TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Böbrek Vakfı

İLKHABER-Gazetesi - Türk Böbrek Vakfı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Böbrek Vakfı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk Böbrek Vakfı, şeker tüketimi konusunda Kasımpaşa'da bilinçlendirme etkinliği düzenledi Haber

Türk Böbrek Vakfı, şeker tüketimi konusunda Kasımpaşa'da bilinçlendirme etkinliği düzenledi

‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’ için üç yıldır etkinliklerle konunu önemine dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı, bu özel haftayı geliştiren ve hayata geçiren kurum olarak bu yıl da sahaya indi. TBV, uzmanlar ve gönüllü destekçileri ile Kasımpaşa’daki Emekliler Evini ziyaret ederek, konuyla ilgili bilgilendirmeler eşliğinde hem emeklilere hem de halka şekersiz kahve ikramında bulundu ve şeker tüketimi ile gizli şekere dikkat çekti. “Şeker bağımlılık demektir” ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’ etkinliği Beyoğlu Belediyesi, Emekliler Evi’nde gerçekleşti. Etkinlikte, tiyatro oyuncusu ve vakıf gönüllüsü Eylem Şenkal, halka, şekersiz Türk kahvelerini vakıf başkanı Timur Erk ile birlikte ikram etti.  Günün önemi ile ilgili konuşan TBV Başkanı Timur Erk, gizli şeker kaynaklarına dikkat çekerek, aşırı şeker tüketiminin başta böbrek hastalığı olmak üzere birçok hastalığın temelini oluşturduğunu belirtti. TBV Başkanı Erk; “Şeker bağımlılık demektir, Türkiye şeker tüketimini azaltmak zorundadır. Bu konuda tüm kurumlara, özellikle halkımıza büyük görevler düşüyor. Nasıl ki tuz tüketimi azalttıysak acilen şeker tüketimini de azaltmamız gerekiyor” diye ifade etti. “Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var" Üyesi  Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ ise yaptığı konuşmada toplumun yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı, yüzde 15’inde ise gizli şeker olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var. Yüzde 15’inde de gizli şeker hastalığı var. Baktığımız zaman sosyal güvenlik kurumu harcamasının neredeyse yüzde 15’i, tek başına şeker hastalığı için harcanıyor ve bunlar çok yüksek rakamlar. Bir kavram daha var, o da kilo fazlalığı. Türkiye’deki insanların 3’te 1’inde kilo fazlalığı var. Bunlar olağan üstü yüksek rakamlar. Bir süre sonra biz bunların yol açmış olduğu sorunlarla başa çıkamamaya başlayacağız. Yapmamız gereken en önemli şeylerden bir tanesi bunu engellemeye çalışmak. Yani şekeri tedavi etmeye çalışmak iyi ama en doğrusu şekeri, gizli şekeri ve kilo fazlalığını engellemeye çalışmak. Bu üçünün yolu öncelikle şeker ve şekerli şeyleri kısmaktan geçiyor. Bir insan doğdu, ölene kadar hiçbir şekilde ağzına şeker sürmedi. Herhangi bir sorun olmaz. Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri meyve, su, süt, et, peynir gibi değil bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz.” “Kanserden tutunda kireçlenmeye kadar birçok hastalığa sadece a şeker yemeyerek korunabilirsiniz” Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, “Her şeyden evvel şekeri ortadan kaldırmalıyız. Bunu sakın meyvedeki şekerle karıştırmayın lütfen. Bunlar farklı kavramlardır. Her gün mutlaka üç avuç kadar meyve yemeliyiz. Burada ölçü herkesin kendi avucudur. Ama baklavadan veya fruktozla yapılan her şeyden uzak durmalıyız. Çok basit bir şey söylemek gerekirse beslenme için. 5 şeyden uzak durun diyoruz: 1- şeker ve şekerli gıdalar, burada da kıstas bir gıda hazırlanırken içine şeker konulduysa ondan uzak durun. 2- beyaz ekmekten uzak durun, 3- pirinç pilavından uzak durun, 4- özellikle içine şeker veya fruktoz eklenmiş olan içeceklerden uzak durun. 5- dışarıda yapılmış olan ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durun hepsi bu. Bunun dışında yiyip içtikleriniz dikkat edin. Bunların üstünde olan bir şey daha var ki, her gün ne yaparsanız yapın ama mutlaka yürüyün. Yaşımıza ve kapasitemize göre 20 ila 60 dakika arasında yürümeliyiz. Bu gençken kasların gelişmesi, ileri yaşta kasların erimemesini için son derece önemlidir. İleri yaşta bizleri bekleyen tehlikeler var. Tedavi mümkün ama engellemek daha uygun bir yaklaşım olacak. Özetle başta şeker ve kilo fazlalığı olmak üzere birçok hastalıktan ve buna bağlı olan kanserden tutunda kireçlenmeye kadar birçok hastalığa sadece ve sadece başta şeker yemeyerek dikkat edebilir ve kendinizi koruyabilirsiniz” şeklinde konuştu. Bu yıl üçüncü kez ele alınan 19-25 Eylül ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’ yurt genelinde; Valilikler, İl sağlık müdürlükleri, İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nin farklı etkinlikleri ile gündeme getiriliyor. Bu özel hafta aynı zamanda Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonuna üye ülkelerin de katılımı ile güç kazanıyor.

Aşırı sıcaklar şekerli içecek tüketimini  arttırdı! Haber

Aşırı sıcaklar şekerli içecek tüketimini arttırdı!

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak hava dalgası, şekerli içecek tüketimini de beraberinde getirdi. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, bu durumun özellikle çocuklar ve gençler üzerinde ciddi sağlık riskleri yarattığına dikkat çekti. Şekerli içeceklerin obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diğer kronik rahatsızlıklara yol açabileceğini belirten Erk, su tüketiminin artırılması ve sağlıklı içecek alternatiflerinin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sağlıklı nesillerin yetişmesi ile ilgili sıkıntıları var” Erk, “Türkiye’nin sağlıklı nesillerin yetişmesi ile ilgili sıkıntıları var. Biz Türkiye’de sağlıklı neslin yetişmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda birçok proje için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaptık. Çocuk çağında obezite ile mücadele için şeker tüketimini azaltmaya yönelik hangi etkenler varsa, bunun üzerinde duruyoruz. Bu yaz küresel çapta hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Bu da insanları sıvı tüketmeye zorluyor. Burada önemli olan ne tür sıvı alacağız, neyin faydası var, neyin zararı var bunun altını çizmek. Bu yüzden bugün burada bu etkinliği düzenledik” dedi. “Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde ne yazık ki Türkiye var” Su tüketimiyle ilgili bilgi veren Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk şunları söyledi: “Hazır paketli içeceklere alternatif olarak aklınıza mümkün mertebede su gelmeli. Suyun yerini hiçbir şey tutmaz. Su tüketimi de vücut kitle endeksine uygun olmalı. Benim gibi 90 kilo biri için miktar 2,5 litredir. Ben bile bu işin uzmanlarından biri olmama rağmen, bu yaz su tüketimi konusunda sınıfta kaldım. Suyun alternatifleri ne diye sorarsanız; ayran ve süt. Saf su içemeyenler ise suyun içerisine tarçın, zencefil, bir avuç kesilmiş salatalık ekleyerek hafif tat verebilirler. Ama şeker kesinlikle olmamalı. 1 teneke kutu gazlı içeceğin içerisinde 10 küp şeker yani 35 gram şeker var. Bu da vücuda şeker hastalığı olarak geri dönüyor. Diyabetin sonucu da obeziteye gidiyor. Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde ne yazık ki Türkiye var. Birinci sırada Amerika, ikinci sırada Meksika, sonra Türkiye geliyor. Hep beraber çalışarak bu oranı düşürmeliyiz. Şeker tüketimindeki bilinci artırarak, farkındalık yaratacağız. Son zamanlarda Tarım ve Orman Bakanlığı da limon aromalı limonata, şekersiz limonata gibi yanıltıcı etiketler olan ürünlerin satılmaması konusunda çalışmalar yapıyor. Limonataya, sıfır şekersiz deniliyor, millet hemen kapış kapış alıyor, içiyor. Halbuki içinde tatlandırıcı bulunuyor. Çocuklar bunu tüketiyor ve zaman içinde obez ve kanserojen etki oluşturabiliyor.”  “Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisine göre, günlük şeker alımı toplam kalorinin yüzde 10’unu geçmemeli” İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin günlük hayatta sıklıkla tüketilen gazlı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, hazır limonata, şurupların eklendiği ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “100 ml içecekte 11 gramdan fazla şeker içeren içecekler yüksek şekerli içecekler olarak tanımlanıyor. Örneğin, bir kutu şekerli içecek yaklaşık 39 gram şeker içerir, bu da yaklaşık 10 çay kaşığı şekere denk gelir. Bir kutu şekerli içecek, ortalama olarak 150 kalori içerir ve bu kalorinin büyük bir kısmı rafine şekerden gelir. Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisine göre, günlük şeker alımı toplam kalorinin yüzde 10’unu geçmemeli, hatta yüzde 5’in altında olmalıdır. Bu oranı aşmak, kilo alımı ve obeziteye yol açabilir. Özellikle çocuklar ve gençler, bu tür içeceklerin cazibesine kapılmakta ve bu da genç yaşta sağlık sorunları riskini artırmaktadır. Yapılan çalışmalar aşırı şeker tüketiminin diş çürüğü riskinde artış, obezite, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.”

Türk Böbrek Vakfı'na yeni diyaliz merkezi için cihaz bağışları Haber

Türk Böbrek Vakfı'na yeni diyaliz merkezi için cihaz bağışları

Türk Böbrek Vakfı'nın yeni taşınacağı diyaliz merkezi için 3 diyaliz cihazı ve 5 ünitelik diyaliz suyu arıtma cihazı bağışlandı. 35 yıldır Bahçelievler'de hastane ve diyaliz merkezi hizmeti sunan Türk Böbrek Vakfı, Sağlık Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda mevcut binasında faaliyetini durdurma kararının ardından hastalarını mağdur etmeden çevredeki diyaliz merkezlerine yerleştirdi. Yeni taşınacağı diyaliz merkezi için çalışmalarını hızlandıran vakfa, Uluslararası Lions Dernekleri’nden önemli bir bağış geldi. ULUSLARARASI LİONS DERNEKLERİ'NDEN BÜYÜK DESTEK Uluslararası Lions Dernekleri 118-Y Yönetim Çevresi Federasyonu tarafından düzenlenen bağış organizasyonu ve hibe ile elde edilen destek, geçtiğimiz günlerde Türk Böbrek Vakfı’na teslim edildi. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk'in ev sahipliğindeki ziyarete, 118-Y Yönetim Çevresi Başkanı Nur Arat ve çeşitli kulüplerden üyeler katıldı. YENİ DİYALİZ MERKEZİ İÇİN CİHAZ BAĞIŞI Yönetim Çevresi tarafından vakfın yeni taşınacağı diyaliz merkezi için üç hemodiyaliz cihazı ile beş ünitelik bir su arıtma cihazı (diyaliz tedavisinde kullanılan) bağışı yapıldı. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, konuşmasında başta Nur Arat olmak üzere destek veren tüm kulüplere ve üyelere teşekkür ederek, vakfın tüm çalışmalarının ve diyaliz merkezlerindeki hizmetlerinin bağışlarla sürdürüldüğünü belirtti. Bu bağışın son derece anlamlı olduğunu vurgulayan Erk, vakfın yeni yerinde kaliteli diyaliz hizmeti vermeye devam edeceklerini ve bu konuda çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini söyledi. Ardından, 118-Y Yönetim Çevresi Başkanı Nur Arat’a teşekkür sertifikasını takdim etti. TİMUR ERK’TEN TEŞEKKÜR MESAJI Timur Erk; “Türk Böbrek Vakfı'nın yeni taşınacağı diyaliz merkezi için yapılan bu anlamlı bağış, hastaların tedavi süreçlerinde büyük bir kolaylık sağlayacak. Vakfın çalışmalarına katkıda bulunan tüm destekçilere teşekkür ederiz.” dedi.

23 bin böbrek hastası nakil bekliyor Haber

23 bin böbrek hastası nakil bekliyor

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Diyaliz Merkezi'ni ziyaret eden Erk, organ bağışının önemini anlattı. Bağış seviyesinin salgın döneminin altında seyrettiğini, kadavradan organ bağışında da son 5 yılın en düşük seviyesinde olunduğunu dile getiren Erk, "Salgın öncesi 2019 yılında 3 bin 850 civarında böbrek nakli yapılırken bu rakam 2 bin 500'e kadar düştü. Daha eski rakamları yakalamış değiliz. Bunun için elimizden geldiği kadar Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapıp cuma hutbeleri başta olmak üzere halkı daha çok bu konuda teşvik etmek gerek." diye konuştu. Böbrek naklinin en fazla yapılan organ nakillerinin başında geldiğini dile getiren Erk, bağış rakamlarının yükseltilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğine işaret etti. Erk, şunları kaydetti: "Şu anda 23 bin civarında organ nakli için sırada bekleyen böbrek hastamız var. Pandemi öncesi en son yılda 3 bin 850 böbrek nakli yapılmıştı. Bu rakam pandemiyle aşağıya düştü. Şu anda 3 bin 850'ye halen yaklaşamadık. Nedenine gelince salgın süresince ne yazık ki hem organ bağış sayıları düştü. Hastaneye gidip tetkik yaptırma güven ortamı yeterli olmadı. Dolayısıyla insanlar tedirgin oldu. Birtakım doku titreme yani bu konuda ön tetkikleri yaptıramadılar. Dolayısıyla hem bağış sayısı hem de böbrek nakli sayısı düştü. Şu anda 3 bin 500. Bunun bir an evvel eski rakamlara çıkmasını sağlamak lazım. Ama en kötü konu yüzde 22'de olan organ nakli için kadavradan onay verme oranı yüzde 15'e kadar düştü. Bunun tekrar yüzde 22'ye gelmesi için büyük çaba göstermek lazım."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.