TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sera

İLKHABER-Gazetesi - sera haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sera haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Serada 25 TL olan muz, marketlerde 80 TL'ye çıkıyor Haber

Serada 25 TL olan muz, marketlerde 80 TL'ye çıkıyor

Türkiye'nin bereketli topraklarının yer aldığı tarım şehri Hatay, tropikal ürünlerin üretiminde ön plana çıkıyor. Kentte en çok üretilen tropikal ürün muz, seralarda afetzede çiftçiler tarafından üretiliyor. Antakya ilçesine bağlı Demirköprü Mahallesi'nde çiftçilik yapan Mehmet Alkan, 3 yıl önce kurduğu 10 dönümlük serasında muz yetiştiriyor. Geçtiğimiz günlerde başlayan hasadın bereketinden memnun olan Alkan, ürünün kilogram fiyatını seradan dönem dönem 20 TL ile 25 TL arasında satıyor. Market raflarındaki fiyatlarla sera fiyatları arasındaki farka tepki gösteren çiftçi Alkan, bu durumun kendilerini üzdüğünü söyledi. “Serada muzlar 20 - 25 TL iken market raflarında 50 TL - 80 TL arasında fiyatlar var” Çiftçi Mehmet Alkan, 10 dönümlük serasındaki muz hasadından memnun olduğunu dile getirerek, “Buradaki muz serasını kuralı 3 yıl oldu. Burada 10 dönümlük arazide hasat yapıyoruz. Muz bir tropikal bir meyve türü olduğu halde verim açısından şükürler olsun ki çok iyiyiz. Fiyat konusunda hiç memnun değiliz. Burada bu yıl fiyat 20 TL ile 25 TL arasında değişiyor. Dışarı çıktığımızda marketlerde 50 ila 80 TL arasında bir rakam görüyoruz. Bu da bizi çok üzüyor. Biz üretici olarak burada her türlü ilaç ve gübre gibi etkenlerle uğraşırken dışarısı bizim aldığımızdan bir kat daha fazlasını kazanıyor. Geçen yıl ki hasatla aynı gibiyiz. Muzun üretimi doğumundan mahsulü alışımıza kadar 12 ay süre geçmesi gerekiyor. Şükürler olsun ki en azından bu bir tropikal meyve olduğu halde Antakya ve Hatay gibi depremde büyük hasar alan bölgede bu mahsulü çıkarmak bizim için bir başarıdır. Topraklarımız çok iyi verimlidir. Muz, deniz kenarında olan bir mahsul olduğu halde biz bunu şehrin iç kesimlerinde ekip diktiğimizde yine de şükürler olsun ki hasadımızı alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Mersin sera işçileri, yaz sıcaklarında 50 dereceyi aşan sıcaklıkta çalışıyor Haber

Mersin sera işçileri, yaz sıcaklarında 50 dereceyi aşan sıcaklıkta çalışıyor

Mersin'de yaz sıcakları etkisini sürdürürken, serada çalışan işçiler kimi zaman 50 dereceye varan sıcaklık altında biber hasat ediyor. Hava sıcaklıklarının artmasıyla sıcaktan bunalan vatandaşlar, çeşitli yöntemlerle serinlemeye çalışıyor. Kimi vatandaşlar ise geçimini sağlayabilmek için sıcağa aldırmadan çalışmak zorunda. Bunlar arasında, günün 8 saatini serada zorlu çalışma temposunda geçiren işçiler de yer alıyor. Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu beldesindeki seralarda sabah saat 05.00'te iş başı yapan işçiler, sıcak hava ve nem altında saat 13.00'e kadar biber hasat ediyor. Termometreler hava sıcaklığını 35 ila 40 derece arasını gösterirken, sera içinde hissedilen sıcaklıklar ise 45 ila 50 dereceye kadar çıkabiliyor. Son günlerde hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, oluşan nemle birlikte seralar adeta 'hamam gibi' olmaya başladı. "Dışarısı 40 dereceye yakınsa, içerisi 50 derece civarında" İşçilerden Mustafa Yılmaz, serada çalışırken sürekli terlediğini bu nedenle da sık sık tişört değiştirmek zorunda kaldığını söyledi. Yıldız, "Yapacak hiçbir şey yok. Ekmek parası için koşuyoruz. Şu an dışarısı 40 dereceye yakınsa, içerisi 50 derece civarında. Şu an birinci tişörtü değiştirdim, ikinci tişörte geçtim. Daha 2 dakika olmadı, yine kan ter içinde kaldım. Gerçekten aşırı bir sıcak var ama yapacak bir şey yok. Başka yapacak iş olmadığı için serada çalışıyoruz. Biz çiftçiler yetiştirmezsek, sizler nereden yiyeceksiniz" şeklinde konuştu. "İşçiler bazen sıcaktan dolayı bayılıyor" Sabah saat 05.00'te işe başladıklarını ve öğlen saat 13.00'e kadar biber hasadı yaptıklarını ifade eden Ali Deniz de "Sabah 05.00'ten öğlen 13.00'e kadar çalışıyoruz. Bir iki saat mola verdikten sonra saat 15.00'te tekrar işe başlıyoruz. Serada sıcaklıklar bazen 45-50 dereceyi buluyor. Görüyorsunuz zorluklarımızı, çiftçinin hali budur. Çiftçi sıcak soğuk dinlemez, malının üstündedir, emeğinin üstündedir. İşçiler bazen sıcaktan dolayı bayılıyor. Su dahi yetiştiremiyoruz” diye konuştu. İşçi kadınlardan birisi ise "Çok sıcak, yani biz sıcaktan çalışamıyoruz, bazen sıcaktan boğuluyoruz” dedi.

TZOB Başkanı: Antalya ve Mersin'de örtü altı sebzelerinde bayram sonrası fiyat düşüşleri yaşanıyor Haber

TZOB Başkanı: Antalya ve Mersin'de örtü altı sebzelerinde bayram sonrası fiyat düşüşleri yaşanıyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de örtü altı üretimini, sera ürünlerindeki fiyat düşüşlerini ve çiftçilerin belediyelerden beklentileri ile ilgili bir açıklama yaptı. Seracılık dünyada önemli bir sektör hâline geldiğini belirten Bayraktar şunları dedi: “Seracılık ülkemizde de son yıllarda hızla atılım ve gelişme göstermiş olup, dünyada dördüncü, Avrupa’da ise İspanya’nın ardından ikinci sırada yerini aldı.Ülkemizde 73 ilde, toplam 764 bin 207 dekar alanda örtü altı üretim yapılıyor.Örtü altı üretim alanlarının yüzde 40,7’si Antalya’da, yüzde 24,6’sı Mersin’de, yüzde 15,6’sı Adana’da ve yüzde 4,3’ü Muğla’da bulunuyor.2023 yılında seralarda yapılan toplam üretim 8 milyon 956 bin 951 ton olup bu üretimin yüzde 89’unu sebzeler oluşturuyor.Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor.Bu illerde son 15 günde biber ortalama 45 liradan 15 liraya, salatalık ortalama 17 liradan 3 liraya, domates 21 liradan 15 liraya, patlıcan 27 liradan 6 liralara kadar düştü.Bu fiyatlarla çiftçilerimiz zarar ediyor.Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklığıyla sera üretiminde artan verim ve ürünlerin erken hasat olgunluğuna gelmesiyle arzda artış görülüyor. Arzda yaşanan artışın yanı sıra, bu günlerde ihracata giden ürünün azalması ve özellikle Ramazan Bayramı nedeniyle zincir marketlerin alımlarında görülen azalmayla fiyat düşüşleri yaşanıyor.” “Çiftçinin ürettiği yok pahasına satılmaması için pazarlama sorunu çözülmelidir” Çiftçimiz her zaman olduğu gibi üreterek ülkemizin gıda ihtiyacını karşılamak adına gereğini yapıyor. Ancak, zaman zaman ürettiği ürün çiftçilerimize sorun oluyor. Özellikle yaş sebze ve meyve çabuk bozulduğu için pazarlama sorunu daha fazla yaşanıyor" diyen Bayraktar şöyle devam etti: Bu nedenle yaş sebze ve meyve pazarlamasının ayrı bir önemi bulunuyor. Örtü altı üretimin yaygın olduğu illerde yaş sebze ve meyve pazarlanmasına yönelik üretici birlikleri ve kooperatifler mevcut olsa da, bu birliklerin piyasayı etkileyecek ve düzenleyecek gücü bulunmuyor.Hatta kurulan bazı birlikler ne yazık ki varlığını sürdüremeyerek, kapandı. Ürün pazarlamaya yönelik örgütlerin mali ve idari yönden güçlenmesi ve tarımsal pazarlamada etkin olması için mevzuatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır." “Semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılmalı, üretici pazarları her ilçede kurulmalıdır” Çabuk bozulabilen sebze ve meyvelerde arzda dönemsel yaşanan yoğunluklarda çiftçilerin zarar etmemesi ve yetiştirilen ürünlerin heba olmaması için, belediye adına alımlar yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı: "Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde pazar yerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmü bulunuyor.Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır.Bu sınırlama özellikle ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor.Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticilerimizin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır. Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketler konusunda belediyelerde denetimlerini artırmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulamalıdır.” “Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine destek vermelidir” Yerel seçimler öncesi 6360 Sayılı Kanun’la Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumluluklarının arttığını, çiftçilerin belediyelerden beklentileri olduğunu dile getirdiklerine dikkat çeken Bayraktar, "Bugün tekrar ifade etmek istiyorum ki Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine her türlü desteğini yapmalıdır” diye konuştu. Bayraktar, çiftçilerin ana başlıklar halinde belediyelerden beklentileri ise şöyle sıraladı: "-Tarım arazileri ve mera alanları korunmalı, her ne gerekçeyle olursa olsun bu alanların imara açılmasına izin verilmemelidir. -Kırsalda genç nüfusu tutabilmek için sosyal alanlar artırılmalıdır. -Belediyeler ve Ziraat Odaları birlikte hareket etmelidir. -Pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına destek olmalıdır. -Girdi, tarım alet, fide, fidan vb. destelerini düzenli olarak vermelidir. -Kırsal Alanlara altyapı hizmetleri artırılmalıdır. - Belediyeler, DSİ ile birlikte hareket ederek tarımsal sulama kanallarının bakım ve temizliği konusunda destekte bulunmalıdır. -Tarımsal ürün işleme tesisleri kurulmalıdır. -Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kurulmasına destek olmalıdır. -Kırsal Turizm ile kırsalda gelirin artırılması sağlanmalıdır.”

Alanya'da dolu seralara zarar verdi Haber

Alanya'da dolu seralara zarar verdi

İlçede gece saatlerinden itibaren zaman zaman etkili olan dolu, bir oto yıkama işletmesinin çatısının çökmesine neden oldu, bazı seralara ve seralardaki ürünlere zarar verdi. Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Alanya Ziraat Odası görevlileri, Elikesik, Toslak ve Konaklı mahallelerindeki zarar gören seralarda hasar tespit çalışması yaptı. Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ana kadar yapılan incelemelerde 13 üreticiye ait 50 dönümün üzerinde seranın dolu nedeniyle hasar gördüğünün belirlendiğini söyledi. Göktepe, "Sebze ve tropikal meyvelerin bulunduğu seralarda dolu nedeniyle çökmeler, naylon yırtılmaları ve ürün zararları meydana gelmiş." dedi. El birliğiyle bu yaraları saracak ve üretime devam edeceklerini anlatan Göktepe, örtü altı üretim başta olmak üzere tarım alanlarında yaşanan zararların doğanın bir gerçeği olduğunu dile getirdi. Üreticilere TARSİM sigortasını yaptırmaları çağrısında bulunan Göktepe, "TARSİM'deki devlet desteğinin daha fazla olması için çalışıyoruz. Bu hususta devlet büyüklerimizden üreticilerimiz adına yardım istiyoruz. Yüzde 75 sübvansiyon yapılabilir, muafiyet oranı düşebilir." ifadelerini kullandı. AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mehmet Şarabi Tavlı da seraları zarar gören çiftçileri ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti. Tarımın Alanya'nın lokomotif sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Tavlı, "Tarım sektöründe üreticimizin, çiftçimizin her daim yanında olduk. Bundan sonraki süreçte de yanında olacağız. Yaralarımızı en kısa sürede saracağız." diye konuştu

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.