tatlı Haberleri - Son Dakika tatlı Haber Güncel Gelişmeler

Sevgiyle ikram edilecek 'Ramazan Bayramı Şekerleri' satışta

Bayram günlerinin vazgeçilmezi olan Ramazan Bayramı şekeri, farklı çeşitleriyle raflardaki yerini aldı. Şekerlerin yanı sıra çikolata ve tatlı çeşitleri de bayram alışverişinin en çok tercih edilen ürünleri arasında yer aldı. Farklı fiyat aralıkları ve özel kutu tasarımlarıyla da sunulan bayram şekeri paketleri, bu yıl da tüketicilerin tercihlerinde ilk sırada yer aldı. Bayram alışverişi yapan vatandaşlar, uzun süredir bekledikleri bu özel günü, tatlı ve şeker ikramlarıyla kutlamak için alışverişlerini tamamlamaya başladı. Birçok pastane, şeker çeşitlerinin yanı sıra özel bayram paketleri hazırlayarak, müşterilerine şık sunumlar yapmayı hedefliyor. Pastaneler ve marketlerde yoğunluk artıyor Ramazan Bayramı’na az bir süre kala, özellikle büyük şehirlerde pastaneler ve marketlerde şeker satışlarının önemli ölçüde arttığı gözlendi. Şekerleme sektörünün temsilcileri, bu dönemde satışların daha da hızlanacağını belirterek, üretimlerinin devam ettiğini ve tedarik zincirinde herhangi bir aksaklık olmadığını ifade etti. Satıcılar, vatandaşları bayram öncesi alışverişlerini erken yapmaları konusunda uyardı. Özellikle bayramın ilk günü öncesi yoğunluk yaşanabileceği ve bazı ürünlerin tükenebileceği öngörülüyor. Ramazan Bayramı’nda sevdiklerine ikramda bulunmak isteyenler, hem geleneksel şeker çeşitlerini hem de modern tatları tercih ederek bayramı tatlandırmaya hazırlanıyor. Şekerlerin kilogram fiyatı 200 TL ile 500 TL arasında değişirken, çikolata ise kilosu 250 TL ile bin TL arasında satışa sunuluyor. Bayram şekeri satışlarında daha çok arife günü yoğunluk beklendiğini söyleyen Adana'daki Sümer Ucuz Gıda Market işletmecisi Adnan Ügü, "Bayram şekeri ve çikolata satışları başladı. Her bayram olduğu gibi biz de kendi müşterilerimize göre siparişlerimizi verdik ve satışlara başladık. Bayram yaklaştıkça vatandaşın tezgahlara genel olarak ilgisi artıyor. Önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayram da kâr marjını düşük tutarak özellikle dar gelirli vatandaşların taleplerini karşılamaya çalışıyoruz" dedi.

Arda Türkmen'den Browniepare tarifi: Şerbetli ve tam ölçülü!

Ünlü şef Arda Türkmen, tatlı tarifleriyle mutfaklarda fark yaratmaya devam ediyor. Son olarak, "Arda'nın Mutfağı" programında izleyicilerine browniepare tarifini sundu. Farklı bir dokunuşla hazırlanan ve şerbetle tatlandırılan bu tatlı, hem hafif hem de çok lezzetli. İşte, kolayca hazırlayabileceğiniz browniepare tarifi: Browniepare Tarifi Şerbet İçin: 1 su bardağı su 1,5 su bardağı toz şeker Yarım limonun suyu Hamuru İçin: 2 su bardağı un 2 yemek kaşığı kakao 1 su bardağı pudra şekeri 1 paket kabartma tozu Yarım su bardağı irmik Yarım su bardağı toz badem 100 gram oda sıcaklığında tereyağı 2 adet yumurta Damla çikolata (isteğe bağlı) Yapılışı: Şerbeti hazırlayın: Şerbeti hazırlamak için, bir sos tenceresine su ve toz şekeri ekleyip, şeker eriyene kadar karıştırın. Ardından kaynamaya bırakın. Kaynamaya başladıktan sonra, ateşten almaya yakın limon suyunu ekleyin ve karıştırın. Şerbeti ocaktan alıp ılımaya bırakın. Hamuru hazırlayın: Bir karıştırma kabına un, kakao, pudra şekeri, kabartma tozunu eleyerek ekleyin. Ardından irmik ve toz bademi de ekleyip karıştırın. Ortasında bir havuz açın ve oda sıcaklığında tereyağını ve yumurtaları ekleyin. Karışımı güzelce yoğurun. Hamur kıvam aldığında, hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın. Hamuru şekillendirin: Hamur toplarını cam fırın tepsisine dizin. Her birinin ortasına birer damla çikolata yerleştirip hafifçe bastırarak şekil verin. Pişirme: Fırını önceden 180 derecede ısıtın. Hazırladığınız hamurları fırın tepsisine dizdikten sonra, 25-30 dakika kadar pişirin. Pişip pişmediğini kürdan testiyle kontrol edebilirsiniz. Kürdan temiz çıkarsa tatlınız pişmiş demektir. Şerbeti dökün: Fırından çıkan sıcak tatlınızın üzerine ılık şerbeti dökün ve şerbetin çekmesini bekleyin. Şerbeti iyice çektikten sonra, fazla şerbeti dökün. Soğuduktan sonra tatlınız servise hazır. Afiyetle tüketebilirsiniz!

İftar sofranızda bugün sağlıklı yemeklere yer verin: İşte birbirinden lezzetli ve sağlıklı iftar yemekleri

Ramazan ayı boyunca dengeli beslenmek, hem sağlıklı kalmak hem de enerji seviyesini yüksek tutmak için büyük önem taşıyor. İşte, iftar sofralarınıza çeşitlilik katacak, düşük kalorili, protein açısından zengin ve sindirimi kolay tarifler! Sebzeli karnıbahar köftesinden tavuklu kinoa salatasına, tatlılardan çorbalara kadar sağlıklı tariflerle fit bir Ramazan dönemi geçirmeniz mümkün. İşte Ramazan ayında iftar sofralarınızı süsleyecek sağlıklı ve besleyici tarifler... Sebzeli Karnıbahar Köftesi (Vejetaryen, Hafif ve Besleyici) Malzemeler: 1 adet orta boy karnıbahar 1 adet havuç 1/2 su bardağı ince bulgur 1/4 su bardağı ceviz içi (isteğe bağlı) 2 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı kimyon 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 1/4 çay bardağı zeytinyağı 1 yumurta Galeta unu (bulamak için) Yapılışı: Karnıbaharı küçük parçalara ayırıp haşlayın. Ardından iyice ezin. Havuçları rendeleyin ve tavada az zeytinyağı ile soteleyin. Haşlanmış karnıbaharı, rendelenmiş havuçları, ince bulguru, ceviz içini, kimyonu, sarımsağı ve tuzu karıştırın. Karışıma yumurtayı ekleyin ve iyice yoğurun. Hazırladığınız harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, galeta ununa bulayın. Köfteleri 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirin. Sebzeli karnıbahar köfteleri sıcak servis yapın. Yanında yoğurt veya salata ile sunabilirsiniz. Faydaları: Sebzeli karnıbahar köftesi, düşük kalorili ve lif açısından zengin olup, vücuda enerji verir. Ayrıca vejetaryenler için mükemmel bir alternatiftir. Tavuklu Kinoa Salatası (Zengin Protein ve Lif) Malzemeler: 2 adet tavuk göğsü 1 su bardağı kinoa 1 adet kırmızı biber 1 adet salatalık 1/2 çay bardağı nar ekşisi 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı tuz 1 tatlı kaşığı pul biber 1 çay kaşığı kimyon 1 çay bardağı taze nane (isteğe bağlı) 1 limon Yapılışı: Tavuk göğsünü ızgarada veya tavada pişirip ince dilimler halinde kesin. Kinoayı bol suyla yıkayıp, 2 su bardağı su ile haşlayın. Kinoanın suyunu çekmesini bekleyin ve soğumaya bırakın. Salatalık, kırmızı biber ve taze nane gibi sebzeleri doğrayın. Bir kaba soğuyan kinoayı, tavuk dilimlerini ve doğradığınız sebzeleri ekleyin. Üzerine zeytinyağı, nar ekşisi, limon suyu ve baharatları ekleyin. Karıştırarak servis edin. Bu salata, protein açısından zengin olup, kinoa sayesinde yüksek miktarda lif ve mineraller içerir. Faydaları: Tavuklu kinoa salatası, zengin protein kaynağı olup, lif oranı yüksektir. Aynı zamanda sindirimi kolaylaştırır ve tok tutar.1. Mercimek Çorbası (Protein ve Demir Kaynağı) Zeytinyağlı Enginar (Düşük Kalori, Yüksek Besin Değeri) Malzemeler: 4 adet enginar 1 adet soğan 1 çay bardağı zeytinyağı 1 limon 1 su bardağı su 1 tatlı kaşığı tuz 1 tatlı kaşığı şeker 1 çay kaşığı dereotu (isteğe bağlı) Yapılışı: Enginarları temizleyin ve saplarını keserek hazırlayın. Limonu sıkıp, enginarları kararmamaları için limonlu suya bırakın. Soğanı ince ince doğrayın ve zeytinyağında kavurun. Kavrulan soğana enginarları ekleyin ve birkaç dakika birlikte pişirin. Üzerine tuz, şeker ve suyu ekleyin. Enginarlar pişene kadar yaklaşık 20-25 dakika kısık ateşte pişirin. Enginarlar piştikten sonra, üzerine dereotu serpin ve sıcak servis yapın. Zeytinyağlı enginar, düşük kalorisi ve yüksek lif içeriği ile ideal bir iftar yemeği seçeneğidir. Ayrıca, kalp sağlığını destekler ve sindirimi kolaylaştırır. Fırında Sebzeli Tavuk (Yüksek Protein, Düşük Yağ) Malzemeler: 4 adet tavuk göğsü 2 adet kabak 2 adet patlıcan 1 adet kırmızı biber 1 adet yeşil biber 2 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı kekik 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay kaşığı pul biber 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı limon suyu Yapılışı: Tavuk göğsünü ince dilimler halinde kesin ve üzerine tuz, pul biber, kekik ve limon suyu ile marinasyon yapın. 15-20 dakika bekletin. Sebzeleri (kabak, patlıcan, biber) küp küp doğrayın. Sarımsakları ince ince doğrayın. Sebzeleri bir kaba alıp, zeytinyağı, tuz ve baharatlarla karıştırın. Fırın tepsisini yağlayıp, tavukları ve sebzeleri tepsiye yerleştirin. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında, 30-35 dakika pişirin. Tavuklar altın rengi alana kadar fırında pişmeye devam edin. Fırında sebzeli tavuk, protein açısından zengin ve düşük yağlı bir öğün olup, iftar sofralarınızda tercih edebileceğiniz sağlıklı bir alternatiftir. Yoğurtlu Kabak Salatası (Sindirim Dostu, Hafif ve Ferahlatıcı) Malzemeler: 2 adet kabak 1 su bardağı yoğurt 1 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı tuz 1 tatlı kaşığı zeytinyağı Yarım çay bardağı taze nane Yarım limon suyu Yapılışı: Kabakları rendeleyin ve üzerine tuz serpip 10-15 dakika bekletin. Bu, kabakların suyunun çıkmasını sağlayacaktır. Kabakları bir tavada zeytinyağı ile soteleyin. Kabaklar yumuşadığında ocaktan alın. Sarımsağı ezin ve yoğurdu bir kaba alıp, sarımsak, limon suyu ve taze nane ile karıştırın. Soğuyan kabakları yoğurtlu karışıma ekleyip, iyice karıştırın. Yoğurtlu kabak salatası, sindirim sistemini rahatlatıcı özelliği ile hafif ve sağlıklı bir iftar başlangıcıdır. Bulgur Pilavı (Tam Tahıllı ve Besleyici) Malzemeler: 1 su bardağı pilavlık bulgur 1 adet soğan 1 adet domates 1 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay bardağı bezelye (isteğe bağlı) 2 su bardağı su Yapılışı: Soğanı ince ince doğrayıp, zeytinyağında kavurun. Doğradığınız domatesi ekleyip, birkaç dakika pişirin. Pilavlık bulguru ekleyin ve karıştırın. Üzerine suyu ve tuzu ilave edin. Suyu çektikten sonra, bulgurlar yumuşayana kadar pişirin. Bezelye eklemek isterseniz, bulgurlar pişmeye yakın bezelyeleri de ilave edin ve birkaç dakika pişirin. Bulgur pilavı, lif ve kompleks karbonhidratlar açısından zengin olup, vücuda enerji verir ve sindirimi kolaylaştırır. Avokadolu Karışık Salata (Zengin Yağ Asitleri ve Vitamin Kaynağı) Malzemeler: 1 adet avokado 1 adet salatalık 1 adet domates 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı nar ekşisi Tuz ve karabiber Yapılışı: Avokadoyu soyup, çekirdeğini çıkarın ve dilimleyin. Domates, salatalık ve diğer sebzeleri doğrayın. Tüm malzemeleri bir kaba alıp, üzerine zeytinyağı, nar ekşisi, tuz ve karabiber ekleyin. Karıştırarak, sağlıklı ve ferahlatıcı salatayı soğuk bir şekilde servis edin. SAĞLIKLI TATLI TARİFLERİ Bitter Çikolatalı Elma Dilimleri Malzemeler: 2 adet elma 50 gram bitter çikolata (min %70 kakao içeren) 1 tatlı kaşığı tarçın 1 tatlı kaşığı bal (isteğe bağlı) 1/4 çay bardağı ceviz içi (isteğe bağlı) Yapılışı: Elmaları yıkayın ve çekirdeklerini çıkararak ince dilimler halinde kesin. Bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Eğer daha tatlı bir tat isterseniz, içine bal ekleyebilirsiniz. Elma dilimlerini bir tepsiye dizin ve üzerine erittiğiniz çikolatayı gezdirin. Tarçını serpin ve isteğe göre ceviz içi veya fındık serpiştirerek tatlınızı tamamlayın. Tatlınızı birkaç dakika buzdolabında soğutun ve soğuk olarak servis yapın. Faydaları: Elma, düşük kalorili ve yüksek lif içeriğiyle sindirimi destekler. Bitter çikolata ise antioksidan bakımından zengindir ve tatlı ihtiyacınızı doğal bir şekilde karşılar. Tarçınlı Elmalı Yoğurt Tatlısı Malzemeler: 2 adet elma 1 su bardağı süzme yoğurt 1 tatlı kaşığı tarçın 1 tatlı kaşığı bal veya pekmez 1/4 su bardağı granola (isteğe bağlı) Yapılışı: Elmaları soyup küçük küpler halinde doğrayın. Süzme yoğurdu bir kaseye alın, üzerine bal veya pekmez ekleyin. Doğradığınız elma küplerini ekleyin ve karıştırın. Son olarak tarçını ilave edin ve tatlınızı karıştırarak, üzerine granola serpiştirip servis yapın. Faydaları: Yoğurt, probiyotik içerdiği için sindirim sistemine iyi gelir. Elma ve tarçın ise kan şekerini dengeleyerek tatlı krizlerini engeller. Bitter Çikolatalı Muzlu Dondurma Malzemeler: 2 adet olgun muz 50 gram bitter çikolata (min %70 kakao içeren) 1 tatlı kaşığı tarçın 1/2 çay bardağı süt (isteğe bağlı) Yapılışı: Muzları soyup dilimleyin ve bir tepsiye tek sıra halinde dizin. Muz dilimlerini yaklaşık 2-3 saat dondurucuda bekletin. Bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Çikolata çok yoğun olursa, içine süt ekleyerek inceltebilirsiniz. Donmuş muz dilimlerini çıkarın ve üzerine erimiş çikolatayı gezdirin. Son olarak üzerine tarçın serpiştirip, bir kez daha buzdolabında 15-20 dakika bekletin. Soğuk servis edin. Faydaları: Muz, doğal şeker kaynağıdır ve enerji verir. Bitter çikolata ise kanserle mücadeleye yardımcı olan antioksidanlar içerir. Tarçınlı Elmalı Puding Malzemeler: 1 su bardağı yulaf sütü (veya tercih ettiğiniz bitkisel süt) 1 tatlı kaşığı tarçın 1 tatlı kaşığı bal veya akçaağaç şurubu 1 yemek kaşığı chia tohumu 1 elma 1 tatlı kaşığı vanilya özü Yapılışı: Yulaf sütünü bir tencereye alın, içine tarçını, vanilyayı ve balı ekleyin. Karışımı kısık ateşte ısıtın. Karışım ısındıktan sonra chia tohumlarını ekleyin ve karıştırın. Kısık ateşte yaklaşık 10 dakika boyunca karıştırarak pişirin. Puding kıvamını aldığında ocaktan alın. Elmayı küçük küpler halinde doğrayın ve pudingin üzerine ekleyin. Pudinginizi bir kaba dökün, buzdolabında 2 saat kadar soğutun. Soğuduktan sonra soğuk servis edin. Faydaları: Chia tohumu, omega-3 yağ asitleri ve lif açısından zengindir. Elma ve tarçın ise tatlıyı besleyici hale getirir. Meyveli Chia Puding Malzemeler: 1 su bardağı badem sütü (veya tercih ettiğiniz bitkisel süt) 2 yemek kaşığı chia tohumu 1 tatlı kaşığı bal 1/2 çay bardağı yaban mersini 1/2 çay bardağı doğranmış çilek 1 tatlı kaşığı tarçın Yapılışı: Badem sütünü bir kaseye dökün, içine chia tohumlarını ekleyin ve karıştırın. Karışıma balı ve tarçını ekleyin, tüm malzemeleri iyice karıştırdıktan sonra buzdolabına kaldırın. 2 saat sonra, karışım kıvam alacak ve chia tohumları şişmeye başlayacaktır. Pudingin üzerine yaban mersini ve doğranmış çilekleri ekleyin. Meyveleri taze olarak eklemek tatlınıza ferahlık katacaktır. Pudingin üzerini dondurulmuş meyvelerle de süsleyebilirsiniz. Faydaları: Chia tohumu, lif ve omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Yaban mersini ve çilek ise antioksidanlar içerir ve bağışıklık sistemini destekler.

Atölyesinde tatlılara şekil veren kalıpların üretimini yapan son ustalardan

Türk mutfağının en gözde tatlıları arasında yer alan tulumba ve halka tatlısı, maharetli ellerin yoğurduğu hamur ve ustalık gerektiren pişirme teknikleriyle damaklarda iz bırakıyor. Ancak bu tatlıları şekillendiren geleneksel kalıpların üretimi, bugün unutulmaya yüz tutmuş bir zanaat olarak tarihin tozlu sayfalarına karışma riski taşıyor. Türkiye'de bu sanatı yaşatan son ustalardan birinin ise Hatay’daki Mustafa Gürler olduğu biliniyor. Henüz çocuk yaşta, aile büyüklerinden öğrendiği bu mesleği yıllardır özveriyle sürdüren Mustafa Gürler, el yapımı kalıp işçiliğinin son temsilcilerinden biri olarak ülkenin dört bir yanından gelen siparişleri büyük bir titizlikle hazırlamaya devam ediyor. Paslanmaz çelikten ince işçilikle tulumba ve halka tatlısı kalıpları yapan Mustafa usta, geleneksel lezzetlerin özgün kıvamında pişmesini sağlıyor. Sanayi tipi plastik ve fabrikasyon üretimle yapılan kalıpların aksine, Mustafa Gürler’in el emeğiyle şekillendirdiği kalıplar, uzun ömürlü yapıları ve tatlıların mükemmel kıvamda olmasını sağlamasıyla tatlı ustalarının ilk tercihi olmaya devam ediyor. Ancak mesleğin geleceği belirsizliğini koruyor. Gürler, zanaatına gönül verecek yeni ustalar yetişmediği için bu geleneğin yavaş yavaş yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmasının da üzüntüsünü yaşıyor. Mustafa Gürler, mesleğin geleceğinden duyduğu endişeyi şu sözlerle dile getirdi: “Eskiden her mahallede bir kalıp ustası, bir demirci olurdu. Şimdi yeni nesil teknolojiye yöneliyor, el işçiliğine ilgi duyan yok. Bu meslek, eğer sahip çıkan olmazsa, birkaç yıl içinde tamamen kaybolabilir.” Bütün bu zorluklara rağmen mesleğini yaşatmak için çaba gösteren Gürler, Antakya’daki tarihi Uzun Çarşı’da yer alan mütevazı atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Gürler, yine de ömrünü verdiği bu sanatın, yeni ustalar yetişirse geleceğe taşınabileceğini umut ediyor. Mustafa Gürler’in hikâyesi, kaybolmaya yüz tutmuş zanaatların ve onları yaşatan ustaların kıymetini bir kez daha hatırlatıyor. Geleneksel Türk tatlılarının en iyi şekilde yapılmasını sağlayan bu el işçiliği kalıpların geleceğinin, onu devralacak yeni ustaların yetişmesine bağlı olduğu belirtiliyor.

Kilis'in tescilli lezzeti Cennet Çamuru, 150 yıllık gelenekle yaşatılıyor

Kilis'in en bilinen ve tescilli lezzetlerinden biri olan cennet çamuru, 150 yıllık tatlıcılık tecrübesiyle Bekanlar Kardeşler tarafından kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam ediyor. Bekan ailesinin tatlıcılık yolculuğu, dedelerinin Yemen'deki askerliğinden başlayarak bugüne kadar gelen bir geleneği temsil ediyor. Uğur Bekan ve Atilla Bekan, üçüncü kuşak tatlıcı olarak ailelerinin mirasını yaşatıyor ve bu eşsiz tatları dünyaya tanıtmak için büyük çaba sarf ediyor. Cennet Çamurunun Tarihçesi ve Lezzetinin Sırrı Bekan ailesinin tatlıcılık serüveni, dedelerinin Yemen'de askerken öğrendiği tatlıcılıkla başlamış ve zamanla Kilis'e özgü cennet çamuru gibi ikonik lezzetlere evrilmiş. Uğur Bekan, "Biz üçüncü kuşak olarak mesleği sürdürüyoruz. Babamız ve dedemizden öğrendiklerimizi şimdi de çocuklarımıza aktarıyoruz. Oğlum Alperen ve kardeşim Atilla'nın oğlu Kerim, dördüncü kuşak olarak bu işi devralıyor" diyerek, ailelerinin tatlıcılık mirasının nesiller boyu devam edeceğini belirtti. Dubai Çikolatasındaki Kadayıfın Aslı Cennet Çamuru Tatlı ustası Bekan, cennet çamurunun yalnızca Türkiye'de değil, dünyada tanıtılmasına büyük önem veriyor. "Dubai çikolatasındaki kadayıfın aslı cennet çamurudur. Bizim dedemiz, Yemen'de askerlik yaparken Halepli bir ustadan öğrenerek bu tatlının yapımını öğrendi. Kilis'te yüzyıllardır cennet çamuru yapılıyor ve biz de bunu dünyaya tanıtmak için çalışıyoruz" diyerek, bu eşsiz lezzetin tarihçesine değindi.

Adana Lezzet Festivali'nde tatlılara yoğun ilgi

Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile odalar ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen 8.Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Merkez Park’ta üçüncü gününde devam ediyor. Hafta sonu olması nedeniyle de yoğun katılımın gerçekleştiği festivalde birbirinden güzel lezzetleri deneme fırsatı yaşanıyor. Meşhur Adana kebabı olduğu kadar Adana'nın meşhur tatlıcılarının olduğu standlarda yoğun ilgi görüyor. HER TÜRLÜ TATLIYI BULABİLME İMKANI Festivalde sadece kebap değil, Adana'nın meşhur tatlıları da ilgi odağı oldu. Özellikle şehrin ünlü tatlıcılarının standları yoğun ilgi görüyor. Taş kadayıf, halka tatlı, katmer ve künefe gibi geleneksel tatlar da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Geleneksel tatlıların yanı sıra Dubai çikolatası, şalgamlı dondurma gibi sıra dışı lezzetleride bulabilmek mümkün. Adana’dan katılan Mehmet Yıldız ise, "Her sene festivale geliyorum ve her seferinde yeni bir lezzet keşfetmek beni mutlu ediyor. Bu yıl, kebap dışında tatlılarda. Bu festival Adana'nın ne kadar zengin bir mutfağa sahip olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı. Festival alanındaki renkli atmosfer ve çeşitli etkinlikler de ziyaretçiler tarafından beğeniyle karşılandı. Osmaniye'den gelen üniversite öğrencisi Elif Yılmaz, “Müthiş bir organizasyon, hem lezzetler hem de festivalin eğlenceli havası unutulmazdı” dedi. Adana Lezzet Festivali, gastronomi tutkunları için tam bir cennet olurken, Adana’nın kültürel ve turistik tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Festival, 4. gününde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

En çok tercih edilen Aşure Tarifi ve püf noktaları

2024 yılında aşure gününün ne zaman idrak edileceği, hicri yılbaşı ve Muharrem ayının yaklaşmasıyla birlikte merak edilmeye başlandı. Her yıl Muharrem ayının içinde yer alan aşure gününde birçok kişi aşure yaparak sevdiklerine dağıtıyor. Peki, 2024 aşure günü ne zaman, hangi tarihte idrak edilecek? 2024 Aşure Günü Tarihi 2024 yılına ait hicri yılbaşı ve aşure günü tarihlerinin belli olmasıyla birlikte, Müslümanlar aşure gününü heyecanla beklemeye başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın vakit hesaplarına göre, 2024 hicri yılbaşı 7 Temmuz 2024 Pazar gününe denk geliyor. Muharrem ayı, 7 Temmuz 2024 Pazar günü başlayacak ve bu tarih aynı zamanda hicri yılın ilk günü olacak. Aşure günü ise 17 Temmuz 2024 Çarşamba günü idrak edilecek. Aşure Nedir? “Aşure” kelimesi Arapça kökenli “aşara” (عَشَرَ) fiilinden türetilmiştir ve “on” anlamına gelir. Muharrem ayının 10. gününe denk gelen aşure günü, Nuh'un Gemisi’nin Ağrı Dağı'nda durması sonrası kutlanan özel bir günü simgeler. Erzakları tükenmek üzere olan Nuh'un ailesi, ellerinde kalan malzemelerle bir yemek yaparak bu günü kutlamıştır. Bu yemek günümüzde aşure olarak bilinir. AŞURE YAPIMI, MALZEMELERİ VE PÜF NOKTALARI Aşure, genellikle buğday, nohut, fasulye, kuru üzüm, kuru kayısı, ceviz, fındık, badem, kuru incir gibi baklagiller ve kuru meyvelerden oluşur. Ayrıca, tarçın, şeker, su, süt veya pekmez gibi tatlandırıcılar da kullanılır. İşte tam ölçüleriyle 14-16 kişilik aşure malzemeleri listesi: 1,5 su bardağı aşurelik buğday 1,5 su bardağı haşlanmış nohut 1,5 su bardağı haşlanmış kuru fasulye 1,5 tatlı kaşığı karanfil 1,5 çay bardağı su (karanfil için) 2 yemek kaşığı pirinç 2 yemek kaşığı çam fıstığı (25 gram) 2 yemek kaşığı kuş üzümü (25 gram) 150 gram kuru incir 150 gram kuru üzüm 150 gram kuru kayısı 2 adet küçük boy kırmızı elma 2 adet portakal kabuğu rendesi 1 su bardağı portakal suyu 2,5 su bardağı toz şeker 3,5 litre sıcak su Aşure Yapmanın Püf Noktaları Buğdayı İyi Pişirin: Aşurelik buğdayın iyi derecede pişmesi için akşamdan suda bekletmek gerekir. Suda yumuşayan buğdaylar, aşurenin kıvam almasını kolaylaştırır. Nohut ve Fasulye: Nohut ve fasulye de bir gece önceden suda bekletilmelidir. Böylece bakliyatların gazı alınır ve yerken rahatsızlık vermez. Malzemeleri Süzün: Aşurenin renginin berrak olması için bakliyatı ve tahılı haşladıktan sonra süzmeniz önemlidir. Kuru Meyveleri Islatın: Kuru kayısı, incir ve üzümün suda bekletilmesi, aşurenin içinde yumuşak bir kıvam elde edilmesini sağlar. Büyük Tencere Kullanın: Aşure bol malzemeli ve çok su isteyen bir yiyecek olduğu için, pişirme tencerenizi mümkün olduğunca büyük seçmelisiniz. İnciri Son Aşamada Ekleyin: İncir aşurenin rengini koyulaştırabilir, bu yüzden son aşamada eklenmelidir. Süt Ekleyin: İncirin rengini açmak ve aşureye kıvam vermek için süt ekleyebilirsiniz. Karanfili Önceden Kaynatın: Karanfili birkaç adet suyla kaynatıp aşureye eklemek daha iyi bir lezzet verir. Kısık Ateşte Pişirin: Aşure kısık ateşte pişirilmelidir. Kısık ateşte ağırdan pişen aşure daha lezzetli olur. Aşure, toplumsal dayanışma ve paylaşma simgesi olarak, her yıl Muharrem ayında yapılan ve dağıtılan geleneksel bir tatlıdır.

Dikkat: Ucuz tatlılar zehirleyebilir

Adana'da tatlı ustası, Kurban Bayramı öncesi ucuz tatlılara konulan katkı maddeli ve gıda boyalı yer fıstığına karşı uyararak, tatlıda ucuz kullanılan kalitesiz malzemelerin zehirlenmelere yol açabileceğini söyledi. Kurban Bayramı'na sayılı günler kala, tatlıcıları da telaş sardı. Bayrama ikramlık tatlı düşünenlerin tepsi tepsi siparişleri gelirken, tatlı ustaları ise merdiven altı diye tabir edilen ucuz tatlılardaki oyunlara dikkat çekti. “Hem et hem de tatlı mideyi yorar” İhlas Haber Ajansı'na konuşan Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik, Kurban Bayramı için yoğun sipariş aldıklarını söyledi. Geyik, “Yoğunluğumuz başladı. Vatandaşlarımız tatlıyı güvendikleri yerden almalılar. Şeker oranı daha az tatlılar tüketmeliler. Hem et hem de şekerli tatlı mideyi rahatsız eder. Yaz ayları nedeniyle dondurmalı tatlılara daha büyük bir rağbet var” ifadelerini kullandı. “Ucuz etin yahnisi olmaz” Ucuz tatlıda hile olabileceğini söyleyen Geyik, “Ucuz etin yahnisi olmaz diye bir söz var. Her ucuz tatlı yenmiyor maalesef. Tatlının hilesi çoktur. Ucuzdur diye yanılıp almayın. Sağlığınızdan olmayın. Ne kadar düşük maliyetli bir tatlı alırsanız o kadar sağlığınız açısından zararı olur. Çünkü fıstığın kilogram fiyatı bin liranın üzerinde. Bu kadar yüksek maliyetler varken ucuz tatlı yiyip bayramı kendinize zehir etmeyin” diye konuştu.

Adanalı Tatlı Ustasından Uyarı: Ucuz tatlılarda kullanılan malzemeler zehirlenmelere yol açabilir

Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala, tatlıcıları da telaş sardı. Bayrama ikramlık tatlı düşünenlerin tepsi tepsi siparişleri gelirken, tatlı ustaları ise merdiven altı diye tabir edilen ucuz tatlılardaki oyunlara dikkat çekti. “Kalitesiz malzemeler zehirliyor” Zeynep Geyik, Ramazan’da yoğun sipariş aldıklarını söyledi. Geyik, “Ramazan Bayramı öncesinde yoğun tatlı siparişleri aldık. İnsanlar eve gelen misafirlerine ikram etmek için künefe, katmer ve Adana Bombası siparişi verdi. Bunları hazırlamaya başladık. Yoğun bir mesai yaparak siparişleri karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. “Keyifle tatlı yerken üzülmeyin” Vatandaşların tatlıyı güvendikleri yerden almalarını tavsiye eden Geyik, “Vatandaşlar tatlıları bildikleri, güvendikleri tatlıcılardan almalılar. Maalesef son dönemlerde tatlı yaparken hileleri de artmaya başladı. Yer fıstığını artık makinede öğütüyorlar ve gıda boyası ile boyayıp kullanıyorlar. Vatandaşın bunu anlaması zor. Tatlıda kullanılan kalitesiz yağ kullanmak mide rahatsızlıklarına yol açar ve zehirlenmeye neden olur. İyi bir tatlı ortaya çıkartmak için kaliteden kaçınılmaması gerekiyor. Keyifle tatlı yerken üzülmeyin” dedi. “Tüketici dikkat etmeli” Ispanak ve yer fıstığının Antep fıstığı gibi kullanıldığını aktaran Zeynep Geyik, daha sonra şunları söyledi: “Kaliteli Antep fıstığı kullanmak da tatlıda çok önemlidir. Maalesef hile yapan işletmeler bizim sektörümüzde de var. Gıda boyasıyla yer fıstığını öğütüp Antep fıstığı gibi kullanırlar. Ispanak dahi kullanan var. Tüketici yeşil rengi görünce fıstık sanıyor. Ceviz yerine ise ayçiçeği çekirdeği içi kullanılıyor. Fiyat konusunda tüketici dikkat etmeli.”