TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tohum

İLKHABER-Gazetesi - tohum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tohum haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarım Bakanlığı Adana'da üreticilere 528 ton tohum desteği sağladı Haber

Tarım Bakanlığı Adana'da üreticilere 528 ton tohum desteği sağladı

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nce yürütülen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında Adana’daki üreticilere 528 ton hibeli tohum dağıtımı yapıldı. Boş veya nadasa bırakılan ya da atıl durumdaki arazileri tarımsal üretime kazandırmak amacıyla başlatılan TAKE Projesi kapsamında Adanalı üreticilere ayçiçeği, soya, nohut ve fasulye tohumu verilmesi kararlaştırıldı. Tarım topraklarının hem dünyada hem de ülkemizde etkin ve verimli kullanılmasından hareketle yola çıkan Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü soya ve ayçiçek tohumlarını yüzde 50 hibe ile nohut ve kuru fasulye tohumlarını da yüzde 75 hibe ile üreticilerle buluşturdu. İmamoğlu ilçesinde üreticilere soya tohumu dağıtımı programına katılan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, üreticinin üreterek 85 milyonu doyurma gibi bir sorumluluğu olduğunu belirterek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üreticiden üretmesini isterken yaptığı desteklerle de her zaman yanında olduğunu kaydetti. Kökçüoğlu, “Adana’da soya, ayçiçek, fasulye, nohut tohumları dağıtarak üreticimize destek oluyoruz. Sadece tohum dağıtarak değil sulama, kırsal kalkınma yatırımları gibi konularda da destekçiyiz. Bütün bunları yaparken tek bir amacımız var bir karış toprağımız boş kalmasın. Dağıtımını yaptığımız soyaya da ülkemizin hem yem hem de yağ anlamında ihtiyacı var. Üretici olarak sizler yetiştireceksiniz. Arz açığının olduğu bu ürünün ürün deseni içinde daha çok yer almasını sağlayacağız. Desteklerimiz gelecek yıllarda da devam edecek.” dedi. İl Müdürü Kökçüoğlu ve İmamoğlu Kaymakamı Osman Şahin daha sonra üreticilere soya tohumlarını dağıttı. Üreticilerden  Seyyare Korkmaz da Koyunevi Mahallesinde üreticilik yaptığını belirterek mahallesine basınçlı sulama sisteminin gelmesiyle gelirlerinin arttığını verilen tohumların da  girdi maliyetini azalttığı için memnun olduklarını söyledi.  Ufacıkören Mahallesinden Ergün Alıç ise 200 dekar soya ektiğini belirterek tohum desteği sebebiyle Tarım ve Orman Bakanlığına teşekkür etti.  Adana’da TAKE Projesi çerçevesinde 9 ilçede 400 ton soya ile 34,6 ton ayçiçeği, 4 ilçede de 40 ton kuru fasulye ile 53,8 ton nohut tohumu dağıtıldı. Tohum dağıtılan üretici sayısı 3186 olurken dağıtılan tohum miktarı ise 528,4 ton oldu.ilerinin verimli kullanımını destekledi.

Ata tohumlarını önce yetiştirip sonra çoğatıyorlar Haber

Ata tohumlarını önce yetiştirip sonra çoğatıyorlar

Nevşehir’de sosyal medya platformları üzerinden bir araya gelen Ata Tohumu Takas Grubu, ürettikleri tohumları değişerek çoğaltmayı hedefliyor. Bahçelerinde yetiştirerek çoğalttığı ata tohumlarını, ücretsiz dağıtarak daha çok kişiye ulaştırarak çoğalmasını sağlayan grup üyeleri yılda iki defa bir araya gelerek ata tohumu takas buluşması yapıyor.  Bu yıl ikincisi düzenlenen Ata Tohumu Takas Etkinliği'ne İzmir’den katılan Avukat Meral Ungan İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada, “İzmir Karşıyaka’dan, Nevşehir’e tohum takası için geldim. Ata tohum takas grubu Türkiye’nin her şehrinde bulunan üyeler ile bir araya gelerek yetiştirdiğimiz tohumları değişmek adına takas toplantıları yapıyoruz. Buradan tohum alan üyelerimiz, ürettikleri ürünlerden elde ettikleri tohumları bir sonraki toplantıya getirerek tohum sirkülasyonunu sağlıyoruz. Sayılarımız gün geçtikte artıyor” dedi. Ungan, ”Bu tohumlar dedelerimizin, ninelerimizin ürettiği ürünlerden elde edilen tohumlar. Üç sene üst üste aynı tohumu dikersek ata tohumu oluyor. İsrail tohumlarının zararlarını yaşantımızda kanser başta olmak üzere diğer hastalıklar ile görüyoruz. Ata tohumlarımızı ilaç kullanmadan, sadece hayvansal gübre kullanarak yetiştiriyoruz. Bu ata tohumları çocuklarımıza bırakacağımız en güzel armağan. Geleceğimiz için ata tohumlarına çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Nevşehir Ata Tohumu Takas Grubu üyesi olan Doç. Dr. Özden Taşğın da yaptığı açıklamada, “Tohum takas grubu olarak ülkemizin ve insanımızın en önemli değerlerinden birisi olan tohumun, değerlerimize özgü olması ve yerel olmasını sağlamak için farkındalık oluşturmaya başladık. Domatesten patlıcana, bezelyeden kabağa kadar birçok sebzenin ata tohumunu burada ürettikten sonra takas ederek insanlığa bir katkı sağlamak için çaba harcıyoruz” dedi.

Manavgat yangınının üzerinden iki yıl geçti Haber

Manavgat yangınının üzerinden iki yıl geçti

ANTALYA (AA) - Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaklaşık 60 bin hektarlık alanın zarar gördüğü orman yangınının üzerinden geçen iki yılda bölgedeki yaralar sarıldı, hayat normale döndü.Manavgat'ta 28 Temmuz 2021'de başlayan, bir gün sonra Akseki'de çıkan rüzgarın etkisiyle Gündoğmuş, İbradı, Alanya ilçelerine de yayılan, 7 kişinin öldüğü, 60 bin hektarlık alanın zarar gördüğü günlerce süren yangının üzerinden iki yıl geçti.Antalya Orman Bölge Müdürlüğünün yeşillendirme çalışmaları kapsamında dikilen fidanlar ve atılan tohumlarla doğa kendini yenilemeye başladı. Yangından zarar gören sahaların tamamına yakınında ağaçlandırma çalışmaları bitti.- "Devletimiz her zaman için bizim yanımızda oldu"Yangının en fazla hasar verdiği Kalemler Mahallesi'nde evi zarar gören vatandaşlardan Ahmet Çatal, AA muhabirine, yangından kısa bir süre sonra yaraların devlet eliyle sarıldığını söyledi.O dönemde oldukça zor günler geçirdiklerini anlatan Çatal, "Her şey bitti sandık. Her taraf kapkaranlık, çöl gibi şey gibi oldu. Aklımız başımızdan gitti. Birbirimizi göremez olduk. O şekilde bir fırtına, bir duman, bir alev, canımızı zor kurtardık. Allah razı olsun devlet evlerimizi yaptı. Paralarımızı verdi. Her türlü yardımı yaptı. Eşyalarımızı aldık. Motoru yananlara motor verildi. Eksik olmasınlar." diye konuştu.Kalemler Mahallesi Muhtarı Mustafa Cansız da devletin her zaman yanlarında olduğunu belirtti.Yangında bölgenin büyük zarar aldığını hatırlatan Cansız, "28 Temmuz'da Manavgat'ta çok büyük bir yangın yaşandı. Yangının olduğu ilk gün dünyanın sonu gibiydi. Ama iki yıl sonra burada evlerimiz dahil olmak üzere her şey yapıldı. Traktörü yanan kişilere traktör verildi. Devletimiz köy konağımızı, okulumuzu yaptırdı. Ağaçlarımız yandı, tekrar ekildi. Orman Bölge Müdürlüğü hızlı bir şekilde çalışma yaptı. Şimdi her şey yeşermeye başladı. Gerçekten devletimiz bize çok yardımcı oldu. İlk anda 'devlet sizi kandırır, yapmaz, yalan söyler' dediler ama devletimiz her zaman için bizim yanımızda oldu. Daha bu evlerden beş kuruş para alınmadı." ifadelerini kullandı.Mahallede evi yanan Alman vatandaşı Thorsten Keilberg ise "Yangın çok kötüydü ama Türkiye en doğru şekilde bizlere yardımda bulundu. Yeni evler yapıldı. Almanya'da bu mümkün değil. Önemli olan sonrasında da yardımların devam etmesidir. Ve bu burada çok hızlı oldu. İki gün sonra bize yardım sözü verildi. Zaten 3 ay sonra TOKİ yeni evleri inşa etmeye başladı" şeklinde konuştu.

Manavgat yangınında zarar gören alanların tamamına yakını ağaçlandırıldı Haber

Manavgat yangınında zarar gören alanların tamamına yakını ağaçlandırıldı

ANTALYA (AA) - Antalya’nın Manavgat ilçesinde iki yıl önce meydana gelen orman yangınında , zarar gören alanların tamamına yakınının ağaçlandırıldığı bildirildi. Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, yaptığı açıklamada, Antalya'da 28 Temmuz 2021'de Manavgat ilçesindeki ormanlık alanda başlayan Akseki, Alanya, Gazipaşa, Gündoğmuş ve Taşağıl Orman İşletme Müdürlüklerinde etkili olan yangında 59 bin 985 hektar alanın zarar gördüğünü belirtti. Zarar gören 30 bin 581 hektar alanının tabii, 14 bin 396 hektar alanın suni gençleştirme ve 467 hektar alanın endüstriyel plantasyon yöntemleriyle ağaçlandırılmasının yapıldığını kaydeden Dikici, "Geriye kalan gençleştirmeye uygun olmayan ve taşlık kayalık vasıfta 14 bin 540 hektar saha ise tabiatı koruma alanı olarak ayrılmıştır. Yangında zarar gören alanlardan 38 bin 443 hektar alanda tabii gençleştirme çalışması bitirilmiştir. Çalışmalarda 145 bin kilogram kızılçam, 2 bin 320 kilogram karaçam, 6 bin 200 kilogram sedir tohumu olmak üzere toplam 153 bin 520 kilogram tohum toprakla buluşturulmuştur." ifadelerini kullandı. Suni gençleştirme ve endüstriyel plantasyon ağaçlandırmaları kapsamında 12 bin 448 hektar alanda ekim ve dikim çalışması yapıldığını aktaran Dikici, tabiatı korumaya ayrılan 1354 hektar alanda rehabilitasyon çalışması gerçekleştirildiğini vurguladı. - Yangına dirençli 5 milyon 170 bin fidan toprakla buluşturuldu Tabiatı koruma sahası olarak ayrılan alanda yapılan çalışmasının 7 bin 402 hektar alana düştüğünü ifade eden Dikici, şunları aktardı: "Suni gençleştirme sahalarında dozer ve ekskavatörle 7 bin 110 hektar alanda toprak işlemesi yapılarak fidan dikimi gerçekleştirilmiş olup 5 bin 338 hektar sahada ise tohum ekimi yapılmıştır. Gelecek yıllarda meydana gelebilecek olası orman yangınlarında iskan ve tarım alanlarında zarar oluşmaması ya da zararın en aza indirilmesi amacıyla bu alanların sınır hatlarda ve yol kenarı ile köy yerleşim alanına yakın mıntıkalarda yangına daha dirençli olan 255 bin harnup, 220 bin servi, 110 bin zakkum, 65 bin diğer yapraklı ağaçlara ait fidanı dikilmiştir. Yangına dirençli türlerle birlikte 4 milyon 520 bin kızılçam olmak üzere toplam 5 milyon 170 bin fidan toprakla buluşturulmuştur." Dikici, köylülerin ileride ekonomik kazanç elde etmesi de düşünülerek dikimi yapılan 120 bin harnup fidanına ek olarak 80 bin defne fidanının da toprakla buluşturulduğunu ve yangından zarar gören sahaların tamamına yakınında ağaçlandırma çalışmalarının bittiğini kaydetti.

Adana'da susuzluğa ve hastalığa dayanıklı yeni yer fıstığı çeşidi geliştirildi Haber

Adana'da susuzluğa ve hastalığa dayanıklı yeni yer fıstığı çeşidi geliştirildi

ADANA (AA) - ÖMER FANSA - Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından susuzluğa ve hastalığa dayanıklı, çerezlik olarak geliştirilen yeni yer fıstığı çeşidi "Adanur" tescillendi.Pamuk, soya, ayçiçeği, ekmeklik ve makarnalık buğday, nohut, bezelye, fiğ, arı otu, yonca, yer bademi, mısır ve arpa bitkilerinin çeşit geliştirme çalışmaları yapılan enstitüde son olarak yer fıstığında "Adanur" çeşidi geliştirildi.Emsallerine göre çürümeye, hastalığa, susuzluğa daha dayanıklı, olgunluk oranı daha yüksek ve lezzetiyle öne çıkan "Adanur", Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezince tescillenerek çiftçinin hizmetine sunuldu.- Çerezlik kalitesi yüksekEnstitü müdürü Abdullah Çil, AA muhabirine, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı enstitünün yaklaşık 100 yıllık tarihçesi olduğunu söyledi.Enstitü olarak yöre çiftçisine yönelik hizmetler gerçekleştirdiklerini aktaran Çil, bu kapsamda ülke üretiminin yüzde 60'ının yapıldığı Adana'da yer fıstığıyla ilgili yeni çeşit geliştirdiklerini belirtti.Yer fıstığının biyolojik özellikleri nedeniyle ıslah çalışmasının buğday, pamuk gibi ürünlere göre daha zor olduğunu vurgulayan Çil, Türkiye'de yer fıstığında 2'si kendi enstitüleri tarafından tescil edilen sadece 13 çeşit bulunduğuna dikkati çekti.Çil, yer fıstığıyla ilgili 2018'de "Ayşehanım" diye bir çeşit geliştirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:"Bu çeşit, Adana'da, Osmaniye'de ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde önemli ekim alanlarına ulaştı. Çerezlik kalitesi yüksek yeni bir çeşit daha geliştirdik. Adı 'Adanur', bu çeşit için de iddialıyız. Çerezlik kalitesi yüksek, beğenilen bir çeşit. İnşallah bu da tutacak. Kendi bölgemizde yerli ve milli kaynaklarla elde ettiğimiz çeşitlerin çiftçiler tarafından beğenilmesini, üretilip bizim soframıza gelmesini istiyoruz. Türkiye'de yaptığımız tüm çalışmalarda ithalatı azaltmayı planlıyoruz. Bütün çabalarımız bu yönde."Enstitülerinde buğdayda 23, pamukta 33 çeşit geliştirildiğini anımsatan Çil, buğday ve pamuktan sonra yer fıstığı konusunda iddialı olmaya çalıştıklarını dile getirdi.- Tadı, kokusu, aroması daha farklıAdanur'u geliştiren araştırmacı Ayşe Nuran Çil de üreticilerin 2018'de geliştirdikleri "Ayşehanım" çeşidine büyük ilgi gösterdiğini anlattı.Enstitü olarak ikinci yer fıstığı çeşidi "Adanur"u tescil ettirdiklerini ve ilk tohumlarını ürettiklerini ifade eden Çil, şunları kaydetti:"Bu çeşidin şekerimsi, kavrulduğu zaman acılaşmayan, rengini koruyan, gevrek, yer fıstığı aromasının, kokusunun, tadının daha farklı olduğunu çiftçilerimiz hissedecek. Tat, lezzet, aroma ve gevreklik açısından çikolatayla kaplama gibi yer fıstığı endüstrisinde, çerez sektöründe çok daha iyi sonuçlar elde edeceğini düşünüyoruz. Bu iki çeşidimizle beraber enstitümüzün Türkiye'de olsun ihracatta olsun yer fıstığı tarımında, çerez sektöründe göğsümüzü kabartabilecek şekilde Türk markasını oluşturabileceğini düşünüyoruz."

Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü yeni buğday ve arpa çeşitleri geliştirdi Haber

Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü yeni buğday ve arpa çeşitleri geliştirdi

ADANA (AA) - ÖMER FANSA - Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünce geliştirilen yüksek verime sahip, hastalığa dayanıklı yeni buğday ve arpa çeşitleri tescillendi. Ekmeklik ve makarnalık buğday, pamuk, soya, ayçiçeği, yer fıstığı, nohut, bezelye, fiğ, arı otu, yonca, yer bademi, mısır ve arpa bitkilerinin çeşit geliştirme çalışmaları yapılan enstitüde son olarak ekmeklik buğdayda "Dinçer01", "Ahsen" ile makarnalık buğdayda "Barkın" çeşitleri, arpada da "Kınalı01" ve "Balım01" çeşitleri geliştirildi. Emsallerine göre verim, hastalık, yağış ve kuraklığa dayanıklılıkla su ve gübreye karşı daha olumlu davranış göstermesiyle öne çıkan çeşitler, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezince tescillenerek Türk çiftçisinin hizmetine sunuldu. Enstitü müdürü Abdullah Çil, AA muhabirine, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı ülkedeki 49 araştırma enstitüsünden biri olarak geçmişlerinin 1924 yılına kadar uzandığını söyledi. Enstitü bünyesinde geliştirilen tescilli çeşit sayısının buğdayda 23'e, arpada 7'ye ulaştığını ifade eden Çil, "Bölgenin, ülkenin, dünyanın değişen konjonktürüne uygun çeşitlerin geliştirilmesi ve onun Türk tarımına kazandırılması önem arz etmektedir. Bu nedenle yeni çeşitler geliştiriyoruz." dedi. - "Geliştirdiğimiz çeşitler kavanozda kalmıyor" Çil, enstitü tarafından geliştirilen çeşitlerin kullanım oranının yörede yüzde 80'ne, ülke genelinde ise yüzde 10'a ulaştığını belirtti. Enstitü olarak özel sektör işbirliğine özel önem verdiklerini ve bu yönde bir politika sürdürdüklerinin aktaran Çil, şöyle devam etti: "Müşteri bazlı işler yapmak adına çalışıyoruz. O yüzden bizim geliştirdiğimiz çeşitlerin büyük bir kısmının tamamen müşterisi hazır. Hedef kitleye ulaşmakta sorun pek yaşanmıyor. Bu da bizim enstitü olarak Türkiye'de daha öne çıkmamızı ve bu bölgede daha etkili olmamızı sağlıyor. Bu politikamızı devam ettirmekteyiz. Şu anda yaklaşık 85 firma yurt içi ve yurt dışında bizim geliştirdiğimiz çeşitleri satıyor. Ayrıca 20 firma ile çeşit geliştirme programı yürütmekteyiz. Böylece geliştirdiğimiz çeşitler kavanozda kalmıyor. Bu çeşitleri direkt özel sektöre ve oradan da çiftçilerimize aktarmış oluyoruz. Bu da hem zaman hem enerji tasarrufu hem de kamunun yükünün azaltılması anlamına geliyor. Bu konuda gerçekten önemli başarılar elde ediyoruz." - Ekonomiye katma değer Buğday Islah Birimi çalışanı ziraat mühendisi Ali Alpaslan Ezici de yeni çeşitlerin geliştirilmesinin, 14-15 yılı bulan yoğun emek ve özen isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. Küresel ısınma kaynaklı hava değişimi, hastalık etmenlerinin her yıl farklılık göstermesi gibi nedenlerden dolayı ıslah çalışmalarının sürekli olması gerektiğinin altını çizen Ezici, "Tüm amacımız ülke ekonomisine katma değer kazandırmak. Çiftçilerimize yeni, umut veren, verimli, güzel, kaliteli çeşitler sunmak." dedi. Ezici, yeni geliştirilen çeşitlerin yörenin şartlarına son derece uygun olduğunu söyledi. Arpa Islah Birimi çalışanı ziraat mühendisi Hasan Ay da yem olarak kullanılan arpanın hayvancılık için olmazsa olmaz besin gruplarından biri olduğuna dikkati çekti. Verimi yüksek, dayanıklı, kısa sürede gelişen ve yüksek besleyici özelliğe sahip arpa çeşidinin hem üreticisine hem de besiciye büyük katkısı olacağını aktaran Ay, şunları kaydetti: "Arpa veriminin yüksek olmasıyla çiftçimiz daha ucuz bir maliyetle ürünü elde etmiş olacak. Bu çeşitlerimizin devreye girmesiyle hayvancılığın bir nebze nefes alacağını ve biraz daha ucuza ürün elde edeceğini düşünmekteyiz. Çeşitlerin yaygınlaşması için tohumluk üretimine başladık. En kısa sürede üreticilerimizle bu yeni çeşidimizi buluşturacağız."

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Tarımda Türkiye Yüzyılı Çalıştayı'nda konuştu: Haber

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Tarımda Türkiye Yüzyılı Çalıştayı'nda konuştu:

ANTALYA (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tohumculara ve ıslahçılara daha az suya ihtiyaç duyan, kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde çalışmaları çağrısında bulundu.Kirişci, Antalya'da Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Tarımda Türkiye Yüzyılı Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak bütün paydaşlarla istişare halinde olmaya büyük önem verdiklerini ve sektör temsilcileriyle sık sık bir araya geldiklerini söyledi.Uzun bir yüzyılı inşa etme yolundaki hedeflerin ancak toplumun ilgili bütün kesimlerini bir araya getirmek ve gereken sinerjiyi oluşturmakla mümkün olacağını belirten Kirişci, bu nedenle Türkiye'nin yüz yılına damgasını vuracak tarım ve ormanla ilgili çalışmaları da tüm paydaşlarla işbirliği içinde gerçekleştireceklerini bildirdi.Tarımın, "Türkiye yüzyılının" en güçlü ayaklarından birisi olması gerektiğini vurgulayan Kirişci, Bakanlık olarak da yeni yüzyılın şekillenmesi konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını kaydetti.Kirişci, yeni yüzyıl için artık yeni şeyler söylemek gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:"Maalesef uzunca bir dönem (dünya genelinde ve ülkemizde de oldu bu) sanki tarım, gelir getiren ve stratejik bir sektör değilmiş gibi algılandı veya öyle görülmeye çalışıldı. Bundan dolayı gerek tarım topraklarımız gerekse tarımsal sulama başta olmak üzere üretim için kullanmış olduğumuz suyumuz ve diğer girdilerimiz konusunda biraz hoyratça davrandığımızı söylememiz çok abartı olmaz. Bundan dolayı açıkça artık tarım adeta bir milli güvenlik meselesi haline gelmiş ve özellikle stratejik olan ürünler vazgeçilmez olarak ifade edilmeye başlanmıştır."Kirişci, insanların temel ihtiyaçlarının beslenme, barınma ve giyinme olduğunu ve tarımın da bu üç özelliği karşıladığını hatırlattı.Tarımı "Türkiye'nin yüzyılının" kilit taşlarından biri olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:"Biz iktidara gelene kadar kim hangi katkıyı sağladıysa müteşekkiriz. Ama düşünün tarım ülkesi olarak bilinen bir ülkenin bir tarım kanunu yoktu, ıslahçı hakları kanunu yoktu, tohumculuk kanunu yoktu, lisanslı depoculuk kanunu yoktu, toprak koruma ve arazi kullanım kanunu yoktu bunun gibi 10'un üzerinde temel ve vazgeçilmez olan kanunlar bu dönemde çıktı. Bu kanunlar yol gösterici oldu."Kirişci, 2006'da yürürlüğe konulan Tarım Sigortası Kanunu'nu örnek göstererek, olası risklere karşı üreticinin üzerindeki yükün hafifletildiğini anımsattı.- "Bitkisel üretimde bu yıl tüm zamanların rekorunu kıracağız"Türkiye'nin nüfusunun arttığını, 2002'de 15 milyon olan turist sayısın 52 milyonlara dayandığını belirten Kirişci, "85 milyonun yanı sıra bir de bu ülkeye gelen turistleri doyuran bir üretici var. Bu kişilere 'eli öpülesi üreticiler' diyorum. Aynı şekilde bu ülkeyi güvenli liman bulup, bu ülkede bir müddet de olsa yaşamak isteyen sığınmacılar var. Bunların da nüfusunun 4,5 - 5 milyon olduğunu biliyoruz." diye konuştu.2002 yılında 3,8 milyar dolar olan ihracatın bu yıl 30 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini dile getiren Kirişci, Cumhuriyet'in 100. yılında 2002'deki tüm Türkiye ihracatına eş değer bir tarım ürünleri ihracatı gerçekleşmiş olacaklarını kaydetti.Kirişci, 20 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tarıma ciddi önem verildiğini söyledi.Bugün pek çok ülkede tarım noktasında sıkıntılar yaşandığını ifade eden Kirişci, şu değerlendirmede bulundu:"Düşünün ülkenin adı Almanya, ülkenin adı Hollanda, ülkenin adı İtalya, ülkenin adı İngiltere, raflarda olmayan ürünler var ve bu ürünlerin eksikliklerinden şikayetçi olan tüketici var. Ama hamdolsun Türkiye'de bu ürünlerle ilgili en ufak bir eksiklik yok. Bulunmayan ürün en pahalı üründür. Evet, bir enflasyon problemimiz var, bu enflasyonla ilgili bu ayki enflasyon rakamlarından hareketle bir aşağıya doğru yöneliş var, düşüş var ama netice itibarıyla bu ülkede üretim var, istihdam var, ihracat var, bulunurluk konusunda en ufak problem yok. 98 bin ton olan üretimimiz 117 bin tona çıkmıştı, kuraklığa rağmen 2021'de ve bu yıl tüm zamanların inşallah rekorunu kıracağız, bu çerçevede 127 bin tonu bitkisel üretimde göreceğiz."- "Tarım Orman Gençlik Konseyi kurulacak"Bakan Kirişci, Türkiye'nin tarım sektöründe çok iyi olduğunu ancak anlatma noktasında sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.Buna daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğine değinen Kirişci, ana okul çocuklarından başlayarak toplumun her kesimine tohumun, tohumculuğun, hibritin, GDO'lu tohumun çok iyi anlatılması gerektiğini ifade etti.Bakanlık olarak Tarım Orman Gençlik Konseyi'ni kuracaklarını dile getiren Kirişci, "Bir teknofest kuşağını konuşan Türkiye, teknofest kuşağının ürettiği ürünlerle iftihar eden bir Türkiye'nin tarım alanında da kendi teknofest kuşağı gibi bir kuşağı mutlaka ortaya çıkarması, bunların akıl ve alın terlerinden istifade etmesi bizim olmazsa olmazımız olmalıdır." diye konuştu.Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle 2 bin Köy Yaşam Merkezinin açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatan Kirişci, Türkiye genelinde kapanmış olan köylerdeki okulların yeniden açılması, buraların da tarımsal faaliyetler için de kullanılması gerektiğini kaydetti.- "Kuraklığa dayanıklı çeşitler geliştirin" çağrısıTarımsal faaliyetler konusunda tohumun ürüne ve tüketiciye ulaştığı ana kadar her süreçten sorumlu olduklarını anlatan Kirişci, bu açıdan üreticileri rahatlatma konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını bildirdi.Kuraklığa karşı tohumculara uyarılarda bulunan ve su israfının önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:"Daha az suya ihtiyaç duyan, kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde daha fazla mesai harcayalım. Çünkü Türkiye şu anda kişi başı 1323 metre küp su ile dünyada su kısıtı altında yaşayan ülkeler kategorisinde. Nüfusumuz daha da artarsa doğaldır ki artık bu bin ila 1700 metreküp arasındaki suyun altına da inmiş olacağız, o seviyenin altına düşmeden bazı tedbirleri almamız gerekiyor. Bu tedbirleri de kısa zamanda inşallah alalım. Biliyoruz aslan payını tarımsal sulama alıyor ama içme suyu ve endüstriyel kullanımı için de su tüketimine çok dikkat etmemiz gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Yerlilik konusunda tohumculukta elde ettiğimiz başarıyı her vesileyle dile getiriyoruz. Daha fazlasını yapabilir miyiz? Evet, yapabiliriz çünkü sizin gibi çalışkan, işinin tabir yerindeyse takipçisi olan üreticilerimiz var. Biz sizlere güveniyoruz. Bunları da dikkate alarak daha fazla yerlileştirme ve daha fazla da millileştirme konusundaki desteklerimiz inşallah devam edecek."

Antalya'da serada çalışan kadınlar ulaşımı bisikletle sağlıyor Haber

Antalya'da serada çalışan kadınlar ulaşımı bisikletle sağlıyor

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Antalya'da Hollanda merkezli firmanın tohum ıslahı yapılan seralarında çalışan kadınlar, bisikleti gündelik yaşamlarının parçası haline getirdi.Serik ilçesinde kurulu seralarda çalışan kadınlar, firmanın kendilerine dağıttığı bisikletle hem iş yerlerine geliyor hem de gün içinde domates, biber, patlıcan ve salatalık seraları arasında pedal çeviriyor.Şirketin AR-GE çalışmasının yapıldığı alanda titizlikle işlerini yürüten kadınlar, ilk etapta çekingen yaklaştıkları bisiklet kullanımını sonrasında yaşam biçimi haline getirdi.- "Kadınlarımızın çoğunun ilk defa bisikleti oldu"Şirketin Antalya'daki seralarında müdür yardımcısı olan ziraat mühendisi Teslime Bıçakçı, AA muhabirine, çoğunlukla kadınların çalıştığı seralarda sebze tohumları ıslahı yapıldığını söyledi.Hollanda merkezli şirketin dünyanın farklı bölgelerinde 50 istasyondan oluşan yatırımlarının bulunduğuna değinen Bıçakçı, bunlardan birinin de Antalya'da olduğunu dile getirdi.Çevre dostu ve sağlıklı ulaşım aracı bisikletin Hollanda'da çok yaygın kullanıldığına işaret eden Bıçakçı, Hollandalı şirket yetkililerinin, ülkelerindeki uygulamaları Antalya'daki seralarda da hayata geçirdiğini vurguladı.Bıçakçı, "Seraların kurulu olduğu 350 dönümde ulaşım kolaylığı sağlamak için personelimize bisiklet dağıttık. Çalışan kadınlarımızın çoğunun ilk defa bisikleti oldu. Önce sürmesini öğrendikleri bisikletten şimdi vazgeçemiyorlar." diye konuştu.Seralarında elde edilen sebze tohumlarının, AR-GE çalışmasının ardından başarı sağlanırsa dünyanın farklı yerlerine pazarlanarak çiftçilere ulaştırıldığına değinen Bıçakçı, şunları kaydetti:"AR-GE alanımız, 120 dönümü kapalı olmak üzere 350 dönümde kurulu. Hem kapalı hem de açık alanda biber, domates, patlıcan ve salatalık gibi ürünlerin ıslahını yaparak kaliteli tohum elde ediyoruz. Bu geniş alanda kadın işçilerimizin ulaşımı bisiklet kullanımıyla birlikte kolaylaştı. Şu anda serada çalışan 30 kadın işçimiz bisiklet kullanıyor. Tamamına yakını bisikleti sürmeyi bilmiyordu. Özelikle kırsal bölgelerimizde 'Kadınların bisiklet kullanması yadırganır.' diye bir anlayış hakimdi. Bu düşünce aşıldı. Bisiklet sürmeyi öğrenmelerine de yardımcı olduk. Şimdi çok mutlular."- "Bisiklet sürmek çok keyifli"İşçilerden Fatma Bayır da 10 yıldır aynı firmanın serasında tohum ıslahı işinde çalıştığını belirtti.Kendilerine bisiklet dağıtıldığında şaşırdığını dile getiren Bayır, "Evde çocuklarımın bisikletiyle kullanmayı biraz öğrenmiştim. Şimdi ise bisiklet sürmeyi daha da ilerlettim. Burada seralar uzak, zamandan tasarruf etmek için bisiklete binmek iyi oluyor. Evimizden işimize de bisikletle gidip geliyoruz. Bisiklet sürmek çok keyifli ve beni çok mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.İşçilerden Aysel Yılmaz ise önceden bisiklet kullanmayı bilmediğini anlatarak, "Çocukken bisikletimiz hiç olmadı, hepimize bisiklet getirilince çok sevindik, kullanmasını da serada çalışırken öğrendim. Kendimi değerli hissettim." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.