TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tarihi yapı

İLKHABER-Gazetesi - tarihi yapı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tarihi yapı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

‘Çivisiz Cami’ olarak bilinen Mahmut Bey Camisi’nin tarihi dokusu tehlikede Haber

‘Çivisiz Cami’ olarak bilinen Mahmut Bey Camisi’nin tarihi dokusu tehlikede

Kastamonu'ya 18 kilometre uzaklıkta yer alan Kasaba Köyü'nde bulunan 1366 tarihli Mahmut Bey Cami, Candaroğulları Beyliği'nin hüküm sürdüğü dönemde inşa edildi. Mimari özellikleri ile Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemlerinin önemli örnekleri arasında yer alan tarihi yapı, geçen yıl UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklendi. Anadolu'daki ahşap tavanlı ve ahşap destekli camiler arasında özel yere sahip olan, hiçbir metal aksam veya çivi kullanılmadan bindirme tekniği ile yapılan caminin, içindeki tüm ahşap yüzeyler, o dönemde kökboyasıyla kalem işiyle süslendi. Süslemelerde; turuncu ile karmin arası kırmızılar, çivit ve hava renginde maviler, altın ve kirli tonda sarılar, beyaz, siyah, koyu yeşil ve krem renkler kullanıldı. Bitkisel ve geometrik motiflerden oluşan bezemeler, stilize biçimde, simetri ve tekrarlar oluşturan bir kompozisyonda sunuldu. Türkiye’de çok az örneği bulunan caminin kapısı Kastamonu Etnografya Müzesi’nde koruma altına alındı, orijinal kapının yerine, Kastamonu’nun ahşap oymacılık ustalarından Hikmet Değirmencioğlu tarafından yapılan benzeri yerleştirildi. Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri olarak 2023 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilen beş camiden biri olarak ün yapan Mahmut Bey Camisi'nin son görüntüleri ise endişelere yol açtı. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur, bir üre önce başlatılan restorasyon sırasında caminin ahşap tabanının altına serilen kumun hangi amaçla kullanıldığı sorgulanmadan boşaltılmasının, tarihi yapıya zarar verdiğini söyledi. Dr. Uygur, "Restorasyonda ahşap tabanı sökünce altında bölgede benzeri olmayan bir kum sergisi görmüşler. 'Bu ne geziyor burada' diye kumu boşaltmışlar. Tarihi yapıda katliam böyle başlamış. Meğer tabana 700 yıl önce serilen o kum sergisi, ahşap binanın nemini almak içinmiş. Bu işlem sonucu yapının nemi artmış. 'Nem artsa ne olur' diye umursamamışlar ki, bugün nem yüzünden ahşapların üzerindeki 700 yıllık bezemelerin hepsi parlaklığını kaybetmiş ve neredeyse görünmez hâle gelmiş" dedi. Kastamonu'ya 30 yıl önce gittiğinde camiyi gezip fotoğrafladığı için bu kayba şahit olduğunu dile getiren Dr. Uygur, şunları kaydetti: "Geçen hafta camiyi yeniden gezdiğimde, tahribatın burada da bitmediğini gözlemledim. Yine nemin artmasından veya restorasyon sırasında dokuya uygun ahşap cinsi kullanılmaması nedeniyle bazı ahşap aksamlar çürümeye başlamış. Ayrıca çürüyen bu ahşapların tamiratı sırasında, 700 yıl önceki ustaca yapılmış ahşap işçiliğinin aksine, bazı yerler çivi ile tamir edilmiş. Bu üzücü durumu da görüp fotoğrafladım. Görünen o ki, 700 yıllık caminin hiç çivi kullanılmama özelliği de yok edilmiş. Şimdi bu restorasyon mu, yoksa özünü bozma mı? Bir sorum da UNESCO'ya; Neden Dünya Mirası Listesi’ne alınan eserlerin durumu takip edilmiyor."

Gürer: Niğde'de tarihi yapılar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Haber

Gürer: Niğde'de tarihi yapılar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Niğde il genelinde Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarından kalan tarihi konutlar yıkılarak yok oluyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor ilçe merkezinde harap durumdaki konutları yerinde inceledi. Gürer, "Bölge savaş görmüş gibi; kent orta yeri yıkıntı yığınıyla görüntü çirkinliği yaratıyor" dedi. “İl genelinde 500 civarında yapı onarım ve turizm amaçlı kurtarılmayı bekliyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Konya, Kayseri ve Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’na göre koruma altına alınan tescilli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında büyük bir yıkımın sürdüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Cami, mescit, kilise, hamam, han ve konaklar da dahil olmak üzere il genelinde 500 civarında yapı onarım ve turizm amaçlı kurtarılmayı bekliyor.” Gürer, “Sütunlu ve görkemli çok sayıda yapı, koruma kapsamında olmasına rağmen müdahale edilmediği ve bakım yapılmadığı için göçerek yok oldu. Yerlerinde sadece yıkıntılar kaldı” diye ifade etti. "Bor'da konutlar savaştan çıkmış gibi" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor ilçesinin merkezinde bulunan tarihi konutların yıllardır ihmal edildiğini ve mevcut haliyle adeta savaş bölgesini andırdığını belirterek acil bir restorasyon çağrısında bulundu. Gürer, bölgenin tarihi dokusuna uygun olarak onarılması gerektiğini vurguladı. Niğde’nin Bor ilçesinde tarihi eserlerin korunması ve restorasyonu konusundaki önemli bir sorunun olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor ilçesinin merkezinde bulunan ve yıllardır bakım yapılmayan tarihi konutların durumunu eleştirdi. Gürer, bu konutların tarihi eserler kapsamında yer aldığını ve bölgenin adeta savaş bölgesi gibi bir görünüme kavuştuğunu belirtti. “Görenler burayı savaşta bombalanmış bir yer zannediyor” Gürer, “Burası Niğde'nin en büyük ilçelerinden biri olan Bor'un merkezi. Bu konutlar, tarihi eserler kapsamında bir bölge sit alanı olarak korunması gereken yerler. Ancak, yıllardır herhangi bir çalışma yapılmadığı için burası sanki savaş bölgesi gibi bir hale gelmiş durumda. Görenler burayı savaşta bombalanmış bir yer zannediyor" dedi. “Bölge, tarihi dokusuna kavuşturulmalı” Niğde Bor ilçesinin merkezi, mevcut haliyle bir "mezbelelik" görünümünde ve bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini belirten Gürer şu ifadeleri kullandı: "Bu bölgedeki tarihi yerler bir an önce kurtarılmalı ve bölge, tarihi dokusuna kavuşturulmalı. Yıllardır burayla ilgili herhangi bir çalışma yapılmıyor. Bu yüzden kentin orta yerindeki bu bölgenin tamamı tarihe uygun şekilde onarılmalı ve mevcut mezbelelik haline bir son verilmelidir." “Yerleşim yerlerindeki tarihi yapılar onarılmazsa yok olacak” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Koruma kurullarınca tescillenen Niğde merkezde de çok sayıda konut var; ancak restore edilmediği için yıkılarak yok oluyor. Niğde Merkez’de Kadıoğlu Konağı ve Cullaz Sokak’ta kurtarılan sınırlı sayıda konut bulunuyor. 50’den fazla konut ise her yıl yıpranarak göçüyor. Niğde Merkez'de de çok sayıda tarihi konak kurtarılmayı bekliyor. Fertek, Yeşilburç, Hasaköy, Kayırlı, Konaklı gibi yerleşim yerlerindeki tarihi yapılar onarılmazsa yok olacak" diye ifade etti.

Antalya'da sıvası dökülen yapıda Selçuklu dönemine ait olduğu değerlendirilen figürler ortaya çıktı Haber

Antalya'da sıvası dökülen yapıda Selçuklu dönemine ait olduğu değerlendirilen figürler ortaya çıktı

ANTALYA (AA) - Antalya'da kentsel sit alanındaki bir yapının sıvasının dökülmesi sonucu Alaaddin Keykubat dönemine ait olduğu değerlendirilen kuş ve hayat ağacı figürleri gün yüzüne çıktı.Muratpaşa ilçesi Haşimişcan Mahallesi'nde bir sivil toplum kuruluşu tarafından kullanılan tek katlı tarihi binanın dökülen sıvasının altındaki 3 taşın üzerinde kuş ve hayat ağacı işlemeleri olduğunu fark edenler durumu yetkililere bildirdi.Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birimi yetkilisi koruma ve restorasyon uzmanı Cemil Karabayram, AA muhabirine, ihbarda bulunması üzerine tarihi yapıda inceleme yaptıklarını söyledi.Dikkati çeken figürler tespit ettiklerini belirten Karabayram, şunları kaydetti:"Bir taşa resmedilmiş Alaaddin Keykubat döneminin önemli figürlerinden biri olan kuş figürlerini görüyoruz. Mahallenin yapılaşma tarihine baktığımızda devşirme yoluyla geldiğini ya da daha öncesinde Kaleiçi yerleşkesi dışında Selçuklu ve Osmanlı izleri taşıyan bir yapı olabileceği ihtimali üzerinde duruyoruz. Taşımız yüzde yüz orijinal halini koruyarak günümüze gelmiş. Çok büyük bir kayıp olmamış."- Keykubat'ın haberci kuşları olabilirTaşlarda kuş ve hayat ağacı figürlerinin bulunduğunu anlatan Karabayram, bunların yanı sıra bir kısım tabakalarda ise kahve tonlarında kök boya görüldüğünü dile getirdi.Karabayram, işleme detaylarının önemli bilgi verdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:"Bir disiplin içinde aynı boyut ve çizgiler kullanılarak, detaydaki derinliklere dikkat edilen bir işlemecilik görüyoruz. Diğer Selçuklu döneminin taş yapılarındaki figürlere baktığımızda aynı boyutu, deseni ve malzemeyi görebiliyoruz. O dönemde kaleler arasındaki haberleşmeyi bu tür kuşlar sağlardı. Hayat ağacı içinde işlendiği ve Selçuklu dönemine dayandığı için Alaaddin Keykubat'ın haberci kuşları olarak değerlendiriyoruz."- "Özel olarak koruma altına alınabilir"Tarihi yapının bulunduğu mahallenin 1980'li yıllarda koruma altına alındığını dile getiren Karabayram, yapının mevcut durumda özel mülkiyet olduğunu aktardı.Yapının şu an bir sivil toplum kuruluşu tarafından kullanıldığını dile getiren Karabayram, şunları söyledi:"Bundan sonrasında muhtarlığımıza ve vatandaşlarımıza çok iş düşüyor. Bu bölüm özel olarak koruma altına alınabilir. Zaten mahalleli çok iyi bakıyor yapılarına. Zaman dilimi içinde de bu bölgede köklü bir iyileştirme yapıldığında buranın daha da iyi sergilenebileceğini düşünebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığı hibe yardımlarına başvurabilirler. Hibe yardımlarına başvurduklarında her türlü onarım desteğini hibe olarak alabilirler. Bakanlığımız bu desteği 81 ilde aktif şekilde gösteriyor."- Sıva döküldükten sonra fark edildiHaşimişcan Mahalle Muhtarı Halil Ay ise birçok tarihi yapıyı içinde barınan mahallenin yok olmaması için mücadele verdiklerini söyledi.Ay, "Buradaki çocuklar top oynarken sanırım sıva dökülmüş. O şekilde ortaya çıkmış. Aslında burada bu tarz evlere güzel bir işlem yapılsa, Antalya'mıza kazandırılsa turizm olarak büyük kazanç olur." dedi.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili İnceciköz, Hatay'da konuştu: Haber

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili İnceciköz, Hatay'da konuştu:

HATAY (AA) - Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Vekili Birol İnceciköz, "Hatay'da proje onarım yardımlarını çizen mimarlarımızla buna başvuran vatandaşlarımızı bir araya getirdik. Bu süreçte depremzedelerimizin bir an önce bu hibe desteğine kavuşmalarını sağlamak üzere işlemlerin hızlandırılmasıyla ilgili istişarelerde bulunduk." dedi.İnceciköz, Hatay Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde, depremde evleri yıkılan ve ağır hasar gören vatandaşlar ve proje müellifleriyle basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.Daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada İnceciköz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un talimatlarıyla Hatay'da çok önemli bir projeyi hayata geçirmeye başladıklarını anlattı.Bu kapsamda, toplantıda eski Antakya yerleşim yerinde bulunan tescilli kültür varlığı olan sivil mimarı yapıların tekrardan restorasyon ve rekonstrüksiyonunun yapılması konularının ele alındığını belirten İnceciköz, şöyle devam etti:"Biliyorsunuz Bakanlığımızın tüm deprem bölgesinde proje onarım yardımı, hibe programı başlatıldı. Bununla ilgili iki sefer başvuru açtık. En son üçüncü bir başvuruyu açtık tüm deprem bölgesi için, bunun bir ayağı da tabii Hatay. Hatay'da proje onarım yardımlarını çizen mimarlarımızla buna başvuran vatandaşlarımızı bir araya getirdik. Bu süreçte depremzedelerimizin bir an önce bu hibe desteğine kavuşmalarını sağlamak üzere işlemlerin hızlandırılmasıyla ilgili istişarelerde bulunduk."Bundan sonra yapacakları tüm iş ve işlemlerle ilgili Hataylıların çok detaylı soruları olduğunu kaydeden İnceciköz, toplantıda onları cevaplamaya çalıştıklarını anlattı.Toplantının gayet verimli geçtiğinin altını çizen İnceciköz, "Tıpkı koruma amaçlı imar planlarında çalışmalarımızda olduğu gibi enkaz kaldırma ve arkeolojik kazı çalışmalarında olduğu gibi bu hibe ve onarım yardımı başvuru süreçlerinde de biz katılımcı bir anlayışı doğru buluyoruz. Bunları bölge insanımızla sivil toplum örgütlerimizle sık sık istişare ederek varsa süreçle ilgili bir sıkıntıları, bir talepleri bunları da hızlıca çözüme kavuşturmak adına verimli bir toplantı gerçekleştirdik." diye konuştu.Antakya'nın merkezinin tarihi bir kent olduğunu vurgulayan İnceciköz, burada eski eserlerin ihya sürecinin de çok önemli olduğunu aktardı.İnceciköz, bu anlamda restorasyonun çok hassas bir süreç olduğunu ifade etti.İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde Beyaz Masa oluşturulduğunu ve vatandaşların her türlü sorularının cevabı için görevlilerin yer aldığını aktaran İnceciköz, "İhtiyaç duyan vatandaşlarımızı da Beyaz Masa'ya davet ediyorum. Akıllarına neler takılırsa bizler burada olmadığımız zaman gelip sorabilirler." dedi.

Altınözü'nde tarihi yapılar depremde ayakta kaldı Haber

Altınözü'nde tarihi yapılar depremde ayakta kaldı

HATAY (AA) - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Hatay'ın Altınözü ilçesindeki tarihi yapılar, bazıları hasar alsa da ayakta kaldı.Depremler, Altınözü'ndeki kırsal Kozkalesi ve Yunushan mahallelerinde çok sayıda evde ağır hasara neden oldu.Kozkalesi Mahallesi'ndeki tarihi kale ile komşu Yunushan Mahallesi'ndeki Gelinler Dağı Nekropol Alanı ise depremlere adeta direndi.- "Kalenin bazı bölümleri deprem öncesi halini koruyor"Kozkalesi Mahallesi Muhtarı Ersoy Çıldam, AA muhabirine, şiddetli sarsıntılarda kale surunun ve bir burcunun zarar gördüğünü söyledi.Büyük burçta çatlak oluştuğunu ve küçük bir yıkılma gerçekleştiğini anlatan Çıldam, kalenin diğer bölümlerinin ise deprem öncesindeki halini koruduğunu belirtti.Çıldam, afetten önce özellikle hafta sonları kaleye ziyaretçilerin geldiğine değinerek, "Daha önce kalenin restorasyonu için çalışma başlatılmıştı ama bitirilemedi. Restore edilirse çok turist gelir." diye konuştu.Kaleyi ziyaret için en ideal dönemin ilkbahar ayları olduğunu aktaran Çıldam, "Çevresindeki papatya ve gelincik çiçekleriyle çok güzel görünüyor. Yine, ziyaretçiler mart ve nisan aylarında gelmeleri halinde köyümüzde zahter hasadını da görebilir." ifadelerini kullandı.- "Kaya mezarları depremde hasar görmedi"Roma nekropolü ve kaya mezarlarının bulunduğu Yunushan Mahallesi'nin muhtarı Cuma Ürek de depremler sonrasında mahallelerinde 280 binada ağır hasar oluştuğunu ancak can kaybının yaşanmadığını söyledi.Mahallelerindeki Roma dönemine ait kaya mezarlarının depremde hasar görmediğini belirten Ürek, "Zaten burası 2018 yılında restorasyona girmişti. Restorasyon projesinin de birinci etabı bitti." dedi.Ürek, daha sonraki yıllarda salgın nedeniyle ara verilen çalışmaların, depremlerden dolayı da bir süre ertelendiğini kaydetti.Kaya mezarlarının üzerlerinde çeşitli motifler ve koçbaşlarının bulunduğunu aktaran Ürek, bunların dönemin uygarlığı ve gelenekleri hakkında ipuçları verdiğini belirtti.Ürek, normal zamanlarda özellikle hafta sonları insanların kaya mezarlarını ziyaret ettiğini dile getirerek, "2018'de restorasyona başladığımızda 18 kaya mezarı vardı, çalışmalar sonrasında bu sayı 24'e çıktı. Çok güzel bir yer. Ayrıca buradan da 7 kilometre bir yol var. Bu yol da Koz Kalesi'ne gidiyor. Yakın bir mesafede. Burayı ziyarete gelenler, Koz Kale'ye de gitmek istiyor. Buranın bir şekilde projesi tamamlanıp hazırlanırsa köy halkı da çok memnun olur." diye konuştu.

Hatay'daki kültür varlıklarını kurtarma çalışmalarına üniversitelerden öğrenciler de katılıyor Haber

Hatay'daki kültür varlıklarını kurtarma çalışmalarına üniversitelerden öğrenciler de katılıyor

HATAY (AA) - SERKAN AVCI/MEHMET BAYRAK - Hatay'da "asrın felaketi" olarak anılan depremlerden etkilenen kültür varlıkları için 9 üniversiteden 16 bilim insanın katılımıyla yapılan kurtarma çalışmalarına ilgili bölümlerde okuyan 21 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katkı sağlıyor.Depremlerde yıkılan Habib-i Neccar Camisi, Ulu Cami, İhsaniye Camisi, Antakya Rum Ortodoks Kilisesi ve Hatay Meclis Binası'nın da aralarında bulunduğu kültür varlıklarını kurtarma çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Afet Bölgesi Kazı Başkanlığınca sürdürülüyor.Türkiye'deki 9 üniversiteden 16 bilim insanın yürüttüğü kurtarma çalışmalarına, akademisyenlerin davetiyle gönüllü olarak bölgeye gelen sanat tarihi ve diğer ilgili bölümlerinden 21 lisans ve yüksek lisans öğrencisi de katkı sağlıyor.Moloz yığınına dönüşen simge yapılarda titizlikle çalışan bilim insanları ve öğrenciler, enkaz altında kalmış ikona, kitabe, dini kitaplar ve diğer objeleri kurtarmak için gayret gösteriyor.- "Elimizden gelen her şeyi yapacağız"Akdeniz Üniversitesinde sanat tarihi alanında yüksek lisans yapan Aybüke Göktepe, AA muhabirine, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının kültür varlıkları açısından da son derece üzücü olduğunu belirtti.Bu büyük üzüntüyü hemen herkeste gözlemlediğini dile getiren Göktepe, "İlk günden beri herkes mesleğini icra etmek için çabaladı. Vaktimiz geldiği için biz de sahaya indik." dedi.Göktepe, Afet Bölgesi Kazı Başkanlığının tescilli yapıları kurtarmak için tüm imkanları seferber ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:"Kültür varlıklarımızı ve miraslarımızı yeniden ayağa kaldırabilmek için canla başla çalışıyoruz. Tek amacımız bunu gerçekleştirmek. Bu sadece bizim değil, ülkemizin ve bütün dünyanın mirası. Bunun farkında olarak çalışıyoruz. Özellikle yapıların içerisine girdiğimizde maalesef çok büyük bir üzüntü duyuyoruz. Sadece cami ya da medreselerde değil, tüm dini ve tarihi yapılarda aynı duyguları hissediyoruz. Kurtarabildiğimizi kurtarmaya çalışacağız. İmkanı olanları kurtarmaya çalışacağız. Elimizden gelen her şeyi yapacağız."- "Çok daha güzel yerlere geleceğine inanıyoruz"Erciyes Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi Mustafa Koçak, eşsiz değere sahip olan tarihi yapıları yıkılmış olarak görmekten üzüntü duyduğunu dile getirdi.Kültürel varlıkları ayağa kaldırmak için ellerinden geleni yaptıkları aktaran Koçak, şunları kaydetti:"Temel amacımız, restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarına altyapı hazırlamak. Tarihi yapıların ilk yapılış ya da sonraki dönemlerdeki onarımlara ait kitabeleri bulup, rekonstrüksiyon çalışması yapıldığında aslına uygun yapılara yerleştirme temelinde çalışmalarımızı gerçekleştirmekteyiz. Çok üzücü bir olay yaşadık. Bu eski yapıların da depreme dayanması beklenemezdi zaten ama yürüttüğümüz çalışmalarla çok daha güzel yerlere geleceğine inanıyoruz. Herkes kendi uzmanlık alanında çalışıyor."Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümünden lisans öğrencisi Emirhan Alkan da depreme bir çok bina gibi tarihi yapıların da dayanamadığını belirterek, "Kültür mirasımızı korumayı ve elimizde sağlam kalan eserleri enkazdan çıkartarak güvenli yerlere taşımak temel amacımız." ifadesini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.