SON DAKİKA
Hava Durumu

#Selahattin Demirtaş

İLKHABER-Gazetesi - Selahattin Demirtaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selahattin Demirtaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği iddiaları gündemde Haber

Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği iddiaları gündemde

Kasım 2016'dan bu yana Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği yönündeki iddialar, sosyal medyada hızla yayıldı. İddialar, Demirtaş’ın avukatı Abdurrahman Karabulut’un yaptığı bir paylaşım ile gündeme geldi. Karabulut, Demirtaş’ın bayramda tahliye edileceği yönünde bir paylaşımda bulunarak, kamuoyunun dikkatini çekti. Avukat Karabulut’tan Açıklama: "Bir Temenniden İbaretti" Abdurrahman Karabulut, yaptığı paylaşımın ardından gelen tepkiler üzerine bir açıklama yaptı. Karabulut, "Alıntıladığım tweeti somut bir bilgiye veya gerekçeye dayanarak atmadım. Ayrıca bazı yerlerde 'Demirtaş’ın avukatı' diye çıkan haberler de doğru değildir. Demirtaş’ın avukatı değilim. Tamamen yüksek ve canlı tutmaya çalıştığım temenniye dayanarak alttaki tweeti attım," ifadelerini kullandı. Demirtaş’ın Kardeşinden Destek Paylaşımı Demirtaş’ın kardeşi Süleyman Demirtaş da sosyal medyada yaptığı bir paylaşım ile tahliye beklentisini pekiştirdi. Süleyman Demirtaş, "Belki yarın, belki yarından da yakın. Hadi inşallah!" ifadelerini kullandı. Ancak daha sonra bu paylaşımının somut bir gelişmeye dayanmadığını belirterek, “Bu haksızlık elbette bir gün sona erecek. İnancımızı diri tutacağız ama bu, somut bir veri üzerine yazdığım bir cümle değildir. Bir an önce olması gerekendir,” açıklamasında bulundu. Bakan Tunç’tan İlk Tepki Bu iddialara ilişkin olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik ile yaptığı konuşmada, "Selahattin Demirtaş'ın terör örgütü üyeliğinden kesinleşmiş 10 yıl hapis cezası var. Nasıl serbest kalacak?" şeklinde bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, Demirtaş'ın tahliyesine yönelik herhangi bir gelişme bulunmadığını ifade etti. Avukat Mahsuni Karaman: "Demirtaş Her An Tahliye Edilebilir" Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Demirtaş her an, her saat hukuken serbest bırakılma ihtimali içerisinde. Ancak, şu gün serbest bırakılacağına dair hiçbir bilgimiz yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararları var. Türkiye bugüne kadar bu ihlal kararlarını yerine getirmedi. Bu temele dayanarak her an tahliye kararı verilebilir," dedi. Karaman, Demirtaş’ın tahliye edilmesi için henüz somut bir gelişme yaşanmadığını belirtti. Demirtaş, Eşini Ziyaret İçin Özel İzinle Cezaevinden Çıkmıştı Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz haftalarda eşi Başak Demirtaş'ın ameliyatı nedeniyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel izniyle İstanbul’a götürülmüştü. Demirtaş, hastanede eşinin yanında geçirdiği zamanı sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf ile duyurmuştu. Tahliye İddiaları Giderek Artıyor Selahattin Demirtaş'ın bayramda tahliye olacağına dair iddialar sosyal medya üzerinden hızla yayıldı. Ancak hem avukatlarının açıklamaları hem de Adalet Bakanı Tunç’un değerlendirmeleri, bu iddiaların henüz somut bir temele dayanmadığını ortaya koyuyor.

Mehmet Metiner’den Edirne cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’a ziyaret Haber

Mehmet Metiner’den Edirne cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’a ziyaret

Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. İki saat süren görüşmede, Türkiye’deki mevcut siyasi süreç, barış ve demokratikleşme konuları ele alındı. "SİLAHLARIN KOŞULSUZ BIRAKILMASI KONUSUNDA AÇIKLAMALARI ÖNEMLİYDİ" Mehmet Metiner, görüşmeyle ilgili detayları sosyal medya platformu X üzerinden paylaştı. Saat 13.00’te başlayan görüşmenin 15.00’te sona erdiğini belirten Metiner, “Demirtaş’ın sürece dair söyledikleri çok önemliydi” dedi. Metiner, Demirtaş’ın silahların koşulsuz bırakılması gerektiğine yönelik vurgularının dikkate değer olduğunu ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “Demokratikleşmenin silah bırakmanın şartı veya gerekliliği olarak algılanmaması gerektiğini dile getirdi.” “Kendisinin süreçle beraber serbest bırakılacağı söylentilerinden rahatsızlık duyduğunu aktardı.” “Silah yerine siyaseti tercih etmenin bir mecburiyet olduğunu vurguladı.” "DEMİRTAŞ, SÜRECE KATKI SUNMAYA HAZIR" Metiner, görüşmede Demirtaş’ın barışın herkes için kazanç sağlayacağını düşündüğünü belirtti. Eski milletvekili, Demirtaş için “Süreçte aklından ve deneyiminden yararlanılması gereken bir aktör” ifadesini kullandı. “Karşımda öfkeli birini değil, Türkiye Yüzyılı’nı silahlardan arındırarak inşa etmenin önemine dikkat çeken, barışı her şeyin üstünde tutan bir siyasetçi gördüm” diyen Metiner, sürecin sağlıklı ilerlemesi için diyalog ve uzlaşmanın önemine vurgu yaptı. Metiner’in paylaşımı şöyle: “Bugün Edirne F tipi cezaevinde yatan Selahattin Demirtaş’la görüştüm. Saat 13.00’te başlayan görüşmemiz 15.00’te bitti. 2 saat dolu dolu konuştuk. Süreci etraflıca konuştuk. Geçmişi, bugünü ve yarını konuştuk. Demirtaş’ın sürece dair söyledikleri çok önemliydi. Silahların koşulsuz bırakılmasına dair dedikleri çok önemliydi. Demokratikleşmenin şart veya gereklilik olarak anlaşılmaması bahsinde dedikleri çok önemliydi. Kendisinin süreçle beraber bırakılacağı söylentilerinden duyduğu rahatsızlık kayda değerdi. Batışın bu tür kişisel beklentilere veya taleplere indirgenmesinin yanlışlığına dair sözleri ziyadesiyle önemliydi. Demokratikleşme taleplerinin silah bırakmanın sanki şartıymış veya gerekliliğiymiş gibi algılanmasına yönelik eleştirileri fazlasıyla önemliydi. ‘Biz talep etmiyoruz, vaat ediyoruz. Kendi devletimizi ve ülkemizi birlikte inşa ederek büyütmeyi vaat ediyoruz’ sözleri, sürecin üzerine oturduğu yeni paradigmayı anlamak isteyenler için çok çok önemliydi. Silah yerine siyasette karar kılmanın mecburiyetine yaptığı vurgular çok önemliydi. Özetle iki saat boyunca çok verimli ve yararlı bir görüşme gerçekleştirdik. Karşımda öfkeli birini değil olgunlukla ve akıllılıkla Türkiye Yüzyılı’nı silahlardan arındırarak birlikte inşa etmenin herkese kazandıracağını söyleyen, batışla herkes kazanır diyen ve barışı her şeyin üstünde tutan bir siyasetçi gördüm. Demirtaş bu süreçte aklından ve deneyiminden yararlanılması gereken bir aktör.”

Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ile fotoğrafını paylaştı Haber

Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ile fotoğrafını paylaştı

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ameliyat olan eşi Başak Demirtaş’a refakat etmek üzere 1 Mart’ta İstanbul’a getirildi. Adalet Bakanlığı’na yapılan başvurunun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla gerçekleşen süreç, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş’ın hastanedeki fotoğrafını paylaşarak konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. "DEMİRTAŞ, AMELİYAT ÖNCESİ EŞİNE MORAL VERDİ" Önder, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Başak Hanım ciddi bir rahatsızlık geçirdi ve doktorlar ağır bir operasyona karar verdi. Bu, tüm mahkumlara tanınan bir haktır. Bu çerçevede Demirtaş'ın avukatları Adalet Bakanlığı'na müracaat etti. Cumhurbaşkanına arz edildi ve duyarlılık gösterildi. Ameliyat öncesi Demirtaş hastaneye getirildi ve eşine moral verdi." BAHÇELİ’DEN DEMİRTAŞ’A TELEFON Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de bu süreçte Selahattin Demirtaş ile telefonda görüştüğünü belirtti. "Sayın Bahçeli beni aradı, Demirtaş'ın eşinin yanına getirildiğini duymuş. Daha önce kendisi ameliyat olduğunda sayın Demirtaş ona geçmiş olsun mesajı göndermişti. Bahçeli, çok mutlu oldu ve teşekkür etti. Telefonda Başak Hanım’a şifa diledi, Selahattin Bey’e bir ihtiyacı olup olmadığını sordu. Tıbben ve insani olarak güzel bir dayanışma oldu." GÖRÜŞMENİN YANKILARI Demirtaş’ın eşinin yanında bulunmasına izin verilmesi ve Bahçeli’nin araması, siyasi kulislerde dikkat çekti. Süreç, Öcalan’ın PKK’ya yönelik ‘silah bırakma’ çağrısıyla başlayan tartışmaların yaşandığı bir döneme denk geldi.

Demirtaş’ın Bahçeli ile telefon görüşmesinin perde arkası ortaya çıktı Haber

Demirtaş’ın Bahçeli ile telefon görüşmesinin perde arkası ortaya çıktı

1 Mart 2025 Cuma günü, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, İstanbul’da bir hastanede ameliyat oldu. Demirtaş, eşinin yanında olmak için Adalet Bakanlığı’na başvurdu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Edirne’den İstanbul’a getirildi. Bu sırada, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Demirtaş’ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Bahçeli’nin telefon görüşmesinin içeriği, çözüm süreci açısından önemli bir dönemeç oluşturdu. Demirtaş, Eşinin Yanında Olmak İçin İzin Aldı Selahattin Demirtaş, 1 Mart 2025 tarihinde eşi Başak Demirtaş’ın İstanbul’daki bir hastanede geçirdiği ameliyat sırasında yanında olmak üzere Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Demirtaş’ın talebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yerine getirildi ve Demirtaş, Cuma günü Edirne’den İstanbul’a geldi. Ameliyat süresi boyunca eşinin yanında kalan Demirtaş, önemli bir gelişme daha yaşadı: MHP Lideri Devlet Bahçeli, Demirtaş’ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Bahçeli’nin Teşekkür Mesajı Bahçeli’nin görüşmede Demirtaş’a, Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası yazdığı yazısındaki "Allah uzun ömür versin" duasına ve çözüm sürecine verdiği destek için teşekkür ettiği öğrenildi. MHP’li kaynaklar, görüşmenin son derece olumlu geçtiğini ve iki lider arasındaki iletişimin çözüm sürecinde önemli bir adım olduğunu belirtti.

Özgür Özel, Selahattin Demirtaş'a roman ve tesbih hediye etti Haber

Özgür Özel, Selahattin Demirtaş'a roman ve tesbih hediye etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne Kapalı Cezaevi’nde eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Bu ziyaret esnasında Özel, Demirtaş'a İtalyan yazar Dino Buzzati’nin “Tatar Çölü” ve Orhan Pamuk’un “Kafamda Bir Tuhaflık” romanlarını hediye etti. Ayrıca, bir tesbih de takdim etti. Ziyaretin detaylarını paylaşan Özel, Demirtaş ile toplumsal barış ve kadın hakları konularında kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade etti. Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, Demirtaş ile toplumsal barış, kadın hakları ve çocukların korunması gibi önemli konularda derinlemesine bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade etti.  ÖZGÜR ÖZEL'DEN SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A TESBİH VE ROMAN HEDİYESİ Özel, Demirtaş’ın kendisine bir çağrı metni verdiğini ve bu metnin önemli mesajlar içerdiğini ifade ederek, “Kim sorunları çözecekse tüm aktörler kıymetlidir. Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altı kalın çizilmelidir” dedi. Ayrıca, toplumsal barışın sağlanabilmesi için erkeklerin üzerindeki sorumluluklara dikkat çekti. Ziyaret sırasında Özgür Özel, Demirtaş’a İtalyan yazar Dino Buzzati’nin “Tatar Çölü” romanı ve Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Kafamda Bir Tuhaflık” romanını hediye etti. Ayrıca, bir tesbih de takdim etti. Özel, Demirtaş ile birlikte Türkiye’nin neredeyse tüm sorunlarını müzakere ettiklerini ve bu konularda toplumsal bir mutabakata varıldığını vurguladı. Özel, Doğu ve Güneydoğu bölgelerine yapacağı ziyaret öncesi bu görüşmeyi gerçekleştirdiğini belirterek, bu tür diyalogların önemine dikkat çekti. “Kimse kimsenin aklını hafife almasın. Türkiye yeni bir süreçte yeni bir şey konuşuyorsa, o konuyu dikkatle takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

6-8 Ekim Olayları: 2 Polis Şehit, 35 Kişi Hayatını Kaybetti, 761 Kişi Yaralandı Haber

6-8 Ekim Olayları: 2 Polis Şehit, 35 Kişi Hayatını Kaybetti, 761 Kişi Yaralandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulunun çağrısının ardından terör örgütü YPG/PKK destekçilerinin 6-7 Ekim 2014'te Aynularab (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirdiği eylemlerde 2 polis şehit oldu, 35 kişi hayatını kaybetti, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 761 kişi yaralandı. Eski adıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) olan DEM Parti, 6 Ekim'de Aynularab bahanesiyle X (Twitter) üzerinden paylaştığı bir mesajla sokak protestosu başlatılması çağrısı yaptı. Çağrının ardından kitlesel eylemler başlarken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurulup yollar kesildi. Olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verildi. Sokağa çıkan YPG/PKK destekçilerinin şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı. Olayların devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde Yaşanan şiddet olayları sırasında 37 nitelikli adam öldürme, 29 adam öldürmeye teşebbüs, 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet suçu işlendi. Terör örgütü destekçilerinin saldırıları sonucu çok sayıda kamu binası, ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür ve sanat merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu. Şiddet olaylarının devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde olurken, olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tesis edilen huzur ve güven ortamına zarar veren şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra sosyal yaşama, turizme ve ekonomiye ağır darbe vurdu. Kurban eti dağıtmak isteyen Yasin Börü ve arkadaşları vahşice katledildi Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı'nda et dağıtmak isteyen Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi. Binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı. Ahmet Dakak'ın başı taşla ezilirken, 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi. Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanık olduğu için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü. 201 okul hasar gördü Şiddet olaylarında YPG/PKK destekçileri okullara da büyük zarar verdi. Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkâri’de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okul olmak üzere toplam 201 okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle ciddi hasarlar oluştu. YPG/PKK destekçileri tarafından tahribata uğrayan okullar, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı. Devlet yaraları hızla sarmaya başladı Dönemin Başbakanlığı tarafından illere ödenek gönderilerek, şiddet olaylarında meydana gelen vatandaşın ve esnafın zararı karşılandı. Olaylarda tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarıldı. Olayların yaşandığı illerdeki zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı. Eylemlere ilişkin davada 108 sanık hakkında yargılanma başlatıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-7 Ekim 2014'teki Aynularab bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin soruşturması kapsamında 20 Eylül 2019'da eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun tutuklanmalarına karar verildi. Soruşturma çerçevesinde 25 Eylül 2020'de eski HDP milletvekillerinin de bulunduğu 82 zanlı hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. 7 ilde düzenlenen operasyonda terörle mücadele ekiplerince 20 zanlı yakalandı. Emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildikleri adliyede mahkemeye çıkarılan şüphelilerden dönemin Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ile Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek Yağlı, Günay Kubilay, Zeki Çelik, Ali Ürküt, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgü Köse, Cihan Erdal ve İsmail Şengün tutuklandı, 3 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yargılamalarda sanıklar Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal'ın adli kontrol hükümlerince tahliyelerine karar verildi. Eylemlere ilişkin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin aralarında bulunduğu bazıları firari 108 sanığın yargılanmasına Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın 14 Nisan 2023'te görülen duruşmasında esas hakkında 5 bin 268 sayfalık mütalaayı dava dosyasına sunan savcı, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 36 sanık hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Demirtaş’a 42 yıl hapis cezası Selahattin Demirtaş hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardımdan 20 yıl hapis cezası, 2 kez suç işlemeye tahrik etme suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez terör örgütü propagandası yapmak suçundan 7 yıl 36 ay, halkı kanunlara uymamaya tahrik suçundan 1 yıl 6 ay, Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanunu'na muhalefet suçundan 1 yıl 6 ay, suçu ve suçluyu övme suçundan 1 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 42 yıl hapis cezası verildi.

Kobani Davasında Demirtaş ve Yüksekdağ'a verilen hapis cezaları belli oldu Haber

Kobani Davasında Demirtaş ve Yüksekdağ'a verilen hapis cezaları belli oldu

Kobane Davası'nda eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a verilen hapis cezaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Mahkeme tarafından Selahattin Demirtaş'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında indirim yapılarak şu ana kadar 28 yıl 6 ay hapis cezası verildiği açıklandı. Figen Yüksekdağ ise iki ayrı suçlamadan 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan bazıları bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulunurken, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Gültan Kışanak duruşmaya katılmadı. Bazı milletvekillerinin de takip ettiği duruşmada, sanıklar ve avukatlarının tutukluluğa karşı beyanları alındı. Mahkeme başkanından söz alan tutuklu sanık Alp Altınörs, “Bu dava adeta lanetli bir dava muamelesi gördü. Biz bu buzdan duvarı altı yıldır nefesimizle, hohlaya hohlaya inceltmeye çalıştık. Bu başından beri bir kumpas davasıdır. Halk beraatimizi peşinen vermiştir. Sizlerden de beraatimizi talep ediyoruz” dedi. “YILLARDIR PKK’NIN YÜRÜTMEKTE OLDUĞU SİYASET ŞEKLİNE KARŞIYIM” Söz verilmesi üzerine konuşan eski HDP Milletvekili Altan Tan, “Yıllardır PKK’nın yürütmekte olduğu siyaset şekline, eylemlerine karşı olduğum gibi devletimin Kürt sorunlarındaki çözümünü yanlış bulmaktayım. 6 Ekim 2014 günü ben MYK üyesiydim. Toplantıya katıldım. Toplantımızda şiddet ve terör konuşması asla olmadı. Hiçbir çağrı olmadı. Arkadaşlarımızı zan altında bırakacak hiçbir ifadem yoktur. Duruşmalardaki bütün beyanlarımda bu yöndedir” diye konuştu. AVUKATLAR TEPKİ GÖSTERDİ, KARAR AÇIKLANDI Beyanların ardından mahkeme heyetinin kararı açıklayacağını belirtmesi üzerine sanık avukatları duruşma salonunda bulunan masalara vurarak tepki gösterdi. Avukatların dışarıya çıkmasının ardından mahkeme başkanı kararını açıkladı. Mahkeme, Ahmet Türk'ü ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Figen Yüksekdağ’a ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak’, ‘suç işlemeye tahrik’, iki ayrı ‘terör örgütü propagandası’ ve 'seçim yasaklarına aykırı hareket etmek’ suçundan 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Gülten Kışanak hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 12 yıl hapis cezası verilirken, cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi. Sebahat Tuncel hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan 12 yıl hapis cezası verilirken, tutuklulukta geçirdiği süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi. DEMİRTAŞ’A 42 YIL HAPİS CEZASI Selahattin Demirtaş hakkında ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçuna yardımdan 20 yıl hapis cezası, 2 kez ‘suç işlemeye tahrik etme’ suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 7 yıl 36 ay, ‘halkı kanunlara uymamaya tahrik’ suçundan 1 yıl 6 ay, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanunu'na muhalefet’ suçundan 1 yıl 6 ay, ‘suçu ve suçluyu övme’ suçundan 1 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 42 yıl hapis cezası verildi. Diğer sanıklarlardan Alp Altınörs 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ali Ürküt'e ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ayla Akat Ata 9 yıl 6 ay hapis cezası alırken, tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verildi. Aynur Aşan, ‘silahlı terör örgütü üyeliğinden’ 9 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk, Can Memiş, Emine Beyza Üstün, Gülfer Akkaya, Gürsel Yıldırım ve İbrahim Bilici hakkında beraat kararı verdi. Duruşma tamamlandı.

Kobani Davası nedir? HDP eski liderleri neden yargılanıyor? Haber

Kobani Davası nedir? HDP eski liderleri neden yargılanıyor?

Türkiye'de Kobani olayları, 2014 yılında Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Suriye'nin Kobani kentine yönelik saldırısı ve Türkiye'deki Kürt nüfusunun tepkisiyle başladı. Kobani'nin, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine komşu bir kasaba olduğunu belirtmek gerekir. Saldırılar sonrasında, Türkiye'de Kürt nüfusu, Kobani'deki Kürt kardeşlerine destek vermek amacıyla sokaklara döküldü. Ancak, bu protestolar zamanla şiddet olaylarına dönüştü. HDP yetkilileri, kriz döneminde Türk yetkililerle çeşitli görüşmeler yaptılar. Ancak, olaylar sırasında yaşanan şiddet ve çatışmalar, Türkiye'de çözüm süreci olarak bilinen siyasi girişimi zora soktu. Kobani olaylarının ardından, Türkiye'de yasal ve siyasi bir süreç başladı. HDP eski liderleri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da bu sürecin merkezinde yer aldı. Kobani olaylarına ilişkin soruşturma sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer bazı siyasetçiler hakkında dava açıldı. Dava dosyası, 3 bin 530 sayfalık bir iddianame ve 324 klasör delil ve eklerinden oluşuyor. Sanıkların suçlamalar arasında "adam öldürme", "yağma", "kamu görevlisini silahla yaralama", "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma" gibi ağır suçlamalar bulunuyor. Kobani davası, Türkiye'de önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Demirtaş ve Yüksekdağ'ın davanın merkezinde yer alması, Türkiye'nin iç siyasi dinamikleri üzerinde de etkili oluyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.