Şar Antik Kenti'nde tarih cağ kebabıyla buluştu
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin “Tanımadığın Yeri Tanıtamazsın” sloganıyla başlattığı tanıtım atağı, kentin kuzey ilçelerini yeniden keşfetmeye yöneltti. Bu kapsamda dikkat çeken duraklardan biri de Tufanbeyli’nin Şar Mahallesi oldu. Binlerce yıllık geçmişe sahip Şar Antik Kenti’nin gölgesinde, Erzurum’un meşhur cağ kebabı misafirleri karşılıyor.
Kültür, doğa ve gastronomi bir arada
Tanıtım turunun en dikkat çeken duraklarından biri olan Tufanbeyli ilçesine bağlı Şar Mahallesi, hem tarihi mirası hem de yöresel lezzetleriyle öne çıktı. Köy halkının Artvin ve Erzurum’dan göç ederek bölgeye yerleşmiş olması, cağ kebabını yöresel mutfağın baş tacı haline getirmiş durumda.
Şar Mahallesi sakini Recep Baydemir, “Biz burada Erzurum kültürünü yaşatıyoruz. Misafirlerimize artık Adana kebabı değil, kuzu etinden hazırladığımız cağ kebabını sunuyoruz. Etimizi bir gün önceden kesip, kekik ve reyhanla marine ediyoruz. Meşe ve kayısı odunuyla pişiriyoruz,” sözleriyle geleneksel lezzetlerini anlattı.
Köyün cağ kebabı ustası Zafer Budak ise, “Bu işi meslek değil, hobi olarak yapıyorum. Kaymakam, vali, kim gelirse elimizden geleni yaparız. Cağ kebabının burada ayrı bir tadı oluyor,” ifadelerini kullandı.
Binlerce yıllık geçmiş: Şar Antik Kenti
Şar Antik Kenti, Tufanbeyli'nin kuzey ucunda, Kayseri sınırına yakın bir konumda yer alıyor. Eski adıyla “Kilikya Komanası” olan bu yerleşim, Hititler döneminden itibaren dini bir merkez olarak bilinmektedir. Özellikle Roma dönemine ait eserlerin hâkim olduğu ören yerinde; açık hava tiyatrosu, Bizans dönemine ait bir kilise, efsanevi Alakapı ve çeşitli sütun başlıkları gibi mimari unsurlar günümüze ulaşmıştır.
Açık hava tiyatrosunun altında yer alan mahzenler, bir zamanlar vahşi hayvanların barınak yeri olarak kullanılmış; bu detay bile bölgenin tarihî zenginliğini yansıtıyor.
Kilise Mahallesi’nde yer alan Bizans kilisesinin ayakta kalan tek bölümü, 5 metre yüksekliğindeki apsis duvarıdır. Üzerinde haç işareti ve geometrik motiflerin bulunduğu taşlar, kilisenin orijinal mimarisine dair önemli ipuçları vermektedir.
Antik kentin en çarpıcı yapılarından biri olan Alakapı, 6 metre yüksekliği ve 3 metre genişliği ile hâlâ ihtişamını korumaktadır. Büyük mermer bloklardan oluşan bu kapının, bir zamanlar Ana Tanrıça Tapınağı’nın giriş kapısı olduğu düşünülmektedir.
Tufanbeyli Belediye Başkanı Aktürk: “Şar doğa ve tarihin birleştiği yer”
Tufanbeyli Belediye Başkanı Ahmet Aktürk, Şar Mahallesi'nin eşsiz doğası ve tarihi önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Şar Komana tarihi bir öneme sahip. Haziran sonu, Temmuz başı olmasına rağmen burada insanlar serinliyor. Şar, doğa harikası bir yer. Burada insanların kalabileceği ahşap evler inşa etmek istiyoruz. Ama ne yazık ki elimde şu an 17 ev için yıkım kararı var. Şar bir sit alanı, ancak bu alanda su kazısı yapmak için bile jandarma ve emniyet izni gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek bekliyoruz. Bize yer gösterecek, ‘Buraya yapabilirsiniz’ diyecek bir irade lazım.”
Tufanbeyli sadece tarihiyle değil, tarımsal üretimiyle de dikkat çekiyor. Ziraat mühendisi olan Başkan Aktürk, ilçede üretilen fasulye ve nohudun patentli ürünler olduğunu belirtti.
“Fasulyemiz çok lezzetli. Şu an paketleme tesisi kurma çalışmalarında yüzde 40 aşamaya geldik. Çiftçimize sözleşmeli ekim yaptıracağız ve kooperatif üzerinden bu ürünleri kent lokantalarına tedarik edeceğiz,” dedi.
Ayrıca Tufanbeyli’nin kendi etini ürettiğini ve bu nedenle cağ kebabının kalitesinin de bu etten kaynaklandığını vurguladı.
Adana turizmde hak ettiği yere ulaşacak
Tanıtım turunun organizasyonunu yürüten Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtım Daire Başkanı İlhami Taş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Her basın temsilcisinin birer turizm elçisi olmasını hedefliyoruz. Adana’nın turizm potansiyelini ortaya çıkarmak, tarihi ve kültürel değerlerini tanıtmak adına bu tür organizasyonlarımız sürecek. Adana, sadece kebapla değil; tarihi, doğası ve kültürüyle de anılmayı fazlasıyla hak ediyor.”