TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tepebağ

İLKHABER-Gazetesi - Tepebağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tepebağ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Tepebağ bölgesinde gezilecek birbirinden güzel yerler Haber

Adana Tepebağ bölgesinde gezilecek birbirinden güzel yerler

Adana'nın Seyhan ilçesinde yer alan ve son yıllarda restorasyon çalışmalarıyla dikkat çeken Tepebağ bölgesi Adana'nın turizm potansiyelini arttıran değerlerden biri olarak yükseliyor. Tarihi zenginliğiyle bilinen bu bölgede restorasyon çalışmaları hızla devam ediyor. Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde yer alan bu bölgede keşfedilmeyi bekleyen birçok durak mevcut. İşte Adana'nın tarih kokan bölgesi Tepebağ'da gezilecek yerler... BÜYÜK SAAT KULESİ Büyük Saat Kulesi Adana’nın en bilinen sembollerinden biri olan Büyük Saat Kulesi, 32 metre yüksekliğiyle Türkiye'nin en yüksek saat kulesidir. 1881 yılında inşaatına başlanan kule, 1882 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. Kuleye, 110 basamaklı merdivenle çıkılabiliyor ve dört yüzeyinde saat bulunuyor. Restorasyon çalışmalarıyla estetik bir görünüme kavuşturulan kule, Adana’nın merkezinde, Ali Münif Caddesi üzerinde bulunuyor. TEPEBAĞ EVLERİ Tepebağ Mahallesi’nde yer alan Tepebağ Evleri, 19. yüzyıldan kalma geleneksel Türk mimarisinin örneklerini sunuyor. Sıcak iklim koşullarına uygun olarak tasarlanan bu evler, avlularıyla serinletici rüzgarları içeri alacak şekilde dizilmiş. Mahalle, aynı zamanda 8000 yıllık bir höyüğün üstüne kurulmuş olup, Tepebağ Höyüğü'ndeki tarihi eserler, bölgenin köklü geçmişini yansıtıyor. TAŞ KÖPRÜ Taşköprü Dünyanın halen kullanılan en eski köprüsü olarak bilinen Taşköprü, Seyhan Nehri üzerinde yer alıyor. Roma dönemine tarihlenen köprü, Osmanlı döneminde vergi tahsilatı yapılan bir yapı ile de kullanılmış. 2007 yılında restore edilen köprü, şu anda sadece yaya trafiğine açık. Adana’nın güneyinde, Seyhan ve Yüreğir ilçelerini birbirine bağlayan köprü, çevresindeki tarihi yapılarla birlikte ziyaret edilebilir. RAMAZANOĞLU KONAĞI Ramazanoğlu Konağı 1495 yılında inşa edilen Ramazanoğlu Konağı, Adana’nın tarihi miraslarından biri olarak öne çıkıyor. Osmanlı dönemine ait olan konak, bugün kültür merkezi olarak kullanılıyor ve çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Konağın iç mekanları, geleneksel Çukurova mimarisini yansıtıyor. ULU CAMİİ Ulu Cami 1513 yılında inşaatına başlanan Ulu Cami, Adana’nın en büyük camisi olarak bilinir. Camii, Selçuklu, Artuklu, Memlük ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşıyor. Yılın her mevsimi ziyaret edilebilen cami, etrafındaki yapılarla birlikte bir külliye oluşturuyor. TAŞKÖPRÜ KONAĞI Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Taşköprü Konukevi, tarihi yapısıyla şehre gelen ziyaretçilere farklı bir konaklama imkânı sunuyor. Tarihi ve kültürel zenginliklerle çevrili bu konukevi, Adana'nın tarihî merkezinde önemli bir nokta olarak dikkat çekiyor. Çeşitli organizazyonlara da ev sahipliği yapan bu konağın bir de cafe kısmı var. Dilerseniz ziyaret edebilirsiniz. TUZHAN 1881 GG FİKİR VE KÜLTÜR DÜKKANI Adana'nın tarihi dokusunu koruyan önemli projelerden biri olan Tuzhan 1881 GG Fikir ve Kültür Dükkanı, Gündoğdu Vakfı'nın öncülüğünde restore edilerek kültür merkezi haline getirildi.Tuzhan 1881 GG Fikir ve Kültür Dükkanı, ziyaretçilerine aynı zamanda Federal Coffee hizmeti sunuyor. Ayrıca, mekân bazı günlerde söyleşi ve imza günleri gibi kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. ST. PAUL KİLİSESİ (BEBEKLİ KİLİSE) Adana'nın tarihi merkezinde yer alan St. Paul Kilisesi, halk arasında Bebekli Kilise olarak biliniyor. 1880-1890 yılları arasında Ermeni Apostolik Kilisesi olarak inşa edilen kilise, günümüzde Katolik ve Protestan cemaat tarafından kullanılmakta. Kilise, ziyaretçilere ücretsiz olarak açık olup, hafta içi beş gün ziyaret edilebilir. HOTEL BOSNALI Adana'nın tarihi Tepebağ semtinde yer alan Hotel Bosnalı, Seyhan Nehri kıyısında, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Adana'sının önemli şahsiyetlerinden Bosnalı Salih Efendi'nin 1889 yılında yaptırdığı tarihi binada konuklarını ağırlıyor. Otel, Halil Avcı tarafından yapılan titiz bir restorasyon sürecinin ardından, tarihi dokusunu koruyarak modern konforla buluşturulmuştur. Tepebağ Bölgesinde yer alan Adana Sinema Müzesi, Adana Bilim ve Kültür Müzesi ve Atatürk'ün evini de ziyaret etmelisiniz...

Patates çuvalı içinde yurt dışına kaçırılmıştı Haber

Patates çuvalı içinde yurt dışına kaçırılmıştı

Ali GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Adana’nın en eski yerleşim alanlarından olan ve günümüzde kazı çalışmaları da yapılan höyüğün bulunduğu Tepebağ Mahallesi’nde 1882 yılında tarihi bir binanın inşaat sahasında çıkarılan 30 santimetre uzunluğundaki granit heykel, patates çuvalı içerisinde yasa dışı yollarla yurt dışına götürüldü. Kent merkezi ve çevresinin kaleler, camiler, köprüler, hanlar, kervansaraylar, Anavarza ve Kastabala Antik kentleri gibi birçok tarihi zenginlikleri barındıran Adana’dan götürülen heykel, o tarihlerde bir Mısır bilimcisine inceletildi. Ön bölümünde yer alan yazıya göre Mısırlı hasta bakıcıya ait 4 bin yıllık bir eser olduğu ortaya çıkan heykel, daha sonra ABD'li bir misyoner tarafından New York Metropolitan Müzesi'ne hediye edildi. Söz konusu heykelin müzeye getiriliş öyküsü de, müzenin aylık dergisinde o dönemde devletler hukuku ile ilgili yasal bir düzenleme olmadığı için yer aldı. -Türkiye'ye iadesi istendi Yapılan inceleme ve tespitler sonrası, heykelin tekrar Türkiye’ye iade edilmesi için 2012 yılındaki "13 Kare Sanat Festivali" etkinliklerinde imza kampanyası düzenlendi. Toplanan imzalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderildi. İmza kampanyasının düzenlenmesinde emeği geçen ve o tarihteki "13 Kare Sanat Festivali" koordinatörlüğü de  yapan Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur, Dr. Haluk Uygur, "Tepebağ Höyüğü" olarak anılan alanın, ilk çağlardan kalma olduğunu söyledi. Yurt dışına götürülen 30 santimetre uzunluğundaki granit  "Mısırlı Hemşire Satsneferu Heykeli"nin New York Metropolitan Müzesi'ne getirilişinin yine müzenin 1921 yılında aylık yayımlanan dergisinde anlatıldığına dikkati çeken Uygur, “Heykel, müzede 'Güney Anadolu işi' olarak sergileniyor. 1882 yılında Amerikalı misyonerler tarafından yaptırılan binanın inşaatında bazı mezarlara rastlanıyor. Daha sonra kazı yeri genişletiliyor ve söz konusu heykel bulunuyor. Bu heykel patates çuvalı içinde yasa dışı yollarla yurt dışına götürülüyor. Bir Mısır bilimcisine inceletilen heykelin, ön kısmındaki yazıya göre, Mısırlı hasta bakıcıya ait 4 bin yıllık bir heykel olduğu ortaya çıkıyor. Bu heykel bizim için önemli. Tepebağ'da 4 bin yıllık heykel çıkıyorsa bu höyüğün altında daha neler var neler” dedi. Heykelin ait olduğu yere geri getirilmesini isten Uygur, bu konuda başlatılan girişimlerin sonuçsuz kaldığını vurguladı. Yetkililerden bu konuda daha destek istediğini anımsatan Uygur,  "Satsneferu Heykeli, insanlık tarihinde böylesine önemli bir yere sahip Tepebağ’ın değerini ortaya koyabilecek çok önemli bir tarihi buluntu. Misis, Anavarza, Tatarlı gibi, Magarsus ve Tepebağ’ın da kazılmasıyla çok daha eskilerine ulaşabileceğimizi düşünmemize rağmen, bugün itibariyle Adana’da bulunan en eski buluntulardan biri olan Satsneferu heykeli maalesef hala Metropolitan Müzesi’nde. İzinli olmayan bir kazıdan, yasadışı yollarla çıkarıp, yine yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılan Satsneferu’nun artık kentimize gelmesini ve İlter Uzel Tıp ve Diş Hekimliği Müzesi'nde sergilenmesini sabırsızlıkla bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.