan ithal edilmesine bir türlü anlam veremiyorum. Proje gibi bir şey bu. Gerçekten anlamıyoruz. Kendi ülkemizde, üreticiye değer verilmiyor. Bir hayvanın doğumundan itibaren satışa hazır hale getirilebilmesi için 18-22 ay bakılması gerekiyor, ortalama 22 ay bakılıyor. Sattığımız hayvanlardan yem parasını bile çıkaramaz duruma geldik. Verilen emeklerimiz zayi oluyor” dedi.  SATTIĞIMIZ HAYVAN MASRAFI KURTARMIYOR  Hayvan pazarına hayvanlarını satmak için gelen ancak umduğunu bulamayan başka bir üretici ise yem fiyatlarındaki artışın, üreticileri mağdur ettiğini ifade ederek, “Bir düve 20 ile 35 bin liraya kadar satılıyor. Masrafı bile kurtaramıyoruz” şeklinde konuştu.  HASAT DÖNEMİNDE BİLE YEM FİYATINDA BU KADAR ARTIŞ OLUR MU? Başkan bir üretici ise hasat dönemi nedeniyle arpanın, samanın bol olduğu bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek bu dönemde bile yem fiyatlarındaki artışın durdurulamaması nedeniyle hayvancılığın sürdürülebilir olmasının riski girdiğine dikkat çekti.  RAFTAKİ ETİN FİYATI ARTIYOR AMA ÜRETİCİYE BİR FADYASI YOK  Artan yem fiyatlarından dolayı besicilerin bir an önce hayvanlarını ellerinden çıkarmak istediğini aktaran CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Raftaki etin fiyatı artıyor ama bu artıştan besici yararlanamıyor. Vatandaş da ürünü pahalıya almak zorunda kalıyor. Hayvana bakan, eziyetini çeken para kazanamıyor ama vatandaş pahalıya ürün alıyor. Bu sistem plansızlıktan kaynaklanıyor” diye konuştu.  BESİCİYE DESTEK ŞART Hayvancılığın ülkemizde kendi kendine yeten noktaya taşınması gerektiğini anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Besiciye yem desteği sağlanmalı, yem fiyatları aldı başını gidiyor, yeme her ay zam geliyor. Besicinin masrafı artıyor. O nedenle besici hayvanını satış için hayvan pazarına getirmek zorunda kalıyor. Ancak pazarlarda çok hareketlilik yok, fiyatlar düştü. Satışlar bekledikleri gibi gerçekleşmiyor. Hayvancılık yapanların sorunları har geçen gün artıyor. Olması gereken; ithal hayvanlardan vazgeçip yerli besiciyi, yerli süt inekçiliği yapanı destekleyip, ürettikleri ürünün değer bulmasının yolu açılmalı. Süt inekçiliği yapan sütten para kazanmıyor, besicilik yapan hayvandan para kazanmıyor. Çözün için ithalata başvuruyorlar. Oysa bizim ülkemizde kendi besicimiz, kendi süt inekçimiz desteklense, bu sorunlar yaşanmaz” şeklinde konuştu.

Gürer: “İthal hayvan ile nereye kadar!” Haber

Gürer: “İthal hayvan ile nereye kadar!”

ADANA (İLKHABER) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsal bölgelerde hayvancılığın ciddi anlamda sorunlu hale geldiğini belirterek, “Yem fiyatlarındaki artış nedeniyle köylerde ahırlar boşaldı; İthal et ve hayvancılık hortladı. 2023 yılında ithal bitecek derken yeniden başladı. AKP iktidarları döneminde 10 milyar dolara dayanan et ve canlı hayvan ithalatı ile ülke varlıkları yabancı ülke çiftçi, besicisine aktarıldı” dedi. GÜRER, HAYVANCILIK KAN KAYBEDİYOR  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, özellikle büyükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde tespit etmek üzere, Çiftlik ilçesine bağlı kırsal alanlarda, yetiştiricilerle bir araya geldi.  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsaldaki ahırların büyük oranda boşaldığı Çiftlik bölgesinde, yetiştiricilerin sorunlarını dinledi.  30 HAYVANIM VARDI, ŞİMDİ 5-6 KUZUYA BAYIYORUM CHP Milletvekili Gürer’e yaşadıkları sorunları anlatan Azmi Çakıl hayvan, geçtiğimiz yıllarda ahırında 30’a yakın büyükbaş hayvanın bulunduğunu belirterek, “yem fiyatlarına yetişemediğimiz için büyükbaş hayvanların tamamını sattık. Şimdi ahır boş kalmasın diye 5-6 kuzu aldık. Onlarda vakit geçiriyoruz” dedi.  DEVLET PARA KAZANMAMIZI İSTEMEDİ Son yıllarda yem fiyatlarındaki artışın önüne geçilemediğini anlatan yetiştirici, “Zor bir süreçten geçiyoruz. Yem fiyatları aldı başını gitti. Bazı dönemlerde tam para kazanacağımızı düşünüyoruz, devlet o anda yurtdışından et ya da canlı hayvan ithal ediyor, bizim mallarımız yine ortada kalıyor. En iyisi bu işi bırakmak” diye konuştu.  10 HAYVANI OLANIN HAYVAN SAYISI 1-2’YE DÜŞTÜ  Ülke genelinde Çiftlik ilçesinde tüm ahırlarda benzer sorunların yaşadığına dikkat çeken yetiştirici, “Bu bölgelerde ahırında 10 büyükbaş hayvanı olanın hayvan sayısı 1-2’ye düştü, 5 hayvanı olanın ise şimdi hiç hayvanı kalmadı. Bazıları 1-2 havan bıraktı; para kazanmak için değil, çoluk-çocuk zaman geçirsin diye” şeklinde konuştu. SÜT KONSEYİNİN TASVİYE FİYATINI TAKAN YOK; TÜCCAR 8 BUÇUK LİRAYA ALIYOR Süt hayvancılığı yapmanın zorluğuna da değinen üretici, “Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütün tavsiye fiyatını 11 buçuk lira olarak belirledi ama buraya gelen tüccar 8 buçuk, 9 liraya bizden süt alıyor. Sütü saklama imkanımız olmadığı için mecburen tüccar ne derse o fiyata vermek zorunda kalıyoruz. O nedenle süt inekçiliği de bitti” diye konuştu.  KIRSALDA HAYVANCILIK BİTTİ  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise, kırsal bölgelerde hayvancılığın ciddi anlamda sorunlu hale geldiğini söyledi. Yem fiyatlarındaki artış nedeniyle köylerde hayvan yetiştiricilerinin gebe inek ye da düve olup olmadığına bakmaksızın kesime gönderdiğini ya da sattığını anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Güren, hayvancılığın bitme noktasına geldiğini, ahırların boş kaldığını belirtti.  ETE VE SÜTE ERİŞİMDE SORUN YAŞANABİLİR Böyle giderse, ete ve süte erişimin bugünden daha zor olacağını anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaşanan sorunların çözümü için yetkilileri bir an önce göreve davet ettiğini vurguladı. AHIRDA 8 BUÇUK LİRA, RAFTA 28 LİRA Hayvanların 24 saat ilgi istediğini, bu işi yapanların tatili, pazarının olmadığını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yem fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle, yetiştirici hayvanlarını mecburen kesime gönderiyor. Ulusal Süt konseyi 11 buçuk lira olarak belirlemesine rağmen, tüccar gelip 8 buçuk, 9 liradan süt alıyor. Süt işlendikten sonra rafta 28 liraya satılıyor” dedi. BU GİDİŞ İYİ DEĞİL  Hayvana bakan, besleyen, eziyetini çekenin değil de aracıların para kazandığını vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu gidiş iyi bir gidiş değil, siyasi iktidar tarafından, ithal hayvana önem veriliyor ama yerli üretici korunmuyor, desteklenmiyor. 21 yıllık AKP iktidarları sürecinde canlı hayvan ve et ithalatına 10 milyar dolar aktarmak anlayış yerli üreticiyi desteklese bu sorunlar yaşanmazdı. Sanayi yemi, arpa, yonca, saman fiyatlar artarken ahır giderleri de arttı. Hayvan kapalı alanda 12 ay yemle besleniyor. Et ve süt verimi için kaliteli yem gerekiyor. Hayvan gideri önemli bölümü yem oluşturuyor. Yem fiyatlar dövize endeksli sürekli artıyor. Akaryakıt, elektrik artışı da hayvancılığı doğrudan etkiliyor. Bunun olumsuz yansıması olarak da ahırlar boşalıyor. Hayvancılık ülkemizde giderek geriye düşüyor. Hayvanın sorunu çok. Hayvan hastalıkları var. Bakımı var, işçilik var hayvan refahı için kalite yem verilmesi gerekir” diye konuştu. TAVUK YEMİ BİLE 500 LİRA OLDU Yem fiyatlarındaki büyük artışın yetiştiriciyi zora soktuğunu kaydeden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tavuk yemi bile 50 kg torbası 500 lira oldu. Saman, yonca, arpa, mısır, soya, fiyatlarıyla bir de özel olarak süt yemi alındığı zaman bu işin sürdürülebilirliği giderek sorun haline dönüyor ve kırsala gittiğimiz zaman ne yazık ki boş ahırlarla karşılaşıyoruz” dedi.

Barut, Haber

Barut, "Üreticinin ocağı söndü"

EMRE EKİCİ ADANA(İLKHABER)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda söz alarak yüksek enflasyon ve zamlardan dolayı süt üreticilerinin sorunlarına ve taleplerine dikkat çekti.  Bir çuval yemin 400 lirayı aştığını, kuru samanın bile adeta altına döndüğünü belirterek 8.5 aydır çiğ süt referans fiyatının arttırılmamasına sert tepki gösteren Barut, "Yüksek enflasyon ve fahiş zamlarla üreticilerin ocakları söndü. Bu akıl almaz tavır ve yaklaşım nedeniyle ineklerimiz hep kesime gitti. Neden? Çünkü maliyetin altında kalan fiyatlarla üreticinin ocağı söndü. Uluslararası standartlarda, yem süt paritesine göre 1 kilo süt ile 1.5 kilo yem alınabilmeli" dedi. Ulusal Süt Konseyi 1 kilogram çiğ sütün üreticilere maliyetini 10.5 lira olarak duyurduğunu ve bir çuval yem fiyatının 400 lirayı aştığı, kuru samanın adeta altına döndüğünü söyleyen Barut, "Bu süreçte bu hesap gerçekçi değil. Piyasada bir kilo sütün maliyeti 12 lirayı buluyor. İğneden ipliğe her şeye fahiş zamlar gelirken, Ulusal Süt Konseyi 15 Ekim’den beri çiğ süt referans fiyatını açıklamıyor. Fiyat hala 8.5 lira. Bu durum kabul edilemez" diye konuştu. Maliyetin altında kalan fiyatlarla üreticinin ocağı söndüğünü belirten Barut, uluslararası yem süt paritesine göre 1 kilo süt ile 1.5 kilo yemin alınabilmelisi minimum ise 15 lira seviyesinde olması gerektiğini söyledi.

Depremden etkilenen Elbistan'da besicilere ücretsiz yem desteği Haber

Depremden etkilenen Elbistan'da besicilere ücretsiz yem desteği

KAHRAMANMARAŞ (AA) - DURMUŞ GENÇ/TEZCAN EKİZLER - "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'a bağlı Elbistan ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, besicilere yaklaşık 100 ton ücretsiz yem dağıttı.Depremin ardından Elbistan'a Samsun, Kütahya, Konya ve Ankara'dan Tarım ve Orman ekipleri yönlendirildi. Ekipler, ilçeye bağlı 79 mahalledeki üreticilerin durumlarını yerinde görerek hasar tespit çalışması yürüttü.Türkiye'nin çeşitli illerinde bulunan yem fabrikaları ve hayırseverler tarafından Elbistan'a gönderilen hayvan yemleri, ilçedeki organize sanayi bölgesinde bulunan lojistik merkezine getirildi.Tarım ve Orman Bakanlığının hayvan kayıt sistemindeki (TÜRKVET) bilgiler doğrultusunda büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemleri hem işletmelere hem de üreticilerin yaşadıkları mahallelere götürüldü.Çalışma kapsamında 500 besiciye ücretsiz yem dağıtıldı.Tarım ve Orman Samsun İl Müdürü İbrahim Sağlam, AA muhabirine, Kahramanmaraş'ta 7 Şubat'ta deprem yaşandıktan bir gün sonra Elbistan'a ulaştıklarını söyledi.İlçede görevlendirilen 100 personelin afetten zarar gören çiftçi ve besicilerle ilgili çalışma yaptığını anlatan Sağlam, şunları kaydetti:"Tüm köylerimiz için çalışmalarımızı ayın 11'de tamamladık. Afetten ne kadar alan zarar gördü hepsini tespit ettik. 70 ahırın kullanılamaz hale geldiğini, çöktüğünü gördük. 99 büyükbaş ve 995 küçükbaş hayvanımızın telef olduğunu belirledik. Mağdur olan ve şehre ulaşmayan, daha doğrusu bu bölgeye gelemeyen çiftçilere yem desteğinde bulunduk. Ekiplerimiz çiftçilerin bulunduğu köylere, oradaki evlere kadar giderek yem dağıtımına başladı. Bugüne kadar, 100 tona yakın yem dağıtıldı. Bugün de dağıtılmaya devam ediyor. Bütün çiftçilerimizin yaralarını sarmaya devam ediyoruz."- "Devletimiz her daim yanımızda"Yemlerin dağıtıldığı Elbistan ilçesindeki Geçit Mahallesi'nde yaşayan 27 yaşındaki üretici Hacı Kadir Tatar ise depremde mahallelerinde evlerin hasar gördüğünü söyledi.Devletin ve milletin deprem bölgesinde yaşayanlar için seferber olduğunu kaydeden Tatar, "Her türlü ihtiyacımız gideriliyor. Hayvanlarımızın yemi ve gıdalarımız geliyor. Şu anda hiçbir eksiğimiz yok. İnşallah bu afet de bir an önce geçer. Biraz soğuktan etkileniyoruz ama devletimiz her daim yanımızda." diye konuştu.Mahalle Muhtarı Kadir Küçük de depremin ardından milletin ve devletin kenetlendiğini ifade etti.Bölgeye Türkiye'nin birçok yerinde yardım tırının geldiğini anlatan Küçük, "Bir sıkıntı yok. Odundan kömüre, hayvan yemine kadar tüm ihtiyaçlarımız ilk günden itibaren karşılanıyor. Devletimizden Allah razı olsun." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.