TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#yaz

İLKHABER-Gazetesi - yaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yaz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tatilcilere güneş ışınlarından korunmak için hayati öneriler Haber

Tatilcilere güneş ışınlarından korunmak için hayati öneriler

Uzmanlar, sıcak yaz günlerinde tatilcilere cilde zarar veren güneş ışınlarından korunmak için suya dayanıklı krem, şapka, uzun kollu giysi ve gözlük kullanılması, belirli saatlerde gölgede kalınması gibi hayati önerilerde bulundu. Cildin koruyucu bir organ olduğunu birçok kişinin fark etmediğini belirten uzmanlar, vücudun en büyük organı olan derinin en önemli görevinin, vücudu dış etkenlere karşı korumak olduğunu belirtiyor. Yaşla beraber hücre yenilenmesinin azaldığını ve bu durumun da cildin koruyuculuğunu azalttığına dikkati çeken uzmanlar, tatilcilere ve özellikle yaş alan kişilere, cilt sağlığını korumak için neler yapılması gerektiği konusunda sık sık uyarılarda bulunuyor. Derinin bünyesinde bulunan sinirler, damarlar, kıl yapıları, yağ ve ter bezlerinin çevre sıcaklığı farklı olsa bile vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutma gibi duyu fonksiyonlarını yerine getirdiğini kaydeden uzmanlar, "Yaşla beraber hücrelerin yenilenmesi azalıyor ve bu durum da cildin koruyuculuğunu düşürüyor. İlerleyen yaşta kolajen ve elastin gibi esnekliği sağlayan elemanların üretimi azalıyor, derinin nemlenme kapasitesi düşüyor. Bunların sonucunda daha kuru, daha ince, lekeli ve kırışık, kırılgan, darbelere daha az dayanıklı, daha kolay moraran ve daha yavaş iyileşen cilt ortaya çıkıyor" ifadeleriyle tehlikeyi vurguluyor. “Banyoda sıcak sudan kaçının” Dermatoloji Uzmanı Dr. Ferihan Bilgin de, cildi daha fazla kurutmamak için yumuşak temizleyiciler kullanılması, banyoda sıcak sudan kaçınılması gerektiğini belirterek, tatilcilere şu hayati önerilerde bulundu: "Güneşten korunmak için yüz ve açıkta kalan cilde geniş spektrumlu, suya dayanıklı 30 ve üzeri spf faktörlü güneş koruyucu uygulanmalı. Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu günün 10.00 - 15.00 saatleri arasında gölge alanlar tercih edilmeli. Gözler yüzde 100 SPF faktörlü güneş gözlüğü ile korunmalı. Aynı zamanda şapka ve uzun kollu kıyafetlerin kullanımı tercih edilmeli."

Değirmen: Ten rengine uygun renkler seçerek daha sağlıklı ve canlı bir görünüm elde edebilirsiniz Haber

Değirmen: Ten rengine uygun renkler seçerek daha sağlıklı ve canlı bir görünüm elde edebilirsiniz

Modacı Özlem Değirmen, yaz aylarında tercih edilen giysilerin sağlık ve görünüm açısından önemine dikkat çekiyor. Hafif ve nefes alan kumaşlarla terlemeyi engellemenin yanı sıra renk seçiminin de önemli olduğunu belirten Değirmen, ten rengine uygun tonlarla daha canlı ve sağlıklı bir görünüm elde edilebileceğini vurguluyor. Modacı Özlem Değirmen, “Hafif ve nefes alan kumaşlar, renk seçimi, aksesuar kombinasyonları, ayakkabı seçimi ve pratik yaz kombinleri bu konuda bize yardımcı olabilir. Bu noktada giysilerimizin kumaşı önemlidir. Hafif ve nefes alan kumaşlar terlemeyi engeller ve cilt sağlığını korur. Pamuk, keten ve viskon gibi doğal malzemelerden yapılan kumaşlar bu özellikleriyle tercih edilmelidir. Ayrıca sentetik kumaşlar tercih edilirken hava alabilen ve nem emici özelliklere sahip olanlar tercih edilmelidir. Özellikle polyester ve naylon gibi kumaşlar terleme hissini arttırabilir” diyerek ifade etti. “Renk seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise ten rengidir” Yaz kıyafetlerini seçerken canlı ve parlak renkleri tercih ettiğini söyleyen Özlem Değirmen, bunun kadınları daha enerjik göstereceğini belirterek konuşmasına şu şekilde devam etti: “Özellikle yaz mevsimine uygun olan pembe, turuncu, sarı ve mavi tonları canlılık katacaktır. Bunun yanı sıra pastel tonlar da yaz aylarında tercih edebileceğiniz uyumlu renkler arasındadır. Pastel tonlar sakin ve huzurlu bir görünüm sağlarken, canlı tonlar ise enerjik ve neşeli bir hava yaratır. Renk seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise ten rengidir. Ten rengine uygun renkler seçerek daha sağlıklı ve canlı bir görünüm elde edebilirsiniz.”

Yaz aylarında hamileler dikkat! Sıcak havalarda sağlıklı ve rahat bir gebelik için öneriler... Haber

Yaz aylarında hamileler dikkat! Sıcak havalarda sağlıklı ve rahat bir gebelik için öneriler...

Yaz ayları, gebelik süreci yaşayan kadınlar için bazı özel riskler ve zorluklar barındırabilir. Sıcak havalar, artan sıvı ihtiyacı ve güneşin ultraviyole ışınları gibi faktörler, anne adaylarının özel önlemler almalarını zorunlu kılar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu'nun tavsiyeleri ile yaz aylarında sağlıklı ve rahat bir gebelik geçirmeniz için: Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, sıcak hava, artan sıvı ihtiyacı ve güneşin ultraviyole ışınları gibi üç önemli faktörün anne adaylarının özel önlemler almalarını zorunlu kıldığını belirterek, “Yeterli su tüketimi, sağlıklı beslenme, uygun giyim, hafif egzersizler ve düzenli doktor kontrolleri gibi basit ama etkili önlemlerle sağlıklı ve rahat bir gebelik süreci geçirilebilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta ise herhangi bir sağlık sorunu veya rahatsızlık durumunda hemen sağlık profesyonellerine başvurulmasıdır. Bu şekilde hem anne adayının hem de bebeğin sağlığı en iyi şekilde korunmuş olur” diyor.  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, yaz aylarında dikkat edilmesi gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!  EN AZ 8 BARDAK SU ŞART!  Yaz aylarında artan sıcaklık nedeniyle vücut daha fazla su kaybediyor. Yeteri kadar sıvı alınamadığında ‘dehidrasyon’ olarak adlandırılan sıvı kaybı gelişiyor. Vücutta ciddi sıvı kaybı oluştuğunda anne adayının kan basıncı düşebiliyor, kandaki glukoz ve tuz dengeleri bozulabiliyor. Az sıvı alımı bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısının azalmasına, bunun sonucunda da bebekte büyüme geriliği ve erken doğum riskinde artışa yol açabiliyor. Dr. Cem Öncüloğlu, anne adaylarının vücudun su dengesini korumaları ve dehidrasyonu önlemeleri için günde en az 8-10 bardak su içmeleri gerektiğine işaret ederek, “Suyun yanı sıra, doğal meyve suları, bitki çayları ve ayran gibi sağlıklı içecekler de tüketilebilir. Fazla olmamak kaydıyla soda da içilebilir” diyor. SU İÇERİĞİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİN Yaz ayları taze meyve ve sebzelerin bol bulunduğu bir dönem. Bu süreçte vitamin ve mineral açısından zengin yiyecekler tüketmek hem annenin hem de bebeğin sağlığı için son derece önemli. Yine bu dönemde az ve sık yemek sindirimi kolaylaştırıyor ve mide rahatsızlıklarını önlüyor. Öğünlerde hafif ve besleyici yiyeceklerin tüketilmesi öneriliyor. Vücuttaki sıvı kaybına karşı özellikle su içeriği yüksek olan salatalık ve karpuz gibi besinleri makul miktarda tüketmenizde fayda var. GÜNEŞTEN BU 3 YÖNTEMLE KORUNUN! Hamilelikte cilt hormonal değişikliklere bağlı olarak daha hassas hale gelebiliyor.  Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının artışı, melanositlerin (ciltte renk pigmenti üreten hücreler) daha aktif olmalarına yol açıyor. Ciltte renk değişiklikleri ve yüzde melazma adı verilen gebelik maskesi ortaya çıkabiliyor.  Melazma, yüzde kahverengi veya gri lekeler olarak gelişiyor ve genellikle alın, yanaklar, üst dudak, burun ile çenede görülüyor. Güneş ışınları bu durumu daha da kötüleştirebiliyor. Dr. Cem Öncüloğlu, dolayısıyla güneşin zararlı UV ışınlarından korunmak için geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü ve yüksek koruma faktörlü güneş kremi olmak üzere üç yöntemi asla ihmal etmemeniz gerektiğini vurgulayarak, “UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan ve en az SPF 30 olan güneş koruyucular tercih edilmelidir. Ayrıca güneşin en yoğun olduğu 11:00-16:00 saatleri arasında dışarıya çıkmaktan kaçınılmalıdır” diyor.  D VİTAMİNİ İÇİN 10-15 DAKİKA GÜNEŞLENİN Güneş ışınlarının olumsuz etkilerinin yanı sıra D vitamini sentezi gibi son derece önemli faydaları da mevcut. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Öncüloğlu, D vitamininin kemik sağlığı ve bağışıklık sisteminde kilit bir rol üstlendiğini vurgulayarak, “Ancak, güneş ışınlarının zararlı etkilerini en aza indirmek amacıyla kontrollü ve günlük 10-15 dakikalık güneşlenme yeterli olacaktır” diyor. KIYAFETLERİNİZ RAHAT OLSUN! Yaz aylarında rahat ve vücudunuzu serin tutacak giysileri tercih etmeniz çok önemli.  Pamuklu ve keten gibi nefes alabilen kumaşlardan yapılmış, bol ve rahat açık renkli kıyafetleri giymeye özen gösterin. Zira sıkı ve sentetik giysiler terlemeyi artırarak rahatsızlık verebiliyor.  Vücut ısısını ve sıvı kaybını artırabileceği için koyu renkli kıyafetlerden kaçının.    BESİN ZEHİRLENMESİNE KARŞI ÖNLEM ALIN Yaz aylarında dışarıda yemek yeme alışkanlığı da artıyor.  Dr. Cem Öncüloğlu, ancak bu dönemde besinlerin kolay bozulmaları nedeniyle zehirlenme riski olduğu uyarısında bulunarak, “Dışarıda besin tüketiminde hijyenik kurallara, etlerin iyi pişmiş, çiğ yenen sebze ve meyvelerin de iyi yıkanmış olmasına mutlaka dikkat edilmelidir” diyor.   BACAKLARDAKİ ÖDEM İÇİN BUNLARI YAPIN Ayaklarda ve bacaklarda hamilelikte zaten var olan ödem sıcağa bağlı olarak daha da artıyor. Ödemi önlemek için rahat ayakkabıları tercih etmeli, bol su içmeli, yürüyüş yapmalı, uzun süre oturmak gerekiyorsa ayaklarınızı uzatmalı, dinlenirken de ayaklarınızı bir-iki yastıkla vücut seviyesinin üzerine yükseltmelisiniz.  İhtiyaç halinde bir numara büyük ayakkabılar kullanabilirsiniz.  Ayrıca ayak ve bacaklara masaj uygulaması da yarar sağlıyor. EGZERSİZ ÇOK ÖNEMLİ, ANCAK…  Yaz aylarında hafif egzersizler yapmak hem fiziksel sağlık hem de ruhsal denge için şart. Yürüyüş, yüzme ve yoga gibi düşük yoğunluklu aktiviteler yapabilirsiniz. Ancak sıvı   kaybı ve buna   bağlı olarak kan basıncı düşüklüğü oluşabileceği için egzersiz yaparken aşırıya kaçmayın. Ayrıca güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği 11: 00-16:00 saatleri arasında egzersizden kaçının. RUTİN KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN Yaz aylarında hamilelik sürecini etkileyebilecek herhangi bir sorun yaşamamak için düzenli doktor kontrollerinize mutlaka devam edin. Tatil programınızı mümkünse 34. haftadan önce   ayarlamaya çalışın. Tatil öncesinde doktorunuzla görüşüp olası riskler hakkında bilgi almayı da ihmal etmeyin.  SIVI KAYBI VE GÜNEŞ ÇARPMASINA DİKKAT!  Yaz aylarında güneş çarpması ve az sıvı alımına bağlı olarak dehidrasyon görülme riski artıyor. Baş dönmesi, baygınlık hissi, ağız kuruluğu, az ve koyu renkli idrar ile baş ağrısı, bu iki hastalığın yaygın sinyallerinden. Dr. Cem Öncüloğlu, belirtilerden herhangi biri ortaya çıktığında hemen sıvı alımını artırıp, gölge ve serin bir yerde   istirahat etmeniz gerektiği uyarısında bulunarak, “Eğer yakınmalar geçmezse en kısa zamanda hekime başvurmak, anne ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir” diyor. KİRLİ VE AŞIRI KLORLU HAVUZA GİRMEYİN Hamilelik döneminde serinlemek amacıyla havuza veya denize girebilirsiniz.  Yüzmenin kasları rahatlattığı   için hamilelik döneminde çok iyi bir egzersiz olduğunu belirten Dr. Cem Öncüloğlu, ancak kirli ve aşırı klorlu havuzlardan mutlaka kaçınmanız gerektiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kirli veya aşırı klorlu havuzlar hamilelik döneminde mantar enfeksiyonu gibi çeşitli vajinal enfeksiyonlara yol açabilir. Deniz suyu genellikle daha güvenli olsa da yine aynı nedenlerden dolayı çok kalabalık ve kirli plajlardan uzak durulmalıdır. Denize ve havuza girmek için güneşin çok yakıcı olmadığı sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir. Islak mayo ile durulması da vajinal mantar enfeksiyonuna neden olabileceği için deniz ve havuz sonrası mayonun değiştirilmesine özen göstermelidir.” YOLCULUKLARDA SIK SIK MOLA VERİN Yaz tatillerinde ve seyahatlerde bazı kurallara dikkat etmeniz sağlığınız için çok önemli. Sıcak havalar ve bir yerde uzun süre oturmak vücutta ödem ile bacaklarda tromboz olarak adlandırılan pıhtılaşma riskini artırıyor. Bu nedenle uzun yolculuklar sırasında otururken bacaklarınızı hareket ettirerek kan dolaşımını sağlamalı, sık sık mola vermeli ve mola yerinde 5 – 10 dakikalık yürüyüşler yapmalısınız. Uçak ile seyahat etmek istiyorsanız öncesinde doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. 

Sıla lösemili çocuklar ile birlikte sahne alacak Haber

Sıla lösemili çocuklar ile birlikte sahne alacak

ADANA(İLKHABER)-LÖSEV, ünlü sanatçı Sıla Gençoğlu’nun sahne performansı ile 25. yıl dönümünü taçlandıracak özel bir geceye hazırlanıyor. İş, sanat, sağlık ve basın dünyasının önemli isimlerinin ağırlanacağı gecede LÖSEV sevgi, iyilik ve umut ile mücadele yüklü 25 yıllık yolcuğunu katılımcılara sunacak. Küçük bir muayene odasından milyonlara uzanan hikâyesini on binlerce hayata dokunarak ilmek ilmek işleyen Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV, çeyrek asrını kutlamaya hazırlanıyor. Kurulduğu 1998 yılında 35 Lösemili Çocukla hizmete başlayan LÖSEV, bugün 75 bine yakın aileye, 6 milyonu aşkın gönüllüsü ile Türkiye’nin ve dünyanın en büyük gönüllü ağını oluşturarak el uzatıyor. Her geçen yıl bağışçılarından personeline, kayıtlı hastalarından gönüllülerine ağını kat ve kat büyüten LÖSEV, kuruluşunun 25. yılını 19 Eylül 2023 tarihinde İstanbul İş Sanat’ta düzenlenecek olan özel bir geceyle kutlayacak. Kokteyl ve müzik dinletisi ile başlayacak olan gecede, LÖSEV’in çeyrek asırlık yolculuğundaki kilometre taşları ve mücadelesi konuklar ile paylaşılacak. Sonrasında ünlü sanatçı Sıla Gençoğlu’nun sahne alacağı gecede iş, sanat, sağlık ve basın dünyasının önemli isimleri ağırlanacak. Bu özel gecede Sıla Gençoğlu’na, LÖSEV’in hastalık süresince fiziksel ve psikolojik olarak zorluklar yaşayan çocukların, yaşam motivasyonlarının artması ve özgüvenlerinin tazelenmesi amacıyla oluşturduğu Lösemili Çocuklardan oluşan koro eşlik edecek. Gecede ayrıca LÖSEV’in çalışmalarına güç veren, Lösemi ve çocukluk çağı kanserlerine ilişkin toplumsal farkındalığın oluşmasına destek olan kişilere “LÖSEV Çeyrek Asır Ödülü” takdimi de yapılacak.  SEVGİ, İYİLİK VE UMUDUN MÜCADELESİ 25 yılını geride bırakan LÖSEV, Lösemi ve kansere karşı istikrarlı bir şekilde sevgi, iyilik, umut mücadelesi veriyor. LÖSANTE Hastanesi, sağlık hizmetlerinde alanında en yetkin sağlık kuruluşlarından biri haline gelerek, teknolojinin gerektirdiği yeniliklerle Lösemi tedavisinde yüzde 94 oranında başarıya imza atıyor ve yüzde 100’ü hedefliyor. Yoksulluğun yarattığı, o derin çaresizliğin kollarına hiçbir çocuğun bırakılmadan, minicik bedenlerindeki kocaman mücadelelerine rehberlik etmeyi, sevgiyle kucaklamayı ve en önemlisi iyileştirmeyi kendisine görev edinen LÖSEV’in, 1998’den bu yana yürüttüğü çalışmalar, toplumsal farkındalığa, dayanışmaya, iyiliğin yayılmasına ve sosyal politikalara katkıda bulunuyor. İnsanlığa ve bilime evrensel düzeyde katkıda bulunmayı amaçlayan LÖSEV, Lösemi ve kanser mücadelesi veren çocukları ve gençleri ücretsiz tedavilerini üstlenmenin yanı sıra LSV Eğitim Kurumları, yaz kampları, Canım Kardeşim Projesi ve eğitim bursları ile destekleyerek; araştırmaya, eleştirmeye, öğrenmeyi öğrenmeye, yaratıcı fikirler geliştirmeye özendiriyor. Böylece LÖSEV, üst düzey ahlaki değerlerle donatılmış, aklı ve bilimi esas alan, toplumsal sorumluluklarının bilincinde, Atatürk’ün ilkelerini kendine şiar edinmiş, ülkesini seven ve ülkesi için mücadele eden gençlerin yetişmesine katkı sunuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.