TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tayvan

İLKHABER-Gazetesi - Tayvan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tayvan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çin, Tayvan'a güç kullanma tehditini yeniden yineledi Haber

Çin, Tayvan'a güç kullanma tehditini yeniden yineledi

Çin, Tayvan çevresindeki askeri tatbikatlarını sürdürürken, Tayvan'a yönelik uyarılarda bulundu. Çin'in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, başkent Pekin'de düzenlediği basın toplantısında, "Barışçıl yeniden birleşme ihtimali için en yüksek samimiyetle çabalamaya hazırız" ifadesini kullandı. Ancak Chen, güç kullanımından vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek, bu yaklaşımın dış güçler ve az sayıdaki ayrılıkçılara yönelik olduğunu, Tayvan halkına karşı olmadığını belirtti. DIŞ GÜÇLERE KARŞI UYARI Chen, Tayvan'ın ABD ve müttefikleriyle olan ilişkilerine dikkat çekerek, "Tayvan ne kadar askeri ve ne kadar silahı olursa olsun, dış güçler müdahale etsin veya etmesin, eğer risk almaya cesaret ederse bu kendi yıkımına yol açacaktır" dedi. Çin, ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunma eylemlerinin durmayacağını vurguladı. TAYVAN ÇEVRESİNDEKİ ASKERİ HAREKETLİLİK Son 5 yılda Çin, Tayvan açıklarına savaş gemileri gönderirken, Tayvan yönetimi, son 24 saatte Tayvan çevresinde Çin'e ait 22 askeri hava aracının ve 5 donanma gemisinin tespit edildiğini bildirdi. ÇİN-TAYVAN EGEMENLİK İHTİLAFI Pekin yönetimi, Tayvan'ı Çin'in bir parçası olarak görürken, Tayvan "bağımsız bir ülke" olduğunu savunuyor. Çin, "barışçıl yeniden birleşme" adı altında Tayvan'ı kontrol altına almak istiyor ve bu süreçte güç kullanmaktan çekinmeyeceğini ifade ediyor. Pekin, diğer ülkelerin Tayvan ile resmi temas kurmasını ise "egemenlik ihlali" olarak nitelendiriyor.

Tayvan çip üretiminde küresel oyuncu konumunda Haber

Tayvan çip üretiminde küresel oyuncu konumunda

MÜSİAD Tayvan Temsilcisi İsrafil Çimen, çip üretiminde küresel oyuncu konumundaki Tayvan ile etkileşime geçmenin yeni pazarlara kapı açabileceğini belirterek, "Çip üretimi noktasında stratejik anlaşmalar ve yatırımlar yapılabilir." dedi. Çimen, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Tayvan'a bakır, mermer, laminant parke, yonga levha, tekstil ürünleri, gıda ürünleri, otomotiv parçaları ve demir-çelik ürünleri gibi çeşitli mallar ihraç ettiğini, Tayvan'ın ise Türkiye'ye elektronik komponent, CNC takım tezgahı, özel makineler, kimyasal madde ve plastik ürün sattığını söyledi. Tayvan'ın uluslararası diplomatik statüsü nedeniyle tanınmadığına işaret eden Çimen, "Tayvan, Asya Pasifik bölgesinin en önemli ekonomik aktörlerinden biri olarak yerini koruyor. Diplomatik açıdan tanımamakla ticari ilişkilerin kesilmesi söz konusu değildir. Mevcut konjonktürde Tayvan, Birleşmiş Milletler ve uluslararası organizasyonlara üye olmadığı ve herhangi bir uluslararası antlaşmaya da taraf olmamasına rağmen Çin dahil tüm dünyayla sürekli artan bir ticari faaliyet içinde." diye konuştu. Tayvan'da kişi başına düşen milli gelirin 32 bin 340 dolar seviyesinde olduğuna ve alım gücü açısından çok gelişmiş ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Çimen, "Tayvan, Asya Pasifik'e açılan bir pencere ve Tayvan'ın Asya Pasifik bölgesindeki bir oyuncu olarak jeopolitik konumu, Türk firmalarının Doğu Asya pazarlarına giriş yapma girişiminde bulunmaları için bir kapı olabilir." değerlendirmesinde bulundu. "Tayvan, teknolojinin başkenti konumundadır." diyen Çimen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tayvan, dünyaca ünlü Foxconn, Pegatron,TSMC, UMC, ASUS, ACER, MSI, GIGABYTE, HTC gibi teknoloji firmalarına ev sahipliği yaptığından dünyanın geri kalanı için çip ve yarı iletken elektronik komponentlerin tedariki açısından stratejik öneme sahip. Ayrıca Nvidia ve Amd gibi yapay zeka çipleri geliştiren dünyanın en büyük firmalarının CEO ve yöneticileri de Tayvanlıdır." "Çip savaşları, ülkelerin milli güvenliklerini tehdit edebilir" Çip savaşlarının ülkeler arasındaki rekabetin teknoloji ve yarı iletken üretiminde yoğunlaşması anlamına geldiğini belirten Çimen, bu durumun ticaret savaşlarını içerebileceğini söyledi. Çimen, su savaşları gibi geleneksel kaynak savaşlarına kıyasla çip savaşlarının karmaşık ve teknolojik bir boyuta sahip olduğunu belirtti. Yarı iletkenlerin, modern savunma sistemleri ve altyapıların temel bileşenleri olduğuna işaret eden Çimen, "Çip savaşları, ülkelerin milli güvenliklerini tehdit edebilir. Çip üretiminde önde gelen ülkeler arasındaki rekabet, mevcut jeopolitik gerilimleri daha da tırmandırıyor. Özellikle ABD ve Çin arasındaki teknoloji savaşı, Asya'daki diğer ülkeleri ve Avrupa'yı da içine alarak daha geniş çaplı bir çatışmaya dönüşebilir. Bu gerilimler, ticaret savaşlarına, siber saldırılara ve hatta askeri çatışmalara yol açabilir." dedi. Çip üretiminin, global bir tedarik zinciri gerektirdiğini ve bu zincirin herhangi bir halkasında meydana gelen sorunların tüm dünyayı etkileyebileceğini ifade eden Çimen, çip savaşlarının bu tedarik zincirinin kırılmasına veya kesintiye uğramasına yol açabileceğini söyledi. "Türkiye'nin de bu stratejik alana yatırım yapması gerekiyor" Çimen, çip kıtlığının, otomotivden tüketici elektroniğine kadar birçok sektörü olumsuz etkileyeceğini belirterek şunları kaydetti: "Bu durum, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir, işsizliği artırabilir ve genel olarak ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir. Çip savaşları, küresel ekonomi, teknoloji, milli güvenlik ve jeopolitik dengeler üzerinde derin etkiler yaratabilir. Türkiye'nin de özellikle savunma sanayi ve tüketici elektroniği gibi alanlarda gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi için bu stratejik alana yatırım yapması gerekiyor. Olası bir savaş veya ambargo durumunda olağanüstü gelişmiş teknoloji şirketlerimizin transistörlü radyo dahi yapamayacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor. Tayvan'ın ileri teknolojiyle karakterize edilen sağlam bir ekonomiye, Asya'da stratejik bir konuma, dinamik bir iş ortamına ve önemli fırsatlara sahip bir ülkeyi temsil ettiğini söyleyebilirim. Tayvan ile etkileşime geçmek, yenilikçi işbirliklerine, teknolojik gelişmelere ve yeni pazarlara erişime kapı açabilir. Çip üretimi noktasında stratejik anlaşmalar ve yatırımlar yapılabilir."

Çin, ABD ile silah kontrolü ve nükleer görüşmeleri askıya aldı Haber

Çin, ABD ile silah kontrolü ve nükleer görüşmeleri askıya aldı

Çin, ABD'nin Tayvan'a silah satışını protesto etmek amacıyla ABD ile silah kontrolü ve nükleer silahların yayılmasına ilişkin görüşmeleri askıya aldı. Çin Dışişleri Bakanlığı'nın Çarşamba günü açıkladığı bu karar, ABD'nin iki başkan adayı tarafından da ticaret kısıtlamalarının artırılması ve Çin'in Doğu Asya'daki etkisinin kontrol altına alınması çağrısında bulunulan bir dönemde, nükleer silahlarla ilgili erken dönem görüşmelerini durdurdu. ABD, Tayvan'ın başlıca uluslararası ortağı ve en büyük silah tedarikçisi konumunda. Haziran ayında Temsilciler Meclisi, Çin'e karşı askeri caydırıcılığı güçlendirmek için Tayvan'a 500 milyon dolarlık dış askeri finansman ile 2 milyar dolarlık kredi ve kredi garantisi onayladı. ABD ayrıca Tayvan'ın F-16 savaş uçakları için 300 milyon dolarlık yedek ve onarım parçasını da onayladı. Bu durum, ABD ve Çin arasındaki gerilimi daha da tırmandırıyor. Tayvan'ın statüsü, iki ülke arasındaki en hassas konulardan biri olmaya devam ediyor. Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse adayı ele geçirmek için güç kullanma tehdidinde bulunuyor. ABD ise Tayvan'ın bağımsızlığını destekliyor ve adanın kendini savunmasına yardımcı olmak için silah satıyor. Nükleer silahlar ve silah kontrolü görüşmelerinin askıya alınması, küresel güvenlik için endişe verici bir gelişme. Her iki ülke de dünyanın en büyük nükleer silah arsenallerine sahip ve görüşmelerin yeniden başlaması her iki taraf için de kritik önem taşıyor. Bu durumun bölgedeki diğer ülkeler üzerinde de etkisi olacak. Tayvan Boğazı'ndaki gerilimin artması, bölgedeki ticareti ve deniz trafiğini etkileyebilir ve diğer ülkeleri de ihtilafın içine çekebilir. Uluslararası toplum, ABD ve Çin'i gerilimi azaltmaları ve nükleer silahlar ve silah kontrolü görüşmelerini yeniden başlatmaları için teşvik etmelidir. Her iki ülkenin de sorumlu bir şekilde davranması ve bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunması önemlidir.

Tayvan Savunma Bakanlığı: Son 24 saatte 36 Çin uçağı ve 6 donanma gemisi tespit edildi Haber

Tayvan Savunma Bakanlığı: Son 24 saatte 36 Çin uçağı ve 6 donanma gemisi tespit edildi

Tayvan Savunma Bakanlığı, Cuma günü yaptığı açıklamada son 24 saat içinde ada çevresinde 36 Çin askeri uçağı ve altı donanma gemisi tespit ettiklerini duyurdu. Bakanlık, Cuma günü sabah TSİ 01.55'ten sonra savaş uçakları, nakliye uçakları ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere 26 uçağın daha tespit edildiğini söyledi. Son yıllarda Taipei üzerindeki baskısını arttıran Çin, Pekin'in "tehlikeli bir ayrılıkçı" olarak gördüğü Tayvan'ın yeni lideri Lai Ching-te'nin 20 Mayıs'taki yemin töreninin ardından ada çevresinde askeri tatbikatlar düzenledi. Taipei Savunma Bakanlığı'na göre bu tatbikatlar sırasında Pekin Tayvan çevresine 62 askeri uçak -bu yılın en yüksek tek günlük toplamı- ve 27 donanma gemisi gönderdi. Tayvan Savunma Bakanlığı, "durumu izlediğini ve uygun karşılık verdiğini" ekledi. UÇAK VE GEMİLERİN AYRINTILARI: Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, tespit edilen Çin uçakları arasında J-16, Su-30 ve J-11 savaş uçakları, H-6 bombardıman uçakları ve KJ-500 erken uyarı uçakları yer alıyor. Tespit edilen gemiler arasında ise muhripler, fırkateynler ve tankçılar bulunuyor. GERİLİMİN ARKASINDAKİ SEBEP: Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor ve adayı anakaraya dahil etme hedefine bağlı olduğunu defalarca dile getiriyor. Tayvan ise bağımsız bir devlet olduğunu savunuyor ve uluslararası toplum tarafından resmi olarak tanınmasa da ABD de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından destekleniyor. GERİLİM SONRASI NE OLACAK?: Tayvan ve Çin arasındaki gerilimin önümüzdeki günlerde de artması bekleniyor. Uzmanlar, Çin'in Tayvan'a yönelik provokasyonlarının devam edebileceğini ve bu durumun bölgede daha geniş bir çatışmaya yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

FETÖ firarisi Akın İpek'in Bebek'teki yalısını Tayvanlılar aldı Haber

FETÖ firarisi Akın İpek'in Bebek'teki yalısını Tayvanlılar aldı

TMSF tarafından 750 milyon lira muhammen bedelle ihaleye çıkarılan Bebek'teki yalı, 1 milyar 100 milyon liraya satıldı. Dört katılımcının bulunduğu ihalede kapalı tekliflerin ardından açık teklif aşaması üç saatte tamamlandı. Sonuçta, 1 milyar 100 milyon lira teklif veren Oyak Çimento'nun da sahibi olan Taiwan Cement Corporation (TCC) yalının yeni sahibi oldu. TCC BU SENEKİ İLK YARISINDA OYAK ÇİMENTO'YU SATIN ALMIŞTI Uzak Doğu'nun en büyük çimento üreticilerinden Tayvan Merkezli TCC, bu senenin ilk yarısında OYAK'a ait olan OYAK Çimento'nun çoğunluk hisselerini satın almıştı. Edinilen bilgiye göre şirket bir süre daha 'OYAK Çimento' adıyla faaliyet gösterecek. YALIDA 2 KÖŞK VAR Satışa konu 1259 ada 132 parsel üzerinde 2 adet yapı bulunuyor. İkinci derece eski eser niteliğindeki ’Beyaz Köşk’ olarak isimlendirilen binada iki bodrum kat, zemin kat, bir normal kat, çatı katı ve terası bulunuyor. Ayrıca yapıda 695 metrekare brüt kapalı kullanım alanı ve 208 metrekare de teras yer alıyor. ’Kahverengi Köşk’ olarak adlandırılan diğer yapı ise zemin ve normal kattan oluşuyor. Kahverengi Köşk’te ayrıca brüt 230 metrekare kapalı kullanım alanı bulunuyor. AKIN İPEK ULUSLARARASI TAHKİM DAVALARINI KAYBETMİŞTİ Öte yandan, FETÖ firarisi olarak İngiltere’de yaşayan Akın İpek, Türkiye aleyhine uluslararası tahkim mahkemelerinde açtığı iki davayı kaybetmişti.

Tayvan'ın yeni lideri Lai Ching-te göreve başladı Haber

Tayvan'ın yeni lideri Lai Ching-te göreve başladı

Tayvan'da 13 Ocak'ta yapılan genel seçimlerin galibi olan Demokratik İlerici Parti'nin (DPP) adayı Lai Ching-te için yemin töreni düzenlendi. Tayvan'ı 8 yıl yöneten eski lider Tsai Ing-wen ve çok sayıda siyasetçinin katıldığı yemin törenin ardından 64 yaşındaki Lai, resmi olarak göreve başladı. Törende konuşma yapan Lai, Çin'in askeri ve siyasi baskıyı artırması nedeniyle Tayvan'ın geleceğinin Tayvan halkı için olduğu kadar dünya için de önemli olduğunu söyledi. Lai, Çin'i Tayvan Boğazı'ndaki düşmanca eylemlerini durdurmaya ve bölgede devam eden barışın korunması çabalarına yardım etmeye çağırdı. Lai, “Karşılıklı fayda ve bir arada huzurlu bir yaşam için ortak hedeflerimiz olacaktır. Karar verdiğimiz gelecek sadece ulusumuzun geleceği değil, dünyanın geleceğidir. Sanırım hepimiz şunu biliyoruz, egemenliğimiz olduğu sürece bir ulusumuz var. Çin Cumhuriyeti (Tayvan) ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirine bağımlı değildir. Hiç kimse iktidar karşılığında siyasi egemenlikten vazgeçme fikrini aklına getirmemeli" diye konuştu. ABD'den tebrik ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Tayvan'ın yeni lideri Lai'yı tebrik etti. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinden yayınlanan yazılı mesajda Blinken, “Washington ve Taipei'nin ilişkileri derinleştirmesini ve Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarı sürdürmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Sağlam ve dirençli demokratik sistemlerinin gücünü bir kez daha gösterdikleri için Tayvan halkını kutluyoruz” ifadesi kullanıldı. Lai ilk atamalarını yaptı Lai resmi olarak göreve başlamasının ardından Cho Jung-tai'yi başbakanlığa atadı. Lai'nin 4 yıl sürecek olan görev süresinde yardımcılığını ise Tayvan'ın eski ABD temsilcisi Hsiao Bi-khim yapacak. Pekin'den tepki Çin Devlet Konseyi'ne bağlı Taiwan İşleri Ofisi Sözcüsü Chen Binhua yaptığı açıklamada, Lai'nin konuşmasındaki ifadelerin ayrılıkçılığı teşvik ettiğini belirterek, "Tayvan'ın bağımsızlığına yönelik ayrılıkçı faaliyetlerin hiçbir şekline asla tolerans göstermeyeceğiz ve göz yummayacağız" dedi. Tayvan genel seçimlerinde DPP adayı Lai Ching-te oyların yüzde 40'ını almış, ana muhalefetteki Çin Milliyetçi Partisi (KMT ) adayı Hou Yu-ih yüzde 33.4, eski Taipei Belediye Başkanı Ko Wen-je'nin lideri olduğu Tayvan Halk Partisi (TPP) ise yüzde 26.4 oy elde etmişti. Pekin yönetimi Lai ve DPP'li siyasetçileri ayrılıkçılıkla suçlayarak bağımsızlık ilan etmeleri durumunda Tayvan'ı askeri müdahale ile tehdit ediyor. Tayvan yönetimi ise Çin'in Tayvan toprakları üzerinde hak iddia edemeyeceğini ve Tayvan'ın Çin'den gelecek silahlı bir saldırıya karşı kendisini korumaya hakkı olduğunu savunuyor.

Hualien depremi sonucu ölü sayısı 16'ya yükseldi Haber

Hualien depremi sonucu ölü sayısı 16'ya yükseldi

Tayvan’da 3 Nisan’da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde bilanço artıyor. Merkezi Hualien şehri olan depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 16’ya yükseldi. Bin 146 kişinin yaralandığı depremin ardından kayıp 3 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Depreme dağ yolunda yakalandılar Ortaya çıkan yeni görüntülerde, Taroko Vadisi'ne giden dağ yolunda seyir halindeki bir sürücünün depreme yakalandığı anlar anbean kaydedildi. Şiddetli depremin yol açtığı heyelan nedeniyle düşen kayaların arasında kalan araçtaki 2 Taylandlının depremden birkaç saniye önce uyarı mesajı aldığı öğrenilirken, araç kamerasına yansıyan görüntülerde sürücünün aracı dağ yolunda bulunan tünele çekmeyi başardığı görüldü. Dağdan düşen kayaların neden olduğu korkunç anların hemen öncesinde ise araçtakilerin “Az kalsın devam edecektim. Şimdi bizi kurtarmaları gerekecek” dediği duyuldu. Vadi süresiz olarak ziyarete kapatıldı Depremin en çok etkilediği Taroko Vadisi dar geçitleri ve doğa harikası kaya oluşumları ile bilinirken, 1986 senesinde ulusal park ilan edilen alanda depremin etkisiyle binlerce tonluk toprak kaydı ve vadinin içerisindeki çoğu yol kapandı. Bölgeden gelen bilgilere göre depremin olduğu saatlerde vadiden geçen çok sayıda araç düşen kayaların altında kalarak kullanılamaz hale geldi. Arama çalışmalarının halen sürdüğü vadi süresiz olarak ziyarete kapatıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.