TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk

İLKHABER-Gazetesi - Türk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Pandemi sonrası Türk öğrenciler yurt dışı eğitiminde Almanya ve İtalya'yı tercih ediyor Haber

Pandemi sonrası Türk öğrenciler yurt dışı eğitiminde Almanya ve İtalya'yı tercih ediyor

Pandemi süreci, yurt dışı eğitim tercihlerinde köklü değişimlere yol açtı. Türk gençleri, ücretsiz eğitim fırsatları sunan Almanya ve İtalya gibi ülkelere yöneliyor. Yurt dışı eğitim sektörü, 36,5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşarak uluslararası rekabeti artırdı. Ücretsiz Eğitim Fırsatları Cezbediyor Almanya ve İtalya, devlet üniversitelerinde sadece yıllık harç ödeyerek eğitim almayı mümkün kılan sistemleriyle dikkat çekiyor. Almanya, 349 bin uluslararası öğrenciyle en çok tercih edilen ülkelerden biri olurken, İtalya da uygun eğitim maliyetleriyle öğrencilere cazip bir seçenek sunuyor. ABD ve İngiltere Üst Sıralarda, Çin Öğrenci Gönderme Lideri En çok tercih edilen ülkeler sıralamasında ABD yüzde 17 ile birinci sırada yer alıyor. Onu İngiltere, Kanada, Fransa ve Almanya takip ediyor. Öğrenci gönderen ülkeler arasında ise Çin, 1 milyondan fazla öğrenci ile ilk sırada. Türkiye 8. Popüler Ülke Konumunda Türkiye, uluslararası öğrenciler için popüler destinasyonlar arasında yer alıyor. UNESCO verilerine göre, Türkiye 300 bini aşkın uluslararası öğrenci ile dünya sıralamasında 8. sırada. Türkiye’ye en çok öğrenci gönderen ülkeler ise Suriye, Azerbaycan ve İran. Avrupa’ya Yönelim Artıyor IEFT Yurt Dışı Eğitim Fuarları Genel Müdürü Deniz Akar, son yıllarda Türk öğrencilerin tercihlerini Avrupa'ya çevirdiğini belirtti. Akar, “Amerika ve Kanada’nın popülaritesi azalırken, İngiltere, Almanya ve İtalya gibi ülkeler Türk öğrenciler için cazip hale geldi” dedi. Yurt dışına giden Türk öğrenci sayısı 100 bini aştı.

Abdullah Ahmet Hoca'nın Yecüc ve Mecüc Türk'tür iddiası tepki çekti Haber

Abdullah Ahmet Hoca'nın Yecüc ve Mecüc Türk'tür iddiası tepki çekti

İlahiyatçı Cemil Kılıç, televizyon programı "Ufka Doğru"da Abdullah Ahmet Hoca tarafından yapılan Yecüc ve Mecüc açıklamalarına sert tepki gösterdi. Abdullah Ahmet Hoca, programda Yecüc ve Mecüc'ün Türklerden geldiğini iddia etmişti. Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; ''EY ADALET BAKANI... Bu şahıs hakkında da yakalama kararı çıkacak mı? Bakın Türklere Ne Diyor? “Kıyametin kopmasından önce Yecüc ve Mecüc şeytanları gelecek, yeryüzünde bozgunculuk yapacak. Yecüc ve Mecüc insandır ve Türk'tür; Türk soyundan gelirler ama bozukturlar.” Yecüc ve Mecüc Kimdir? Yecüc ve Mecüc, İslamî literatürde kıyamet alametlerinden biri olarak kabul edilir ve Kuran'da yer alır. Ancak bu varlıkların kimlikleri ve kökenleri üzerine kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Abdullah Ahmet Hoca'nın iddiaları, tartışmaları ve eleştirileri de beraberinde getirmiştir. Ye’cûc ve Me’cûc kelimelerinin kökeni konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazı dilciler, bu kelimelerin Arapça kökenli olduğunu savunurken, diğerleri bunların Arapça’ya başka dillerden geçtiğini öne sürmektedirler. İslamî kaynaklarda, bu varlıkların tarihi ve mitolojik bağlantıları üzerine pek çok yorum ve tefsir yapılmıştır. Kur’an’da Ye’cûc ve Me’cûc, Hz. Zülkarneyn’in yaptırdığı büyük sed ile engellenmiş, dünyaya zarar veren bir topluluk olarak geçer. Enbiyâ Suresi’nde ise gelecekte bu topluluğun serbest kalıp yeryüzünde fitne çıkaracağı bildirilir. Hadislerde ise Hz. Peygamber’in bu varlıkların gelecekte seddin yıkılmasıyla serbest kalacaklarına dair haberler verildiği aktarılır. Tarihçi ve din alimlerine göre, Ye’cûc ve Me’cûc figürleri farklı kültürlerden etkilenmiş olabilir. İbrânîce, Âsurîce, Ârâmîce gibi dillerden etkilendikleri düşünülen bu kelimeler, mitolojik ve tarihî bağlamlarda farklı yorumlanmıştır. Bazı kaynaklarda ise bu varlıkların Türk soyundan geldiği iddia edilmiş ancak bu iddiaların doğruluğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ye’cûc ve Me’cûc konusu, İslam dünyasında büyük bir merak konusu olup, tefsir ve hadis kitaplarında detaylı şekilde ele alınmıştır. Bu varlıkların ortaya çıkış zamanları, etkileri ve kimlikleri hakkında farklı yorumlar yapılmış ve bu konuyla ilgili geniş bir literatür oluşturulmuştur.

Amasya’da hekimler ve sağlık çalışanlarından İsrail vahşetine tepki Haber

Amasya’da hekimler ve sağlık çalışanlarından İsrail vahşetine tepki

Künç Köprüsü'nden başlayıp Yavuz Selim Meydanı’nda tamamlanan yürüyüşe ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarıyla katılan hekimler ile sağlık çalışanları İsrail’i protesto etti.Grup adına söz alan Dr. Elif Sakallı, “Terör devletinin Filistin topraklarında işlediği suçlar büyüyerek devam ediyor. Terörist İsrail yalnızca Filistin halkına karşı değil, bütün insanlığa karşı, sadece Filistinli çocuklara değil, bütün çocuklara karşı suçludur” dedi. İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmayacağını belirten Elif Sakallı, “Gazze halkı tam 91 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Bütün bunlara, İsrail tarafından uygulanan teröre rağmen korkmayan ve yılmayan Gazze halkını, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamlıyoruz. Biliyoruz ki onlar kan görmeye, aralıksız çalışmaya, uykusuz kalmaya alışıktır. Ancak hastalarına yardım edememeye, onları çaresizce ölüme bırakmaya asla alışık değildir” diye konuştu. Yöneticilere ve uluslararası yardım kuruluşlarına seslenen Sakallı, “Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız. Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak İsrail. Sen kaybedeceksin, insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak. Yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak. İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Açıklamanın sonunda başta Filistinliler olmak üzere Doğu Türkistan ve Mynmar’da zulme uğrayan Müslümanlar için dua edildi.

Türkiye'ye tatile gelen Japon Müslüman öğrenci İstanbul'da evinde hissettiğini söyledi Haber

Türkiye'ye tatile gelen Japon Müslüman öğrenci İstanbul'da evinde hissettiğini söyledi

(AA) - Harvard Üniversitesi Teoloji Fakültesinde yüksek lisans yapan annesi Japon babası Pakistanlı Amin Qureshi, tatil için geldiği Türkiye'de Japonya'da hiç olmadığı kadar evinde hissettiğini ifade etti. ABD'de yaşayan Amin Qureshi, AA muhabirine, Türkiye'de bulunduğu iki aydaki deneyimleri ve Japon Müslümanlar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Qureshi, Japonya'daki Müslüman toplumun sorunlarını anlamak için sosyoloji alanında çalışmalar yaptığını belirterek, ülkesinde bu konuda tatmin edici cevaplar bulamadığı için araştırmalarına yurt dışında devam ettiğini ve sık sık Müslüman ülkelere ziyaretler yaptığını söyledi. Türkiye hakkında olumlu ifadeler duyduğunu ve yaz tatilini İstanbul'da değerlendirmeye karar verdiğini anlatan Qureshi, 2 aydır yaşadığı İstanbul'da farklı ülkelerden Müslümanlarla tanıştığını, bu nedenle çok mutlu olduğunu kaydetti. Qureshi, Batı'nın Müslümanlara kısıtlı özgürlük alanı tanıdığını, Türkiye'de ise İslam'ın serbestçe yaşanabildiğini vurgulayarak, "Burada kendimi Japonya'da hiç olmadığım kadar evimde hissediyorum. Türkiye'de, bilinçli bir Müslüman olarak yaşayabileceğiniz bir hayat biçimi var." dedi. Türkiye'de Müslüman ailelerin sosyalleşmesi için birçok alan bulunduğuna dikkati çeken Qureshi, camilerde aileleri, çocukları görünce çok etkilendiğini ve ağlayacak gibi hissettiğini dile getirdi. Qureshi, kendisini yıllardır Türkiye'de yaşıyor gibi toplumun parçası olarak hissettiğinden bahsederek, şöyle devam etti: "Türkiye size burada gerçekten bir yeriniz olduğunu hissettiriyor. Sizi yabancı olarak görmüyorlar ve kimsenin istemediği yemeğin yanında gelen garnitür gibi hissetmiyorsunuz. Buraya aitsiniz ve Müslüman olarak yaşayabilirsiniz. Bu inanılmaz. Elbette her şey mükemmel değil, sizin de kendi sorunlarınız var ama ABD'de, Japonya'da ya da başka bir ülkede yaşayan arkadaşlarımla konuştuğumda, onların da yaşadıkları ülke hakkında çok fazla olumsuz konuştuklarını görüyorum. Buraya gelen yabancıları YouTube'dan izliyorum Türkiye hakkında çok güzel şeyler söylüyorlar." - "Ne anlama geldiğini bilmesem de tamamen Japon olmaya çalışıyordum" Doğup büyüdüğü Japonya'da, kültür çatışması yaşadığını ve kültürel farklılıklara alışmasının zaman aldığını belirten Qureshi, şunları ifade etti: "Japonya'da insanlar hislerini çok fazla göstermezler. Değişim öğrencisi olarak bir yıl Pakistan'da yaşadıktan sonra Japonya'ya döndüğümde farklı hissediyordum. Pakistan'daki gibi biriyle selamlaşmak için sarılmak istediğimde bu çok garip karşılanıyordu. Ben de kendimi yabancı gibi hissediyordum." Qureshi, çocukken Japon toplumuna uyum sağlamak için Müslüman ve Pakistanlı kimliğinden tamamen sıyrılmaya çalıştığına işaret ederek, şunları anlattı: "Ben Japonya'nın Tokyo'ya göre daha az yabancının yaşadığı orta ölçekli şehirlerinden Nagoya'da doğdum, büyüdüm. Japoncada yabancı kelimeleri yazmak için kullandığımız Katakana harflerini kullanacağım için okulda soyadımı yazmazdım. Bir tarafımla yabancı olduğum anlaşılmasın diye ismim Kanji alfabesi ile yazıldığı için onu kullanırdım. Öğretmenim de beni bu konuda uyarırdı ve herkes gibi olmamı beklediğini söylerdi. Çocukken topluma uyum sağlayarak, içimdeki yabancıdan kurtulmaya çalışıyordum. Ne anlama geldiğini bilmesem de tamamen Japon olmaya çalışıyordum." - "Japonya'da bizlere örnek olacak Müslüman alim sayısı çok az" Japonya'da ilk nesil Müslümanların, 1980'lerin başında ülkeye gelen mülteciler olduğunu kaydeden Qureshi, Müslümanların Japonlarla evlenmesiyle ikinci kuşak melez Müslüman çocukların dünyaya geldiğini aktardı. Qureshi, Japonya'da doğan melez Müslüman çocukların, okullarda ve toplumda İslam dinine mensup oldukları için sorunlar yaşadığına vurgu yaparak, "İkinci nesil çocuklar, yani benim neslim tamamen kimlik krizinde. Neyi seçeceklerini bilemiyorlar. Evde farklı dışarda farklı kültürler nedeniyle kafaları çok karışıyor." ifadesini kullandı. Japonya'da yaşayan ikinci nesil Müslüman Japonların önünde ilham kaynağı olabilecek ve İslam hakkındaki sorularına cevap verecek alimlerin olmadığına dikkati çeken Qureshi, "Japonya'da bizlere örnek olacak Müslüman alim sayısı çok az. Bu nedenle ikinci kuşak Müslüman Japonlar, Müslüman mı yoksa Japon mu olduklarını sorguluyor. Birçoğu her ikisi de olabileceğinin farkında bile değil." diye konuştu. Qureshi, Japon toplumunun İslam dinini tam anlayamadığına dikkati çekerek, sosyal hayata karışan Müslüman Japon çocukların, Müslüman ya da Japon olmak arasında tercih yapmaya itildiğini söyledi. İkinci nesil Müslüman Japonların büyük kısmının sosyal hayatta yalnız kalmamak için dinlerinden uzaklaştığını aktaran Qureshi, sözlerini şöyle tamamladı: "İlk nesil, çocuklarının İslam'ı yaşaması gerektiğini söylüyor ama onlara bir şey öğretmiyor çünkü kendileri de dini tam bilmiyor. Büyüklerimiz Japonları suçlayarak 'Zorbalık ve baskıyla çocuklarımızı İslam'dan soğutuyorlar' diye serzenişte bulunuyor. Bu eleştiriler kısmen doğru olsa da tamamen katılmıyorum. Bizden önceki nesil bizim için ne yapıyor? Genç Müslümanların dinden dönmesinin tek nedeni Japon toplumu değil. Bence, Japonya'da Müslüman toplumunun yapması gereken çok şey var. Geliştirmemiz gereken çok şey var ve evet, inşallah, yavaş yavaş daha iyiye gidiyor."

Global, dünyanın en büyük transit limanını 300 milyon dolarlık yatırımla yeniledi Haber

Global, dünyanın en büyük transit limanını 300 milyon dolarlık yatırımla yeniledi

İSTANBUL (AA) - Global Ports Holding (GPH) portföyünde bulunan Bahamalar'daki Nassau Kruvaziyer Limanı, 300 milyon dolarlık yatırımla Türk işçiler tarafından yeniden inşa edildi.Global Yatırım Holding (GYH) açıklamasına göre, dünyanın en önemli kruvaziyer destinasyonu olan Karayipler'e Türk yatırımları damga vurdu. Global Ports Holding'in portföyünde bulunan Nassau Kruvaziyer Limanı'nda yenileme çalışmaları tamamlandı.Dünyanın en büyük transit limanı olan ve 300 milyon dolarlık yatırımla yenilenen Nassau Kruvaziyer Limanı, aynı anda 6 yolcu gemisini ağırlayabilecek. Enka İnşaat'ın yenileme çalışmalarını yürüttüğü limanda 350 Türk işçi çalışırken, yenileme çalışmaları için ihtiyaç duyulan malzemeler de Türkiye'den götürüldü.Yaklaşık 4 yıllık çalışmanın ardından yeni yüzüne kavuşan Nassau Kruvaziyer Limanı, yeni bir rıhtım eklenmesi ve tüm iskelelerin yenilenmesi ve onarımıyla aynı anda dünyanın en büyük kruvaziyer gemi sınıfı olan 3 Icon gemisini ağırlayabilecek.- Açılışta önemli isimler bir araya geldiNassau Kruvaziyer Limanı'nın açılış törenine dünyanın önde gelen isimleri katıldı. Bahamalar Başbakanı Philip Davis, Bahamalar Başbakan Yardımcısı, Turizm, Yatırım ve Havacılık Bakanı Chester Cooper, Ulaştırma ve İskan Bakanı JoBeth Coleby-Davis törende konuşma gerçekleştirdi.Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman'ın hazır bulunduğu etkinliğe, denizciliğe yön veren dünyaca ünlü şirketlerin yöneticileri de katıldı.Nassau Kruvaziyer Limanı Üst Yöneticisi (CEO) Mike Maura Jr, Royal Caribbean Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdürü Jay Schneider, Disney Kruvaziyer Başkan Yardımcısı Jose I. Fernandez, Norveç Kruvaziyer Şirketi Başkanı David Herrera, Carnival Corporation Kıdemli Başkan Yardımcısı Marie McKenzie, MSC Kruvaziyer CEO'su Rick Sasso etkinliğe katılan isimler arasında yer aldı.Açılış konuşmalarının ardından Bahamalı sanatçıların sahne aldığı geceye drone gösterileri renk kattı.- Aynı zamanda eğlence merkezi olacakAçıklamada verilen bilgiye göre, yenileme çalışmaları tamamlanan liman, 300 yıllık geçmişi olan Nassau'nun canlı kültürel mirasını da yansıtırken, aynı zamanda bir eğlence merkezi olacak.Şehir ile bir bütün olarak öne çıkan limanda, Junkanoo müzesi, otantik Bahama yiyecek ve içecek satış noktaları, organize kara ulaşım alanı, birinci sınıf bir amfitiyatroyu andıran alanlar, sanat galerisi, yeşil alanlar, Bahama kültürünün tanıtımına odaklanan pazar yeri bulunuyor. Limanın enerji ihtiyacını desteklemek amacıyla 1,5 MW'lik güneş enerjisi santrali de yer alacak.- "Hedefimiz 2023'te yaklaşık 4,5 milyon yolcu ağırlamak"Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alan Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, limanın Bahamalar için bir dönüm noktası olduğunu bildirdi.GPH'nin portföyünde yer alan 14 ülkedeki 27 kruvaziyer limanının adeta bir Türk büyükelçiliği gibi çalıştığını ve Türkiye'yi temsil ettiğini kaydeden Kutman, şu ifadeleri kullandı:"Nassau Kruvaziyer Limanı da yeni yüzüyle, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında Türk bayrağını Bahamalar'da dalgalandıracak. Yenileme çalışmalarının ardından limanın günlük yolcu ağırlama kapasitesi 30 bin kişiye çıktı. Bu da 2023 yılı için sadece Nassau Kruvaziyer Limanı'nda yaklaşık 4,5 milyon yolcu ağırlamamızı sağlayacak. Bahamalar hükümeti ve vatandaşları da bu büyümeden faydalanacak. Bu limanda başardıklarımızdan gurur duyuyoruz. Yenileme çalışmaları, yalnızca yeni binaların inşası ve güzel tasarım estetiğinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu liman aynı zamanda Bahamalar halkı için Bahama mirası ve kültürünün ve sayısız yeni fırsatın tanıtılması anlamına da geliyor."Mehmet Kutman, Nassau'nun dünyanın en işlek transit limanı olduğunu belirterek, yaptıkları geliştirmeler sayesinde burasının Karayipler'deki lider kruvaziyer limanı olmasını sağlayacaklarını, ziyaretçiler için daha fazla cazibe merkezi olacaklarını anlattı.

2022 Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası sona erdi Haber

2022 Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası sona erdi

ANTALYA (AA) - Antalya'da düzenlenen 2022 Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası'nda Türk sporcular 3 kupa, 9 madalya kazandı. Türkiye Satranç Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde 46 ülkeden 1000 sporcunun hamle yaptığı şampiyona, 9 tur boyunca heyecanlı maçlara sahne oldu.Dünya Satranç Federasyonu (FIDE) Başkanı Arkady Dvorkovich, organizasyonun kapanış töreninde, İstanbul'daki terör saldırısında dolayı hayatını kaybedenler için taziyelerini bildirdi ve yaralılara şifa diledi.Antalya'daki şampiyonayı çok güzel bulduğunu aktaran Dvorkovich, "Muhteşem bir organizasyon görüyorum. Bu organizasyon, dünyada büyük organizasyonların nasıl yapılması gerektiğini gösteren önemli bir örnek." ifadelerini kullandı.Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay da İstanbul'daki terör saldırısını kınadı.Sporun birleştiren gücüyle 46 ülkeden gelen sporcuları Antalya'da ağırladıklarını dile getiren Tulay, şöyle devam etti:"Türkiye Satranç Federasyonu olarak Avrupa'nın en büyük satranç organizasyonuna ev sahipliği yaptık. Burada yapılan hamleler sadece satranç için değil, güzel dostluklar için de yapıldı. Satrançtaki bu başarılarımızda büyük katkıları olan Sayın Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na, ana sponsorumuz Türkiye İş Bankasına ve organizasyonda emeği geçen tüm ekibime teşekkür ediyorum."Avrupa Satranç Birliği (ECU) Başkanı Zurap Azmaiparashvili ise "Avrupa Satranç Birliği olarak bu kusuruz organizasyonu tüm dünyaya örnek göstermeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.- Türk sporculardan 3 kupa, 9 madalyaTürk sporcular, organizasyonda 3 kupa ve 9 madalya kazandı. 10 yaş genel kategoride Baver Yılmaz şampiyon oldu. 14 yaş genelde "Uluslararası Usta" (IM) Ediz Gürel ikinci, 8 yaş genel kategoride Ali Poyraz Uzdemir ise üçüncü sırada yer aldı.Madalya kazanan diğer Türk sporcular ise şunlar:- 14 Yaş Genel - "FIDE Ustası" (FM) Hasan Hüseyin Çelik - Dördüncü- 10 Yaş Genel - Murat Kutay Yardak - Dördüncü- 8 Yaş Kızlar - Beren Çetin - Beşinci- 10 Yaş Genel - Özgür Toprak Kurt - Altıncı- 10 Yaş Kızlar - Zeynep Duru Şahin - Altıncı- 14 Yaş Genel – FM Can Durak – Altıncı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.