TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Terörle Mücadele

İLKHABER-Gazetesi - Terörle Mücadele haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Terörle Mücadele haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Millî Savunma Bakanlığı'ndan kritik açıklamalar: Bir haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi! Haber

Millî Savunma Bakanlığı'ndan kritik açıklamalar: Bir haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi!

Millî Savunma Bakanlığı, haftalık basın toplantısında Türkiye'nin terörle mücadelesine dair önemli gelişmeleri açıkladı. Bakanlık, son bir haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlar sonucu 198 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Ayrıca, hudut güvenliği kapsamında 139 kişinin yakalandığını ve yılbaşından bu yana toplam 12,273 kişinin yasa dışı geçiş girişiminde bulunduğu bildirildi. Toplantıda, Türkiye’nin uluslararası güvenlik iş birliklerine yönelik temasları ve savunma sanayi alanındaki ilerlemeleri de vurgulandı. ''1 Ocak’tan bugüne kadar ise 2 bin 419 terörist etkisiz hâle getirildi'' Millî Savunma Bakanlığı’nın Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü operasyonlar hakkında bilgi verdi. Son bir haftada 198 teröristin etkisiz hale getirildiği ve yılbaşından bu yana toplamda 2,419 teröristin etkisizleştirildiği bildirildi. Aktürk, terör hedeflerine yönelik hava harekâtlarının başarıyla gerçekleştirildiğini vurgularken, geçen hafta Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK’lı teröristin Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu belirtti. Böylece 2024 yılı itibarıyla teslim olan terörist sayısının 86’ya ulaştığı ifade edildi. Hudut Güvenliği ve Kaçakçılık Bakanlık, Türkiye’nin hudutlarının en yoğun tedbirlerle korunduğunu belirterek, son bir haftada 139 kişinin yakalandığını açıkladı. Bu yıl boyunca yasa dışı geçiş yapmaya çalışan toplam 12,273 kişi yakalandı. Ayrıca, 4 kilogram uyuşturucu madde de ele geçirildi. Uluslararası Temaslar ve Askeri İşbirlikleri Bakan Aktürk, Savunma Bakanı’nın Katar’daki temaslarının sürdüğünü ve Türkiye ile Yunanistan arasında güven artırıcı önlemler kapsamında görüşmeler yapılacağını bildirdi. 5-7 Kasım tarihlerinde Yunan Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir heyetin İstanbul’u ziyaret edeceği aktarıldı. İsrail'in Bölgedeki Etkileri Bakanlık, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve Batı Şeria’daki ilhak girişimlerinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek, bölgedeki istikrarsızlığın arttığını vurguladı. Türkiye’nin, uluslararası toplumu hukuki ve vicdani sorumluluk almaya davet ettiği ifade edildi. Eğitim ve Tatbikat Faaliyetleri Türk Silahlı Kuvvetleri, ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim ve tatbikatlarına aralıksız devam ettiğini belirtti. Son dönemde, Güney Kore, Yunanistan, Almanya ve diğer ülkelerde çeşitli tatbikatlar gerçekleştirildi. Akdeniz’de Mavi Balina Tatbikatı’nın da planlandığı duyuruldu. Orman Yangınlarıyla Mücadele Bakanlık, orman yangınlarıyla mücadele çerçevesinde Denizli’deki yangınlar dahil olmak üzere toplam 35 farklı bölgede yangın söndürme çalışmalarına katkıda bulunduklarını açıkladı. 114 helikopterle toplamda 3,558 sorti gerçekleştirildi. Yerli ve Millî Savunma Sanayii Savunma sanayiindeki gelişmelere de değinildi. Orta Menzilli Modern Tanksavar Füzesinin (OMTAS) kabul faaliyetlerinin tamamlandığı belirtildi. Ayrıca, personel alım faaliyetlerinin sürdüğü ve çeşitli askeri branşlar için başvuruların devam ettiği duyuruldu.

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı Haber

Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte'den, terörle mücadelede Türkiye mesajı

NATO'nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, görevi devralmasının ardından Brüksel'deki NATO karargahında ilk basın toplantısını düzenledi. "Tarihin en başarılı siyasi askeri ittifakı olan NATO'nun Genel Sekreteri olarak hizmet etmekten büyük onur duyuyorum." diyen Rutte, NATO müttefiklerinin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Rutte, "32 müttefikin de oynayacakları benzersiz bir rol var ve birlikte başaramayacağımız hiçbir şey yok." dedi ve şöyle devam etti: "Ancak yeteneklerimizi ihtiyaçlarımızla gerçekten eşleştirmek için daha fazla savunma harcamasına ihtiyacımız var. Müttefiklerle birlikte doğru alanlara yeterince yatırım yaptığımızdan ve kolektif savunmamızın yükünü eşit bir şekilde üstlendiğimizden emin olmak için çalışacağım. Her birimiz payımızı adil şekilde ödemeliyiz." Ukrayna Rutte, 2014'te Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan Malezya Havayollarına ait uçağın Ukrayna'nın Rusya sınırı yakınında düşürülmesine değinerek, "Şahsi tecrübemden biliyorum. Ukrayna'da çatışma cephe hatlarıyla sınırlı değil. 10 sene önce ülkemde bir trajedi yaşandı ve bir daha hiç yaşanmamalı." diye konuştu. Ukrayna’nın NATO müttefiklerinden tedarik ettiği silahları Rusya içindeki askeri hedefleri vurmak için kullanma talebine ilişkin görüşü sorulan Rutte, "Ukrayna bir meşru müdafaa savaşı vermektedir ve bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Bildiğimiz üzere uluslararası hukuka göre bu hak sınırda sona ermez. Bu da Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemenin, saldırgan topraklardaki meşru hedefleri vurmalarının da mümkün olduğu anlamına geliyor." dedi. Bu konudaki nihai kararın müttefik ülkelere ait olduğunu kaydeden Rutte, "Bu bana bağlı değil. Bu, Ukrayna ile ilişkilerinde tek tek müttefiklere kalmış bir şeydir. Ayrıca tek bir silahın tek başına savaşı kazandırmayacağı konusunda da net olmalıyız." ifadesini kullandı. Rutte, ABD’den Ukrayna’ya sağlanan askeri yardımların büyüklüğüne işaret ederek, "ABD ve liderleri, Ukrayna'nın kendini savunma hakkını desteklemek için 10 milyarlarca dolar harcadılar. Açık konuşalım, ABD'nin desteği olmasaydı Ukrayna bugün muhtemelen bir ülke olarak var olamazdı." değerlendirmesinde bulundu. Avrupa Birliği Rutte, Avrupa Birliği'nin (AB) NATO'nun eşsiz ve temel ortağı olduğunu, Ukrayna'yı desteklemekten karma tehditlerle mücadeleye kadar birçok alanda işbirliğinin artırılması için çalışacağını vurguladı. AB tarafından savunmada özerk adımlar atılması hatırlatılarak, işbirliğini somut olarak nasıl geliştireceğinin sorulması üzerine Rutte, yeni AB Komisyonu’nda "savunma ve uzay" portföyünün oluşturulmasının NATO'ya "paralel yapı kurmak" anlamına gelmediğini belirtti. Rutte, "Hem NATO hem de AB tarafında, NATO'yu tamamlayıcı ve onunla birlikte çalışabilir nitelikte, daha yetenekli bir Avrupa savunmasına önem verdiğimize dair açık bir kabul var. AB tarafından da aynı şeyi duyuyorum. Kimse paralel yapılar istemiyor. Kimse NATO'nun halihazırda yaptıklarının tekrarlanmasını istemiyor. Dolayısıyla bu konuda aynı fikirde olabileceğimizi düşünüyorum." açıklamasında bulundu. "Ancak AB'nin de tüm bu politikaları nasıl uygulayacağını düşünmesi gerektiği açıktır." diyen Rutte, AB’nin savunma sanayisini güçlendirme amacının kendisi için de önceliklerden biri olduğunun altını çizdi.  Terörle mücadele ve Türkiye'nin beklentileri Rutte, "Güneydeki etkin bölgemizde istikrarı teşvik etmek için Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel bölgelerindeki ortaklarımızla etkileşimimizi artıracağız. Ülkelerimize ve halklarımıza yönelik terör tehdidiyle mücadele etmek için daha fazlasını yapmalıyız." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin terörle mücadele ve müttefikler arasında ambargoların kaldırılmasına ilişkin beklentileriyle ilgili bir soru üzerine Rutte, Hollanda Başbakanı olarak görev yaptığı süre boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çalıştıklarını hatırlattı. Rutte, "Yakın arkadaş olduğumuzu ve terörle mücadele konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. Terörle mücadelenin NATO bağlamında da ele almamız gereken bir konu olduğu açıktır." dedi. Terörle mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çalışmaya "açık" olduğunu dile getiren Rutte, "Bu konuda birlikte çalışmamız gerekiyor. Bunu yapacağız." diye konuştu. Rutte, müttefikler arasındaki silah satın alımlarında sınırlama olmamasının önemli olduğunu da vurgulayarak, "Bu konuda da bir hassasiyet var ve bu konuda da çalışmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Milli Savunma Bakanlığı: Son bir haftada 95 terörist etkisiz hale getirildi Haber

Milli Savunma Bakanlığı: Son bir haftada 95 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı, düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, son bir haftada gerçekleştirilen operasyonlarla 95 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Toplantıda, terörle mücadele, hudut güvenliği, savunma sanayiindeki gelişmeler ve afetlere yönelik yapılan desteklerle ilgili kapsamlı bilgiler verildi. Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yürüttüğü operasyonlar, sınır güvenliği, afetlerle mücadele ve uluslararası savunma iş birliklerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan sosyal medya görüntüleri ile ilgilide konuşan Aktürk devam ettiğini belirtti. ''Son bir haftada 95 terörist etkisiz hale getirildi'' Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele stratejisi doğrultusunda yürütülen operasyonlar hakkında bilgi verdi. Aktürk, “Son bir haftada 95 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bu sayı, 1 Ocak’tan bugüne kadar Irak ve Suriye’de etkisiz hale getirilen teröristlerle birlikte toplamda 1.963’e ulaşmıştır” dedi. 2 ve 9 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen hava harekatlarında 41 terör hedefinin başarıyla imha edildiğini belirten Aktürk, “İlk belirlemelere göre, bu harekatlarda 27 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hedeflerdeki etki kıymetlendirmesi devam etmektedir” şeklinde konuştu. Hudut güvenliği konusuna da değinen Aktürk, “Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 493 şahıs yakalanmış, bin 545 şahıs hududu geçemeden engellenmiştir. Yakalanan şahıslardan 6’sı terör örgütü mensubudur” ifadelerini kullandı. Ocak ayından bu yana yakalananların sayısı 10.091, engellenen kişi sayısı ise 75.332 olarak açıklanmıştır. Savunma Sanayi ve Afet Yardımları Savunma sanayi alanındaki gelişmeleri aktaran Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından modernize edilen M60T tankı ve Alçak İrtifa Hava Savunma (Korkut) Komuta Kontrol ve Silah Sistemi araçlarının kabul işlemlerinin tamamlandığını belirtti. Ayrıca, İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından inşa edilen PNS BABUR gemisinin Pakistan’a teslim edildiğini ve bu geminin dost ülkeye hayırlı olmasını dilediklerini ifade etti. Orman yangınlarına karşı TSK’nın destek verdiğini söyleyen Aktürk, “Son olarak 7-8 Eylül tarihlerinde Muğla’da meydana gelen yangınların söndürülmesine 102 helikopter ile 2 bin 974 sorti yaparak katkı sağladık” dedi. Somali’de görev yapacak sismik araştırma gemisine Deniz Kuvvetleri tarafından refakat edileceğini belirten Aktürk, “Enerji Bakanlığımızın koordinesinde yapılacak çalışmalar kapsamında, sismik araştırma gemisinin önümüzdeki ay bölgeye gitmesini bekliyoruz” diye konuştu. Kara Harp Okulu mezuniyet görüntüleri: İnceleme devam ediyor, disiplin işlemleri yolda Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan sosyal medya görüntüleri ile ilgili incelemenin devam ettiğini belirten Aktürk, “Türk Silahlı Kuvvetleri olaylara disiplin anlayışı içerisinde bakıyor ve işlemleri de hukuk-mevzuat çerçevesinde yerine getiriyor. Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntüler ile ilgili başlatılan inceleme devam etmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bahse konu olay her yönüyle büyük bir titizlik ve hassasiyetle araştırılmakta ve incelenmektedir. İnceleme sonucunda yapılacak tespitlere göre; disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan personel hakkında gereken işlemler yapılacaktır” ifadelerini kullandı. Ayrıca görüntülere yansıyan anda ilişkin de bilgilendirmelerde bulunan Aktürk, andın ilk defa 29 Ocak 1999’da yönergeye eklendiğini ve mezuniyet törenlerinde uygulanmasına başlandığını fakat 29 Mart 2023’te yönergede yapılan değişiklikle törenlerde yapılacak mezuniyet andının şimdiki halini aldığını dile getirdi. ABD ve GKRY Anlaşması Son olarak, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında yapılan ‘Savunma İş Birliğine İlişkin Yol Haritası’ anlaşmasını şiddetle kınadıklarını ifade eden Aktürk, “Bu adımlar, Kıbrıs Türk tarafının güvenliğine zarar vermektedir ve ABD’nin Kıbrıs’a yönelik tarafsız tutumuna zarar vermektedir” dedi. Aktürk, ABD’nin adada adil ve kalıcı barış için tarafsız bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı: Türkiye ile Irak terörle mücadelede ortak iradeye sahip Haber

Dışişleri Bakanlığı: Türkiye ile Irak terörle mücadelede ortak iradeye sahip

Keçeli, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kerkük'te yaşanan olayla ilgili Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından açıklama yapıldığını belirtti. Sözcü Keçeli, "Olayın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılması için Irak makamlarıyla koordinasyon sağlanmıştır. Türkiye'nin terörle mücadelede kararlılığı tamdır. Türkiye, Irak topraklarında yuvalanmış terör örgütüyle mücadelesini, BM Şartı’nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa ilkesi uyarınca sürdürmektedir." ifadelerini kullandı. Türkiye ile Irak arasında terörle mücadele alanında giderek kuvvetlenen güçlü ve ortak bir irade bulunduğunu vurgulayan Keçeli, son dönemde terör örgütü PKK’nın Irak’ta "yasaklı örgüt" ilan edilmesi ve 15 Ağustos'ta Ankara’da imzalanan "Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı"nın bu yaklaşımın ürünü olduğuna işaret etti. Keçeli, "Söz konusu işbirliğinin sahada somut sonuçlar vermesi ve bu amaçla yetkili makamlar arasındaki eşgüdümün artırılması hususunda her iki ülke de kararlıdır." ifadesine yer verdi. Irak tarafının açıklaması Irak Ortak Operasyonlarından yapılan yazılı açıklamada, sabah saatlerinde Kerkük'te bir SİHA'nın düştüğü ifade edilerek, bunun Türk SİHA'sı olduğunun anlaşıldığı kaydedilmişti. Düşme nedenlerinin ve kazanın koşullarının belirlenmesi amacıyla adli kanıt, hava savunma ve drone operatörlerinden oluşan teknik bir çalışma ekibi oluşturulduğu da bildirilmişti.

Teröre karşı 'kilit' kapanıyor mu? Haber

Teröre karşı 'kilit' kapanıyor mu?

Türkiye ve Suriye rejimi arasında normalleşme söylemlerinin ortaya çıkması ve bu sürecin temel beklentisinin PYD/YPG’ye karşı işbirliği olması, terör örgütünün Irak’tan sonra Suriye’deki varlığına da ciddi anlamda baskı oluşturacak bir niteliğe sahip. ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Dr. Bilgay Duman, Türkiye’nin Pençe-Kilit bölgesi Kuzey Irak ve Suriye’deki terörü bitirmeye yönelik son operasyonlarını kaleme aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 Temmuz’da düzenlenen Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Mezuniyet Töreni'nde “Kuzey Irak'taki Pençe Harekat Bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz. Suriye'de güney sınırımız boyunca uzanan güvenlik kuşağının eksik halkalarını Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde tamamlayacağız” açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu açıklamayla, terörle mücadeledeki aşamanın son durumunu vurgulayarak ileriye yönelik planlara dair de işaret verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce de pek çok kez yaz aylarında daha geniş ve etkili operasyonlar yapılacağını açıklamıştı. Bu açıklamalar bölge basını ve uluslararası kamuoyunda “kilidin” nasıl kapatılacağına dair tartışmaları da gündeme taşıdı. Stratejik bir öngörü ile terörle mücadele Pençe Harekatları serisine bakıldığında, Türkiye açısından terörle mücadelede net bir planlamanın yapıldığını söyleyebiliriz. Zira Milli Savunma Bakanlığı'nda (MSB) söz konusu operasyonlara dair “stratejik bir öngörü ile terörle mücadelede kapsamlı bir konsept değişikliğine gidilmiştir. Sınırlarımızın emniyetini ileriden sağlama ve terörü kaynağında yok etme stratejisi uygulamaya başlanmıştır” ifadeleri ile terörle mücadeledeki hedefi açık bir biçimde ortaya koydu. Bu hedef doğrultusunda terör tehdidi tamamen yok edilemese bile Türkiye sınırından uzak tutulmasının öncelendiği görüldü. Nitekim planlı ve zamanlı bir süreç ortaya konarak planlama dahilindeki adımlar birer birer gerçekleştirildi. Terör örgütü PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki dağlık alanda yerleştiği bölgelere yönelik farklı operasyonlar gerçekleştirildi. Mevcut durum itibarıyla 4 aşamalı bir plandan söz etmek mümkün. 27 Mayıs 2019’da başlatılan Pençe 1 Harekatı ile Hakurk’a yönelik bir operasyon yapılırken, 12 Temmuz 2019 itibarıyla başlatılan Pençe 2 Harekatında sınır güvenliği genişletildi ve Harekatın bir sonraki aşaması olan Pençe 3 harekatına geçildi. Bu harekat Sinat-Haftanin bölgesindeki kontrolü sağlamak amacıyla yapıldı. Pençe Kaplan Harekatı ile bu bölgede kontrol sağlanarak teröristlerin kullandığı bölgeler arası geçiş sınırlandırıldı. Daha sonra 23 Nisan 2021’de Pençe Şimşek Harekatı Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerinde Pençe Yıldırım Harekatı ile eş zamanlı başlatıldı ve bu bölge de teröristlerden temizlendi. En nihayetinde 17 Nisan 2022 tarihinde başlatılan Pençe Kilit Harekatı ile Türkiye - Irak sınırının tamamen teröristlerden arındırılması planlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklamalarında görüldüğü gibi mevcut durum itibarıyla yürütülen Pençe Kilit Harekatı’nın son aşamasına geçildiği görülüyor. Pençe Kilit Harekatı'nda son aşama Bu aşamada Savunma Bakanı Yaşar Güler’in daha önce ifade ettiği üzere Türkiye-Irak sınır hattı boyunca 35-40 kilometrelik bir derinlikte teröristten arındırılmış bir alanın oluşturulması planlanıyor ve böylece Irak’ın kuzeyinde boşluk kalmayarak kilidin kapatılması hedefleniyor. Ancak görülen o ki bu alanın oluşturulması kısa vadeli bir süreç değil. Bu aşamada bölgenin güvenli hale gelebilmesi ve sürdürülebilmesi için Irak merkezi hükümeti ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) de işbirliğine ihtiyaç var. Bu noktada Ankara-Bağdat-Erbil üçgeninde temaslar yoğun bir biçimde devam ediyor. Bir süredir Bağdat ve Erbil arasında özellikle bütçe ve petrol gelirleri konusunda yaşanan tartışmalar nedeniyle bir gerginlik olsa da Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani’nin 6 yıl sonra Bağdat’a gitmiş olması iç siyasi sorunların çözülmesinin yanı sıra Ankara-Bağdat-Erbil üçgeninde terörle mücadele konusunda yapılacak işbirliği noktasında da önemli sonuçlar doğurabilir. Bu anlamda terörle mücadelede Irak’ta bir ritim yakalandığını ve sonuç odaklı bir sürecin yürütüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Nitekim Irak’ta atılan adımların sonuç vermesi ile birlikte Irak’ın kuzeyi odaklı yürütülen Pençe Harekatları serisi, Kasım 2022 itibarıyla Suriye’ye doğru da genişletildi ve ilk kez Irak ile eş zamanlı olarak Suriye’de terör örgütünün stratejik noktalarına Pençe-Kılıç Hava Harekatı gerçekleştirildi. Bununla birlikte örgütün üst düzey elemanlarına yönelik düzenli drone operasyonları sürdürülüyor ve Suriye’deki terör örgütünün varlığı üzerindeki baskı canlı tutuluyor. Suriye’deki belirsizlik nasıl çözülecek? Ancak buradaki esas mesele Suriye’deki belirsizliğin nasıl çözüleceği. Zira terör örgütü PKK ile bağlantılı olan PYD/YPG yapılanması Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) desteğiyle Suriye’deki kontrol alanlarını sürdürüyor ve Suriye’nin kuzeyinde kurduğu yönetimsel yapıyı devam ettirebilmek için yeni adımlar atıyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz haftalarda PYD/YPG yapılanmasının hakim olduğu alanlarda bir yerel seçim yapma girişimi olsa da Türkiye’nin baskısı ve ABD’nin yeteri kadar destek vermemesi nedeniyle seçim yapılamadı. Önümüzdeki süreçte de ABD’de yaşanacak başkanlık seçimleri sonrasında ABD’nin Suriye’den tamamen çekilebileceğine ilişkin tartışmaların da gündeme gelmesi, PYD/YPG yapılanmasını yeni arayışlara itiyor. Hele ki ABD eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilebileceğine dair ihtimallerin yüksek sesle dile getirilmesi, PYD/YPG açısında daha da endişe verici olabilir. Zira Trump başkanlığı döneminde “onlar da melek değil” gibi bir ifade kullanmıştı. Bu anlamıyla Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda hem ABD askerlerinin çekilmesi hem de PYD/YPG’ye ilişkin tutumu, terör örgütünün Suriye’deki varlığı açısından tehdit edici bir faktöre dönüşebilir. Bu nedenle PYD/YPG “kazanımlarını” koruyabilmek ve işbirliğini çeşitlendirebilmek için Rusya vasıtasıyla Suriye rejiminin lideri Beşşar Esed rejimi ile görüşmeler yapmasına rağmen bir sonuç alamadı. Öte yandan son dönemde de Türkiye ve Suriye rejimi arasında normalleşme söylemlerinin ortaya çıkması ve bu sürecin temel beklentisinin PYD/YPG’ye karşı işbirliği olması, terör örgütünün Irak’tan sonra Suriye’deki varlığına da ciddi anlamda baskı oluşturacak bir niteliğe sahip. Bağdat’la yakalanan işbirliği ve koordinasyonun kısa vadede Şam’la yakalanması mümkün olmasa da uzun vadede terör örgütüne karşı bir denklem oluşturmak söz konusu olabilir. Zira her ne kadar Türkiye, Esed rejimi ile karşı karşıya bir konuma sahip olsa da Türkiye’nin “Suriye’nin toprak bütünlüğü” çerçevesindeki politikasını hiç değiştirmemesi, Ankara ve Şam’ı aynı düzlemde tutan en önemli nokta gibi duruyor. Esed’le normalleşme sağlanırsa, Adana Mutabakatı’nın revize edilmesi, sıcak takip anlaşmaları, güvenli bölgelerin genişletilmesi gibi adımların atılması söz konusu olabilir. Böylece terör örgütü ile mücadelede askeri olarak elde edilen kazanımların siyasi olarak korunması mümkün olabilir.  

İçişleri Bakanı Yerlikaya: 2023'te Bin 22 terörist etkisiz hale getirildi Haber

İçişleri Bakanı Yerlikaya: 2023'te Bin 22 terörist etkisiz hale getirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, geçtiğimiz yıl terör örgütü PKK/KCK'ya karşı 32 bine yakın operasyon düzenlenerek bin 22 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Yerlikaya, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği değerlendirme toplantısında, terörle mücadelede gelinen son durumu paylaştı. Terörle Mücadelede Kararlılık Bakan Yerlikaya, 22 yıldır AK Parti hükümetlerinin terörle mücadelede kararlı adımlar attığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, İçişleri Bakanlığı'nın terör örgütleriyle mücadelesinin kesintisiz devam ettiğini belirtti. PKK, FETÖ ve diğer sol terör örgütleriyle mücadelenin sürdüğünü söyleyen Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve MİT'in koordineli çalıştığını ifade etti. 2023 Yılı Operasyon Rakamları 2023 yılında terörle mücadelede dikkat çekici rakamlara ulaşıldı: Terör örgütlerine katılım, tüm zamanların en düşük seviyesi olan 56'ya indi. Şiddet içerikli terör eylemi sayısı 95'e düştü. Kırsalda 27 bin 335, şehirlerde ise 4 bin 659 operasyon düzenlendi. Bu operasyonlar sonucunda bin 22 terörist etkisiz hale getirildi. Organize Suç ve Uyuşturucuyla Mücadele Son 1 yılda 585 organize suç örgütü çökertildi ve 106 milyar lira değerinde mal varlığına el konuldu. Ayrıca, uyuşturucu madde ticaretiyle mücadelede de önemli adımlar atıldı. Toplam 128 ton uyuşturucu madde ele geçirildi. Suriyeli Göçmenlerin Gönüllü Dönüşü Son 1 yılda 103 bin 45 Suriyeli gönüllü olarak ülkesine döndü. 2016-2024 yılları arasında toplam 658 bin 463 Suriyeli, gönüllü geri dönüş yaptı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, terörle mücadelede ve kamu düzeninin sağlanmasında kararlılıkla çalışmaların devam edeceğini belirtti. Ayrıntılar geliyor...

Millî Savunma Bakanı Güler: Yapay terör devleti kurma çabalarını reddediyoruz Haber

Millî Savunma Bakanı Güler: Yapay terör devleti kurma çabalarını reddediyoruz

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler Başkanlığında video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler başkanlığında; Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu, Bilal Durdalı ile yurt içindeki ve sınır ötesindeki birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda terörle mücadele operasyonlarındaki son duruma ilişkin bilgi alan Bakan Yaşar Güler yapılacak çalışmalara ilişkin talimatlar verdi. “Terör koridoru kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” Terörle mücadelede hudut güvenliğinde yurt içi ve dışında icra edilen faaliyetlerde kazanılan istikrarlı başarı ve kalıcı etkinliğin çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşımakta olduğunu vurgulayan Güler, “Bununla birlikte terör örgütünün Suriye uzantılarının, Arap nüfusun yoğun olduğu bölgelerde sözde yerel seçim yapma gayretleri dikkat çekmektedir. Konu terör örgütünün DEAŞ ile mücadelesi olarak servis edilmekte ve uluslararası kamuoyu yanıltılmaktadır. Ancak mesele DEAŞ ile mücadele değil, doğrudan ülkemizi ve bölgemizi hedef alan sinsi bir planın adım adım uygulanmaya çalışılmasıdır. Tarih başta Suriye olmak üzere etki alanımızdaki coğrafyalarda kalıcı çözümlerin ancak Türkiye'nin bakış açısını dikkate alan yaklaşımlarla sağlanabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Bu kapsamda terör örgütü tarafından bölgesel gerçekliklerle bağdaşmayan yapay terör devleti kurulmasının bir aşaması olarak görülen bu sözde seçim çalışmalarını kesinlikle reddediyoruz” diye konuştu. “Türk Silahlı Kuvvetleri güney sınırlarının hemen ötesinde bölücü örgütün bir terör koridoru kurmasına asla müsaade etmeyecektir” “Türk Silahlı Kuvvetleri güney sınırlarının hemen ötesinde bölücü örgütün bir terör koridoru kurmasına asla müsaade etmeyeceğine dikkat çeken Güler, “Son dönemde elde ettiğimiz önemli tespitler, operasyonlarımız sayesinde terör örgütünü yurt içinde olduğu gibi Avrupa'dan da katılımların ciddi oranda azaldığı, yurt içinde gençler arasında örgütlenemediği, gelirlerinin ciddi oranda düştüğü ve sözde lider kadrolara itibar edilmediği, PKK/KCK'nın sözde yürütme konseyinin kararlarına ve konuşmalarına sıkça yansıyan hususlar olmuştur. Bu durum terör örgütünün Türk adaletine teslim olmaktan başka seçeneği olmadığını anlamaya başladığının da en önemli işaretidir” ifadelerini kullandı. EFES-2024 tatbikatı rekor sayıda katılımla icra edildi Operasyonel faaliyetler ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri olarak gücümüzü her daim diri tutmak için eğitim-öğretim ve tatbikat faaliyetlerini de aralıksız sürdürdüklerini belirten Güler, “Bu kapsamda en büyük birleşik-müşterek tatbikatımız olan EFES-2024 rekor sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkelerin katılımıyla icra edilmiştir. Silahlı Kuvvetlerimizin üstün ve caydırıcı nitelikleriyle, müttefiklerimizle uyumlu hareket kabiliyeti üstün bir başarıyla sergilenmiştir. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle onurlandırdığı tatbikat, klasik tatbikat anlayışının ötesinde çok boyutlu ve karmaşık hale gelen günümüz güvenlik ortamını tatbikat senaryolarına yansıtarak güncel olaylara, küresel ve bölgesel alanda meydana gelebilecek kriz senaryolarına cevap verebilecek profesyonel bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. EFES-2024'e 45 ülke ve yaklaşık 11 bin personelin katılım sağlaması da dost ve müttefik ülkelerin bizimle askerî iş birliğini artırmaya verdiği önemin de bir işaretidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi 'ayet barış istiyorsan, hazır ol cenge' düsturuyla askeri imkân ve kabiliyetlerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle başta Genelkurmay Başkanımız olmak üzere tatbikatın müştereklik anlayışı içerisinde gerçekçi, etkili ve başarıyla etkisini sağlayan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarımız ile sıralı tüm komutanlarımıza ve çok değerli personelimize, tatbikatın fiilî safhasına katılan Jandarma Genel Komutanlığımıza, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza, tatbikata katılan diğer sivil kamu kurumlarımız ile yerli savunma sanayii ürünlerimizi başarıyla sergileyen, tanıtan savunma sanayii firmalarımıza, gerek fiili olarak gerekse de gözlemci statüsüyle tatbikata iştirak eden dost ve kardeş ülkelerin tüm personeline bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Muharebe alanlarında gerekse tatbikat alanlarında gösterilen başarı ve bu başarı sayesinde ulaşılan seviye dosta güven düşmana korku verdiğini aktaran Güler şu ifadeleri kullandı: “Sizleri takdir ediyor yürekten tebrik ediyorum. Bu vesileyle 16-19 Haziran tarihlerinde icra edeceğimiz Kurban Bayramınızı şimdiden kutluyor, sevdiklerinizle nice bayramlar geçirmenizi temenni ediyorum. Ayrıca yaz dönemi personel atamalarının ülkemiz, bakanlığımız, personel ve aileleri için hayırlı olmasını, yeni görev yerlerinin tüm arkadaşlarıma sağlık, huzur ve başarı getirmesini diliyor, tüm silah ve mesai arkadaşlarıma görevlerinde başarılar temenni ediyor, gözlerinizden öpüyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.