TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sebze

İLKHABER-Gazetesi - sebze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sebze haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kış aylarında bağışıklığınızı güçlendirecek 5 süper gıda Haber

Kış aylarında bağışıklığınızı güçlendirecek 5 süper gıda

Kış aylarında bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynayan, sebze ve meyvelerin içerdiği fenolik bileşikler sayesinde vücudu hastalıklara karşı koruduğunu belirtti. Kansere, mikroplara, enflamasyona ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu özellikler taşıyan bu gıdaların, sağlıklı bir yaşam için sofralardan eksik edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. İşte bağışıklık sistemini desteklemek için kış aylarında mutlaka tüketilmesi gereken 5 gıda: Bal Kabağı Çekirdeği: Kanser ve Prostat Hastalıklarına Karşı Korur Diyetisyen Gizem Akgül, bal kabağı çekirdeğinin zengin içeriğiyle dikkat çektiğini belirtti. Protein, beta karoten, E vitamini, fosfor ve çinko gibi besin öğeleri açısından zengin olan bu gıda, antioksidan özellik gösteriyor ve vücutta inflamasyonu azaltarak, prostat hastalıklarına karşı koruyucu etki sağlıyor. Ayrıca yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini destekliyor. Ancak, yüksek enerji içeriği nedeniyle porsiyonlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Akgül, bal kabağı çekirdeğini dengeli bir şekilde tüketmenin önemini aktardı. Bal: Yüzyıllardır Bağışıklık Sistemi Dostu Yüzyıllardır bağışıklık sistemini desteklemek için kullanılan bal, içerdiği fenolik bileşiklerle antioksidan etkisi gösteriyor. Balın, öksürüğe iyi geldiği, boğaz ağrılarını azalttığı ve sindirimi kolaylaştırdığı biliniyor. Ayrıca, bakterilere karşı antimikrobiyal özellik taşıyan bal, içerdiği C vitamini ile bağışıklığı güçlendiriyor ve vücuda enerji veriyor. Akgül, balın aynı zamanda yaraların iyileşmesine katkı sağladığını belirtiyor. Kış aylarında gribal enfeksiyonlara karşı vücudu koruyan bal, doğal bir sağlık kaynağı olarak sofralarda yer almalı. Brokoli: Kansere Karşı Koruma Sağlayan Bir Süper Gıda Brokoli, içerdiği glukosinolat ve fitokimyasallar sayesinde güçlü bir kansere karşı koruma sağlar. Yüksek C vitamini içeriğiyle bağışıklık sistemini destekleyen brokoli, aynı zamanda polifenoller, potasyum, folat ve demir mineralleriyle vücuda önemli besin değerleri kazandırır. Ancak, Akgül, brokolinin pişirilme şekline dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. Yüksek sıcaklıkta pişirildiğinde C vitamini kaybı olabileceğinden, bu besinin mümkünse buharda pişirilmesi veya çiğ olarak tüketilmesi öneriliyor. Kırmızı Pancar: Bir Antioksidan Deposu Kırmızı pancar, E, K, C ve A vitaminlerinin yanı sıra folik asit, magnezyum ve çinko gibi mineraller açısından oldukça zengindir. Antioksidan özelliği sayesinde vücudu serbest radikallerden koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Pancar, ayrıca kansere karşı koruyucu etkileri ile bilinir ve içerdiği betalain adı verilen bileşikler sayesinde en güçlü antioksidanlar arasında yer alır. Diyetisyen Gizem Akgül, pancarın kanser, hipertansiyon ve diyabet gibi ciddi hastalıklarla mücadelede önemli rol oynadığını belirtti. Turp: Grip ve Soğuk Algınlığına Karşı Etkili Turp, özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında bağışıklık sistemini güçlendiren bir sebzedir. İçerdiği yüksek miktarda C vitamini ile vücudun savunma mekanizmalarını harekete geçirir. Ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde kanser ve bakterilere karşı koruyucu etki gösterir. Akgül, turpun aynı zamanda sindirimi kolaylaştırıcı ve detoks etkisi yaratan bir besin olduğunu belirtti. Turp, üzerine limon sıkarak veya bal ile tatlandırarak farklı şekillerde tüketilebilir.

Kasım ayında ne yenir? İşte Kasım ayı meyve ve sebzeleri Haber

Kasım ayında ne yenir? İşte Kasım ayı meyve ve sebzeleri

Sonbaharın kendini hissettirdiği kasım ayında, pazarlarda rengarenk meyve ve sebzeler göz kamaştırıyor. Bu mevsim, sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Sebzeler ve meyveler, yalnızca lezzetleriyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sundukları faydalarla da dikkat çekiyor. Kasım ayı, kışın getirdiği soğuk havalara karşı vücut direncimizi artıracak, vitamin ve mineral açısından zengin gıdaların tezgahlarda bolca yer aldığı bir dönem. Bu ay, yerel pazarlarda bulabileceğiniz sebzeler arasında karnabahar, kereviz, ıspanak ve pırasa gibi besin değerleri yüksek seçenekler öne çıkıyor. Ayrıca, mandalina, kivi ve nar gibi taze meyveler, hem vitamin kaynağı olmaları hem de lezzetleriyle sofralarımızı süslüyor. Özellikle mevsimsel beslenmenin önemine vurgu yapan beslenme uzmanları, bu taze ürünlerin kış aylarında sağlık için hayati öneme sahip olduğunu belirtiyor. Kasım Ayı Sebzeleri Karnabahar: Haşlayıp yoğurtla, çorba ya da pilavda kullanabilirsiniz. Kereviz: Zeytinyağlı olarak ya da çorba içinde tercih edebilirsiniz. Ispanak: Salatalar, çorbalar ya da omletlerde kullanabilirsiniz. Pırasa: Zeytinyağlı yemek, çorba ya da pırasa köftesi yapabilirsiniz. Havuç: Salatalar, kekler ya da sadece çiğ olarak tüketebilirsiniz. Şalgam: Salatalarınıza lezzet katabilir. Soğan: Neredeyse her yemekte vazgeçilmez bir malzeme. Lahana (beyaz ve kırmızı): Salata ya da haşlama olarak tüketilebilir. Brüksel Lahanası: Salata ya da sıcak yemek olarak hazırlayabilirsiniz. Pazı, Marul, Roka: Taze salatalar için harika seçenekler. Biberiye, Nane, Maydanoz, Tere: Yemeklerinizi süsleyip lezzetlendirecek otlar. Kasım Ayı Meyveleri Mandalina, Kivi, Portakal: Ara öğünlerde taze olarak tüketebilirsiniz. Greyfurt: Sağlıklı bir sabah alternatifi. Trabzon Hurması: Salatalara veya tatlılara lezzet katabilir. Elma, Armut, Muz: Günlük atıştırmalıklar için idealdir. Kuşburnu: Çay veya marmelat yapımında kullanılabilir. Ayva: Şekersiz ayva tatlısı gibi lezzetli tatlar oluşturabilirsiniz. Nar: Salatalara veya tatlılara ekleyerek vitamin desteği sağlayabilirsiniz. Bal Kabağı: Çorba, tatlı veya pişirilmiş olarak tüketilebilir. Bu sebze ve meyveler, hem lezzetli hem de sağlıklı yemekler hazırlamak için harika birer malzeme. Kasım ayında bağışıklığınızı desteklemek ve vücut direncinizi artırmak için bu taze ürünleri beslenmenize dahil etmeyi unutmayın!

Ekim ayı sebze ve meyveleri nelerdir? Mevsimin taze lezzetleri! Haber

Ekim ayı sebze ve meyveleri nelerdir? Mevsimin taze lezzetleri!

Ekim ayı, sonbaharın getirdiği serin hava ile birlikte mevsimin taze sebze ve meyvelerinin de tezgahlara çıktığı bir dönem. Mevsiminde tüketilen sebze ve meyveler, hem sağlık açısından büyük faydalar sunarken hem de doğanın sunduğu en doğal lezzetleri sofralara taşıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve vücuda enerji veren bu ürünler, özellikle bu dönemde beslenme alışkanlıklarının temelini oluşturuyor. Peki, Ekim ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli? Ekim Ayı Sebzeleri Sonbaharın serin günlerinde sofraları şenlendirecek birbirinden taze sebzeler Ekim ayında tüketicilerle buluşuyor. Mevsiminde yetişen sebzeler vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olduğu için sağlıklı beslenmenin temelini oluşturuyor. Ekim ayında tezgahlarda bulabileceğiniz sebzeler: Ispanak Karnabahar Brokoli Lahana Pırasa Havuç Balkabağı Pazı Kereviz Roka Turp Bu sebzeler, çorbalardan ana yemeklere kadar pek çok farklı tarifte kullanılabiliyor ve özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ekim Ayı Meyveleri Meyve severler için Ekim ayı da oldukça zengin seçenekler sunuyor. Sonbaharın taze meyveleri hem vitamin deposu hem de doğal şifa kaynağı olarak dikkat çekiyor. Ekim ayında tüketebileceğiniz meyveler şunlardır: Elma Armut Nar Üzüm Trabzon hurması (Cennet hurması) Ayva Kivi Bu meyveler, tatlılardan atıştırmalıklara kadar pek çok farklı şekilde tüketilebiliyor. Özellikle nar ve kivi gibi meyveler, antioksidan açısından zengin olup bağışıklık sistemini destekliyor. Mevsiminde Tüketimin Önemi Mevsiminde sebze ve meyve tüketmek hem sağlık açısından hem de ekonomik olarak avantaj sağlıyor. Mevsiminde yetişen ürünler, doğal yollarla olgunlaştığı için daha lezzetli ve besleyici oluyor. Ekim ayının taze sebze ve meyvelerini sofralarınızdan eksik etmeyin!

Eylül ayında sofralar renkleniyor: Mutlaka tüketmeniz gereken Eylül ayı meyve ve sebzeleri Haber

Eylül ayında sofralar renkleniyor: Mutlaka tüketmeniz gereken Eylül ayı meyve ve sebzeleri

Eylül ayının gelmesiyle birlikte doğa, yazın sıcak günlerine veda ederken sonbaharın taptaze meyve ve sebzeleriyle buluşuyor. Mevsimsel beslenmenin en önemli adımlarından biri olan eylül ayı, mutfaklarımızı renklendirecek sağlıklı ve lezzetli seçenekler sunuyor. Peki, bu ayın tezgahlarında hangi meyve ve sebzeler öne çıkıyor? Uzmanlar, eylülde tüketilmesi gereken meyve ve sebzeleri sıraladı. İşte sonbaharın başlangıcında mutlaka tüketilmesi gerekenler... Eylül Ayında Tüketmeniz Gereken Sonbahar Meyve ve Sebzeler Sonbaharın habercisi olan Eylül ayı, doğanın döngüsünde yeni bir dönemin başlangıcını müjdelerken, mutfaklarda da rengarenk bir şölen sunuyor. Peki, Eylül ayında tüketilmesi gereken sonbahar meyveleri ve sebzeleri neler? Sağlık deposu bu lezzetleri sofralarınıza ekleyerek mevsimin tadını çıkarın. Meyveler Eylül ayında tezgahlarda yerini alan en lezzetli sonbahar meyveleri arasında mürdüm eriği, kavun, karpuz, incir, üzüm ve kızılcık dikkat çekiyor. Mürdüm Eriği: Eylül, mürdüm eriğinin en güzel halini sunduğu aydır. Antioksidanlar ve C vitamini açısından zengin olan erik, bağışıklık sistemini güçlendirir, hücreleri korur. Sabah kahvaltılarında yoğurt, yulaf ve cevizle birlikte tüketilmesi önerilir. Kızılcık: A, C, E ve K vitaminleriyle dolu olan kızılcık, özellikle bağışıklık sistemi için oldukça faydalıdır. Taze olarak ya da smoothie ve kahvaltılık tahıllarda kullanabilirsiniz. İncir: Doğal bir antibiyotik olarak bilinen incir, Eylül ayında mutlaka tüketilmelidir. Kemikleri güçlendirir, sindirimi düzenler. Taze ya da kuru olarak, çeşitli tariflerle sofralarınıza ekleyebilirsiniz. Sebzeler Eylül ayında mutfaklarınızda mutlaka yer vermeniz gereken sebzeler ise patlıcan, mısır, pazı, barbunya fasulyesi, kabak, dolmalık biber ve kırmızı biberdir. Mantar: Yüksek su ve lif içeriği sayesinde düşük kalorili bir sebze olan mantar, aynı zamanda protein ve mineraller açısından da zengindir. Fırında sote ya da omlet olarak değerlendirebilirsiniz. Biberiye: Güçlü antioksidan ve antiseptik özellikleriyle bilinen biberiye, sonbahar aylarının vazgeçilmezlerinden. Et ve sebze yemeklerine baharat olarak ekleyebilir, çayını tüketebilirsiniz.

Uzmanlar gıdalarda güvenli temizlik yöntemlerini anlattı Haber

Uzmanlar gıdalarda güvenli temizlik yöntemlerini anlattı

Meyve ve sebze üretiminde kullanılan tarım ilacı pestisit, fazla maruz kalınması halinde hastalıkları da beraberinde getiriyor. Pestisitin kanserden zehirlenmelere birçok hastalığa yol açabileceğini belirten uzmanlar, gıdaları bu ilaçlardan mümkün olduğunca arındırabilmek için uygulanması gerekenleri anlattı. Uzmanlar, meyve ve sebzeleri yıkarken sirke yerine karbonat kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Tarımsal üretimde meyve, sebzeleri mikroorganizmalar ve haşerelerden korumak için pestisit denilen çeşitli tarım ilaçları kullanılıyor. Pestisit kullanımında yasal bir sınır bulunsa da gıdalarla birlikte bu kimyasalları da çok fazla tüketmek çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım ile İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Gıda Mühendisi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Olum konuya dair önemli uyarılarda bulundu. Meme, prostat ve kolon kanserine neden olabiliyor Doç. Dr. Basım, “Pestisitler, tarım ürünlerinin güvenliğini sağlayabilmek, haşereler tarafından istila edilmesini önlemek için kullanılmak zorunda. Fakat dozunda ve uygun kullanım şart” dedi ve şöyle devam etti: “Bunların sağlıksız kullanımları veya temizlenmeden tüketilmesi pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor. Parkinson, çeşitli kanser hastalıkları, özellikle meme, prostat, kolon kanseri gibi beslenmeyle direkt ilişki olan kanser türleri, unutkanlık, erken yaşlanma, toksik etkilere bağlı gıda zehirlenmeleri ve anne karnındaki bebeğe kadar geçen genetik hastalıklara neden olabiliyor.” “15-30 dakika karbonatlı suda bekletin” Meyve ve sebze yıkarken sirke kullanımının yeterli olmadığını belirten Doç. Dr. Pelin Basım, “Halkımız arasında sirkeli suyun bu pestisitleri tamamen temizleyeceği ya da deterjanlarla bu pestisitlerin temizlenebileceği yönünde yanlış bir inanış var. En iyi temizleme aracı karbonat. Karbonatlı suda bekletmek pestisitleri büyük oranda yok eder. Gıdaları 15-30 dakika arası karbonatlı suda bekletmelerini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı. Basım, meyve ve sebzelerin güvenilir yerlerden alınması, bol suyla yıkanması ve soyarak tüketilmesi gerektiğini de ekledi. Pestisit zehirlenmesi belirtileri neler? Yüksek doz pestisitle enfekte olmuş sebze ve meyvelerin tüketilmesinin zehirlenmelere yol açabildiğini belirten Basım, şöyle konuştu: “Tipik turist diyaresini (yolcu ishali) andıran bulantı, yüksek ateş, kusma, ishal gibi akut semptomlar görülüyor. Acil servisler oldukça deneyimli ve tüketilen gıdaları sorguladıkları zaman pestisit zehirlenmeleri ortaya çıkıyor. Akut zehirlenmelerden ziyade kronik olarak yüksek doz pestisite maruz kalmak önü alınamaz ve tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yol açabiliyor. Özellikle kanser geçmişi olan ve kronik hastalığı olan bireylerde bu pestisitlere uzun süre maruz kalmak kesinlikle hastalıkları tetikleyebiliyor. DNA’daki kırıklara sebep olduğu gibi gen mutasyonu ve bağışıklık sistemimizi onaran hücrelerin yok olmasıyla sonuçlanan hastalıklar zincirini ortaya çıkarabiliyor.” Pestisit en çok bu ürünlerde bulunuyor Dr. Öğr. Üyesi Emine Olum da pestisitle ilgili önemli bilgiler verdi. Son aylarda ihraç edilen limonların Türkiye’ye geri gönderildiğinin hatırlatılması üzerine Olum, Türkiye’deki mevzuatların Avrupa Birliği (AB) ile aynı olduğunu ancak bazı çiftçilerin ekonomik kaygılardan dolayı verimi artırmak için olması gerekenden fazla pestisit kullandığını söyledi. Çiftçilerin kimyasal tarım ilaçlarını kullanırken doz aşımına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Olum, en çok pestisit bulunan meyve, sebzelerin çilek, şeftali, ananas, üzüm, nektari, elma, armut ve ıspanak olduğunu belirtti. Sertifikalı ürünler alınmalı, zincir marketler tercih edilmeli Dr. Olum, vatandaşların ürün alırken nelere dikkat etmesi gerektiğini şöyle anlattı: “Büyük marketlerden İyi Tarım Uygulamalı sertifikalı, Organik Tarım Sertifikası olan ürünleri tercih edebilirler. Bu sertifikalı ürünlerde kalıntı limiti çok düşük olan pestisitler kullanılıyor. Tarım Bakanlığı bunları denetliyor. Ürünleri bol su ile yıkama ve kabuklarını soyma da etkili. Yüzde onluk bir karbonat çözeltisinin içinde pestisitlerin etkili bir şekilde azaldığına dair bilimsel çalışmalar var. Zincir marketler kendi tedarikçilerini denetliyorlar, analizlerini yapıyorlar.” Pestisit kullanımının azaltılması için çiftçilere verilen eğitimin artırılması gerektiğini söyleyen Olum, “Çiftçi kendi toprağına ve suyuna zarar verdiğinin farkında olmalı. Bu eğitimlerin düzenli ve sürekli şekilde yapılıyor olması lazım. İyi Tarım gibi bazı sağlıklı tarım yöntemleri konusunda çiftçi bilinçlendirilmeli ve desteklenmeli” diye konuştu. Pestisit nedir? Bitki ve hayvanlara zarar veren canlı organizmalara karşı kullanılan kimyasal maddelerin tümüne pestisit adı verilmektedir. Tarımsal üretimde birtakım zararlılar, böcekler, kemirgenler, bitler, otlar ve tarımsal üretim sonrası küflenme gibi biyolojik etmenleri yok etmek veya azaltmak amacıyla kullanılır. Yapılan analizlerin uygunluğu Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği'ne göre değerlendirilmektedir.

Mayıs ayının sağlık deposu 6 süper besini Haber

Mayıs ayının sağlık deposu 6 süper besini

Mayıs ayı, taze meyve ve sebzelerin en bol olduğu dönemdir. Sağlıklı bir yaşam için doğru beslenmenin önemli olduğu bu dönemde, Uzman Diyetisyen Şükrü Can Gülşen'den gelen önerilere göre, sofralarınızı şu 6 süper besinle renklendirebilirsiniz: Semizotu: İçeriğindeki yüksek askorbik asit ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve sindirim sistemini destekler. Ayrıca cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Enginar: Yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini düzenler ve karaciğeri temizler. Düşük kalorili olmasıyla da dikkat çeker ve sağlıklı bir yaşam için önemli bir besindir. Taze Sarımsak: Antibakteriyel özelliği sayesinde mikroorganizmalarla savaşır ve bağışıklık sistemini destekler. Ayrıca kan basıncını düşürerek kalp sağlığını korur. Kuşkonmaz: Lif, folik asit, C vitamini, K vitamini ve antioksidanlar bakımından zengindir. Hücre yenilenmesini ve büyümesini sağlar, hücre hasarını önler ve bağışıklık sistemini destekler. Bakla: Zengin bitkisel protein ve karbonhidrat içeriğine sahiptir. İdrar yollarının temizlenmesine yardımcı olur, cilt sağlığını korur ve böbrek fonksiyonlarını düzenler. Biberiye: Antimikrobiyal, antiinflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir. Mikroplarla savaşır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve hücreleri harekete geçirir. Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için sofralarınızı bu süper besinlerle donatmayı unutmayın!

Yaz mevsimi meyve ve sebzeleri nelerdir? İşte vitamin deposu yaz besinleri Haber

Yaz mevsimi meyve ve sebzeleri nelerdir? İşte vitamin deposu yaz besinleri

Yaz ayları, taze ve lezzetli meyve ve sebzelerin mevsimidir. Bu dönemde sofralarımız renklenir ve sağlığımıza birçok fayda sağlayan besinlerle dolup taşar. Yaz meyveleri, yaz aylarında tazeliğini ve lezzetini en üst seviyeye çıkaran çeşitli meyvelerdir. İşte yaz meyveleri ve özellikleri: Karpuz: Yazın en popüler meyvelerinden biri olan karpuz, serinletici ve ferahlatıcı bir lezzete sahiptir. Bol miktarda su içeriği ile yaz aylarında vücudu nemlendirir ve serinletir. Çilek: Renkli ve lezzetli çilekler, yaz mevsiminde oldukça popülerdir. Yüksek C vitamini içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve antioksidan özelliklere sahiptir. Kavun: Tatlı ve sulu bir yapıya sahip olan kavun, yazın ferahlatıcı bir meyve tercihidir. Yüksek su içeriği ile vücuda hidrasyon sağlar. Şeftali: Yaz aylarının başlangıcında yetişen şeftali, tatlı ve sulu bir meyvedir. Aynı zamanda lif açısından zengin olup sindirime yardımcı olur. Üzüm: Yaz meyveleri arasında bulunan üzüm, tatlı ve ekşi çeşitleriyle tüketilebilir. Yüksek antioksidan içeriği ile sağlık için faydalıdır. İncir: Tatlı ve yumuşak bir yapıya sahip olan incir, yaz aylarında tüketilen besleyici bir meyvedir. Lif içeriği ile sindirim sistemini destekler. Kayısı: Parlak turuncu rengi ve tatlı tadıyla bilinen kayısı, yaz meyveleri arasında önemli bir yere sahiptir. Yüksek A vitamini içeriği ile göz sağlığını destekler. Kiraz: Yaz aylarının vazgeçilmez meyvelerinden olan kiraz, tatlı ve ekşi çeşitleriyle tüketilir. Yüksek antioksidan içeriğiyle sağlık için faydalıdır. Armut: Yaz meyveleri arasında bulunan armut, tatlı ve sulu bir yapıya sahiptir. Lif içeriği ile sindirim sistemini düzenler. Yeşil Erik: Ekşi ve taze tadıyla bilinen yeşil erik, yaz aylarında ferahlatıcı bir seçenektir. C vitamini içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Yaz sebzeleri de yaz aylarında yetişen ve sağlıklı beslenme için önemli olan çeşitli sebzelerdir. İşte yaz sebzeleri ve özellikleri: Bakla: Yaz sebzelerinden biri olan bakla, protein, lif ve vitamin bakımından zengindir. Sindirim sistemini destekler ve tokluk hissi sağlar. Bamya: Yazın yetişen bamya, lif bakımından zengin olup kan şekerini dengeleyici etkiye sahiptir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Bezelye: Tatlı ve taze bezelye, yaz sebzeleri arasında bulunur. Yüksek lif içeriği ile sindirim sağlığını destekler ve tokluk hissi verir. Dolmalık Biber: Yazın bolca tüketilen dolmalık biber, C vitamini ve lif açısından zengindir. Antioksidan içeriği ile hücreleri korur. Domates: Yaz sebzelerinin başında gelen domates, yüksek likopen içeriği ile kalp sağlığını destekler ve kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Enginar: Yaz aylarında yetişen enginar, sindirimi kolaylaştırır ve karaciğeri destekler. Aynı zamanda detoks etkisi sağlar. Kabak: Hafif ve besleyici olan kabak, yaz sebzeleri arasında bulunur. Yüksek lif içeriği ile sindirim sistemini düzenler. Mısır: Yazın taze olarak tüketilen mısır, lif ve B vitaminleri açısından zengindir. Enerji verir ve tokluk hissi sağlar. Patates: Çeşitli yemeklerde kullanılan patates, yaz sebzelerinden biridir. Potasyum bakımından zengin olup kas fonksiyonlarını destekler. Patlıcan: Yaz aylarında bolca tüketilen patlıcan, lif ve antioksidan bakımından zengindir. Kalp sağlığını destekler ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Salatalık: Yazın ferahlatıcı ve su içeriği yüksek olan salatalık, vücudu nemlendirir ve serinletir. Aynı zamanda cilt sağlığını destekler. Semiz Otu: Yaz sebzelerinden olan semiz otu, vitamin ve mineral bakımından zengindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve enerji verir. Taze Fasulye: Yaz aylarında taze olarak tüketilen fasulye, protein ve lif içeriği ile besleyicidir. Sindirim sistemini düzenler ve tokluk hissi verir. Yaz aylarında mevsimine uygun olarak taze ve çeşitli meyve ve sebzeler tüketmek, sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Bu meyve ve sebzeler, vücudu gerekli besin öğeleri ile besler, hidrasyon sağlar ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Smoothie meyve ve sebzelerin besin değerini düşürüyor mu? Haber

Smoothie meyve ve sebzelerin besin değerini düşürüyor mu?

North Carolina Üniversitesi beslenme bilimleri biyoişlem profesörü Mary Ann Lila, meyve suyu sıkmanın aksine, harmanlamanın meyve ve sebzelerin kabuk, tohumlar ve posa da dahil olmak üzere tüm yenilebilir kısımlarını kapsayacak şekilde blender’dan geçirmenin meyve ve sebzelerin besin değeri açısından ürünü bütün olarak yemeye çok benzeyebileceğini söyledi. Dengeli ve doyurucu bir smoothie hazırlamanın püf noktaları;  Az yağlı veya yağsız süt ya da yoğurt, kefir ve bitkisel sütler ile bir karışım yapabilir içerisine chia, keten tohumu ekleyebilirsiniz. İstediğiniz meyveleri ya da sebzeleri de ekleyerek yulaf ezmesi gibi şekersiz besleyici gıdalarda tercih edebilirsiniz.  Ek olarak evde yapılan smoothie’ler daha doğal ve sağlıklı olup dışarıda hazır paketlerde satılanlar o kadar faydalı olmayıp şeker içerebiliyorlar. Basit bir muzlu ve yoğurtlu smoothie tarifi: Malzemeler: 1 adet olgun muz 1 su bardağı yoğurt  1/2 su bardağı süt veya süt alternatifi (badem sütü, soya sütü vb.) 2 yemek kaşığı bal veya akçaağaç şurubu (isteğe bağlı) 1/2 çay kaşığı vanilya özütü (isteğe bağlı) 1 su bardağı buz Yapılışı: Olgun muzu soyun ve dilimleyin. Bir blender veya mutfak robotu kullanın. İçine dilimlenmiş muz, yoğurt, süt veya süt alternatifi, bal veya akçaağaç şurubu (varsa), vanilya özütü (varsa) ve buz ekleyin. Tüm malzemeleri blenderda iyice karıştırın. Karışım pürüzsüz ve kremamsı bir kıvama gelene kadar blenderı çalıştırın. Hazırladığınız smoothie'yi bardaklara veya kâselere dökün. Üzerine dilimlenmiş meyve veya granola gibi ekstra malzemeler ekleyebilirsiniz. Hemen servis yapın ve soğuk olarak tadını çıkarın! Bu tarif, sadece bir temel smoothie tarifidir. Dilerseniz meyveleri veya ekstra lezzetleri de ekleyerek kendi özel smoothie tarifinizi yaratabilirsiniz. Afiyet olsun!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.