SON DAKİKA

#Türk-İş

İLKHABER-Gazetesi - Türk-İş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk-İş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Koop-İş Sendikası Adana Şubesinde Rasim Mart yeniden başkan seçildi Haber

Koop-İş Sendikası Adana Şubesinde Rasim Mart yeniden başkan seçildi

Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikası’nın 15’nci Olağan Genel Kurulu kentti bir otelde yapıldı. Tek liste halinde gidilen genel kurulda mevcut Şube Başkanı Rasim Mart, güven tazeleyerek yeniden Başkan seçildi. Genel Kurul saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Divan Başkanlığını Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, yaparken genel kurula Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Adana Şube Başkanları da katıldı. Genel Kurulda, Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, ekonomik kriz, toplu sözleşme görüşmelerindeki tıkanma ve sendikal mücadeleye dair açıklama yaptı. “Ekonomik koşullar işçiler için zor günler getiriyor” Genel Başkan Yardımcısı ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, “TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu, Uzun zamandır Hükümet adına sözleşmeleri yürüten Çalışma Bakanlığı ve işveren sendikası TÜHİS ile Pazarlıkları sürdürüyor. Yapılan uzun müzakereler sonucunda, Hükümet son olarak 1400 TL’nin altında kalan günlük ücretin Bu rakama çekilmesi, 1400 TL ve üzerindeki ücretlere Günlük 40 TL seyyanen zam verilmesi, Birinci altı ay için yüzde 24, Diğer altı aylar için de Gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılması Şeklinde bir teklifte bulundu. Bu teklif de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından Bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. TÜRK-İŞ olarak yaptığımız değerlendirmede, Bu oranlar makul bulundu. Ancak sosyal haklarla ilgili bazı pürüzlerin giderilmesi için Görüşmelere devam edildi. Bu teklifin ardından Hiçbirimizin beklemediği, ummadığı bir gelişme yaşandı. Ne yazık ki, ekonomi yönetimi İkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylarda Gerçekleşen enflasyon oranının Kamu işçilerine verilmemesi yönünde bir baskı uygulayarak İkinci altı ay için Yalnızca yüzde 10’luk bir oranı teklif etti. Bunun üzerine TÜHİS ve Çalışma Bakanlığı Son teklifi geri çekti. Uzun yıllardır sendika yöneticiliği yapıyorum. Yüzlerce toplu sözleşme gördüm, müzakere ettim, imzaladım. İnanın bana, Hayatımda ilk kez böyle bir duruma tanıklık ediyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle Bu sürecin zorlu geçeceğini biliyorduk. Ben de yaptığımız çeşitli toplantılarda İşimizin kolay olmadığını, Hatta sürecin çok zor geçeceğini defalarca dile getirdim. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle istediğimiz oranlara ulaşmakta zorlanacağımızı Çeşitli vesilelerle söyledim. Hükümetin uyguladığı sıkı para politikası gereğince İşçileri, memurları, emeklileri ve asgari ücretlileri Zor günlerin beklediğini defalarca ifade ettim. Çünkü yaşadığımız süreç Hiçbirimiz için kolay değil. Dünyanın her yerinde yaşanan kaos, Küresel ekonomik düzende ortaya çıkan çalkantılar, Savaşlar, iç karışıklıklar, göçler… İnanın bana, bunların hepsi Bizim ekmeğimize doğrudan etki ediyor. Dünyada yaşanan her olumsuz gelişmenin sonunda, Bizler de sıkıntılı günlerin içinden geçiyoruz” diye ifade etti. “Enflasyon ve vergiler kazanımlarımızı hızla eritiyor” Eyüp Alemdar, “Son dönemde, Küresel bir kriz yaşanıyor. Yalnızca ülkemizde değil, Dünyanın birçok ülkesinde bu krizin etkiler görünüyor. Sorunlar çözülmek bir yana, Her geçen gün katlanarak artıyor. Avrupa ülkelerinde, Özellikle Çin’in müdahil olduğu gelişmelerle birlikte, yaşanan ticaret savaşları sonucunda. Büyük bir kriz var. Dev gibi fabrikalar bir, bir kapanıyor, On binlerce işçi işsiz kalıyor. Ne yazık ki böylesi dönemlerde, Yaşanan her türlü olumsuzluğun, krizin faturasını Tüm dünyada emekçiler ödüyor. Ülkemizde de yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle, Emeğiyle geçinenler, Yani toplumun büyük bir kesimi, Ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. Kapanan ya da daralan işyerleri nedeniyle Binlerce insan işsizlikle yüz yüze geliyor. Özellikler tekstil ve diğer bazı sektörlerde yaşanan daralma, İhracattaki düşüş, Tehlike çanlarının bizim için de çalmasına neden oluyor. Biz çalışma yaşamında, Bundan kısa bir süre öncesine kadar, Başka sorunları, başka konuları konuşurken, Artık bunları dile getiremiyoruz bile. Çünkü biz artık bugün, Evine ekmek götürmekte zorlanan milyonları, Pazarda filesini dolduramadan evine dönenleri, Çocuğuna harçlık veremeyenleri konuşuyoruz. Bir türlü durmayan enflasyonu, Hayat pahalılığını konuşuyoruz. Biz bugün, Eriyen ücretlerimizi konuşuyoruz. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, Bir yandan kayıplarımız artarken, Her gün artan fiyatlar karşısında, Alım gücümüz düşerken, Bir de yürürlükteki vergi sistemi nedeniyle Soframızdan neredeyse her gün, Bir dilim ekmek daha azalıyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, biz ne kadar başarılı sözleşmeler yapsak da, Ne kadar yüksek zam oranlarına imza atsak da, Enflasyon, hayat pahalılığı ve vergiler nedeniyle Elde etiğimiz kazanımlarımız kısa sürede eriyor” şeklinde konuştu. “Kızılay Meydanı’nda hakkımızı alana kadar oturacağız” Eyüp Alemdar, “TÜRK-İŞ yönetim kurulu olarak, Pazartesi günü Başkanlar Kurulunu Olağan üstü toplantıya çağırdık Yeni eylem takvimini açıklayacağız. Bu kez biz de eylemin içinde olacağız. Profesyonel yöneticiler olarak, Gidip Kızılay Meydanında oturacağız Ve hakkımızı alana kadar da kalkmayacağız. Sizler de 81 ilimizde bize katılacaksınız. Kent meydanlarında oturacaksınız, Bize yapılan bu haksızlığa karşı Sesinizi yükselteceksiniz. Hep birlikte direneceğiz. Biz artık bedel ödemekten bıktık. Artık sorumlusu olmadığımız krizlerin Mağduru olmaktan usandık. Bakın Biraz önce vergi diliminden söz ettim. Artık herkes kabul ediyor ki, Bugün emekçilerin üzerinde Büyük bir yük oluşturan vergiler nedeniyle Ücretlerimiz her geçen gün eriyor. Yılda 12 ay çalışıyoruz, Elimize 10,5 aylık ücret geçiyor. Ülkemizdeki gelir vergisinin yüzde 65 civarındaki kısmı, Emekçiler tarafından karşılanıyor. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 35 olan Dolaylı vergi oranı, Ülkemizde yüzde 65’ten fazla gerçekleşiyor. Hem ücretlerimizden kesilen Hem de ödediğimiz dolaylı vergilerle, Bütün vergi yükü biz çalışanların omuzunda. Buradan bir kez daha söylüyorum… Bizim talebimiz çok açık, çok net. Biz, adil bir vergi düzenlemesinin yapılmasını, Anayasamızda belirtildiği gibi Çok kazanandan çok, Az kazanandan az vergi alınmasını talep ediyoruz. Biz, Ocak ayında aldığımız ücreti Aralık ayında da almak istiyoruz. Biz adil bir vergi düzeni istiyoruz. Biz bu vergi konusunun peşini bırakmamaya kararlıyız. O nedenle eylemlerimize devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. “Koop-İş, 121 bin üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük 5. sendikası oldu” Alemdar, “Biraz fazla karanlık bir tablo çizdiğimin farkındayım. O nedenle biraz da iyi gelişmelerden söz etmek istiyorum. Bakın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Üç gün önce sendikal istatistikleri açıkladı. Gururla söylüyorum ki, 2024 sonu itibariyle EYT ve diğer nedenlerle on binin üzerindeki arkadaşımızın Emekli olmalarına rağmen Koop-İş Sendikası, 121 bin 987 üyesiyle İşkolunda birinci TÜRK-İŞ Konfederasyonu içinde ikinci Tüm sendikalar içinde beşinci büyük sendika olmayı başardı. Yalnızca Bizim Sendikamız değil, Tüm sendikaların üye sayılarını mutlaka arttırması, Ülkemizde sendikalaşma oranının yükselmesi gerekmektedir. 2003 yılında yalnızca 9 bin üyeyle başladığımız Bu uzun ve zorlu serüveni, Bugün bu sayıyla taçlandırmanın Mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu süreçte emeği geçen herkese, teşekkür ediyorum. İşçi sınıfının sorunları çok fazla görünüyor. Ancak bu sorunların hepimizin sorunu olduğunu biliyoruz. Tüm sorunlarımız, tüm sıkıntılarımız ortak. Bu sorunların çözümü ise birlikte, Güçlü bir mücadele vermekten geçiyor. Biz, Demokratik platformlarda, Vergi dilimlerine, kıdem tazminatına, Yoksulluğa, örgütlenmeye, işsizliğe, iş kazalarına, Emeğin hak ettiği değere ulaşmasına engel olan Tüm yaptırımlara karşı ortak bir ses çıkaracağız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Bu Cumhuriyeti kuranlara, yaşatanlara olan şükran borcumuzu işçi sınıfını insan onuruna yakışan Yaşam koşullarına ulaştırarak ödeyeceğiz. Birlikteliğimizle tüm engelleri aşacak, Her bir emekçinin desteğiyle mücadelemizi güçlendireceğiz. O nedenle, Bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz. Biz, Hak ve özgürlüklerimizi sonuna kadar kullanacağımız Demokratik bir ülkede, Sendikal haklarımızı kullanmak, Özgürce örgütlenebilmek, Sendikamızın çatısı altında, Kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Biz, Özgür toplu pazarlık düzeninde, Hakkımızı sonuna kadar almak, Üyelerimizi hak ettikleri refah seviyesine ulaştırmak istiyoruz. Biz, Az kazanandan az, Çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Biz, İş kazalarında can vermek istemiyoruz. Biz, bu ülkede çalışmak, üretmek, Ancak ürettiğimizi hakça paylaşmak istiyoruz. Biz, İnsanca yaşamak istiyoruz" dedi. Konuşmaların ardından seçime geçildi. Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay’dan gelen delegeler oylarını kullandı ve mevcut Şube Başkanı Rasim Mart, 135 delegenin büyük bir oy çokluğunu alarak yeniden Başkan seçildi, Başkan Rasim Mart’ın Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu: Şube Sekreteri: Feyzeddin Soylu, Şube Mali Sekreteri: Yılmaz Ayaz, Şube Teşkilat Sekreteri: Emrah Türkmen ve Şube Eğitim Sekreteri Ömer Cinoğlu.

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Gülnar: Emekçinin haklarını istiyoruz Haber

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Gülnar: Emekçinin haklarını istiyoruz

2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin taleplerine dikkat çekmek isteyen Türk-İş, 81 ilde eş zamanlı olarak AK Parti il binalarının önünde basın açıklaması yaptı. Adana’daki açıklamaya çok sayıda kamu işçisi ve basın mensubu katıldı. Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar yapılan açıklamada geçim sıkıntısı, hayat pahalılığını ve adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kamu işçilerinin yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. “Kamu işçileri için meydanlardayız” Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, eylemlerin amacının kamu işçilerinin taleplerini görünür kılmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz eylem süreci kararlılıkla devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta işyerleri önünde gerçekleştirdiğimiz bildiri okumalarının ardından, bu hafta şehir meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdik. Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı. Bugün de eylem planımız dâhilin de Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binalarının önündeyiz.” “Yoksulluğa tahammülümüz kalmadı!” Başkan Edip Gülnar ekonomik krizin işçilerin yaşamını doğrudan etkilediğine dikkat çekerek, “Çünkü artık sabrımız kalmadı! Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı! Biz bu ülkenin çalışanları, biz bu halkın emekçileriyiz. Ama bugün yaşam mücadelesi veriyoruz! Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor. Az kazanandan çok vergi alınıyor. Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız buharlaşıyor. Artık yeter” şeklinde konuştu. “Toplu sözleşme gerçek hayat şartlarına göre yapılmalı” Taleplerini sıralayan Gülnar, TÜİK’in verilerinin halkın yaşadığı geçim sıkıntısını yansıtmadığını belirterek, TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Sözleşme teklifleri, TÜİK'in verilerine değil, pazarda, mutfakta yaşanan gerçeklere göre hazırlanmalıdır. İnsanca yaşanabilecek, geçim koşullarına uygun bir ücret talep ediyoruz. Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır. Gelir vergisi matrahı adaletsiz sistemi sona erdirecek şekilde adil ve kademeli olarak düzenlenmelidir. Taşeron sistemine, güvencesiz çalışmaya son verilmelidir. Kamu işçisinin geleceği koruma altına alınmalıdır. Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalıdır. Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz bu ülkenin temel direğiyiz. Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir” dedi. “Emekçiyi açlığa mahkum etmeyin, haklarımızı verin” Gülnar, “Bu vatan bizlerin ,bu vatanı en az sizler kadar bizler de çok seviyoruz. Sizlerin işçisi ,bizlerin üyesi olan bu emekçi kardeşlerimizi açlığa mahkum etmeden güzel bir T.İ. Sözleşmesi yaparak haklarımızı vermenizi istiyoruz” diye ifade etti.

Tez-Koop-İş Adana 1 Nolu Şubesi 17. Olağan Genel Kurulu’nda Mustafa Oğuz yeniden başkan seçildi Haber

Tez-Koop-İş Adana 1 Nolu Şubesi 17. Olağan Genel Kurulu’nda Mustafa Oğuz yeniden başkan seçildi

Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası Adana 1 Nolu Şubesi’nin 17’nci Olağan Genel Kurulu, Adana’da düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Çok sayıda sendika temsilcisi, davetli ve üyelerin katıldığı genel kurulda, işçi hakları, ekonomik zorluklar ve toplumsal sorunlar detaylı şekilde ele alındı. Tez-Koop-İş Adana Şube Başkanı Mustafa Oğuz, dayanışma ve mücadele çağrısı yaparken, Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar da emekçilerin haklarını koruma kararlılığını vurguladı. Genel kurulda yapılan seçimle Mustafa Oğuz, yeniden başkan olarak göreve devam etti. “Genel kurulumuz, karanlıktan çıkış için umut kaynağı” Tez-Koop-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Oğuz, “Genel Kurulumuz, savaşların, çok boyutlu krizlerin, sayısız hak ihlallerinin gölgesinde yapılıyor. Tüm bu olumsuzlukların yarattığı karanlıktan çıkışta, bir kez daha sendikalara tarihi bir sorumluluk düşüyor: Bu sorumluluk, her koşulda barışı, eşitliği, adaleti, demokrasiyi savunma sorumluluğudur. Tez-Koop-İş Sendikası, tarihi boyunca bu sorumluluğu onurla taşımıştır. Bizler de Sendikamız Adana Şubesi olarak tarihimize sahip çıkmaya; işçi sınıfının ilkeleri ve değerleri doğrultusunda mücadelemizi ileriye taşımaya devam etmenin onurunu yaşıyoruz” dedi. Başkan Mustafa Oğuz, “Ukrayna, Filistin, Suriye ve son olarak İran’da, çatışma, savaş ve katliamlarda sayısız insan yaşamını yitirirken, işçi sınıfı karşıtı politikalar da yaygınlaştı. Mevcut sistem, milyarderlerin servetlerini trilyonlarca dolar artırmaya hizmet ederken insanlığın yüzde 44’ü yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdi. Eğitim, sağlık, sosyal koruma harcamaları on ülkenin dokuzunda azaldı. Otoriter rejimler güçlenirken demokrasilerde gerileme yaşandı. Ülkelerin yüzde 43’ünde ifade ve toplanma özgürlüğü kısıtlandı; her dört ülkeden üçünde sendikal hak ve özgürlükler gasp edildi. Bu tablo, biz işçiler için dünyanın giderek daha yaşanmaz bir hal aldığını; işçi sınıfının uluslararası düzlemde birlik ve dayanışma içinde olmasından başka bir çıkar yolunun olmadığını gösteriyor. Yaşadığımız topraklar ayrı olsa da sorunlarımızın ve taleplerimizin dünyanın öbür ucundaki sınıf kardeşlerimizle aynı olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle, genel kurulumuzun yeryüzünün dört bir yanındaki emekçi dostlarımızla dayanışmamızı büyütmesine vesile olmasını diliyorum. İşsizlik tırmanıyor; işsizlik sigortası fonu sermayeye teşvik için kullanılmaya devam ediyor. İş cinayetleri sürüyor. Çocuk işçilik sorunu büyüyor; çocuklar tarlalarda, fabrikalarda, inşaatlarda çalışırken ölmeye devam ediyor. Üniversite mezunu gençlerimiz işsizken yıllarca bu ülkenin kalkınması için alın teri dökmüş emekliler yaşamak için çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor” diye ifade etti. “Özel sektör ve kamu ayrımı olmaksızın emekçiler yoksullukla boğuşuyor Mustafa Oğuz, “İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşirken kayıt dışı çalışma yaygınlığını koruyor. Yılın ilk ayından açlık sınırının altına düşen asgari ücrete mahkûm edilen milyonlar yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Özel sektör ve kamu fark etmeksizin emekçiler yoksulluk sınırının altında ücretlerle ay sonunu getirmeye çalışıyor. Vergi adaletsizliği sürüyor; gelir ve servet bölüşümünde adaletsizlik zirveye tırmanıyor. Depremlerde, yangınlarda, göçüklerde ölümler; kadın cinayetleri devam ediyor. Özetle Türkiye, yoksul işçilerin, yoksul emeklilerin, yoksul kadınların, yoksul gençlerin ve çocukların ülkesi haline geliyor. Ülkemiz, işçi hakları bakımından en kötü on ülke arasındaki yerini koruyor. Tüm bunlar, toplumun her kesiminde örgütlü mücadeleyi her zamankinden daha önemli kılıyor. Tez-Koop-İş Sendikası Adana Şubesi olarak tüm bunların bilinciyle bir dönemi daha geride bıraktık. Yaşadığımız olumsuzluklar karşısında sendikal dayanışmamıza olan inancımızla umudumuzu koruduk; büyüttük. Yeri geldiğinde toplu iş sözleşmesi masalarında, yeri geldiğinde alanlarda hak ve taleplerimizi savunduk. Demokratik, ekonomik ve sosyal haklarımızın kalesi olan sendikamızın bayrağını işyerlerimizde dalgalandırmaya devam ettik. Tez Koop -İş Sendikamızdan başka sığınacak limanımız, birbirimizden başka dostumuz, mücadeleden başka yolumuz zaferden başka hedefimiz yoktur” şeklinde konuştu. Gülnar, “Alın teri ile geçinenlerin haklarını savunmaya devam edeceğiz” Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “İşçiyi düşünmeyeni bizde düşünmeyiz. Bu zamana kadar hep iyi niyet gösteren taraf biz olduk. Ekonominin bu kadar kötü olmasının sorumlusu biz değiliz. Alın teri ile geçinen, emekçi kardeşlerimizin haklarının alınması için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Genel kurula katılan delegelerden birçoğu da söz alarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Konuşmaların ardından seçime geçildi. 111 delegenin büyük bir oyunu alan mevcut Şube Başkanı Mustafa Oğuz, yeniden Başkan seçilirken yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Savaş Arpacıoğlu, Ali Alıcı, Murat Aktaş ve Burak Atahan

Türk-İş ve Bağlı Sendikalar Adana’da Toplu İş Sözleşmesi için ses yükseltti Haber

Türk-İş ve Bağlı Sendikalar Adana’da Toplu İş Sözleşmesi için ses yükseltti

2025-2026 yılını kapsayan ve kamuda çalışan 600 bin işçinin Toplu İş Sözleşme sürecinin uzaması ve hükümetin yaptığı zam teklif için ülke genelinde Türk-İş’e bağlı Sendikalar belirledikleri eylem planı çerçevesinde sözleşmeye tepki gösterdi. Demiryol-İş sendikası Adana Şube Başkanı Mehmet Halit Işık katılanlar adına ortak basın açıklamasını okudu. Başkan Işık açıklamasında işçilerin geçim sıkıntılarının arttığına dikkat çekerek adil ücret ve güvenceli bir gelecek talep etti. "Toplu iş sözleşmesinde işçinin sabrı tükendi" Demiryol-İş sendikası Adana Şube Başkanı Mehmet Halit Işık kamu işçilerinin yaşadığı geçim sıkıntılarına dikkat çekerek, “Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan teklife karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır; Kamu Toplu iş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. "Adil ücret ve güvenceli gelecek istiyoruz" Mehmet Halit Işık kamu işçilerinin ülkenin üretim gücünü oluşturduklarını belirterek şunları söyledi: “Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin emekçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız! Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz!”

600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşmede kritik hafta: “Teklif gelmezse masaya oturmayız” Haber

600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşmede kritik hafta: “Teklif gelmezse masaya oturmayız”

2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri, TÜHİS’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıyla devam etti. Görüşmelere Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Halil Çukutli, TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ile Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş katıldı. RAMAZAN AĞAR: “ÜCRET KONUSUNDA HÂLÂ RAKAM YOK” Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “Bugünkü görüşmede herhangi bir ücret teklifi almadık. Bakanlıkla bir çalışma yapıldığını, önümüzdeki hafta teklif sunacaklarını ilettiler” dedi. “ANLAŞMA SAĞLANMAZSA GREV SÜRECİ BAŞLAYABİLİR” Ağar, sendikaların çoğunluğunun hâlihazırda arabuluculuk sürecinde olduğunu belirterek, “Bu süreç 15 gün ve 6 gün uzatma hakkı ile sınırlı. Eğer anlaşma sağlanamazsa grev kararı almak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı. Yasal olarak grev süreci temmuz sonuna kadar devam edebilir. Ağar, çalışanları memnun edecek bir ücret artışı beklediklerini vurgulayarak, “600 bin kişiyi temsil ediyoruz. Eğer teklif istediğimiz gibi olmazsa üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğiz” dedi. “TEKLİF GELMEZSE BİR DAHA TOPLANMAYIZ” Görüşmelerin geleceğine ilişkin de konuşan Ağar, “Önümüzdeki hafta içinde teklif bekliyoruz. Eğer yine teklif gelmezse bir daha bir araya gelmenin anlamı yok. Artık somut adımlar atılmalı” diye konuştu. İŞÇİ TARAFININ 21 MADDELİK TALEBİ NE İÇERİYOR? İşçi konfederasyonları daha önce hükümete sundukları 21 maddelik talepler arasında şu başlıklara yer verdi: Günlük en düşük ücretin artırılması Kıdem zammı eklenmesi 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 50 zam 2025’in ikinci yarısı ve 2026’nın her iki yarısı için yüzde 25 zam + yüzde 10 refah payı “23 MAYIS’A KADAR SONUÇ BEKLENİYOR” Bir sonraki toplantının tarihi net olmamakla birlikte, Ramazan Ağar önümüzdeki hafta içinde sürecin tamamlanmasını beklediklerini belirterek, “Tahminimce cuma gününe kadar bu işi bitirecekler” dedi.

Tarım-İş Sendikası Adana Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu'nda başkanlık seçimi yapıldı Haber

Tarım-İş Sendikası Adana Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu'nda başkanlık seçimi yapıldı

Türk-İş’e bağlı Tarım-İş Sendikası’nın Adana Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu, Seyhan Oteli’nde düzenlendi. Genel kurulda, Başkanlık için iki liste yarıştı. Mevcut Şube Başkanı Mahmut Nafiz Hayırlı, delegelerin güvenini kazanarak yeniden başkan seçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Tarım-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Mahmut Nafiz Hayırlı, açılış konuşmasını yaptı. Başkan Hayırlı, görev süresi boyunca gerçekleştirilen çalışmalara değinerek, yeniden başkan seçilmesi halinde, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte üyelerin mevcut kazanımlarını daha da artırmak için var güçleriyle çalışacaklarını vurguladı. “Ekonomik dar boğaz çalışanı boğuyor” Başkan Hayırlı'nın konuşmasının ardından, Divan Başkanlığı seçimi yapıldı. Verilen önerge üzerine, Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat, delegelerin tamamının oylarıyla Divan Başkanı seçildi. Polat, burada yaptığı konuşmada çalışma hayatının sıkıntılarına değindi. Ekonomik dar boğazın, çalışanların alım gücünü ciddi şekilde etkilediğini belirten Polat, “Ekonomik sıkıntılar artık çalışanı boğuyor. Kamuda 600 bin emekçiyi yakından ilgilendiren Toplu İş Sözleşme görüşmesi devam ediyor, bize gelen bir teklif yok, doğal olarak sözleşmede bir arpa boyu yol alınmadı. Türk-İş topluluğu olarak mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat, vergide adaletsizliğin son bulması gerektiğine işaret etti ve sıklıkla gündeme gelen kıdem tazminatı konusunda hassas olduklarını bir kez daha yineledi. Türk-İş’e bağlı Sendika Başkanlarının da hazır bulunduğu genel kurulda kısa bir değerlendirmede bulunan Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile çarşı-pazardaki enflasyon rakamlarının arasında uçurum olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:  “Bu enflasyonun sorumlusu biz değiliz, kimse bizden özveri beklemesin.” Seçim sonuçları Konuşmaların ardından genel kurulda oylamaya geçildi, 9 ilden gelen 100 delegenin oy kullandığı seçimde Mevcut Şube Başkanı Mahmut Nafiz hayırlı 72 oy alarak yeniden Başkan seçilirken diğer aday ise, 21 oy aldı.

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Gülnar: 1 Mayıs’ta 3 bin işçiyle taşeron çalışmaya ve iş güvencesizliğine karşı duracağız Haber

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Gülnar: 1 Mayıs’ta 3 bin işçiyle taşeron çalışmaya ve iş güvencesizliğine karşı duracağız

Türk-İş konfederasyonu Başkanlar Kurulu kararıyla her Bölge Başkanlığı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kendi şehrinde kutlayacak. Adana Bölge Başkanlığı da bu kapsamda tüm hazırlıklarını tamamladı. Türk-İş’e bağlı Şube Başkanları ile geçtiğimiz günlerde Başkanlar Kurulu toplantısında "1 Mayıs" başlığını ele alan Bölge Başkanı Edip Gülnar, dün yeniden Şube Başkanları ile bir araya gelerek, 1 Mayıs Perşembe günü saat 11.00’de Bayraklı Park’ta gerçekleştirilecek kutlamaların son detaylarını görüştü. Edip Gülnar, “Bayraklı Park’ta tüm sendikalarımız kendi flamalarını ve Türk Bayraklarını da alarak alanda olacağız. Biz, insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Taşeronda, güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz. Dün olduğu gibi 1 Mayıs’ta haklı taleplerimizi haykıracağız” dedi. “1 Mayıs’ta haklı taleplerimizi yükselteceğiz” Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Şube Başkanlarımız ile 1 Mayıs kutlamalarına katılacak işçi kardeşlerimizin sayısal değerlerini ele aldık, Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı olarak Şubelerimiz ile 3 bin dolayında işçi, emekçi kardeşimizle 1 Mayıs emek ve dayanışma gününü kutlayacağız. Bayraklı parkta tüm sendikalarımız kendi flamalarını ve Türk Bayraklarını da alarak alanda olacağız. Defa kez dile getirdiğimiz gibi biz, insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Taşeronda, güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz. Dün olduğu gibi 1 Mayıs’ta haklı taleplerimizi haykıracağız” şeklinde konuştu. "Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için 600 bin işçinin sözleşmesi beklemede" Kamuda 600 bin işçiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşme görüşmelerinin halen devam ettiğini belirterek Başkan Edip Gülnar şunları söyledi: “İşçi ve emekçi kesimin hak ve özgürlüklerini korumak, çalışma koşullarının daha da iyileştirilmesini sağlamak, ülkemizin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durumu baz alarak hazırlanan teklifi sunduk, 45 gün aradan sonra yapılan görüşmede işverenden halen teklifimize ne bir cevap ne de kendi teklifleri gelmedi. Çalışanın, emeğiyle, alın teriyle evine ekmek götürme derdinde olan emekçi kesimi bu kadar bekletmenin hiç ama hiçbir anlamı yoktur. Arzulanan ve emekçi kesimin beklediği bir zam durumunun oluşmaması, çalışma hayatındaki hassas zeminin kırılmasına sebebiyet verir. Oluşacak herhangi bir olumsuzluğu Türk-İş olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun için işvereni ve hükümet yetkililerini sağ duyulu olmaya davet ediyorum.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.