TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#test

İLKHABER-Gazetesi - test haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, test haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yenidoğan topuk kanı taraması: nedir? Topuk kanı taraması ile hangi hastalıklar teşhis edilir? Zararlı mı? Haber

Yenidoğan topuk kanı taraması: nedir? Topuk kanı taraması ile hangi hastalıklar teşhis edilir? Zararlı mı?

Yenidoğan bebeklerin sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olan topuk kanı taraması, doğum sonrası ilk haftada yapılan önemli bir testtir. Bu test, bebeğin topuğundan alınan az miktarda kan ile kalıtsal veya metabolik hastalıkların erken teşhis edilmesini sağlar. Erken tanı, bu hastalıkların yol açabileceği geri dönüşümsüz hasarları önleyebilir veya etkilerini önemli ölçüde azaltabilir. Topuk kanı taraması ile hangi hastalıklar belli olur? Fenilketonüri (PKU): Hastalık: Fenilalanin adlı aminoasidin metabolizmasındaki bozukluktur; vücutta birikir ve beyin hasarına yol açar. Belirtiler: Zihinsel gerilik, havale, davranış bozuklukları ve cilt lezyonları. Tedavi: Erken teşhis ile uygun diyet sayesinde bebek sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Konjenital Hipotiroidi (KHT): Hastalık: Doğuştan tiroid hormonunun eksik olmasıdır. Belirtiler: Yenidoğan döneminde belirgin belirtileri yoktur; tarama testi ile tanı konulur. Tedavi: Erken tanı ile basit ilaç tedavisi uygulanır, tedavi edilmezse zekâ geriliği ve asimetrik cücelik gibi sorunlar ortaya çıkar. Biyotinidaz Eksikliği (BE): Hastalık: Biyotinidaz enziminin eksikliği nedeniyle biyotin vitamini işlenemez. Belirtiler: Saç dökülmesi, işitme ve görme kaybı, nörolojik belirtiler. Tedavi: Biyotin vitamini ile tedavi, erken teşhis önemlidir. Kistik Fibrozis (KF): Hastalık: Dış salgı bezlerinin salgılarını koyulaştıran kalıtsal bir hastalıktır. Belirtiler: Akciğer ve sindirim sisteminde bozukluklar, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları. Tedavi: Erken tanı ile hastalığın seyrini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Topuk Kanı Örneği Ne Zaman Alınır? Topuk kanı örneği genellikle doğumdan sonraki ilk hafta içinde alınır. Bebeğin yeterli beslenmiş olması, test sonuçlarının doğruluğu açısından önemlidir. Ayrıca, ilk test sonuçları uygun değilse veya hastalık tespit edilirse, ek bir kan örneği alınabilir. Sonuçların Öğrenilmesi Test sonuçları hakkında bilgi verilmezse, genellikle bir sorun olmadığı anlamına gelir. Ancak, sonuçlarda herhangi bir anormallik tespit edilirse, aileye geri dönüş yapılır. Topuk kanı taraması sayesinde yılda 5 binden fazla bebek, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce tespit edilebilir ve hızlı tedaviye başlanabilir. Topuk kanı taraması, her ebeveynin yaptırması gereken, bebeğin sağlığını koruyan kritik bir testtir. Erken teşhis ve tedavi ile birçok hastalık ciddi sorunlara yol açmadan önlenebilir.

Okula başlayacak çocuklara eğitim desteği Haber

Okula başlayacak çocuklara eğitim desteği

İbrahim BAYSAL (İLKHABER) - Eğitim alanında yaptığı hizmetlerle kent genelinde fırsat eşitliği yaratmanın yanı sıra, eğitime yaptığı yatırımları da bu doğrultuda oluşturan Mersin Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin ve velilerin yanında olmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Merci Öğrenci Merkezi’nde uzman kadro eşliğinde, çocuklara okul olgunluk düzeyini belirleyen Metropolitian Testi uygulanıyor. İlkokula yeni başlayacak çocukların bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal alanlarda okul olgunluk düzeyini belirleyen Metropolitian Testi sayesinde, aileler çocuklarının okula hazır olup olmadıklarını öğreniyor. Uzman kadro eşliğinde hafta içi 9 ile 18 saatleri arasında ücretsiz uygulanan test ile aileler doğru yönlendirmelere kavuşuyor. Yaz tatilinin ortasına gelinmesiyle birlikte, ilkokula başlayacak çocukların okul hayatında karşılaşacağı zorluklarla ilgili velilerin kaygılanmaya başladığını ifade eden Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde Psikolog Özlem Özkan, “4+4+4 eğitim sistemine geçişle birlikte, okul çağına başlama yaşı eğer veli isterse 66 aydan 60 aya kadar indirildi. Bu yüzden henüz okul olgunluğuna erişemeyen çocuklar, birinci sınıfa başladıklarında çeşitli zorluklarla karşılaşabiliyor” dedi. Bu çocukların bu yüzden, ilerleyen dönemlerde akademik başarısızlık, depresyon, kötü alışkanlıklar ve madde kullanımı gibi bir dizi problemlerle karşılaşabileceklerinin altını çizen Özkan, “Okul olgunluğu konusunda yeterli seviyeye gelememiş çocuklar, okula karşı olumsuz duygular ve negatif tutumlar geliştirebiliyor. Bizler okul olgunluğunu çocuğun zihinsel, sosyal, duygusal ve gelişimsel açıdan belirli bir düzeye gelmesi ve okul hayatında kendisinden beklenenleri başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazır olması olarak tanımlıyoruz. Bu bağlamda da özellikle 60 aylık çocuğa sahip olup kararsız kalan ailelerin, mutlaka bir uzman görüşüne başvurması gerekiyor” dedi. “Çocukların gelişimsel süreçlerini ele alarak yönlendirmeler yapıyoruz” Okul olgunluk düzeyini belirlemek için pek çok veri aracı olduğunu, kendilerinin Metropolitian Testi uyguladıklarını söyleyen Özkan, test kapsamında çocukların sayı, kelime ve nesne bilgisi, ince-motor, kas, neden-sonuç ilişkisi kurabilme ve yönergeleri alabilme becerilerinin test edildiğini ifade etti. 72 aydan önce çocukların çok gerekmedikçe okula başlatılmaması gerektiğini aktaran Özkan, “Çocukların eksik veya desteklenmesi gereken alanlarda yönlendirmeler yapıyoruz. Bir aylık gelişimsel süreç bile, çocukta birçok alanda iyileşmeye yardımcı olabiliyor. Çocukların çok zeki olması ya da okuma-yazmayı erken sökmesi, çocukların birinci sınıfa hazır olduklarının göstergesi değildir. Zihinsel, çevresel, sosyal, psikolojik pek çok faktörle çocuğu ele alıyoruz” diye konuştu. Okul kayıtlarının alınmaya başladığını ve 1-1,5 aylık süre zarfında, çocukların desteklenmesi gereken alanların tespit edilmesi için kendilerine ücretsiz bir şekilde ulaşılabileceğini kaydeden Özkan, “Velilerimiz, Alo 185 veya 0 324 616 04 01 nolu sabit hat üzerinden, hafta içi 9 ile 18 saatleri arası randevularını oluşturabilirler” diye konuştu. .

Genç bekçi korona virüs nedeniyle hayatını kaybetti, ailesi hastaneyi suçladı  Haber

Genç bekçi korona virüs nedeniyle hayatını kaybetti, ailesi hastaneyi suçladı 

İSTANBUL (İHA) - Esenyurt’ta bulunan özel bir hastanede korona virüs tedavisi gören mahalle bekçisi Osman Kaya, hayatını kaybetti. Kaya’nın babası ise oğlunun ölümünde hastanenin ihmali olduğunu iddia etti. Hastane ise genç bekçinin aşısız olduğunu, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını açıkladı.    Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli mahalle bekçisi Osman Kaya (31) yaklaşık bir ay önce rahatsızlanınca test yaptırmak için hastaneye gitti. Test sonucunun korona pozitif çıkması üzerine Kaya, Esenyurt’ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. İlerleyen süreçte durumu kötüye giden hasta, yoğun bakıma alındı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Kaya, hayatını kaybetti.      “Oğlum buraya sağ geldi, ölü çıkıyor”    Oğlunun hastanede yaşanan ihmallerden dolayı hayatını kaybettiğini söyleyen Mehmet Kaya, “Oğlumu yaklaşık bir ay önce hastaneye getirdik ve tedavi altına alındı. Bu süreçte doktorlar bana 'durumu gitgide daha iyiye gidiyor' dedi. Tabi böyle söylenince biz de mutlu olduk. İyi olacak diye her gün oğluma üç defa çorba getirdim, ellerimle içirdim. Sonra doktoru ‘hastanın tedavisi için yüksek oksijen cihazı kiralamanız gerekli’ dedi. O cihaz kullanılmalı denilince ben de doktora ‘Sen benden cihaz iste, para iste, araba iste, daire iste ne istersen iste yeter ki oğlum iyi olsun’ dedim. Hemen cihazı kiralayıp hastaneye getirdim. Daha sonra tedaviye yüksek solunum cihazı ile devam edildi ve ertesi gün oğlumun yanına gittiğimde bana personeller ‘oğlun çorba istemiyor’ dedi. O cihaz kullanılmaya başladı diye biraz iştahsız olduğunu söylediler ve daha fazla bilgi vermediler. Daha sonra doktora sordum neden böyle oldu diye. Bana verdiği cevap ise ‘Cihaz biraz fazla basınç yapmış, ciğerleri su toplamış’ oldu. O günden sonra oğlumun durumu git gide kötüye gitti. Başka bir cihaz ile ciğerlerindeki suyu temizlediler ama hiçbir gelişme olmadı. Yanıma gelen doktorlar ‘Hastanın durumu git gide entübeye doğru gidiyor’ dediler. Bana ölüm riski yok, durumu iyi, daha da iyi olacak dediler, beni hep bu sözler ile kandırdılar. Benim oğlumu doktorlar öldürdü" ifadelerini kullandı.       "Korona virüs aşısı olmadı"    Genç bekçinin hayatını kaybettiği hastaneden yapılan açıklamada ise "Hastanemizde yaşanan ve medyaya yansıyan; CovidD-19 hastamız O.K.’nin vefatıyla ilgili asılsız iddialar nedeniyle bu açıklamaya gerek görülmüştür: Tüm dünya, günümüzde Covid-19 ile hem maddi hem de manevi olarak ciddi bir şekilde mücadele ediyor. Tıp dünyasının elindeki tek kanıtlanmış, önlenebilir tedavi yöntemi ise şu an için sadece aşıdır. Üzgünüz ki bu mücadelede; aşısız hastamız O.K., Covid-19’a yenik düşmüştür. Hastamız, 07.11.2021 tarihinde, hastanemizin yoğun bakımında vefat etmiştir. Vefat sonrası, hastamız O.K.’nin babası tarafından hastanemizin aleyhinde açıklamalarda bulunulmuştur. Bu açıklamaların, gerçek yaşananlar ile ilgisi bulunmamaktadır" ifadeleri kullanıldı.     Hastanenin genç bekçinin tedavi sürecine ilişkin açıklaması şöyle devam etti:    "Hastamız O.K., Covid-19 pozitif teşhisiyle, hastalığının 10’uncu gününde 112 acil servis vasıtası ile hastanemizin Covid-19 acil servisine, 05.11.2021 tarihinde getirilmiş ve doğrudan yoğun bakıma alınıp, takibi yapılmıştır. Hastamızın, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Covid-19 rehberine göre tüm tedavileri yapılmış, tüm gerekli müdahaleler uygulanmıştır. Yoğun bakımımız, 3’üncü seviye yani tam donanımlı bir yoğun bakım ünitesi olup, bu alanımızda kullanılan ventilatörlerin (solunum cihazı), yüzde 100 oksijen verme kapasitesi mevcuttur. Ancak yapılan açıklamalara cevaben altı çizilmesi gereklidir ki ev tipi kullanılan Hi-flow cihazların böyle bir özelliği bulunmamaktadır. Diğer önemli ve kamuoyunu yanlış bilgilendiren husus ise 'hastamızdan ücret talebi' ile ilgili konudur. Hastamızdan hiçbir ücret talebimiz olmamış ve yakınlarında herhangi bir ödeme alınmamıştır. Bu eksik veya yanlış bir bilgi olup iddialar gerçek dışıdır.   Hastamız O.K’nin yakınlarının belki de kayıplarının acısı ile maksadını aştığını tahmin ettiğimiz talihsiz açıklamaları üzerine, yaptığımız bu yazılı bildiri ile yanlış ifadeleri düzeltmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek isteriz. Genç bir bekçi arkadaşımızı kaybetmiş olmamız nedeniyle, hem ailesine hem de tüm güvenlik güçlerine baş sağlığı diliyoruz. Hastanemiz ve sağlık çalışanlarımız adına, tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya teşvik eder, maske, mesafe tedbirini bir defa daha bu vesileyle sizlere hatırlatmak isteriz".

Karantinada kalan Tarsus Belediye Başkanı Bozdoğan'ın ikinci Kovid-19 testi negatif çıktı Haber

Karantinada kalan Tarsus Belediye Başkanı Bozdoğan'ın ikinci Kovid-19 testi negatif çıktı

MERSİN (AA) - Karantinada kalan Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan'ın ikinci kez yaptırdığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin negatif çıktığı bildirildi. Tarsus Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 22 Haziran'da sosyal medya hesabından Kovid-19 testinin pozitif çıktığını duyuran Bozdoğan, belediye tesislerindeki giriş ve çıkışları kapatılan konukevinde karantinaya alındı. Bozdoğan, 3 gün önce özel hastaneye giderek tomografi çektirdi. Tomografi sonuçlarının temiz olduğunu duyuran Bozdoğan, karantinada kalmaya devam etti. Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran Bozdoğan, ikinci kez Kovid-19 testi yaptırdı. İkinci testin sonucunun negatif olduğunu ve koronavirüsü yendiğini sosyal medya hesaplarından duyuran Bozdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı:''Değerli kardeşlerim, bugün Mersin Şehir Hastanesinde yapılan ikinci Kovid-19 testlerim negatif çıkmış olup artık 'virüs yükü' kalmamıştır. Koronavirüs karantina sürecimin devam etmesinden ötürü karantina teamüllerine uygun olarak, süreci istirahat ederek tamamlayacağım. Koronavirüsün tüm evrelerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanması, sağlık ve hijyen tedbirlerini elden bırakmadan tedaviyi sürdürmem, sürecin doğru şekilde noktalanması açısından oldukça önem arz etmektedir. Daha güzel günlerde görüşmek üzere selamlarım.''

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.