SON DAKİKA

#taşköprü

İLKHABER-Gazetesi - taşköprü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, taşköprü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

'Adanalı Hadro’nun Altınları’ Hadrianus’un ihtişamını Adana mizahıyla buluşturuyor Haber

'Adanalı Hadro’nun Altınları’ Hadrianus’un ihtişamını Adana mizahıyla buluşturuyor

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) üyesi gazeteci İsmet Ramazan Selçuk, Adana’nın tarihini, kültürünü ve yöresel renklerini eşsiz bir dille sunan romanı "Adanalı Hadro’nun Altınları" ile kitap raflarında yerini aldı. Fantastik mizah türünde yazılmış bu eser, okurlarını Adana'nın 2 bin yıl önceki geçmişine, Roma İmparatoru Hadrianus’un (Hadro) izinden sürükleyerek, eğlenceli bir serüvene davet ediyor. Adana'nın renkli geçmişi ve Hadrianus’un Taşköprü macerası Selçuk'un romanında, Roma İmparatoru Hadrianus ve onun 2 bin yıl önce inşa ettiği ünlü Taşköprü’yle ilgili macerası anlatılıyor. Hadrianus ve Selçuk’un romanı boyunca dostça bir ilişkileri gelişiyor; Selçuk, Hadrianus’a “Hadro” olarak hitap ederken, Hadrianus da ona “İso” diye sesleniyor. Selçuk, bu ilişkiyi şöyle tanımlıyor: “Tatsız tanışmadan sonra zamanla ahbap olduk. O bana İso, ben ona Hadro diye hitap etmeye başladık. Serüvenimiz böyle başladı. Adana ve Ceyhan’ı arşınladık. Muhabbetin dibine vurduk. Yeri geldi küstük, yeri geldi barıştık. Yetmedi, kendimizle dalga geçtik. Okuyan çok keyif alacak.” Adana’nın zengin tarihi ve kültürel yansıması Selçuk’un romanı, Adana’nın tarihinin çok daha ötesinde bir yolculuğa çıkarıyor. Şehir, sadece tarihi kalıntılarıyla değil, Çukurova’nın bereketli toprakları, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve zengin kültürüyle de dikkat çekiyor. Adana, Roma İmparatoru Hadrianus’tan günümüze kadar uzanan bir dizi farklı medeniyetin izlerini taşıyor. Selçuk’un eserinde, hem geçmişin izleri hem de Adana'nın kendine has şivesi ve deyimleri mizahi bir dille harmanlanıyor. Roman, Adana’yı mizahi bir üslupla tanıtan ve şehirdeki kültürel zenginlikleri, yerel renkleri ve özgün kültürel değerleri yansıtan bir yapıya sahip. İso ve Hadro’nun maceraları, bu zengin kültürün derinliklerine inerken, Adanalıların yaşam tarzına dair bir dizi eğlenceli anekdot da romana yansıyor. Tarihi ve kültürel zenginliklerin mizahi bir dokunuşla sunumu Selçuk’un kaleme aldığı bu eser, yöresel deyimlerin, yerel şivenin ve eğlenceli anlatımın birleşiminden doğan keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk, daha önce sosyal medyada büyük ilgi gören "2000 Yıllık Adanalı Hadro" hikâyelerinin bir adım ötesine geçerek, Adana’nın hem geçmişini hem de bugünü mizahi bir dille harmanlıyor. Okurlar, Hadrianus ve Selçuk'un arasındaki dostluğu keşfederken, Adana’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini de eğlenceli bir şekilde öğreniyor. Kitap tasarımı ve yayın süreci Romanın kapak tasarımı, ünlü çizgi roman ustası Sefa Sofuoğlu tarafından hazırlanırken, ÇGC üyesi Sait Güleç ise eserin editörlüğünü üstlendi. Kitap, Adana’nın mizahi bir bakış açısıyla anlatıldığı bir eser olarak, şehirle özdeşleşen karakterleri ve önemli isimleri de okurlarına tanıtıyor. Gelecek kuşaklara Adana'nın kültürü aktarılıyor Selçuk, yazdığı bu romanla, Adana’nın kültürel mirasını ve yöresel değerlerini gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. “Adana'nın geçmişte kullanılan bazı yöresel deyimlerinin ağırlıklı olduğu bu yazı dizisinde, yolumuz Roma İmparatoru Hadrianus ile kesişti. Köklü geçmişi, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, kültürel çeşitliliği, sanat ve spor dünyasına katkıları ve ünlü isimlerin yetiştiği bir kent olarak Adana’daki unutulmaz yaşanmışlıkları Hadro ile anlatmaya başladık” diyor Selçuk. Adanalı olan Sefa Sofuoğlu’nun betimlediği görsel ile desteklenen bu eğlenceli yolculuğun, kitap haline getirilmesiyle daha geniş bir kitleye ulaşması bekleniyor. Selçuk’un “Adanalı Hadro’nun Altınları” romanı, Adana’yı, Adanalıyı ve ‘Adanaca’yı mizahi bir dille anlatan benzersiz bir eser olarak raflardaki yerini almış durumda.

Tarihi Taşköprü çarşıya döndü! Seyyar satıcılar ve çalgıcılar işgal etti Haber

Tarihi Taşköprü çarşıya döndü! Seyyar satıcılar ve çalgıcılar işgal etti

Adana'nın simgelerinden olan bin 640 yıllık tarihi Taşköprü, sadece yaya ve bisiklet trafiğine açık olmasına rağmen seyyar satıcıların ve çalgıcıların meskeni haline geldi.Roma İmparatorluğu döneminde 384 yılında İmparator Hadrian tarafından mimar Auxentius'a inşa ettirilerek 'Justinian Köprüsü' adı verilen, zamanla Taşköprü adını alan ve halen kullanılan bin 640 yıllık köprü 2006 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek, taşıtlara yasaklanıp, sadece yaya ve bisiklet trafiğine açıldı. Yerli ve yabancı turistlerin görmeden kentten ayrılmadığı tarihi köprüde yasak olmasına rağmen seyyar satıcıların köprü üzerinde satış yapması ve çalgıcıların meskeni haline gelmesi dikkat çekti. Bazı vatandaşlar köprünün çarşıya döndüğünü ve motosiklet sürücülerinin tehlike oluşturduğunu söyledi. "Burası çarşıya dönmüş” Kayseri'den Adana'yı gezmeye gelen ve köprünün turistik bir değer olarak kullanılması gerektiğini belirten Ömer Kirtiş, "Buradaki oluşan görüntü çok iyi bir görüntü değil. Buranın acilen temizlenmesi gerekiyor. Bir de buranın suyu kesilmiş ve çok ağır kokuyor. Ben buraya 3 yıl önce de geldim. Değişen bir şey yok. Kayseri'de işportacı göremezsiniz. Burada görünce çok şaşırdım" diye konuştu. “Adana’ya yakışmıyor” Vatandaşlardan Mehmet Beyazkuş ise köprüdeki görüntünün Adana'ya yakışmadığına değinerek, "Çok üzücü ve utanç verici bir durum. Tarihimize çok büyük saygısızlığımız var. Tarihi yerlerimizin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bu işportacılarda işlerini yapıp para kazanmalı ama burada olmaz. Belediyenin işportacılara belli noktalar göstermesi gerekiyor" dedi.

Bakan Yumaklı, Kastamonu'da sarımsak ekimine katıldı Haber

Bakan Yumaklı, Kastamonu'da sarımsak ekimine katıldı

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağının ekimine katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarlada çalışan kadınlarla sohbet etti. Kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Yumaklı, çiçek takdim etti. Ardından sarımsak dikim önlüğü giyen Bakan Yumaklı, önlüğüne koyduğu sarımsakları ekti. Yumaklı, yaptığı açıklamada, Taşköprü sarımsağının çok özel bir ürün olduğunu söyledi. Taşköprü sarımsağının dünyaya yayıldığını vurgulayan Yumaklı, "Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Hem ülkemizde hem de dünyada emeği, gayreti, çabası ve cesaretiyle her zaman yanımızda olan kadınların gününü kutluyorum. Bugün Taşköprü'deyiz. Ünü Türkiye'nin sınırlarının dışına çıkmış olan sarımsağın dikim faaliyetindeyiz. Hanım kardeşlerimiz, sarımsak dikim işlemlerini gerçekleştiriyor. Biz de onlara hem hayırlı hem de bereketli olsun demek için buraya geldik." diye konuştu. "Sarımsağımız, coğrafi işaret aldı" Yumaklı, sarımsağın hem Türkiye hem de dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olduğunu söyledi. "Ülkemizde 2024 yılı sonu itibarıyla 125 bin tonu kuru, 51 bin tonu yaş olmak üzere sarımsak üretimi gerçekleşti." diyen Yumaklı, şunları dile getirdi: "Bunun yüzde 22'si Taşköprü'de, Kastamonu'da gerçekleşti. Dolayısıyla Türkiye'de sarımsak üretiminde birinci olan ilimiz. Aynı zamanda ülke ekonomisine 25 milyar liralık bir katkısı söz konusu. Son derece önemli bu ürünün uluslararası arenada da rağbet görmesi açısından birtakım girişimler oldu. Sarımsağımız, coğrafi işaret aldı. Artık Avrupa başta olmak üzere bütün dünyada, mutfakları ünlü ülkelerde bu coğrafi işaretten sonra bilinirliği ve kullanımı artmış durumda. Türkiye'de kişi başına 1,1 kilogram tüketildiğini varsayarsak bu gıda ürününün hem Taşköprü hem ülkemiz hem de bu işi yapanlar için hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum." Üretimin önemine dikkati çeken Yumaklı, "Ülkemizin özellikle iklim değişikliğiyle ilgili birçok konuda bazı sınamalarla yüzleştiği bu dönemde bu toprakların ürettiği her şeye çok ihtiyacımız var. Elimizdeki kaynakları verimli ve kaliteli ürün üretmek için kullanma zorunluluğumuz var. İnşallah bugün bu sarımsak dikiminin hasadının da hayırlı ve bereketli olmasını diliyoruz." ifadelerini kullandı.

Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk'un kaleminden '2000 yıllık Adanalı Hadro' hikâyeleri Haber

Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk'un kaleminden '2000 yıllık Adanalı Hadro' hikâyeleri

Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk'un 1. Yüzyıl’da Taşköprü’yü yaptıran Roma İmparatoru Hadrianus'un “2000 yıllık Adanalı Hadro” başlığıyla sosyal medyada yayınladığı hikâyeleri, Adana’nın renkli tarihini yeniden canlandırıyor. Çukurova'nın kalbinde yer alan ve tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir şehir olan Adana, Türkiye'nin sanayileşen ilk şehirlerinden birini oluşturuyor. Bereketli toprakları, stratejik konumu ve canlı kültürü ile öne çıkan Adana'nın tarihi M.Ö. 7000'li yıllara kadar uzanıyor. İlk yerleşimlerin Neolitik dönemde gerçekleştiği bilinen Adana, Hititler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Her medeniyetin tarihi dokusu ile kültürel açıdan zenginleşen Adana, farklı kültürlerin ve etnik kökenlerin bir arada yaşadığı kozmopolit bir şehir olarak öne çıkıyor. Güçlü bir kültürel mirasa sahip olan Adana, zengin mutfak kültürüyle Türkiye'nin önemli gastronomi rotasında yer alırken, misafirperver ve sıcakkanlı insanlarıyla konuklarına kucak açıyor. Geleneklere ve göreneklerine bağlı olan Adanalılar, aynı zamanda yeniliklere de açık bir toplum olarak gerek yurt içinde ve gerekse ülke sınırları dışında bu değerleriyle ününü koruyor. Adana, sanat, spor ve iş dünyasına da birçok isim kazandırdı Eğitimci İlay Bilgili'nin "Orhan Kemal olmasaydı ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ ya da ‘Hanımın Çiftliği’ adlı romanlar hayatımızda asla olmayacaktı. Eğer çirkin kral ‘Yılmaz Güney’ olmasaydı, 1982 yılında Cannes Film Festivali’nin En İyi Film kategorisindeki ödülü Türkiye ‘Yol’ filmi ile bir yumruk gibi havaya kaldıramayacaktı. Ferdi Tayfur olmasaydı ‘Ben de özledim ben de…’ diye asla içlenemeyecektik örneğin. Eğer Ali Özgentürk olmasaydı Selvi Boylum Al Yazmalım’ın senaryosu öyle şahane yazılamayacaktı. Muzaffer İzgü olmasaydı örneğin belki ‘bazı’ şeylere başka bir gözle bakmayacaktık. Aytaç Arman olmasaydı Türk sineması bir eksik kalacaktı hep. Haluk Levent olmasaydı gitar çalmak isteyen her gencin o ilk şarkısı olmayacaktı, sahillerde ateş başında söz ve müziği Serhan Kelleözü'ne ait olan ‘Akdeniz Akşamları’ söylenmeyecekti hiç." ifadeleriyle bahsettiği bereketli topraklara sahip Adana, sanat, spor ve iş dünyasına da birçok isim kazandırdı. Yaşar Kemal, Feridun Düzağaç, Atilla İlhan, Erol Büyükburç, Şener Şen, Fatih Terim, Hasan Şaş, Murat Göğebakan, Müslüm Gürses, Kıvanç Tatlıtuğ, Demir Demirkan, Menderes Samancılar, Ayşe Arman, Nebil Özgentürk, Cenk Koray, Salih Güney, Faruk Tınaz, Ümit Besen gibi ünlü isimler, şimdilerde festivaller kenti olan Adana'da dünyaya gözlerini açtı. Sanatın hemen hemen her alanında adından söz ettiren Adana, yazın dünyasında olduğu gibi medyada da güçlü kalemlerle anıldı. Bu güçlü kalemlerden biri olan Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk da, kendine has şiveye ve deyimlere sahip Adana'nın tüm değerlerini, bir süre önce kaleme almaya başladı. Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk'un, sosyal medya platformlarında paylaştığı hikâyelerin baş kahramanı ise 1. Yüzyıl’da Adana'da meşhur Taşköprü'yü yaptıran Roma İmparatoru Hadrianus (Hadro) oldu. '2000 yıllık Adanalı Hadro' başlıklı hikâyelerde, İsmet Ramazan Selçuk, Adana yaşamının her alanındaki anekdotlara yer vermeye başladı. Binlerce kişi tarafından beğeniyle okunan hikâyeler, Selçuk'un "Lan gardaş, mavra, allöş, cıncık, cırlazmak, mızıkçılık yapmak, çimmek, essah ve gadasını almak" gibi yöresel deyimlerle daha da çekici hâle geldi. Gazeteci İsmet Ramazan Selçuk'un Hadrianus'un "Hadro" ismiyle sosyal medya platformlarında paylaştığı hikâyeleri, tarihi eğlenceli ve ilgi çekici bir şekilde sunumla geniş bir kitleye ulaşmayı başardı. Yılmaz Pütün’ün (Yılmaz Güney) beyaz perdeye uzanan ilginç hikayesi '2000 yıllık Hadro' hikâyelerinin 4 bölümden oluşan ve esas adı Yılmaz Pütün olan Yılmaz Güney ile ilgili kısımları da hayli ilgi çekici oldu. İsmet Ramazan Selçuk, Yılmaz Pütün’ün (Yılmaz Güney) kardeşi Yaşar Pütün'den de bahsettiği paylaşımlarında, 'Çirkin Kral'ın yaşamında bugüne kadar az bilinen kesitlere yer verdi. İsmet Ramazan Sulçuk, Adana'nın sosyal ve kültürel zenginliklerini gelecek kuşaklara aktarmak ve bu konuda kalıcı eser bırakmak amacıyla hikayeler yazmaya başladığını belirterek, "Önce Adana'nın geçmişte kullanılan ve bazıları gümünüze kadar gelen bazı yöresel deyimlerinin ağırlıklı olduğu bu yazı dizisinde, yolumuz Roma İmparatoru Hadrianus ile kesişti. Köklü geçmişi, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, kültürel çeşitliliği, sanat ve spor dünyasına katkıları ve ünlü isimlerin yetiştiği bir kent olduğu vurgulanan Adana'daki unutulmaz yaşanmışlıklar, Hadro ile yine yöresel deyimlerle anlatılmaya başlandı." dedi. Yine Adanalı olan Sefa Sofuoğlu’nun Hadrianus ve İsmet Ramazan Selçuk’u betimlediği görsel ile sunulan  '2000 yıllık Hadro' hikâyelerinin, daha sonra başka hikayelerinde yer alacağı kitap haline gelmesi bekleniyor.

Kastamonu'da gönüllüler belediye başkanının kullandığı otobüsle deprem bölgesine gidiyor Haber

Kastamonu'da gönüllüler belediye başkanının kullandığı otobüsle deprem bölgesine gidiyor

KASTAMONU (AA) - Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde Belediye Başkanı Abdullah Çatal'ın kullandığı 42 gönüllüyü taşıyan otobüs, deprem bölgesine gitmek üzere yola çıktı.Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarına destek vermek için Taşköprü Belediye Başkanlığına ait otobüs 24 din görevlisi, 6 operatör, 2 afet uzmanı ve 10 gönüllü ilçe merkezinden dualarla uğurlandı.Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal, AA muhabirine, otobüsü kendisinin kullanacağını söyledi.Adıyaman’ın Besni ilçesine gideceklerini ifade ede Çatal, "Allah yolumuzu açık etsin. Tüm hemşehrilerimizden hem bize hem de afet bölgesindeki vatandaşlarımıza dualarını bekliyoruz." dedi.Çatal, gönüllü vatandaşları Besni ilçesine ulaştırdıktan sonra orada bulunan öğrencileri Taşköprü ilçesine getirerek belirlenen yurtlarda misafir edeceklerini söyledi.Din görevlisi Harun Kaya ise gönüllü olarak arama kurtarma çalışmalarına katılacaklarını belirtti.Depremden etkilenen vatandaşlara bir nebze yardımcı olmak istediklerini anlatan Kaya, "Rabbim yola çıkanların yolunu açık etsin. Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Onun şoförlüğünde güvenle yolculuk yapacağımızı düşünüyoruz." diye konuştu.Taşköprü Kaymakamı Bekir Özen de gönüllü olan vatandaşları uğurlayarak sağ salim ilçeye dönmelerini temenni etti.

Martı sayısı artıyor Haber

Martı sayısı artıyor

Bayram BULUT   Özel haber ADANA (İLKHABER)- Adana’nın Seyhan ve Yüreğir İlçelerini birbirine bağlayan Seyhan Nehri son dönemde binlerce martıya ev sahipliği yapmaya başladı. Her geçen gün sayıları artan martı sürüleri Seyhan Nehri’ne ayrı bir güzellik katmaya başladı. Kimileri suyun içerisinde balık tutmak için beklerken, kimi martılar da vatandaşların kendilerine atacakları ekmek ve simitleri gözlüyor. KÜÇÜK SİMİT PARÇALARI Martıları vatandaşlar besliyor. Tarihi Taş Köprü’nün ve Seyhan Nehri’nin kenarlarına gelen vatandaşlar, yanlarında getirdikleri ekmek ve simitleri küçük parçalar haline getirerek martılara atıyor. Yüzlerce martı atılan simitlerden pay alabilmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Simidi kapan martılar yerini diğer martılara bırakarak simit parçasını yemek için uzaklaşıyor. SEYİRLİK GÖRÜNTÜLER Tarihi Taş Köprü üzerinde hem manzarayı seyreden hem de martılara simit veren vatandaşlar, anı ölümsüzleştirmek için hatıra fotoğrafları da çektiriyor. Nehrin kenarına gelen vatandaşlarda, ellerinde ki simitleri martılara atarak keyifli vakitler geçiriyor. Zaman zaman suda vakit geçiren martılar bazen de havada dans edip, seyirlik görüntüler de oluşturuyor. KEYİFLİ OLUYOR Martılara simit atan vatandaşlar, bunun çok keyifli olduğunu söyledi. Eskiden filmlerde martılara simit atanları gördüklerini ve hep bunu merak ettiklerini belirten vatandaşlar, “Adanamızda da son dönemde çok fazla martı görmeye başladık. Bizlerde simit atmayı denedik ve baktık ki gerçekten simidi gelerek kapıyorlar. ÜZERİMİZDE UÇUYORLAR Üzerimizde uçuyorlar. Kimi zaman bize dokunma mesafesine kadar geliyorlar. Bu çok güzel bir şey gerçekten. Eskiden televizyonda gördüğümüz martılara simit atma konusunu artık bizlerde Adana’da gerçekleştirebiliyoruz. Gerçekten her geçen gün sayılarının arttığını da söyleyebiliriz. Görüyorsunuz herkes bu keyfi yaşamak için buraya geliyor.” ifadelerini kullandılar. SİMİT ATILIYOR Durumu fark eden simit satıcıları da simitlerini Seyhan Nehri civarı ve Tarihi Taş Köprü üzerinde satmaya başladıkları görüldü. Vatandaşların simitleri yemek için aldıkları ve bazı parçalarını martılara attıkları dikkatlerden kaçmazken, bazı vatandaşların ise özellikle martılara vermek için simit satın aldıkları dikkatlerden kaçmadı. SİMİTÇİLERİ SEVİNDİRDİ Martıların sayısının artması simit satıcılarını sevindirdi. Satışların bu alanda zaman zaman arttığını anlatan simit satıcıları ise, “Buralarda simit satıyoruz. İnsanlar simit alıyorlar. Simitleri martılara atanlarda var, yiyenlerde var. Şimdi herkes alıp martılara atıyor desek yalan olur. Bazı gençler gelip alıp martılara atıyorlar. Bazılarını görüyoruz yanlarında ekmek getirip ekmekleri bile martılara atıyorlar. Tabi ki bazı zamanlar iyi satış yaptığımız oluyor. Ama herkes burada kısmetini alıyor.” dediler.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.