TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye Bankalar Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Türkiye Bankalar Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Bankalar Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de nakdi krediler 14,4 trilyon TL'yi aştı Haber

Türkiye'de nakdi krediler 14,4 trilyon TL'yi aştı

Türkiye'de kredi kullanımı hız kesmeden devam ediyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin açıkladığı verilere göre, Haziran 2024 itibarıyla nakdi krediler bir önceki yılın aynı ayına göre %38 artışla 14 trilyon 473 milyar TL'ye ulaştı. Bu artışta bankaların yanı sıra finansal kiralama, finansman ve faktoring şirketlerinin de önemli bir payı bulunuyor. TİCARİ KREDİLERDE YOĞUNLAŞMA Toplam kredilerin yaklaşık %77'sini oluşturan ticari krediler, imalat sanayi ve toptan-perakende ticaret sektörlerinin öncülüğünde %35 artışla 11,2 trilyon TL'ye ulaştı. Ancak, inşaat ve enerji sektörlerinde tasfiye edilemeyen alacakların oranı diğer sektörlere göre daha yüksek seviyelerde bulunuyor. BİREYSEL KREDİLERDE PATLAMA Bireysel kredilerde de önemli bir artış yaşandı. Bir önceki yıla göre %50 artışla 3,3 trilyon TL'ye ulaşan bireysel kredilerde, kredi kartları, ihtiyaç kredileri ve konut kredileri başı çekiyor. Son bir yılda 2,1 milyon kişi daha kredi kartı sahibi olurken, bireysel kredi kullanan toplam kişi sayısı 40,7 milyona ulaştı. BÖLGESEL DEĞERLENDİRME Bireysel kredi kullanımında İstanbul, Ankara ve İzmir ilk sıralarda yer alırken, Konya, Bayburt, Şırnak ve Siirt gibi illerde son bir yılda en yüksek artış gözlemlendi. Kişi başına düşen ortalama kredi bakiyesi ise İstanbul, Ankara ve İzmir'de en yüksek seviyede bulunuyor.

Dijital Bankacılıkta hızlı yükseliş: Müşteri sayısı 114 milyona ulaştı Haber

Dijital Bankacılıkta hızlı yükseliş: Müşteri sayısı 114 milyona ulaştı

Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, Ocak-Mart 2024 döneminde aktif dijital bankacılık müşteri sayısı 113 milyon 630 bine ulaştı. Bu kullanıcıların büyük çoğunluğu mobil bankacılığı tercih ediyor. MOBİL BANKACILIK ÖNE ÇIKIYOR Verilere göre, dijital bankacılık kullanıcılarının 102 milyon 612 bini sadece mobil bankacılık işlemi yaparken, sadece internet bankacılığı kullananların sayısı 1 milyon 671 bin. Hem internet hem mobil bankacılık kullananların sayısı ise 9 milyon 347 bin kişi. Bireysel kullanıcılar arasında da mobil bankacılık öne çıkıyor. Ocak-Mart 2024 döneminde en az bir kez giriş işlemi yapmış 109 milyon aktif bireysel dijital bankacılık müşterisinden 100 milyonu sadece mobil bankacılık kullanmış. DİJİTAL BANKACILIKTA ORTA YAŞ GRUBU ÖNDE Dijital bankacılık kullanıcılarının yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında, 36-55 yaş aralığının açık ara önde olduğu görülüyor. Bu yaş grubunda 43 milyon 558 bin kişi dijital bankacılık kullanıyor. Onları 29 milyon kişi ile 26-35 yaş grubu ve 20 milyon kişi ile 18-25 yaş grubu takip ediyor. ŞUBE KAVRAMI ORTADAN KALKACAK MI? Encazip.com kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, dijital bankacılığın yükselişinin bankacılık sektöründe önemli değişikliklere yol açacağını belirtiyor. Kırım, "Hem geleneksel bankaların şubelerinin yavaş yavaş azalacağını, hem de şubesi olmayan dijital bankaların giderek yaygınlaşacağını" öngörüyor. Kırım ayrıca, dijital bankacılığın yaygınlaşmasının bankaların giderlerini düşüreceğini ve bunun da tüketicilere kredi faizlerinde düşüş, mevduat faizlerinde ise yükseliş olarak yansıyabileceğini ifade ediyor.

Bakan Şimşek: Amacımız mali disiplini güçlü bir şekilde yeniden tesis etmek Haber

Bakan Şimşek: Amacımız mali disiplini güçlü bir şekilde yeniden tesis etmek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Amacımız Türkiye'de refah artışını sağlayacak yapısal dönüşümlere katkı için mali disiplini güçlü bir şekilde yeniden tesis etmek." dedi. Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 67. Genel Kurulu, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Şimşek, bankacılık sektörünün Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın programına çok güçlü destek verdiğini kaydederek, bu gerçek destekten dolayı müteşekkir olduklarını söyledi. Makroekonomik finansal istikrarı sağladıklarında ve bu program başarılı olduğunda bankacılık sektörünün bundan olumlu etkileneceğini dile getiren Şimşek, bankacılık sektörünün düzenlemelerde sadeleşme beklediğini, kendilerinin de sadeleşme sürecine devam edeceklerini bildirdi. Şimşek, son bir yıldır uyguladıkları programın nihai amacının sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı olduğunun altını çizerek, büyümenin kaliteli, dengeli ve sürdürülebilir olmasını amaçladıklarını anlattı. Son bir yıldır uyguladıkları program sayesinde ihracatın büyümeye net katkısının pozitif seyrettiğini aktaran Şimşek, Türkiye'nin ana pazarlarındaki toparlanma sayesinde bu katkının devam edeceğini vurguladı. Şimşek, sürdürülebilir cari açığa verdikleri öneme işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cari açığı kalıcı bir şekilde milli gelire oranla yüzde 2,5'in altına çekeceğiz. Yarın mayıs ayı rakamları açıklanacak. Arkadaşların dış ticaret rakamları üzerinden yaptıkları tahminlere göre çok büyük ihtimalle yarın yıllıklandırılmış yani 12 aylık cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına düşecek. Bu yılı ümit ediyorum ki yüzde 2 civarında kapatacağız. Aslında yani yakın coğrafyamızdaki jeopolitik gerginlikler, savaşlar, çatışmalar olmasaydı çok büyük ihtimalle bu sene cari açığın milli gelire oranı yüzde 1,5 civarında olacaktı. Ancak yüzde 2 veya yüzde 2'nin biraz altındaki cari açık bizim öngörümüz. Bu, beraberinde bize kalıcı rezerv birikimine imkan sağlayacak." "Vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin lira tercihi beraberinde rezerv birikimini getirmiştir" Bakan Şimşek, rezerv birikiminin en önemli kaynağının vatandaşların portföy tercihi olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin lira tercihi beraberinde rezerv birikimini getirmiştir. Ana kalem budur. Diğer kalem özellikle bankacılık sektörümüzün aynı zamanda reel sektörümüzün, şirketlerimizin küresel piyasalardan daha fazla kaynak devşirmesine imkan sağlamıştır. Yine bir miktar portföy girişi var. Ancak şunu tekrar ifade etmek istiyorum: Programımız, bazılarının iddia ettiği gibi sıcak paraya sırtını dayamış bir program değildir, asla olmayacaktır." Şimşek, örtülü veya açık bir kur hedeflerinin bulunmadığının altını çizerek, "Biz çok net bir şekilde şunun altını çizmek istiyoruz: Programı kalıcı dönüşümle başarıya ulaştıracağız." dedi. Mali disiplini güçlü bir şekilde tesis etme hedeflerinden bahseden Şimşek, bütçe açığını 20 yıl boyunca milli gelire oranla yüzde 2 civarında tutmanın büyük başarı olduğunu, bu sayede Türkiye'nin kamu borçlarının düşük seyrettiğini, buradan sağlanan tasarrufla sağlıkta, altyapıda, eğitimde, tarımda muhteşem yatırımlar yapıldığını dile getirdi. Şimşek, bir süre önce açıklanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nden bahsederek, bu sayede yeşil ve dijital dönüşüm için mali alan yaratılabileceğini, sürdürülebilir cari açık kamu tasarruflarının önemli olduğunu bildirdi. "Net rezervler neredeyse 80 milyar dolar civarında arttı" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, uyguladıkları programın Türkiye'nin brüt ve net rezervlerine etkisine işaret ederek, uzun sürebilecek iyileşmeyi son bir yılda yakaladıklarını, net rezervlerin neredeyse 80 milyar dolar civarında arttığını kaydetti. "Rezerv konusunu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttık. Bu anlamda rezerv yeterliliğini yakaladık." diyen Şimşek, kur korumalı mevduattan çıkış sürecinin devam ettiğini, bunun dezenflasyonist süreç için önemli olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, toplam mevduat içerisindeki liranın payının yüzde 50'nin üzerine çıkmasının önemli bir kazanım olduğunu ancak daha katedecekleri mesafe olduğunu belirterek, vergi avantajını kaldırdıkları için temmuz itibarıyla kur korumalı mevduattan çıkışın hızlanmasını beklediklerini belirtti. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminde (CDS) yaşanan düşüşe değinen Şimşek, "Bu programı uygulayarak gelecek yıl bu vakitlerde çok rahat bir şekilde 200'lerin altını görmek istiyoruz. Çünkü Türkiye'nin şu anda bilançosu giderek iyileşiyor. İyileşen bilançoyu yansıtan bir risk primi bunun çok altında olmalı." değerlendirmesini yaptı. Şimşek, yurt dışı borçlanmalarda artık çok daha uygun vadelerle ve faiz oranlarıyla borçlanılabildiğini, bankacılık sektörünün yurt dışında 4,7 milyar dolarlık sermaye benzeri kaynak sağladığını belirterek, "Küresel piyasalardan yaklaşık 5 milyar dolarlık uzun vadeli ve sermaye benzeri kaynağı makul maliyetlerle Türkiye'ye çekebildiyseniz bu, sektörün sağlamlığını ve güvenilirliğini yansıtıyor. Bu programın getirdiği birtakım maliyetler, ağırlıklar, yükler var, farkındayım ama ben inanıyorum ki bu programın sonucunda bu tür kanallardan çok daha güçlü destek bulabileceksiniz." ifadelerini kullandı. "Enflasyonda hedefleri yakalayacağımıza inanıyoruz" Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kredi notundaki artışların devam edeceğini, OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) Türkiye'yi gri listeden çıkarttığını, genel kurulda hiçbir ülkenin itiraz etmediğini ve kararın oy birliğiyle alındığını, herkesin bu kararı alkışladığını anımsattı. Dezenflasyonist sürecin başında olduklarını dile getiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Haziran ayında ilk yıllık bazda enflasyonda düşüşü gördük. Bu düşüş temmuzda, ağustosta, eylülde hızlanarak devam edecek. Yılın sonunda Merkez Bankamızın hedefi tabii yüzde 38 ama bandın üst kısmı yüzde 42. Biz buraya yakınsayacağımıza, bu hedefleri yakalayacağımıza inanıyoruz. Buraya geldiğimizde ben inanıyorum ki piyasaların bir sonraki yıla ilişkin hedeflere yönelik temkinli yaklaşımı bir miktar azalacak. Yani piyasa beklentileriyle bizim hedefler arasındaki fark azalacak. Bu da beraberinde yeni imkanlar getirecek. Bir taraftan dezenflasyon, Türkiye'ye dışarıdan gelen kaynağın vadesi uzar çok büyük ihtimal, bankacılık sektörünün değerlemesi yükselir, bilançosu iyileşir. Oraya doğru gideceğimize inanıyoruz. Beklentilerde iyileşme var. Enflasyon düştükçe bu beklentilerdeki iyileşme devam edecek." "(Hedefimiz) Vergide adaleti ve etkinliği sağlamak" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, daha adil gelir dağılımı hedeflediklerini ve sabit gelirlileri enflasyona ezdirmek istemediklerini kaydederek, "Yani sabit gelirlileri, asgari ücretlilerden tutun da emeklilerimize kadar bütün çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek..." diye konuştu. Enflasyonun sabit gelirliler için olumsuzluklarından bahseden Şimşek, "Bundan dolayı enflasyonu kalıcı bir şekilde tek haneye, sonra da düşük tek haneye indirmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla daha adil gelir dağılımı için tabii ki sadece enflasyonu indirmek yetmez. Aynı zamanda vergi politikaları ele almak gerekiyor. Nitekim şu anda üzerinde çalıştığımız vergi politikalarında amacımız büyük oranda adaleti sağlamak, vergide etkinliği sağlamaktır. Büyümemiz güçlü, geçici olarak biraz yavaşlayacağız. Ama ülkemizin potansiyeline inanıyoruz." açıklamasını yaptı. Şimşek, kayıt dışılıkla mücadele konusundaki çalışmalara ilişkin, "Şunun altını tekrar çizmek istiyorum. Amacımız Türkiye'de refah artışını sağlayacak yapısal dönüşümlere katkı için mali disiplini güçlü bir şekilde yeniden tesis etmek." dedi. Tedarik zincirleri, yapay zeka, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, eğitimde kalite ve beceri programlarının artırılması gibi konulardaki çalışmaları paylaşan Şimşek, yeşil dönüşümü sağlayacaklarını, bankacılık sektörünün bu alana daha fazla kaynak ayırması gerektiğini vurguladı. Şimşek, Türkiye'nin demografik ve coğrafi açıdan avantajlarından bahsederek, Türkiye'nin küresel ticaretteki parçalanmadan en az etkilenecek ülkeler arasında yer alacağını bildirdi. Negatif olmak için hiçbir sebep bulunmadığını dile getiren Şimşek, konuşmasını, "Türkiye'nin avantajları, güçlü yönleri çok daha baskın. Sadece yapmamız gereken biraz daha sabretmek. Şu programla yapısal birtakım dengesizlikleri gidereceğiz. Önemli eşiği aştık, hakikaten zorlu bir süreci geride bıraktık. Sabredersek önümüzdeki birkaç ay bu programın sonuçlarını çok daha iyi bir şekilde göreceğiz, hissedeceğiz." diye tamamladı.

Kredi kuruluşlarının nakdi kredileri Mayıs sonunda 14 trilyon TL'yi aştı Haber

Kredi kuruluşlarının nakdi kredileri Mayıs sonunda 14 trilyon TL'yi aştı

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi üyesi kuruluşlar tarafından kullandırılan nakdi krediler, Mayıs 2024 itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre yüzde 46 artarak 14.180 milyar TL oldu. Nakdi kredilerin 13.698 milyar TL’si bankalar (63 banka), 200 milyar TL’si finansal kiralama şirketleri (20 finansal kiralama şirketi), 136 milyar TL’si finansman şirketleri (23 finansman şirketi) ve 146 milyar TL’si faktoring şirketleri (49 faktoring şirketi) tarafından kullandırıldı. Tasfiye olunacak alacaklar ise Mayıs 2024 itibarıyla 273 milyar TL'ye ulaştı. Bu alacakların 256 milyar TL’si bankalara, 12 milyar TL’si finansal kiralama şirketlerine, 3 milyar TL’si faktoring şirketlerine ve 2 milyar TL’si finansman şirketlerine aittir. Tasfiye olunacak alacakların toplam kredilere oranı, bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak yüzde 1,9 oldu. TİCARİ KREDİLER NAKDİ KREDİLERİN YÜZDE 77'SİNİ OLUŞTURDU Ticari krediler, yüzde 45 artışla 11 trilyon TL'ye ulaştı ve toplam nakdi kredilerin yüzde 77'sini oluşturdu. Ticari krediler içinde en yüksek paya yüzde 31 ile imalat sanayi sahiptir. Payı yüzde 10 ve üzerinde olan diğer ana sektör ise toptan ve perakende ticaret sektörüdür. Mayıs 2024 itibarıyla tasfiye olunacak alacak oranı en yüksek olan sektör yüzde 4,9 ile inşaat sektörü oldu. Bu sektörü yüzde 4,5 ile enerji ve yüzde 2,5 ile turizm sektörleri takip etti. BİREYSEL KREDİLERİN YÜZDE 99’U BANKALAR TARAFINDAN KULLANDIRILDI Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler, yüzde 52 artarak 3,2 trilyon TL oldu. Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırıldı. Finansman ve finansal kiralama şirketleri tarafından kullandırılan 17 milyar TL’lik bireysel kredinin 10 milyar TL’si taşıt kredilerinden oluşmaktadır. Bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 28’ini ihtiyaç kredileri, yüzde 14’ünü konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 8’ini kredili mevduat hesabı oluşturdu. Bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacak oranı yüzde 2,1 seviyesinde gerçekleşti. EPDK'nın kamuoyundan alacağı geri bildirimler doğrultusunda taslağın nihai haline geleceği belirtilirken, sektördeki tüm paydaşların görüşlerinin önemli olduğu vurgulandı.

Kredi kuruluşlarının nakdi kredileri 14 trilyon TL’ye yaklaştı Haber

Kredi kuruluşlarının nakdi kredileri 14 trilyon TL’ye yaklaştı

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin verilerine göre, 1 Mart 2024 itibarıyla kredi kuruluşları tarafından sağlanan nakdi krediler, geçen yılın aynı dönemine göre %55 artarak 13.835 milyar TL'ye ulaştı. Nakdi kredilerin dağılımı şu şekildedir: Bankalar tarafından kullandırılan miktar 13.357 milyar TL iken, finansal kiralama şirketleri 199 milyar TL, finansman şirketleri 135 milyar TL ve faktoring şirketleri ise 145 milyar TL olarak gerçekleşti. 2024 yılı Mart ayı itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar 254 milyar TL'ye yükseldi. Bu alacakların büyük çoğunluğu bankalara aittir ve tasfiye olunacak alacakların kredilere oranı %1,8 oldu. Ticari krediler ise 11 trilyon TL'ye yaklaştı. Ticari kredilerin toplam içindeki payı %78'dir ve bu krediler içinde imalat sanayi %32 ile en yüksek paya sahiptir. Bireysel kredilerde de önemli bir artış yaşandı. Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler %65 artarak 3,1 trilyon TL'ye ulaştı. Bireysel kredilerin çoğu bankalar tarafından sağlanırken, finansman ve finansal kiralama şirketlerince sağlanan bireysel kredilerin büyük kısmı taşıt kredilerinden oluşmaktadır. Bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacak oranı %1,9 olarak gerçekleşirken, bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda yaklaşık 2 milyon kişi artarak 40,3 milyon kişi olmuştur. Ortalama kredi bakiyesi ise 76,8 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.