TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tunceli

İLKHABER-Gazetesi - Tunceli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tunceli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor Haber

Türkiye'de kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Türkiye'de 2020-2022 döneminde erkeklerde 74,8 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2021-2023 döneminde 74,7 yıl, kadınlarda ise 80,3 yıl iken 80 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,3 yıldır Eğitim Durumuna Göre Beklenen Yaşam Süresi İlk Kez Hesaplandı Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi ve eğitim performansına göre beklenen yaşam süresi verileri açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2021-2023 hayat tablolarına göre, eğitim seviyesinin yükseldiği, yaşamın güncellenmediği tespit edildi. Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarken, en yüksek yaşam süresinin Tunceli'de olduğu kaydedildi. Beklenen Yaşam Süresi 77,3 Yıl Oldu Türkiye çapında doğuşta beklenen yaşam süresi 2021-2023 döneminde 77,3 yıl olarak hesaplandı. Kadınlarda bu süre 80 yıl, erkeklerde ise 74,7 yıl olarak belirlendi. Kadınlar, erkeklerden ortalama 5,3 yıl daha uzun süre yaşamaktadır. Eğitim Düzeyi Yaşam Süresini Etkiliyor İlk kez hesaplanan eğitim periyoduna göre beklenen yaşam süresine göre, eğitim düzeyi yükseldikçe yaşam süresi de uzuyor. Yükseköğretim seviyesindeki 30 yıllık kişilerin beklenen yaşam süresi, ortaöğretim altı eğitime sahip kişilere göre 5 yıl daha uzun oldu. En Uzun Yaşam Süresi Tunceli'de Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il, 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli'yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti. Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis olarak belirlendi. Bunu, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi. Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Tunceli olurken, bu ili, 77,1 yıl ile Mardin ve 77 yıl ile Bingöl takip etti. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,2 yıl ile Kilis, 73,6 yıl ile Gaziantep ve 74 yıl ile Kırklareli, Edirne ve Adana olarak kayıtlara geçti. Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 83,6 yıl ile yine Tunceli olarak saptandı. Bunu 83,3 yıl ile Şırnak ve 82,5 yıl ile Muğla izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu iller ise 78,7 yıl ile Gaziantep, 79,1 yıl ile Kilis ve 79,2 yıl ile Kütahya ve Hatay olarak sıralandı. En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 78,6 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 75,8 yıl iken, kadınlarda 81,3 yıl oldu. Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara 79,2 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 81,8 yıl olarak belirlendi.

Tunceli’de zırhlı araç kazasında 4 askerimiz şehit oldu Haber

Tunceli’de zırhlı araç kazasında 4 askerimiz şehit oldu

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Tunceli'nin Ovacık ilçesinde görev esnasında zırhlı aracın devrilmesi sonucu 3 jandarma uzman çavuş ile bir jandarma uzman onbaşının şehit olduğunu bildirdi. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: "Tunceli Ovacık ilçesinde görev esnasında zırhlı aracın devrilmesi sonucunda jandarma uzman çavuşlarımız Ömer Eroğlu, Mehmet Aykanat, Orhan Burak Büyükçaylı ve jandarma uzman onbaşımız Doğan Kızılateş şehit olmuştur. Kazada Jandarma Astsubay Çavuş Muhammet Koyuncu yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, kahraman jandarma teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan kahramanımıza acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin makamları âli olsun." TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan Taziye Mesajı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Tunceli Ovacık'ta zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan kahraman jandarmalarımız Ömer Eroğlu, Mehmet Aykanat, Orhan Burak Büyükçaylı ve Doğan Kızılateş'e Allah'tan rahmet, kıymetli ailelerine sabır ve başsağlığı; aynı kazada yaralanan jandarmamıza acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin mekanları cennet, makamları ali olsun." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında şunları kaydetti: "Tunceli Ovacık'ta görev esnasında zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan kahraman Mehmetçiklerimiz jandarma uzman çavuşlar Ömer Eroğlu, Mehmet Aykanat, Orhan Burak Büyükçaylı ve jandarma uzman onbaşı Doğan Kızılateş'e Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı Mehmetçiğimize Rabb'imden şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun." Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun'dan başsağlığı mesajı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Tunceli ilimizin Ovacık ilçesinde görev esnasında zırhlı aracın kaza yapması sonucu şehit olan jandarma uzman çavuşlarımız Ömer Eroğlu, Mehmet Aykanat, Orhan Burak Büyükçaylı ve jandarma uzman onbaşımız Doğan Kızılateş'e Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin ailelerine, jandarma teşkilatımıza ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerin Ailelerine Acı Haber Ulaştırıldı Şehit Jandarma Uzman Çavuş Aykanat'ın Osmaniye'deki ailesine şehadet haberi verildiŞehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Aykanat'ın şehadet haberi, Osmaniye'nin Kadirli ilçesindeki ailesine ulaştırıldı. Şehidin annesi Reşide Aykanat'ın Kümbet köyündeki evine giden Kadirli Kaymakamı Erdinç Dolu ile askeri yetkililer, sağlık ekipleri eşliğinde şehadet haberini verdi.Haberin ardından evin önüne taziye çadırı kuruldu, çevreye Türk bayrakları asıldı. Çadırı ziyaret eden ailenin yakınları ve komşuları, başsağlığı dileklerini iletti. Babasını 3 yıl önce kaybettiği öğrenilen Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Aykanat'ın cenazesi, yarın ilçede düzenlenecek tören sonrası toprağa verilecek. Şehit Piyade Jandarma Onbaşı Doğan Kızılateş'in Tokat'taki ailesine acı haber verildi Şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Doğan Kızılateş'in Tokat'ta yaşayan ailesine haber verildi. Yunus Emre Mahallesi'nde oturan Tacettin Kızılateş'in evine gelen askeri yetkililer, oğlunun şehadet haberini iletti. Haberin duyulması ile Kızılateş ailesinin komşuları ve vatandaşlar, taziye için eve geldi. Şehidin babaevi ve çevresindeki binalara Türk bayrakları asıldı.Şehidin annesi Gülten Kızılateş'in Konya'daki ablasının yanına gittiği öğrenildi.Kızılateş'in bekar ve iki ablasının olduğu belirtildi.Şehidin babaevine Tokat Valisi Abdullah Köklü, AK Parti Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu ve protokol üyeleri de gelerek aileye başsağlığı dilediler. Taziye Çadırları Kuruldu Şehit Jandarma Uzman Çavuş Eroğlu'nun Zonguldak'taki ailesine şehadet haberi verildi.Jandarma Uzman Çavuş Ömer Eroğlu'nun şehadet haberi, Zonguldak'taki ailesine ulaştırıldı.Şehit Eroğlu'nun, Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı Ortacı köyünde yaşayan babası Ali ile annesi Hafize Eroğlu ve kardeşlerine şehadet haberi yetkililerce verildi. Şehidin evine Türk bayrağı asıldı. Vali Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, Karadeniz Bölge Komutanı Deniz Albay Ahmet Öztürk, Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, İl Jandarma Komutan Vekili Albay Orhan Kaş, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan ve ilçe protokolü de aile fertlerine başsağlığı diledi. Öte yandan şehadet haberinin ardından köy sakinleri de evlerinin pencere ve balkonlarına Türk bayrağı astı.4 yıllık evli olan şehit Ömer Eroğlu'nun 4 kardeşi olduğu öğrenildi.Şehit Jandarma Uzman Çavuş Büyükçaylı'nın Isparta'daki ailesine şehadet haberi verildi. Jandarma Uzman Çavuş Orhan Burak Büyükçaylı'nın şehadet haberi, Isparta'daki ailesine ulaştırıldı. Şehidin ailesinin Ayazmana Mahallesi'ndeki evine giden Isparta Valisi Aydın Baruş ile askeri yetkililer, sağlık ekipleri eşliğinde şehadet haberini aileye verdi.Şehidin annesi Ayşe ile babası Osman Sacit Büyükçaylı üzüntü yaşadı.Şehidin evine Türk bayrakları asıldı, evin önüne taziye çadırı kuruldu.Çadırı ziyaret eden ailenin yakınları ve komşuları, başsağlığı dileklerini iletti.

İzmir'den Çemişgezek'e kaçış: Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği keyifli bir macera Haber

İzmir'den Çemişgezek'e kaçış: Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği keyifli bir macera

İzmir'de 'Buz Adam' diye anılan doğasever, dağcı Ali Hıdır Öz'ün organizasyonu ile bir araya gelen grup, Ege sahillerindeki yoğunluktan dolayı yaklaşık bin 500 kilometre uzaklıktaki Çemişgezek'e gelerek, sadece basından gördükleri ilçenin tarihi ve doğal yerlerini gezdi. Grup, daha sonra ilçede bulunan Tağar çayı kıyısında plaja dönüştürülen alanda zaman geçirdi. Turistler, Tağar çayı kıyısında yöre yöre oyunlar sergileyerek, bölgenin yöresel ürünlerinin ve coğrafi işaretli dutunun tadına baktı. Bodrumun kalabalığından sıkılıp Tunceli’nin yolunu tuttular Geziyi organize eden ‘Buz Adam’ lakaplı dağcı Ali Hıdır Öz, "Şimdi biz arkadaşlarla bir araya geldik. Tatile gidelim dedik. Arkadaşlar dedi ki tatile nereye gidelim, İzmirliyiz dedik. Bodrum'a gidelim. Baktık ki Bodrum'un taşı toprağı hepsi kapalı olmuş, sahiller insan dolu. Sonra karar verdik dedik ki kardeşim biz gidelim Çemişgezek'te yüzelim. Bugün Çemişgezek'te yüzeceğiz. Hem doğanın derinliği güzelliği, hem de nehirdeki mutluluğumuz her şeye bedel. Bütün arkadaşlara tavsiye ederim. Burası serin, doğanın güzelliği, tarihi yapılar, güzel yerleri var. Bütün arkadaşlarımız da burada. Yüzüyorlar, su topu oynuyorlar. Arkadaşlarımızın burada çok memnun kaldıklarını düşünüyorum. Bütün doğaseverlerin Tunceli’yi ve özellikle bu sahili, nehri görüp yüzmelerini tavsiye ediyorum" dedi. "İlçe bizi çok şaşırttı" Çemişgezek gezisinin kendisini mutlu ettiğini aktaran Zekeriya Gümüş, "Ben Aydın'dan gelerek bu bölgeyi ziyaret ediyorum. Bu ziyaret çerçevesinde hem tarihi mekanları, doğasını, folklorik öğelerini ve ilçelerdeki bir takım gelişmeleri de yerinde izliyoruz. Ziyaretimizden memnunuz. Çemişgezek ilçesi ve çevresi gerçekten şaşırtıcı. En önemlisi coğrafi özellikleri. Folklorik özelliklerini zaten uzaktan biliyoruz. Burada da görüldüğü gibi insanlar nehirde yüzüyorlar. Güneşleniyorlar. Sporlarını yapıyorlar. Yine karşıdaki tarihi, doğal yapıları gördük. Gerçekten ilginç ve güzel. En önemlisi de turistik bir yer olmuş artık burası. Yani buranın mutlaka bilinmesi ve gezilmesi açısından önemli bir yer" diye konuştu. Ege sularından sonra Çemişgezek sularında yüzmenin keyfini çıkardılar Ege sularından sonra Çemişgezek'in serin sularında yüzmenin keyif verici olduğunu söyleyen Gülden Topbaş, "Ben İzmir'den geliyorum. Bugün Çemişgezek'teyiz. Çok keyif aldığımız bir gün oldu. Üç gündür buradayız aslında ama sanırım en çok burada keyif aldık. Ben doğma büyüme İzmirliyim. Tüm Ege sularında yüzdüm. Ama Çemişgezek Tağar çayı bambaşkaydı. Bence herkesin buraları görmesi, doğayı, tabiatı içinde, buz gibi sularında yüzmesi gerekiyor. Çok keyifliydi gerçekten" şeklinde konuştu. Sevil Gök Bozkurt ise, "Ben İzmir Tire'den geliyorum. 50 kişilik bir grupla geldik. Gezip gördük. Tunceli'ye geldiğimde gerçekten hayal kırıklığına uğramadım. Nefis bir doğayla karşılaştık. Tertemiz akan nehirleri gördük. Tağar çayındayız, Çemişgezek'teyiz. Çemişgezek benim beklediğimden daha da büyük ve daha farklı bir ilçe. Özellikle coğrafi yapısı çok farklı. Jeolojik yapısı çok farklı. Birazdan gideceğiz, gezeceğiz, tarihi yapıları da göreceğiz. Selçuklulardan kalma Yelmaniye Camisi'ne de gittik. Bugün de Tağar çayı kıyısındayız. Buz gibi bir suya girdik, eğlendik" ifadelerine yer verdi. "Hiç bilmediğimiz bir yerde günlerimiz harika geçiyor" İzmir'den Çemişgezek'e gelen jeoloji mühendisi Tülin İçözü, "Bu geziyi aslında çoktandır planlıyordum. Hakikaten fırsatını yakaladım ve geldim. Buranın özellikle jeolojisi, doğal güzellikleri beni büyüledi. Bizim başka jeoparklarımız var Kula gibi, İda Madra Jeoparkı gibi ama buranın da Tunceli'nin bütün ilçeleri ve güzellikleriyle beraber son derece çekici bir jeolojik yapısı var. Bilimsel kapsamda jeopark haline gelmesi çok sevindirici olur. Ben çok beğendim. Çemişgezek gerçekten şaşırtıcı ve son derece özgün. Ve dediğim gibi tarihi, jeolojisi ve insanlarıyla son derece sıcakkanlı, dostane yapıları var. Herkesi buraya bekliyoruz" dedi Manisa'dan Çemişgezek'e gelen Huriye Deniz ise, "Şu an harika bir yerdeyiz. Çok değişik bir coğrafya. Bizim Ege'ye benzemiyor. Her şey farklı. Dağlar farklı, ağaçlar farklı, insanlar farklı. Kültürler çok değişik, çok hoş yani. Hiç bilmediğimiz bir ortamın içindeyiz ama günlerimiz harika geçiyor. Çok güzel" diye konuştu.en tatma şansı buldu.

Tedavi bulunamayan hastalara termal su umut oldu Haber

Tedavi bulunamayan hastalara termal su umut oldu

Dünya genelinde tedavisi olmayan Epidermolizis Bullosa hastalığına sahip olan Ahmet Can Erdoğan, Ankara'dan Tunceli'nin Pertek ilçesine davet üzerine geldi ve buradaki termal suyun mucizevi etkileriyle karşılaştı. Pertek Termal Otel sahibi Selahattin Şerefoğlu'nun önerisiyle 20 gündür termal suda tedavi gören Ahmet'in vücudundaki yaraların hızla kapandığı gözlemlendi. Hastalığın ciddiyetini anlatan Erdoğan, "Bu su sayesinde geçmeyen yaralarım iyileşmeye başladı. Suya girmek ve içmek bile büyük fark yarattı" dedi. Pertek Kaplıcaları'nın özel suyu, cilt hastalıklarında da olumlu etkiler gösteriyor ve sağlık turizminde yeni bir umut olarak değerlendiriliyor. Tunceli'nin Pertek ilçesinde yapılan ve birçok hastalığa iyi gelen Pertek termal suyu, tedavisi olmayan kelebek hastalarına da şifa oldu. 17 yaşındaki Ahmet Can Erdoğan, Ankara'da tanıştığı Pertek Termal Otel sahibi Selahattin Şerefoğlu'na hastalığından bahsetti. Kendisini Tunceli'nin Pertek ilçesinde bulunan termal otelde misafir etmek istediğini aktaran Şerefoğlu, Ahmet Can'ı alarak termal otele getirdi. Yaklaşık 20 gündür özel odalarda bulunan doğal medical suyunun içerisine giren Ahmet Can'ın vücudunda gözle görülür derecede iyileşmeler oluştu. Yaralarının hızla kapandığını fark eden kelebek hastası genç, ağız içerisinde bulunan yaralarının da iyileşmesi için doğal suyu içmeye başladı. Termal otelde 20 gün boyunca doğal suya giren ve içen Erdoğan'ın yaralarının yüzde 80'ine yakını kapandı. Yaralarının yüzde 80'i kapandı Ankara'dan geldiğini belirten kelebek hastası Ahmet Can Erdoğan, “Selahattin ağabeyle tanıştım. Ankara'da yaralarımı gördü. Rahatsızlığımı anlatınca kendisi bana Tunceli'nin Pertek ilçesinde termal yeri olduğunu ve suya girmemi önerdi. Yaklaşık 20 gündür buradayım. Geçmeyen yaralarım bu su sayesinde geçmeye başladı. Benim gibi rahatsızlığı olanlara burayı şiddetle öneriyorum. Buradaki suyu içmek de çok iyi. Günde 3 litre su tüketiyorum. Ne kadar suya girerseniz su yaralara o kadar iyi geliyor. Burada ne ilaç ne krem var. Sadece suyun etkisi var. Benim gibi rahatsızlığı olan vatandaşları rahatlatacak su burasıdır. Suya girdikten sonra geçmeyen yaralarım geçmeye başladı. Kaşıntılarım azaldı, su toplamaları olmamaya başladı. Rahat bir şekilde yemek yiyip uyuyabiliyorum. Şu anda vücudumda bulunan yaraların yüzde 80'i geçmiş durumda” dedi. Şerefoğlu: ''Çaresiz hastalığa öneminin olduğunu düşünüyorum'' Pertek Termal Otel sahibi Selahattin Şerefoğlu, “Ahmet'in çok rahatsız olduğunu babası söyleyince kendisini görmek istedim. Ahmet ile konuşunca hastalığı da tanıdığım için yaralarını görmek istedim ama kendisi utandığı için fotoğrafını göstermeyi istedi. Ben de bu durumdan çok etkilendim. Ahmet'e bir medical suyumuzun olduğundan bahsederek kendisini oraya göndereceğimi ve yaralarından kurtulacağını belirttim. Çünkü bu tür rahatsızlığı olan vatandaşlarımız orada iyileştiler. Ahmet'i de buraya getirdik. Buradaki su özel bir su. Doğal medical bir sudur. Kaplıcalar çok değerlidir ancak bir takım rahatsızlıklarda tıbbi olarak yasaklıdırlar. Yara varsa su değmemesi lazım. Bu su bu tabirleri yıktı. Diyabetik ayaklar dahi burada kurtuldu. Bu su ciltteki bütün lezyonları, çözüyor. Ağır vakalar daha fazla zaman alırken basit vakalar daha kısa süre içerisinde çözüyor. Sadece yara da değil, egzama ve sedef hastalığını da iyi geliyor. Bu hastalık çaresiz bir hastalık bunun çok büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum. Daha önemlisi bir gün sağlık turizminde dünyaya açılan bir su olacağına da inanıyorum'' diye konuştu. Şerefoğlu: ''Bu suda sağlık alanında kullanılacak olan çok önemli mineraller var'' Suda eşit değerin üzerinde sağlıkta kullanılacak çok önemli minerallerin olduğunu kaydeden Şerefoğlu, ‘'Bunun başında karbonat, magnezyum, kalsiyum, flüorür ve çözülmüş karbondioksit bu suyun içerisinde bulunduğu için antimikrobiyal bir su oluyor. Bu suyun içerisinde bakterinin çoğalması mümkün değil. Bu nedenle bizim suyu kullanan ve cilt problemi olan vatandaşlarımız çok memnun kaldı. Sağlık Bakanlığı tarafından bu su izinlidir. Biz bu suyu Sağlık Bakanlığından aldığımız izinden dolayı içirebiliyoruz. Bu su içildiğinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Cilt hastalıklarının çok büyük bölümünde ve özellikle bağırsak sorunlarına bire bir geliyor. Yapılan araştırmalarda zaten bu dediklerimizin hepsi tespit edildi. Bu su ağız içindeki yara ve aftları günlük birkaç defa içildikten sonra temizliyor. Boğazda biraz daha uzun sürüyor nedeni de suyu ağızda tuttuğumuz gibi boğazda tutamamamızdır. İnsanların günlük olarak 2 buçuk litreden az bir su içmelerini önermiyoruz. Burada özel odalarımız var. Bu suyu her yerde rahat bir şekilde dolaştıramıyoruz çünkü oksijenle temas ettiğinde çökermeler meydana geliyor. Biz bu hastalarımız için özel odalar hazırladık. Sadece onları kullandırıyoruz ki hem hijyen olsun hem de rahatsız olmasınlar. Biz bu tedavi sürecini de hemşire eşliğinde yapıyoruz'' şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.