SON DAKİKA
Hava Durumu

#TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu

İLKHABER-Gazetesi - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali, İstanbul Park İhalesi ve Formula 1 hedefini açıkladı Haber

Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali, İstanbul Park İhalesi ve Formula 1 hedefini açıkladı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali’ndeki sanatçılar ile ilgili ayrım yapılıp yapılmamasına ilişkin yöneltilen soruya, "Bakın bu seneki kültür yolu festivalinde görev almış büyük konser dediğiniz 87 tane sanatçı listesi burada var. Size veririm. Sanatçı listesini görürseniz de kriterimizin çok çeşitli olduğunu görürsünüz. Herhangi bir ideolojik yaklaşım ile yaklaşmadığımızda çok net bir şekilde görürsünüz. Zaten Google’de arattığınızda bizim sanatçılarımızı orada görebiliyorsunuz. Bu konuda herkesin için rahat olsun” ifadelerini kullandı. “2005 yılında ihaleye çıkmış” Ersoy, kendisine ait olan bir otelin kazandığı ihale iddialarına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: “Gelen bilgi eksik ve yanlış. Maalesef geçen son dönemde de karşıma çıktı ve her seferinde anlattım. İlgili başkan vekillerine de kopyalarını verdim belgelerin. Bu sene de demek ki devam edilecek algıya. Ben net bir şekilde anlatayım. 2005 yılında ihaleye çıkmış Kültür ve Turizm bakanlığı. 2005 yılında ihaleye en yüksek teklifleri benim firmam verdiği için bende kalmış. 2006 yılında ihale bittikten sonra biz ön izin talebini yapmışız. Bize de 2006 tarihinde ön izi belgesini vermişler. Yani konunun günümüzle uzaktan yakından alakası yok. Benim makamım olmadan yaklaşık 20 yıl önceki konudan bahsediyoruz. Belgesi burada.” “Kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor” Kültür Yolu Festivali'nin yüksek maliyetler ile ilgili yapıldığı iddialarını da yanıtlayan Bakan Ersoy, “Kültür Yolu çok geniş kapsamlı bir etkinlik. 7 aylık bir sürede 16 şehirde 9’ar gün festival olarak hesap ederseniz. 144 festival gününde 6 bin 700 etkinlik içeriyor. Zaten bütün illerin talep etmesinin arkasında bu var. Şimdi büyük sanatçı konserlerinize gelelim. Büyük konserlerin konser başı maliyeti kamuoyuna yansıyan belediye sahnelerinin, çok daha kapsamlı bir sahne artı teknik kısmını söylüyorum. Sadece kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor. Maliyetler açısından uçurum var ikisinin arasında. Ekranda gördüğümüzün 20’de birine denk geliyor” dedi. “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” İstanbul Park ihalesine ilişkin yöneltilen soruları da yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti: “Eğer konu teminatsa 4 milyar değil. Orada bir yanlışlar vardır. Yaklaşık maliyeti teminatın 270 milyon lira. Söz konusu rakam 4 milyar değil. İkincisi, eski firmayla devam ediyor olsaydık şu an da aylık 730 bin lira kira alıyor olacaktık. Şu anda aylık 300 bin dolar kira alıyoruz. Şimdi ayrıca bu firmanın verdiği teminat da şu an da Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün mevzuatına uygun. Kira ödemelerini düzenli yapmaya devam ediyor. Burada bir ayrıntıya girmek istiyorum. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten açık ihale yapılmıştır biliyorsunuz. İki firma başvurmuş. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten biz o bir tane firma ile o süreci yürütüyoruz. Bizim rakamlarımızı kabul ediyorsa olabilir. Şimdi esas oradaki konu ne? İhalenin ana konusu neydi derseniz; orada yatırım şartları var. Bak gelirleri artıyor ama esas İstanbul'a Formula 1’i tekrar geri getirilebilir. Bizim aslında bu çalışmayı yapmamızın arkasındaki hepimiz İstanbul'a Formula 1 geri gelsin isteriz değil mi? Hepimiz isteriz. Biz Formula birden bakın biz tek başımıza talip değil. Dünyadaki birçok şehir şu anda Formula 1 almak için İstanbul'la birlikte yarışıyor. Bizim Formula 1 Kurumu ile ilgili görüşmelerin süreci firmayla birlikte devam ediyor. İnşallah biz bu süreci başarıyla tamamlayıp Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz.” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kuruluşlarının 2025 yılı bütçesi 53 milyar 202 milyon 392 bin lira şeklinde kabul edildi.

Bakan Şimşek: Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok Haber

Bakan Şimşek: Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Asgari ücretin, komisyon tarafından belirlendiğini anımsatan Şimşek, "Bu aşamada değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz, teknolojik boyutu çok yüksek olsun ve asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı AR-GE'ye, teknolojik, yeşil ve dijital dönüşüme ayırdık." diye konuştu. Şimşek, en düşük memur maaşının son 22 yılda reel olarak yüzde 238 arttığına, dolar bazında 238 dolardan 1139 dolara çıktığına dikkati çekerek en düşük emekli maaşının reel yüzde 543, dolar bazında yüzde 812 yükseldiğini belirtti. Asgari ücretin reel yüzde 212, dolar bazında yüzde 343 arttığının altını çizen Şimşek, "Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Geçen sene asgari ücret yüzde 107,5 arttı. Geçen sene enflasyon neydi? Yüzde 65. Bu sene enflasyon yüzde 44'e revize edildi, yüzde 49 vermişiz." değerlendirmesinde bulundu. Vergi harcamalarıyla ilgili sorulara yanıt veren Şimşek, bu harcamaların 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığına işaret etti. Şimşek, "Asgari ücrete vergi mi getirelim? Siz onu mu istiyorsunuz? Yatırımları teşvik etmeyelim mi? Engelli, yaşlı, emekli, şehit, dul ve yetimler için 259,2 milyar liralık vergiden vazgeçmişiz. AR-GE, yenilik, tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi 147,3 milyar lira. 'Sermaye için 3 trilyon liradan vazgeçtiniz' diyor. Neresi sermaye bunun?" ifadelerini kullandı. "Zengini vergilendiriyoruz" Şimşek, birçok şirketin, indirimlerden yararlandığı için vergi vermediğini, bu yüzden yurt içi asgari kurumlar vergisini getirdiklerini söyledi. Düzenlemeyle şirketlerin en az yüzde 10 vergi vereceğini bildiren Şimşek, şunları kaydetti: "Çok uluslu şirketler minimum yüzde 15 vergi verecek. Peki bunu ne zaman getirdik? 'Sermayeyi destekleyen' Mehmet Şimşek'in bakan olmasından sonraki dönemde getirdik. Şirketlerin taşınmaz satışlarında yüzde 50 kazanç istisnasını, serbest bölgede faaliyet gösterenlerin istisnasını daralttık. Kur Korumalı Mevduata (KKM) stopaj vergisi getirdik. Zengini vergilendiriyoruz." Şimşek, şirketlerin vergi matrahını azaltan bazı giderlerinde yine kısıtlamalara gittiklerini ve buna devam edeceklerini söyledi. Vergi adaleti konusunda yapılan değerlendirmelere de değinen Bakan Şimşek, gelir vergisi tarifesinin en alt dilimini yüzde 15'e düşürdüklerini, en üst dilimini de yüzde 40'a çıkarttıklarını anımsattı. Şimşek, 850 bin esnafın gelir vergisi istisnasına tabi olduğunu belirterek bunların KDV mükellefiyetinin de bulunmadığını dile getirdi. "Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece yüce Meclis'indir" Dolaylı ve dolaysız vergiler konusunda Türkiye ile diğer ülkeler arasında karşılaştırma yapılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şöyle devam etti: “Uluslararası standartlarda dolaylı ve dolaysız vergi tartışmasında sosyal güvenlik primleri var. Belediyelerin topladıkları vergiler var. Ben OECD tanımını kullanıyorum. 2002'de dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1'di. Şimdi yüzde 56,1'e çıkmış. 2002'de yüzde 46,9 olan dolaylı vergilerin oranı yüzde 43,9'a düşmüş. Arzuladığımız yerde değiliz ama yüzde 70 dolaylı vergi dediğiniz zaman uluslararası tanıma uymuyor." Bakan Şimşek, "Vergi borçlarının silindiği" iddialarına ilişkin, "Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece yüce Meclis'indir." ifadesini kullandı. "Uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz" şeklinde yasal düzenleme yaptıklarını anımsatan Şimşek, "Ben vergi borcu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem. Maliye Bakanı'nın hatta Cumhurbaşkanı'nın vergi silme yetkisi yoktur. Ben hiçbir zaman, hiçbir şirketin vergisini silmedim, silmeyeceğim. Çünkü silemem, benim bir yetkim yok." dedi. "Haber verilmeden e-haciz tatbik edilmiyor" Şimşek, Ziraat Bankasının tüm şubelerinin tabelalarının değişmediğini, sadece deprem bölgesinde ve tadilat ihtiyacı olan şubelerin tabelalarının değiştiğini bildirdi. Demirören Grubu’nun Ziraat Bankasına taksitlerini ödediğini ve vadesi geçen borcunun olmadığını ifade eden Şimşek, bankanın Antalya'daki toplantısına ilişkin eleştirilerle ilgili şunları söyledi: "Genel Müdürün bana söylediklerini aktarıyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda, bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak, istişarede bulunmak üzere toplanıyor. Yapılan toplantı da bu bağlamda. Bir gazetede, ‘Bakan Şimşek 5 bin dolarlık otelde kalacak’ diyorlar. Ben nereye gidiyorum, nerede kalıyorum, hangi villada, ben de merak ettim. Bir kere o toplantıya gitmiyorum. Gitsem bile günübirlik, gittiğim yerde kalmıyorum." Bakan Şimşek, Tip-1 diyabet hastası çocuklar ilgili milletvekillerinin ilettiği taleplere de cevap verdi. Konunun önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, “Biz tabii ki duyarlı olmak durumundayız ve ilgili bakan arkadaşlarımızla konuyu çalışacağız. En kısa süre içerisinde sorunu imkanlarımız çerçevesinde çözmeye çalışacağız." dedi. "Vergi borcunu ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz yapıyorsunuz." iddiasının doğru olmadığını kaydeden Şimşek, ilgilisine haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz tatbik edilmediğini vurguladı. "Bizim kitabımızda asla ayrımcılık olmaz" Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yapılan yatırımları da anlatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı: "2003-2024 döneminde sabit fiyatlarla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne tam 1,1 trilyon liralık yatırım yapılmış. Bunun yüzde 14'ü tarıma, yüzde 12'si enerjiye, yüzde 11'i madencilik, yüzde 6'sı sağlık alanına. İmalat sanayisinde 29 OSB kurduk. Batman'ın rakamlarını hatırlıyorum. 1990'da bir OSB kuruluyor, 2002'ye kadar sadece bir un fabrikası. Orayı biz büyüttük. Şimdi 3. Organize Sanayi Bölgesi üzerine çalışılıyor. Bizim kitabımızda asla ayrımcılık olmaz. 60 bin derslik yapmışız, 7 üniversite kurmuşuz, 2 bin 604 kilometre çok şeritli yol yapmışız. Sağlıkta 50 milyar lira yatırım yapmışız." Şimşek, aynı dönemde Doğu Anadolu Bölgesi'ne önemli yatırımlar yapıldığını dile getirdi. Bu bölgeye 1 trilyon 40 milyar lira sabit fiyatlarla yatırım yapıldığını ve 20 OSB kurulduğunu bildiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kişi başına gelirde Türkiye yüzde 77 büyürken Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesi yüzde 80 büyümüş, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) bölgesi yüzde 98 büyümüş. Kişi başı yıllık ortalama büyüme Türkiye genelinde yüzde 3,2 iken DAP bölgesinde 3,3, GAP bölgesinde 3,9. Daha da gelişemez miydi? Tek engel var o da terördür. Çünkü terörün olduğu bölgede devletin en mükemmel teşviklerini bile devreye aldığınız zaman arzuladığınız yatırımları çekemiyorsunuz. Onun için biz o bölgeye en yüksek teşviki vermeye devam edeceğiz. Çünkü biz bölgesel kalkınmışlık farklarını azaltmak istiyoruz." Şimşek, Özelleştirme İdaresinde 1000'in üzerinde araç toplandığını ve bu araçların yakın zamanda açık artırmayla satılacağını bildirdi. "Enflasyonun artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı şekilde kontrol altına alındığı dönem olacak" Milletvekillerinin gelir dağılımı ve enflasyona ilişkin değerlendirmelerine değinen Şimşek, son 22 yılda gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını, uygulanan politikalar sayesinde yakın dönemde gelir dağılımı göstergelerinde önemli iyileşmeler olduğunu belirtti. Şimşek, enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyledi. Bu nedenle programı tasarlarken birincil hedeflerinin fiyat istikrarı olduğuna dikkati çeken Şimşek, yolun uzun olduğunu ifade ettiklerini anımsattı. Para politikasının yeniden inşasının zaman aldığını anlatan Şimşek, koşulların artık kalıcı şekilde dezenflasyona elverişli olduğunu vurguladı. Bu süreci 3 aşamalı planladıklarını dile getiren Şimşek, ilk yılın dezenflasyona geçiş dönemi olduğunu söyledi. Şimşek, "Şu anda dezenflasyon dönemindeyiz. Özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani enflasyonun artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı şekilde kontrol altına alındığı dönem olacak. Amacımız enflasyonu kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarının tanımı da budur." "Uygulanan politika ve gelişmelere göre bazı tahminler revize edilebilir" Şimşek, uluslararası kurumlarda tahmin değişikliklerinin olup olmadığına ilişkin soruya, "Uluslararası kuruluşların da bizim de tahminlerimizde değişiklikler oluyor." yanıtını verdi. Uluslararası Para Fonunun (IMF) da enflasyon tahminlerinde değişiklik yaptığına işaret eden Şimşek, "Uygulanan politika ve gelişmelere göre bazı tahminler revize edilebilir. Çünkü tahmin süreçleri dinamiktir. Merkez Bankamız ne diyor? Yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin birtakım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor." ifadelerini kullandı. Şimşek, Türkiye'de ilgili kurumların iç ve dış gelişmeleri takip ettiğini ve değerlendirdiklerini belirterek, Bakan olarak kendisinin tahmin yapma imkanının olmadığının altını çizdi. Şimşek, geçen sene için program tahminleri ve gerçekleşmelerine dikkati çekerek, performansın iddia edildiği kadar kötü olmadığını söyledi. "Cari açık, öngörülerimizin çok altında kalacak" Bu yılın ekonomi göstergelerindeki performansları değerlendiren Şimşek, şunları kaydetti: "Bu sene büyük ihtimalle cari açık öngörülerimizin çok altında kalacak. İşsizlik oranı da öngörülerimizin oldukça altında. Bu, iyi bir şey. İstihdam artışı da böyle. Enflasyon öngörümüzün üstünde. Niye? Para politikasının etkili olduğu alanlar var, etkili olmadığı alanlar var. Mesela hizmetlerin bir kısmı, temel mallar para politikasına iyi tepki veriyor. Hizmetler o düzeyde vermiyor." "Enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek için ilave tedbirleri almak zorundayız" Şimşek, enflasyonun öngördüklerinin üzerinde seyrettiğini ifade ederek, "Enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek için gereken ilave tedbirleri almak zorundayız. Alacağız." diye konuştu. Bütçe harcamalarında deprem kaynaklı ağırlıklı azalış öngördüklerine dikkati çeken Şimşek, bunun dezenflasyonu destekleyeceğini söyledi. Bütçe açığındaki daralmanın dezenflasyonist olduğunun altını çizen Şimşek, "Bütçe imkanlarına göre belki yeni yılda klasik artışlarda farklı bir değerlendirmeye gidebiliriz. Bütçe hususunu değerlendireceğiz." dedi. KKM stoku düşüşü sürüyor Kur Korumalı Mevduatın (KKM) neden uygulamaya alındığına ilişkin soru üzerine Şimşek, Aralık 2021'de kurlarda baskı oluştuğunu ve KKM'nin geçici tedbir olarak devreye sokulduğunu anımsattı. Şimşek, KKM'nin aslında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğuna işaret ederek, "Bu nedenle uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesi daha uygundur." ifadelerini kullandı. Şimşek, KKM'den çıkış sürecinin süreceğine işaret ederek, KKM stokunun Ağustos 2023'te zirveyi gördüğünü, 8 Kasım itibarıyla 1,3 trilyon liraya gerilediğini söyledi. Şimşek, "Eğer öngörmediğimiz bir şey yaşanmazsa buradan çıkış yakındır." dedi. Türkiye'ye gelen dış kaynakların çoğunlukla "carry trade" olup olmadığına ilişkin sorulara ise Şimşek, açık ve örtülü kur hedeflerinin olmadığını söyledi. Şimşek, sermaye akımlarını yönetmenin zor iş olduğuna dikkati çekerek, carry trade'e dayalı bir modellerinin ve niyetinin olmadığının altını çizdi. "2025 yılında bütçe açığını azaltacağız" Kamu harcamalarına ilişkin sorulara yanıt veren Şimşek, deprem harcamalarına ilişkin tasarrufta bulunmanın söz konusu olmadığını dile getirdi. Şimşek, bütçe esnekliklerinin yüksek olmadığını belirterek, "Bütçe harcamalarımızın yüzde 41,6'sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız. Bu sayede mutlaka Merkez Bankasının dezenflasyon sürecini çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Tasarruf tedbir paketini açıkladıklarını anımsatan Şimşek, şöyle devam etti: "Meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönlü sapmanın, son 10 senede yıllık ortalaması yüzde 9,1'dir. 2024'te bu sapmanın yüzde 0,8'e düşeceğini öngörüyoruz. Bir harcama disiplini olmasaydı, tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1'den yüzde 0,8'e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalamasında gitseydi bu, 814 milyar liraya denk gelecekti. Muazzam harcama disiplini var, tasarruf var." Şimşek, bu yıl kamuda taşıt sayısının 2023'e göre 3 bin 848 adet arttığına, bunun yüzde 90'ının güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edinilen taşıtlar olduğuna işaret etti. Makam aracı eleştirilerine değinen Şimşek, yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi şartıyla onayladıklarını vurguladı. Kendisinin onay verdiği binek araçların tamamının TOGG olduğunu dile getiren Şimşek, vadesi dolan ve yenilenmesi gereken kiralık araçlardan 2 bin 671'ini azalttıklarını aktardı. "Faiz harcamalarının milli gelire oranı 22 yıldır düşüyor" EYT maliyetine de değinen Şimşek, maliyeti Sosyal Güvenlik Kurumuna sorduklarını söyledi. Şimşek, "Aktüeryal dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD'de 38 ülke var. Bu ülkelerin bir tanesini gösterin 30'lu yaşlarda, 40'lı yaşlarda emekli olan. Hatta 50'li yaşlarda emekli olunan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65'in üzerine çıktı." ifadelerini kullandı. Şimşek, faiz harcamalarının milli gelire oranının son 22 yıldır düştüğünü vurgulayarak bu oranın 2002'de yüzde 14,3 olduğunu, 2024'te ise yüzde 2,9 seviyesine düştüğünü dile getirdi. Son 22 yılın ortalamasının yüzde 4,5 olduğunun altını çizen Şimşek, Orta Vadeli Program sonunda bu oranı yüzde 3 seviyesinde tutmayı hedeflediklerini anlattı. Görüşmelerin ardından, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.

Kamuda tasarruf tedbirlerine yönelik yasa teklifiyle harcamalarda verimlilik ve kontrol hedefleniyor Haber

Kamuda tasarruf tedbirlerine yönelik yasa teklifiyle harcamalarda verimlilik ve kontrol hedefleniyor

Kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi ile kamu harcamalarında verimlilik ve kontrol sağlanması hedefleniyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yarın görüşülecek Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin etki analizinden yaptığı derlemeye göre, Türk Standartları Enstitüsüne (TSE) yatırımlarda kullanılmak üzere ilk defa bütçeden 2023 yılının Ağustos ayında 54 milyon 912 bin lira kaynak tahsis edilirken 2023 yılında toplam 1 milyar 274 milyon 912 bin lira, bu yıl içerisinde ise 371 milyon 555 milyon lira kaynak tahsisi yapıldı. Teklifte yer alan TSE'nin gelirlerine yönelik düzenlemenin yapılmaması halinde tahmini kurumun bütçe açığının bu yıl içerisinde 700 milyon lira, 2025 yılında ise 1 milyar 300 milyon lira olması bekleniyor. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşıtların Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aracılığıyla satışına ve elde edilen gelirlerin ilgisine göre genel bütçeye veya ilgili idare bütçesine gelir kaydedilmesine yönelik hüküm kapsamında yer alacak taşıtlara ilişkin sayı ve mali boyut, düzenlemenin yasalaşmasından sonra yürütülecek çalışma sonucunda belirlenecek. Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar'ın ilgili hükmünde olduğu gibi Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile Türkiye'ye doğrudan yatırım yapan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nda tanımlanan yabancı yatırımcılar arasında imzalanan ve yatırım teşviklerine ilişkin hükümler içeren yatırım sözleşmelerine sağlanacak damga vergisi istisnası, düzenlenecek sözleşme sayısı ve sözleşmede yer verilecek yatırım tutarına göre hesaplanacak. Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu'nda yapılan değişiklikle yükseköğretim kurumlarının yürürlükteki kadroları yeniden ihdas edildiği için hükmün, merkezi yönetim bütçesine ilave yük getirmesi öngörülmüyor. BOTAŞ'a yönelik hükümler Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle, 2023 ve önceki yıllarda düzenlenen Cumhurbaşkanı kararları doğrultusunda hesaplanan görevlendirme bedeli alacaklarına karşılık ilgili borçların mahsuplaşılarak terkin işlemiyle BOTAŞ'ın birikmiş borçlarının ve Hazine'den olan görevlendirme bedeli alacaklarının karşılıklı olarak kapanması amaçlanıyor. BOTAŞ'ın vergi borçları karşılıksız silinmediği, görevlendirme alacaklarından mahsup edildiği göz önüne alındığında görevlendirme alacaklarına karşılık ferileriyle birlikte terkin edilecek tutar haziran ayı itibarıyla 181,3 milyar lira olarak hesaplandı. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle Kuruluşun borcu, görevlendirme bedeli alacağına mahsup edilerek Hazine ve Maliye Bakanlığının BOTAŞ'a olan 232,6 milyar lira tutarındaki borcu 51,3 milyar liraya düşebilecek. Önceki yıllarda da söz konusu hükme benzer düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle BOTAŞ'ın toplam 155,9 milyar lira ferileri ile birlikte vergi borcu terkin edilerek görevlendirme bedeli alacaklarından mahsup edilmişti. Teklifin BOTAŞ'a yönelik diğer hükümleriyle ise Anayasa Mahkemesi tarafından belirtilen ihalelerde saydamlık, hesap verilebilirlik, fırsat eşitliği ve öngörülebilirlik ilkelerinin kanuni güvence altına alınması hedefleniyor. Kamu bankalarının sermayeleri güçlendirilecek Teklifle, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi Piyasa İstikrar ve Denge Alt Fonu'na kamu bankalarının sermayelerinin güçlendirilmesi amacıyla 2024 mali yılı içerisinde ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç etme yetkisi Hazine ve Maliye Bakanına veriliyor. Bu kapsamda 24 Nisan 2024'te itfa edilen ikrazen özel tertip senedin itfası nedeniyle Sermaye Yeterlilik Rasyosu kritik düzeyin altına düşen bankaların sermayelerini güçlendirecek minimum tutar belirlenerek ikrazen özel tertip ihraç tutarının bununla sınırlanması öngörülüyor. Bu ihracın maliyeti; para birimi, vade ve senet tipi detaylarına göre değişiklik gösterebilecek. Petrol Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle sahte veya yanıltıcı belge düzenlenerek yapılmaya çalışılan mali usulsüzlüklerle mücadele konusunda önemli kazanımlar sağlanacak. Böylece üçüncü taraflarca yapılan mali belge usulsüzlüklerine bağlı haksız rekabete uğrayan ve faaliyetlerini mevzuata uygun olarak yürüten lisans sahiplerinin rekabet güçlerinde iyileşme olması bekleniyor. 24 bin 800 gelir uzmanı, 4 bin 127 gelir uzman yardımcısı Gelir İdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, gelir uzmanları ile gelir uzman yardımcılarının görev sorumluluklarına yönelik ortaya çıkan ihtilaflar ile mevzuattaki boşluğun giderilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda Gelir İdaresi Başkanlığında istihdam edilen toplam gelir uzmanı ve gelir uzman yardımcısı personel sayısı, Başkanlığın toplam personel sayısının yaklaşık yüzde 73'ünü oluşturuyor. Halihazırda 24 bin 800 gelir uzmanı, 4 bin 127 gelir uzman yardımcısı istihdam ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatında sunulan muhasebat ve muhakemat hizmetlerinin Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı defterdarlıklar aracılığı ile sunulmasına yönelik düzenlemeler kapsamında kaldırılan "defterdar yardımcısı" kadrolarında çalışan personel, Başkanlığın taşra teşkilatında yer alan Gelir İdaresi Grup Müdürü kadrolarına atanacak. Defterdar yardımcısı kadrosundaki 29 kişi hüküm kapsamına giriyor. Genel aydınlatma giderleri için il özel idareleri payından ve belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılan kesintilerin artırılmasına yönelik düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde 5,86 milyar lira, Cumhurbaşkanı yetkisi kullanılması halinde ise 11,7 milyar lira mali etki bekleniyor. 2024 yılı bütçesinde bu kapsamda 35 milyar lira ödenek, 2024 yılı için bütçe ödeneği dışında genel bütçe vergi gelirleri payından ise 7,2 milyar lira aktarım yer alıyor. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de yapılacak değişikliğin yürürlüğe girmesiyle 2024 yılında toplam 3 bin 438 vergi müfettişi için vergi başmüfettişliği kadrosuna atama teklifi yapılması, vergi başmüfettişliği kadrosuna gerçekleştirilecek atamalar sonucunda yapılacak fark ödemelerinin brüt toplamının aylık 20 milyon 628 bin lira olması öngörülüyor. Her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim ve denetim organlarında görev alan her statüdeki kamu görevlilerine görevlerinden sadece biri için ödeme yapılması ve yapılacak ödemelere üst sınır getirilmesine yönelik hüküm kapsamında yer alan kurumsal kapsam da belirleniyor. Hükümle söz konusu ödemelerin disipline edilmesinin sağlanması hedeflenirken, bazı kurul üyelerinin mevcut ücretlerinde düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor.

BİNGÖL - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Yılmaz, Bingöl'de konuştu Haber

BİNGÖL - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Yılmaz, Bingöl'de konuştu

BİNGÖL (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, "Muhalefetin seçim öncesinde hiçbir şekilde dile getirmedikleri milliyetçi birtakım söylemleri şimdi çok keskin bir şekilde dile getirme çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu da halka güven veren bir tavır değildir. Bu ani dönüşler halkın aklıyla alay etmek demektir." dedi. Yılmaz, Bingöl'de bir otelde düzenlenen basın toplantısında, 14 Mayıs'taki seçimlerin demokratik bir olgunlukla ve huzurlu bir ortamda gerçekleştiğini söyledi. Türkiye'nin uzun demokrasi geçmişine sahip bir ülke olduğunu dile getiren Yılmaz, depremin olumsuz etkilerine rağmen seçimlere katılım oranının son derece yüksek olduğunu belirtti. Yurt dışında da çok yüksek bir katılım olduğunu aktaran Yılmaz, "Yüzde 55'lere yakın katılım oranı gerçekleşti. Başka ülkelerin yurt içi seçmeninde gördüğü katılım oranının üstüne çıkan bir yurt dışı katılım oranı oldu. Yurt dışı oylamalar açısından dünyada açık ara birinciyiz. Bizi İtalya takip ediyor sadece. Yurt dışındaki vatandaşları bakımından en fazla katılım oranı olan ülke Türkiye. Bu da önemle not edilmesi gereken bir durum." diye konuştu. Seçimin ilk turunda Meclis'in şekillendiğini, Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu elde ettiğini anlatan Yılmaz, "Komisyonlarda da Cumhur İttifakı çoğunluğu elde etmiş olacak. Bize oy versin vermesin tüm milletimizi tebrik ediyorum ve şuna inanıyoruz, bu seçimin kazananı demokrasi, milletimiz, Türkiye'nin istikrarı olacaktır. Tarihimizde yine bir ilk yaşıyoruz, ilk defa ikinci tur seçim yaşıyoruz. Daha önce böyle bir tecrübemiz yok. İlk turda birçok anketin ortaya koyduğunun, sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan algı operasyonlarının aksine Cumhurbaşkanı'mız çok net bir netice elde etmiştir. En yakın rakibinden 2,5 milyon oy farkıyla birinci olmuştur ama yarım farklık puanla da yüzde 50 aşılamamıştır. Karşı tarafa baktığınızda depremzede seçmene dahi fatura çıkaran, çok ağır hakaret eden bir üslup görüyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bu üslubun ülkedeki siyasete ve demokrasiye yakışmadığını dile getiren Yılmaz, muhalefeti aklıselime davet ettiklerini ifade etti. Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu yaptıkları ülkemiz adına hepimizi mahcup eden tavırlardır. Bu tavırlarından dolayı özür dilemelerini ve bu tavırlardan vazgeçmelerini bekliyoruz. Seçim sonrası muhalefet 'u dönüşü' yaptı. Muhalefetin seçim öncesinde hiçbir şekilde dile getirmedikleri milliyetçi birtakım söylemleri şimdi çok keskin bir şekilde dile getirme çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu da halka güven veren bir tavır değildir. Bu ani dönüşler halkın aklıyla alay etmek demektir. Halkımız son derece akıllıdır, kimin ne yaptığını nerede kimlerle birlikte durduğunu çok iyi görmektedir. Dolayısıyla bu 'u dönüşleri' halkta hiçbir şekilde bir karşılık görmeyecek, aksine halkın güvenini daha da kıracaktır bu siyasetçilere dönük olarak." Ülkedeki ekonomik gelişmelere değinen Yılmaz, 2020, 2021 ve 2022'de Kovid-19 salgınına rağmen ülkede ekonominin büyüdüğünü, istihdamın arttığını ifade etti. Toplantıda, AK Parti Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, Belediye Başkanı Erdal Arıkan ve AK Parti İl Başkanı Haşim Sağlar da yer aldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.