tahliye Haberleri - Son Dakika tahliye Haber Güncel Gelişmeler

Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği iddiaları gündemde

Kasım 2016'dan bu yana Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği yönündeki iddialar, sosyal medyada hızla yayıldı. İddialar, Demirtaş’ın avukatı Abdurrahman Karabulut’un yaptığı bir paylaşım ile gündeme geldi. Karabulut, Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği yönünde bir paylaşımda bulunarak, kamuoyunun dikkatini çekti. Avukat Karabulut’tan Açıklama: "Bir Temenniden İbaretti" Abdurrahman Karabulut, yaptığı paylaşımın ardından gelen tepkiler üzerine bir açıklama yaptı. Karabulut, "Alıntıladığım tweeti somut bir bilgiye veya gerekçeye dayanarak atmadım. Ayrıca bazı yerlerde 'Demirtaş’ın avukatı' diye çıkan haberler de doğru değildir. Demirtaş’ın avukatı değilim. Tamamen yüksek ve canlı tutmaya çalıştığım temenniye dayanarak alttaki tweeti attım," ifadelerini kullandı. Demirtaş’ın Kardeşinden Destek Paylaşımı Demirtaş’ın kardeşi Süleyman Demirtaş da sosyal medyada yaptığı bir paylaşım ile tahliye beklentisini pekiştirdi. Süleyman Demirtaş, "Belki yarın, belki yarından da yakın. Hadi inşallah!" ifadelerini kullandı. Ancak daha sonra bu paylaşımının somut bir gelişmeye dayanmadığını belirterek, “Bu haksızlık elbette bir gün sona erecek. İnancımızı diri tutacağız ama bu, somut bir veri üzerine yazdığım bir cümle değildir. Bir an önce olması gerekendir,” açıklamasında bulundu. Bakan Tunç’tan İlk Tepki Bu iddialara ilişkin olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik ile yaptığı konuşmada, "Selahattin Demirtaş'ın terör örgütü üyeliğinden kesinleşmiş 10 yıl hapis cezası var. Nasıl serbest kalacak?" şeklinde bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, Demirtaş'ın tahliyesine yönelik herhangi bir gelişme bulunmadığını ifade etti. Avukat Mahsuni Karaman: "Demirtaş Her An Tahliye Edilebilir" Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Demirtaş her an, her saat hukuken serbest bırakılma ihtimali içerisinde. Ancak, şu gün serbest bırakılacağına dair hiçbir bilgimiz yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararları var. Türkiye bugüne kadar bu ihlal kararlarını yerine getirmedi. Bu temele dayanarak her an tahliye kararı verilebilir," dedi. Karaman, Demirtaş’ın tahliye edilmesi için henüz somut bir gelişme yaşanmadığını belirtti. Demirtaş, Eşini Ziyaret İçin Özel İzinle Cezaevinden Çıkmıştı Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz haftalarda eşi Başak Demirtaş'ın ameliyatı nedeniyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel izniyle İstanbul’a götürülmüştü. Demirtaş, hastanede eşinin yanında geçirdiği zamanı sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf ile duyurmuştu. Tahliye İddiaları Giderek Artıyor Selahattin Demirtaş'ın bayramda tahliye olacağına dair iddialar sosyal medya üzerinden hızla yayıldı. Ancak hem avukatlarının açıklamaları hem de Adalet Bakanı Tunç’un değerlendirmeleri, bu iddiaların henüz somut bir temele dayanmadığını ortaya koyuyor.

Saraçhane'de tutuklanan Gazetecilere tahliye kararı

İstanbul Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eden göstericileri takip ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanan gazeteciler Yasin Akgül, Bülent Kılıç, Zeynep Kuray, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Gökhan Kam hakkında yapılan itiraz sonrası mahkemeden tahliye kararı çıktı. İstanbul’da protesto gösterilerini izlerken gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 7 gazeteci hakkında tahliye kararı çıktı. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatlarının 26 Mart’ta yaptığı itiraz sonrası, mahkeme gazetecilerin serbest bırakılmasına hükmetti. Kararın ardından gazetecilerin önümüzdeki saatlerde cezaevinden çıkması bekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınması sonrası başlayan protesto eylemlerini takip eden gazeteciler, 23 ve 24 Mart tarihlerinde İstanbul ve İzmir’de gözaltına alınmıştı. Toplam 11 gazeteci gözaltına alınırken, bunlardan 8’i İstanbul’da, 3’ü ise İzmir’de bulunuyordu. 25 Mart’ta İstanbul Adliyesi’ne çıkarılan 7 gazeteci, önce serbest bırakıldı ancak savcılığın itirazı üzerine tekrar mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, gazeteciler hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla tutuklama kararı verdi. MLSA avukatlarının 26 Mart’ta yaptığı itiraz üzerine, mahkeme bugün 7 gazetecinin tahliyesine karar verdi. Kararla birlikte, Zeynep Kuray, Yasin Akgül, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Bülent Kılıç ve Hayri Tunç’un kısa süre içinde serbest bırakılması bekleniyor.

Genç Fenerbahçeliler Lideri Cem Gölbaşı kimdir? Olayı ne?

Genç Fenerbahçeliler'in (GFB) lideri Cem Gölbaşı, kendisiyle dalga geçen bir kişiyi peruk giydirip tehdit ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Gölbaşı'nın savcılık tarafından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesi talep edilmiş ve mahkeme, Gölbaşı ve beraberindeki 4 kişi için tahliye kararı verdi. Gölbaşı hakkındaki 20 yıldan 44 yıla kadar hapis cezası talebiyle ilgili dava süreci devam ediyor. Olayın Perde Arkası Cem Gölbaşı ve beraberindeki 4 kişi, sosyal medyada dalga geçilen B.İ. isimli kişiyi iş yerinden alarak peruk giydirdi ve özür videosu çektirerek sosyal medyada paylaştı. B.İ. şüphelilerden şikayetçi olunca polis soruşturma başlattı ve şüphelilerin kimliklerini tespit etti. Tahliye Kararı ve Suçlamalar Cem Gölbaşı'nın, 'eziyet etme', 'yağma', 'tehdit', 'hürriyetten yoksun kılma' gibi suçlardan 20 yıldan 44 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Gölbaşı, soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde peruk takma ve özür videosu çekme teklifini mağdur B.İ.'nin kendisinden aldığını söyledi.

Cakarta ve çevresinde şiddetli yağışlar nehirleri taşırdı, yüzlerce kişi tahliye edildi

Ulusal basındaki haberlere göre, dünden beri başkent Cakarta ile çevresindeki Bogor, Bekasi ve Tangerang kentlerinde etkili şiddetli yağışlar hayatı olumsuz etkiliyor. Endonezya Afet Yönetim Ajansı (BNPB) açıklamasına göre, şiddetli yağmur nedeniyle Ciliwung Nehri'nin taşması sonucu 220'yi aşkın evden 1400'den fazla kişi tahliye edildi. Bogor kentinde de evlerin hasar görmesi ve köprü çökmesi sonrası 300'den fazla kişinin tahliyesi gerçekleştirildi. Tangerang kentinde Cimanceuri Nehri'nin taşması sonrası 350 ev sular altında kaldı. Taşkınlardan etkilenenlere hazır yemek ve battaniye dağıtıldığı bildirildi. 2020 yılında meydana gelen şiddetli yağışlar nedeniyle Cakarta ve çevresinde seller ve heyelanlar yaşanmış, yaklaşık 70 kişi ölmüş ve binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.

Kerimcan Durmaz: Aylık gelirim 500 bin lira!

Sosyal medya fenomeni ve influencer Kerimcan Durmaz, yasadışı bahis reklamı yapma suçlamasıyla yargılandığı ilk duruşmada, aylık gelirinin 500 bin lira olduğunu açıkladı. İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Durmaz, "Sanatçı olarak çalışıyorum" diyerek kazancını paylaştı. Duruşmada, Kerimcan Durmaz, Malta’daki sahne performansında arkada bir yasadışı bahis reklamının yansıması nedeniyle suçlandığını ve bu durumdan habersiz olduğunu belirtti. Mahkemeye siyah takım elbise ile katılan Durmaz, hayatı boyunca ne yasadışı bahis oynadığını ne de teşvik ettiğini vurguladı. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Durmaz sanatçı olarak çalıştığını, lise mezunu olduğunu ve aylık gelirinin 500 bin lira olduğunu söyledi. Durmaz mahkemeye siyah takım elbise ile katıldı. "Kafamı eğip yukarı bile baksam o reklamı görmem imkansızdı" Savunma yapması istenen Durmaz, Malta'dan kendisine bir sahne teklifi geldiğini ve oraya daha önce hiç gitmediği için teklifi kabul ettiğini belirterek, "Arkadaşım Samet Liçina ile birlikte bir Vlog da çekebileceğimizi düşünerek oraya gittik. Otele yerleştik, videomuzu çektik ve sahne saati geldi. Mekana giriş yaptım ve sahneye çıktım. Sahnemin sonlarına doğru arkamda bulunan led ekrana yasadışı bahis reklamı koymuşlar, benim bundan hiçbir şekilde haberim yoktu. Normalde tüm performanslarıma ekibimle giderim ancak menajerim ve asistanım benimle gelememişlerdi. Gelmiş olsalardı anında müdahale edip beni sahneden indirirlerdi. 'Casino' sözüm aslında bir alkol markası yollamaları için söylenmiş bir sözdür ve öncesi kırpılmıştır. Arkama dönme sebebim ise dakikalar önce alkol getiren garsonlara teşekkür etmek içindi. Kafamı eğip yukarı bile baksam o reklamı görmem imkansızdı" dedi. "Devletine tüm sorumluluklarını yerine getiren bir vatandaşım" Savunmasına devam eden Durmaz, "Ben hayatım boyunca ne yasadışı bahis oynadım ne de teşvik edici reklam eyleminde bulundum. Alakam olmayan konuyla ismimin yan yana gelmesinden büyük üzüntü duyuyorum. Mesleğim gereği dünyanın bir çok yerinde sahnelere çıkan, faturasını kesen ve devletine tüm sorumluluklarını yerine getiren bir vatandaşım. Tahliyemi beraat ederim, işlemediğim bir suçtan da beraatımı talep ederim" ifadelerini kullandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Tayfun Şimşek, 7 senedir Kerimcan Durmaz'ın menajerliğini yaptığını söyleyerek, "Malta'ya vizem olmadığı için gidemedim, arka plandaki görüntüye orada olsaydım müdahale edebilirdim. Organizasyonu yapan kişi işgüzarlık yapmış, biz hiçbir zaman sahnede arka planda reklam kabul etmedik. Bilgimiz dahilinde olmadı ve böyle bir talihsizlik oldu." şeklinde konuştu. Mahkemede görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Durmaz'ın tahliyesine karar verilmesini talep etti. Bunun üzerine Durmaz söz alarak sevinçle "Teşekkür ederim, söyleyeceklerim bu kadar" dedi. Tahliyesine karar verildi Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Kerimcan Durmaz'ın tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamadan beklenen amacın gerçekleşmiş olmasını da dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme, dosyanın esasa ilişkin mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine de hükmederek duruşmayı erteledi. Tahliye haberini alan yakınları gözyaşları döktü Duruşma salonu önünde bekleyen Durmaz'ın ailesi ve arkadaşları ise tahliye haberini duyduktan sonra sevinçle birbirlerine sarılarak gözyaşları döktü. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ‘suçtan zarar gören’ sıfatıyla, Kerimcan Durmaz ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, Durmaz’ın bilgisi dahilinde çekilen yasa dışı bahis sitesi reklamlarında oynamak suretiyle bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik ettiği, sosyal medyada çok fazla takipçisi olan ve büyük kitleye hitap eden Durmaz’ın eylemlerinin tehlike arz ettiği, yasadışı bahis ve kumarı teşvik ederek toplum nazarında olağan ve sıradan hale getirdiği ve topluma zarar verdiği kaydedildi. ‘’Hani casinolar falan’’ İddianamede ayrıca, her ne kadar şüpheli Durmaz’ın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söylese de söz konusu görüntüler incelendiğinde yasa dışı bahis sitelerinin reklam şeklinde led ekranda yansıtıldığı esnada şüphelinin arkasını döndüğü, bu haliyle led ekranlarda yansıtılan görüntüleri görmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca yine o esnada ‘hani casinolar falan’ şeklinde söylemlerde bulunduğu kaydedildi. 5 yıl 3 aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Kerimcan Durmaz’ın zincirleme şekilde ‘kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek’ suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Kerimcan Durmaz tahliye edildi!

Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, yasadışı bahis reklamı yaparak insanları teşvik ettiği iddiasıyla geçtiğimiz günlerde tutuklanmıştı. İstanbul'da gerçekleşen duruşmada, Kerimcan Durmaz hakim karşısına çıktı. İddialara karşı savunmasını yapan Durmaz, suçlamaları reddetti. Mahkeme, ilk duruşmada yapılan değerlendirmeler sonucu Durmaz'ı tahliye etti. Durmaz'ın yasadışı bahis reklamı yaptığı ve bu şekilde takipçilerini bahis oynamaya teşvik ettiği öne sürülmüştü. Durmaz'ın avukatı, müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme, savcılığın itirazına rağmen Durmaz'ı serbest bırakma kararı aldı. Durmaz, sosyal medya hesaplarından olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Tahliye kararının ardından sosyal medyada tepkiler ve destek yorumları birbirini takip etti. Olayla ilgili soruşturmanın devam edeceği öğrenildi. YAKIN ARKADAŞI SAMET LİÇİNADAN PAYLAŞIM Kerimcan Durmaz'ın yakın arkadaşı Samet Liçina sosyal medya hesabından 'Tahliye' notunu paylaşarak müjdeli haberi verdi. Samet Liçina, Kerimcan Durmaz'ı görmeye Silivri'ye gittiğini fakat görüşemediğini söylemişti. Fakat ailesinin görüştüğünü belirten Liçina, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı. "Arkadaşımızın suçsuz olduğunu düşünüyoruz ve biliyoruz. Doğru kararın en yakın zamanda uygulanmasını bekliyoruz. Sağlığıyla ilgili hiçbir problem yok. Üşüdüğünü söyledi hepimiz çok üzüldük. Tüm sevenlerine çok büyük sevgileri var."

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili 2 tahliye kararı!

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma ve dava süreci devam ederken, cinayetle ilgili tutuklu şüphelilerin tahliye edilmesi ve dava sürecine ilişkin dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Narin Güran’ın 21 Ağustos 2024’te kaybolmasının ardından, 8 Eylül 2024 tarihinde Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 15 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 6’sı tutuklanırken, 3’ü çocuk olmak üzere 15 şüpheli hakkında ‘suçluyu kayırma’ suçundan ceza talep edildi. Soruşturma Tamamlandı, İddianameler Mahkemeye Sunuldu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı ve cinayetle bağlantılı olarak hazırlanan iki ayrı iddianame mahkemeye sunuldu. İddianamelerden biri Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulurken, 18 yaşından küçük 3 şüpheli hakkında ise 2. Çocuk Mahkemesi'ne sunulan iddianamede, suçluyu kayırma suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Soruşturma sürecinde, tutuklu şüpheliler arasında yer alan Hediye Güran ve amca Salim Güran’ın işçisi olan 16 yaşındaki R.A’nın tahliyesine karar verildi. Cezaevinden ağlayarak çıktılar Cezaevinden tahliye edilen Hediye Güran ve Salim Güran’ın işçisi olan R.A, cezaevinden ağlayarak çıktılar. Tahliyelerinin ardından, her iki şüpheli de Güran ailesi tarafından karşılandı. Davada Önemli Kararlar ve Cezalar Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili davada 28 Aralık 2024 tarihinde önemli bir duruşma yapıldı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarına karar verdi. Ayrıca, Narin Güran’ın cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden şüpheli Nevzat Bahtiyar ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutukluluk halleri devam eden sanıkların cezaları, ilerleyen duruşmalarla netleşmeye devam ediyor.

Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer tahliye edildi

Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlamalarıyla yargılanıyordu. 11 bin 462 yıla kadar hapsi istenen Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, cezaevinden tahliye edildi. Savcılık, Özer için 11 bin 462 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. ARNAVUTLUK’TA YAKALANMIŞTI 30 Ağustos 2022’de Arnavutluk’ta yakalanan Özer, uzun süren hukuki sürecin ardından 20 Nisan 2023’te Türkiye’ye iade edilmişti. Türkiye’ye getirildikten sonra tutuklanan ve hakkında ağır suçlamalar bulunan Özer’in tahliye edilmesi dikkat çekti. KRİPTO PİYASASINDA BÜYÜK VURGUN Thodex, Türkiye'de en büyük kripto para dolandırıcılığı vakalarından biri olarak kayıtlara geçmişti. Binlerce yatırımcıyı mağdur eden sistemin çökmesiyle milyonlarca dolarlık zararın oluştuğu belirtilmişti. AVUKATINDAN AÇIKLAMA GELDİ Özer ailesinin avukatı Sevgi Erarslan, mahkemenin verdiği tahliye kararıyla ilgili basın açıklaması yaptı. İstanbul 22. Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği kararın yasal sürecin bir parçası olduğunu belirten Erarslan, dava sürecinin devam ettiğini ifade etti. Thodex davasında kritik gelişmeler yaşanırken, mağdurlar ve kamuoyu Özer’in dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili yargılama sürecini yakından takip ediyor.

Atatürk Havalimanı katliamının faili IŞİD'liler tahliye edildi: Yargıtay kararına tepkiler büyüyor

2016 yılında Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen terör saldırısında 45 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan IŞİD'li sanıkların tahliye edilmesi iddiaları, Türkiye'de büyük tepki topladı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 46 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sanıkların tahliyesine karar verdi. Kararın ardından, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Yargıtay’ın bu kararını eleştirerek, "Bu, hukuk skandalıdır" dedi. Emir, kararın, Suriye'deki HTŞ (Heyet Tahrir Şam) ile yapılan görüşmelerle bir bağlantısı olup olmadığını sorguladı. İletişim Başkanlığı ise, tahliye edilenlerin saldırıya karışmadıklarını ve suçlamaların geçerli olmadığını savundu. Bu gelişmeler, Türkiye'de büyük bir hukuki ve siyasi tartışma başlattı. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Kararı Tartışma Yarattı Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2016 yılında Atatürk Havalimanı'nda 45 kişinin ölümüne neden olan IŞİD'li 7 sanığa verilen 46 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını "fazla ağır" bularak bozdu. Sanıklardan 5'inin tahliyesine karar verilirken, 1 sanığa verilen 12 yıl hapis cezası da aynı şekilde iptal edildi. Karar, kamuoyunda büyük tepki topladı ve bazı kesimlerce "hukuk skandalı" olarak nitelendirildi. CHP'den Sert Tepki: "Bu Hukuk Skandalıdır" Murat Emir, Yargıtay'ın kararının ardından yaptığı açıklamada, 45 kişinin hayatını kaybettiği katliamın faillerinin serbest bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Emir, özellikle kararın, HTŞ ile yapılan görüşmelerle ilişkisi olup olmadığını sorguladı. Ayrıca, "Bu El Nusra'ya, El Kaide'ye, IŞİD'e bir müsamahadır" diyerek, tahliye kararlarının bu terör örgütlerine göz yumulduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İddiaları Yalanladı Emir'in açıklamalarına yanıt olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, tahliye edilenlerin saldırıdan sorumlu tutulmadığını belirtti. Ancak, kararın gerekçeleri ve Yargıtay’ın bu kararları alırken izlediği prosedürle ilgili kamuoyunda birçok soru işareti oluştu. Özellikle, sanıkların cezaevinde geçirdikleri sürenin, örgüt üyeliğinden hüküm giymeleri halinde geçirecekleri süreden fazla olduğu gerekçesiyle tahliye edilmeleri büyük tartışmalara yol açtı. Atatürk Havalimanı Katliamı 2016 yılında Atatürk Havalimanı'na yapılan intihar saldırısında 45 kişi hayatını kaybetmiş, 236 kişi ise yaralanmıştı. Saldırıyı gerçekleştiren IŞİD üyeleri, çevreye ateş açarak polislerin karşılık vermesi üzerine bombalarını patlatmıştı. Saldırının emrini verdiği iddia edilen Ahmet Çatayev, 2017 yılında Gürcistan'da öldürülmüştü.