SON DAKİKA

#UNESCO

İLKHABER-Gazetesi - UNESCO haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, UNESCO haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa, UNESCO’nun Müzik Şehirleri arasında yerini aldı Haber

Şanlıurfa, UNESCO’nun Müzik Şehirleri arasında yerini aldı

Şanlıurfa’ya UNESCO tarafından "Müzik Şehri" unvanı verilmesinin sevinci yaşanıyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, düzenlediği basın toplantısında, mutu haberi basın mensuplarıyla paylaştı. Gülpınar, toplantıda tarihi, zengin kültürel birikimi ve köklü müzik geleneğiyle adından söz ettiren kentin UNESCO'nun Geliştirici Şehirler Ağı içerisinde "Müzik Şehri" unvanına sahip olarak önemli bir başarıya imza attığını söyledi. UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı 2026’da Şanlıurfa’da yapılacak Gülpınar, "Dünyanın dört bir yanından aralarında Kansas City, Belfast, Da Lat gibi iddialı birçok uluslararası aday şehirle bu süreçte yarıştık ve onları geride bırakarak bu prestijli organizasyona ev sahipliği yapmaya hak kazandık. 2026 yılında düzenlenecek olan UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı'na ev sahipliği yapma hakkı, geçtiğimiz hafta İtalya Pesaro'da gerçekleştirilen toplantıda ilan edildi ve bu önemli görev Şanlıurfa'mıza verildi. UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı'na ev sahipliği yapacak şehri simgeleyen küre İtalya'dan bize geçti. Küre, 2026 yılında yapacağımız toplantı sonrasında bir sonraki ev sahibine teslim etmek üzere o güne kadar bizde kalacak. Bu karar, sadece şehrimiz için değil tüm Türkiye için büyük bir onur ve kültürel bir diplomasi zaferidir. Bu başarı, son bir yılda yürüttüğümüz yoğun çabalar ve diplomatik girişimler ile Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığımızın titizlikle yürüttüğü çalışmalar sayesinde mümkün olmuştur. Şanlıurfa'nın sadece bir müzik şehri değil, Göbeklitepe'den Balıklıgöl'e, eşsiz mutfağından halk edebiyatına kadar tarih ve kültürle yoğrulmuş çok yönlü bir medeniyetin merkezidir. Yaklaşık 80 ülkeden müzik şehirlerinin temsilcilerinin katılması beklenen bu toplantı, uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesine, bilgi ve deneyim paylaşımının artırılmasına katkı sunacak; aynı zamanda şehrimizin yerel kültürel potansiyelinin global ölçekte tanıtımına imkan sağlayacaktır. Bugünden itibaren hazırlık sürecine girmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. Şanlıurfa’ya müzik şehri unvanının verilmesi kentte büyük sevince neden oldu. Vatandaşlar, turizm başta olmak üzere birçok alanda gelişime büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Şanlıurfa, UNESCO’nun Müzik Şehirleri arasında yerini aldı Haber

Şanlıurfa, UNESCO’nun Müzik Şehirleri arasında yerini aldı

Şanlıurfa’ya UNESCO tarafından "Müzik Şehri" unvanı verilmesinin sevinci yaşanıyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, düzenlediği basın toplantısında, mutu haberi basın mensuplarıyla paylaştı. Gülpınar, toplantıda tarihi, zengin kültürel birikimi ve köklü müzik geleneğiyle adından söz ettiren kentin UNESCO'nun Geliştirici Şehirler Ağı içerisinde "Müzik Şehri" unvanına sahip olarak önemli bir başarıya imza attığını söyledi. UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı 2026’da Şanlıurfa’da yapılacak Gülpınar, "Dünyanın dört bir yanından aralarında Kansas City, Belfast, Da Lat gibi iddialı birçok uluslararası aday şehirle bu süreçte yarıştık ve onları geride bırakarak bu prestijli organizasyona ev sahipliği yapmaya hak kazandık. 2026 yılında düzenlenecek olan UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı'na ev sahipliği yapma hakkı, geçtiğimiz hafta İtalya Pesaro'da gerçekleştirilen toplantıda ilan edildi ve bu önemli görev Şanlıurfa'mıza verildi. UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı'na ev sahipliği yapacak şehri simgeleyen küre İtalya'dan bize geçti. Küre, 2026 yılında yapacağımız toplantı sonrasında bir sonraki ev sahibine teslim etmek üzere o güne kadar bizde kalacak. Bu karar, sadece şehrimiz için değil tüm Türkiye için büyük bir onur ve kültürel bir diplomasi zaferidir. Bu başarı, son bir yılda yürüttüğümüz yoğun çabalar ve diplomatik girişimler ile Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığımızın titizlikle yürüttüğü çalışmalar sayesinde mümkün olmuştur. Şanlıurfa'nın sadece bir müzik şehri değil, Göbeklitepe'den Balıklıgöl'e, eşsiz mutfağından halk edebiyatına kadar tarih ve kültürle yoğrulmuş çok yönlü bir medeniyetin merkezidir. Yaklaşık 80 ülkeden müzik şehirlerinin temsilcilerinin katılması beklenen bu toplantı, uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesine, bilgi ve deneyim paylaşımının artırılmasına katkı sunacak; aynı zamanda şehrimizin yerel kültürel potansiyelinin global ölçekte tanıtımına imkan sağlayacaktır. Bugünden itibaren hazırlık sürecine girmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. Şanlıurfa’ya müzik şehri unvanının verilmesi kentte büyük sevince neden oldu. Vatandaşlar, turizm başta olmak üzere birçok alanda gelişime büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Adana'nın "Gastronomi Şehri" ünvanı heyecanı esnafı sardı Haber

Adana'nın "Gastronomi Şehri" ünvanı heyecanı esnafı sardı

'Gastronomi şehri' ünvanı alması için adaylığı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu tarafından kabul edilen Adana'da esnaf sonucu heyecanla bekliyor.Et tüketiminin başkentlerinden, tescilli kebabından içli köftesine, mumbarından şalgamına ve taş kadayıf başta olmak üzere birçok tatlı türüne kadar çok sayıda lezzetin yer aldığı Adana'da esnafı, 'Gastronomi şehri' ünvanı heyecanı sardı. Yaz aylarında Fransa'nın başkenti Paris'te yapılacak değerlendirme sonucunu merakla bekleyen işletmeler, 'Gastronomi şehri' ünvanının gereği olarak mevcut hizmetlerini geliştirmenin yanı sıra menülerinde yöresel lezzetlere de yer vermeye hazırlanıyor. "Adana, gastronomi turizminin yeni başkenti olacak" Başkan Göger, "Paris turunu başarıyla tamamlayarak, 'Gastronomi şehri' ünvanını alacağımıza yürekten inanıyoruz. 'Gastronomi şehri' ünvanı, Adana'ya büyük katkılar sağlayacaktır. Bu ünvan, Adana'yı gastronomi turizminin önemli duraklarından biri haline getirecektir. Bu ünvan, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekecek, restoranlarımızdan sokak lezzetlerimize kadar tüm gıda sektörümüz canlanacaktır" dedi. "Gastronomi Şehri" unvanı, turizmde dönüm noktası olacak Adana'nın bir marka şehir olduğuna ve esnafın alınacak ünvan ile daha dikkatli hareket edeceğine vurgu yapan Başkan Göger, "Şehrimize gelen turistleri ne kadar iyi ağırlarsak, dönüş yolunda da Adana lezzetlerini tatmak isteyeceklerdir. Bu nedenle, esnafımızın bu sürece en iyi şekilde hazırlıklı olması şarttır. Kaliteyi, lezzeti ve hijyeni daima ön planda tutmalıyız. Geleneksel lezzetlerimizi sunarken, modern bir bakış açısı ve güler yüzlü hizmet anlayışıyla fark oluşturmalıyız" ifadelerini kullandı. "Çok sevinçliyiz" Yöresel yemekler de sunan işletmecilerden Güngör Güler ise Adana'nın gastronomi turizmi noktasında fark oluşturacağını belirterek, "Bu haberi duyduğumuz ilk andan itibaren çok sevinçliyiz. Adana artık bir marka şehir olacak. Bunu biliyoruz ve buna hazırız" şeklinde konuştu. İşletmecilerden Ömer Algan da 'Gastronomi şehri' ünvanının alınmasının sektöre büyük hareketlilik getireceğini vurgulayarak, "Adana sadece kebaptan ibaret değil. Birçok lezzetimiz var ve bu ünvan ile birlikte bunların tanınırlığı daha çok artacak. Yurt dışından, şehir dışından gelenler artık sadece kebap yiyip dönmeyecek. Adana'nın marka olması, esnafın işlerine de olumlu yansıyacak. Çok mutluyuz" diye konuştu.

Tarihi Osmanlı Mesir Macunu Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda ziyaretçileriyle buluşuyor Haber

Tarihi Osmanlı Mesir Macunu Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda ziyaretçileriyle buluşuyor

Osmanlı’dan günümüze uzanan mesir macunu geleneği, Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda da yerini aldı. UNESCO’nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan mesir macunu, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’a şifa olması için 41 çeşit baharatın karışımıyla hazırlanmış ve o günden bu yana birçok derde deva olarak tüketilmeye devam ediyor. Manisa’dan karnavala katılan Halil Tamir, babasından devraldığı Osmanlı macunu geleneğini yaşattığını belirterek, her yıl Portakal Çiçeği Karnavalı’nda vatandaşlarla buluştuğunu ifade etti. “Osmanlı macunu geleneğini yaşatıyoruz” Halil Tamir, “Tarihi Osmanlı macunu yapıyorum. Babamdan devir aldığım işi yürütüyorum. Her yıl elimizden geldiğince Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'na katılıyoruz. Bütün hepsini karıştırarak 50 TL’den vatandaşlara satıyoruz. Gelen vatandaşlarımız macundan memnun kalıyor” dedi. Macunun içeriği hakkında da bilgi veren Tamir, “Limon, elma, kivi, vişne, çilek gibi meyve özlerinden oluşan bir karışım hazırlıyoruz. Manisa’da her yıl 23 Nisan’da dağıtılan macunda baharat çeşitleri bulunurken, burada çocukların tüketebilmesi için meyve özleri kullanıyoruz. Çocukların boğazında şişkinlik, mikrop varsa temizliyor” diye konuştu.  

Toprak: Anadil, kültürel kimliğin temelidir Haber

Toprak: Anadil, kültürel kimliğin temelidir

21 Şubat Dünya Anadili nedeniyle İnönü Parkı’nda Eğitim Sen ve İnsan Hakları Derneği bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı katılanlar adına Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak yaptı. Toprak, anadilin bireysel gelişim ve kültürel kimlik açısından kritik bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 1999 yılında aldığı kararla 21 Şubat’ı, “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etmiştir ve ilk kez 2000 yılında, dünya çapında çok kültürlü yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla kutlanmaya başlamıştır” dedi. “Anadil, kültürel kimliğin ve bireysel gelişimin temelidir” Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, “İnsan, doğa ile ilişkisinde verili koşulları olduğu gibi kabul etmeyip doğayı kendi yaratıcılığıyla dönüştüren ve bu özelliği ile diğer canlılardan ayrılan bir varlıktır. Mensubu olduğu kültürün içine doğan her birey işiterek, görerek, hissederek toplumun kuşaklar boyu biriktirdiği kültürü edinir. Kültürle içi içe geçen hem kültürün oluşturucusu hem de taşıyıcısı olan anadili insanın çocukken ait olduğu evi, hatta dünyasıdır.  Çocuk, yaşamının çeşitli evrelerinde kültürün imkânları, kısıtları, normları ile karşılaşır. Dilin ve kültürün öğeleriyle bu karşılaşmaların her bir aşaması kişiliğin oluşum süreçlerine tekabül eder. Böylece erişkinliğe doğru yol alan bireyin becerileri, yaratıcılığı, duygusal ve bilişsel yetileri de gelişmeye başlar” şeklinde konuştu. “Eğitim hakkı, evrensel bir insan hakkıdır” Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğunu belirten Fatih Toprak şunları söyledi: “Eğitim, bireyin kültürle sağlıklı biçimde karşılaşması için onu yaratıcı anlamda destekleyen ve toplumsal yaşama hazırlayan yardımcı bir süreçtir.  Eğitim, toplumsal adaletin ve eşitliğin sağlanması bağlamında temel bir haktır. Eğitim hakkı da diğer temel haklar gibi, kaynağını insanın yalnızca insan olmasından alır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 26 “Her insanın eğitim görme hakkı vardır.” der. Uluslararası belgelerde ve Türkiye mevzuatında da güvence altına alınan eğitim hakkı, evrensel düzeyde insan hakkı olarak kabul görmektedir. Bunun sebebi bireyin kişiliğinin tüm yönleriyle gelişmesine yardımcı olması, insanın bir özne olarak kendini gerçekleştirmesi ve özgürleşmesiyle doğrudan bağlantılı olmasıdır.” “Anadil, çocukların yaratıcılığını destekler” Toprak, UNESCO’nun 1999 yılında 21 Şubat’ı "Uluslararası Anadili Günü" olarak kabul ettiğini hatırlatarak, “Bu sebeple, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 1999 yılında aldığı kararla 21 Şubat’ı, “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etmiştir. “21 Şubat Dünya Anadili Günü” ilk kez 2000 yılında, dünya çapında çok kültürlü yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla kutlanmaya başlamıştır. Diğer yandan, anadilinin eğitim dili olarak kullanıldığı okullarda eğitim gören çocukların başarı düzeylerinin yüksek olduğunu kanıtlamış araştırmalar da bulunmaktadır. Afrika, Asya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika gibi dünyanın birçok noktasında çok dilli eğitimin başarılı örnekleri mevcuttur. Bu sebeple her çocuk yaratıcı anlamda beslendiği, korunduğu ve özgürleştirici anlamda anadilini geliştirebildiği bir dünyanın içinde yetişmelidir. Anadili temelinde çok dilli eğitim anlayışı, diller ve kültürler arasında kurulan bir köprüdür. Farklılıkları koruyup güçlendirir; demokratik ve eşitlikçi bir toplumsal düzenin nüvesini taşır” diye ifade etti.  

Dr. Tatar: Jeolojik miras alanlarının korunması için acil önlemler alınmalı Haber

Dr. Tatar: Jeolojik miras alanlarının korunması için acil önlemler alınmalı

TMMOB TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 6 Ekim Uluslararası Jeoçeşitlilik Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak, jeoçeşitliliğin insanlık ve gezegen üzerindeki hayati önemine dikkat çekti. Dr. Tatar, UNESCO tarafından bu yılın ana temasının "Geçmişi Korumak-Geleceği Sürdürmek" olarak belirlendiğini belirterek, jeoçeşitliliğin yeterince anlaşılamadığı ve korunması gereken bir zenginlik olduğunu vurguladı. Jeolojik miras alanlarinin korunmasi gerekiyor Dr. Mehmet Tatar, Türkiye’nin jeolojik miras niteliğindeki zenginliklerinin yeterince korunmadığını, bu konuda gerekli çalışmaların yapılmadığını dile getirdi. Kapadokya ve Pamukkale’nin 2022 yılında Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği (IUGS) tarafından dünyanın ilk 100 jeolojik miras alanı içerisine alındığını hatırlatan Dr. Tatar, iki yıllık sürede bu alanlarla ilgili tek bir çalışmanın dahi yapılmamasını eleştirdi. Tatar, aynı zamanda, Salda Gölü’nün de “Mars Gezegeninin Yeryüzündeki Temsilcisi” olarak tanıtılmasına rağmen gereken ilginin gösterilmediğini belirtti. Ülkenin zengin jeoçeşitliliğinin yeterince değerlendirilmiyor Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan 15 miras alanı arasında jeolojik miras alanının bulunmamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, ülkenin zengin jeoçeşitliliğinin yeterince değerlendirilemediğini vurguladı. Dr. Tatar Jeolojik miras alanlarının UNESCO Küresel Jeopark statüsüne alınması için bilimsel, teknik ve idari çalışmaların bir an önce başlatılması gerektiğini ifade etti. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak jeolojik miras alanlarının korunması ve insanlığın hizmetine sunulması için çalışmaya devam edeceklerini belirten Dr. Tatar, bu alanların tahrip edilmeden korunması gerektiğinin altını çizdi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.