TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Toprak Mahsülleri Ofisi

İLKHABER-Gazetesi - Toprak Mahsülleri Ofisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toprak Mahsülleri Ofisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TMO’ya ait iki lojman binası yıkıldı Haber

TMO’ya ait iki lojman binası yıkıldı

Adana'nın Seyhan İlçesi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde bulunan Toprak Mahsulleri Ofisine ait 2 bina yıkıldı. İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Seyhan İlçesi’nde geniş bir arazinin içerisinde bulunan Toprak Mahsulleri ofisine ait bir alan bulunuyor. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde bulunan bu alan zaman zaman siyasetçilerin seçim vaatlerine de konu olmuştu. Geçmiş dönemlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, bu alanı satın alarak park yapacağı vaadini vermişti. Ancak Arıkan’ın seçimi kazanamaması üzerine alan ile ilgili bir çalışma yapılmadı. EKİLİ DEVASA AĞAÇ VE YEŞİL ALANLAR BULUNUYOR Toprak mahsulleri Ofisi’ne ait olan bu alan kentin dokunulmayan yegane alanlarından bir tanesi olma özelliğini taşıyor. Bu alanın içerisinde TMO’ya ait bir misafirhane ve 3 adet lojman bulunuyor. Bu lojmanlardan biri 4 katlı. Diğerleri ise iki şer katlı binalardı. Geniş bir alanı bulunan bu yerde çok sayıda ekili devasa ağaç ve yeşil alanlar bulunuyor. İKİ BİNA YIKILDI TMO’ya ait alanda bulunan 2 katlı, 2 bina kontrollü bir şekilde iş makineleri yardımıyla yıkıldı. Yıkılan bu binalarda oturan kişiler bulunuyor. Önce kişiler tahliye edildi. Ardından yıkım işlemleri başladı. Kısa süre içerisinde yıkılan binaların yerleri kazılarak toprakla dolduruldu. Şuana kadar bir açıklamanın gelmediği yıkım ile ilgili çevre sakinleri tedirgin olmuştu. Mahallede oksijen kaynağı bu alanda binaların yıkılmasının ardından yüksek katlı binaların yapılarak betonlaştırılmasından çekinen vatandaşlar şunları söyledi. VATANDAŞLAR ENDİŞELENDİ “Makineler girip binaları yıktıklarında ne olduğunu anlamadık. Birden mahallemizin oksijen kaynağı konumunda olan bu bol ağaçlı misafirhanenin tamamen kaldırılmasından endişe ettik. Yıkımı izledik. Bu alanı da betonlaştırmalarından, yüksek katlı binalar yapmalarından korktuk. Ancak şimdilik böyle bir şey yok sanırım. Binalar yıkıldı ve yerine kırmızı toprak döküldü. Umarız bu alandaki ağaçlar kesilmez ve betonlaşma yapılmaz.”

Ün: Açıklanan düşük alım fiyatları karşısında çiftçilerimiz çeltik üretiminden vazgeçer Haber

Ün: Açıklanan düşük alım fiyatları karşısında çiftçilerimiz çeltik üretiminden vazgeçer

CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) açıkladığı çeltik alım fiyatlarını tepki göstererk bu fiyatların çiftçiler için sürdürülemez olduğunu belirtti. Baldo çeltik için 31 bin lira, Cammeo için 30 bin lira ve Osmancık için 25 bin lira olarak belirlenen alım fiyatlarının yetersiz kaldığını söyleyen Ün, bu durumun çiftçilerin üretimden vazgeçmesine yol açabileceğini belirtti. “Çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor ve üretimi sürdürülemez hale getiriyor” Ün, ton başına baldo grubunda 31 bin lira, Cammeo grubunda 30 bin lira ve Osmancık grubunda ise 25 bin lira olarak belirlenen fiyatların çiftçiler için yetersiz olduğunu belirterek şunları söyledi: "TMO, bu yıl da buğday, arpa ve fındık başta olmak üzere tüm ürünlerde olduğu gibi, çeltiğe de düşük alım fiyatı açıkladı. Oysa son bir yılda TÜİK verilerinde bile tarımsal girdi fiyatları yüzde 48 artmışken, TMO’nun fiyat artışı yüzde 22 ile yüzde 36 arasında kaldı. Bu fark, çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor ve üretimi sürdürülemez hale getiriyor."   “Başta asgari ücretliler, çiftçiler, emekliler olmak üzere her geçen gün vatandaşımız çekiyor” Ediz Ün, “ Başta asgari ücretliler, çiftçiler, emekliler olmak üzere her geçen gün vatandaşımız ekonomik kriz karşısında daha fazla zorluk yaşıyor. Bu ekonomik çıkmazın bedelini ne çiftçimiz ne de vatandaşımız ödememeli” diye ifade etti. “Soframıza gelen her üç pirinçten biri ithal” Ün, “Geçen yıl, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ithalatını yaparak 519 bin ton pirinç ve 52 bin ton çeltik ithal ettik. Son 10 yılda Türkiye, 3,1 milyon ton çeltik ve 3,6 milyon ton pirinç ithal etmek için 3,3 milyar dolar ödedi. Yıllık ortalama çeltik üretimimiz 940 bin ton civarında. Soframıza gelen her üç pirinçten biri ithal.” “Memleketim Edirne, Türkiye’de üretilen her dört çeltikten birini sağlıyor” Edirne'nin çeltik üretiminde yüzde 41’lik payla lider olduğunu belirten Ün, “Memleketim Edirne, Türkiye’de üretilen her dört çeltikten birini sağlıyor. Ancak son iki yıldır yaşanan kuraklık, sulama maliyetlerini ciddi şekilde artırdı. Böyle giderse açıklanan düşük alım fiyatları karşısında çiftçilerimiz çeltik üretiminden vazgeçer” dedi. Ediz Ün, “Bu yıl dekara verilen 300 lira mazot, 62 lira gübre ve 30 kuruşluk prim desteği artan maliyetler karşısında oldukça yetersiz kaldı. Çözüm erken seçimde sonrası iktidarımızda uygulayacağımız halkçı politikalarda olacaktır” şeklinde konuştu.

Gürer: Toprak Mahsulleri Ofisi mısır için alım fiyatını bir an önce açıklamalıdır Haber

Gürer: Toprak Mahsulleri Ofisi mısır için alım fiyatını bir an önce açıklamalıdır

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’de mısır üreticileriyle bir araya gelerek Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) henüz mısır alım fiyatını açıklamamasına tepki gösterdi. Gürer, artan girdi maliyetleri karşısında üreticinin zor durumda olduğunu belirterek, alım fiyatının en az 10 TL, destekle birlikte ise 11 TL olarak belirlenmesi gerektiğini belirtti. “Ülkemizde mısır yetişiyor ancak mısırda da Türkiye ithalatçı durumunda” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde danelik ve yemlik mısır yetiştiriliyor; ancak mısırda da Türkiye ithalatçı durumunda. Son 2 yılda 4 milyon ton mısır ithal edildi. Geçen yıl mısıra %5'lik bir fiyat artışı yapıldı ve çiftçiden 6.000 liradan mısır alındı. Bu yıl ise çiftçinin danelik mısırda beklentisi, en az 10 lira alım fiyatı uygulanması ve 1 lira da destek verilmesi, yani mısırlarının 11 liradan alınması yönünde" dedi. Gürer, üreticilerin artan girdi maliyetleri nedeniyle bu yıl da mısırdan para kazanamazlarsa, gelecek yıl yemlik mısır ekmeyi bırakacaklarını ifade ettiklerine dikkat çekti. TÜİK Bitkisel Üretim Mayıs ayı tahmininde mısır  üretiminin %5,6 azalarak yaklaşık 8,5 milyon ton olacağı öngörüldüğünü, bir önceki yıl mısıra verilen düşük alım fiyatın üretimi etkilediğini  belirtti.  Ömer Fethi Gürer, “Silajlık olarak ekilen mısır hayvan yemi olarak kullanılıyor, ancak yemlik mısırdan un elde ediliyor, yağ elde ediliyor, doğrudan pişirilerek yada haşlanarak tüketiliyor. Türkiye'nin bu alanda da açığı var. Yani üreticimiz üretmek istiyor, ancak devlet düşük alım fiyatı uygulayarak sanki 'Sen ekme' diyor. Bu yıl mısırda beklenti, yine en az destekle beraber 11 liralık bir fiyat. Bu gerçekleşmezse ekim zorlaşacak” diye ifade etti. “Her yıl ürün deseni deneye deneye çiftçiliği bitireceğiz” Çiftçi Recep Kahraman ise mısır ekiminin giderek azaldığını belirterek şunları söyledi: "Mısır ekenlerin sayısının azaldığı doğrudur. Bu yıl eken kazanmazsa bu seneden sonra ekmeyi niye düşünsün. Her yıl ürün deseni deneye deneye çiftçiliği bitireceğiz. Hangisinden para kazanırsa ona yönelecek. Bu yıl ise her üründe dert var. Üretici, gübre, ilaç, mazot gibi girdi maliyetlerinin geçen seneye göre %50’den fazla arttı. Bir traktörün tarlaya girmesi, bir depo mazotla sabahtan akşama kadar 50-60 dönüm yer işler. Bunun maliyeti de mazota tekabül ettiği için çiftçi bunu karşılayamıyor ve şu anda çok mağdur durumda." Bir diğer mısır üreticisi Emin Baştürk de benzer sıkıntılara değindi. Baştürk, "Şu anda mısırın maliyeti 10 lirayı buluyor. Alım fiyatının en az 11 lira olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü işçilik, gübre, su, mazot, elektrik giderleri de arttı” dedi. “Vatandaşın alım gücü düşünce, mısır gibi ürünleri daha az tüketiyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çukurova’da mısır hasadının başladığını ve Niğde bölgesinde de mısırların olgunlaşma noktasında olduğunu belirtti. Ancak bu süreçte, mısırın pazarlarda geçen yılki fiyattan satıldığını ve tüketimin azaldığını belirterek şunları söyledi: "Vatandaşın alım gücü düşünce, mısır gibi ürünleri daha az tüketiyor. Bu mısırdan aynı zamanda un ve yağ da elde ediliyor; yani sanayide de kullanılıyor." dedi. Türkiye'nin son iki yılda 4 milyon ton mısır ithal ettiğini hatırlatan Öner Fethi Gürer, ithalattan vazgeçilmesi ve yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Gürer, "Bir an önce Toprak Mahsulleri Ofisi de mısır alım fiyatını açıklasın. Şu an ortada mısırın alım fiyatı yok; hasat başlamış, çiftçi yalnızca tüccara mahkum durumda. Bu nedenle, kamu devreye girmeli ve Toprak Mahsulleri Ofisi mısır için alım fiyatını bir an önce açıklamalıdır" şeklinde konuştu.

Ayhan Barut: Toprak Mahsulleri Ofisi mısır alım fiyatını açıklamalı Haber

Ayhan Barut: Toprak Mahsulleri Ofisi mısır alım fiyatını açıklamalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, hasadın sürdüğü mısır tarlasından iktidara en az 11 liralık fiyat açıklaması çağrısında bulundu. Olumsuz iklim koşulları, aşırı sıcak ve susuzluk gibi nedenlerle mısırda yaşanan verim kaybı ile fahiş artan girdi maliyetlerine dikkat çeken Barut, "Hasat vakti çiftçinin endişeli ve tedirgin bekleyişi sürüyor. Toprak Mahsulleri Ofisi ise hala taban fiyatını ve alım kampanyasını açıklamadı. Mısırda alım fiyatı en az 11 lira olmalıdır" dedi. ENDİŞE VE TEDİRGİNLİĞİ RAKAMLARLA AÇIKLADI Hasadın sürdüğü bölgede mısır tarlasından iktidara seslenen Ayhan Barut, "Başta Adana olmak üzere Çukurova Bölgesi'nde mısır hasadı başladı ve yoğun biçimde sürüyor. Geçen yıl mısır ekim alanları Adana'da 865 bin dönüm alana çıkmıştı, bu yıl ekim alanı yüzde 25 azaldı, yaklaşık 650 bin dekar alana mısır ekildi. Hasadın yapıldığı bugünlerde üreticiler iki yönlü endişeli bir bekleyiş ve tedirginlik içinde. Birincisi, olumsuz iklim koşulları ve aşırı sıcaklardan kaynaklı verim kaybı yaşaması. Yani yüzde 25 civarında verim düşüklüğünü görüyoruz. Geçen yıl dönüme 1200-1250 kilo verim alan üretici, maalesef bu sene dönüme 1000 kilo civarında verim alıyor. Çiftçimizin ikinci endişesi ise, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) hala çiftçiyi kurtaracak bir taban fiyat açıklamadı ve alım politikalarını henüz belli etmedi" diye konuştu.   MALİYET VE ENFLASYONA VURGU YAPTI, EN AZ 11 LİRA İSTEDİ Türkiye'nin mısıra olan ihtiyacını gözeterek acele edilmesini isteyen Ayhan Barut, sözlerini şöyle tamamladı: "Geçen yıl Türkiye'de 9.1 milyon dekar alanda ekilen mısır, 9 milyon ton olarak rekolte elde etti. Bu yılki olumsuz koşulları dikkate aldığınızda minimum Türkiye genelinde yüzde 5-10 arasında verim kaybı görülüyor. Acilen, çiftçinin maliyetinin yaklaşık 8.5 lira civarında olduğu ürüne istenen fiyat 10 lira ve üzerindedir. Buradan sesleniyoruz iktidara, 2022 yılında mısırın kilogram fiyatını 5.3 lira açıkladınız, 2023 yılında ise komik bir zamla 6 lira açıkladınız. Ama ülkedeki enflasyon, tarımdaki enflasyon yüzde 70'in üstündeydi. Çiftçinin kullandığı girdiler bir yılda yüzde 100 arttı, son iki yılda en az artan girdi maliyeti yüzde 200 oldu. Şu anda sadece 6 liranın üzerine bile enflasyon rakamlarını koysalar 10 liranın üzerinde üreticiye çiftçiye fiyat verilmesi gerekiyor. Bir an önce mısırdaki taban fiyatını 10 lira artı 1 lira da prim şeklinde toplamda 11 lira fiyat açıklayın. Toprak Mahsulleri Ofisi de bir an önce alım şartları ve kampanyasını belirtmesi gerekir. Yerli ve milli üreticiyi koruyacaksanız bunları yapmak zorundasınız. Üreticinin feryadını duyun!"

Sadıkoğlu: TMO'dan kayısı fiyatları ve alımı için acil adım bekliyoruz Haber

Sadıkoğlu: TMO'dan kayısı fiyatları ve alımı için acil adım bekliyoruz

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2024-2025 sezonu kabuklu fındık alım fiyatlarını açıklamasının ardından TMO’ya kuru kayısı taban fiyatı açıklaması ve ürün alımı yapması için çağrısını yineleyen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Kayısıda devam eden fiyat düşüşü üreticimizin bir yıllık emeğini de eritiyor. Depremzede Malatya’mıza bugün destek olunmayacaksa ne zaman olunacak” diye sordu.Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2024-2025 sezonu kabuklu fındık alım fiyatlarını açıkladı. Üreticilere verilecek alan bazlı destek, mazot ve gübre desteğiyle birlikte düşünüldüğünde, levant kalite için fiyat kilogram başına 133 lira, Giresun kalite için ise 135 lira olacak. Alımlara 19 Ağustos'ta başlanacak. Kabuklu fındık alım fiyatlarının açıklanmasının ardından Malatya’daki kayısı üreticileri gözlerini TMO’dan gelecek açıklamaya çevirdi. TMO’ya kayısı taban fiyatı açıklaması ve ürün alımı yapması için çağrısını yineleyen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Bu yıl kuru kayısımız, açıklanan rekoltenin üzerinde. Bu da fiyatın düşmesine neden oluyor. Arz talep dengesinin sağlanması ve kayısımızın hak ettiği değerde alıcı bulması için fiyat istikrarsızlığının önüne geçilmesi gerekiyor. Depremden büyük yaralar almış şehrimizin ana gelir kaynağı olan kayısıda üretici, esnaf ve ihracatçı üçlüsünün korunması için Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) taban fiyat açıklamasını ve ürün alımı yapmasını beklediğimizi yineliyorum. Geçtiğimiz hafta TMO Genel Müdürü Sayın Ahmet Güldal’ı ziyaret ederek, taban fiyat açıklanması ve ürün alımı konusunda ki talebimizi iletmiştik. Ayrıca ziyarette, AB Coğrafi İşaretli Malatya Kayısısı'nın ülkemiz ekonomisi için sunduğu katma değer ile üretim ve ihracat rakamlarının da yer aldığı kapsamlı bir dosya sunumu da gerçekleştirdik. Fındık, hububat, üzüm ve incir gibi ürünlerde alım yapan TMO’nun depremden büyük zarar gören şehrimize destek olarak kayısı alımı yapması büyük önem arz ediyor. Karadeniz lobisinin çalışmalarının fındık alımında ne denli etkili olduğunu biliyor. Malatya milletvekillerinin de kayısı konusunda etkili bir lobicilik yürütmesini bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın ve TMO Genel Müdürümüzün şehrimiz adına elzem olan bu hususa kayıtsız kalmayacağına, konunun kalıcı ve kesin bir çözüme kavuşacağına inanıyoruz” dedi.

Buğdayda ithalat yasağı 15 Ekim'den önce kaldırılmayacak Haber

Buğdayda ithalat yasağı 15 Ekim'den önce kaldırılmayacak

Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal, "15 Ekim'e kadar olan ithalat yasağı, hasat döneminin bitmesi, üreticilerimizin ürünlerinin ticarete konu edilmesi sürecinden önce kesinlikle esnetilmeyecek." dedi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal,hububat alım politikaları kapsamında dış ticaret tedbirleri alındığını söyledi. Söz konusu tedbirlerle hasat döneminde üreticilerin menfaatlerinin korunmasını amaçladıklarını dile getiren Güldal, "Bunlardan birisi 15 Ekim'e kadar hububat ithalatının yasaklanması şeklindeydi. Bu süreç devam ediyor. Hiçbir şekilde buğday ve arpa ithal etmiyoruz. Son günlerde sektörde bu tarihin öne çekildiğine yönelik birtakım söylentiler olduğunu biliyoruz. 15 Ekim'e kadar olan ithalat yasağı, hasat döneminin bitmesi, üreticilerimizin ürünlerinin ticarete konu edilmesi sürecinden önce kesinlikle esnetilmeyecek." ifadelerini kullandı. Güldal, önceki dönemlerde Türkiye'nin içerdeki arz güvenliğini temin etmek için ihracat kısıtlamaları getirildiğini anımsatarak, "2024 hasat döneminde bu ihracat kısıtlamalarını kaldırdık. Hububatta ihracata izin veriyoruz. Yaklaşık 300 bin ton makarnalık buğday, ekmeklik buğday ve arpa olarak son 1 ayda ihracatımız gerçekleşti. Üreticilerimizin korunması açısından önemli ve değerlidir." diye konuştu. Yerli buğdaydan un ihracatının da kısıtlandığını anlatan Güldal, bu kısıtlamanın da şu an kaldırıldığını söyledi. Güldal, buğdaydan un yaparak yurt dışına, herhangi bir ithalat gerekliliği olmadan ihracat yapabilme olanağı getirildiğini kaydetti. "Arz fazlası ürünümüzün yurt dışına gitmesine imkan veriyoruz" Güldal, söz konusu süreçlerin sağlıklı bir şekilde devam ettiğinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu: "Makarnalık ve ekmeklik buğdayda ve arpada ülkemizin menfaatlerini koruyacak fiyatlarla yurt dışına satışlar gerçekleşiyor. İhracat kısıtlarının esnetilmesinde herhangi bir tarih yok. Geçen sene de kısmen yapmıştık. Türkiye'de arz güvenliğini tehdit etmeyecek boyuta ulaşmadan kesiyoruz. Arz fazlası ürünümüzün yurt dışına gitmesine imkan veriyoruz. Bu miktara ulaştığımızda ihracat sınırlaması getirmiş oluyoruz."

Adanalı çiftçiler TMO'ya tepkili: Haber

Adanalı çiftçiler TMO'ya tepkili: "Bu fiyatlarla üretim yapmak mümkün değil!"

Toprak Mahsülleri Ofisi’nin (TMO) 2024 yılı buğday alım fiyatı ile destekleme fiyatına çiftçiler tepki gösterdi. Çiftçilerin beklentisi destekleme ile birlikte buğdayda ton başına 15 Bin TL iken; TMO’nun Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) yer alan çiftçilere buğdayda ton başına bin 750 TL, makarnalık buğdaya 10 bin Tl, ekmeklik buğdayın tonuna da 9 bin 750 TL olarak fiyat açıklaması Çukurovalı çiftçilerde hayal kırıklığı yarattı. Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu’nun öncülüğünde Sarıçam Ziraat Odası’nda bir araya gelen; Sarıçam, Karataş, Seyhan, Aladağ, Ceyhan, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Tufanbeyli ve Yumurtalık Ziraat Odası başkanları; Toprak Mahsülleri Ofisi’nin açıkladığı fiyatlara tepki göstererek; “Geçtiğimiz yıla göre girdi maliyetleri yüzde 70-80 artarken, yüzde 10’luk fiyat artışı, çiftçilerimizi hüsrana uğratmıştır” dediler. Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Ali Mehmet Sarsal; tarımsal girdilerdeki artışı dikkate almayan TMO’nun aynı zamanda üreticiden aldığı buğday ve arpayı sanayiciye kaça satacağını önceden açıklaması gerektiğini ifade ederek; açıklanan fiyatların serbest piyasada oluşan fiyatları da olumsuz etkilediğini belirterek, fiyatların yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi gerektiğini söyledi. Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi; “Ülkemizde üretilen buğdayın büyük bir kısmı bölgemizdeki çiftçilerimiz tarafından yetiştirilmekte olup; un sanayiinin ihtiyaç duyduğu yüksek kaliteli buğdaydır. Açıklanan buğday fiyatları çiftçilerimizi hüsrana uğratmıştır. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ve mücadele ettiği yüksek enflasyon neticesinde geçtiğimiz yıla göre açıklanan yüzde 10’luk artış; çiftçilerimizi üzmüştür. Tarım sektöründe geçen yıla göre girdi fiyatlarının yüzde 70-80 civarında artış göstermesi, buna karşılık yüzde 10’luk fiyat artışı tek kelimeyle hüsrandır. Tarımsal girdilerin başlıcası olan tohum, gübre, ilaç, mazot ve işçi ücretlerindeki artış göz önünde bulundurulmamış adeta çiftçi üretim yapamaz hale gelmiştir. Bu fiyatlar yeniden gözden geçirilip revize edilmezse hiçbir çiftçi üretimini devam ettiremez. Bölgemizde hasat sona ermiş olup, hasattan önce fiyat açıklanmamıştır. Açıklanan fiyat, piyasada oluşan serbest piyasa fiyatlarını da alt üst etmiştir. Keşke fiyat açıklamasalardı…. Aslında Toprak Mahsülleri Ofisi’nin (TMO) çiftçiden alım fiyatını açıklarken, diğer taraftan satın almış olduğu arpa ve buğdayı sanayiciye kaç liraya satacağını da açıklaması lazım ki; sanayici TMO’dan alacağı fiyatı öğrenince belki TMO’dan önce kendisi alım yaparak piyasanın yükselmesini ve gerçek fiyat oluşmasını sağlayacaktı. TMO almış olduğu ucuz fiyatlı buğdayı aylarca deposunda bekletip finans yükünü çektikten sonra çiftçinin alın teri göz nuru olan buğdayı ucuz fiyattan satarak sanayiciyi finanse edip, çiftçiyi batağa sürüklemektedir. Buğday fiyatları tarımda stratejik fiyat belirleyicisi olup, tüm tarım ürünlerinin fiyat belirleyicisi durumundadır. Hükümetimizden acilen bu açıklanan fiyatları yeniden gözden geçirip revize etmesini, alım fiyatlarının yanında sanayiciye satış fiyatlarının da açıklanmasını talep ediyoruz. Biz üretmezsek, ülke aç kalır…” KİMLER KATILDI? Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu tarafından Sarıçam Ziraat Odası’nda düzenlenen toplantıya; Sarıçam Ziraat Odası Başkanı Ali Mehmet Sarsal, Karataş Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yeşilyaprak, Seyhan Ziraat Odası Başkanı Yaşar Özkan, Aladağ Ziraat Odası Başkanı Bahri Ceren, Ceyhan Ziraat Odası Başkanı S.Mehmet Öztürk, Feke Ziraat Odası Başkanı Arif Çilingir, İmamoğlu Ziraat Odası Başkanı Ali Şimşek, Karaisalı Ziraat Odası Başkanı Mahmut Metin, Kozan Ziraat Odası Başkanı Yüksel Şahbaz, Pozantı Ziraat Odası Başkanı Murat Mergen, Saimbeyli Ziraat Odası Başkanı Davut Damar, Tufanbeyli Ziraat Odası Başkanı Mehmet Erez ve Yumurtalık Ziraat Odası Başkanı Yusuf Eroğlu katıldı.

TMO, 2024 hububat alım fiyatlarını ve destekleri açıkladı Haber

TMO, 2024 hububat alım fiyatlarını ve destekleri açıkladı

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2024 yılında geçerli olacak hububat alım fiyatlarını ve fark ödemesi desteklerini açıkladı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yapılan açıklamada, üreticilerin hasat döneminde yaşanan arz yoğunluğu kaynaklı fiyat düşüşlerinden etkilenmemesi ve piyasa istikrarının sağlanması amacıyla Ticaret Bakanlığı ile birlikte bazı dış ticaret tedbirlerinin alınacağı belirtildi. ÜRETİCİLERİN KORUNMASI VE PİYASA İSTİKRARI Bu adımların, tarım sektöründe üreticilerin haklarının korunması ve piyasanın istikrarının sağlanması amacıyla atıldığı vurgulandı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yanı sıra Ticaret Bakanlığı'nın da bu konuda iş birliği içinde olduğu belirtildi. Açıklamada şu bilgiler verildi: "2024 yılı bitkisel üretimine yönelik TÜİK 1.Tahmin verileri açıklanmış olup, hububat grubunda geçen yıla göre ortalama %5,4 azalış beklenmektedir. Buğday üretiminin ise geçen yıla göre %4,5 azalışla 21 milyon ton olması beklenmektedir. Hububat hasadı şu anda ülke genelinde yaklaşık %5 seviyelerindedir. 14 Mayıs 2024 tarihinden itibaren üreticilerimize depolama imkânı sağlamak amacıyla TMO'ya arz edilen ürünler teslim alınmaya başlanmıştır. Hasat başlangıcından bu güne kadar gelinen süreçte piyasalar yakından takip edilerek, bu gün itibariyle TMO hububat alım fiyatları ve fark ödemesi desteklerinin açıklanmasına karar verilmiştir. 2024 mahsulü hububat alım fiyatları (2. gruplar için) ton başına; Makarnalık buğdayda 10.000 TL, Ekmeklik buğdayda 9.250 TL, Arpada 7.250 TL, olarak belirlenmiştir. Bakanlığımızca, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilerimize buğday için ton başına 1.750 TL'ye kadar, arpa için ton başına 750 TL'ye kadar fark ödemesi desteği verilecektir. Bakanlığımızca verilecek fark ödemesi desteği ile birlikte üreticilerimizin eline ton başına; makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL geçecektir. Üreticilerimize ilave olarak gübre, mazot ve sertifikalı tohumluk desteği de verilmeye devam edilecektir. Ürün bedeli ödemeleri 45 gün içerisinde doğrudan üreticilerin banka hesaplarına yapılacaktır. Üreticilerimizin hasat döneminde arz yoğunluğu kaynaklı fiyat düşüşlerinden etkilenmesini önlemek, ihracatımız için gerekli hammadde tedarikini yurt içi üretimden karşılamak ve üretici lehine piyasa istikrarını sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığımızla birlikte bazı dış ticaret tedbirlerinin alınmasına ve uygulanmasına karar verilmiştir. Bu tedbirler; 2018 yılı Eylül ayından bu yana yasak olan ve yurt içinde üretilen buğdaylarla yapılan kati un ihracatı serbest bırakılmıştır. Ekmeklik/Makarnalık buğday ve arpa ile bunların kırıkları dahil ihracatı kontrollü olarak (TMO'dan uygunluk almak şartıyla) serbest bırakılmıştır. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatı 21 Haziran 2024'ten geçerli olmak üzere 15 Ekim 2024 tarihine kadar durdurulmuş olup bu tarihte oluşacak piyasa şartlarına göre anılan durdurma işlemi daha ileri bir tarihe de ötelenebilecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.