Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar: Geçim şartları ağırlaştı, işçiler mağdur
Türk-İş, Türkiye genelinde 81 ilde eşzamanlı olarak kamuda örgütlü olduğu iş yerlerinde basın açıklaması ve 1 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi. Adana'da yapılan eylemde, basın açıklaması Uğur Mumcu'da tren garının önünde 120 kişinin katılımıyla Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar tarafından okundu. Gülnar, işçilerin artan ekonomik zorluklar nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, işçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi ve toplu iş sözleşmelerindeki dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini vurguladı.
“Bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi, işçiler bu kadar mağdur olmadı”
Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Bugünkü 4. Eylememizi yapmaktayız. Bugün burada olduğu gibi kamuda çalışan işçiler olarak 81 ilde saat 7’de başlayarak iş saatlerine göre basın açıklaması ve 1 saat işe geç başlama gibi eylemler yapıyoruz. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için 81 ilde basın açıklaması yaptık. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için önce geçtiğimiz ay 81 ilde basın açıklaması yaptık. Ardından 26 Ağustos’ta Tekirdağ/Çerkezköy’de, 3 Eylül’de ise Zonguldak’ta on binlerce işçinin katıldığı mitingler yaptık. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık. Sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüzbinler ile söyleyeceğiz. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten düşük olduğu bir toplumda huzurdan söz edilemez. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi, işçiler bu kadar mağdur olmadı” diye ifade etti.
“İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır”
Edip Gülnar basın açıklamasında gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerekir. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler var. Ama işçinin ödediği kadar vergi vermiyorlar. İşçiler 12 ay çalışmakta ve fakat 2,5 aylığını vergi olarak ödemek zorunda kalmaktadır. Yaptıkları her harcamada KDV’si, ÖTV’si olmak üzere ödediği dolaylı vergi var. Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilere yapılan sosyal amaçlı ödemelerden vergi kesilmemelidir.”
“Toplu iş sözleşmelerindeki ücret zammı oranı arasındaki fark ortadan kaldırılmalıdır”
Gülnar, “Kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde yaşanan sıkıntıyı biliyorsunuz. 2023 yılında Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihleri farklıdır. Enflasyonun yüksek olması sebebiyle, sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki bir aylık zaman farkı bile ücret zammı açısından soruna yol açmıştır. Kamuda bir ücret dengesizliği ortaya çıkmıştır. Bu sorun, işyerlerinde huzursuzluğa yol açmaktadır. Ücretlerde ortaya çıkan farklılık, çalışma barışını ve üretimi olumsuz noktaya taşıyabilecek noktaya gelmiştir. Acilen, ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması talebimizi yaptık. Yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olanlarla, 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan toplu iş sözleşmelerindeki ücret zammı oranı arasındaki fark ortadan kaldırılmalıdır” diye ifade etti.
“İşçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmelidir”
Edip Gülnar SGK sistemindeki sorun nedeniyle emekli olacak işçilerin yaşadıkları sorunlara değinerek şunları söyledi: “Sosyal güvenlik sistemimizde birçok sorun çözüm beklemektedir. Ancak bu sorunlara yenileri de eklenmektedir. Emekli aylığı bağlanmasında geçmişte yapılan düzenlemelerin ne anlama geldiği bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Aynı işyerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu için farklı aylık bağlanabilmektedir. Uygulanan sosyal güvenlik sistemi nedeniyle, enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İşçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmelidir.”
“Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz”
Gülnar, “TÜRK-İŞ; sadece işçinin değil, emeklinin, çiftçinin, esnafın yani dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin insana yakışır şartlarda yaşaması için mücadele etmektedir. Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi, sigortalı işçi ile kayıtdışı çalışanı ve mülteciyi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz” dedi.