TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Devletleri Teşkilatı

İLKHABER-Gazetesi - Türk Devletleri Teşkilatı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Devletleri Teşkilatı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Dünyası'nın güçlendirilmesi için kararlı bir duruş sergilemeliyiz Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Dünyası'nın güçlendirilmesi için kararlı bir duruş sergilemeliyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’nde, “Filistin'de yaşanan soykırımın durdurulması konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu almak istemiyor. İsrail’i durdurmak ve 1967 yılı sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki Intımak Ordo Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve vesilesiyle Bişkek'te bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, “Dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Sayın Tokayev'e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a samimi ev sahipliğinden ötürü şükranlarımı sunuyor, yeni dönemde kendilerine başarılar diliyorum" dedi. Erdoğan, "Ülkelerimiz arasında daha güçlü bağlar tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan teşkilatımızın kuruluşunun 15. yıl dönümünü geçen ay idrak ettik. Bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı'nın 'dilde, fikirde, işte birlik' şiarına yer verdiğimiz hatıra parasını sizlere takdim etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu vesileyle Gaspıralı İsmail Bey'i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarımızı rahmetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirvemizin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmamızı daha da pekiştirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Teşkilatımız hamdolsun Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform haline gelmiştir. Ülkemizin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, 'Muvaffakiyet için önce irade lazımdır' demiştir. Allah’ın izniyle Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü irade, bu masanın etrafındaki tüm dostlarımda ziyadesiyle mevcuttur. İnşallah hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak teşkilatımızı çok daha ileriye taşıyacağız" şeklinde konuştu. “NETANYAHU'NUN IRKÇI ZİHNİYETİ, BATI ŞERİA’DA FİLİSTİNLİLERİ YERLERİNDEN ETMEYE VE MESCİD-İ AKSA’NIN STATÜSÜNÜ DEĞİŞTİRMEYE NİYETLENİYOR” Erdoğan, "Güney Kafkasya'da geçtiğimiz 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapıları açılmıştır. Can Azerbaycan'ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihi kazanımları, en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalamak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükümetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor. İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefini Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüyoruz. Lübnan’da son 1 senede ölenlerin sayısı 3 bine yaklaştı. Yerlerinden edilmiş kişilerin sayısı ise şimdiden 1 buçuk milyonu aştı. Gazze’de ise 50 bine yakın masum kardeşimiz saldırılarda hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 yılı sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barısı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. "KIBRIS'TAKİ GERÇEKLER TEMELİNDE ADİL VE KALICI ÇÖZÜME ERİŞİLMESİ İÇİN TÜRK DÜNYASINA DA ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR" Kıbrıs Türk Cumhuriyeti KKKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı Şuşa’dan sonra Bişkek'te aralarında görmekten mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, "Kıbrıs meselesinde adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanında tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan'ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı. “UKRAYNA'DA HER İKİ TARAFIN DA MASADA OLDUĞU MÜZAKERE SÜRECİNİ VE KALICI ADİL BİR BARIŞA ULAŞILMASINI DESTEKLİYORUZ” Erdoğan, "Ukrayna'da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın bölgemize olumsuz etkileri sürüyor. Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim" dedi. "AFGANİSTAN'DA GEÇİCİ YÖNETİM, KAPSAYICI VE TEMEL İNSAN HAKLARINI ESAS ALAN BİR YAKLAŞIM SERGİLEMELİ" Erdoğan, "Keza coğrafyamızın istikrar ve güvenliğini Afganistan'daki gelişmelerden ayrı görmüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi kardeş Afgan halkının yanındayız. Ancak geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağına inanıyorum” diye konuştu. “ORTA KORİDOR PROJEMİZİN SUNDUĞU EŞSİZ FIRSATLARDAN YARARLANALIM” Türk devletlerinin 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfusunun, 1.2 trilyon doları aşan ticaret hacminin ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birliktelikte sağlam bir temel teşkil ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu'nun yakın zamanda faaliyete alınarak destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle iş birliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında Orta Koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım” ifadelerini kullandı. “KAZAKİSTAN, KIRGIZİSTAN, ÖZBEKİSTAN VE TÜRKMENİSTAN'IN YENİ ALFABEYE GEÇİŞ İÇİN İNİSİYATİF BAŞLATMASI İSABETLİ OLACAKTIR” Erdoğan, "Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü'de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu toplantısında Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihi bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihi kucaklaşmasına imza atacağız. Bu vesileyle özellikle Aksakallar'ın koordinasyonunda 2022 yılında başlattığı ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışması Eylül 2024'te tamamlandı. 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındı. Bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” şeklinde konuştu. “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ TÜRK DÜNYASI YÜZYILI YAPMAK İÇİN TÜM GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesinde Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönünde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa zirvesinde bir teklif sunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu görev için özellikle bizim de adımızı hazırladığımızı sunmak istiyorum, ifade etmek istiyorum. Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum. Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Merhum bir şairimizin ifadesiyle 'inanmak basamakların çıkamadığı yerlere kanatlarınla tırmanmaktır.' Evet, bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk dünyası yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum” dedi.

Türk Devletleri Kızılay'ları dayanışmayı pekiştirmek için bir araya geldi Haber

Türk Devletleri Kızılay'ları dayanışmayı pekiştirmek için bir araya geldi

Türk Kızılay 1. Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ramazan Saygılı, Türk Devletleri arasında insani yardım iş birliğini güçlendirmek için önemli bir adım atıldığını​, Türk dünyası Kızılay'ları ile beraberliği perçinlediklerini bildirdi. Saygılı, konuya ilişkin açıklamasında, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kuruluş felsefesi ve amaçları doğrultusunda, üye devletler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ulusal dernekleri arasında insanı yardım alanında iş birliğini güçlendirmek amacıyla oluşturulan Turkic Red Network ağının önemine vurgu yaptı. Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te Türk devletlerine üye devletlerin katılımı ile düzenlenen törenin tarihi bir adım olduğunu ifade eden Saygılı, bu platformun bölgesel dayanışmayı pekiştireceğini bildirdi. “Yaşadığımız coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimiz bu beraberliği önemsiyoruz” Saygılı, “Bu birliktelik insan ızdırabını dindirecek kardeşler arasında işbirliğini artıracak karşılıklı tecrübe paylaşımı için önemli bir fırsat olacak. Bu adımla gönüllerimiz de bir çınar ağacı diktik hep birlikte bu iyilik çınarımızı sulamaya devam edeceğiz yarınlarımız daha güçlü olacak. Bizler tarihimizden aldığımız güçle bir araya geldik. Yaşadığımız coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimiz bu beraberliği önemsiyor. Bizlerde hep birlikte medeniyet kotlarımızdan aldığımız güçle bu önemli adımı attık Bu proje ile ailemiz daha güçlü olacak daha yakınlaşmış olacak" dedi. “Afet yönetimi ve insani savunuculukta ortak bir ses olmayı hedefliyor” Kızılay 1. Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ramazan Saygılı, Türkiye öncülüğünde oluşturulan bu platform aracılığıyla yapılacak çalışmalara da dikkati çekerek şunları söyledi: “Bölgesel dayanışmayı pekiştiren bu platform, afet yönetimi ve insani savunuculukta ortak bir ses olmayı hedefliyor.” “Bu stratejik alanlarda insanı yardım operasyonlarının etkinliğini ve verimliliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz” Saygılı, “Ağ kapsamında belirlenen öncelikli alanlar arasında savunuculuk ve insanı politika, ortak insanı yardım müdahalesi, kapasite geliştirme, bölgesel ortaklığın güçlendirilmesi yer alıyor. Bu stratejik alanlarda, üye ülkeler arasında koordinasyon artırılarak, insanı yardım operasyonlarının etkinliğini ve verimliliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. 

Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan ortak Türk alfabesini kabul etti Haber

Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan ortak Türk alfabesini kabul etti

Türk Devletleri Teşkilatı tarafından oluşturulan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 9-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdiği 3. toplantısında önemli bir adım attı. Toplantıda, Türk dilleri için ortak alfabe çalışması sonuçlandırıldı ve 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşı sağlandı. TOPLANTIDA ORTAK TÜRK ALFABESİ ÜZERİNDE UZLAŞI SAĞLANDI Toplantıda, Türkiye'yi Türk Dil Kurumu’nun temsil ettiği ve 1991 yılında bilim insanları tarafından önerilen Latin tabanlı Ortak Türk Alfabesi projesi kapsamlı bir biçimde ele alındı. Yürütülen ayrıntılı çalışmalarda, proje kapsamında geliştirilmesi gereken hususlar belirlendi. Özverili çalışmalar sonucunda, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşı sağlandı. Ortak Türk Alfabesi’nde her harfin, Türk dillerinde bulunan farklı fonemleri temsil etmesi kararlaştırıldı. Bu alfabenin Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğini teşvik edeceği ve dil mirasını koruyacağı vurgulandı. UYGULAMA VE DESTEK ÇAĞRISI Toplantıda, Ortak Türk Alfabesi kararının uygulanması ve desteklenmesi için ilgili kurumlara çağrı yapıldı. Komisyon, bu tarihi nitelikteki adımın Türk halkları arasında dil birliği ve kültürel ortaklığı güçlendireceğine inanıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Orta Koridor, Türk dünyasının küresel rolünü ortaya koyacak Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Orta Koridor, Türk dünyasının küresel rolünü ortaya koyacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, “Orta Koridoru geliştirme konusunda ülkelerimizce yapılacak çalışmalar, hem iş birliğimizi güçlendirecek hem de Türk Dünyasının küresel rolünü ortaya koyacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde Şuşa şehrinde “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi'ne katıldı. Yılmaz'a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da eşlik etti. “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NIN GELDİĞİ İŞ BİRLİĞİ DÜZEYİNDEN HEPİMİZ GURUR DUYUYORUZ” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz konuşmasına, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek başladı. Karabağ'ın incisi Şuşa'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde yürüttüğümüz dış politikamızın esaslarından biri, ülkemizin ötesinde Türk Dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunmaktır. Günümüzdeki küresel sınamalar karşısında en güçlü dayanağımız, Türk Dünyasının birlik ve beraberliğidir. Türk Devletleri Teşkilatı, bu birlik ve beraberliğin en somut tezahürüdür. Büyük çabalarla gerçekleştirdiğimiz atılımlar sayesinde aile meclisimiz Türk Devletleri Teşkilatı'nın geldiği iş birliği düzeyinden hepimizi gurur duyuyoruz. Dünyanın ekonomi ağırlık merkezlerinin değiştiği ve coğrafyamızın öneminin giderek arttığı bir dönemde Türk Dünyası olarak ülkelerimiz arasındaki bağları daha da güçlendireceğimize inanıyorum” dedi. “ÇALIŞMALARIMIZI BİRER BİRER HAYATA GEÇİRECEĞİZ” Türk Yatırım Fonu'nun Türk Dünyasının ekonomik ve ticari kalkınmasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inandığını söyleyen Yılmaz, “Macaristan'ın da fona üye olmak için başvuruda bulunmasından memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Umuyoruz ki geçtiğimiz yıl Ankara'da kurulmasına karar verdiğiniz Sivil Koruma Mekanizması başta olmak üzere müzakerelerini sürdürdüğümüz çalışmalarımızı birer birer hayata geçireceğiz. Bu çalışmalarımızın süratli bir şekilde takip edilebilmesi için Sekretaryamızın güçlendirilmesinin öncelikli bir mesele olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda atılan tüm adımları destekleyeceğiz” diye konuştu. “GÜNEY KAFKASYA'DA KALICI BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİ, KÜRESEL GÜVENLİK VE BAĞLANTISALLIK BAKIMINDAN DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR” Şuşa'da 15 Haziran 2021'de Türkiye ve Azerbaycan arasındaki eşsiz ilişkileri taçlandıran Şuşa Beyannamesi'nin imzalandığını belirten Yılmaz, “8 Kasım 2020 tarihinde Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla Azerbaycan'ın 44 Günlük Vatan Muharebesi'ndeki zaferi de resmi olarak ilan edilmişti. Aradan geçen sürede kurtarılan olan tüm bölgelerde olduğu gibi Şuşa'daki kalkınma ve gelişime gururla şahit oluyoruz. Biz başından beri bu zaferi, sadece işgalin sonu değil, Güney Kafkasya'da barış, istikrar ve refah yolunda tarihi bir fırsat penceresinin açılışı olarak gördük. Bu çerçevede müzakereleri büyük emek ve titizlikle yürütülen Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasının, Güney Kafkasya'da kapsamlı bölgesel çözümün önündeki en büyük engeli ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın tesisi, sadece bölge ülkeleri için değil, bölgesel ulaşım hatlarının nihayet açılacak olması nedeniyle küresel güvenlik ve bağlantısallık bakımından da büyük önem taşımaktadır. Söz konusu hatların açılması, bölgesel iş birliğini artırarak Orta Asya, Karadeniz ve Hazar Havzaları dahil tüm Türk Dünyası için büyük avantajlar oluşturacak, yeni fırsatları beraberinde getirecektir” dedi. “AZERBAYCAN'A GÜÇLÜ DESTEK VERMEMİZ, KARDEŞLİĞİMİZİN OLDUĞU KADAR ADALETİN DE BİR GEREĞİDİR” Birinci Karabağ Savaşı sonrasında yerlerinden edilen 1 milyon Azerbaycanlı için sesini çıkarmayan devletlerin, bugün haksız ve temelsiz suçlamalarla, Azerbaycan'ı hedef almaları hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Türk Dünyası olarak bu temelsiz suçlamalara karşı Azerbaycan'a güçlü destek vermemiz, kardeşliğimizin olduğu kadar adaletin de bir gereğidir" diye konuştu. Yılmaz, "Küresel düzlemde yaşanan gelişmeler enerji arz güvenliğinin ve enerji alanında iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Kaynak açısından zengin ve önemli coğrafi konumda yer alan Türk devletlerinin rolü bu düzlemde kritik önem taşımaktadır. Doğu ile Batıyı birbirine bağlayan büyük ölçekli enerji ve ulaşım altyapısı projelerini hep birlikte başarıyla hayata geçiriyoruz. Azerbaycan ile bu alanda hayata geçirdiğimiz projeler örnek niteliğindedir. Başta Türkmen doğal gazı olmak üzere Hazar ötesi kaynakların Türkiye ve Avrupa'ya taşınması, hem bizlerin ulusal refahına hem de Avrupa'nın enerji güvenliğine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. “ORTA KORİDORU GELİŞTİRME KONUSUNDA ÜLKELERİMİZCE YAPILACAK ÇALIŞMALAR, TÜRK DÜNYASININ KÜRESEL ROLÜNÜ ORTAYA KOYACAKTIR” TDT bünyesinde “enerji” mekanizmasının kurulmasından memnuniyet duyduklarını ifade eden Yılmaz, “Bu kapsamda ortak projeler geliştirilmesini desteklemekteyiz. Başta yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve piyasa regülasyonları olmak üzere üye ülkelerin ihtiyaç duyabileceği konularda deneyim paylaşımına hazırız. Günümüzde Doğu-Batı ekseninde artan ticaret akışıyla birlikte bölgemiz önemli ulaşım koridorlarının kavşağında merkezi bir konuma yerleşti. Bu çerçevede biz de bölgesel bağlantısallığı kolaylaştıracak şekilde altyapı projelerine yatırımlarımızı ve Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde çalışmalarımızı artırdık. TDT üyeleri arasında ulaştırma alanında imzalanan belgelerin hayata geçirilmesine önem atfediyoruz. Orta Koridoru geliştirme konusunda ülkelerimizce yapılacak çalışmalar hem iş birliğimizi güçlendirecek hem de Türk Dünyasının küresel rolünü ortaya koyacaktır” dedi. "COP31'E ADAYLIĞIMIZI DUYURDUK" Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çabalara sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşüm temelinde katkıda bulunduğunu belirten Yılmaz, “Bu kapsamda 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefimizi ve Yeşil Kalkınma Vizyonumuzu ilan ettik. Ulusal Katkı Beyanımızda sera gazı emisyon azaltım hedefimizi iki katına çıkardık. 2026 yılında düzenlenecek BM İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı'na ev sahipliği için adaylığımızı duyurduk. Bu konuda bizi destekleyen ülkelere teşekkür ederiz. Azerbaycan'ın BM İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı'na (COP29) ev sahipliği yapacak olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Özellikle iklim finansmanı konusunda önemli kararların alınacağı bu konferans kapsamında ve hazırlık sürecinde birçok başlık altında yakın iş birliğimizi ve desteğimizi sürdüreceğiz. Azerbaycan'ın bu konferansa ev sahipliği, bölgesel iş birliği açısından büyük önem taşıyor. Bu bağlamda Azerbaycan'ın konferansta Türk Devletleri Teşkilatı'nın bir girişimine yer verilmesi veya ortak bir yan etkinlik düzenlenmesi yolundaki önerisini memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. “KKTC'NİN BİR SONRAKİ BİŞKEK ZİRVESİNE DE KATILMASINI ARZU EDİYORUZ” Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı, sürdürülebilir ve gerçekleri esas alan bir çözüme ulaşılmasına yönelik çabalarını sürdürdüklerini belirten Yılmaz, “Bu bağlamda 2022 yılındaki Semerkant Zirvesi'nde KKTC'ye gözlemci statüsü verilmesi kararı, Kıbrıs Türklerine Türk dünyasının dayanışma ruhunu göstermekle kalmamış, aynı zamanda KKTC'nin uluslararası sahada görünürlüğünü ve temaslarını artırmasına imkan sağlamıştır. Bu çerçevede bugün Şuşa'da KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı aramızda görüyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev'e de göstermiş oldukları hassasiyet için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın Tatar'ın bir sonraki Bişkek Zirvesine de katılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda sizlerin desteğinizi bekliyoruz” şeklinde konuştu. “BU İŞGAL SONA ERMEDEN FİLİSTİN HALKININ DİRENİŞİ DE BİTMEZ” Yılmaz, başta Gazze olmak üzere bölgedeki çatışmaların kalıcı biçimde sonlandırılmasının en büyük önceliklerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Özellikle Gazze'de yaşanan, soykırıma varan katliamlar hepimizin yüreğini dağlamaktadır. Üzerimize düşen vazife, el ve güç birliğiyle yanı başımızda süregiden bu insani trajediye bir dur demektir. Sorun, İsrail'in on yıllardır devam eden Filistin topraklarını işgalidir. Bu işgal sona ermeden Filistin halkının direnişi de bitmez. Kalıcı ateşkes bir an önce sağlanmalı, insani yardımlar kesintisiz şekilde mazlum Gazze halkına ulaştırılmalı ve 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm hayata geçirilmelidir. Biz Türkiye olarak bu konuda elimizden gelen her türlü gayreti büyük bir açıklıkla ve samimiyetle gösteriyoruz. Birlikten kuvvet doğar. Gazze'deki mezalime karşı el ele verdiğimizde eninde sonunda bu zulmün sona ermesini sağlayacağımıza yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı. Türk devletlerinin “Birliğimiz Gücümüzdür” şiarıyla her türlü sınamaya karşı ortak çaba göstermeye devam etmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Ulaştırma, Bağlantısallık ve Müşterek İklim Eylemleriyle Sürdürülebilir Geleceğin İnşası temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi'nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türk Devletleri Teşkilatı olarak barışı, iş birliğini ve dayanışmayı bölgemizde ilerletmeye devam edeceğiz. Bugün imzalanacak olan Karabağ Deklarasyonu'nun da hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. Zirvenin sonunda TDT'nin bütçesinin artırılmasına ilişkin belge imzaladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şuşa'da Ersin Tatar ile görüştü Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şuşa'da Ersin Tatar ile görüştü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şuşa'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Azerbaycan'ın Şuşa kentinde ikili temaslar gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geldi. "KIBRIS TÜRKÜ KARDEŞLERİMİZİN TATAR TARAFINDAN BURADA TEMSİL EDİLİYOR OLMASI ÇOK ÖNEMLİ" Yılmaz görüşmeye dair yaptığı açıklamada, "Şuşa'da KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasını teşkil eden Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin Sayın Tatar tarafından bugün burada temsil ediliyor olması çok önemlidir. Her zaman ifade ettiğimiz üzere KKTC'nin müreffeh yarınlara ulaşması için Türkiye olarak her platformda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Sayın Tatar'a teşekkür ediyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerime bu vesileyle muhabbetlerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı. KKTC İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ Cumhurbaşkanı Tatar ise görüşmede, KKTC'nin TDT'deki konumu ile ekonomik konuların ele alındığını söyledi. Cumhurbaşkanı olarak ekonomik konulara önem verdiğini ifade eden Tatar, KKTC ile Türkiye arasındaki ekonomik iş birliği protokolünün önemine vurgu yaptı. Tatar iş birliğinin, KKTC ekonomisine büyük katkısının olacağını belirterek Türkiye'nin enflasyonun düşürülmesi amacıyla yürüttüğü politikaların, KKTC'nin de ekonomik anlamda rahatlaması ve halkın refahının artmasına destek olacağına dikkat çekti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: 21. yüzyıl, Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır Haber

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: 21. yüzyıl, Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yaparak, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır” dedi. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi, “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla Azerbaycan'ın Şuşa kentinde başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğindeki zirveye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da teşkilatın gözlemci üyeleri olarak zirvede yer aldı. “21. YÜZYIL TÜRK DÜNYASININ GELİŞME YÜZYILI OLMALIDIR” Aliyev yaptığı açılış konuşmasında, Türk devletlerinin modern ulaşım altyapısı, Orta Asya’nı Kafkasya'yı Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bağlayan ulaşım koridorlarıyla zengin ve kadim tarihi ve kültüre sahip olduğunu belirterek, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır. Geçtiğimiz yıl 20 Eylül'de Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tamamen yeniden tesis etmesinin ardından Şuşa'da düzenlenen bu zirvenin sembolik bir anlamı var. Karabağ'ın tacı olan Şuşa şehri her zaman Azerbaycan'ın ve bölgenin kültürel, sosyal-siyasi hayatının önemli merkezlerinden biri olmuştur. Mayıs 1992'de Şuşa'nın Ermenistan tarafından işgal edilmesi Azerbaycan halkının büyük bir trajedisidir. Azerbaycan halkı hiçbir zaman bu işgali kabullenmemiş, daima Şuşa'ya ve işgal altındaki diğer topraklarımıza dönme arzusuyla yaşamış ve bunu başarmıştır” dedi. “ŞUŞA'DA KARABAĞ DEKLARASYONU İMZALANACAK” Şuşa'nın 8 Kasım 2020'de işgalden kurtarılmasının ardından Ermenistan’ın kapitülasyon anlaşmasını imzalamak zorunda kaldığını vurgulayan Aliyev, “Böylece 2. Karabağ savaşı sona erdi. Azerbaycan'da her yıl 8 Kasım Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. Benim emrimle 2021 yılında Şuşa şehri, Azerbaycan'ın kültür başkenti ilan edildi. Şuşa şehri, Türksoy tarafından 2023 Türk Dünyasının Kültür Başkenti, ICESCO tarafından ise 2024 İslam dünyasının kültür başkenti ilan edildi. Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan ile Türkiye arasında resmi ittifakın temelini atan Şuşa Beyannamesi de 2021 yılında Şuşa'da imzalandı. Bugün Şuşa'da Karabağ Deklarasyonu imzalanacak” diye konuştu. “YILIN SONUNA KADAR 20 BİN KİŞİ İŞGALDEN KURTARILAN TOPRAKLARA GERİ DÖNECEK” Karabağ ve Doğu Zengezur'da büyük bir geri dönüş programı uygulandığını ifade eden Aliyev, “İşgal sırasında Ermenistan bu bölgelerdeki tüm şehir ve köyleri yok etti. Şimdiyse bu topraklarda hayat geri dönüyor. Geniş çaplı geri dönüş programının uygulanması kapsamında yaklaşık 8 bine yakın zorunlu göçmen Laçın, Füzuli, Şuşa ve Hocalı şehirlerine ve 4 köye geri döndü. Bu yılın sonuna kadar 20 bin kişi işgalden kurtarılan topraklara geri dönecek. Türk devletlerinin liderlerinin kurtarılmış topraklara ziyaretleri kardeşlik dayanışmasının bir tezahürüdür. Türkiye Cumhurbaşkanı Şuşa, Füzuli, Zengilan ve Cebrayıla, Özbekistan ve Kazakistan Cumhurbaşkanları Şuşa ve Füzuli, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Füzuli ve Ağdam'ı ziyaret etti. Bu vesileyle kardeşliğimizin sembolü olan inşa edilecek okullar için kardeş ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. “DOĞU-BATI ULAŞIM KORİDORUNUN GENİŞLETİLMESİ ÖNÜMÜZDEKİ ÖNCELİKLİ KONULARIN BAŞINDA GELİYOR” TDT’nin mevcut bütçesinin ve yapısının, birlikte öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi için yeterli olmadığını düşündüğünü belirten Aliyev, “Bu nedenle Azerbaycan yakın zamanda sekreterliğin hesabına 2 milyon ABD doları tutarında fon aktardı. Doğu-Batı ulaşım koridorunun genişletilmesi önümüzdeki öncelikli konuların başında geliyor. Orta Koridor'un ayrılmaz bir parçası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun, Azerbaycan'ın ek yatırımı sonucunda yıllık kapasitesi 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarıldı. Hazar Denizi'nde 50'den fazla ticaret gemisi bulunan Azerbaycan, Hazar Denizi ülkelerine önemli transit hizmetleri sağlıyor. Artan yük taşımalarını dikkate alınarak Bakü Gemi İnşa Fabrikasında şu anda 6 gemi inşa ediliyor. Önümüzdeki yıl ülkemizin 9'uncu uluslararası havalimanı Laçın'da hizmete girecek. Alat Uluslararası Ticaret Limanı'nın kapasitesi 15 milyon tondan 25 milyon tona çıkarılacak” diye konuştu. “AZERBAYCAN, GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ARASINDAKİ DAYANIŞMANIN GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPACAKTIR” Türkiye Yatırım Fonu'nun kuruluş toplantısının Mayıs ayında İstanbul'da yapılmasının ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesi yönünde başarılı bir adım olduğunu söyleyen Aliyev, “Fon aracılığıyla birçok alanda ortak projelere yatırım yapılacağına inanıyorum. Enerji alanında stratejik iş birliğimiz, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanındaki iş birliklerini de içeren stratejik ortaklığımız çok önemli" dedi. Aliyev, "Bildiğiniz gibi bu yıl COP29 konferansına Azerbaycan ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle hepinizi bir kez daha COP29'a davet ediyorum. COP29'un başkanlığı ve bu etkinliğin Bakü'de yapılması, uluslararası toplumun ülkemize duyduğu büyük güvenin açık bir örneğidir. İki yüze yakın ülke oy birliğiyle adaylığımızı destekledi. Bağlantısızlar Hareketi'nin 4 yıllık başkanlığı sırasında edindiği tecrübeyi kullanan Azerbaycan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi için elinden geleni yapacaktır. İmzalayacağımız Karabağ Deklarasyonu alacağımız kararların Türk dünyasının dayanışmasını ve aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın uluslararası itibarını daha da güçlendireceğine eminim” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.