SON DAKİKA
Hava Durumu

#Soykırım

İLKHABER-Gazetesi - Soykırım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Soykırım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CVP Genel Başkanı Atal: HTŞ’nin soykırım suçuna karşı uluslararası hukuku harekete geçiriyoruz Haber

CVP Genel Başkanı Atal: HTŞ’nin soykırım suçuna karşı uluslararası hukuku harekete geçiriyoruz

CVP Genel Başkanı olan Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, ABD ve İsrail desteğiyle Suriye’de faaliyet gösteren HTŞ’nin, özellikle Alevi sivillere yönelik sistematik bir soykırım gerçekleştirdiğini öne sürdü. CVP olarak, 9 Mart Pazar günü saat 22.20 itibariyle Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuruda bulunduklarını ifade eden Atal, HTŞ lideri Ahmet Eş-Şara’nın soykırım suçundan yargılanması için dilekçe verdiklerini duyurdu. Atal, UCM Roma Statüsü’nün 6. maddesinde tanımlanan soykırım suçunu hatırlatarak, HTŞ’nin kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere sivil halka karşı gerçekleştirdiği saldırıların uluslararası hukuk açısından açıkça bir insanlık suçu olduğunu vurguladı. “Türk milleti, soykırıma uğrayan sivil halkla dayanışma içinde olmalıdır” HTŞ’nin işlediği suçların görmezden gelinemeyeceğini belirten Atal, Türkiye’nin benzer tehlikelerle karşı karşıya kalmaması için etnik ve mezhepsel bölücülük politikalarına karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi. Atal, Türk milletini Suriye’deki sivil Alevi halkla dayanışma içinde olmaya ve soykırıma uğrayan sivillerin sesini uluslararası topluma duyurmak için harekete geçmeye çağırdı. Ayrıca, vatandaşların UCM’ye yönelik hazırlanan suç duyurusu dilekçesini ICCVisits@icc-cpi.int adresine göndermesi için çağrıda bulunan Atal, bu adımın Atatürk’ün "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi doğrultusunda önemli bir görev olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze Soykırımı için sert mesaj: "İsrail, soykırımın bedelini ödeyecek" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze Soykırımı için sert mesaj: "İsrail, soykırımın bedelini ödeyecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de 7 Ekim 2023'te başlayan katliamın birinci yıldönümünde, İsrail'e yönelik sert açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Erdoğan, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını "soykırım" olarak tanımlayarak, bu vahşetin bedelinin er ya da geç ödeneceğini vurguladı. Erdoğan, İsrail'in işgal ve istila politikalarının sona ermesi gerektiğini belirtti ve uluslararası sistemin bu insanlık suçuna sessiz kalmasını eleştirdi. Erdoğan, paylaşımında 365 gün önce hayatta olan çoğu kadın ve çocuk 50 bin insanın vahşice katledildiğini belirtti. İşte Erdoğan'ın açıklamasının tamamı:  “Bugün 7 Ekim... Tam 365 gün önce hayatta olan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kardeşimiz vahşice katledildi. Gazze'deki hastaneler, farklı inançlara ait ibadethaneler, okullar artık ayakta değil. Pek çok gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, barış elçisi artık aramızda değil. Gazze'de, Filistin'de, bugünlerde Lübnan'da ölen sadece kadınlar, çocuklar, bebekler, masum siviller değil; aynı zamanda insanlıktır, insanlığa hizmet etmesi beklenen kurumlardır, uluslararası sistemdir... Tam 1 yıldır dünyanın gözü önünde, canlı yayında katledilen aslında tüm insanlıktır, insanlığın geleceğe dair tüm umutlarıdır. Katil İsrail hükûmetinin 7 Ekim'den bu yana katlettiği on binlerce insanı bugün hüzünle yâd ediyor; eşlerini, çocuklarını, ailelerini kaybeden yüreği yaralı Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı kardeşlerime en kalbî taziyelerimi iletiyorum. İsrail'in uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikası artık bir son bulmalıdır. Unutulmamalıdır ki İsrail 1 yıldır uyguladığı, hâlen de devam etmekte olduğu bu soykırımın bedelini er ya da geç ödeyecektir. Hitler nasıl insanlığın ortak ittifakıyla durdurulduysa Netanyahu ve cinayet şebekesi de aynı şekilde durdurulacaktır. Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya huzura kavuşamayacaktır. Türkiye olarak bedeli her ne olursa olsun İsrail hükûmetinin karşısında durmaya, dünyayı da bu onurlu duruşa çağırmaya devam edeceğiz.

BM Genel Kurulu'ndan tarihi karar: 11 Temmuz "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" olarak kabul edildi Haber

BM Genel Kurulu'ndan tarihi karar: 11 Temmuz "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" olarak kabul edildi

BM Genel Kurulu'nda alınan tarihi kararla, 11 Temmuz artık "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" olarak anılacak. Almanya, ABD ve birçok ülkenin önerisiyle gündeme gelen bu karar, 84 üye ülkenin oylarıyla kabul edildi. Öneriye ABD, İngiltere ve Fransa'nın da destek vermesi dikkat çekti. Karara sert tepki gösteren ülkeler arasında ise Sırbistan, Rusya, Çin ve Macaristan gibi ülkeler bulunuyor. Slovakya ve Yunanistan gibi ülkeler ise çekimser kaldı. Karar, basit çoğunlukla kabul edildiği için BM Genel Kurulu'nda gündeme geldi. BM Genel Kurulu'nun kabul ettiği karar, sadece Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı anma günü olarak belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda soykırımın inkarını da kınayarak, benzer olayların tekrarlanmasını önlemeyi amaçlıyor. Karar metni, uluslararası mahkemeler tarafından suçlanan kişileri yücelten eylemlerin kınanmasını öngörüyor ve üye ülkeleri bu konuyu eğitim sistemlerinde ders olarak işlemeye çağırıyor. Karar tasarısında, Bosna Hersek'te istikrarın korunması ve çeşitlilik içinde bütünlüğün teşvik edilmesi amacıyla değerlendirme yapıldı. Bu öneri doğrultusunda karar metnine, "uluslararası hukuka göre soykırım suçunun cezai sorumluluğunun bireysel olduğu ve bir bütün olarak herhangi bir etnik, dini veya başka grup ya da topluluğa atfedilemeyeceği" ifadesi eklendi. 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da yaşananlar, Bosna-Hersek'teki iç savaş sırasında BM tarafından "güvenli bölge" ilan edilen şehirde yaşandı. Srebrenitsa, Sırp güçleri tarafından kuşatılarak yaklaşık 8 bin Bosnalı erkek ve çocuğun katledildiği trajik olaylara sahne oldu. Bu olaylar, uluslararası mahkemelerde "soykırım" olarak nitelendirildi ve sorumluları yargılandı. Ancak, Sırp tarafı karara sert tepki gösterdi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, kararın eski yaraları açacağını ve siyasi kargaşaya yol açacağını belirtti. Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik ise Srebrenitsa'da soykırım yaşanmadığını iddia ederek, BM kararını tanımayacaklarını açıkladı.

Hocalı Soykırımının 32. yılı nedeniyle anma etkinliği Haber

Hocalı Soykırımının 32. yılı nedeniyle anma etkinliği

Azerbaycan İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği tarafından Adana’da Hocalı Soykırımının 32. yılı nedeniyle anma etkinliği düzenlendi.  26 Şubat 1992'de Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan soykırım, insanlık tarihinin en kara lekelerinden biri olarak hafızalara kazındı. Ermeni kuvvetlerinin Azeri sivillere karşı gerçekleştirdiği bu vahşet, 613 insanın hayatını kaybetmesine ve yüzlercesinin yaralanmasına veya kaybolmasına neden oldu. Hocalı soykırımı, Karabağ Savaşı'nın en trajik olaylarından biri olarak insanlık tarihinin kara sayfalarında yer aldı.  Hocalı soykırımı, uluslararası toplumda büyük bir tepkiyle karşılandı. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş katliamı kınadı ve Ermenistan'ı sorumlu tuttu. Katliamda yaşamını yitirenler için her yıl anma etkinlikleri düzenlenmeye başladı. Vahşetin 32. yılında Azerbaycan İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği tarafından da Adana’da anma etkinliği düzenlendi. Kız Lisesi’nde düzenlenen anma etkinliği ve fotoğraf sergisinin açılışında Emekli Öğretmen Ahmet Kaytancı ile Azerbaycan İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği Başkanı Belkıs Yakıcı yaptıkları konuşmada, 1992 yılında Rus ve Ermeni askerleri tarafından 106 kadın ve 83’ü çocuk 613 kişinin işkencelerle öldürüldüğünü anımsattı. Kaytancı ve Yakıcı, “2020 yılına kadar işgal altındaki Karabağ toprakları 44 gün süren savaşta Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanarak bağımsızlığa kavuşmuştur” dedi. Kız Lisesi Salonundaki anma ve resim sergisi açılışına Adana Kardeş Kültür Dernekleri Platformu üyeler,  Türkistanlılar Kültür ve Yardımlaşma Dernek Başkanı Osman Beg,  Tüm Adana Kırım Türkleri Derneği Başkanı Ruşen Yalçın,  Oğuz Boyları  Derneği Başkanı Mahmut Dalkır, Doğa Sporları Derneği Başkanı Ayhan Binboğa, SEKAD Derneği Başkanı Elife Müftüoğlu, İŞKAD Başkanı Bermen Mantı, YAYA DER Başkanı Nejla Başkan, Adana Eski Fotoğraflar  Grubundan Sabri Gül,  Kadın ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı  Çiğdem Akça,  Adana Kız Lisesi Müdürü Fatma Yılmaz, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

İsrail 1 ay içinde mahkemeye rapor verecek Haber

İsrail 1 ay içinde mahkemeye rapor verecek

Gazze'ye saldırılarda BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlali gerekçesiyle İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan davada ihtiyati tedbir talebine ilişkin karar açıklandı. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğuna hükmetti. Tedbir kararı, kamuya açık bir oturumda Divan Başkanı Yargıç Joan Donoghue tarafından okunurken şu ifadeler kullanıldı: "Gazze'de yaşanan insani trajedinin son derece farkındayız ve can kayıplarından derin endişe duyuyoruz. '' İSRAİL LAHEY'DE SOYKIRIMLA YARGILANACAK İsrail, soykırımın yaşandığını yalanlamaktadır, soykırım suçlamalarını reddetmiştir, hukuksal temelden yoksun olduğunu ifade etmiştir. Mahkemenin görüşüne göre, Güney Afrika'nın iddialarının bir kısmı sözleşmenin maddelerinin bir kısmı içine girebilir. Tüm taraflar sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmelidir. "BAŞVURU UYGUN" Güney Afrika'nın İsrail'e ilişkin başvurusu uygundur. Güney Afrika'nın ortaya koymuş olduğu iddiaların makul olup olmadığı değerlendirilecek. Taleplerin mantıklı olup olmadığı konusunda henüz karar verilmemiştir.  Sözleşmeye göre soykırıma iştirak etmek ve cesaretlendirmek de soykırım suçları arasında sayılmaktadır. "FİLİSTİNLİLER KORUMA ALTINDA OLMALI" Soykırım sözleşmesiyle korunan insanların korunması için tüm ülkeler adım atabilir. Filistinlilere baktığımız zaman soykırım sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca koruma altında olması gereken bir gruptur. İsrail saldırıları, çok sayıda insanın ölmesine, sivil alt yapının zarar görmesine, insanların yerinden edilmesine neden olmuştur. Gazze nüfusunun yüzde 93'ü kriz seviyesinde bir açlıkla karşı karşıyadır. Gazze'deki çocuklar ciddi travmalarla kraşı karşıya, 1,4 milyon insan sığınaklarda yaşamaktadır, hastalıklar yayılmaktadır. Bir neslin buna maruz kaldığı görülmektedir, pek çoğu annesiz ve babasız kalmıştır. Çocukların yaşadığı dram gerçekten yürek parçalayıcıdır." Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı'nın verdiği kararın memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek Haber

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek

Uluslararası Adalet Divanı bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek. Uluslararası Adalet Divanı'nın ilk kararı İsrail'e Gazze'deki askeri operasyonlarını durdurma çağrısı olabilir. BM yüksek mahkemesinin beklenen kararı Netanyahu üzerindeki baskıyı artırabilir.  İşte Uluslararası Adalet Divanı kararıyla ilgili bilinmesi gerekenler Dava konusu nedir? Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonuyla 1948’te imzalanan BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'deki askeri saldırısını derhal askıya alması yönündeki talebi üzerine Cuma günü karar verecek. Karar, İsrail'in bölgedeki Filistinlilere soykırım yapıp yapmadığına ilişkin daha geniş bir davanın ilk adımı. Birleşmiş Milletler'in en üst yargı organı olan mahkemenin kararları bağlayıcıdır, ancak mahkemenin uygulama olanakları sınırlıdır. Yine de İsrail aleyhine verilecek bir karar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun hükümeti üzerinde savaşla ilgili uluslararası baskıyı artıracaktır. 17 yargıçtan oluşan bir heyet önünde konuşan Güney Afrikalı avukatlar, İsrailli liderlerin ve milletvekillerinin kamuya açık açıklamalarda soykırım yapma niyetlerini ilettiklerini, bunun İsrail'in de taraf olduğu BM soykırım sözleşmesinin ihlali anlamına geldiğini söyledi . Güney Afrika, Ekim ayında İsrail'in "insan hayvanlarla" savaştığı için bölgeyi tamamen kuşatacağını söyleyen Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın da aralarında bulunduğu İsrailli yetkililerin sözlerini kanıt olarak sundu . Bugüne kadar hiçbir devlet soykırımdan suçlu bulunmadı. ICJ 2007’de Sırbistan’ın 1995’te Bosna Hersek’te 8 bin Müslüman erkeği öldürdüğü Srebrenica Soykırımı’nı önlemekte yetersiz kaldığına hükmetmişti. İsrail'in savunması nedir? İsrail suçlamayı reddetti. Ülkenin avukatları mahkemeye, İsrail ordusunun sivil yaşamı korumak için çalıştığını ve Ekim ayı sonundaki işgalden önce savaşçı olmayanlara kuzey Gazze'yi terk etmeleri için iki hafta süre verdiğini söyledi. Ayrıca savaşın başlangıcında Gazze'ye yapılan yardım sevkiyatını dondurduktan sonra, bu yardımın günlük olarak ulaştırılmasına olanak sağladıklarını da söylüyorlar. İsrail soykırım suçlamasını “çok ağır bir çarpıtma” olarak niteliyor, kendisini savunma hakkı olduğunu ve Filistinli sivilleri değil Hamas militanlarını hedef aldığını belirtiyor. İsrailli avukatlar, İsrailli liderlerin bazı kışkırtıcı açıklamalarının askeri kampanya üzerinde yürütme yetkisi olmayan kişiler tarafından yapıldığını veya bağlam dışına çıkarıldığını söylüyor. İsrail , hükümet ve askeri liderler tarafından verilen ve İsrail'in sivillere verilen zararı sınırlama çabalarını gösterdiğini söylediği 30'dan fazla gizli emrin gizliliğini kaldırdı . Uluslararası Adalet Divanı'nın bugün alacağı kararların önemi nedir? Bir bakıma bu dava, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrailli yetkililere göre çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldüren ve yaklaşık 240 kişiyi rehin alan saldırıyla başlayan Gazze'deki savaşla ilgili yasal bir hesaplaşma niteliğinde. İsrail'in sağlık yetkililerine göre İsrail, Gazze'de 25.000'den fazla insanın ölümüne yol açan hava saldırıları ve kara saldırılarıyla misilleme yaptı. Birleşmiş Milletler ölenlerin yaklaşık yüzde 70'inin kadın veya çocuk olduğunu söylüyor. ICJ ne karar verebilir? ICJ ihtiyati tedbir kararı verebiliyor fakat bunlar, Güney Afrika’nın talep ettiği kararlardan farklı da olabilir.Mahkeme İsrail’e uluslararası insan hakları hukukuna uyma, Gazze’ye gidecek bir araştırma heyetini kabul etme veya insani yardım üzerindeki kısıtlamaları kaldırma emri verebilir. Mahkemenin kararlarının hukuki bağlayıcılığı var ve herhangi bir temyiz mekanizması bulunmuyor. Öte yandan mahkeme, devletleri kararlarını uygulamaya zorlayamıyor. Bu davanın açılması İsrail’in soykırım işlediği anlamına mı geliyor? Hayır. Mahkeme davayı kabul edilebilir bulmuş olsa da, bugün bir ihtiyati tedbir kararı verse de davanın sonunda bir soykırım işlenmediği sonucuna varabilir. Bir ihtiyati tedbir kararı, ortada büyük bir riskin bulunduğu ve durum tam anlamıyla incelene kadar her şeyin durması gerektiği anlamına gelir. ICJ’de davalar yıllar sürebiliyor. Bir ihtiyati tedbir kararı ayrıca İsrail ve destekçilerine, eylemlerinin uluslararası incelemeye tabii olduğu mesajını verecektir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.