TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tasarruf

İLKHABER-Gazetesi - Tasarruf haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tasarruf haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hekimlerin ‘Vergide Adalet’ eylemine, meslek odaları destek verdi Haber

Hekimlerin ‘Vergide Adalet’ eylemine, meslek odaları destek verdi

Adana’da Adana Akademik Meslek Odaları Birliği, ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ sloganıyla bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Adana Barosu, Adana Mali Müşavirler Odası, Adana Eczacı Odası, Adana Tabipler Odası, Adana Veteriner Hekimler Odası, Adana Diş Hekimleri Odası ve Türk Mühendisler ve Mimar Odası Odaları Birliği üyeleri katılarak destek verdi. Adana Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Güney Yılmaz, yeni vergi paketi ve vergi adaletsizliği konusundaki görüşlerini paylaştı. Yılmaz, mevcut vergi sisteminin yoksullardan alıp zenginlere verdiğini ve bu adaletsizliğin çözümü için yeni bir vergi sisteminin gerekli olduğunu vurguladı. “Türk vergi sisteminin yoksuldan alıp zengine verdiğini gösteriyor” Adana Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) Başkanı Güney Yılmaz, “Bilindiği üzere bir dizi değişikliği içeren yeni vergi paketi TBMM'de kabul edildi. Daha birçok değişikliği içeren yeni vergi paketlerinin de zaman içerisinde gündeme getirileceği belirtiliyor. Bu değişikliklerle her fırsatta verginin tabana yayılması, vergilemede adalet ve eşitlik, kayıt-dışılıkla mücadele vb. gibi hedefler söyleniyor. Her vergi yasası değişikliğinde ayni kavramları duyuyoruz. Oysa yıllar boyunca ortaya çıkan tablo bu isin öyle olmadığını, Türk vergi sisteminin yoksuldan alıp zengine verdiğini gösteriyor. Yeni vergi paketi de, bizzat Bakan tarafından açıklanan sonraki pakette düşünülen düzenlemeler, mevcut tabloda herhangi bir değişiklik yapmayacak, tersine bu durumu daha da katmerleştirecek düzenlemeler içermektedir” diye ifade etti. “4,5 Trilyon TL'lik vergi gelirlerinin %32,88'ini gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler oluşturuyor” Güney Yılmaz vergi dağılımlarına değinerek şunları söyledi: “2023 yıl vergi gelirlerinin dağılımını incelediğimizde, verginin hangi kesimlerden ve ne üzerinden toplandığını net bir şekilde görebiliyoruz. 2023 yıl Merkezi Yönetim Bütçe istatistiklerine göre Merkezi Yönetim Gelirlerinin %86,38'i (4,5 Trilyon TL) vergi gelirlerinden oluşuyor. 4,5 Trilyon TL'lik vergi gelirlerinin %32,88'ini gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler oluşturuyor, toplamı 1,48 Trilyon TL.” “En büyük vergi gelirini harcama üzerinden alınan vergiler oluşturuyor” Yılmaz, “Veraset ve İntikal Vergisi, MTV, Ek MTV ve Değerli Konut Vergisi adi altında Servet üzerinden alınan vergiler, toplam vergi gelirlerinin sadece %1,65'ini oluşturuyor, 74,5 Milyar TL. Serveti sürekli artmasına rağmen, vergi beyannamelerinde boyuna zarar eden, devasa cirolara rağmen ok az vergi ödeyen bu kesim, zenginliği / serveti üzerinden de vergi demiyor. Elbette bu vergi geliri içerisinde otomobil sahibi milyonlarca orta ve düşük gelirli kesime bulunuyor. Büyük oranda KDV ve TV gibi Harcama üzerinden alınan vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı ise %36,18. 1,62 Trilyon TL. Yani en büyük vergi gelirini harcama üzerinden alınan vergiler oluşturuyor. Bu durum önceki yıllarda da ayni. Gelir, kazanç ve servet üzerinden alınan 1 trilyon 554 milyar TL'lik dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki pay %34,54 seviyesinde. 2022 yılında bu oran yüzde 37,84 tu. Yani kazanan ve servet üzerinden alınan vergiler 2023 yılında geriledi. 2023 dönemi içerisinde dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki pay ise %65,24 oranında. 2022 yılında bu oran %61,84'tü. Yani dolaylı vergiler arttı” dedi.            “Bu vergi adaletsizliği gelir adaletsizliği yaratmaktadır” Güney Yılmaz, vatandaşlardan kesilen vergi ücretleri hakkında şunları söyledi: “Ülkemizdeki vergi sistemi yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapma zerine kuruludur. Ücretliler, ücretlerini aldıkları anda vergilerini öderler. Ücretlilerden kesilen bu vergiler, yaklaşık 1 ay sonra devlete ödenir. KDV tüketiciden anında kesilir. KD'yi tahsil eden işletme, bu vergiyi 55 güne varan vade sonunda devlete öder. Bu vergileme yöntemi vergiyi tahsil eden kesime ucuz ve kolay bir finansman sağlar. Yine sürekli getirilen aflar, yapılandırmalar bu vergilerin esas olarak yerine ulaşmamasına hizmet etmektedir. Sonuç olarak vergiyi çoğunlukla yoksul öder. Esas olarak vergi ödemesi gereken kazanç, gelir ve servet sahipleri ise, aflar, denetimsizlik ve yasal boşluklardan dolayı çok az vergi öderler. Bu vergi adaletsizliği gelir adaletsizliği yaratmaktadır. Bu sorunun çözümü vergi adaletini sağlayacak, çok kazananın çok, az kazananın az vergi ödeyeceği yeni bir vergi sistemidir.” Adana Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Güney Yılmaz vergi adeletsiliğinin önüne geçmek için maddelerini şu şekilde sıraladı: Vergi deme bilinci için adil dağıtım ve bölüşüm uygulanmalı, tasarruf adi altında sadece belirli kesimlerden beklenen tasarruf anlayışından vazgeçilmeli, kaynak israfına son verilmelidir. Gelir vergisi tarifesinde yer alan tutarlar arttırılmalı, ücretlilerin vergileri azaltılmalıdır. Aşırı yüksek kazanç vergisi getirilmelidir. Servet üzerinden alınan vergiler artırılmalı ve gerçek anlamda lüks tüketim vergisi getirilmelidir. Gelir ve Kazanç üzerinden alınan vergiler için etkin vergi denetimi getirilmelidir. Sadece devasa şirketlere uygulanan teşvik, muafiyet ve indirimlerden vazgeçilmelidir.

Kahraman: Sağlıkta, eğitimde ve sosyal güvenlikte tasarruf olmaz diyoruz Haber

Kahraman: Sağlıkta, eğitimde ve sosyal güvenlikte tasarruf olmaz diyoruz

SES Adana Şubesi Ruh Sağlığı Hastanesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Yapılan basın açıklamasında tasarrufa değil, adil yönetime, özlük haklarına düzeltilmesi için bir araya geldi. Düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda katılımcı katıldı. SES Adana Şubesi Mali Sekreteri Abdulbari Kahraman, “Değerli basın saygıdeğer sağlık emekçisi çalışma arkadaşlarımız, ülkede dinmek bilmeyen enflasyon ateşi yanarken çarşı pazarda her gün zam gelmeyen ürün kalmazken ev kiraları ev sahiplerinin insafına bırakılırken ulaşım ücretleri cep yakarken, bunların hiçbirine önlem alınmadan emekçiler üzerinden kamuda tasarruf paketi açıklanmıştır. Hükümetin uyguladığı yanlış ekonomi politikaları yüzünden emekçiler enflasyon canavarının altında ezilmekte alım gücü düşmekte ama ne yazık ki tüm bu sorunların çözümü olarak kamuda emekçilerin aldığı ek mesai ve nöbet ücretlerine göz dikilmekte kullanılan A4 kağıtlarından, temizlik ve hijyen ürünlerinden tasarrufa gidilmektedir” dedi. “Yoksulluk sınırındaki ücretlerden alınan gelir vergisi oranı a indirilmeli” SES Adana Şubesi Mali Sekreteri Abdulbari Kahraman basın açıklamasında yapılan ödeneklere değinerek şu ifadeleri kullandı: “Sağlık hizmetleri sınıfında çalışan bir emekçinin almış olduğu giyim yardımı 136 lira iken, şehir hastanelerinde şirketlere ödenecek toplam tutar 83 milyar 697 milyon liradır. Araç geçişli otoyollara, hasta garantili hastanelere döviz bazlı ödemeler yapılacağına sağlık emekçilerine ve emeklilere ödemeler yapılmalı refah seviyesi artırılmalıdır. Yüksek gelir grupları için servet vergisi getirilmeli, yoksulluk sınırındaki ücretlerden alınan gelir vergisi oranı a indirilmeli, hane halkının kullandığı tüketim ve hizmetlerde dolaylı vergilerin sıfıra düşürülmesi gerekmektedir.” Abdulbari Kahraman, “Kamu kurumlarında liyakat esas alınmalı her önüne gelen kişi sorumlu yapılmamalı yapılan iş konusunda ehliyeti bilgi ve tecrübesi olmayan kişiler kaç dakika da bir görüşme yapılacağına ne kadar sürede hasta bakılacağına hangi testin yapılıp yapılmayacağına karar vermemeli. Servislerde yatan hasta sayısına göre sağlık emekçisi sayısı belirlenmeli. Servislerdeki yer değişiklikleri sendika ayrımı yapılmadan herkese eşit bir şekilde belirli standartlara göre yapılmalı” dedi. “İletişim kanalları açık tutulmalı” Kahraman basın açıklamasını sonlandırırken şu ifadelere yer verdi: “Özellikle acilde ve yataklı servislerde nöbet usulü çalışılan birimlerde dinlenme alanları oluşturulmalı. Servis ya da birim değişikliği yapılmadan önce mutlaka çalışanların görüş ve önerisi alınmalı. İletişim kanalları açık tutulmalı. Denetim yetkisi olmayan kişilerin başka bir meslek grubunu denetlemesi, yaptığı işin kalitesini, standardını belirlemesi kabul edilemez. Özlük haklarının kullanılması idarecilerin keyfine bırakılmamalı. Buradan bir kez daha haykırıyoruz Sağlıkta, eğitimde ve sosyal güvenlikte tasarruf olmaz diyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin demektir Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin demektir

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmiyle yurt içi ve yurt dışında canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Milli savaş uçağımız Kaan, 10 bin fit ve 230 hıza ulaşmayı başardı. TUSAŞ ve Savunma Sanayi Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Gaziantep'in Islahiye ilçesinde meydana gelen kazada ölen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diyorum. Tanzanya ticaret ve yatırımlar açısından ülkemizin Doğu Afrika'daki ortakları arasında yer alıyor. Türk firmaları 6,5 milyar dolar değerinde 14 proje üstlendi. Standart aralıklı demiryolu projesinin büyük kısmı Türk şirketi tarafından inşa ediliyor. Görüşmelerimizde ticaretimizi süratle 1 milyar dolar seviyesine taşımayı kararlaştırdık. Bizden önce uzun yıllar ihmal edilen Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi 2005'ten itibaren tekrar yoğunlaştırdık. Diplomatik temsilciliklerimizin sayısını 44'e çıkardık. Ticaret hacmimiz 5.4 milyar dolardan 2023 yılında 37 milyar dolara ulaştı. Afrika'daki Türk yatırımlarının piyasa değeri 10 milyar doları aştı. Müteahhitlik firmalarımız yaklaşık 1885 adet proje üstlendi. Kıtaya 50'den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Afrika ülkelerin liderlerini de çeşitli vesilelerle Türkiye'de misafir ettik. DEAŞ ve Eş Şebab gibi terör örgütlerine karşı mücadelelerinde Türkiye Afrika'daki kardeşlerine en güçlü destek veren ülkedir. Türk üniversitelerinin misafir öğrenciler için giderek bir eğitim üssü haline geldiğini görüyoruz. Afrika'yı ziyaretlerimizde Türkçe konuşan, kendisini milletimizin gönül elçisi olarak gören bakan, iş insanları, akademisyen, siyasetçilerle karşılaşıyoruz. Yıllarca Afrika'nın kaynaklarını sömürmüş emperyalist güçleri bu tablo rahatsız etmektedir. ''Türkiye'ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin, demektir'' Kıtayla ilişkilerimizin kısa sürede bu kadar hızlı ilerlemesinde Türkiye mezunlarının çok büyük rolü vardır. Resmi kanalların tıkandığı yerlerde gönül elçilerimiz devreye giriyor, düğümleri çözüyor, süreci kolaylaştırıyor. Bugün dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrenci Türkiye'de yükseköğrenim görüyor. Uluslararası öğrenci hareketliliğinden aldığımız payın artması korkulacak değil gurur duyulacak bir tablodur. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler tabiri caizse bu işin kaymağını yiyordu. Uluslararası öğrencilerin yüzde 70'e yakını halen bu ülkelerde eğitim alıyor. Türkiye ekonomisi için bu rakam yıllık 3 milyar dolardır. Türkiye'ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin, ülkemiz kabuğunu kırmasın demektir. Kanun, nizam ve genel ahlaka aykırı davranan varsa devletin ilgili kurumları gereğini yapar ve yapacaktır. Bazı 5. kol elemanları tarafından medya ve sosyal medyada körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi olmadığı açıktır. ''Tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Bunların derdi ne Türkiye ne Türkçe'dir'' Muhalefet çevrelerinin de bazı söylem ve eylemleriyle de radikal faşizme meyletmesi Türkiye siyaseti adına gerçekten üzüntü vericidir. Tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Bunların derdi ne Türkiye ne Türkçe'dir. Bunlar içlerindeki marazı ve nefreti sürekli birilerine yönelterek egolarını tatmin etmeye çalışan zavallılardır. Vatanına sahip çıkmak, ayrımcılık yapmak, yabancı turistleri, öğrencileri, sığınmacıları nefret objesi haline getirmek demek değildir. Yıllık 54.3 milyarlık gelirle turizmi baltalayan bu faşist çapulculara asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Nefret suçlarıyla mücadele noktasında daha kararlı, cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız. "27 anlaşma ile ziyaretimizi taçlandırdık" 13 yıllık aradan sonra geniş bir heyetle gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretimiz sonuç ve içerdiği mesajlar açısından tarihi öneme sahipti. Irak Cumhurbaşkanı ve başbakanı ile güvenlik, enerji, su başta olmak üzere konuları detaylıca ele aldık. 27 anlaşma ile ziyaretimizi taçlandırdık. Bölgemizin geleceğini belirleyecek Kalkınma Yolu Projesi'nde 4'lü mutabakatla kritik bir eşik de aşılmış oldu. Ticaret hacmimizi daha üst seviyelere taşımak istiyoruz. Irak hükümetinin PKK'yı yasaklı örgüt ilan etmesi mühim bir adımdır. PKK'nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediğimizi de ifade ettik. Irak Türkmeni kardeşlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduğunu ifade ettik. Erbil'de verimli, olumlu, samimi istişareler gerçekleştirdik. "PKK'nın terör örgütü ilan edilmesini bekliyoruz" Irak hükümetinin PKK'yı yasaklı örgüt ilan etmesi mühim bir adımdır. PKK'nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediğimizi de ifade ettik. Irak Türkmeni kardeşlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduğunu ifade ettik. Erbil'de verimli, olumlu, samimi istişareler gerçekleştirdik. DEAŞ ve PKK fark etmeksizin terör belası Türkiye için olduğu kadar Irak için de büyük tehdit kaynağıdır. Bölgemizin ekonomik gelişmesi, siyasi huzura ve istikrara kavuşması terör tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Kuzey Irak'taki terör bataklığını tamamen kurutana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Suriye'de yarım kalan işimizi vakti ve saati geldiğinde mutlaka tamamlayacağız. Kandil ve Suriye'deki terör baronları her fırsatta ülkemizi karıştırmaya, siyasete müdahale etmeye, vatandaşlarımızın üzerinde baskı kurmaya devam edeceklerdir. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Manevra alanı iyice daralan bölücü örgüte neşteri önümüzdeki süreçte vuracağız. Yakın dönemde Irak seyahatimizin etkilerini geniş bir yelpazede inşallah görmeye başlayacağız. "Almanya ile ticaretimizi dengeli şekilde 60 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz" Almanya Cumhurbaşkanının resmi ziyareti, AB, ekonomik ilişkiler, savunma sanayi kısıtlamaları ve yabancı düşmanlığı konularını tekrar gözden geçirmek için fırsat teşkil etti. İki müttefike yakışmayan savunma kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini açıkça söyledik. Irkçı saldırılarının engellenmesi ve faillerin cezalandırılması konusunda beklentilerimizi ifade ettik. İkili ticaretimizi dengeli şekilde 60 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye, AB ve birlik üyesi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye isteklidir. Bunun için AB'nin ideolojik körlükten kurtulması gerekiyor. Avrupalı liderler bu gerçeği ne kadar erken görür kabullenirse kendileri için o kadar iyi olacaktır. "Hamas'ın açıklamasından memnuniyet duyduk" Biz ortak coğrafyamızın daha kötüye gitmemesi savaşların yayılmaması için çalışmayı sürdüreceğiz. Bizim telkinlerimizle Hamas'ın ateşkesi kabul ettiği açıklamasından memnuniyet duydum. Şimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır. Batılı ülkelerin İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum. "Yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri alıyoruz" Türkiye'yi her alanda güçlendirecek, kalkındıracak daha ileri seviyelere taşıyacağız. Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokolü yağış mevsimi öncesinde afet riskini en aza indirme yolunda atılmış kıymetli adımdır. 111 adet iş makinasının DSİ'ye verilmesiyle etkinliği artırıyoruz. Yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri alıyoruz. "Son dönemde yüreğimizi yakan birçok hadise yaşadık" Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmaller sebebiyle son dönemde yüreğimizi yakan birçok hadise yaşadık. Beşiktaş, Gayrettepe'de 29 işçi kardeşimiz göz göre göre hayatını kaybetti. Antalya'da bir insanımızın vefat ettiği, 7 kişinin yaralandığı teleferik faciası meydana geldi. Küçükçekmece'de belediyenin açıp öylece bıraktığı suda bir kardeşimiz can verdi. Engellenebilecek insani dramları tekrar tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu konuda hükümeti, belediyesi, vatandaşı ile hepimize sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklarımız denetimlerini bundan sonra yoğunlaştıracak, milletin yüreğine ateş düşürenler hukuk önünde hesap verecek. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün Beşiktaş'taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşınması beklerdim. Birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşan olmadı. "Tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs emek ve dayanışma günü'nü tebrik ediyorum" 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün Beşiktaş'taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşınması beklerdim. Birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşan olmadı. 1 Mayıs 210 etkinlikle şölen havasında kutlandı. Lafa gelince emekçinin hakkını savunduğunu iddia eden işçi bayramında polisimize taş ve sopayla saldırarak kutlamayı tercih etti. Siyasette ve toplumda yumuşama istemeyen marjinal odaklara maalesef malzeme verilmiştir. Siyasetten emekliye sevk edilenler dahil kimi çevrelerin 31 mart sonrası yapıcı atmosferi zedelemek için yoğun uğraş içinde oldukları anlaşılıyor. Muhalefetin de sorumluluk bilinciyle hareket ederek tek sermayesi gerilim ve kutuplaşma olanların oyunlarına gelmemesini bekliyoruz. Tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü tebrik ediyorum. Şehir eşkıyalarının azgınlıklarına rağmen soğukkanlı polislerimizi kutluyor hepsinin tek tek alınlarından öpüyorum. "Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız" Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Şubat ayında işsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. İş gücü piyasamızda bir dengesizlik oluştuğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok şikayet ettiği konuların başında işçi bulamamak geliyor. Bundan sonra ihtiyaç duyulan beceri ve etkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz. Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık inşallah yine başaracağız. Amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek değil. 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim döneminde popülizme meyletmedik. Hedeflerimize ulaşmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. Verimliliği artırmak, ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız. "Dış ticaret önemli ölçüde iyileşti" 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık yatırım taahhütlü avans kredisini devreye almıştık. 1 trilyon 281 milyar liraya ulaşan 210 yatırım için ön başvuru yapıldı. Enflasyon oranlarının genel olarak öngörülerimizle uyumlu ancak gıda ve hizmetler gibi bazı alanlarda yüksek seyrettiğini farkındayız. Yıllık enflasyon inşallah yaz aylarında düşecektir. Dış ticaret dengesi önemli ölçüde iyileşti. 31, 8 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise Şubat ayında yıllık 36 milyar dolar fazla verdi. Turizmde ilk 3 ayı rekorlarla tamamladık. 9 milyonu aşan ziyaretçi ile 9 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Orta vadeli programımız hamdolsun başarılı şekilde çalışıyor. Ülkemizin risk primi 700 baz puan seviyelerinden 290 baz puan seviyesine geriledi. Risk primimiz daha da düşecek. Son 1 yılda 16,8 milyar dolar net portföy girişi oldu. Bankacılık sektörü ve reel sektörünün dış borç çevirme oranları yükseliyor. "Türkiye ekonomide belirlediği hedeflerine daha çok üreterek, ihracat yaparak varabilir" Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası ile 50 milyar dolara yakın parayı kalkınma projelerimizde kullanacağız. Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımına gidiyor. Türkiye ekonomide belirlediği hedeflerine daha çok üreterek, ihracat yaparak varabilir. Biz zengin yeraltı kaynaklarına sahip değiliz. Petrolümüzü, doğalgaz ve madenlerimizi yeni yeni keşfetmeye, işlemeye, ekonomiye kazandırmaya başladık. Gabar'da günlük 40 bin varili geçti. Yıl sonuna doğru bu rakam 100 bin varile ulaşacak. Kamuda tasarruf Enerji faturamız büyümemize paralel olarak kabarıyor. Üretim, yeni pazarlara ihraç ederek, içeride tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor. Daha az kaynak kullanarak daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceğiz. Buna kamu olarak inşallah biz öncülük v e rehberlik edeceğiz. Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari harcamalar, hizmet içi eğitim, yurt dışı seyahat, kamu istihdamı gibi alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız. Hem vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini artıracağız. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmaları tekemmül ettirmek için talimatlandırdım.

Antalya OSB'de tüketilen elektriğin yüzde 10'u GES'ten Haber

Antalya OSB'de tüketilen elektriğin yüzde 10'u GES'ten

Antalya Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) 332 fabrikadan 65'inin çatısına güneş enerji sistemi (GES) kurularak tüketilen elektrikten yüzde 10 tasarruf sağlandı. Antalya OSB'de 5 yıl kadar önce başlatılan "Çatılara Özgürlük" projesiyle, fabrikaların çatıları GES ile donatılıyor. Çatısı panellerle kaplanan fabrikalar, enerjisini güneşten alıyor, ihtiyaç fazlası elektriği ise satıyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve OSB Başkanı Ali Bahar, AA muhabirine, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla sanayiciler olarak GES yatırımına yöneldiklerini söyledi. Özellikle bu yıl GES ile tanışan fabrika sayısında önemli bir artış yaşandığını belirten Bahar, "65 sanayi kuruluşumuz çatılarını GES'le donattı. Bu yaklaşık 53 milyon kilovatsaate tekabül ediyor. OSB'nin 500 milyon kilovatsaat elektrik kullanımının yüzde 10'u güneş enerjisinden sağlanıyor." dedi. Sanayiciden gelen talep doğrultusunda TEİAŞ ile görüşerek bölgenin güneş enerji sistemi kapasitesini 80 megavattan 160 megavata çıkardıklarını kaydeden Bahar, en kısa zamanda bölgedeki tüm fabrikaların çatısının panellerle kapanmasını temenni etti. Antalya'nın çevreci bir OSB'ye sahip olduğunu ifade eden Bahar, "Yeşil dönüşümü konuşuyoruz, karbon ayak izi diyoruz, bu açıdan yenilenebilir enerji kaynakları son derece önemli. Ayrıca maliyetlerimizi düşürerek rekabet gücümüzü de artırıyoruz." diye konuştu. - Yatırımcılar GES'ten memnun Antalya OSB'de çelik yapılar üzerine faaliyet gösteren firmanın sahibi Fatih İnci ise yaklaşık bir yıl araştırma yaptıktan sonra 3 ay önce GES yatırımını hayata geçirdiklerini söyledi. Önemli bir tasarruf sağladıklarını dile getiren İnci, "Tükettiğimiz enerjinin tamamını karşılıyoruz, fazlasını da satarak gelir elde ediyoruz. Çok avantajlı." dedi. İnci, alternatif enerji kaynaklarını kullanarak doğaya zarar vermedikleri için de memnun olduklarını kaydetti. OSB'de fiber optik aydınlatma sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir firmanın yönetim kurulu başkanı Cengiz Şentürk de GES'i 2020'den itibaren kullandıklarını belirtti. Enerji verimliliği üzerine çalışma yaptıklarını anlatan Şentürk, "GES, enerji tasarrufunda önemli bir yatırım. Yaklaşık enerji kullanımımızın yüzde 80'ini güneşten sağlıyoruz. Maliyetlerimiz son 2 yıldır düştü." diye konuştu.

Bakan Şimşek'ten kamu kurumlarına Haber

Bakan Şimşek'ten kamu kurumlarına "tasarruf" genelgesi

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bakan Şimşek'in, G20 dolayısıyla Hindistan'a gitmeden önce cuma günü imzaladığı ve bugün tüm kamu kurumlarına gönderilen genelgede, 30 Haziran 2021 tarihli kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin "Tasarruf Tedbirleri" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandığı hatırlatıldı. Söz konusu genelge kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kendi bütçeleri veya tasarruflarındaki diğer kaynaklardan yapacakları yurt içi ve dışı harcamaları ile taşınır ve taşınmazların kullanılmasında genelgeyle belirlenen tedbirlere uymakla talimatlandırıldığı ifade edildi. Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nde, genel ilke olarak kamu hizmetlerinin bütçe sınırları içinde kalınarak ayrılan kaynakların üzerinde harcama yapılmasına yol açılmadan azami tasarruf anlayışı içinde yerine getirilmesi gerektiği belirtilmişti. Bütçelerde ilave yük oluşturacak şekilde faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmemesi istenen genelgede, ilgili mevzuatta belirtilen faaliyet alanlarıyla doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama veya taahhütte bulunulmaması, ihale şartname ve sözleşmelerine alım konusuyla ilgisi olmayan unsurların dahil edilmemesi ve yapılacak alımlarda ölçek ekonomisinden yararlanarak ihtiyaçların daha düşük maliyetlerle karşılanması amacıyla ortak alım yoluyla tedarikin yaygınlaştırılması için azami gayret gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Kamuda ek tasarruf tedbirleri Bugün yayınlanan Bakan Şimşek imzalı genelgede, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ilgili maddeleri uyarınca, "Maliye ve ekonomi politikalarının hazırlanmasına yardımcı olmak ve bu politikaları uygulamak", "Kamu harcamalarında etkinlik, etkililik, ekonomiklik ve verimlilik sağlamak amacıyla gerekli standartları tespit etmek ve sınırlamalar koymak, bu hususlarda tüm kamu kurum ve kuruluşları için uyulması zorunlu düzenlemeleri yapmak ve tedbirleri almak" görev ve yetkilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verildiği hatırlatıldı. Deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların gözden geçirilmesi, tedbirlerin ivedilikle uygulanabilmesine yönelik gerekli adımların atılması ve tasarruf takibinin tavizsiz sağlanması amacıyla yayımlanan genelgeye göre, bahse konu genel ilkelerin yanında, kamu kurum ve kuruluşları, taşınmaz edinimi ve kiralanması, resmi taşıt edinimi ve kullanımı, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları gibi giderlerini tasarruf kurallarına uygun gerçekleştirecek. Bunun yanı sıra kamu kurumları, temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler ve diğer hususlarda genelgede belirlenen kurallara uymakla yükümlü olacak. İdareler, genelgenin düzenlediği konularda bünyelerinde gerçekleştirdikleri iş ve işlemlerle bu kapsamda elde ettikleri tasarrufları, izleyen dönemde tasarruf imkanı olan alanları bakanlıklar ve diğer idareler aracılığıyla 28 Temmuz'a kadar Hazine ve Maliye Bakanlığına resmi yazıyla bildirecek.

Adana’da 3 günlük basın açıklaması yasağı getirildi Haber

Adana’da 3 günlük basın açıklaması yasağı getirildi

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER) - Adana Valiliği, tarafından kent sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyeti kamu esenliğinin sağlanması amacıyla 3 günlük eylem ve etkinliklerin yasaklandığını duyurdu. Adana Valiliği, kentte 3 gün boyunca tüm eylem ve etkinlikleri yasaklandığını duyurdu. Yasaklama kararına dair yazılı açıklamada bulunan Adana Valiliği, 3 gün boyunca kent  genelinde park, bahçe, genel yollar, kamu binaları önleri, STK önleri, umuma açık ve kapalı alanlarda umuma açık veya kapalı yer toplantıları, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma, yazılama ve bu gibi tüm faaliyetlerin eylem ve etkinliklerin yapılmasının, yasaklandığını açıkladı. 10 Temmuz tarihine kadar sürecek yasaklama kararı ile ilgili resmi internet sayfasından duyuru yapan Adana Valiliği şu ifadelere yer verdi; “İlimiz sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyeti kamu esenliğinin sağlanması amacıyla yukarıda belirtilen hususlarında dikkate alınarak kamu düzeni ve genel ahlakı bozucu nitelikte yapılacak hür türlü eylem ve etkinlikler ile ilgili;  İlimiz genelinde park/bahçe, genel yollar, kamu binaları önleri, STK önleri, umuma açık ve kapalı alanlarda umuma açık veya/kapalı yer toplantıları, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant/çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma, yazılama ve bu gibi tüm faaliyetlerin eylem/etkinliklerin yapılmasının, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun (11/A) ve (11/C) maddeleri ile 2911 sayılı toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17’nci maddesi hükümleri doğrultusunda 08/07/2023 günü saat:08.00’den başlayarak 10/07/2023 günü saat:23.59’a kadar 07/07/2023 tarih ve 75027471-5113(12470)/1 sayılı olur ile yasaklanmıştır".

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.