TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yargı

İLKHABER-Gazetesi - Yargı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yargı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’yi sarsan yenidoğan çetesi skandalında yargılama süreci bugün başlıyor: 47 sanığa 17 bin yıl hapis istemi Haber

Türkiye’yi sarsan yenidoğan çetesi skandalında yargılama süreci bugün başlıyor: 47 sanığa 17 bin yıl hapis istemi

Bugün, Türkiye’yi derinden sarsan yenidoğan çetesi skandalının yargılama süreci başlıyor. İstanbul ve Tekirdağ’daki hastanelerde, bebeklerin ölümüne neden olarak haksız kazanç sağlamak amacıyla yasa dışı sağlık uygulamaları gerçekleştiren suç örgütünün yöneticileri ve üyeleri hakim karşısına çıkacak. Skandalda, bebeklerin sağlık durumu yanıltıcı şekilde rapor edilerek SGK’dan fazla ödeme alınması ve bazı bebeklerin ihmali davranışlar sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili, 47 sanık hakkında toplamda 17 bin yıl hapis cezası talep ediliyor. Bebekler, Haksız Kazanç İçin Kurban Edildi Çetenin, anlaşmalı hastanelere bebek sevkleri yaparak SGK’dan haksız kazanç elde etmeyi amaçladığı, ayrıca bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha ağır göstererek gereksiz tıbbi işlemler uygulayarak devlet kurumlarını dolandırdığı ifade ediliyor. Çetenin, bebeklerin ölümüne sebep olan ihmali davranışlar sonucu en az 10 bebeğin hayatını kaybettiği öne sürülüyor. İddianamede, çete lideri olarak gösterilen doktor Fırat Sarı ve suç örgütü üyelerinin, hastaların durumlarını evrak sahteciliğiyle değiştirerek SGK’dan daha fazla ödeme almayı hedeflediği belirtiliyor. Hastaların sağlık bilgilerini yanlış bildirerek, bazen sağlıklı bebekleri bile yoğun bakım ünitelerine alarak uzun süre hastanede tutmuşlar ve bu süre zarfında devlet hastanelerinden yüksek miktarda ödeme almışlar. Suç Örgütü Liderine 582 Yıla Kadar Hapis Talebi Yenidoğan çetesinin başındaki isimler arasında yer alan doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen için, "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Çetenin önemli üyelerinden biri olan ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir içinse, 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis talep ediliyor. 350 Aile Mağduriyetini Bildirdi Olayın şok etkisi, bebeklerin ölümünü şüpheli bulan yaklaşık 350 ailenin başvurusu ile daha da derinleşti. Aileler, bebeklerinin ölümüne sebep olan ve görevini ihmal eden sağlık görevlilerinin cezalandırılmasını talep etti. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurular üzerine her bir vakayı titizlikle incelemeye almış durumda. Savcıya Tehdit ve Yargı Bağımsızlığına Saldırı Skandalı soruşturan savcıya yönelik tehditler de büyük tepki çekti. Savcı Y.E.'yi makamında ölümle tehdit eden kişiler tutuklanarak soruşturma başlatıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hiç kimse yargı mensuplarımızı tehdit edemez, bu tür tehditlere karşı sıfır tolerans gösteriyoruz" şeklinde bir açıklama yaparak yargı bağımsızlığının korunacağını vurguladı. Yargılama Süreci Bugün Başlayacak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlayan yargılama sürecinde, 22'si tutuklu toplam 47 sanık suçlarının cezasını çekecek. Duruşmalar, kamuoyunun ve mağdur ailelerin dikkatli takibinde olacak. 

Sağlık Bakanlığı'ndan Haber

Sağlık Bakanlığı'ndan "Yenidoğan Çetesi" hakkında açıklama

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "yenidoğan çetesi" adıyla bilinen kişiler hakkında geçen sene cezai işlemler yapıldığı belirtilerek, söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçlerinin devreye alındığını duyurdu. Operasyon ve İncelemeler Açıklamada, olayın Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen bir operasyonla tespit edildiği belirtildi. Yapılan operasyon sonucunda ilgili kişilere karşı cezai işlemler uygulanmış ve konu adli makamlara iletilmiştir. Hukuki Yaptırımlar Sağlık Bakanlığı, söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlattığı inceleme sonucunda hukuki yaptırım süreçlerinin devreye alındığını da duyurdu. Bakanlık,''Kamuoyunda 'yenidoğan çetesi' adıyla bilinen, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen kişilerle ilgili olay, Mayıs 2023’te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen bir operasyonla tespit edilmiş, cezai işlemler yapılmış ve konu adli makamlara iletilmiştir. Sağlık Bakanlığımız tarafından söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçleri devreye alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olarak özveriyle görevini yerine getiren, insanların hayatını kurtaran ve şifa dağıtan sağlık çalışanlarımızın insanlık dışı davranışlarda bulunan kişiler sebebiyle töhmet altında kalmasına izin vermeyeceğiz. Yargıya intikal etmiş sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" ifadeleri kullanıldı.

Eylem Tok'un mahkemeye sunduğu mektubu ortaya çıktı Haber

Eylem Tok'un mahkemeye sunduğu mektubu ortaya çıktı

Oğlunu öldürdükten sonra ABD'ye kaçan Eylem Tok'un, avukatı aracılığıyla mahkemeye sunduğu mektup kamuoyuyla paylaşıldı. Haber sitesi The Spot'un haberine göre göre avukatının Eylem Tok adına mahkemeye sunduğu mektup ortaya çıktı.  Eylem Tok, mektubunda yemek yemede ve uyumada ciddi zorluklar yaşadığını belirtti. “Yemek yemede, uyumada zorluk çekiyorum. Yiyecekleri midemde tutamıyorum ve önemli miktarda kilo kaybediyorum,” ifadeleriyle hapishanedeki koşulların kendisini nasıl etkilediğini dile getirdi. Sağlık Sorunları Tok, dört yıl önce epilepsi hastalığına yakalandığını ve hapishanede iki kez nöbet geçirdiğini belirtti. Sağlık durumunun kötüleştiğini ifade eden Tok, bu süreçte yaşadığı sıkıntıları mahkemeye sundu. ABD Planları Mektubunda, ABD'deki planlarından da bahseden Tok, “ABD'de oğlum için ve kendim için dil okuluna yazılacaktım. Sonunda da burada bir galeri açmayı umuyordum,” dedi. Tok, Amerika'da yeni bir hayat kurmayı planladığını ancak yaşanan olayların bu planları alt üst ettiğini belirtti. Ne Olmuştu? Yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur, 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'ye çarparak ölümüne sebep olmuştu. Oğuz Murat Aci, olay sırasında ATV tipi bir arazi aracıyla yol kenarında park halindeydi. Kazada dört kişi de yaralandı. Kazanın ardından, Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur’un hava yoluyla Mısır’a gitmek üzere çıkış yaptıkları tespit edildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2 Mart'ta yaptığı açıklamada, Tok ve Cihantimur’un Mısır’dan Amerika'ya geçtiklerini duyurdu. Tunç, 7 Mart tarihli açıklamasında, "Geçici tutuklama talep evrakı hem diplomatik kanaldan hem de Interpol aracılığıyla ABD yetkili makamlarına iletilmiştir," dedi. Olaydan sonra, Cihantimur’un babası Bülent Cihantimur adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bülent Cihantimur’un şirket çalışanı Ayşe Ceren Saltoğlu ise, Tok ve oğlunu havalimanına götürdüğü iddiasıyla bir süre tutuklu kaldı. VOA'nın aktardığına göre, Tok'un 11 Eylül saat 14.15'te Boston şehrindeki Massachusetts Bölge Mahkemesi'nde yapılacak karar duruşmasına katılacağı bildirildi. Kaynak: The Spot

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıdaki gelişmeleri açıkladı: Hakim ve Savcı sayısı 25 bine yaklaşıyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıdaki gelişmeleri açıkladı: Hakim ve Savcı sayısı 25 bine yaklaşıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi nedeniyle üzüntüsünü dile getirdi. Yeni dönemde 1044 hakim ve savcının görev yerlerine atanacağını açıklayan Erdoğan, yargı reformlarına değindi. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Bugün komşumuz ve kardeş ülke İran'dan üzüntü verici bir haber aldık. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi'nin ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında vefat ettiklerini öğrendik. Merhum Reisi'ye ve kazada hayatını kaybeden İran Dışişleri Bakanı ile diğer yetkililere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bu elim kazadan duyduğumuz derin teessürü burada öncelikle ifade etmek istiyorum. Şahsım, ülkem ve milletim adına İran halkına başsağlığı diliyorum. Kaza haberini aldıktan sonra süratle İran makamları ile irtibata geçerek tüm imkanlarımızla arama-kurtarma çalışmalarına katkı vermeye hazır olduğumuzu ilan ettik. Akıncı İnsansız Hava Aracı'mız ile gece görüş kabiliyeti olan coguar tipi helikopteri bölgeye sevk ettik. Arama-kurtarma ekiplerimiz de İranlı kardeşlerimize yardımcı olmak üzere bölgeye intikal etmek suretiyle hemen yola çıktılar. Helikopterin enkazının yerinin tespiti yapıldıktan ve vefat edenlerin naaşlarına ulaşıldıktan sonra ekiplerimiz geri döndü. Merhum Reisi'yi ocak ayının 24'ünde Ankara'da resmi ziyaret kapsamında misafir etmiş, bunun dışında farklı vesilelerle bir araya gelmiştik. "BU SÜRECİ KADİM VE GÜÇLÜ DEVLET GELENEKLERİNE UYGUN ŞEKİLDE YÖNETECEKLERİNE YÜREKTEN İNANIYORUM" Gerek ikili ilişkilerimizi, gerekse bölgemizi ilgilendiren konularda Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olmuştuk. Görevde bulunduğu sürede İran halkının ve bölgemizin huzuru için verdiği samimi çabalara bizzat şahitlik ettim. Aynı şekilde İran Dışişleri Bakanı merhum Hüseyin Emir Abdullahiyan Türkiye'ye ilişkileri döneminde başarılı bir diplomat olduğunu gördük. Kendilerini şükranla ve hürmetle yad ediyoruz. İranlı kardeşlerimizin bu süreci kadim ve güçlü devlet geleneklerine uygun şekilde yöneteceklerine yürekten inanıyorum. Türkiye olarak biz de her zaman olduğu gibi bu zor günlerinde dost ve kardeş İran halkının yanında olacağız. Bir kez daha İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri sayın Ali Hamaney başta olmak üzere dost İran halkına, hükümetine, merhumların acılı ailelerine en derin taziyelerimi iletiyorum. "BUGÜNKÜ TÖRENLE HAKİM SAVCI SAYIMIZI 25 BİNE YAKLAŞTIRIYORUZ" Yargı adaylarımızın bir kısmının kurasını çekeceğiz. 1044 hakim ve savcımızı ülkemizin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceğiz. 81 vilayeti ile bu ülkeyi çok sevmelerini istiyorum. İnşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Bugünkü törenle 25 bine yaklaştırıyoruz hakim savcı sayımızı. 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırdık. Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına arabuluculuk müessesesine hasılı çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran tarihi reformlara imza attık. Güven veren adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. "ANAYASAYI DEĞİŞTİREREK DARBECİLERİN YARGILANMASINI SAĞLADIK" Anayasayı değiştirerek darbecilerin yargılanmasını sağladık. İktidarlarımız döneminde milli iradeye kasteden darbeciler yargılandı geç de olsa hak ettikleri cezaları aldılar. 12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından mahkum edildi. Aynı durum 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ele başları için de geçerlidir. 253 insanımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecekler. Yurt dışına kaçan alçakların da peşini asla bırakmayacağız. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız. Demokrasimize uzanan elleri kırmaktan çekinmedik, yine çekinmeyeceğiz. Milletin muazzez iradesine kimsenin gölge düşürmesine müsaade etmeyeceğiz. "6-8 EKİM HADİSESİ BİR TERÖR KALKIŞMASIDIR" 6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir. Doğrudan devleti hedef alan isyan girişimiydi. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Hukuk bunlardan hesap sormak zorundadır. Mahkeme kararlarıyla ilgili haddi aşan yorumları kabul etmiyoruz. Karar yüreklere su serpmiştir, adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdi. İsyan girişiminden 10 yıl sonra hakkın yerini bulduğunu görüyoruz. Adalet sistemimizin şeffaflaştırılması hesap verebilirliğin artırılması yargı tarafsızlığının tahkim edilmesi için bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.