TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Vergide Adalet

İLKHABER-Gazetesi - Vergide Adalet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vergide Adalet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor Haber

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri, Adana Tabip Odası binası önünde bir araya gelerek "Vergide Adalet" talep etti. Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, Orta Vadeli Program'ın çalışanları fakirleştirdiğini vurgularken, yüksek vergi kesintilerine ve yeni yönetmelik taslağına karşı çıktıklarını belirtti. 31 haftadır süren eylemlerin, sağlık çalışanlarının hakları için devam edeceğini ifade eden Polatöz, toplumun sağlık hakkının korunması gerektiğini dile getirdi. “Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye ve yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor” Kurumlar adına açıklamayı okuyan Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bugün 9 Ekim 2024 Çarşamba. Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye, hükümete ve milletvekillerine sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hükümetin ilan ettiği Orta Vadeli Program (OVP) ile sermayedarların nasıl korunup kârlarına kâr kattığını, çalışanların ise yüksek enflasyon altında eriyen ücretleriyle nasıl fakirleştiğini görüyoruz. Halktan alınan dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen vergilerden elde ettiği geliri parası olana yüksek faizle dağıtıp, şirketlere çeşitli ad ve gerekçelerle kamudan sermaye aktarıp enflasyonu düşüreceğini vadeden hükümetin hesabı eylülde de şaştı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Eylül 2024 itibariyle enflasyonu %88,63 olarak belirlerken; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise %49,38 ile her zaman olduğu gibi daha düşük açıkladı. Türkiye’nin en büyük kupürlü banknotu olarak 2009’da tedavüle sokulan 200 TL, Eylül 2024 sonu itibarıyla yüksek enflasyonun ve TL’deki değer erimesinin sembolü haline geldi” şeklinde konuştu. “Sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” Uzm. Dr. Polatöz, “Sağlık çalışanları olarak; emekçilerin bu gelirden pay alamadığını, barınma ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, yeterli ve dengeli beslenemediğini hem hastalarımızdan gözlemliyor hem de bizzat yaşıyoruz. Hükümet, aile hekimliği çalışanlarından kestiği yüksek vergiler yetmezmiş gibi, ücret kesintilerini içeren yeni bir yönetmelik taslağı hazırlıyor. Çalışanların ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak adlandırdığı aile hekimliği ödeme yönetmelik taslağında yeni aile sağlığı merkezleri açmak için gerekli paranın genel bütçe yerine mevcut ASM’lere ayrılmış sınırlı kaynaktan yapılacak ’ye varan kesinti ile sağlanması planlanıyor. Hekimlerin ve ASM çalışanlarının gelirleri artış göstermek bir yana azalmayla sonuçlanacak karmaşık ve anlaşılma matematiksel formüller ve katsayılar ile hesaplanırken, ulaşılması mümkün olmayan ya da faydalı olmayan performans kriterleri getiriliyor. Verilen hizmetin kalitesi ve önemi değil sayısı dikkate alınıyor. Bir yandan hekimle hastayı karşı karşıya bırakan anlamsız performans kriterleri getirirken hasta “memnuniyeti” (“Müşteri memnuniyeti” diye okunabilir) sağlanmazsa sözleşme feshi ile aile hekimliği çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldırıyor. Hem aile hekimliği çalışanlarının hem de toplum için eziyete dönüşecek yönetmelik, güvenceli çalışmaya aykırı olduğu gibi, iyi hekimliğe ve birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine büyük zarar verecektir. “Eziyet yönetmeliği” taslağı derhal geri çekilmeli; birinci basamak sağlık hizmetleri toplumun sağlığını koruyan, sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” dedi. “Sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” %35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesintisi talebimizi yineliyoruz. Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 31 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana dek her çarşamba sürdüreceğiz. Sağlık çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldıran, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatan, sağlık ortamında yeni tahribatlar yaratacak “eziyet yönetmeliği”ne izin vermeyeceğiz. Toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” diye ifade etti.

Eren:  Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor Haber

Eren: Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi, bir yıllık değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, sendika başkanı Erol Eren, Türkiye’nin ve dünyanın mevcut durumunu değerlendirerek, savaşlar, göçler ve sağcı ideolojilerin yükselmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, Adana'da 30 haftadır devam eden Vergide Adalet eylemlerine de değinen Eren, Türkiye'deki gelir dağılımındaki bozulma ve sosyal hizmetlerdeki yetersizliklere dikkat çekerek var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirtti. Ses Şube Başkanı Erol Eren, “Kuşkusuz dünyadaki gelişmeler Türkiye'yi de derinden etkilemektedir. Savaşlar göçler emeğe, emekçiye emekliye ,işçiye, hayvana, ormana, toprağa, suya yönelik saldırılar sağcı ideolojilerin yükselmesi ırkçılık bunlar arasında sayılabilir  Dünyada ve Türkiye'de kapitalist sistem yarattığı krizden çıkış yolu olarak bu dönemde .Savaş politikalarını önceki dönemde olduğu gibi sürdürmeye devam etmiştir. Sürekli çatışma ve savaş alanı yaratılıyor yaratılmaktadır. Bugün küresel kapitalizm tarafından dünya halklarına yaşatılan en büyük en insanlık dışı sorunlar savaşlar ve savaşların neden olduğu göçlerdir” diye ifade etti. “Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş durumda” Erol Eren Adana’da 30 Haftadır devam eden Vergide Adalet eylemine değinerek şunları söyledi: “30 haftadır yaptığımız vergide Adalet eylemlerinin TÜİK'e karşı düzenlenen protestoların işçi eylemlerinin, görmezden ,duymazdan bilmezden geliniyor. Yeni paketlerle vergide adaletsizlik  daha da artırılıyor .Kamuda tasarruf paketi veya diğer paketler uygulamaya koyuluyor derinleşen ekonomik krize karşı çıkış yolu olarak gördükleri ücretlerde artış yapılmayarak enflasyonda düşüşün sağlanmaya çalışılması gibi akıl dışı uygulama adaletsiz vergilendirme çeşitli ve güvence istihdam modelleri ile işçi ,emekçi ve emekliler açlık sınırının altında bir yaşamaya mahkum edilmiş .Onlarla beraber halk yoksullaştırılmıştır. Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş ve bu durumda sınıfsal çelişkiler derinleştirmiştir. Buna paralel olarak artan memnuniyetsizlik toplumda yeterince karşılığını bulmamıştır. Sağlık alanında yaşanılan sorunlar mobbing, liyakatsızlık, güvencesizlik ,yüksek vergi kesintileri ,angarya, düşük ücretler, yemeklerin sağlıklı olmaması ,yapılan işten sağlıklı kanser gibi hastalıklara yakalanma ,boyun ,omuz dizilerde, rahatsızlık sağlıkla şiddet aşı karşılıklı ASM'lerin bina sorunu ,tasarruf paketi ve şiddettir .” "Adana'da sorunların çözülmemesi durumda farklı biçimde eylemler gündememizde" Adana var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirten Eren şunları söyledi: “İlimizde bu sorunların çözümüne yönelik yöneticilerle görüşmeler yapılmakta sorunların çözülmemesi halinde ise farklı eylem biçimleri ile konu gündemde tutulmaktadır. Sosyal hizmetlerde ise hak temelli hizmet yerine yandaşlık ilişkisini güçlendiren bağımlılık yaratan politikalar halen devam etmektedir. Hizmete ihtiyaç duyan yaşlı kadın ve çocukların yerleştirileceği sosyal hizmet kuruluşları yetersiz olduğundan sırada bekletilmekte huzurevi başvurusu yapmış ve işlemleri tamamlanmış yaşlılar sırada beklerken ölüm haberleri alınmaktadır. Maliyeti yüksek olan sosyal hizmet kuruluşlarına (huzurevleri engelli kurum bakım) hizmeti talebi azaltmak için uygulanmaya koyulan Engelli Evde Bakım Hizmeti  engellinin yakını olan bakım hizmeti verenlere düşük ücretler. Hastanelerin iş yeri, hastaların müşteri haline geldiği bu sistemde sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde karlılık göz önünde tutulmuş niteliği değil niceliğe öncelik verilmiştir.”

Gülnar: Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir Haber

Gülnar: Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, kıdem tazminatının korunmasının sendikanın önemli önceliklerinden biri olduğunu ifade etti. Başkan Kurulu toplantısı Türk-İş’e bağlı Sendika Başkanlarının katılımı ile Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşan Gülnar, kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenlemenin, ülkedeki mevcut ekonomik durumu daha da kötüleştireceğini belirtti. “Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa'da birinci, dünyada 28. sıradadır” Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelinden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa'da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir.” “Vergideki adaletsizliği, haksızlığı ve dün olduğu gibi bugünde, yarında dile getirmeye devam edeceğiz” Ülke ve kent gündeminin ele alındığı toplantının ardından Başkanlar Kurulu adına açıklamalarda bulunan Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Çalışan emekçinin iki maaşını bir yılda vergiden dolayı alıyorlar, böyle sistem dünyanın bir ülkesinde yok, Bu haksızlığın son bulmasını, vergide adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınasını istiyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 81 İl’de Türk-İş’e bağlı tüm sendikalar olarak ortak basın açıklaması gerçekleştirdik. Ardından Türk İş Konfederasyonumuz iki ilimizde geniş katılımlı işçi mitingleri yaptı. Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde veya Ankara Tandoğan Meydan’ında da geniş katılımlı bir toplantı yapılması planlanıyor. Vergideki adaletsizliği, haksızlığı ve dün olduğu gibi bugünde, yarında dile getirmeye devam edeceğiz” diye ifade etti. "Kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenleme ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kaosu daha da büyütecektir”  Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Türk-İş olarak bu konuda tavrımız nettir. Kıdem tazminatı bizim kırmızıçizgimizdir. Kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenleme ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kaosu daha da büyütecektir.  Orta Vadeli Program’ın (OVP) ‘Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar’ bölümünde ‘öncelikli reform alanı’ olarak düzenlenmek istenen “İkinci Basamak Emeklilik Sistemi” işçilerde önemli bir endişe ve rahatsızlığa yol açmıştır. Kıdem tazminatının özüne yönelik herhangi bir düzenleme işçilerin verimliliğini, çalışma motivasyonunu olumsuz etkileyecek, iş barışını bozacaktır.  İşçiler için geleceğinin güvencesi olan kıdem tazminatının enflasyonla aşınmasına artık dur denilmeli, kıdem tazminatında hak kaybına neden olabilecek girişimler artık sona ermelidir” şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten vergide adalet ve kayıt dışılıkla mücadele açıklamaları Haber

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten vergide adalet ve kayıt dışılıkla mücadele açıklamaları

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Doğrudan vergilerin payını artırmak yani vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 2025-2027 dönemine dair enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program’ı açıklamasının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, söz konusu programa, vergide adaletin sağlanmasına yönelik atılan adımlara ve kayıt dışılıkla mücadele kapsamında hayata geçirilen yeni girişimlere ilişkin konuştu. Bütçe açığını azalttıklarını ifade eden Şimşek, “2025 yılında negatif bir mali etki söz konusu. Yani bütçe açığını azaltıyoruz. Bütçe açığının azalması demek; aslında dezenflasyona, enflasyonun düşürülmesine güçlü destek demek. Şimdi bu sene öngördüğümüz bütçe açığı ne? Milli gelire oran olarak yaklaşık yüzde 4.9 . Şimdi gelecek sene bunun 3.1’e düşecek olması demek muazzam bir negatif mali etki demek. Yani dezenflasyonu destekleyici demek. Diğer önemli bir husus; yönetilen ve yönlendirilen fiyat artışları Hedef enflasyonla uyumlu olacak denildi programda. Programın esaslarından bir tanesi de budur. Bu da dezenflasyonu destekleyicidir. Diğer bir önemli husus gelirler politikası da 2025 yılında daha destekleyici olacak” dedi. Amaçlarının kısa vadede önce fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurgulayan Şimşek, sonrasında ise hedeflerinin kalıcı refah artışını, adil gelir dağılımını sağlamak olduğunu söyledi. Vergi Sisteminde Reformlar Yeni Vergi Paketi hakkında da konuşan Şimşek, “Biz doğrudan vergilerin payını artırmak için yani vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık. Vergi sisteminde etkinliği sağlamak için önemli atıyoruz. Bakın size birkaç tane örnek vermek istiyorum tekrar hatırlatmak adına. Geçen sene kurumlar vergisini beş puan arttırdık. Hatta banka ve finansal kuruluşların kurumlar vergisi oranını yüzde 30’a yükselttik. Bu ne demek? Bu aslında bir yani doğrudan vergilerin arttırılması için bir çaba demek. Hemen sonuçta olmuyor. Zamanla bu sonucu alıyorsunuz. Çünkü geçen sene yaptığınız uygulama ancak bir sonraki sene etkili oluyor. Bakın bu sene çok ulus şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik. Bunun etkisini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Yine yurt içi yüzde 10 askeri kurumlar vergisi getirdik. Bunun etkilerini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Neden? Çünkü teşvik sistemiyle alınan bir takım indirim imkanları var. Zamanla bu etkili olacak. Bakın “Yap İşlet Devret Modeli” kapsamında kamu özel işbirliği alanında yapılan projelerde biz kurumlar vergisi oranını yüzde 30’a çıkarttık. Bunlar sadece birkaç tane başlık. Yani doğrudan vergileri nasıl artırdığımıza ve vergide adaleti tesis etmek için vatandaşımıza ilave bir yük getirmeden vergi sistemini nasıl iyileştirdiğimize dair sadece birkaç tane örnek” diye konuştu. KKM kapsamında mevduata vergi getirdiklerini hatırlatan Şimşek, "Şirketler için vergi avantajını kaldırdık. Bireyler için vergiyi getirdik. Aşağı yukarı borsa hariç bütün finansal enstrümanlara vergi uygulamasına başladık. Bunların tamamı 2024 yılında. Dolayısıyla dergide adaleti sağlamaya yönelik hiçbir dönemde olmadığı kadar son bir yıl içerisinde çaba var. Önümüzdeki dönemde de tekrar söylüyorum; vergide adaleti sağlamaya yönelik, özellikle bazı istisnaların ve indirimli oranların gözden geçirilmesi hususunda çalışmalarımıza sürekli devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kayıt Dışılıkla Mücadele Vergide adaleti sağlamak için en önemli konunun kayıt dışılıkla mücadele olduğunun altını çizen Şimşek, “Programın esaslarından bir tanesi de kayıt dışılıkla mücadeledir. Çünkü kayıt dışılık en büyük adaletsizliktir. Bakın kayıt dışılıkla mücadele için son çıkan vergi paketinde çok önemli düzenlemeler var. Özellikle izaha davet gibi. Maliye Bakanlığı olarak kayıt dışı işletmelerde biz günlük, ayda birkaç gün, yılda birkaç ayda denetim yaparak hasılat tespitine gidiyoruz” dedi.

Adana'da sağlık çalışanları ‘Vergide Adalet’ istiyor Haber

Adana'da sağlık çalışanları ‘Vergide Adalet’ istiyor

Adana Tabipler Odası ve Sağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimi çalışanlarının vergi adaleti talebiyle 25. kez Çukurova ASM önünde bir araya geldi. Basın açıklamasını yapan SES Adana Şubesi Eş Başkanı Belgin Işık, gelir dağılımındaki adaletsizliği eleştirerek, sağlık çalışanlarının yıllardır süren mücadelelerine dikkat çekti. Bergin Işık, “Bugün 28 Ağustos 2024 Çarşamba. Kış geçti, ilkbahar geçti ve yazın son haftasını tamamladığımız bugün, 25. defa ‘Vergide Adalet’ istiyoruz. The Economist’te, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve eşitsizliği anlatan “Türkiye’de Zengin Daha Zengin, Yoksul Daha Yoksul” başlıklı makalede, Türkiye’de 30 milyon dolar veya daha fazla servete sahip olanların (ultra zengin) sayısının 2022 ile 2023 arasında arttığı vurgusu dikkat çekici olmuştur” dedi. “Çalışanların ve emeğiyle geçinen halkın her gün yaşadığı yoksullaşma gün gibi ortadadır” Işık, Ağustos ayına ilişkin İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksine değinerek şu ifadeleri kullandı: “Merkez Bankası’nın açıkladığı Ağustos ayına ilişkin İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi, geçen aya göre 1,8 puan azalarak 98,5 seviyesine düşmüştür. Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış endeks 0,7 puan azalarak 98 seviyesine gerilemiştir. Birçok ekonomik veri üretenlerin aleyhine döndüğü gibi, her kesimden ekonomik gidişe güven azalmaya başlamıştır." “Çalışanların çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmelerini olumsuz etkileyecektir” Bergin Işık, 9 Eylül’de okulların açılmasıyla 21 milyon öğrenci ders başı yapacak. Okula gidecek çocukların beslenme çantası masrafı 2 artmıştır. Geçen yıl 330 TL’ye dolan beslenme çantasının bu yıl 669 TL’ye dolacak olması, çalışanların çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmelerini olumsuz etkileyecektir” dedi. “Gelir eşitsizliği ve adaletsizliği toplumda bıkkınlık ve umutsuzluk yaratmaktadır” Bergin Işık basın açıklamasında sağlık çalışanlarının Vergide Adalet talebine değinerek şunları söyledi: “Sağlık çalışanları, üç mevsim oldu, sağlık merkezleri önünde ‘Vergide Adalet’ talebinde bulunmaktadır. Hükümet ise ‘Vergide Adalet’ talebine kulağını tıkamakta; her gün vergi vermediği, vergi affına uğradığı, vergi teşvikinden usulsüzce faydalandığı ortaya çıkan kesimlerden vergi almak yerine, halka yeni vergiler dayatmaktadır. Hükümetin bu tutumdan derhal vazgeçmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarından ve emeğiyle geçinen tüm kesimlerden alınan dolaylı ve dolaysız yüksek vergilerden, gelir eşitsizliği ve adaletsizliği toplumda bıkkınlık ve umutsuzluk yaratmaktadır. Toplumun içinde olan; toplumun sağlığını korumak, sağaltmak, sürdürülebilirliğini sağlamak için çaba sarf eden sağlık çalışanlarının, halkın yoksullaşması karşısında suskun kalması beklenemez. Hem kendi haklarımız, hem de halkın sağlık hakkı için bu adaletsizliğin karşısında durmaya devam edeceğiz. “25 Haftadır yürüttüğümüz mücadelemizi sonuç alana dek devam ettirmede kararlıyız” Bergin Işık basın açıklamasında sağlık çalışanları olarak taleplerini şu şekilde sıraladı: “Çalıştığımız hastane işletmeleri sıfır vergi verirken, çalışanlardan %35 vergi almak, vergide adaletsizliğin en açık örneğidir. Milyonlarca lira kâr eden şirketlerden bile vergi alınmazken, çalışanlardan %35 vergi alınmasını kabul etmiyoruz. Bu adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşı her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesinti oranlarının hayata geçirilmesini istiyoruz. Bunun için 25 haftadır yürüttüğümüz mücadelemizi sonuç alana dek devam ettirmede kararlıyız. Tüm çalışanları ve emeğiyle geçinen halkımızı, bu derin yoksullaşmaya, gelirde ve vergide dayatılan eşitsizliğe/adaletsizliğe karşı çıkmaya, her hafta çarşamba günleri sürdürdüğümüz hak alma mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz”.

Dr. Hakan Şen: Sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor Haber

Dr. Hakan Şen: Sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın yürüttüğü 'Vergide Adalet İstiyoruz' kampanyası, 24 haftadır devam ediyor. Kiremithane Aile Sağlığı Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasında Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, hükümetin vergi ve gelir adaletini sağlaması gerektiğini vurguladı. Dr. Şen, ekonomik kriz ve vergi kesintileri nedeniyle sağlık çalışanlarının ve hastaların zor durumda kaldığını, memleketin büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını ifade etti. Dr. Şen, “Vergide adalet istiyoruz. Ekonomik kriz sağlık sistemini ve vatandaşları olumsuz etkiliyor. Bu sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor” dedi. “Yaratılan ekonomik kriz ile hastalarımız kronik hastalık ilaçlarının farkını ödeyemez hale geliyor” 21 Şubat’ta ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerini başlattıklarını söyleyen Dr. Hakan Şen, “Sağlık çalışanları ve emeğiyle geçinen yüzbinler, bir yandan hayat pahalılığı altında ezilirken, diğer yandan vergi kesintileri nedeniyle yaşamını idame ettirmekte zorlanıyor. Haziran ayında kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artış henüz cebimize girmeden eridi. Enflasyon farkı olan zam ile ocak ayında aldığımız ücreti ancak alabilir hale geldik. Önümüzdeki beş ay boyunca artacak vergi kesintileriyle yılın ilk ayında aldığımız ücretin altında bir gelirle karşı karşıya kalacağız. İki haftadır denetim adı altında eczanelere vergi baskınları yapılırken; vergi ödemeyen, vergi muafiyeti getirilen imtiyazlı şirketlerin bilgileri bir bir basına yansıyor ve buna yönelik hiçbir adım atılmıyor. Yaratılan ekonomik kriz ile hastalarımız kronik hastalık ilaçlarının farkını ödeyemez hale geliyor. Emekli hastalarımız eczanelerde reçete farkını ödemek için kredi kartı kullanmak zorunda kalıyor” diye ifade etti. “Memleketimizin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırında bir ücreti hayal bile edemiyor” Dr. Hakan Şen, “Bugün dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 67 bin lira. Memleketimizin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırında bir ücreti hayal bile edemiyor. Siz bu ücreti alandan 30 bin lira vergi kesmeyi reva görüyorsunuz ama devasa tekstil firmaları üç yılda 9 bin 431 lira vergi ödemiş, onlara vergi kaçağını sormuyorsunuz. Ekonomik kriz bizi hasta ediyor. Acı reçete değil, ‘Vergide Adalet’ istiyoruz. Yarattığınız ekonomik krizin biz sabit gelirlileri sağlığından ettiğini biliyoruz, her gün hastalarımızdan duyuyoruz. Ne tedavilerini olabiliyorlar ne sağlıklı beslenebiliyorlar ne randevu bulabiliyorlar. Bu bizim reçetemizle düzelecek bir sağlık sorunu değildir. Siz de biz emekçilere acı reçete dayatmaktan vazgeçin.Her gün bir yangın haberi ile sarsılıyoruz. Ancak vergilerimizin yangın söndürme araçları için değil, protokol araçları için harcandığını görüyoruz. Söz verdiğiniz görevinizi yapın, bizden topladığınızı bizim için harcayın. Bizim vergilerimizle şehir hastanelerinin bir avuç müteahhidine milyarlarca dolar veriyorsunuz. O şehir hastanelerine ödediğiniz 42 dakikalık kira ile bir aile sağlığı merkezi yapılabilir. Siz bunu yurttaşlara değil, bir avuç sermayedarınıza harcıyorsunuz. Biz de randevu peşinde, doktor peşinde, ilaç peşinde koşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

Sağlık emekçileri 17 haftadır ‘Vergide Adalet’ istiyor Haber

Sağlık emekçileri 17 haftadır ‘Vergide Adalet’ istiyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Yönetici ve üyeleri çalışanlardan alınan yüksek vergi adaletsizliğinin hiç bu kadar şaşırtıcı olmadığını dillendirerek 17 haftadır ‘Vergide Adalet’ istedikleri için basın açıklaması yapıyorlar. Çalışanların vergi yükünü azaltmak yerine, halkın sırtına yeni vergiler yüklenmesini kabul etmediklerini haykıran sağlık emekçileri bu kez Fatih Aile Sağlığı Merkezi önünde toplanıp, vergi yağmurlarına karşın şemsiye açarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını Adana Tabip Odası Aile Hekimlik Komisyonu Sekreteri Dr. Doğan Barbaros okudu. “Toplanan vergiler halkın refahı için harcanmıyor” Katılımcı kurumlar adına açıklamayı okuyan Adana Tabip Odası Aile Hekimlik Komisyonu Sekreteri Dr. Doğan Barbaros basın açıklamasında şunları söyledi: “Bugün 3 Temmuz Çarşamba. 17 haftadır ‘Vergide Adalet’ istiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iki ay önce ‘Vergide Adaleti sağlayacağız’ diye demeçler verdi. Şimdi de ‘Çok kazananları buradan uyarıyorum; vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız’ derken kastettiğinin motokuryeci, evinin kapısında elleriyle örgü ören, bahçesindeki inciri satan vatandaş olduğu anlaşılıyor. Mehmet Şimşek’in vergi paketi içeriğinde, hafta sonu balık tutandan alınacak yeni vergiler, hekimlerden alınacak ek vergiler olması, çalışanlardan alınan yüksek vergi kesintilerini adaletsizliği şaşırtıcı olmamıştır. Toplanan vergiler halkın refahı için harcanmıyor. 12 aylık TÜİK enflasyonu %71. Açlık sınırı 18.979 TL. Asgari ücret 17.002 TL. Hükümetin yeni ek vergilerle toplayacağı gelirlerle ücretiyle nefes aldırmayı düşünmediği gibi asgari ücretin yüksek olduğu açıklamaları toplumda şaşkınlık yaratmıştır.” “Halkın sırtına yeni ek vergiler yerine vergide adaleti sağlamaya çağırıyoruz” Dr. Barbaros, “Yaklaşık %70’i şirketlere ait 2,2 trilyon TL vergiden vazgeçen, devasa kâr açıklayan şirketlerin vergilerini affeden, bir başına geçinmeye çalışan balıkçısından doktoruna, boyacısından motokuryesine yeni vergiler getiren programın tercihi kolayca anlaşılıyor. Bir Daha Soruyoruz: Çalışandan , şirketlerden vergi alsanız ülkenin vergi gelirleri kat be kat artacak. “Vergide adalet” diyerek yoksul halkın cebinden söküp devasa kâr elde eden şirketlere vergi harcaması adı altında kaynak aktarmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Özel hastaneler , şehir hastaneleri sıfır vergi verirken; burada çalışan hekiminden hemşiresine, güvenliğinden sekreterine tüm çalışanlardan %35 vergi kesmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Çalışandan ve Yoksuldan Alınan Vergilerden Vazgeçin! Bizler her gün halkın yoksullaştığını ve dayanma gücünün kalmadığını görüyoruz. Halkın sırtına yeni ek vergiler yerine vergide adaleti sağlamaya çağırıyoruz. Hepimizin sağlığı için bu ay çalışma süresini uzattığınız TBMM’de vergide adaleti sağlamaya çalışacak mısınız? Yılın ilk ayından itibaren tercihen düşük düzeyde tutulan vergi dilimlerine girdiğimiz gerekçesiyle ücretlerimizden yüksek vergi kesintileri yapılıyor. Kesinti oranları yılsonuna doğru %35 civarına çıkıyor. Bu adaletsizliğe ve eşitsizliğe itirazımızı sürdürmek, her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesintisi yapılsın talebimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Aile hekimliği çalışanları ve diğer tüm sağlık çalışanları olarak 17 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimiz her çarşamba olduğu gibi taleplerimiz karşılık bulana dek sürecek. Halkın sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının hakları için sürdürdüğümüz mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız” diyerek ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.