TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tekstil

İLKHABER-Gazetesi - tekstil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tekstil haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Orta Doğu'daki savaşlar Adana tekstil sektörünü vurdu Haber

Orta Doğu'daki savaşlar Adana tekstil sektörünü vurdu

Türkiye'nin en önemli pamuk üretim bildirimlerinden biri olan Adana, tekstil sektöründe büyük bir tanesine sahip. Ancak Orta Doğu'daki savaşlar, kentteki ihracatçılar için zor bir dönem başladı. İsrail-Filistin çatışması ve diğer bölgesel savaşlar nedeniyle birçok tekstil üreticisinin ihracatları iptal edildi. Sektör sorunları, yaşanan krizler nedeniyle ciddi olaylarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Adana, pamuk üretimi ve tekstil sektöründeki önemli rolüyle Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Kentte, onlarca büyük fabrika ve bireysel konfeksiyon atölyesinde 7 gün 24 saat kişisel üretim yapılıyor. Tekstil ticaretinin Adana ihracat payı yüzde 20'den fazla. Ancak son bir yıldır Orta Doğu'da süregelen çatışmalar nedeniyle birçok firmanın ihracatı iptal edildi. ORTADOĞUDAKİ SAVAŞLAR ADANA'DA TEKSTİL SEKTÖRÜNÜ ETKİLEDİ İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları ve bölgede devam eden diğer çatışmalar nedeniyle, birçok firmanın Orta Doğu'ya yaptığı ihracatlar iptal edildi. Adana'da faaliyet gösteren tekstilciler, savaşların ihracatının durma noktasına geldiğini belirtiyor. Tekstil sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendiren sektör lideri Ufuk Doyuran, yaptığı açıklamada, ''Yurt dışındaki savaşlar ülkemizde üretimi ve satışı etkiliyor. Türkiye'de üretilen her 100 üründen 50'si yurt dışına ihracata gidiyor. Şu anda yurt dışına savaşlardan dolayı ihracat olamadığından sıkıntılı durumda. Yıllardan bu yana tekstil sektörü hak ettiği yere gelemiyor. Bugün bir kahve parasına sweatshirt satıyoruz” ifadelerini kullandı. SAVAŞ NEDENİYLE ÜLKELERDEN TALEP GELMİYOR İhracatın tekstil sektörü için çok önemli olduğuna değinen Doyuran, “Ukrayna, İran, Filistin, Lübnan, İsrail'e tekstil ürünleri gönderiyoruz. Ancak şu anda savaş nedeniyle bu ülkelerden talep gelmiyor. Sektör zarara uğruyor. Ürettiğimiz ürünün yüzde 50'sini zaten savaş nedeniyle satamıyoruz. Kalan ürünleri de iç piyasada havaların sıcaklığı nedeniyle satamıyoruz. İnşallah güzel günlerin geleceğine umutluyuz” diye konuştu.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Türkiye pazarını kural dışı ithalata karşı koruyacağız Haber

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Türkiye pazarını kural dışı ithalata karşı koruyacağız

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Laleli Sanayici İş İnsanları Derneği’ni (LASİAD) ziyaret etti. Burada LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca ve LASİAD Yönetim Kurulu ile toplantı gerçekleştiren Bakan Bolat, tekstil sektöründe yapılan ihracat, sektörün finansmana erişimi ve sektör temsilcilerinin yurtdışı pazarlara erişimi konularına değindi. Bakan Bolat, tekstil sektörünün önemine vurgu yaparak, “Küresel pazarlardaki daralmaya rağmen geçtiğimiz yıl tekstil ihracatı 33 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tekstil sektörü, onlarca alt sektörde oluşturduğu istihdamla ve katma değerli üretimiyle Türkiye ekonomisine katkı sağlamaktadır. Tekstil sektörü çok geniş bir sektör. Tekstil sektörünü her zaman başımızın tacı olarak tutmaya devam edeceğiz,” dedi. “SEKTÖRE CİDDİ DESTEKLER SAĞLADIK" Sektörde yaşanan sıkıntıların önüne geçmek için tedbirler alacaklarını ifade eden Bakan Bolat, “Sektöre ciddi destekler sağladık, sektördeki ihracat azalışının önüne geçtik. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün daha iyiye gitmesi için tedbirler alacağız. Finansmana erişim noktasında destek veriliyor. Ticaret Bakanlığı olarak yurt dışı fuarlara katılım ve Türkiye’deki fuarlarda tanıtım noktasında, e-ihracat ve markalaşma konularında desteğimiz sürüyor,” şeklinde konuştu. Artan ithalat konusunda da uluslararası kurallar dahilinde tedbirler alınacağını belirten Bakan Bolat, “Türkiye pazarını kural dışı ithalat yöntemleriyle ele geçirmeye çalışan ülkelere karşı en ufak müsamahamız yoktur. Tekstilcilerimizin ihracatta yanındayız. İthalatta yaşanan sıkıntılara karşı da uluslararası kuralları uygulayacağız. Türkiye, tekstil ve konfeksiyonda çok daha yüksek basamaklara tırmanacaktır. Türkiye sektörde oyun kurucu konumda. Bundan sonraki hedefimiz başarılarımızı yukarıya taşımaktır,” ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Tekstil ve konfeksiyonda ilk 8 ayda 21,2 milyar dolar ihracat gerçekleşti Haber

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Tekstil ve konfeksiyonda ilk 8 ayda 21,2 milyar dolar ihracat gerçekleşti

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Texhibition İstanbul İplik, Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı’nda yaptığı konuşmada, tekstil ve konfeksiyon sektörünün Türkiye ekonomisi için kritik bir rol oynadığını vurguladı. Bakan Bolat, ilk sekiz ayda bu sektörde 21,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini belirtti ve bu yılki hedeflerin vurgulandı. Bakan Bolat, Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon sektöründe geçen yıl 33 milyar dolar civarında ihracat yaptığını hatırlatarak, bu yılın ilk sekiz ayında 21,2 milyar dolar ihracat yapıldığını ifade etti. Özellikle AB ve ABD’de faiz indirimlerinin bu sektörde talep artışına yol açacağına inanılıyor. 2024 YILI İLK ÇEYREĞİNDE YÜZDE 5,6’LIK BİR BÜYÜME GERÇEKLEŞTİ Bakan Bolat, Türkiye'nin 2023 yılında yüzde 5,1 oranında reel büyüme kaydettiğini ve 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,6’lık bir büyüme sağladığını belirtti. İhracatın bu büyümede önemli bir rol oynadığını ve 2024 yılının ilk yarısında büyüme oranının yüzde 3,8 olarak kaydedildiğini vurguladı. Bakanlık tarafından verilen desteklere de değinen Bolat, 6-8 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenen fuara katılan 453 firmaya toplam 64 milyon 89 bin 488 TL destek ödemesi yapıldığını belirtti. Ayrıca, yurt dışı ve yurt içi fuar katılım sınırlarının artırıldığını ve Texhibition fuarının desteklenen sezonluk fuarlar arasında yer aldığını açıkladı. Bu değişikliklerle birlikte, firmaların bu etkinliğe katılımının artması bekleniyor.

Adana'nın uygun fiyatlı mağazası 81 ilde 81 mağaza hedefiyle büyüyor Haber

Adana'nın uygun fiyatlı mağazası 81 ilde 81 mağaza hedefiyle büyüyor

Adana'da uzun yıllardır faaliyet gösteren Televole Mağazası, uygun fiyatlı ürünleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Şu an Adana, Hatay, Kayseri, Gaziantep ve Osmaniye'de toplam 9 şubesi bulunan mağaza, büyük bir hedefle yola çıktı. Televole'nin sahibi Ufuk Doyuran, mağazalarının Türkiye genelinde şubeleşerek büyüyeceğini ve hedeflerinin 81 ilde 81 mağaza açmak olduğunu söyledi. Yurt İçi ve Yurt Dışından Yoğun Talep Televole Mağazası'nın sahibi Ufuk Doyuran, yurt içi ve yurt dışından yoğun talep aldıklarını belirterek, "Önümüzdeki aylarda yeni şubeler açmayı planlıyoruz. Asıl hedefimiz 81 ilde 81 mağaza. 20 sene önce bu mottoyla yola çıktık. İnsanlar bizi çok sevdiler ve benimsediler. Biz de onlara layık olmaya çalışıyoruz. Kaliteli ürünleri uygun fiyata satarak herkesin gönlünce alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz" dedi. Kaliteli ve Uygun Fiyatlı Ürünler Televole Mağazası, emsallerine göre çok uygun fiyatlı ürün satışı yaparak müşterilerinin beğenisini kazanıyor. Ufuk Doyuran, mağazalarının kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleri ile herkesin bütçesine hitap ettiğini ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuklarını ifade etti. Yeni Şubeler Yolda Adana, Hatay, Kayseri, Gaziantep ve Osmaniye’de 9 şubesi bulunan Televole, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin diğer illerinde de mağaza açmayı planlıyor. Doyuran, yeni şubelerle birlikte daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediklerini ve bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Deride gerçek markanın adı Türkiye Haber

Deride gerçek markanın adı Türkiye

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Cengiz Sarıgül, Türkiye'nin deri konfeksiyonunda üst kalitede hizmet verdiğini belirterek, "Dünyada hangi ünlü marka aklınıza geliyorsa bunların ürünlerini Türkiye'deki bizim konfeksiyonlarımız üretiyor." dedi. TDKD tarafından Antalya'da Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Deri ve Kürk (Leather&Fur) Fuarı, 70 yerli firma ile 20 ülkeden 1200 yabancı alıcıyı buluşturdu. Fuara katılan TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Sarıgül,Türkiye'nin deri konfeksiyonunda iddialı olduğunu söyledi. Önceki yıllarda en fazla Rusya'ya ihracat yaparken bu yıl ABD ve Avrupa ülkeleri ağırlıklı yurt dışı satışı gerçekleştirdiklerini belirten Sarıgül, dünyadaki rakiplerine göre Türkiye'de üretilen ürünlerin çok daha kaliteli olduğunu kaydetti. Yerli firmaların hem kendi tasarımlarıyla markalarını oluşturduklarını hem de yabancı markalara ürün yaptığını anlatan Sarıgül, "Türkiye'deki deri üretiminin, dünyada eşi yok. Dünyada bir numarayız. Hem konfeksiyon olarak hem deri tabakhaneleri olarak üst kalitede hizmet veriyoruz. Dünyada hangi ünlü marka aklınıza geliyorsa bunların ürünlerini Türkiye'deki bizim konfeksiyonlarımız üretiyor." dedi. Sarıgül, Türkiye'de ise insanların daha çok suni deri olarak bildikleri sentetik ürünü tercih ettiğini söyledi. Hakiki deri ürünlerin daha sağlıklı olduğunu ifade eden Sarıgül, "En kaliteli üretimi, en yeni modelleri yapıyoruz. Türkiye'nin ürettiğini dünyaya giydiriyoruz ama kendi insanımız suni deri giyiyor. Bu bize acı veriyor. Suni deri, insanların vücuduna zararlı bir üründen yapılıyor. Ama biz tamamen doğal bir ürün ortaya koyuyoruz." diye konuştu. Deri konfeksiyonu için asla bir hayvanın öldürülmediğini, eti için kesilen hayvanların atıklarını kullandıklarını vurgulayan Sarıgül, geri dönüşüme katkıda bulunduklarını da ifade etti. - "Üst grup markalara üretim yapıyorlar" İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Gözmen ise kalite ve moda konusunda iç piyasada yeterince tanıtım yapılamaması nedeniyle halkın bu konuda bilinçlendirilemediğini söyledi. Sektörün kaliteli üründen taviz vermediğini ve yeni trendleri yakından takip ettiğini dile getiren Gözmen, sadece soğuk ülkelere değil, farklı modellerle Suudi Arabistan gibi sıcak ülkelere de deri ürünleri sattıklarını kaydetti. Deri konfeksiyonunda yerli firmaların dünyaca ünlü markalarla bağlantılar yaptığını vurgulayan Gözmen, "Dünya markalarına üretim yapan sektörümüz özellikle Zeytinburnu bölgesinde komplekslerini kurdular. Alt grup markalara değil üst grup markalara, 3-5 bin avrodan satışı başlayan markalara üretim yapıyorlar." dedi. Gözmen, özellikle deri konfeksiyonunda Türkiye'nin üretim merkezi haline geldiğine dikkati çekti. Vatandaşlara da gerçek deri konfeksiyon ürünlerini tercih etmelerini öneren Gözmen, iyi araştırma yaptıkları takdirde çok uyguna, daha kaliteli ve daha sağlıklı deri konfeksiyon ürünlerini alabileceklerini sözlerine ekledi.

Türkiye'nin önde gelen tekstil şirketi Emek Group, konkordato talebinde bulundu Haber

Türkiye'nin önde gelen tekstil şirketi Emek Group, konkordato talebinde bulundu

Tekstil dünyasının güçlü oyuncularından biri olan Emek Group, Türkiye'de birçok firmaya halı ve mobilya satışı yapmasının yanı sıra dünya çapındaki önemli giyim markalarına kumaş üretimi gerçekleştirmekteydi. Ancak pandemi sonrası sektördeki iflas dalgası, bu kez tedarikçi firmaları da etkiledi. Emek Group'un, Zara, H&M, Marks & Spencer, Bestseller gibi dev markalara üretim sağlayan şirketler arasında yer aldığı belirtilirken, şirketin ekonomik istikrarsızlık nedeniyle konkordato ilan ettiği açıklandı. Emek Group'un 65 yıllık geçmişi bulunan ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir firma olduğu ifade edildi. Bu gelişme, tekstil sektöründeki tedarikçi firmaların zorlu ekonomik koşullar altında nasıl etkilendiğini gösteriyor. Pandemi sonrası yaşanan ekonomik belirsizlikler ve mali krizler, sektördeki birçok şirketi iflasa sürüklemiş durumda. Emek Group'un konkordato ilanı, sektördeki bu zorlukların bir yansıması olarak dikkat çekiyor. EMEK GROUP ŞİRKETLERİ, TOPLAM BORCU 500 MİLYON TL'Yİ AŞARAK EKONOMİK ZORLUKLA KARŞI KARŞIYA" Emek Group, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan dava dosyasında mali zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Şirketin mali dengesi, sert döviz kuru hareketleri, maliyetlerdeki 0'lük artış ve kredi faizlerinin %60'a yükselmesi gibi etkenlerle bozuldu. Dava dosyasına göre, Emek Global'in borcu 334 milyon TL, Emek Kumaş'ın borcu 110 milyon TL ve Emekteks'in borcu ise 81 milyon TL seviyesinde bulunuyor. Şirket, bu mali zorluklarla başa çıkabilmek adına Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden konkordato talebinde bulundu.

Defne ve Antakya'da Haber

Defne ve Antakya'da "kadın eli" kumaşa ve zeytine değer katıyor

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) "Depremden Etkilenen Küçük İşletmelerin Desteklenmesi Hibe Programı" çerçevesinde İsveç'ten sağlanan fonla destek sağladığı depremzede kadın girişimcileri ele alındığı dosya haberin ikinci bölümünde, Hatay'daki tekstil ürünleri ve zeytinyağı üreticisi kadınlarla röportaj yapıldı.Defne ilçesindeki Gümüşgöze Mahallesi'nde bulunan atölyesinde tekstil ürünleri üreten Sevim Baklacı, terzi olan eşinden öğrendiği mesleğine, 2012 yılından beri devam ediyor.KOSGEB'in sağladığı hibe desteği ile çarşaf, yastık kılıfı ve masa örtüleri üreterek işine başlayan Baklacı, 6 Şubat'taki depremlere kadar kendi atölyesinde 35 kişi ile iç giyim alanında aralıksız çalıştı. Eşi ile üretime kaldıkları yerden devam ediyorlar.Baklacı, üretim atölyesinin duvarlarının depremlerde hasar aldığını belirterek, "Depremden 6 ay sonra üretime yeniden başladık. Şu an eşim ve 10 personelimiz ile üretime kaldığımız yerden devam ediyoruz." dedi. Tekstil alanında ihtiyaç duyulan lastiklerin üretimini de kendi bünyelerinde yapmayı istediklerini anlatan Baklacı, "Aklımızda bir proje var. 400 metrekare bir iş yeri yaptık, hazır durumda. Verilecek destekle buraya tekstil malzemeleri alıp gerekli olan tüm ürünleri baştan aşağı üretmek istiyoruz." diye konuştu. Baklacı, usta öğretici olduğunu da belirterek, verdiği eğitimlerle el emeğini gelecek nesillere aktardığını söyledi.Kadınların başaramayacağı hiçbir şey olmadığına dikkati çeken Baklacı, "Kadınlarımız güçlü. Yeter ki istesinler, mücadele versinler. Emek verdikten sonra her şey arka arkaya geliyor." ifadelerini kullandı. İlçedeki konteyner iş yerinde "Tescilli" zeytinyağını tüketici ile buluşturuyor.Antakya'da doğup büyüyen Saadet Çatal da Serinyol Mahallesi'ndeki konteyner iş yerinde, 2018'de tescilini aldığı ve markalaştırdığı zeytinyağının satışını yapıyor. Finans sektöründe 10 yıl çalıştıktan sonra "dede mesleği" zeytinciliğe başlayan Çatal, içindeki doğa aşkı ile üretmeye devam ediyor. Çatal, çocukluğunun tarlalarda geçtiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Üniversiteden mezun olduktan sonra bankacılık sektöründe çalıştım ama içimde hep doğa ile ilgili bir şeyler yapmak vardı. Böyle bir fırsatım varken bunu değerlendirmek istedim. Depremden 4 ay önce işletmemi kurmuştum ama maalesef asrın felaketini yaşadık. İşletmem hasar aldı, içindeki eşyalarım gitti, depolarımız yıkıldı, oradaki ürünlerimiz ziyan oldu. Şimdi ise yeniden toparlanmaya çalışıyor, üretime devam ediyoruz." Desteklerin önemini vurgulayan Çatal, depremden zarar gören üreticilerin, üretim yerleri açabilmeleri için daha fazla maddi desteğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Çatal, tüm kadınların doğuştan güçlü olduğuna işaret ederek, "Bizim ellerimiz çelikten, kalplerimiz altından. Dolayısıyla her işi parlatıp güzelleştiriyoruz. Yılmamak gerekiyor. Özellikle bu şehirde kadın elinin çok büyük kıymeti var. Kadın varsa bir şehir ayağa kalkar diye düşünüyorum. Kadın demek, ekonominin canlanması demek." dedi.

Kaya: Deprem bölgesinde Hazır Giyim Sektörü yüzde 40 istihdam kaybı yaşadı Haber

Kaya: Deprem bölgesinde Hazır Giyim Sektörü yüzde 40 istihdam kaybı yaşadı

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada hayatını kaybedenleri anarken, depremden etkilenen şehirlerde hazır giyim sektörünün yaşadığı değişime dikkat çekti. Aradan geçen bir yılda istihdamın yüzde 40, üretimin ise yüzde 50 azaldığını açıklayan Kaya, 2022'de yüzde 75 olan kapasite kullanımının depremin ardından yüzde 10'lara kadar düştüğünü, 2023'ün son çeyreğinde ancak yüzde 40 seviyesine ulaşabildiğini belirtti. Nitelikli istihdam kaybı ve finansmana erişim sıkıntılarına vurgu yapan Kaya, ihtiyaç duyan firmaların kredi borçlarının yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Deprem bölgesindeki hazır giyim sektörü, yaşanan felaketin ardından toparlanmaya çalışsa da deprem öncesi günlere henüz ulaşabilmiş değil. TGSD Başkanı Ramazan Kaya, depremin bölgedeki hazır giyim sektörüne etkilerini rakamlarla paylaştı. Depremde hayatını kaybedenleri anan Kaya, “Ülkemizin yaşadığı bu büyük felakette hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyor, yaralanan vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hiç kuşkusuz kayıplarımızın yerini doldurmamız mümkün değil ancak bu zorlu süreçte birbirimize destek olmanın ve dayanışmanın önemini bir an olsun unutmamalıyız. Elimizden gelenin en iyisini yaparak, yaraları birlikte sarmaya devam etmeliyiz. Biz TGSD olarak depremin ilk gününden itibaren bölgeye yardım elimizi uzattık. Adıyaman’da geçtiğimiz Nisan ayında açtığımız 310 konteynerlik yaşam merkezimizde misafir ettiğimiz vatandaşlarımız kalıcı konutlara geçiş yapana kadar desteğimizi sürdüreceğiz” dedi. Kaya, depremin ardından bölgedeki hazır giyim sektöründe yaşanan değişikliklere de değindi. “Depremin ardından geçen bir yılda istihdamdan üretime her alanda ciddi kayıplar yaşadık. Aslında bölgedeki iş yeri sayısında ciddi bir değişiklik olmadı. 2022 yıl sonu itibarıyla bölgede 1.366 hazır giyim üreticisi varken 2023 sonunda bu sayı 1.300’e geriledi. Firma sayısı en fazla Malatya, Adıyaman ve Hatay’da azaldı. Ancak firma sayısındaki düşüş yüzde 5’in altında kalırken istihdam yüzde 40 azalarak 143 binden 90 bin seviyesine geriledi. Sektördeki toplam istihdamın yüzde 19,7’si deprem bölgesindeyken bu pay yüzde 14,2’ye indi. İstihdamın en fazla düştüğü şehirlerimiz Malatya ve Adıyaman. Bu düşüşte deprem nedeniyle yaşadığımız kayıpların ve göçün yanı sıra sektörümüzün istihdamının geçen yıl ülke genelinde yüzde 12,5 azalmasının da büyük etkisi var” diye konuştu. Depremin hazır giyim üretimine ve kapasitesine etkisine de değinen Kaya şunları söyledi; “2022 verilerine göre depremden etkilenen 11 ilimiz, yıllık 352 bin ton üretim ile ülkemizin toplam hazır giyim üretiminin yüzde 8,9’unu karşılıyordu. 2023 yılında ise 11 ilin üretimi yaklaşık yüzde 50 gerileyerek 175 bin tona indi ve toplam üretimdeki payı yüzde 4,5 oldu. Bu süreçte Türkiye’nin toplam üretimi de yüzde 3 azalarak 3,85 milyon tona indi. Öte yandan depremden önce bölgede yüzde 75 olan kapasite kullanımı 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 10’a kadar indi. Kapasite kullanım oranı ikinci çeyrekte yüzde 20, üçüncü çeyrekte yüzde 30 ve son çeyrekte yüzde 40 olarak gerçekleşse de deprem öncesine göre hala çok gerideyiz.” İhracat rakamlarını da açıklayan Kaya, “2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,2 düşüşle 19,2 milyar dolar ihracat yapan Türk hazır giyim sektörü, deprem bölgesinde de yüzde 11’lik gerileme yaşadı. Buna göre 2022 yılında 541 milyon dolar olan deprem bölgesi ihracatı, 2023’te 482 milyon dolara indi. Bölgede ihracatın en çok gerilediği iller Kahramanmaraş, Hatay ve Diyarbakır oldu” açıklamasında bulundu. TGSD Başkanı Kaya, Türk hazır giyim sektörünün 2023 yılında yaşadığı kaybın ardından bu yılın ikinci yarısı itibarıyla toparlanma sürecine gireceğini öngördüklerini belirtti ve ekledi: “Tüm bölgelerimizde olduğu gibi deprem bölgesindeki üreticilerimizin toparlanması için de çeşitli desteklere ihtiyaç var. Her şeyden önce finansmana ve kredilere erişimde yaşanan sıkıntılar, çarkların dönmesini zorlaştırıyor. Sektörün en önemli ihtiyaçlarından biri olan ihracat kredilerinde yeterli ve uygun koşullar sağlanamıyor. Ayrıca ihtiyaç duyan firmalar, mevcut kredi borçları için yapılandırma bekliyor. Özetle bölgemizin yeniden ayağa kalkması için finans kuruluşlarının desteğine ve kamunun iyileştirici düzenlemelerine ihtiyaç var. Bu düzenlemeler, depremin ilk dönemlerinden bu yana devam eden nitelikli istihdam sorununun çözümüne de önemli katkı sağlayacaktır.” TGSD HAKKINDA Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 1976 yılında kurulan ve 2003 yılında kamu yararına dernek statüsü kazanan Türkiye'nin en köklü sektörel derneklerinden biridir. TGSD, Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 60'ını gerçekleştiren 450'den fazla üyesiyle sektörün tüm değer zincirinin temsiliyetine sahip bir kuruluştur. Dernek, sektörün kurumsallaşması, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularında liderlik yaparak dünya çapında bir marka olma hedefine yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. TGSD, aynı zamanda her yıl düzenlediği İstanbul Hazır Giyim Konferansı ile sektörün gelişimine katkıda bulunmaktadır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.