sığınmacı Haberleri - Son Dakika sığınmacı Haber Güncel Gelişmeler

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre: ''Türkiye’yi sığınmacı deposu haline getirdiniz''

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, yanlış Suriye ve sığınmacı politikalarının Türkiye’de neden olduğu toplumsal sorunların araştırılmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu'nda bir önerge sundu. TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin sunduğu önerge üzerine söz alan CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Türkiye'nin yanlış Suriye ve Orta Doğu politikalarının ağır toplumsal sorunlara yol açtığını vurguladı. Emre, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamaya dikkat çekerek, bu açıklamanın Türk Dışişleri camiasının üyeleri tarafından değil, Bakanın ve belki de Bakanlığa getirdiği arkadaşlarının kaleminden çıkmış olabileceğini söyledi. "Yanlış Suriye Politikaları Toplumsal Sorunlara Neden Oldu" Yunus Emre, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bugün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir açıklamada, 'Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek, salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulunan kesimlerin, bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri hâline geldikleri de gözden kaçırılmamalıdır' deniyor. Bu ‘egemen güçlerin vekilleri’ ifadesinin üzerine gerçekten gitmek lazım. Acaba bu metinde ‘egemen güçlerin vekilleri’ şeklinde tanımlananlar yabancı devletlerin verdiği akılla adına ‘eğit donat’ faaliyetleri denen programlarla iç savaşa katılan insanları hazırlayanlar mıdır, yoksa ‘Komşudaki çatışmayı derinleştirmeyelim’ diye uyarıda bulunanlar mıdır egemen güçlerin vekilleri? ‘Esad’la görüşün’ çağrılarına hakaretlerle karşılık verenler midir egemen güçlerin vekilleri, yoksa heyetler oluşturan, Suriye'ye gönderen, Şam’a gönderen, Esad’la görüşerek siyasi çözüme katkıda bulunmak isteyenler midir egemen güçlerin vekilleri?" Milletvekili Yunus Emre: ''Türkiye’yi sığınmacı deposu haline getirdiniz'' Yunus Emre, Türkiye'nin büyük bir güvenlik kaosuyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Türkiye'yi bir sığınmacı deposu hâline getirdiniz. Suriyeliden, Iraklıdan, Afganlıdan, Pakistanlıdan geçilmiyor İstanbul'un caddelerinde. Türkiye büyük bir güvenlik kaosuyla karşı karşıya, daha birkaç yıl önce İstanbul'da eğlence merkezlerinde büyük saldırılar olmadı mı yabancılar tarafından yapılan? Terör saldırıları Taksim’in göbeğinde gerçekleşmedi mi? Bu insanlar hakkında hangi incelemeler vardı, bu insanlar Türkiye'ye nasıl geldiler? Bu olayın sizin Orta Doğu politikanızla, Suriye politikanızla, sığınmacı politikanızla bir bağlantısı yok mu? Bütün bunlar ortada duracak, bizi suçlayacaksınız ha? Yazıklar olsun" dedi. CHP'nin Önergesi ve Hükümetin Tepkisi CHP'nin sunduğu önerge, TBMM'de geniş yankı uyandırdı. Suriye ve sığınmacı politikalarının sadece Türkiye'nin iç politikasını değil, Amerika, Rusya, İran ve Irak ile olan ilişkilerini de kökünden etkilediğini belirten diğer milletvekilleri, sorunun insani ve hukuki boyutlarının da ele alınması gerektiğini vurguladı. Hükümet kanadından gelen tepkiler ise, Türkiye'nin sığınmacılara yönelik politikalarının net olduğunu ve güvenli bölgeler oluşturulduğunu, gönüllü geri dönüş süreçlerinin sürdürüldüğünü belirtti. AK Parti milletvekilleri, sığınmacı meselesinin siyasi rant konusu yapılmaması gerektiğini ifade ederek, nefret söylemlerine karşı uyardı.

CHP Lideri Özgür Özel: Suriyelilerin geri gönderilmesi konusunda gerekirse Esad ile görüşürüz

CHP lideri Özgür Özel, sığınmacı meselesinin çözümü için Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşebileceğini belirtti. Özel, Türkiye'deki Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönmesi için şartları görüşmek üzere Esad ile bir araya geleceğini açıkladı. Türkiye'de doğmuş 1 milyon Suriyeli çocuk için vize kolaylığı ve diğer jestlerin yapılmasını öneren Özel, masaya oturmadan bu sorunun çözülemeyeceğini vurguladı. Özgür Özel: ''Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esad arasında olası bir görüşmeye aracılık yapabilirim'' Özel ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esad arasında olası bir görüşmeye aracılık yapabileceğini de ifade ederek, ''Ben burada inisiyatif almaya hazırım" diyen CHP lideri Özel, "Suriye ve Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açılması için gerekirse ben Esad ile görüşmeye gideceğim. Bunun zeminin araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var günü geldiğinde açıklayacağız. Zemin arayışı içerisindeyiz; üzerinde çalışıyoruz. Gidip sayın Esad'la görüşüp, Türkiye'yle bir masaya oturmasıyla ilgili net talebimizi iletip ana muhalefet sorumluluğunu yapacağız. Çünkü masaya oturmadan bu sorun çözülmeyecek" dedi.

Milletvekili Kürşad Zorlu: Sığınmacılar gelecekte Türkiye nüfusunu nasıl etkileyecek?

İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sığınmacı sorununa ilişkin "İstanbul'un diğer 29 ilçesinde yaşayan yabancı sayısı kaçtır? Türkiye'de yabancı nüfusu yüzde 20'yi aşan ilçeler hangileri olup bu ilçelerdeki mevcut yabancı sayısı kaç olmuştur? Ülkemizde mevcut yabancı sayıları göz önüne alındığında ve doğurganlık hızına da bakıldığında 2030 ve 2050 yılları itibariyle yabancı nüfusun ne kadar olacağı tahmin edilmektedir?” diye sordu. İYİ Partili Kürşad Zorlu, sığınmacı sorunuyla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdi. Zorlu, önergesinde "İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya son basın toplantısında Türkiye'de yasal kalış hakkı olan yabancı sayısını 4 milyon 474 bin ve bu sayıda 3 milyon 114 bin geçici koruma kapsamında Suriyelinin bulunduğunu açıklamıştır. İstanbul'da ise bu sayısının 1 milyon 92 bin düzeyinde olduğu belirtilmiştir. Oysa İstanbul Göç İdaresi verilerine göre yasal olarak ilçe nüfusunun yüzde 20'sini aştığı için ikamete kapatılan 10 ilçesinde var olduğu belirtilen yabancı sayısı 1 milyon 341 bindir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tahminleri ise su tüketim artışına göre yaklaşık 2.5 milyondur" ifadelerine yer verdi. Zorlu, Bakan Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti: "Türkiye'de yaşayan kayıtlı yabancı sayısı kaçtır? Kayıt altına alınamamış yabancı sayısının ne kadar olduğu tahmin edilmektedir? İstanbul'un diğer 29 ilçesinde yaşayan yabancı sayısı kaçtır? Türkiye'de yabancı nüfusu yüzde 20'yi aşan ilçeler hangileri olup bu ilçelerdeki mevcut yabancı sayısı kaç olmuştur? Başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerle veri paylaşımı ve iş birliği yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa hangi çalışmalar ve projeler yürütülmüştür?" Zorlu diğer soru önergesinde ise, sığınmacıların doğurganlık oranına ve hızına dikkati çekerek, "Ülkemizde her geçen gün sığınmacı nüfusu artmaya devam etmektedir. Düzensiz göç ve sınır güvenliğinin bu durumda etkisi çok olduğu gibi ülkemizde bulunan sığınmacıların doğurganlık oranı ve hızı da büyük bir etkiye sahiptir. Ayrıca özellikle sığınmacıların yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde resmi ve gayri resmi evlilik yaptıkları bilinmektedir. Sığınmacıların doğurganlık oranıyla ve evlilik durumlarıyla ilgili çeşitli kuruluşlar araştırmalar yapsa da resmi kurumlardan bunun ile alakalı bir açıklama yapılmamıştır. Göç İdaresi’nin 20 Haziran 2024 tarihli açıklamış olduğu verilere göre ülkemizde 3 milyon 113 bin geçici koruma kapsamında Suriyeli, 1 milyon 121 bin ikamet izni verilen yabancı, 102 bin 879 düzensiz göçmen bulunmaktadır. Her ne kadar resmi olarak bu rakamlar açıklanmış olsa da sayıların çok daha yüksek olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ülkemizin geleceğini ve demografik yapısını etkileyecek bu gibi konulara önem verilmeli ve çalışmalar yapılmalıdır" ifadesini kullandı. Zorlu, Bakan Yerlikaya'ya, "Ülkemizde bulunan yabancıların doğurganlık ve evlilik durumlarıyla ilgili bir çalışma yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa bunlar nelerdir? 2012 yılından itibaren ve yıllar itibariyle yabancıların evlilik sayıları ne kadardır? Uyruklarına göre dağılımı nedir? Ülkemizde mevcut yabancı sayıları göz önüne alındığında ve doğurganlık hızına da bakıldığında 2030 ve 2050 yılları itibariyle yabancı nüfusun ne kadar olacağı tahmin edilmektedir? İlerleyen yıllarda ülkemizin demografik yapısını olumsuz etkileyecek bu durumun önüne geçmek adına çalışma yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa bunlar nelerdir" diye sordu.

MHP Lideri Bahçeli: "Düzensiz göçün beli kırılmalı, Geri Kabul Anlaşması sonlandırılmalı"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, göç ve sığınmacı akınının Türkiye'nin yanı sıra çağımızın ve tüm dünyanın en önemli ve acil sorunlarından biri olduğunu belirtti. Bahçeli, demografik istiklal ve istikbalin korunması gerektiğini vurgulayarak, ''Göç ve sığınmacı akını yalnızca Türkiye’nin değil, çağımızın ve tüm dünyanın en çarpıcı, en yakıcı sorunlarından birisidir. Demografik istiklalimizi, demografik istikbalimizi zedeleyecek tehlikeli akımlara karşıyız; nüfus dengemizi, milli yapımızı, bu coğrafyadaki varlığımızı melezleştirecek insan akınlarının sonuna kadar karşısındayız. Ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri kademe kademe sağlanmalı, düzensiz göçün beli kırılmalı, Geri Kabul Anlaşması sonlandırılmalıdır. MHP’nin bu mühim konuya bakışı milletimizin bakışıyla bir ve aynıdır. Ayrıca MHP Avrupa Birliği’yle inişli çıkışlı üyelik sürecine kategorik bir reddiye içinde değildir. Ankara’yı Brüksel’in kapı kulu haline getirmeyen bir üyelik statüsüne itirazımız elbette olmaz, olamaz." İfadelerini kullandı.

Almanya, Afganistan ve Suriye vatandaşlarını sınır dışı etme hazırlığında

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, ülkede ağır suç işleyen Afganistan ve Suriye vatandaşlarının sınır dışı edilmesi gerektiğini açıkladı. Scholz'un bu açıklaması, Almanya'da son dönemde artan suç vakaları ve terör tehditleriyle ilgili önlemlerin sıkılaştırılması gerektiği konusundaki ciddi endişeleri yansıtıyor. Başbakan Scholz, "Ağır suç işleyenler Suriye ve Afganistan'dan gelseler bile sınır dışı edilmeli. Ciddi suçluların ve terör tehditlerinin burada yeri yoktur" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Almanya'da yaşayan Afganistan ve Suriye kökenli vatandaşların ülke içinde ve dışında gündemdeki yerini belirgin bir şekilde ortaya koydu. Scholz, terör suçlarının yüceltilmesine de müsamaha gösterilmeyeceğini vurgulayarak, "Terörizmi yücelten herkes tüm değerlerimize karşıdır ve sınır dışı edilmelidir" şeklinde konuştu. Bu açıklamalarla Alman hükümetinin sınır dışı etme politikasında sıkı bir yaklaşım benimsendiği ve terörle mücadelede kararlı bir tutum sergilendiği açıkça ortaya konmuş oldu. Geçtiğimiz haftalarda Mannheim'da bir Afgan kökenli kişinin polisi öldürmesinin ardından bu konu gündeme gelmişti. Bu olay, ülkede yaşayan Afganistan ve Suriye vatandaşlarının ülke güvenliği açısından nasıl bir risk oluşturduğunu yeniden tartışmaya açtı. Almanya İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda çalışma yaptığı ve Afganistan ile görüşmeler yürüttüğü biliniyor. Ayrıca, Ağustos 2021'de Kabil'de iktidarın değişmesinin ardından Almanya'nın Afganistanlıları sınır dışı etmemiş olması, bu yeni kararın daha da dikkat çekici hale gelmesine neden oldu. Almanya'nın terörle mücadele ve sınır güvenliği politikalarında yaşanan bu değişiklikler, ülkede yaşayan ve potansiyel bir güvenlik riski oluşturabilecek kişilere karşı alınan daha sıkı tedbirlerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

İtalya açıklarında sığınmacı teknesi battı: 41 ölü

İtalya açıklarında bir sığınmacı teknesinin batması sonucu 41 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Tunus’un Safakes limanından hareket eden sığınmacı teknesi İtalya’nın Lampedusa Adası açıklarında battı. Teknede bulunan 41 sığınmacının hayatını kaybettiği açıklandı. Teknede bulunan 4 kişi sahil güvenlik tarafından kurtarıldı. Lampedusa Adası’na getirilirken Fildişi Sahili ve Gineli 4 kişi, teknede 3’ü çocuk 45 kişinin bulunduğunu ifade ederek, 6 saatlik yolculuğun ardından teknenin şiddetli dalgaların etkisiyle battığını ve yalnız 15 kişide can yeleğinin bulunduğunu söyledi. Teknenin İtalya’nın Sicilya Adası’na doğru hareket ettiği öğrenildi.

#sığınmacı