TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#yaşam

İLKHABER-Gazetesi - yaşam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yaşam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hobi bahçelerinin doğaya zarar verdiği iddiası Haber

Hobi bahçelerinin doğaya zarar verdiği iddiası

Beton yığınları arasından kurtularak doğayla baş başa kalmak ve yoğun iş hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için tasarlanan hobi bahçelerinin, doğal ortama zarar verdiği iddia edildi. Son yıllarda şehirlerde hobi bahçelerine olan ilgi giderek artıyor. Beton yığınları arasında doğayla teması yeniden keşfetmek isteyenler için tasarlanan hobi bahçeleri, sakinlik ve yeşilin tadını çıkarmak için mükemmel mekânlar olarak öne çıkıyor. Farklı kentlerde kurulan hobi bahçeleri, şehir insanlarına küçük bir kaçış ve dinlenme imkânı sunuyor. Genellikle bireysel veya toplu şekilde kiralanabilen bu alanlar, küçük bahçe parçaları üzerinde ailelerin sebzelerini kendilerinin yetiştirmesine, çiçek ekmesine veya sadece doğanın içinde vakit geçirmelerine olanak tanıyor. Yoğun iş hayatının stresinden uzaklaşmak ve toprağa dokunarak huzur bulmak için ideal bir terapi alanı olarak görülen hobi bahçelerinin, özellikle doğal yaşam alanlarını, tarım arazilerini ve meraları tehdit ettiği öne sürülüyor. Hobi bahçeleri için doğal alanların kepçelerle düzenlenerek içlerine yollar yapılması ve dikenli tellerle bölünmesinin, doğal bitki örtüsünü yok ettiği belirtilen Doğa Derneği paylaşımına göre, bu durumun, biyoçeşitlilik, özellikle de yaban hayvanlarının yaşam alanı olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.  Hobi bahçelerine karşı İzmir Orhanlı Vadisi’ndeki mücadelenin vurgulandığı paylaşımda, şunlar kaydedildi: "Bölgenin tarım düzeninin dışında bilinçsizce yapılan tarımsal faaliyetler yerel türlere zarar veriyor ve toprak yapısının dengesini bozuyor. Kullanılan kimyasallar, yağışlarla birlikte akarsu ve göllere karışıyor. Bu durum, sucul ekosistemlerde kirlenmeye ve su organizmalarının zarar görmesine yol açıyor. Hobi bahçesi alanlarına yapılan kaçak yapılaşma ve insan popülasyonun artış göstermesi, aynı zamanda kırsal alanların kültürünü ve yaşam biçimini de tehdit ediyor. Bu konuda hobi bahçesi satın alan kişilere ve yerel yönetimlere görevler düşüyor. Yerel yönetimlerin bu konuda daha aktif kontroller yaparak yasadışı yapılaşmanın önüne geçmesi ve 5403 sayılı 'Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na göre gerekli yaptırımları uygulaması gerekiyor.”

105 yaşındaki ‘Mehmet Amca’ yaşantısıyla gençlere örnek oluyor Haber

105 yaşındaki ‘Mehmet Amca’ yaşantısıyla gençlere örnek oluyor

Aydın’ın Efeler ilçesi Şahnalı Mahallesi’nde yaşayan 1918 doğumlu 105 yaşındaki Mehmet Solak, yaşantısıyla gençlere örnek oluyor. İlerleyen yaşına rağmen gördüğü kimseyi unutmayan Mehmet Amca, bir asırlık ömrüne sığdırdığı hatıralarını da tüm detaylarıyla hatırlıyor. Babasının Osmanlı Dönemi’nde Eğridere Medresesi’nde okuduğunu ve 1910’lu yıllarda geldiği Şahnalı Mahallesi’nde 57 sene imamlık yaptığını ifade eden Mehmet Amca, babasının izinden giderek her gün sabah 03.30’da kalkıp 5 vakit namazını kaçırmıyor. İlerleyen yaşına rağmen ibadetini kaçırmayan ve her gün Kur’an okumayı da ihmal etmeyen Mehmet Amca, yaşantısıyla da gençlere örnek oluyor. Celeplik yapan dedesinin Şahnalı’daki dostlarını ziyaret ettiği zamanlarda babasının da camide sürekli Kur’an okuduğunu ve daha sonra babasını köyden evlendirerek camiye imam yaptıklarını anlatan Mehmet Amca; “Babam 15-20 sene boyunca Eğridere Medresesi’nde okumuş. Dedem celeplik yaparmış. O sıralarda dedem Şahnalı’daki dostlarını ziyarete gelirmiş. Babam daha 20 yaşlarında talebeymiş daha. Dedem sık sık buraya gelir giderken babam da geldiğinde camide kuran okurmuş. daha sonra dedemin buradaki dostları ‘senin oğlana bizim kızı verelim köyümüze de hoca yapalım’ demişler. Dedem de ‘peki demiş’ ve babam nişanlanmış. Daha sonra düğün yapıyorlar. Sonra babam burada hocalık yapıyor. İmam oluyor. 57 sene burada imamlık yapıyor. Derken 1967’ye kadar babam imamlık yapmış” dedi. Kendisinin 3 yıl askerlik yaptığını ve daha sonra çiftçilikle yaşamına devam ettiğini söyleyen Solak; “1941’de asker oldum. 3 sene askerlik yaptım. Askerlikten sonra döndüm ve 1944’de nişanlandım, 45’de evlendim. Ondan sonra çiftçilik yapmaya, hayvan alışverişi yapmaya başladım. Kendi tarlalarımızı ekip biçmeye başladım. 1980’e kadar çalıştım. Öyle yaşamaya devam ettik” şeklinde konuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ü yüz yüze görmediğini ifade eden Mehmet Amca; “Atatürk’ü yüz yüze hiç göremedim. 1938’de öldü. Atatürk öldükten sonra gelen İsmet Paşa’yı gördüm askerdeyken ama Atatürk’ü göremedim” dedi. “Yoğurtsuz yemek yemez” Köyde, Mehmet Amca’nın yaşında kimsenin olmadığını ifade eden gelini Gülsüm Solak ise “Aynı avluda beraber yaşıyoruz. Yaşlandığından beri biz bakıyoruz. Bahçede ektiğimiz sebze meyveleri getiriyoruz. Nereye gitsem babamın yemeğini suyunu hazırlar öyle giderim. Gittiğim yerde de oyalanmam hemen geri dönerim. Üç dört günde 1,5 kilo süt alıp geliyorum. Sütü pişirip dolaba koyuyoruz her gün sabah bir cezve kadar kahvaltısında süt içer. Süt ile ekmek yer. Öğlen ve akşam yemeklerini de asla yoğurtsuz yemez. Her hafta 1 kilo kese yoğurdu alırım. Her yemeği yoğurtla yer. Sabah ezandan önce kalkar, abdestini alır ezanı bekler. Namazını kılar, Kur’an okur. 5 vakit namazını geçirmez. Öğle namazından sonra biraz uyur dinlenir. İkindi namazından sonra mutlaka her gün Kur’an’ını okur. Köyde onun yaşında hiç kimse yok. Yaşına göre de maşallah çok iyi. Kendisini idare ediyor” dedi. “Bir gördüğünü bir daha unutmaz” Mehmet Amca’nın ilerleyen yaşına rağmen bir gördüğünü bir daha unutmadığını ifade eden gelini Gülsüm Solak; “Tuvaletimiz dışarıda bahçede oraya kadar kendisi çok rahat gidip geliyor. Ama akşamları yalnız çıkartmıyoruz. Kulakları az duyuyor ama bir şekilde anlaşıyoruz. Anlatamadığım zaman kağıda yazıyorum. Hatta yazıp kağıdı verdiğimde ‘bravo sen okumuşsun baya’ diyor, seviniyor. Kendisi her şeyi anlıyor. Ne söylemek isterse rahat rahat söyleyebiliyor. Yalnız duymadığı zaman biz yazarak cevap veriyoruz bazen. Çok şükür yazıları gözlüksüz okuyabiliyor. Bu aralar gözleri biraz görmemeye başladı. Eve her ziyarete geleni de mutlaka bilir tanır. Yıllardır görmediği birisini görse dahi hemen tanır. Gelen misafiri de mutlaka kapıdan çıkana kadar arkasından gider uğurlar ve okur arkasından. Şimdilerde göndermiyoruz artık düşer diye korkuyoruz” dedi.

Pazarcık'ta yaşamın normale dönmesi için çalışmalar sürüyor Haber

Pazarcık'ta yaşamın normale dönmesi için çalışmalar sürüyor

KAHRAMANMARAŞ (AA) - TEZCAN EKİZLER - Kahramanmaraş merkezli ilk depremin merkez üssü olan Pazarcık ilçesinde hayatın normale dönmesi için çalışmalar sürüyor.6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 1500 bina yıkılırken, ilçe genelinde 12 bin binanın ağır hasar gördüğü tespit edildi. İş makinelerinin 3 vardiya çalışmaları sonucunda enkazın yüzde 45'i kaldırıldı.Pazarcık'ta iş yerleri hasar görmeyen yaklaşık 300 esnaf, depremden kısa süre sonra dükkanlarını açtı.İlçede dükkanları zarar gören esnaf, depremin ardından Pazarcık'a yardım için gelen belediyeler tarafından kentin farklı noktalarında yaptırılan konteyner çarşılarda ilerleyen günlerde müşterilerini ağırlamaya hazırlanıyor.Depremin ardından hasar gören yollar ve bulvarlarda Pazarcık Belediyesi ekipleri tarafından onarım çalışmaları başladı.- "Yavaş yavaş yaşadığımızın farkına varıyoruz"Pazarcık Belediye Başkanı İbrahim Yılmazcan, AA muhabirine, depremin ardından birçok belediyenin yardımlarına koştuğunu, yapılan çalışmalarla Pazarcık'taki yaraların hızlı şekilde sarıldığını söyledi.İlçe genelinde 4 bin konteyner ev kurmayı planladıklarını anlatan Yılmazcan, şöyle devam etti:"İlk etapta Pazarcık Devlet Hastanesi'nin yanında 1300'e yakın konteynerden oluşan mahallemizi kurduk. Burada 700 konteynerimizi faaliyete soktuk. İkinci konteyner kentimizi ise yatılı bölge okulunun bulunduğu Memişkahya Mahallesi'nde bin konteynerden oluşturmayı planlıyoruz. Yine Fen Lisesi yakınlarında Bayrampaşa Belediyesi tarafından konteyner kent kuruluyor. Çadır kentleri iptal ediyoruz. Vatandaşlarımızı çadırdan konteynere geçiriyoruz. Hemşehrilerimizin yaşam seviyelerini biraz daha yükseltiyoruz. 3 bin depremzedemiz konteyner kentte kalmaya başladı."Yılmazcan, ilçelerinde 839 kalıcı konutun temelinin atıldığını, bunların dışında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Pazarcık'ta 2 ayrı yerleşim alanının tespit edildiğini, buralara önümüzdeki günlerde 8 bin konutun yapılacağını aktardı.Depremin ardından Türkiye'nin tek yürek olduğuna işaret eden Yılmazcan, şunları kaydetti:"Yavaş yavaş yaşadığımızın farkına varıyoruz. İş yerlerimiz açılıyor. Devletimiz güçlü, devletimiz hizmet ediyor. Devletimizle milletimiz sonuç olarak birleşti. Yani Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi bir seferberlik ilanı oldu. Sevgisi olan sevgisini, duası olan duasını, bir bardak suyu olan bir bardak suyunu getirerek alicenaplığını gösterdi. Yani benim büyük milletimize vefa borcum var. 75 bin hemşehrilerimiz adına milletimize teşekkür ediyorum."Yılmazcan, depremin ardından vatandaşların Pazarcık'a geri dönmeye başladığını söyledi.Yurt içindeki ve yurt dışındaki vatandaşlara seslenen Yılmazcan, "Başka Pazarcık yok. Birlikte yaşamanın, hoşgörünün, şefkatin merkezi Pazarcık diyorum. Ben depremden bugüne kadar görevimin başındayım. Canla başla çalışıyorum. Bütün hemşehrilerimden Pazarcık'a sahip çıkmalarını istiyorum. Biz Pazarcık'tayız. Bize güvensinler. Pazarcık'ı hep beraber birlikte devletimizin gücüyle beraber ayağa kaldıracağız." şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.