TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Seyhan Devlet Hastanesi

İLKHABER-Gazetesi - Seyhan Devlet Hastanesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Seyhan Devlet Hastanesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şahin: Şiddet, toplumun sağlığına ve güvenliğine yönelik bir tehdittir Haber

Şahin: Şiddet, toplumun sağlığına ve güvenliğine yönelik bir tehdittir

Adana'nın Seyhan ilçesinde, Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Dr. Can Cevher Gürler, muayene sırasında Seracettin D. tarafından saldırıya uğradı. Olayın ardından Dr. Gürler, Seyhan Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Saldırganın, Milli Eğitim Müdürlüğü için işe giriş raporu talep ettiği ve talebinin reddedilmesi üzerine saldırıyı gerçekleştirdiği öğrenildi. Dr. Gürler'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Adana’da sağlık çalışanları, Seyhan Devlet Hastanesi Acil Polikinik önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklama, AHEF Adana Aile Hekimleri Federasyonu 2. Başkanı Yakup Şahin ve  Genel- İş Sendikası Genel Başkanı Musa Uğur tarafından okundu. Basın açıklamasına Adana Aile Hekimleri Derneği, Osmaniye Aile Hekimleri Derneği, Genel Sağlık-İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Birinci Basak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Tüm Yerel-Sendikası Adana Şubesi, Eğitim-İş Adana Şubeleri, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Adana Başkanı, Mersin Aile Hekimleri Derneği ve Sağlık-Sen Birlik Dayanışma Sendikası katıldı. AHEF Adana Aile Hekimleri Federasyonu  2. Baskani Yakup Şahin, “Dün, Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan aile hekimi meslektaşımız Doktor Can Cevher Gürler, bir şahsın usulsüz rapor talebine hayır dediği için sağlık teröristlerince kafasına  vurularak vahşice darp edildi. Yaşanan bu şiddet olayı sonucunda Doktor Gürler’in sol omuzu çıkmış, kafasında 5 sütür gerektiren bir kesi meydana gelmiştir. Seyhan Devlet Hastanesi yoğun bakımında yatan meslektaşımızın hayati tehlikesi sürmektedir. Şiddete karşı tepkimizi göstermek adına Adana ilimiz için 1 günlük iş bırakma kararı aldık. Aile hekimliği çalışanlarının daha güvenli koşullarda hizmet verebilmesi ve bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için meslektaşlarımızla buradayız” diye ifade etti. Şahin, “Bu tür saldırı, aslında toplumun sağlığına ve güvenliğine yapılmış bir saldırıdır” Sağlık çalışanlarına yönelik her türlü saldırının toplumun sağlığına yapıldığını vurgulayan Yakup Şahin şunları söyledi: “Bu yaşanan vahim olay, sağlıkta şiddetin geldiği kabul edilemez boyutu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Hayatlarını insan sağlığına adamış sağlık çalışanlarına yönelik her türlü saldırı, aslında toplumun sağlığına ve güvenliğine yapılmış bir saldırıdır. Bizler korunmadan, toplumsal sağlığın sürdürülebilirliği mümkün değildir. Şiddet gören kişi dün Can’dı, Hürkal’dı, Öner’di.. Sadece yakın zamanda bile aile sağlığı merkezlerinde yaşanan şiddet olaylarının ne denli çok olduğu ortada! Usulsüz isteklere, hukuksuz taleplere bilimin ışığında boyun eymediğimiz, hayır dediğimiz için hastalarla karşı karşıya getiriliyoruz. Darp ediliyoruz, öldürülüyoruz. Yarın sıranın kime geleceğini bilmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerimizde can güvenliğimiz yok, güvenli çalışma ortamları istiyoruz, bize sahip çıktığını bildiğimiz bir Sağlık Bakanlığı istiyoruz.” Şahin, “Şiddetin son bulması için harekete geçecek misiniz?” Genel- İş Sendikası Genel Başkanı Musa Uğur basın açıklamasında Sağlık Bakanlığına seslenerek şunları söyledi: “Unutulmamalıdır ki, şiddetin tamamen son bulması adına kalıcı ve etkin çözümler kaçınılmazdır. Bu sebeple yetkilileri bir kez daha sağlık sistemindeki şiddeti körükleyen aksaklıkları gidermeye, sağlıkta şiddetle mücadelede sağlık teröristlerini en ağır şekilde cezalandıracak yasal düzenlemeleri acilen hayata geçirmeye çağırıyoruz. Sağlık Bakanımız koruyucu sağlık hizmetlerini öncelediğini söylüyor, bunu ancak çalışanlarını koruyarak yapabilir. Söyleyin gerçekten yanımızda mısınız? Şiddetin son bulması için harekete geçecek misiniz? Yoksa siz de bizleri korumasız bir şekilde aile sağlığı merkezlerinde yalnızlığımıza terk mi edeceksiniz? Şifa vermek için güvenliğimizin nasıl sağlanacağının çözümleri biz de gelin, birlikte sağlıkta şiddete dur diyelim.” Uğur, “Geleceği belli olan bu felaket sağlıkta şiddet konusunda caydırıcı önlemlerin alınmaması sonucunda ortaya çıkmıştır” Musa Uğur basın açıklamasında saldırganın daha öncedende aynı doktoru benzer sebepler yüzünden karakolluk olduklarına değinerek şu ifadeleri kullandı:  “Aile Hekimi, tıbben gerekli görerek hastaya rapor verebilir veya uygun görmeyerek vermeyebilir. Cani, doktorun bu yetkisini görmeyerek, bu raporu vereceksin diyerek ısrar etmiştir. Bu yetmez gibi doktor meslektaşımıza çelik çaydanlık fırlatarak yaralanmasına, fiziksel müdahale yaparak da sol omzunda çıkık, kafa tasında çatlak ve bedeninde çeşitli yaralar oluşmasına neden olmuştur. Doktor meslektaşımız kafasına dikiş atılarak Beyin Cerrahi Yoğun Bakımda gözlem altına alınmıştır. Şu anda basın açıklaması yaptığımız bu binada yaşam mücadelesi vermektedir. Bu saldırgan, daha önce de aynı doktorumuzla benzer sebeplerden karakolluk olmuş, emniyet mensupları tarafından uzlaşı sağlanmış sonrasında Aile Hekimliği kaydını başka bir hekime taşımak zorunda kalmıştır. Geleceği belli olan bu felaket sağlıkta şiddet konusunda caydırıcı önlemlerin alınmaması sonucunda ortaya çıkmıştır.” Uğur, “Sağlıkta şiddetin önüne geçilebilmesi için sağlık bakanlığından, hastane idaresine kadar herkes üstüne düşün sorumluluğu yapmalı” Uğur, "Ülkemizde; hekimlerin kurşunlandığı, bıçaklandığı, kafasında kaldırım taşı kırıldığı ya da kafasına çaydanlık fırlatıldığı günler yaşanmaktadır.  Sağlık emekçileri, görevlerini yaparken can güvenlikleri hiçe sayılmakta ve her geçen gün artan şiddetin kurbanı olmaktadırlar.  Sağlık çalışanları, çalışma alanlarında şiddeti iliklerimize kadar  hissetmektedir.  üstelik şiddet ortamının çalışma hayatımızın bir parçası haline gelmesi  sağlık hizmetlerini sağlıklı şekilde vermemizi engellemektedir. Yaşanan bu şiddetin en önemli sebeplerinden birisi kurumların birbirinden bağımsız, keyfiyetlerine göre istedikleri sağlık raporlarıdır.  Sağlıkta şiddetin önüne geçilebilmesi için sağlık bakanlığından, hastane idaresine, medyadan, hasta ve hasta yakınlarına kadar herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir” dedi.

Meslek örgütleri Dr. Can Cevher Gürler'e karşı yapılan saldırıyı kınadı: Sağlıkta şiddete son verilsin Haber

Meslek örgütleri Dr. Can Cevher Gürler'e karşı yapılan saldırıyı kınadı: Sağlıkta şiddete son verilsin

Adana'nın Seyhan ilçesinde bulunan Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Dr. Can Cevher Gürler, muayene sırasında Seracettin D. tarafından saldırıya uğradı. Saldırı sonrasında Dr. Gürler, Seyhan Devlet Hastanesi’nde yoğun bakıma kaldırıldı. Saldırganın, Milli Eğitim Müdürlüğü için işe giriş raporu talep ettiği ve bu talebin reddedilmesi üzerine saldırıyı gerçekleştirdiği öğrenildi. Olay sonrası gözaltına alınan Seracettin D.'ye tepki gösteren meslek örgütleri, sağlıkta şiddete karşı daha güçlü önlemler alınmasını ve şiddete son verilmesini talep etti. “Sağlık sistemi mücadelesini birlikte vermek için sorumluluk almaya davet ediyoruz” SES Adana Sube Eşbaşkanı Belgin Işık, "İlimiz Seyhan İlçesi, Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli Dr. Can Cevher Gürler’in bir hastanın fiziksel şiddetine maruz kaldığını, saldırı sonrasında hastaneye kaldırılan Dr. Gürler’ in yoğun bakıma alındığını öğrendik. Buradan doktor arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, acil şifalar diliyoruz. Tüm toplumu sağlıkta şiddetin diğer alanlarda yaşanan şiddet  kadar önemli olduğunu görmeye ve şiddet yaratmayan sağlık sistemi mücadelesini birlikte vermek için sorumluluk almaya davet ediyoruz"  şeklinde konuştu. “Sağlıkta ve tüm alanlarda şiddete asla yer yoktur” Sağlık Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu konu hakkında şunları söyledi: "Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Saldırıyı gerçekleştiren kişi gözaltına alınmış olup, cezasını en ağır şekilde çekmesi için hukuki süreçlerin takipçisi olacağız. Sağlıkta ve tüm alanlarda şiddete asla yer yoktur; bu konuda mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Dr. Can Cehver Gürler'e acil şifalar diliyor, bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz" dedi. AHEF, “Adana Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezi'nde görev yapan Dr. Can Cevher Gürler Milli Eğitim Müdürlüğü'nün İşe Giriş rapor talebi nedeniyle darp edilmiştir. Yaşanan saldırı sonucunda meslektaşımızın omzunda çıkık ve çatlak, kafa travması nedeniyle saçlı deride açılma meydana gelmiş ve meslektaşımız yoğun bakıma alınmıştır" dedi. Adana Tabip Odası, "Adana Tabip Odası olarak meslektaşımız Dr. Can Cevher Gürler'in Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezinde muayene odasında saldırıya uğradığını büyük bir üzüntüyle duyuruyoruz. Doktorumuz şu an yoğun bakımda tedavi altındadır” diye ifade etti. “Sağlıkta şiddete karşı birlikte mücadele edilmelidir” TTB Aile hekimliği kolunun açıklamasında ise şunları söyledi: "Aile hekimi Dr. Can Cevher Gürler ASM'de muayene odasında saldırıya uğramıştır. Şu an yoğun bakımda tedavi altındadır. Sağlıkta şiddete karşı birlikte mücadele edilmelidir. Tüm yetkilileri ve kamuoyunu bu konuda acilen harekete geçmeye davet ediyoruz."

Nennioğlu sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen sorunlarını anlattı Haber

Nennioğlu sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen sorunlarını anlattı

Memur Sen Adana İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Adana Şubesi hemşirelerin yaşadıkları sorunların olduğunu ve Seyhan Devlet Hastanesi çalışanlarının döner sermayeden az ücret aldığını gündeme getirerek yaşanan sorunlara dikkat çekti. İLKHABER Gazetesi'nden Bayram Bulut'un haberine göre; Memur Sen Adana İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, sağlık çalışanlarının sorunlarını gündeme getirmeye devam ediyor. Ziyaret ettiği hastanelerde üyeleri için gördüğü eksikleri ve yapılması gerekenleri tespit eden Bekir Nennioğlu, bu konuların üzerinde durarak gerekli mercilere bildiriyor. Nennioğlu, hastanelerde çalışan hemşirelerin sorunlarının olduğunu gördüklerini belirterek, bu sorunların giderilmesi için çalıştay düzenleyeceklerini söyledi. 25 NİSAN’DA ÇALIŞTAY YAPILACAK Hemşirelik Çalıştayı’nın 25 Nisan tarihinde Evliya Çelebi Uygulama Oteli’nde saat 17:00’da gerçekleştireceklerini anlatan Nennioğlu, “Hastanelerin asıl yükünü hemşireler çekmektedir. Adana'da yapılan saha gezilerinde, özellikle Şehir Hastanesi, Seyhan Devlet Hastanesi, Çukurova Devlet Hastanesi, Ruh Sağlığı Hastanesi ve Yüreği Devlet Hastanesi'nde yapılan araştırmalarda hemşirelerin birçok sorunu olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda, Sağlık Sen Adana Şubesi olarak Adana'da görev yapan hemşirelerin sorunlarıyla ilgili bir çalıştay düzenlenmesine karar verilmiştir. Kutsal bir meslek olan hemşireliği daha ileriye taşımak için tüm hemşireleri şimdiden davet ediyoruz” dedi. EN AZ DÖNER SERMAYEYİ SEYHAN DEVLET HASTANESİ ALIYOR Hemşirelerin sorunlarının yanı sıra Seyhan Devlet Hastanesi’nde ek ödeme mağduriyetinin yaşandığına dikkat çeken Nennioğlu, “Adana'nın en çok hizmet veren hastanelerinden biri olduğu halde en az döner sermayeyi, yani teşvik ödemesini, Seyhan Devlet Hastanesi almaktadır. Aslında, Seyhan Devlet Hastanesi yöneticilerimizi tebrik ediyorum. Çünkü şu andaki kesilen fatura tutarı ciddi manada yüksek ancak ne hikmetse Seyhan Devlet Hastanesi'deki çalışanlar, bakanlığın ayarlaması sonucunda diğer hastanelere göre daha az döner almakta. Bu da çalışanların moral ve motivasyonunu kırmaktadır” diye konuştu. YÖNETİMİN ELİNDE DEĞİL Hastane yönetiminin elinde olmadan, bakanlık tarafından döner sermaye ayarlandığını ve çalışanların eline daha az döner sermaye geçtiğini işaret eden Nennioğlu, “Öncelikle bu çalışmalarından dolayı hastane yönetimine teşekkür ediyorum. Ancak, hastane yönetiminin elinde olmadan bakanlık tarafından döner sermaye ayarlanmakta ve çalışanların eline daha az döner sermaye geçmektedir. Bununla ilgili derhal bir tedbir alınarak ek ödemelerin, yani teşvik ödemelerinin, diğer hastanelerine en azından Şehir Hastanesi, Yüreği Devlet Hastanesi ve Çukurova Devlet Hastanesi seviyesine getirilmesi için gerekli girişimlerinde bulunması için biz elimizden gereğini yapacağız” şeklinde konuştu. ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ Konuyu ilgili yerlere ileteceklerini belirten Nennioğlu, “Öncelikle genel merkezimize bu konuyu aktarıyoruz. Burada sağlık müdürümüzle görüşeceğiz. Elimizden ne gerekiyorsa gerekeni yapacağız. Çünkü bu arada çalışma barışı bozulmakta ve çalışanların devlete güveni sarsılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Dr. Hüseyin Dedecan: Artık önlemler fayda etmiyor Haber

Dr. Hüseyin Dedecan: Artık önlemler fayda etmiyor

Adana Tabip Odası ve Ses Adana Şubesi geçtiğimiz günlerde Seyhan Devlet Hastanesi’nin Acil Servisinde saldırıya uğrayan Dr. Hüseyin Dedecan için açıklama düzenledi. Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servis önünde gerçekleşen açıklamaya saldırıya uğrayan sağlık görevlisi Dr. Hüseyin Dedecan’da katıldı. Açıklamada; Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, Ses Eş Başkanı Belgin Işık ve çok sayıda kişi yer aldı. Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, “Bugün yine burada hiç istemediğimiz bir olay, bir meslektaşımıza Dr. Hüseyin Dedecan’a, bir sağlık emekçisine yapılan üzücü şiddet olayı için birlikteyiz. Hastanede görevi başında devletin memuruna atılan o yumruk, devlete atılmıştır” diyerek söze başladı. Hekim, hakim ve hakem aynı kökenden gelen kelimeler olduğundan söz eden Dr. Suntur, “Geçtiğimiz aylarda bir hakeme atılan yumruk sonrası hakemler iş bıraktı, futbol federasyonu açıklama yaptı. Arkasından kaymakamlar, valilik, Spor Bakanlığı ve hatta Cumhurbaşkanlığı açıklamalar yaparak, bazıları yaralanan hakemi ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı Sporda şiddete izin vermeyeceğiz dedi. Saldırıyı gerçekleştiren şahıs tutuklanarak yargılandı. Bizimde bürokratlardan, siyasilerden ve mahkemelerden beklentimiz budur. Etkin, uygulanabilir bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz” dedi. DR. SUNTUR: SON ZAMANLARDA İYİCE DERİNLEŞEN EKONOMİK KRİZ TOPLUMUN SAĞLIĞINI BOZMAKTA, ŞİDDETİ KÖRÜKLEMEKTEDİR “Sağlıkta şiddetin nedenini hepimiz biliyoruz. 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik kriz toplumun sağlığını bozmakta, şiddeti körüklemektedir” cümlelerini kullanan Dr. Suntur, sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutunun da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamaları olduğunu söyledi. DR. SUNTUR: SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI’NIN HEMEN TERK EDİLMESİNİ İSTİYORUZ Dr. Suntur, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz. Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hemen terk edilmesini istiyoruz. Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz. Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz. İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır.” IŞIK: ŞU ANDA ÖNÜNDE BULUNDUĞUMUZ SEYHAN DEVLET HASTANESİ ACİL SERVİSİNDE GÖREVLİ DOKTOR HÜSEYİN DEDECAN’IN BİR HASTANIN FİZİKSEL ŞİDDETİNE MARUZ KALDIĞINI ÖĞRENDİK Ses adına konuşma yapan Ses Eş Başkanı Belgin Işık’ta yaptığı konuşmada şunlara vurgu yaptı: “Son zamanlarda sağlık ve sosyal hizmet kuruluşlarında çalışan üyemiz olan veya olmayan arkadaşlarımızdan, kimi zaman hasta veya hasta yakınının cinsiyetçi küfürlerine, nefret söylemlerine, fiziksel saldırı girişimlerine, kimi zaman da yöneticilerin mobbingine maruz kalındığına ilişkin şikayetler almaya başladık ve bu konuyla ilgili neler yapabiliriz derken, ne yazık ki 15 Şubat 2024 tarihinde, akşam saatlerinde, şu anda önünde bulunduğumuz Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servisinde görevli Doktor Hüseyin Dedecan’ın bir hastanın fiziksel şiddetine maruz kaldığını öğrendik. Buradan doktor arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.” IŞIK: SAĞLIKTA ŞİDDET, BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR Toplumun bütün alanlarına pandemi gibi yayılan, kimi zaman yaralanmalarla kimi zaman da ölümlerle sonuçlanan şiddetin, sağlık alanına da sirayet ettiğinin altını çizen Işık, “Neredeyse önlenmek istenmiyormuşçasına içinden çıkılmaz hale gelen sağlıkta şiddet, bir halk sağlığı sorunudur ve gücünü sağlıkta dönüşüm adı altında kışkırtılmış sağlık taleplerinden, sağlık emekçilerinin köle gibi gösterilmesinden, hastaların müşteri olarak görülmesinden, ‘giderlerse gitsinler’ gibi söylemlerle değersizleştirilen mesleklerimizden, siyasilerin ve idarecilerin sağlık emekçilerine yönelik olumsuz yaklaşımlarından, kullandıkları zehirli dil ve söylemlerden ve liyakatsız yöneticilerin mobbinginden almaktadır” şeklinde konuştu. IŞIK: ASIL SORUMLULARI GÖRMENİN VE ÖNLEM ALINMASI TALEBİNİ YÜKSELTMENİN ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR Işık, konuşmasının devamında şu cümleleri kullandı: “Sağlıkta Dönüşüm adı altında cilalanmış isimlerle öyle bir sistem kurdular ki, manipüle ederek, işleyişteki aksaklıkların, sistemdeki tıkanmanın sorumlusu sanki sağlık emekçileriymiş gibi onları hedef tahtasına oturttular ve hasta ile hasta yakınlarının hedefi haline getirdiler. Kurdukları bu sistem sağlık emekçileri ve halk için sağlıksızlık üretmektedir. Bu gerçeğin sağlık emekçileri ve halk tarafından fark edilerek hedefi doğru belirlemenin, asıl sorumluları görmenin ve önlem alınması talebini yükseltmenin artık zamanı gelmiştir.” DR. DEDECAN: UMARIM BEN SON OLURUM, AMA MAALESEF SON OLMAYACAĞIMI DA BİLİYORUM Saldırıya uğrayan Dr. Hüseyin Dedecan’da nöbetine devam etmesinin tek sebebinin iyi insanlar olduğunu ve o iyi insanlar için burada olduğunu vurguladı ve “Sağlıkta şiddete karşıyız. Artık önlemler fayda etmiyor. En başta ‘Sağlıkta şiddet olmasın’ diyerek başlandı. Sonra ‘Önlem alınsın’ dendi. Ama artık herhalde ‘Normalleşti’ noktasına gelecek. Tek korkum o. Umarım ben son olurum. Ama maalesef son olmayacağımı da biliyorum” dedi. ÖKTEN: HER 30 DAKİKADA BİR SAĞLIK EMEKÇİSİ BU ÜLKEDE ŞİDDETE UĞRUYOR TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten’de konu hakkında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle meslektaşımıza çok geçmiş olsun diyorum. Sağlık açısından baktığımızda sağlık sektörü diğer iş kolundaki sektörlere göre 16 kat daha fazla şiddete uğramaktadır. Her 30 dakikada bir sağlık emekçisi bu ülkede şiddete uğruyor. Beyaz kod verilerini Sağlık Bakanlığı artık yayınlamıyor. Çünkü veriler gerçekten oldukça korkutucu. Tüm bunlara rağmen çok uzun süredir sağlıkta şiddet için uyarılarımızı yapıyoruz. Türk Tabipler Birliği’nin önerdiği yasanın noktasına virgülüne dokunulmadan meclisten çıkarılmasını istiyoruz.”

Dr. Hüseyin Dedecan: Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım Haber

Dr. Hüseyin Dedecan: Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım

Memur-Sen ve Sağlık-sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu geçtiğimiz günlerde Seyhan Devlet Hastanesi’nde acil serviste hastası tarafından darp edilen hekimle ilgili Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya destek amacıyla çok sayıda kişi katıldı. Gerçekleşen olaya kısaca değinen Başkan Bekir Nennioğlu, “15 Şubat 2024 tarihinde, canla başla sağlık hizmeti veren bir hekim arkadaşımıza kendini acil hasta sanan kişi tarafından fiziksel şiddet uygulanmıştır. Bu olay neticesinde hekimimiz yaralanarak yere düşmüştür” dedi. Bir bankaya giden insanların saatlerce beklediğinde banka görevlisine saldırılmadığını söyleyen Nennioğlu, “Mahkemeye giden, kapıda akşama kadar sıranın kendisine gelmesini bekliyor, ancak tık yok. Fırından ekmek alırken bile belli sıraya giriyor ve ses yok. Ancak şifa bulmak için geldiği hastanede hekime, hemşireye ve sağlık çalışanına saldırıyor. Bunun sebebini anlamak mümkün değil. Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın ortak çalışması sonucunda sağlıkta şiddet katalog suçları arasına girmiş olmasına rağmen, maalesef alınan önlemler tek başına yeterli görünmemektedir. Sağlıkta şiddetin önlenmesi sadece cezaların artırılmasıyla değil, aynı zamanda toplumsal bir duyarlılık oluşturulmasıyla mümkün olacaktır” şeklinde konuştu. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde toplumsal seferberliğin başlatılması ve okullardan kamu kurumlarına, sivil toplumdan medya organlarına kadar geniş bir yelpazede farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Nennioğlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Gerekirse, kamu spotu olarak televizyonda ve okullarda haftalık olarak bir saatlik eğitim verilmelidir, ki gelecek nesil sağlık çalışanlarının kıymetini bilsin. Sağlık çalışanlarının karşılaştığı ağır iş yükü ve uzun nöbetler altında ezildiği bir dönemde, pandemi ve deprem gibi olayların etkisiyle artan sorunlarla başa çıkmak için çözüm noktasında acil adımlar atılmalıdır. Bu olaylar sadece bireylerin can güvenliği açısından değil, aynı zamanda sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından da büyük bir tehdittir. Bu konuda alınacak etkili önlemler, sağlık çalışanlarının mesleklerini sevgi ve şevkle icra edebilmelerini sağlayacak ve toplumun genel sağlığını koruyacaktır. Bu vesileyle, sağlık emekçilerinin can güvenliği için gerekli tedbirlerin hızla alınması ve toplumsal şiddetle mücadelede birlikte hareket edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Sağlıkta şiddet konusundaki endişeleriniz, bir toplum olarak karşı karşıya olduğumuz önemli bir sorunu yansıtmaktadır. Bu zorlu süreçte sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal dayanışma ve farkındalık oluşturmak, alınan tedbirleri desteklemek, insan haklarına saygı çerçevesinde önem taşımaktadır.” Nennioğlu, sağlık çalışanlarının canla başla verdikleri hizmetlerle toplumun sağlığını korumak için çaba sarf ettiğine vurgu yaparak devamında şunları kaydetti: “Ancak yaşanan şiddet olayları, bu kutsal görevin zorluklarını artırmaktadır. Bu nedenle, güvenli bir çalışma ortamının sağlanması için yapılan çabalar, sadece bir meslek grubunu değil, toplumun genel refahını etkilemektedir. Bu çabalarımız mücadeleye katkıda bulunan herkesin özverisi ve sorumluluğunu yansıtmaktadır. Gelecekte daha güvenli, saygılı ve adil bir sağlık sistemi kurma umudumuzla, yaşanan zorlukların birlikte aşılmasını dileriz. Toplum olarak, sağlık çalışanlarına destek olmak ve şiddetle mücadelede el birliğiyle hareket etmek sorumluluğumuzdur.” Başkan Nennioğlu, bugün şiddete karşı durarak destek veren herkese teşekkürlerini iletti. “BEN ŞİDDET OLAYININ NE İLKİYİM NE DE SONU OLACAĞIM” Geçtiğimiz günlerde hastası tarafından darp edilen Dr. Hüseyin Dedecan ise yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “’Sağlıkta şiddet son bulmalı’ söyleminiz artık önlem alınması gereken noktasına geldi. Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım. Tabi umut ederim ki son olurum. Çok değerli bir büyüğüm ve hocam olan Hasan hocamın sözü ile konuşmamı bitirmek istiyorum: Artık ben sizin hocanız değil bir meslektaşınız, bir abiniz olarak konuşuyorum. Yorulacaksınız, zorluklar çekeceksiniz, maalesef istemesek de şiddete maruz kalacaksınız. Size tek öğüdüm sizlere şiddet uygulayan o kötü insanlar yüzünden mesleğinize küsmeyin. Çünkü iyi insanların sizin tedavilerinize ihtiyacı var ve benim bugün nöbetimde bulunmamın sebebi o iyi insanlardır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.