Emrullah Eruslu: Isı yalıtımı ile enerji faturalarımızı düşürmek mümkün
Küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha çok hissediliyor. Sıcaklıklarda rekor üstüne rekor kırılıyor. Pek çok hastalığı tetikleyen sıcak havalardan etkilenmemek için sokağa çıkmamak yetmiyor. Konforlu bir hayat sürdürmek için aranan ideal sıcaklık, klimalarla sağlanabiliyor. Ancak yüksek elektrik faturaları serinliğin tadını çıkarmayı engelliyor. İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, yalıtımın binaları soğutmak için harcanan enerjiyi azalttığına ve buna bağlı olarak soğutma maliyetlerini düşürdüğüne dikkat çekiyor.
“Yalıtım uygulamalarının geç kalmadan yaptırılmasını öneriyoruz”
İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Doğru malzeme ve doğru işçilikle uygulanan yalıtım, binalarda kalkan görevi görerek aşırı sıcakları dışarıda tutuyor. Yazın dışarıdan içeriye kışın içeriden dışarıya ısı geçişini azaltan yalıtım, enerji faturalarının da yarı yarıya düşmesini sağlıyor. Sağlıklı, konforlu ve güvenli bir yaşam için olmazsa olmaz olan yalıtım uygulamalarının geç kalmadan yaptırılmasını öneriyoruz” dedi.
“Türkiye enerjisinin yüzde 67,8’ini, doğalgazının ise yüzde 99’unu ithal ediyor”
Tüm binaların çatı, duvar ve döşemelerinde ısı yalıtımı yaparak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak Türkiye’nin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltabileceğine dikkat çeken İZODER Başkanı Emrullah Eruslu; “Türkiye enerjisinin yüzde 67,8’ini, doğalgazının ise yüzde 99’unu ithal ediyor. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketiliyor. Tüketilen bu enerjinin yüzde 80’i de kışın ısınma yazın soğutma için kullanılıyor. 2023 yılında enerji ithalatına yaklaşık 70 milyar dolar ödeyen ülkemizde binaların sadece yüzde 25’i yalıtımlı olduğu için her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar havaya uçmuş oluyor. Oysa ısı yalıtımı ile ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltarak hem cari açığı hem de enerji faturalarımızı düşürmek mümkün” dedi.
“Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor”
Emrullah Eruslu; “Yalıtım kalınlığı arttıkça sağlanacak enerji verimliliği de aynı oranda artar. Yalıtım kalınlığını iki katına çıkardığımızda toplam maliyet ikiye katlanmaz ama bu sayede ısıtma ve soğutmada iki kat tasarruf sağlanır. Genel olarak uygulamalarda yalıtım malzemesinin maliyetinin dışında, yalıtım kalınlığından bağımsız olarak; iskele kurulumu, elektrik, su gibi alt yapı maliyetleri, yapıştırıcı, sıva, dübel, file vb. yardımcı malzeme maliyetleri, boya, dış cephe kaplaması gibi tamamlayıcı malzeme maliyetleri ve işçilik maliyetleri oluşur. Tüm bu maliyetlerin içerisinde yalıtım malzemesinin kalınlığının arttırılmasından oluşacak ilave maliyet, uygulamadan uygulamaya değişmekle birlikte oldukça düşüktür. Bu nedenle enerji verimliliğini sağlayacak yalıtım levhasını mümkün olduğunca kalın kullanmalıyız. Antalya ve İzmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, İstanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor. Benzer durum pencereler için de geçerli. Pencerelerde kaplamasız klasik camlar yerine ısı ve/veya güneş kontrol kaplamalı yalıtım camlarını kullanmalı, üçlü camlama çözümlerine yönelmeliyiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.