TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Staj

İLKHABER-Gazetesi - Staj haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Staj haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da staj mağduru kadın, sigorta başlangıcı olmadığı için intihara kalkıştı Haber

Adana'da staj mağduru kadın, sigorta başlangıcı olmadığı için intihara kalkıştı

Staj ve çıraklık mağdurları, Türkiye genelinde emeklilik haklarına erişim için seslerini yükseltiyor. Staj ve çıraklık süreçlerinde uzun dönem sigorta primi yatırılmaması sebebiyle mağdur olduğunu kamuoyuna anlatmaya çalışan emekçi bireyler, dikkat çekici eylemler gerçekleştiriyorlar. Bu güne kadar yüzleri gülmeyen mağdurlar, aralarında Adana’nın da bulunduğu 18 ilde dernekleşip, federasyon çatısı altında da birleşti. Zaman zaman bireysel çalışmalar da yapan staj mağdurlarından en ilginç eylem Adana’dan geldi. Adana’da 2 çocuk annesi F.D, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)Alo 150 hattını arayıp staj mağduru olduğunu, stajdaki sigortanın emeklilikte başlangıç sayılmadığı için intihar etmeyi düşündüğünü söyledi. CİMER birimi söz konusu durumu ciddiye alarak polis merkezine bildirdi. Mağdurun evine gelen polis memuru, F.D ile ikna görüşmesi yaptı. Mağduru intihardan vazgeçirmeye çalışan polis memuru bir süre dil döktü ve tutanak tutuktan sonra evden ayrıldı. “Stajın sigorta başlangıcı sayılmadığını bilseydim, çalışıp kendi sigortamı başlatırdım” Staj ve çıraklık sigorta başlangıcı oluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden F.D,  Adana Çobanoğlu Ticaret Meslek Lisesi’nde Bankacılık bölümünde 1996 yılında zorunlu staj yapan F.D, haftanın iki günü okula gidip, üç gün staj yaptığını söyledi. Öğretmenlerinin kendilerine verilen SSK Sicil Kartlarıyla ilgili olarak, “Bu SSK kartının değerini emekli olurken göreceksiniz” dediklerini hatırlatan F.D, staj sigortasının uzun vadeli sigorta kollarına başlangıç sayılmadığını yıllar sonra öğrendiğini kaydederek, “Stajımın sigorta başlangıcı sayılmadığını bilseydim, bir işyerinde çalışıp kendi sigortamı başlatırdım. Staj ve çıraklık sigorta başlangıcı sayılmalı” dedi.    

Gürer: Denetimsizlik ve güvenlik önlemlerinin eksikliği iş kazalarının artmasına sebep oluyor Haber

Gürer: Denetimsizlik ve güvenlik önlemlerinin eksikliği iş kazalarının artmasına sebep oluyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ankara'da bir stajyer öğrencinin iş kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye'deki iş cinayetlerinin artışını ve emek sömürüsünü kınadı. Gürer, iş kazalarının denetimsizlik ve güvenlik önlemlerinin eksikliğinden kaynaklandığını vurgulardı. Gürer, "Aşırı kazanç hırsıyla gözü kararan zihniyetin yarattığı acımasız sistem, emek sömürüsünde sınır tanımıyor. Daha fazla kazanç ve kâr elde etme hırsıyla insanları ahlaksızca sömürenlerin varlığı, sorunları daha da katlıyor" dedi. “Son 6 yılda toplam 12.908 iş cinayeti ile hayatlar sona erdi” Ankara'da yaşanan son iş cinayeti olayına dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, "Ankara'da yine acı bir iş cinayeti yaşandı. Bu ne ilk ne de son olacak gibi görünüyor. 2002 yılında yılda 146 iş cinayeti yaşanırken, 2023 yılında bu sayı 1932'ye yükseldi. 2020 yılında ise 2427 iş cinayeti ile AKP dönemi en fazla can kaybının yaşandığı dönem oldu. Son 6 yılda toplam 12.908 iş cinayeti ile hayatlar sona erdi" diye ifade etti. “Son aylarda, staj yapan öğrencilerin omuzlarına yüklenen ağır işlerin artışı dikkat çekici” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, staj yapan öğrencilerin emek sömürüsüne maruz kaldığına değinerek şunları söyledi: " Son aylarda, staj yapan öğrencilerin omuzlarına yüklenen ağır işlerin artışı dikkat çekici" dedi. Çocuk işçiliği ve ekonomik krizin etkileri Ömer Fethi Gürer, "Bu cinayetlerin ve iş kazalarının olmasının nedeni, gerekli önlemlerin alınmaması ve ekonomik kriz nedeniyle işçi statüsünde olanların yapması gereken işlerin staj öğrencilerine yaptırılmasıdır. Bu durum, daha fazla kazanç sağlamak isteyenlerin sorumsuzluğudur" diye ifade etti. “18 yaşın altında işe başlayanlar sadece kaza sigortası ile sigortalanıyor ve emekliliğe esas sigorta işe başladığı gün başlatılmıyor” Gürer, "Bu nedenle de 18 yaşın altında işe başlayanlar sadece kaza sigortası ile sigortalanıyor ve emekliliğe esas sigorta işe başladığı gün başlatılmıyor. Bu büyük bir sömürü" dedi. Gürer, çalışanları zor durumda bırakan sorunlara değinerek şunları söyledi: "İş cinayetlerinin yanı sıra çırak ve staj mağdurlarının sorunlarının giderilmemesi, emeklilere düşük maaş verilmesi, esnaflara vaat edilen 9.000 prim gününün 7.200'e düşürülmemesi, asgari ücretin artırılmaması, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmaması ve emeklilikte adalet arayanların sorunlarının çözülmemesi gibi konular, geçici mevsimlik işçilerle taşeronlara ve belediye şirket işçilerine kadro verilmemesi gibi durumlar, çalışma yaşamını olumsuz etkiliyor.” Gürer, bu sorunların çözülmediği sürece ucuz emek sömürüsünün devam edeceğini ve iş cinayetlerinin süreceğini söyledi.

Çağlar Yalı: İşe alımı dijitalleştiren şirketler 162 bin TL kâr elde ediyor Haber

Çağlar Yalı: İşe alımı dijitalleştiren şirketler 162 bin TL kâr elde ediyor

Yeni mezunların iş arayışı, staj başvuruları, iş değiştirmek isteyen çalışanlar ve şirketlerin yetenek açığını kapatma hedefi dolayısıyla insan kaynakları departmanları vakitlerinin önemli bir bölümünü işe alım süreçleri için harcıyor. Ancak bu süreci manuel olarak yürüten şirketler  verimlilik kaybı yaşarken maliyetleri de büyük ölçüde artıyor. İnsan kaynakları ve personel yönetim platformu Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, işe alım süreçlerini aday takip sistemi (ATS) kullanarak dijitalleştiren şirketlerin, manuel yürüten şirketlere göre maliyet ve zaman yönünden yüzde 60 kâr sağladığını söyledi. Buna göre yalnızca işe alım için harcanan ortalama vakit yılda 780 saatten 312 saate, işe alım maliyeti ise 269,9 binden 107,9 bine düşüyor. Bu da 468 saat ve 162 bin TL kâr anlamına geliyor. Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, işe alım süreçlerini manuelden dijitale taşımanın sağladığı zaman ve maliyet avantajı hakkında bilgi verdi. “İse işe alım süreçlerini dijitalleştirmekten yani aday takip sisteminden geçiyor” Çağlar Yalı, “Kolay İK olarak yaptığımız hesaplamalara göre bir İK departmanının dijitalleşmesi o departmanın operasyon yükünü yüzde 76 azaltıyor. Bunun en iyi örneklerinden birini işe alım sürecinde görüyoruz. Çünkü işe alım oldukça uzun ve meşakkatli bir süreç. Bunu kısaltıp hem zaman, maliyet ve verimlilik avantajı sağlamanın hem de hata payını azaltmanın yolu ise işe alım süreçlerini dijitalleştirmekten yani aday takip sisteminden (ATS) geçiyor” diye ifade etti. “Maliyet 269,9 bin TL’den 107,9 bin TL’ye düşüyor” Yalı, “Hizmet verdiğimiz müşteriler ve kariyer sitelerinden derlediğimiz bilgilere göre orta düzey bir İK yöneticisi veya profesyoneli ortalama 60 bin TL (yıllık maaşı 720 bin TL) maaş alıyor. Bu yönetici işe alım sürecini manuel olarak yönettiği takdirde bu işe haftada 15 saat (yılda 780 saat) mesai harcıyor. Haftada 40 saatten yılda 2.080 saat çalışan bu yöneticinin saatlik maliyetli 346,15 TL. Buna göre yıllık manuel işe alım maliyeti ise 269 bin 997 TL. Aynı yöneticinin işe alım sürecini ATS ile yürüttüğünü varsayalım. Bu durumda yöneticinin işe alım için haftada harcayacağı zaman 6 saate düşüyor. Bu da yılda 312 saat ediyor. Buna göre yıllık ATS ile işe alım maliyeti 107 bin 988 TL. Dolayısıyla işe alım sürecini manuel yerine dijital olarak yapmak yüzde 60 maliyet ve zaman avantajı sağlıyor. Bir başka deyişle şirketler 468 saat ve 162 bin TL kâr elde ediyor” dedi. “Süreyi kısaltırken İK departmanlarının çok daha verimli işlere odaklanmasına olanak tanıyor” Çağlar Yalı, ATS ile işe alım yapmanın zaman ve maliyeti nasıl düşürdüğünü ise şu sözlerle anlattı; “İşe alım sürecinde ATS kullanımı; farklı platformlarda aynı anda ilan açma, gelen başvuruları yapay zeka desteği ile otomatik olarak filtreleme, görüşme organizasyonunu tek tık ile yapma, aday yorumları ve öz geçmişleri anlık olarak iş birimleri ile paylaşma, ilgili birimleri işe alım sürecine anlık olarak dahil etme, adaylara süreç hakkında otomatik mail atma, adaylara tek platform üzerinden test, form vb. gönderme gibi çok sayıda avantaj sağlıyor. Bu da süreyi kısaltırken İK departmanlarının çok daha verimli işlere odaklanmasına olanak tanıyor.”

Başörtüsü yasağı nedeniyle kolej yetkilisine hapis cezası Haber

Başörtüsü yasağı nedeniyle kolej yetkilisine hapis cezası

İstanbul'da üniversite öğrencisi Nezaket Akbulut'un okulu tarafından staj için yönlendirildiği koleje başörtüsü nedeniyle alınmadığı iddiasına ilişkin yargılanan kolej yetkilisi 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı. İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya taraf avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Müşteki Nezaket Akbulut'un avukatı, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi. Sanık Özlem Öztoprak'ın avukatı ise müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep etti.Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Özlem Öztoprak'ı "kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Olayın geçmişi İstanbul'da üniversite öğrencisi Nezaket Akbulut, okulu tarafından staj için yönlendirildiği koleje başörtüsü nedeniyle alınmadığını iddia ederek, yetkililer hakkında şikayetçi olmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunup ifade veren Akbulut, bir vakıf üniversitesinin Psikoloji Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde 3'üncü sınıfta okuduğunu bildirmişti. İfadesinde, okuduğu üniversitenin 3'üncü sınıf öğrencilerine staj yeri bulduğunu anlatan Akbulut, 22 Eylül 2022'de staja başlamak için Kağıthane'deki bir koleje sınıf arkadaşıyla gittiğini aktarmıştı. Akbulut, staj yerine giderken kılık kıyafetine dikkat ettiğini, siyah gömlek ve başörtüsüyle kahverengi ceket giydiğini belirterek, arkadaşıyla yanına gittikleri okul müdür yardımcısı Özlem Öztoprak'ın kendilerine "Okullarının kılık kıyafet yönetmeliği ve kurallarının olduğunu, başörtülü hiçbir öğrenci ve öğretmen bulunmadığını ve bulunmayacağını" söylediğini kaydetmişti. "Staja başlamak istemesi halinde başörtüsünü çıkarmasının, aksi halde stajyer olarak alınmayacağının" kendisine söylendiği bilgisini veren Akbulut, bu yüzden Özlem Öztoprak ve kolej hakkında şikayette bulunduğunu aktarmıştı. Suç duyurusunun ardından yürütülen soruşturma sonucunda, Öztoprak hakkında "kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi" suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Genç avukatlar cüppelerini giydi Haber

Genç avukatlar cüppelerini giydi

ADANA (İLKHABER)-Adana Barosu'nda staj dönemlerini başarıyla tamamlayan Alican Eşitmez, Erkut Çelik ve Meltem Aytekin'e Mahmut Esat Bozkurt Avukatlar Salonunda düzenlenen törenle; meslek yemini ve cübbelerini giymelerinin ardından ruhsatnameleri takdim edildi.  Törene; Cumhuriyet Savcıları; Sedat Bayrak, Olgun Portakal, Ali Karabulut, Elif Özen Kaya, Emine Karacık, 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nazan Polat, 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Özgecan Nidal Sulan, Adliye çalışanlarının katıldı Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, yaptığı konuşmada, eğitim ve öğretim hayatının meyvelerinin alındığı günlerden birini daha yaşadıklarını belirterek, “Her birinize hiçbir bir karşılık beklemeksizin bugüne gelmenize maddi ve manevi tüm olanaklarını sunan, emek harcayan ve şu anda karşımda bizlere ışıltılı gözlerle bakan ailelerinizi kutluyorum. Ruhsatın gerçek sahibi ailelerdir. Staj yapılan büro avukatı ile yardımcı personellerini de ayrıca kutlarım. Bu güzel tablo ile baromuz ve hukuk camiamız daha da güçlendi. Hepiniz 3 bin yıllık geçmişi ve şu anda 128 bin mensubu olan  bir mesleği ifa edeceksiniz. Avukatlık; saygınlık ile birlikte ekonomik olarak da iyi seviyelere ulaşabileceğiniz bir meslektir. Sadece birey olarak kendinizi değil, savunma mesleğini temsil ettiğinizi asla unutmayın. Keyifli ve başarılı bir meslek yaşamı diliyorum ” dedi. CÜBBESİNİ CUMHURİYET SAVCISI VE BABASI AVUKAT ALİ EŞİTMEZ GİYDİRDİ Baro Başkanımız Av. Veli Küçük’ün konuşmasının ardından ruhsat alan genç avukatlara ruhsatları takdim edildi. Genç hukukçulara cübbelerini; Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısı Birsen Türkoğlu, Av. Ali Eşitmez, Av. Zehra Akarpınar, Av. Kurtuluş Doğan ve Av. Oğuzhan Kutlubay giydirdi.

Genç avukatlar mesleğe adım attılar Haber

Genç avukatlar mesleğe adım attılar

ADANA(İLKHABER)-Adana Barosu'nda staj dönemlerini başarıyla tamamlayarak ruhsat almaya hak kazanan genç avukatlar  Pınar Bulut, Nalin Dinler, Fidan Oğuz ve Deniz Kardelen Çekin düzenlenen törenle yemin ederek mesleğe adım attı. Adana Adliyesi Mahmut Esat Bozkurt Avukatlar Salonun'da gerçekleştirilen ruhsat törenine  Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Baro Başkan Yardımcısı Av. Sabahattin Gümüş, Baro Genel Sekreteri Av. Semih Gökayaz, Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Timur Ortatepe, Av. Sinem Tanrısınatapan Keskin, Av. Miyesser Ersalan Önenli, Av. Ayşe Duygu Özgüven, Av. Furkan Kılıç, genç avukatların ailesi ve  çok sayıda davetli katıldı. Baro Başkan Yardımcısı Av. Sabahattin Gümüş tarafından okunan yemin metni ruhsat alan genç hukukçular tekrarladı. Yeminin ardından çiçeği burnunda avukatlar cübbelerini yanlarında staj yaptıkları büro avukatları Av. Mehmet Fatih Öztürk, Av. Mustafa Serdar Demirtaş ve Av. Ebru Atıcı Sevindik giydirdi. CÜBBESİNİ OĞLU GİYDİRDİ Törende; hemşirelik mesleğini ifa ederken Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni de başarıyla bitiren Fidan Oğuz'a meslek yemininin ardından cübbesini yanında staj yaptığı Av. Kamil Toprak ile 12 yaşındaki oğlu Mehmet Yağız birlikte giydirdi. Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yaptığı konuşmasına geçtiğimiz hafta sonu vefat eden değerli meslek büyüğümüz ve üstadımız Av. İbrahim Çağlar'ı anarak başladı. Av. Küçük, avukatlığa adım atan genç meslektaşlarını ve ailelerini kutladı, başarılı, uzun ve kazançlı bir meslek hayatı diledi. Adana Barosu'nun avukat sayısı ile güçlendiğini belirten Av. Küçük, avukatlık mesleğinin tarih boyunca öne çıkan önemli meslek gruplarından biri olduğunu vurguladı. Avukatlığın bir sorumluluk mesleği ve yaşadığı dönemin tanığı olma yönüyle kamu görevi olduğunu ifade etti. Av. Küçük, "Bu öyle bir meslektir ki toplumsal ve sosyal olaylara duyarlılık gerektirir. Uluslararası Sözleşmeleri de (Turin İlkeleri ve Havana Kuralları) mesleğimize önemli yükümlülükler  yüklemektedir. Bu bilinçle mevcut olan 30 komisyonumuzun içerisinde görev almanızı bekliyorum. " dedi. ÜLKEMİZDEKİ GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ. TBMM Sağlık Komisyonu’nda ihraç edilen doktorlara çalışma sınırı getiren değişiklikle ilgili olarak Baro Başkanı Av. Veli Küçük; “Bu düzenleme devletin güvenliğini tehlikeye düşüren terör örgütleri ile irtibatlı olduğu düşünülen sağlık mensuplarıyla ilgili yapılmak istenen düzenlemeydi. Yap boz tahtasına dönen yasalaşma çalışmaları barolardan ve meslek örgütlerinden gelen yoğun tepkiler üzerine, çok değişik hale getirildi. "AÇLIĞA TERK EDİLMEMELİ" Doktorların, sağlık çalışanlarının hastanelerde ve Acil Servislerde uğradıkları saldırılara getirilen cezaları düzenleyen yasa tasarısı çalışma özgürlüğünü kısıtlaması, ihraç edilmesi durumunda çalışma alanlarını ortadan kaldırması boyutuyla üzüntü vericiydi. İnsanların kendileriyle birlikte ailelerini de açlığa mahkum etme yönüyle hak ihlali doğurmaktaydı. Bu düzenlemeyi kabulü etmek mümkün değildi. Kişi suça bulaştıysa, mesleği ne olursa olsun devlet onun hakkında yasal işlem yapmalı ve cezalandırılmalıdır. Ama OHAL gerekçe gösterilerek çok daha farklı, sert ve acımasız uygulamalar hem Anayasımıza aykırı, hem de AİHS'ye aykırıdır. En son ortaya konulan eleştiriler üzerine ihracından sonra Sosyal Güvenlik Kurumlarıyla anlaşmalı hastanelerde çalışma önerisi kaldırıldı. "TOPLUMSAL BARIŞ VE HUZURA İHTİYACIMIZ VAR" İhraç edilen veya güvenlik soruşturması nedeniyle kamuda çalışması sakıncalı görülen doktorların 450 gün bekleme süresi ve  tazminat ödenmesine ilişkin hükümlerden de vazgeçildi. Bizim önerimiz şu: güzel ülkemizin toplumsal huzura, barışa, uzlaşmaya ve aydınlanmaya ihtiyacı var. Bunun için toplumun tüm kesimlerini bir araya getirici bakış açısını yaşama geçirmek gerekir."

Adana Barosu’na taze kan Haber

Adana Barosu’na taze kan

ADANA (İLKHABER) - Adana Barosu'nda staj dönemlerini başarıyla tamamlayan Şirin Şeyma Bulut, Aslıhan Deniz, Cengiz Horozoğlu, İpek Küçüker, Orçun Bekir Kara, Betül Asena Sönmez, Mehmet Direk, Cemil Tekin ve Ali Bahadır Bozkurt törenle meslek yeminlerinin ardında cübbelerini giyerek ruhsatlarını aldılar. Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Mahmut Esat Bozkurt Avukatlar Salonu’nda gerçekleşen törende yaptığı konuşmada; mesleğe adım atan genç meslektaşlarını, ailelerini ve staj yapılan büroların avukatlarını kutladı ve  tavsiyelerde bulundu. "KAMUSAL BİR KİMLİĞİNİZ OLDU" Baro Başkanı Av. Küçük, şöyle devam etti; “Bugün hepiniz kendi kişiliklerinizden farklı olarak kamusal bir kimlik almış bulunmaktasınız. Hukukçu olmak ulvi ve gönüllerde var olan bir meslek sahibi olmaktır. Bu mutlu günün gerçek mimarı ve çocuklarına parıldayan gözlerle bakan aileleri, staj dönemlerini geçirdikleri çok değerli büro avukatlarını da kutlarım. Mesleğe yeni adım atan genç meslektaşımıza başarılı, uzun ve kazançlı bir meslek hayatı diliyor ve tebrik ediyoruz.” dedi. Genç hukukçulara cübbelerini ise Av. Murat Loğoğlu, Av. Atilla Karataş, Av. Levent Dikici, Av. Veysel Güler, Av. Semih Gökayaz, Av. Alper Çabuk, Av. Azmi Yılmaz ve Av. Yelda Aslan giydirdi.  “SEGBİS DAYATMASI; YÜZYÜZELİK İLKESİ VE ADİL YARGILANMA HAKKI İHLALİDİR” Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 17’si tutuklu 20 avukat meslektaşının 363 gün sonra; 10 Eylül Pazartesi günü yargıç karşısına çıkarılacağını belirten Av. Küçük, yönetim kurulu olarak davaya katılacaklarını, mahkemenin tutuklu avukatların bulundukları cezaevinden SEGBİS ile ifade alma ısrarından başlatılan açlık protestosundan sonra dönüldüğünü, mahkemede bizzat bulunarak ifade vermek isteyen kişinin SEGBİS ile dinlenilmesi ısrarının yargılamanın yüzyüzeliği ilkesine, adil yargılama hakkının ihlali olduğunu sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.