TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sigorta

İLKHABER-Gazetesi - sigorta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sigorta haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yılmaz: Batı ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye'nin sigorta oranı düşük Haber

Yılmaz: Batı ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye'nin sigorta oranı düşük

Afet ülkesi olan Türkiye’de yakın zamanda yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin sonucunda sigorta şirketleri düşük sigortalılık oranları nedeniyle bölgedeki toplam hasarın sadece yüzde 6’sını karşılayabildi. Benzer afetlerde Batı ülkelerindeki oranlar ise yüzde 40’a kadar çıkıyor. Bu oranların Türkiye’deki pazarın gerçek potansiyelinin çok altında olduğunu net bir şekilde gösterdiğini belirten Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO'su Atınç Yılmaz, sektörün büyümesinin önündeki en önemli problemlerden birinin dağıtımın kalitesi olduğuna işaret etti. Sigorta sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) düzenlediği “3. Uluslararası Sigorta Zirvesi”, tüm dünyadan sigorta sektörünün temsilcilerini bir araya getirdi. Sigorta Zirvesi kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı'nın yaptığı “Kilit Alanlardaki Sigorta Koruma Açıklarının Değerlendirilmesi: Doğal Afetler, Siber Güvenlik, Yaşam ve Sağlık Hizmetleri ve Emekli Maaşları – İçgörüler ve Kapsamı ve Esnekliği Artırmaya Yönelik Stratejiler” başlıklı panele, Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO'su Atınç Yılmaz, Sors Akademy CEO’su Zorana Pejcic, Insurance Europe Genel Müdür Yardımcısı Olav Jones ve SCOR SE Yönetim Kurulu Üyesi & Kuzey Afrika ve Güney Akdeniz Pazar Müdürü Marc Büker katıldı. “Dağıtım noktasında sıkıntılar var” Howden Türkiye Bölge CEO'su Atınç Yılmaz, "Bu oranlar pazarın gerçek potansiyelinin çok altında. Türkiye’deki sigorta sektörü, benzer ölçekteki ekonomilere göre olması gerektiğinden çok daha küçük. Ekonomimiz büyüyor fakat sigortacılığımız yeterli seviyeye gelememiş durumda. Bu kısır döngüyü artık kırmamız gerekiyor. Benim tecrübeme göre en önemli problem ise dağıtımın kalitesi. Sektörün kullandığı ürünler, sahip olduğumuz sigorta poliçeleri ve kapsamlarımız kesinlikle uluslararası seviyenin altında değil. Güzel uygulamalar yapıyoruz fakat dağıtım noktasında sıkıntılar var” diye ifade etti. “Sigorta poliçelerini satın alanların ne aldıklarını anlamaları kritik bir öneme sahip” Yılmaz, "Yeterli bilgilendirme olmayınca insanlar problem yaşıyor, hasar olunca sigorta benim paramı ödemez gibi bir algıya kapılıyor. Faturayı da sektöre kesiyor. Sigorta poliçelerini satın alanların ne aldıklarını anlamaları kritik bir öneme sahip. Ürün mükemmel olabilir, ancak müşteriler doğru bilgilendirilmezse güven azalır. Yani, müşterilerle temas noktalarımız ve sunduğumuz hizmetin kalitesi çok önemli. Ülkemizde, sigorta ürünlerinin gerekliliği konusunda farkındalığın artırılması, sektördeki en önemli eksikliklerden biri. Sigorta kültürü oluşturulmadıkça, bu sorun devam edecektir. Bu noktada, devletin ve özel sektörün birlikte çalışarak bir bilinç oluşturması gerekiyor” dedi. “Pazar büyüklüğümüzü artırmak ve sektörü daha da güçlendirmek için yenilikçi çözümler geliştirmeliyiz” Atınç Yılmaz, Daha eğitimli aracılar yetiştirmek ve onları sigorta şirketlerinin yardımıyla daha güçlü hale getirmek için çalışılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:  "Bu, üzerinde sürekli olarak durulması gereken bir konu. Sigorta kanallarının daha eğitimli olması ve kaliteyi yükseltmemiz gerekiyor. Sigorta maliyetleri de tüketiciler açısından daha erişilebilir olmalı. Pazar büyüklüğümüzü artırmak ve sektörü daha da güçlendirmek için yenilikçi çözümler geliştirmeliyiz."

Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarından Cumhurbaşkanlığına çözüm dosyası Haber

Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarından Cumhurbaşkanlığına çözüm dosyası

Türkiye Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Platformu Başkanı Semiha Özek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a, mağdurların sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren kapsamlı bir dosya sundu. Platformun hazırladığı bu dosyada, mağduriyetlerin Türkiye'deki ara eleman sorununa olan etkileri ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alındı. ARA ELEMAN SORUNU DERİNLEŞİYOR Dosyada, Türkiye'de giderek artan ara eleman açığına dikkat çekildi. Özellikle mesleki ve teknik eğitimin tercih edilmemesinin, işverenler için büyük bir sorun olduğu vurgulandı. Birçok işveren, yatırımlarına rağmen kalifiye işgücü bulmakta zorlanırken, bu durumun en önemli nedenlerinden biri olarak mesleki eğitimdeki eksiklikler gösterildi. GEÇMİŞTEKİ MAĞDURİYETLERİN ETKİSİ Dosyada, meslek liselerinin ve çıraklık okullarının tercih edilme oranlarının düşük olmasının en önemli nedenlerinden birinin, geçmişte bu okullardan mezun olan kişilerin sigorta mağduriyeti yaşaması olduğu belirtildi. Bu durum, gençlerin mesleki eğitimi tercih etmesini olumsuz etkiledi. Ayrıca, düşük eğitim kalitesi ve mezuniyet sonrası düşük maaş beklentileri de bu tercihi etkileyen diğer faktörler arasında yer aldı. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE EKONOMİK ETKİLER Platform, mağduriyetlerin giderilmesi, tam sigorta girişi, yıpranma hakkı, kariyer planlaması ve askerlik teşviki gibi konularda önemli çözüm önerileri sundu. Bu önerilerin, sigorta prim gelirleri ile SGK'ya yaklaşık 1 trilyon TL'nin üzerinde bir katkı sağlayabileceği belirtildi. Önerilen Çözümler: Mağduriyetlerin Giderilmesi: Geçmişte sigorta mağduru olan çırakların ve stajyerlerin haklarının iade edilmesi. Tam Sigorta Girişi: Meslek liselerinde eğitim gören tüm öğrencilerin sigorta girişinin yapılması. Yıpranma Hakkı: Mesleki okullarda okuyan öğrencilere, ağır işlerde çalışanlar gibi yıpranma hakkı verilmesi. Kariyer Planlaması: Meslek liselerinde okuyan öğrencilere kariyer planlaması yapılması. Askerlik Teşviki: Meslek lisesi mezunlarının askerlik sürelerinin kısaltılması veya muaf tutulması.

TÜGAP Kurucu Başkanı Alkış: "Sigortacılık sektörünün güçlendirilmesi, Türkiye ekonomisinin kurtuluş reçetesi olabilir Haber

TÜGAP Kurucu Başkanı Alkış: "Sigortacılık sektörünün güçlendirilmesi, Türkiye ekonomisinin kurtuluş reçetesi olabilir

Türkiye Girişimci Acenteler Platformu (TÜGAP) Kurucu Başkanı Abdulcelil Alkış, sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemlerinin ülkenin ekonomik istikrarı, büyümesi ve sürdürülebilir kalkınması için kritik bir rol oynadığını söyledi. Hazırladığı çalışmada, sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemlerinin Türkiye ekonomisine olan katkılarını inceleyen Alkış, bu iki sektörün, tasarrufların artırılmasından enflasyonun kontrol altına alınmasına, sermaye piyasalarının derinleştirilmesinden istihdamın artırılmasına kadar geniş bir yelpazede önemli etkiler oluşturabileceğini vurguladı. Aynı zamanda Gurbet Kasko Kurucusu olan Alkış, "Türkiye ekonomisi son yıllarda bir adım ileri, iki adım geri gitme durumunda kalıyor. Ekonomik kazanımlarımızı korumakta zorlanıyoruz. Bu durum karşısında sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemleri, ekonominin ihtiyaç duyduğu sermaye birikimini teşvik edecek ve büyümeyi sürdürülebilir kılacak potansiyele sahip iki önemli yapı taşıdır" dedi. Alkış, bu bağlamda Türkiye ekonomisine 300 milyar dolar değerinde altının kazandırılmasının sigorta acentelerinin güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğini belirtti. Çalışmasında, sigortacılık sektörünün ve bireysel emeklilik sistemlerinin ekonomiye olan etkilerini dört ana başlık altında değerlendiren Alkış, şu noktalara dikkat çekti: "Tasarrufların artırılması: Bireysel emeklilik sistemleri, uzun vadeli tasarrufların artırılmasına katkı sağlarken, bu tasarrufların ekonomiye yatırım olarak geri dönmesini mümkün hale geliyor. Bu durum, sermaye birikimini teşvik ederek ekonomik büyümeye önemli bir ivme kazandırıyor. Enflasyonun kontrol altına alınması: Artan tasarruflar, tüketim harcamalarını azaltarak enflasyon baskısını hafifletiyor. Böylece talep kaynaklı enflasyonun kontrol altında tutulması ve ekonomik istikrarın sağlanması mümkün oluyor. İstihdamın artırılması: Sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemleri, doğrudan ve dolaylı olarak geniş bir istihdam alanı oluşturuyor. Bu sektörlerde çalışan acenteler, danışmanlar, yöneticiler ve destek hizmetleri, ekonomiye değer katan önemli iş gücünü oluşturuyor. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi: Bireysel emeklilik fonları, sermaye piyasalarına önemli miktarda kaynak sağlıyor. Bu fonlar, çeşitli finansal enstrümanlara yatırım yaparak piyasaların likiditesini artırıyor ve piyasa derinliğine katkı sağlıyor." "Yastık altı tasarruflar, büyük potansiyel teşkil ediyor" Türkiye’de sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemlerinin henüz tam potansiyeliyle çalışmadığını, özellikle sisteme dahil olmayan 'yastık altı' tasarrufların büyük bir potansiyel teşkil ettiğini vurgulayan Alkış, bu potansiyelin harekete geçirilmesinin, Türkiye ekonomisine büyük kazanımlar sağlayacağını kaydetti. Kentsel ve kırsal alanlarda faaliyet gösteren acentelerin güçlendirilmesinin, daha geniş bir kesime ulaşmayı ve sisteme daha fazla katılım sağlamayı mümkün kılacağını söyleyen Alkış, bu bağlamda sektöre yönelik şu önerilerde bulundu: "Acente ağının genişletilmesi ve güçlendirilmesi: Sigorta acentelerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi, bu sektörlerin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacaktır. Farkındalık ve eğitim kampanyaları: Vatandaşların sigorta ürünleri ve bireysel emeklilik sistemlerinin faydaları hakkında bilgilendirilmesi, sisteme katılımı artıracaktır. Vergisel teşvikler: Bireysel emeklilik sistemine katılanlara yönelik vergisel teşviklerin artırılması, bu sistemin daha fazla vatandaş tarafından tercih edilmesini sağlayabilir. Dijital altyapının güçlendirilmesi: Dijital altyapının geliştirilmesi ve teknolojik yeniliklerin kullanılması, sigortacılık hizmetlerinin daha verimli ve etkili bir şekilde sunulmasını sağlayacaktır." "Sektörlerin güçlendirilmesi, Türkiye ekonomisinin kurtuluş reçetesi olabilir" Vatandaşları da sigorta yapmaya ve bireysel emeklilik sistemine dahil olmaya davet eden Alkış, "Bu mesele, siyasetten tamamen uzak, milli bir konudur ve uzun vadede nesillerimizi koruyacak bir sistemdir. Sigortacılık sektörü ve bireysel emeklilik sistemleri, sadece ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda sosyal refah için de büyük önem taşıyor. Bu sektörlerin güçlendirilmesi, Türkiye ekonomisinin kurtuluş reçetesi olabilir" diye konuştu.

Genç çalışanlara müjde! Staj ve Çıraklık süreleri emeklilik hesaplanmasında kullanılacak mı? CHP'li Gürer'den çözüm önerileri! Haber

Genç çalışanlara müjde! Staj ve Çıraklık süreleri emeklilik hesaplanmasında kullanılacak mı? CHP'li Gürer'den çözüm önerileri!

Staj süreleri ve çıraklık sigortası, genç çalışanların emeklilik sürecine katkı sağlayabilecek önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu süreçlerde yapılan çalışmaların, emeklilik sürecinde sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi halinde, milyonlarca kişinin emekli olup maaşa bağlanması mümkün olabilir. Türkiye'de stajyerlik ve çıraklık süreleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından düzenlenir ve belirli koşullara bağlıdır. Ancak, staj ve çıraklık sürelerinin emeklilik açısından sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi için yeni bir adım atılmıştır. Bu adımın onaylanması durumunda, genç çalışanlar emeklilik sürecine daha erken bir noktadan başlayabileceklerdir. Çırak sigortası ve staj süreleriyle ilgili bu yeni düzenleme, EYT (Erken Emeklilik Talebi) gibi konularla birlikte ele alınmaktadır. Vatandaşlar, çıraklık sürelerinin emeklilik sürecinde sigorta başlangıcı olarak değerlendirilmesini ve bu konuda yapılan düzenlemenin onaylanmasını beklemektedir. Staj süreleri ve çıraklık sigortasının emeklilik sürecine etkisiyle ilgili detaylar, vatandaşların merak ettiği konular arasında yer almaktadır. Bu konuda yapılacak düzenlemelerin, genç çalışanların sosyal güvenlik haklarından daha iyi bir şekilde yararlanmalarını sağlaması beklenmektedir. CHP NİĞDE MİLLETVEKİLİ GÜRER'DEN ÇALIŞMA YAŞAMINDA SORUNLARA İLİŞKİN ÇAĞRI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP iktidarları döneminde çalışma yaşamında ortaya çıkan sorunlara dikkat çekti. Gürer, özellikle 696 sayılı KHK ile bazı taşeron çalışanlara kadro verilirken binlerce kişinin taşeron olarak bırakıldığını, geçici, mevsimlik, MEB güvenlik ve Toplum Yararı Projesi çalışanlarına kadro verilmediğini ifade etti. Ayrıca, çırak ve stajyerlerin işe başladığı gün emekliliğe esas yaşlılık sigortasının başlatılmadığı, emeklinin enflasyona karşı korunamadığı ve genel seçim öncesi 9000 gün olan prim gün sayısının bir yıldır düşürülmediğini belirtti. Gürer, BAĞ-KUR'luların da emeklilik beklentilerine değindi. BAĞ-KUR'lu esnaf, çiftçi, serbest meslek erbabı ve diğer sigortalıların, Cumhurbaşkanının gün sayısı ile ilgili düşürülme sözünün bir an önce uygulanmasını istediğini söyledi. Ayrıca, BAĞ-KUR kaydı olmayan fakat vergi ödemiş olan vatandaşların kayıtlarının onaylanması talebi ve staj ve çırak olarak işe başlayanların emeklilik için sigorta başlangıç tarihlerinin düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, BAĞ-KUR'luların prim borcu olanların sağlık ve tedavi hakkından yararlanamamasının kabul edilemez olduğunu belirtirken, emekli maaşı ve bayram ikramiyesinin en az asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini ve emekli ücretlerinde kademeli artış yapılması gerektiğini ifade etti. STAJ VE ÇIRAK SİGORTASI NEDİR? Staj ve çırak sigortası, genç çalışanların iş yerindeki risklere karşı korunmasını sağlayan bir sigorta türüdür. Bu sigorta, staj yapan öğrenci ve çırakların iş yerinde oluşabilecek kazalar veya hastalıklara karşı maddi koruma sağlar. ÇIRAKLIK VE STAJ SÜRECİ İLE EMEKLİLİK BAĞLANTISI Çıraklık ve staj süreci, emeklilik hakkıyla ilişkilendirilen önemli süreçlerdir. Ancak, bu dönemlerde ödenen sigorta primleri, emeklilik için gerekli uzun vadeli sigorta primlerini içermez. Bu nedenle, çıraklık ve staj dönemi primleri, emekli olma sürecinde doğrudan hesaba katılmaz. Ancak, prim gün sayısını tamamlayanlar, Erken Emeklilik Talebi (EYT) kapsamında emekli olabilirler. Bu bağlamda, sigortalılık sürecinin başlangıcı büyük önem taşır. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANI VEDAT BİLGİN'İN GÖRÜŞÜ Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Vedat Bilgin, staj sürelerinin EYT kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda, "Staj bir mağduriyet konusu değil. Staj bir eğitim. İş akdi stajla başlamıyor. Dolayısıyla EYT onu kapsamıyor." ifadesini kullanmıştır. Bu açıklama, staj sürelerinin emeklilik hakkıyla ilişkilendirilmesi konusunda önemli bir bilgi sağlamaktadır.

Katılım Emeklilik’ten dijital muayene teminatlı yeni sağlık sigortası: Sağlığınıza 4+4’lük güvence! Haber

Katılım Emeklilik’ten dijital muayene teminatlı yeni sağlık sigortası: Sağlığınıza 4+4’lük güvence!

Katılım esaslı sağlık sigortacılığına öncülük eden Katılım Emeklilik, sektördeki payını geçen yıl iki kat artırdı. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “2023’te sağlık sigortalarında yüzde 392 oranında prim artışı kaydederek en hızlı büyüyen şirket olduk. Katılım Emeklilik olarak 2024 yılı için sağlıkta hedefimiz yıl sonuna kadar 225 bin yeni sigortalıya ulaşmak” dedi. Katılım Emeklilik, branş hekimleriyle uzaktan görüntülü muayene imkanı sunan dijital muayene teminatlı yeni poliçeleri sigortalılarla buluşturuyor. Katılım esaslı BES ve sigortacılıkta 10’uncu yaşını kutlayan Katılım Emeklilik, sağlık sigortalarında faizsiz ürünleri, uygun prim maliyetleri, ürün çeşitliliği ve kapsamlı ek asistans hizmetleriyle sigortalılardan her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. Sağlık sigortalarında geçen yıl yüzde 392’lik bir büyüme ile sağlık sigortacılığının ilk 10 şirketi arasında en hızlı büyüyen şirket olduklarını belirten Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Katılım Sağlık markası altında yaklaşık 1 milyar TL’lik prim üretimine ulaştık. Katılım sigortacılığının sektördeki konumu ve pazar payı genişliyor. Katılım Emeklilik olarak sağlıkta 2024 hedefimiz yıl sonuna kadar 225 bin yeni sigortalıya ulaşmak” diye konuştu. Katılım Emeklilik, her bütçeye uygun sağlık sigortaları portföyünü, dijital muayene teminatlı “4+4’lük” güvence sunan yeni poliçesiyle büyütüyor. “Sağlığınız da dört dörtlük olsun, keyfiniz de” mottosuyla sunulan yeni poliçe kapsamında sigortalılara, yatarak tedavilerde limitsiz teminatın yanı sıra yıl içinde 4 kez de ayakta tedavi teminatı sağlanıyor. Katılım Emeklilik’in dijital destekli bu yeni sigorta ürünü, branş hekimleriyle yılda 4 kez olmak üzere online muayene olma ve danışmanlık alma imkânı sayesinde sigortalıların sağlık hizmetine sıra beklemeden, bulundukları her yerden hızla ve kolayca ulaşabilmelerinin önünü açıyor. YAZ TATİLİNDE BİLE UZMAN HEKİMLERE ERİŞİM İMKANI Katılım Emeklilik 4+4’lük sağlık sigortasına ek olarak sunduğu asistans hizmetleriyle de farkını ortaya koyuyor. Yılda bir kez diş bakım ve check-up hakkına sahip olan sigortalılar, 20 seans fizik tedavi ve sınırsız doktor, diyetisyen, psikolojik danışmanlık gibi hizmetlerden de poliçelerinin kapsadığı yıllık süre içinde ücretsiz faydalanma ayrıcalığını yaşıyorlar. Poliçe kapsamında, ülkemizde en sık rastlanan meme ve prostat kanseri gibi hastalıkların önlenmesinde çok önemli yeri olan mamografi ve PSA taramaları da 40 yaş üstü sigortalılara ücretsiz olarak sunuluyor. Tam Katılım, Bireysel Özel, Yurt Dışı Seyahat, Gülümseten Tamamlayıcı Sağlık ve Acil Sağlık gibi farklı ihtiyaçlara yönelik ve her bütçeye uygun birçok poliçe planı ve tüm Türkiye’yi kapsayan geniş hizmet ağı ile katılımcıların sağlıklarına güvence oluyor. Dijital kanallar üzerinden sunulan ‘’4+4’lük’’ yeni muayene ve danışmanlık ürünü de, özellikle iş seyahatleri nedeniyle ya da yaz ayları süresince yaşadıkları şehirlerden ayrılan sigortalılar için alanında uzman branş hekimlerinden aldıkları sağlık hizmetinde sürekliliği sağlıyor. HERKESE VE HER DURUMA UYGUN SAĞLIK SİGORTALARI Sağlığınız için ihtiyaç duyacağınız her türlü tanı ve tedavi işlemlerinin, en seçkin sağlık kurumlarında mali kaygı duymadan karşılanması için Katılım Emeklilik’in sağlık sigortaları, ailenizin ve sizin hastane, tanı merkezi, eczane vb. sağlık kurumu ihtiyaçlarınızda her zaman yanınızda... Örneğin; Gülümseten Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda diğer tüm TSS - ÖSS ürünlerimizde olduğu gibi diş bakım paketi, diyetisyen, psikolojik - tıbbi danışmanlık hizmetleri, 40 yaş üstü mamografi/PSA hizmetleri gibi ek hizmetler sunuluyor. Acil Sağlık Sigortaları ile acil durumlarda hızlı müdahale ve tedavi imkanı sunuyor. Acil Sağlık Sigortaları, ani hastalık veya kaza durumlarında mali yükü hafifletiyor ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıyor. Ayrıca acil servis ziyaretleri, yoğun bakım tedavileri, ameliyatlar ve diğer tıbbi müdahaleler gibi acil durum hizmetlerini kapsıyor. Katılım Emeklilik'in geniş sağlık kurumu ağı ve etkin çözüm odaklı yaklaşımıyla, sağlık krizlerine karşı hazırlıklı olmak kolay.

2. Uluslararası Sigorta Fuarı, Antalya'da başladı Haber

2. Uluslararası Sigorta Fuarı, Antalya'da başladı

(İLKHABER)-  TSB'den yapılan açıklamaya göre, 2. Uluslararası Sigorta Fuarı "Güçlü Ekonomi Güçlü Sigortacılık Yolunda Gelecek Vizyonu" temasıyla Antalya'da başladı. ANSAD Başkanı İbrahim Düzenli, ATSO Başkanı Ali Bahar, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ülken, TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, SEDDK Başkanı Davut Menteş ve Antalya Vali Yardımcısı Erol Tanrıkulu'nun açılışını yaptığı fuar, 13-15 Kasım'da birçok seminer ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Açıklamada fuardaki açılış konuşmasına yer verilen TSB Başkan Yardımcısı Yaşar, sigortacılığın ülkenin ekonomik sürdürülebilirliği ve kalkınması için öneminin altını çizerek, Cumhuriyet'in kuruluşunun, Türk Devleti'nin varlığının ve sürdürülebilirliğinin ilanı olduğunu belirtti. Yaşar, şunları kaydetti: "İstiklal Marşımız, 'Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' dizeleriyle Türk Devleti'nin, Türk milletinin sürdürülebilirliğine atıfta bulunur. Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözleri de süreklilik ve varlığı koruma vurgusu yapar. O nedenle 29 Ekim 1923'ü yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş anı değil, aynı zamanda Türk Devleti'nin varlığını ve sürdürülebilirliğinin ilanı olarak da benimsemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bu ülkenin varlığını ve sürdürülebilirliğini korumak hepimizin görevidir. Öte yandan bu ülkenin varlıklarını ve bu varlıkların sürdürülebilirliğini korumak, biz sigortacıların görevidir. Türkiye ekonomisinin, istihdamın, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini, kalkınmayı sağlayabilecek yegane unsur sigortacılıktır." - "Depremin neden olduğu 103 milyar doların yerine konulması gerekiyor" Yaşar, son birkaç senenin hem dünya hem de Türkiye için zorlu geçtiğini hatırlattı. Salgın başta olmak üzere, ekonomik krizler, savaşlar, doğal afetler ve son olarak da bu fuarın ertelenmesine sebep olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ülke için büyük kayıplara yol açtığına dikkati çeken Yaşar, depremlerdeki ekonomik hasarın 103 milyar dolar civarında olduğunu vurguladı. Yaşar, "Fakat maalesef ki sigortalı hasar 5 milyar dolar civarında. Türkiye'de yüzde 4-5 civarında olan sigortalı hasar karşılama oranı, dünyada yüzde 25 ile yüzde 40 arasındadır. Buradan da görüyoruz ki varlıklarımızı koruma, sürdürülebilirliğini sağlama konusunda almamız gereken yollar var. Buna çözüm üretme sorumluluğu da en çok biz sigortacılara düşüyor." değerlendirmesini yaptı. Sigortacılık sektörünün yöneticileri olarak birçok uluslararası toplantıya katıldıklarını aktaran Yaşar, bu toplantılarda en çok reasürans konusunun masaya geldiğinin altını çizdi. Yaşar, "Sektörümüz, çözüm sunmak üzere belli bir disiplin içerisinde el birliği yaptığı ve en son Baden-Baden'deki uluslararası mevzuat toplantılarında, SEDDK'nın da büyük teşviki ve katkısıyla TSB'nin organizasyonuyla ve tüm sigorta şirketlerimizin katkılarıyla hakikaten önemli bir süreç geçirdik. Baden-Baden'de çözüm üreterek, anlaşmalarımızı yaparak ülkemize döndük. Yıl sonu bu görüşmeler tamamlanarak önümüzdeki yılın hedefleri, planları, politikaları ortaya çıkacak." açıklamasında bulundu. - "En büyük görev acentelere düşüyor" TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, TSB üyesi 73 şirketin kılcal damarlarını oluşturan sigorta acentelerinin Anadolu'daki hizmetlerini yaygınlaştırmak zorunda olduklarını kaydederek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Deprem bölgesinde yaşadıklarımız malumunuz, mesela kaskoda yüzde 25 olan penetrasyon oranı, deprem bölgesinde yüzde 17'ler seviyesindeydi. İş yeri sigortaları ve konut sigortaları da benzer şekilde Türkiye ortalamasının çok altındaydı. Burada bizlere düşen, bugünden tezi yok, sigortalılık oranını ve ürünlerimizi artırmak. Güçlü ekonomi için güçlü sigortacılığın şart olduğunu biliyorum. Güçlü sigortacılık için de en büyük görevin çok değerli aracılarımıza ve başta acentelerimize düştüğüne inanıyorum."

Gürer: “Sigortalı çiftçi sayısı da düştü” Haber

Gürer: “Sigortalı çiftçi sayısı da düştü”

ADANA (İLKHABER) - CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin sosyal güvenlik primlerindeki artışa ve sigortalı çiftçi sayısındaki azalmaya dikkat çekti. Yıllar içinde prim tutarlarındaki artış, sigortalı çiftçi sayısındaki azalış ve yılardır değişmeyen teşvik prim puanı arasındaki ilişkiyi sayısal verilerle gözler önüne serdi. ENFLASYON UÇTU, HAZİNE TEŞVİK PRİMİ SABİT KALDI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Çiftçi BAĞ-KUR primini ödeyemez duruma düşmesi ve bu bağlamda sosyal güvenlikten kopması tarım adına oluşabilecek sorunların artığının habercisidir.01.10.2016 yılından bugüne Tarım  BAĞ-KUR’luları için verilen Hazine Teşvik Primi   de 7  yıldır  5 puan olarak hesaplanmaya devam  edilmesi de ayrı bir sorun olarak ortada duruyor. Enflasyon artması ile prim tutarlarının artması da çiftçiyi sıkıntıya soktu. Bu arada destek amaçlı verilen prim tutarını 5 puanda kalmasının da bu süreçte etkisi oldu. Çiftçinin sigorta primini yatıramaması sosyal güvenlikten yararlanamaz duruma da vesile olacak. Ayrıca emeklilik süreci ve emekliliğe esas ücret düşecek. Tarım BAĞ-KUR’unu yatıran çiftçi sayısının düşmesine Çiftçinin içine düştüğü krizinde yansımadır” şeklinde konuştu. BORÇ BATAĞINDAKİ ÇİFTÇİ TEŞVİK PRİMİ ŞARTLARINI NASIL SAĞLAYACAK? Bugün Tarım BAĞ-KUR Sigorta Primi tutarının 3 bin 452 lira 76 kuruş olduğunu belirten Ö.Fethi Gürer, "Eğer çiftçi primlerini yasal süresi içinde ödemiş ve Kuruma kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması ya da borçlarını taksitlendirmesi/yapılandırması ve taksitlendirmenin/yapılandırmanın devam etmesi durumunda Hazine Teşvik Primi’nden faydalanmakta ve 2 bin 952 lira 36 kuruş ödemesi gerekmektedir. Çiftçilerin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda bu tutarı ödemesi oldukça zordur. Nitekim tarım sektörünün bankalara olan nakdi kredi tutarı 445 milyar civarındadır.Görüldüğü üzere çiftçinin içinde bulunduğu bu ekonomik koşullarda teşvik priminin şartlarını karşılaması da pek mümkün değildir." dedi. 5 YILDA TARIM BAĞKUR PRİM TUTARI %406 ORANINDA ARTTI CHP Niğde Milletvekili Ö.Fethi Gürer, "Geçen yılın ilk yarısında Tarım BAĞ-KUR Sigorta Primi verilen teşvik ile 1.427 TL idi, bugün teşvik ile 2.952 TL. Yani 1 yıl içinde %106 oranında artış gerçekleşmiş. Hangi çiftçinin karı %106 arttı da prim tutarı bu kadar artırıldı, sormak gerekir. Nitekim 2018 yılında 583 TL olan prim tutarının da %406 oranında arttığı görülmektedir. Çiftçinin kazancı bu oranlarda artmazken prim tutarlarının artması çiftçinin sigorta primini yatıramamasına neden olmaktadır." ifadelerini kullandı. SİGORTALI ÇİFTÇİ SAYISI 623 BİN 645 KİŞİ AZALDI Tarım BAĞKUR Sigorta prim tutarındaki artış ile düşen çiftçi sayısına dikkat çeken  Ö.Fethi Gürer, "Ziraat Odalarında beş milyona ulaşan üyesi mevcut.Bakanlık verilerine göre de 2 milyon 100 bin civarında  Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçi varlığı ifade ediliyor.Tarım Bağ-Kur kayıtlı çiftçilerden ise primini yaptırabilen çiftçi sayısı ise giderek düşüyor.Tarım işçisi kayıtlı olan sayısıda 2010 yılında ülkemizde Tarım BAĞ-KUR’lu aktif sigortalı toplamı 1 milyon 101 bin 131 kişi iken bu yılın nisan ayı itibariyle 623 bin 645 kişi azalarak 477 bin 486 kişiye düşmüştür. Sigortalı sayısı 2023 yılının mart ayından nisana ayına kadar geçen 1 aylık süreçte dahi 12 bin 518 kişi azalmıştır. Ayrıca 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan tarım işlerinde hizmet akdi ile çalışan tarım işçilerinin sayısında da ciddi düşüş görülmektedir.  Kayıtlı Tarım işçisi 2010 yılında 152 bin 802 kişi kanun kapsamında sigortalıyken bugün itibariyle geçen 13 yıllık süre zarfında bu rakam 132 bin 293 kişi azalarak 20 bin 509 kişiye kadar gerilemiştir." dedi. TARIMSAL ÜRETİMDE HER BÖLGEDE AYRI SORUN CHP Niğde Milletvekili  Ö.Fethi Gürer, "Ülkemizde tarımsal üretim  kamucu bir anlayıştan uzaklaşırıldı.Süreç ithalatçı ve tüccara tabi bir noktaya evrildi.Küresel ısınma gibi tarıma sorun yaşatacak hububat ürünleri ile TMO depoları doldurulması ,randevu ile çalışan TMO yerine çiftçiyi tüccara yöneltti.Tüccar “ ölü fiyat” ile alım yapması çiftçiyi daha da sorunlu kıldı AKP iktidarının tarımsal politikalarında sorunlar istikrarlı şekilde devam ediyor. Ürün planlaması ve öngörüden uzak tarım yönetimi sorunludur.Her yıl farklı bölgelerde farklı ürünleri üreten çiftçiler mağdur oldu. Tarımsal girdilerdeki fiyat artışları rekorlar kırdı. Buna rağmen üreten çiftçinin ürünü ya dalda kaldı ya para etmedi. Çiftçiler yatırdıkları sigorta primlerini artık yatıramaz duruma geldiler." dedi."

Antalya ve çevre illerde EYT'liler SGK binaları önünde uzun kuyruk oluşturdu Haber

Antalya ve çevre illerde EYT'liler SGK binaları önünde uzun kuyruk oluşturdu

ANTALYA (AA) - Emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Antalya'daki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde yoğunluk oluştu.EYT ile ilgili düzenlemeleri içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmesi sonrasında Antalya'da vatandaşlar, sabahın erken saatlerinden itibaren SGK binasına gelmeye başladı.EYT düzenlemesinden faydalanarak emeklilik hakkını kullanmak isteyenler, kent merkezinde bulunan SGK binası önünde uzun kuyruk oluşturdu.SGK İl Müdürü Beyazıt Ablay, gazetecilere, Antalya'da 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olan ve prim gün sayısı ile yıl şartını yerine getiren yaklaşık 100 bin kişinin yeni düzenlemeden faydalanacağını söyledi.Oluşacak talep yoğunluğu için önlem aldıklarını belirten Ablay, "Başvurulan masa sayımızı 17'ye çıkardık. Öğle araları ve hafta sonları da mesai yapacağız. Vatandaşları 200'erli gruplar halinde binaya alıyoruz. İlk 2 saatte 1680 başvuru kabul ettik." dedi.Emeklilik için başvuran Aziz Kiriş de çok mutlu olduğunu söyledi. Yıllarca elektrikçi olarak çalıştığını ifade eden Kiriş, "Bol bol dinleneceğim. Aileme zaman ayıracağım." dedi.Aysun Yüksel de yaklaşık 3 saat sıra bekledikten sonra emeklilik başvurusunda bulunduğunu dile getirdi. Yüksel, emekliliği hak ettiği için mutlu olduğunu ve tatile çıkacağını vurguladı.- Isparta ve BurdurIsparta ve Burdur'daki SGK il müdürlükleri önünde de yoğunluk yaşandı. Sabahın erken saatlerinde müdürlüklere başvuru için gelen EYT düzenlemesinden faydalanmak isteyenler, binaların önünde sıraya girdi. Müdürlüklerin içinde de sıramatikten sıra alıp işlem başlatmak isteyen vatandaşlar, saatlerce işlem sırasının kendilerine gelmesini bekledi. Mesai saati bitene kadar kendisine sıra gelmeyenlerin ise pazartesi sabahı tekrar müdürlüklere başvuru için gelecekleri öğrenildi.- MuğlaMuğla'da vatandaşlar sabah saatlerinde SGK İl Müdürlüğünde yoğunluk oluşturdu.Görevlilerden yapılacak işlemler konusunda destek alan vatandaşlar hazırladıkları dilekçeleri ilgili birimlere teslim etti.SGK İl Müdürü Ahmet Ekecan, düzenlemenin tüm vatandaşlara hayırlı olmasını dileyerek "Biz SGK olarak hazırız. Hiç kimse mağdur edilmeyecek. Sistemimizi kurduk. Muğla ve ilçelerinde gerekli tüm hazırlıklarımızı yaptık. Hiç bir vatandaşımızı mağdur etmeden en hızlı şekildi işlemlerimizi gerçekleştireceğiz." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.