TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sulak alanlar

İLKHABER-Gazetesi - sulak alanlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sulak alanlar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

30 yıldır Türkiye'nin sulak alanlarında görülmüyor Haber

30 yıldır Türkiye'nin sulak alanlarında görülmüyor

Son yıllarda, sulak alanların yok edilmesi ve iklim değişikliği, su kuşları ve diğer su ekosistemleri üzerinde büyük tehditler oluşturuyor. Yalnızca biyolojik çeşitliliği korumakla kalmayıp aynı zamanda suyun arıtılmasında, taşkınların önlenmesinde ve yerel iklim dengesinin sağlanmasında da önemli rol oynayan sulak alanlardaki tahribat, diğer bazı türler gibi su kuşlarının hayatta kalma şanslarını ciddi şekilde etkiliyor. Su kuşlarının üreme, beslenme ve göç yolları için kritik öneme sahip olan sulak alanların tarımsal faaliyetler, şehirleşme ve sanayileşme gibi nedenlerle giderek yok olduğuna dikkati çeken uzmanlar, "Sulak alanların korunması ve restorasyonu, su kuşlarının korunması için büyük önem taşıyor. Yerel yönetimler ve çevreci kuruluşlar tarafından sulak alanların iyileştirilmesi ve korunması için kamuoyu oluşturulması ve habitatların restorasyonuna yönelik projeler geliştirilmesi gerekiyor" uyarısında bulunuyor. İnce gagalı kervançulluğu nesli tükendi Bu ekosistemlerin tahribatı su kuşlarının hayatta kalma şanslarını ciddi şekilde etkilerken, bazı türlerin yok olmasına yol açıyor. Sibirya’da üreyip Akdeniz çevresinde kışlayan ince gagalı kervançulluğu da Türkiye'de son olarak 30 yıl önce görülen kuş türünden birini oluşturuyor. Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, ince gagalı kervançulluğunun, küresel çapta yayılış gösterirken nesli tükenen ilk kuş türü olarak tarihe geçtiğini belirterek, "1995 yılında Fas’ta son kez gözlemlenen ince gagalı kervançulluğunun neslinin tükenmesinde habitat kaybı, sulak alanların yok edilmesi ve iklim değişikliği gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Küresel olarak sulak alan kayıplarının yaşanması ve tahribatların sürmesi tehlike altındaki birçok türün de neslinin tükenmeye yaklaşacağını gösteriyor. İnce gagalı kervançulluğu pek çok su kuşu için kritik öneme sahip olan ülkemizde en son 1993 yılında Konya Kulu Gölü’nde görülmüştü. Kuşların yaşaması için sulak alanları korumamız ve restore etmemiz şart" dedi.

Hatay'ın sorunları, milletvekillerine aktarıldı Haber

Hatay'ın sorunları, milletvekillerine aktarıldı

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, TBMM'de iktidar ve muhalefet partilerine mensup Hatay milletvekillerini ziyaretiyle ilgili ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, barış, kardeşlik ve hoşgörü kenti olan Hatay'ın, geçen yıl meydana gelen depremlerde tarihin en büyük yıkımlarından birini yaşadığını söyledi. "Asrın felaketi" olarak tanımlanan deprem sonrasında Hatay haklının küllerinden yeniden doğmanın gayretinde olduğunu ifade eden Öğünç, "Bu süreçte çevre ve doğal kaynaklarımız büyük tahribata uğradı. Deprem enkazı ve deprem sonrası acil yerleşim sorununun çözümü için, yeni sorunlar yarattık. Bu süreçte doğal yaşam alanları da zarar gördü. Bu sorunlara dikkat çekmek üzere kentimizin bazı milletvekillerini TBMM'de ziyaret ettik.  Burada verimli toplantılar gerçekleştirdik" dedi. Kentin 6 başlıktan oluşan sorunlarının masaya yatırıldığını dile getiren Öğünç, "Bu sorunlar; Korunan alanlarda taş ocağı sorunu, sulak alanların genel durumu ve hâlihazırda yaşanan güncel sorunlar, kaçak avcılık ve özellikle yabancı uyruklu kaçak avcı sorunu, mera ve ormanlık alanlardaki yapılaşmalar, kıyı kenar çizgisinde yasal olmayan yapılaşmalar, ekoturizm ve Hatay'ın toparlanması sonrasında gastronomi turizminden pay alabilmesi konusundaki önerilerden oluştu" ifadelerini kullandı. Öğünç, şunları kaydetti: "Bu süreçte muhtaçlıktan kaynaklanan geçici kullanımları anlamakla birlikte bu süreci puslu havada 'ileriye yatırım' olarak değerlendirenlerin de önüne set çekilmesi gerektiği inancındayız. Bu konuda gerek iktidar ve gerekse muhalefet milletvekilleri bize olan desteklerini dile getirdiler. İktidar vekillerimiz bu konuda gerekli girişimleri de başlattılar. Umuyoruz bu yok oluşun eşiğinden dönüşte, Hatay'ı, sonraki nesillere en az tahribat ile teslim ederiz. Hatay Tabiatı Koruma Derneği yöneticileri olarak bu konuda elimizden geleni yapacağız."

Kuşların sığınağı Kuş Cennetleri, doğaseverlerin cazibe merkezi oldu Haber

Kuşların sığınağı Kuş Cennetleri, doğaseverlerin cazibe merkezi oldu

Ekosistem koruma ve iklim değişikliğiyle mücadelede kritik rol oynayan ve aynı zamanda kuşlar için önemli üreme, beslenme ve dinlenme noktaları sunarak biyoçeşitliliği destekleyen kuş cennetleri, doğaseverler için cazibe merkezi oldu. Ekosistemlerin kalbi olarak bilinen sulak alanlar, hem biyoçeşitliliğin korunmasında hem de iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir rol oynuyor. Doğal habitatlar sunarak birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan bu özel alanlar, özellikle kuşlar için büyük önem taşıyor. Kuşların göç yolları üzerinde stratejik noktalar oluşturarak birçok türün üreme, beslenme ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayan kuş cennetleri, sulak alanlar arasında en değerlileri olarak öne çıkıyor. Ülkemizde yer alan birçok kuş cenneti, farklı türlerin yaşaması ve üremesi için ideal ortamlar sunuyor. Hem yerli hem de göçmen kuşların buluşma noktaları olan kuş cennetleri, aynı zamanda kuş gözlemcileri ve doğaseverler için de önemli cazibe merkezlerini oluşturuyor. Sulak alanların korunması ise, su kalitesinin iyileştirilmesi, su seviyelerinin dengelenmesi ve doğal yaşam alanlarının sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyor. Ancak, sanayileşme, tarımsal faaliyetler ve iklim değişikliği gibi faktörler, bu alanların tehdit altında kalmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu nedenle, sulak alanların ve kuş cennetlerinin korunması için farkındalık yaratmak ve gerekli önlemlerin alınmasının, gelecek nesiller için önemli olduğunu ifade ediyor. İşte dünyanın birçok bölgesinden Türkiye'ye gelen göçmen kuşlara ev sahipliği yapan büyüleyici güzelliğe sahip sulak alanlar ve kuş cennetleri… Kırmıtlı Kuş Cenneti Kırmıtlı Kuş Cenneti, Osmaniye’deki Kastabala Vadisi'nde bulunan Türkiye'nin önemli sulak alanlarından birini oluşturuyor. Göçmen kuşlar için önemli bir durak noktası haline gelen Kırmıtlı Kuş Cenneti, yerli yalıçapkını, alaca yalıçapkını ve İzmir yalıçapkını başta olmak üzere gece balıkçılı, pelikanlar, leylekler, balıkçıllar, ördekler, kazlar ve yırtıcı kuşlardan 250 türe ev sahipliği yapıyor. Kırmıtlı'nın belde olduğu dönemlerde belediye başkanlığı yapan Ali Murtaza Doğan'ın cep telefonuyla çektiği fotoğraftaki kuş türünün İzmir yalıçapkını olduğunun ortaya çıkmasıyla ünü artan Kırmıtlı Kuş Cenneti, her dönem ziyaretçi akınına uğruyor. Osmaniye'de gezilecek yerler arasında ilk sırada gelen alanlardan birisi olan Kırmıtlı Kuş Cenneti’ne kent merkezinden minibüslerle yaklaşık 30 dakika gibi sürede ulaşılabiliyor. Göksu Deltası Kuş Cenneti Mersin'in Silifke ilçesinde yer alan Göksu Deltası Kuş Cenneti, birçok kuş türünün kışladığı bölge olma özelliğiyle dikkati çekiyor. 300'ü aşkın kuş çeşidiyle yabani hayat zenginliği oluşturan deltada, Akdeniz'in sadece belli özel bölgelerinde yaşayan saz horozu da gözlemlenebiliyor. Göksu Nehri’nin batısında iki lagün olan Paradeniz ve Akgöl yer alırken, bölge ve çevresi Akdeniz’den gelen yağmur yüklü bulutlara açık olması sebebiyle fazla miktarda yağış alıyor. Göksu Deltası kıyısı, kuş türlerine ev sahipliği yapmasının ardından Akdeniz’de yaşayan iki kaplumbağa türü olan Caretta caretta ve Chelonia mydas’ın halen yumurtalarını bıraktığı nadir bölgelerden biri olma özelliğini taşıyor. İzmir Kuş Cenneti İzmir'in Çiğli ilçesindeki Çamaltı Tuzlası'nda bulunan İzmir Kuş Cenneti, toy, mezgeldek, kulaklı orman baykuşu, sütlabi gibi çeşitlerin de yer aldığı yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye'de flamingoların da ürediği alanlardan olan bölge, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan tepeli pelikana da yuva oluyor. Manyas Kuş Cenneti Balıkesir'in Bandırma ilçesindeki Manyas Kuş Gölü'nün kuzeydoğusunda yer alan Manyas Kuş Cenneti, plankton açısından zengin su ve yabani hayatın çeşitliliği sağlıyor. 266 türdeki kuşun yaşadığı Manyas Kuş Cenneti'nde, su kuşu yuvalama alanlarının uzaktan izlenmesini sağlayan kamera sistemi yer alıyor. Bu sulak alanda tepeli pelikan, karabatak, küçük karabatak, gece balıkçılı, alacabalıkçıl, gri balıkçıl, küçük ak balıkçıl, çeltikçi, kaşıkçıEr, bıyıklı sumru ve tepeli batağan gibi kuş türleri bulunuyor ve aynı zamanda ürüyor. Efteni Gölü Kuş Cenneti Göçmen kuşların konakladığı sahalardan biri olan Düzce'deki Efteni Gölü Kuş Cenneti, yaklaşık 150 türde kuşa ev sahipliği yapıyor. Leylek, yaban ördeği, tepeli beyaz balıkçıl, angut, sakar meke, kuğu, sakarca, yeşilbaş, fiyu, bekri, çıkrıkçın, kılkuyruk, kaşıkçın, elmabaş, pasbaş, gri balıkçıl, turna, toy, mezgeldek, çulluk, karatavuk, kızkuşu, karabatak gibi kuşların konakladığı bölge, kuş gözlemcilerinin ve doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Erçek Gölü Kuş Cenneti Van'ın İpekyolu ilçesinde yer alan Erçek Gölü Kuş Cenneti, kılıçgaga, büyük cılbıt, kara boyunlu, batağan, angıt, flamingo, yaz ördeği gibi onlarca kuş türünü barındırıyor. Yerel türlerin yanı sıra flamingo gibi göçmen kuşların da önemli konaklama ve üreme alanları arasında yer alan Erçek Gölü Kuş Cenneti, ulusal ve uluslararası sınıflandırmalarda önemli kuş alanları arasında "B" sınıfı sulak alanlar içinde gösteriliyor. Darıca Kuş Cenneti Türkiye'nin canlı gen bankası olarak nitelendirilen Kocaeli'nin Darıca ilçesindeki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı da 100'e yakın kuş türünü barınıyor. Hayvanat bahçesinde, nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türlerinin çoğalması için de önemli çalışmalar yapıldığı belirtiliyor. Nallıhan Kuş Cenneti Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Davutoğlan Mahallesi'ndeki Aladağ Çayı'nın Sarıyar Barajı ile birleştiği yerde oluşan, yapay bir sulak alan ekosistemi olan Nallıhan Kuş Cenneti ise yaklaşık 200 kuş türünü barındırıyor. Kış aylarında yeşilbaş, angıt, sakarmeke ve karabaş gibi kuş türlerinin bulunduğu Nallıhan Kuş Cenneti'nde, bu özelliği nedeniyle kış ortasında da kuş sayımları gerçekleştiriliyor. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti Samsun'un Bafra, 19 Mayıs ve Alaçam ilçeleri sınırları içinde bulunan, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, Türkiye'nin önemli sulak alanlarının başında geliyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve 359 kuş türüne ev sahipliği yapan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, göç sırasında Karadeniz'i doğrudan aşan kuş türleri için hayati öneme sahip olmasıyla öne çıkıyor. Deltada balaban, erguvani balıkçıl, kara leylek, kaşıkçı, boz ördek, çıkrıkcın, Macar ördeği, elmabaş patka, pasbaş patka, küçük orman kartalı, turna, sazhorozu, uzunbacak, kocagöz, bataklıkkırlangıcı, çizgili ötleğen, küçük karabatak, küçük akbalıkçıl, çeltikçi, dikkuyruk, küçük martı ve akkanatlı sumru gibi türler izlenebiliyor. Sultan Sazlığı Kuş Cenneti Türkiye'nin en önemli kuş cennetlerinden birisi olan Kayseri’deki Sultan Sazlığı da  il merkezine 70 kilometre uzaklıkta bulunuyor. 1971 yılında koruma altına alınan Sultan Sazlığı, çok sayıda kuş türünün ve Türkiye'de az sayıda bulunan flamingoların evidir.  Doğayı seven, özellikle kuşlara ilgi duyanların gezi rotalarından biri olarak biliniyor. Dilek Yarımadası Kuşadası Milli Parkı Kuşadası Milli Parkı, Aydın şehir merkezine 28 kilometre uzaklıktaki maviyle yeşilin buluştuğu önemli gezi rotalarından birisini oluşturuyor. Kuşadası Milli Parkı 1966 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir. Büyük Menderes Deltası Büyük Menderes Deltası, 250 kuş türüyle Türkiye'nin önemli sulak alanları arasında bulunuyor. Sahil kesimi boyunca uzanan Kuşadası Milli Parkı, muhteşem deniz manzarasıyla gelen misafirlere görsel şölen sunuyor. Çok sayıda hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan park, ziyaretçilerine unutamayacakları anlar yaşatıyor. Bafa Gölü Tabiat Parkı Bafa Gölü, tabiat güzellikleriyle göz dolduruyor. 7 bin hektarlık alan 1994 yılında Tabiat Parkı olarak ilan edilen bölgede Herakleia Antik Kenti ve Latmos Antik Kenti bulunuyor. Tekneyle gezinti yapılabilen göldeki adacığa ise balıkçı kuşların burayı mesken tutmuş olması nedeniyle gidilemiyor. Bafa Gölü Tabiat Parkı'nın bitki örtüsünü de iklime bağlı olarak zeytinlik ve çam ormanları oluşturuyor. Bafa Gölü'nde Menci ve Hayalet Adaları bulunuyor. Muğla’nın gezilecek en önemli yerleri arasında yer alan Bafa Gölü Tabiat Parkı, doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile ziyaretçilerini bekliyor.

Yavru kuşlar, aşırı insan aktivitesi nedeniyle strese giriyor Haber

Yavru kuşlar, aşırı insan aktivitesi nedeniyle strese giriyor

Kirlilik, kuraklık, habitat tahribatı, aşırı balıkçılık ve avcılık gibi tehditlere maruz kalan sulak alanlardaki yavru kuşların, aşırı insan aktivitesi nedeniyle strese girdiği bildirildi. Dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olan sulak alanlar,  yeryüzünün yaklaşık 10'unu kaplamalarına rağmen, biyolojik çeşitliliğin ise yüzde 40'ını barındırıyor. Kuşlar, balıklar, amfibiler, sürüngenler, memeliler ve bitkiler dahil olmak üzere çok çeşitli türlere ev sahipliği yapan sulak alanlar, kirleticileri süzerek ve suyun doğal olarak arınmasını sağlayarak su kalitesini korumaya yardımcı oluyor. Taşkın kontrolü ve kuraklık dönemlerinde su kaynaklarının korunmasını sağlayan sulak alanlar, kirlilik, kuraklık, habitat tahribatı, aşırı balıkçılık ve avcılık gibi tehditlere maruz kalıyor. Gediz Deltası gibi Türkiye'de sulak alanlarda yıl boyu özellikle bahar ve yaz aylarında deniz börülcesi toplanması ise özellikle kuşları rahatsız ediyor. Doğa Derneği tarafından yapılan paylaşıma göre, kuşların üreme döneminde gerçekleşen toplayıcılık faaliyetlerinin, kuşların yuvalarının dağılmasına neden olduğu ve yumurtadan çıkmayı başaran yavru kuşların aşırı insan aktivitesi nedeniyle stres altına girdiği belirtildi. Paylaşımda, "Deniz börülcesi pek çok sulak alan için önemli bir tür. Örneğin, Gediz Deltası’ndaki karasal ve denizel yaşamın kesişimini oluşturuyor. Deltanın adalarını ve kıyılarını fırtınalara ve denizin dalgalarına karşı koruyor. Deniz börülcelerinin bulunduğu alan cılıbıtlara, sumrulara, ince gagalı martılara, Akdeniz martılarına, uzunbacaklara ve birçok kuş türüne yaşam kaynağı oluyor. Gediz Deltası gibi uluslararası öneme sahip sulak alanlardaki toplayıcılık faaliyetleri kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmeli ve ekosistemi koruyacak şekilde planlanmalı." ifadelerine yer verildi.

Burdur'da son yıllarda baraj ve göllerin su seviyesi alarm veriyor Haber

Burdur'da son yıllarda baraj ve göllerin su seviyesi alarm veriyor

BURDUR (AA) - BİLAL ALTIOK/İBRAHİM ERBAY - Sonbahar ve kış mevsimlerinin son yıllarda oldukça kurak geçtiği Burdur'da baraj ve göllerin su seviyesi büyük oranda düştü.Meteoroloji Genel Müdürlüğünün standart yağış indeksi metoduyla hazırlanan kuraklık analiz grafiklerinde 2021'de "olağanüstü kurak", çevresi de "çok şiddetli kurak" olarak gösterilen Burdur'da geçen yıl da az yağışlı geçti.Bölgede kurak geçen mevsimlerin ardından bir önceki yıl kışın etkili olan yoğun kar da kuraklığa çare olamadı. Ağustos 2022-Ocak 2023'teki 6 altı aylık analize göre de Burdur, "şiddetli kurak" olarak grafiklere yansıdı.- Karataş Gölü kuruduSu kuşlarının önemli beslenme alanlarından, yaban hayatı geliştirme sahasında bulunan, tarımsal sulamada da kullanılan Karataş Gölü, bölgede şiddetli kuraklıktan en fazla etkilenen sulak alan oldu. 2021 yazında tamamen kuruyan göl, geçen kış su tutmaya başlamasına rağmen 2022'in yazı da kurak geçince tekrar kurudu. Göl alanında şu anda da su bulunmuyor.Göller Yöresi'ni mesken tutan flamingoların uğrak noktası Yarışlı Gölü de son yıllarda zaman zaman kuruma noktasına gelirken, turkuaz renkli suyu ve beyaz kumsalıyla dikkati çeken Salda Gölü'nün kıyı şeridinde kuraklığın etkisiyle çekilme yaşandı.Türkiye'de Uluslararası Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi kapsamındaki 14 gölden biri olan Burdur Gölü'nün, şiddetli kuraklık ve çevresindeki sondaja dayalı sulama nedeniyle seviyesi her yıl yaklaşık 40 santimetre düşüyor. Isparta sınırında kalan kısmı zamanla çoraklaşan gölün, kuzeydoğu kıyısı Burdur kent merkezine kadar geriledi.- Barajlarda su seviyesi geçmişe göre düşükDevlet Su İşleri Burdur Şube Müdürlüğünün 2013-2023 döneminde mart ayı verilerine göre, tarımsal sulamada kullanılan bölgedeki birçok barajın su seviyesi geçmiş yıllara oranla son 3 yılda oldukça düştü.Söz konusu dönemde barajların en yüksek doluluk oranına ulaştığı yıl baz alındığında, 2013'te yüzde 100 dolu olan Çavdır Barajı'nda doluluk, 2021'de yüzde 30, 2022'de yüzde 15, 2023'te yüzde 19 olarak ölçüldü.Yapraklı Barajı'nda 2013'te yüzde 69 olan doluluk, 2021'de yüzde 23, 2022'de yüzde 20, 2023'te ise yüzde 15'te kaldı.Karamanlı Barajı'nın doluluk oranı 2013'te yüzde 67 iken 2021'de yüzde 12, 2022'de yüzde 8, 2023'te yüzde 17 oldu.Karaçal Ali Kılcı Barajı'nın doluluk oranı ise 2016'da yüzde 63 iken, 2021'de yüzde 13, 2022'de yüzde 1, 2023'te yüzde 14 olarak ölçüldü.- "Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir"Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, AA muhabirine, geçen yıl hariç ocak ve şubat aylarının son dönemlerde kurak geçtiğini söyledi.Belediye meclisinde su kullanımını azaltmaya yönelik karar aldıklarını belirten Ercengiz, halktan yer altı sularını doğru kullanmalarını istediklerini vurguladı.Bölgenin Göller Yöresi olarak anılsa da son dönemde ciddi su sıkıntı yaşadıklarına dikkati çeken Ercengiz, "Havzamızda sulu tarım ve büyükbaş hayvancılığın güçlenmesi nedeniyle yer altı sularında önemli kaybımız oluyor. Suyumuz hızla çekiliyor. Kentin su teminini yaptığımız Gökpınar'da 2014'te yer altından 55 metrede içme suyu çıkartırken şu anda sondaj mesafesi 210 metre derinliğe ulaştı. Bu durumun kaygı verici." diye konuştu.Ercengiz, yazın su sıkıntısı çekmemek adına vatandaşların suyu israf etmemeleri gerektiğini ifade etti.Burdur Gölü'nün hazin öyküsüne tanıklık etiklerini dile getiren Ercengiz, "Göl yüzey alanının neredeyse yarısını kaybetti. Çok dikkatli olmamız gerekiyor, suyu dikkatli kullanmalıyız. Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir." dedi.- "Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi"Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal Kubilay da il genelinde güz yağışlarının yeterli olmadığına dikkati çekerek, kırsal kesimdeki gölet ve barajlarda yeterli su olmadığından birçok çiftçinin kuru araziye ekim yaptığını söyledi.Yağmur ve kar olmayınca çiftçilik ve hayvancılığın sekteye uğrayacağını kaydeden Kubilay, "Üretim olmadan tüketim olmaz. Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi. Yeterli yağış olmadığından ekilemeyen çok arazimiz var." dedi.Kuraklığın etkilediği Gölhisar ilçesinin Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş da vatandaşların su tasarrufuyla kuraklıkla mücadeleye destek olabileceklerini söyledi.Sertbaş, "Kuraklık devam ettiği müddetçe önümüzdeki günlerde su sıkıntısı yaşayacağımız kesin." ifadesini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.