savcılık Haberleri - Son Dakika savcılık Haber Güncel Gelişmeler

Son Dakika: Astrolog Meral Güven hakkında soruşturma başlatıldı

Haftalardır liderliğini sürdüren Galatasaray, 102 puanla şampiyonluğa ulaşarak büyük bir zafer kazandı. Fenerbahçe ise İstanbulspor karşısında 6 gol atmasına rağmen 99 puanda kalarak sezonu 2. sırada tamamladı. Bu gelişmelerin ardından astrolog Meral Güven'in sosyal medyada yaptığı paylaşımlar dikkat çekti ve gündem oldu. Astrolog Meral Güven'in Paylaşımları Tepki Çekti Astrolog Meral Güven, sezon boyunca "Fenerbahçe şampiyon olacak" şeklindeki paylaşımlarıyla gündeme gelmişti. Ancak Galatasaray'ın şampiyon olmasının ardından yaptığı paylaşımlar büyük tepki çekti. Güven, sosyal medya üzerinden şu ifadeleri kullanmıştı: "Yüce Mevlama şükürler olsun ki hevesinizi kursağınızda bıraktı. Geçen yıl ölmüş çocuğuma küfür edip, beni tehdit ediyordunuz ve adamın böyle işte hevesini kursağında bırakırlar. Oh canıma değsin, beter olun. Allah'a ortak koşmak neymiş gördünüz mü? Rabbim sana şükürler olsun dualarımı kabul ettin. Yarabbim çok şükür. Beni Allah gibi gördünüz ya alın bakalım sonuca, beter olun öyle küfür edilmez böyle hevesinizi kursağınızda bırakırlar." Sosyal Medya Hesaplarını Kapattı, TikTok'ta Yayın Yaptı Güven'in bu paylaşımları, Fenerbahçe taraftarından yoğun tepki aldı. Tepkiler sonrası sosyal medya hesaplarını kapatan astrolog, TikTok üzerinden canlı yayın yaparak küfürler etmeye devam etti. TikTok yönetimi, küfürlerin yasak olması sebebiyle canlı yayını hemen kesti. Savcılık Soruşturma Başlattı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Meral Güven'in sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla ilgili olarak soruşturma başlattı. Savcılık tarafından yapılan açıklamada, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından, sosyal medya hesapları üzerinden çok kez paylaşılan ve Astrolog Meral Güven'in yapmış olduğu belirtilen, canlı video kaydında sarf edilen sözler ile ilgili olarak TCK’nın 216. maddesi kapsamında 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan dolayı re'sen soruşturma başlatılmıştır" denildi.

Kedi Eros'un öldürülmesi davasında Başsavcılıktan sevindirici haber

Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan'ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.

Mersin'de Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin davada mütalaa açıklandı

(Haber Merkezi)- Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Müslüme Yağal'ın 19 Kasım 2021'de ölü bulunmasına ilişkin tutuklanan büyükbabası H. Yağal, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanıklar anne S. Yağal, büyükanne A. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal'ın yer almadığı duruşma salonunda, taraf avukatları hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, tutuklu H. Yağal'ın; Müslüme'ye karşı "kasten öldürme", "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını istedi. H. Yağal'ın ayrıca gelini S. Yağal'a karşı "nitelikli cinsel saldırı" suçundan ve bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı "çocuğun cinsel istismarı"ndan cezalandırılması talep edildi. Mütalaada, "suçluyu kayırmak"tan yargılanan tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal ve ağabey O. Yağal'ın beraatı, anne S. Yağal'ın ise cezalandırılması istendi. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için duruşmayı 17 Ekim'e erteledi. Olay ve dava süreci Mersin'in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021'de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten ailesi durumu ilgililere bildirmiş, çalışma başlatan ekipler, 19 Kasım 2021'de ilçedeki kırsal alanda kayıp çocuğun cansız bedenini bulmuştu. Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, çocuğun tutuklanan büyükbabası H. Yağal hakkında "kasten öldürme", "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve ağabey O. Yağal için de "suçluyu kayırmak"tan hapis cezası istenmişti. H. Yağal hakkında, gelini S. Yağal'a karşı "nitelikli cinsel saldırı"da bulunduğu, bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı da "çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirilmişti.

Marmaray’da bir kadının başörtüsünü açmaya çalışan şahıs hakkında soruşturma başlatıldı

İstanbul Marmaray’da meydana gelen olayda bir şahıs, iddiaya göre yanındaki kadının başörtüsünü açmak istedi. Bunun üzerine Marmaray’da bulunan bir genç ise duruma tepki gösterdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaşanan olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Soruşturma çerçevesinde şüphelinin yakalanması için emniyete talimat verildi.

İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin provokatif paylaşımlar yapan şüphelilere re’sen soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, sosyal medyadan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kamu barışını bozmaya yönelik provokatif paylaşımlar yaptığı tespit edilen şüphelilere yönelik re’sen soruşturma başlatıldı. Soruşturma çerçevesinde 5 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bugün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin sosyal medya hesaplarından kamuoyunda yanıltıcı, gerçek dışı, yanlış algı oluşturacak şekilde kamu düzeni ile kamu barışını bozmaya yönelik ve gerçeğe aykırı bilgileri paylaşıp alenen yayan, provokatif ve manipülasyon içeren paylaşımlar yapan şüpheliler hakkında re’sen soruşturma başlatıldı. 5 şüpheliye gözaltı kararı Soruşturma çerçevesinde kimlikleri tespit edilen 5 şüpheli hakkında gözaltına alınma talimatı verildi. Öte yandan, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, benzer paylaşımları yapan hesapların kimlik bilgilerinin tespiti için çalışmalara devam edildiği öğrenildi.

Yıkılan binayla ilgili tutuklanan müteahhit "normalden fazla çimento kullandığını" savundu

ADANA (AA) - SATUK TOPALOĞLU - Adana'da depremde Ekim Apartmanı'nın yıkılmasıyla ilgili tutuklanan iki müteahhitten Cem Akkaya, diğer müteahhitlere göre inşaatta daha fazla çimento kullandıklarını iddia etti.Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde yıkılan ve çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi 71477 Sokak'taki Ekim Apartmanı'nı inşa eden kooperatifin kurucularından ve tutuklanan iki müteahhitten biri olan Cem Akkaya, savcılık ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.Akkaya, 1997 yılında söz konusu inşaata başladıklarını belirterek "İnşaatın müteahhidi ben ve Tamer Ergünkoç'tur. 2 blok ve biri 11 kat, diğeri 13 kat olmak üzere planlamamızı yaptık. Projemizde zemin katta herhangi bir iş yeri ya da dükkan bulunmamaktaydı." ifadesini kullandı.İnşaatta Karaisalı ilçesi Salbaş Mahallesi'ndeki dere yatağından çıkarılan yıkanmış çakılların kullanıldığını savunan Akkaya, "Normalde diğer müteahhitler 6,5 torba çimento koyarken biz 7,5 torba koyduk. İnşaat yaklaşık 3 yıl kadar sürdü. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.Adana'da depremde yıkılan binalardaki yapım kusurlarıyla ilgili soruşturma kapsamında Ekim Apartmanı'nı inşa eden kooperatifin kurucuları ve müteahhitleri Cem Akkaya ve Tamer Ergünkoç 16 Şubat'ta tutuklanmıştı.Yıkımların ardından başlatılan çalışmalarda, kolon betonlarından yapı uzmanlarınca alınan karotlar incelenmek üzere yapı ve zemin denetimi laboratuvarına gönderilmişti. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalar sonucu, depremde yıkılan 11 binadan alınan örnekler deprem dayanıklılık testini geçememişti.

#savcılık