2035: Gelecek ne getirecek? Üçüncü dünya savaşı çıkacak mı? İşte Atlantic Council anketinin bulguları
Dünya, önümüzdeki 10 yıl içinde büyük bir değişim sürecine girecek. Küresel güçlerin politikaları, teknolojik gelişmeler ve çevresel değişiklikler, gelecekteki dünya düzenini şekillendirecek. Yapılan araştırmalara göre, bu dönüşümün etkileri, hem ekonomik hem de sosyal yapılar üzerinde derin izler bırakacak. Küresel güvenlik uzmanları, savaş, iklim değişikliği, ekonomik krizler ve teknolojik gelişmeler gibi büyük tehditlerle karşı karşıya kalacağımızı öngörüyor. Peki, bu tehditler kaçınılmaz mı? Gelecekteki dünya nasıl bir yer olacak? Uzmanların görüşlerine göre, 2035 yılına kadar dünya, bugünkünden çok daha farklı bir yapıya bürünecek.
Üçüncü Dünya Savaşı: Küresel Güçler Çatışacak mı?
Uluslararası ilişkiler uzmanları, 2035 yılına kadar dünya çapında büyük bir savaşın patlak vermesinin olasılığının yüksek olduğunu öngörüyor. Özellikle ABD, Çin ve Rusya gibi küresel güçlerin dahil olacağı bir Üçüncü Dünya Savaşı, nükleer silahlar ve uzayda savaş gibi teknolojik gelişmelerle şekillenecek.
Nükleer Silahlar ve Uzayda Savaş: Uzmanların %40,5’i, büyük güçlerin dahil olacağı bir savaşın nükleer silahlar ve uzayda savaş gibi gelişmeleri kapsayacağına inanıyor. 2019 yılında ABD’nin Uzay Kuvvetleri’ni kurması, bu öngörünün doğruluğunu artıran önemli bir işaret olarak kabul ediliyor.
Yeni Küresel İttifaklar: Anket katılımcılarının %47,4’ü, Çin'in Rusya, İran ve Kuzey Kore ile yeni bir ittifak kuracağına inanıyor. Bu ittifak, olası bir küresel çatışmanın seyrini daha da karmaşık hale getirebilir.
İklim Değişikliği: Geleceğin En Büyük Tehdidi
Savaş tehditlerinin yanı sıra, dünyayı tehdit eden en önemli faktörlerden biri de iklim değişikliği. Yapılan anketlere göre, iklim değişikliği, gelecekteki en büyük küresel tehditlerden biri olarak öne çıkıyor.
İklim Değişikliğine Karşı Küresel İşbirliği: Katılımcıların %29,9'u, önümüzdeki 10 yıl içinde iklim değişikliğinin en büyük tehdit olacağına inanıyor. Havanın ısınması, aşırı hava olayları ve doğa felaketleri, dünya çapında daha fazla iş birliğini gerektirecek.
Çevresel Tehditler ve Felaketler: Orman yangınları, kasırgalar ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi felaketler, insanların yaşam alanlarını tehdit etmeye devam edecek.
Yeni Salgın Riski: 2035’te Yeni Bir Pandemi Olabilir mi?
Pandemi, son yıllarda dünyayı etkileyen en büyük küresel krizlerden biriydi. Uzmanlar, bir sonraki salgın riskinin 2035 yılına kadar devam edeceği konusunda uyarıyor. Ancak, pandemilerin küresel tehditler arasında en büyük tehdit olmayacağı öngörülüyor.
Salgın Riski ve Hazırlık: Uzmanların %1,7’si, yeni bir küresel salgının dünya için en büyük tehdit olacağını düşünüyor. Ancak çoğunluk, iklim değişikliği ve savaş gibi diğer tehditlerin daha acil ve büyük olacağı görüşünde.
Ekonomik Düşüş: Borçlar ve Küresel Krizler
Uluslararası stratejistler, dünya genelindeki ekonomik sorunlar ve artan mali borçların, gelecekte büyük bir kriz yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Doların Gücü Zayıflayabilir: Amerika'nın ekonomik ve diplomatik gücünün, artan borçlar ve siyasi gerilimler nedeniyle zayıflayabileceği öngörülüyor. Bu durum, küresel ekonomik dengeleri bozabilir ve yeni ticaret savaşlarına yol açabilir.
Yeni Kriz Senaryoları: Küresel borçların, dünya ekonomisini felç etmesi ve büyük bir ekonomik krize yol açması mümkündür. Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi için daha fazla ekonomik dengesizlik ve belirsizlik gerekecek.
Yapay Zeka ve Otomasyon: Küresel Değişim Getiriyor
Yapay zeka (YZ) ve otomasyon gibi teknolojik gelişmeler, gelecek 10 yılda dünya düzenini şekillendiren önemli faktörler arasında yer alıyor. Stratejistler, YZ'nin hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor.
Olumlu Etkiler: Katılımcıların %58’i, yapay zekanın küresel meselelerde olumlu bir etki yaratacağına inanıyor. Özellikle sağlık, enerji verimliliği ve çevre koruma gibi alanlarda yapay zekanın büyük katkılar sağlayabileceği düşünülüyor.
İş Gücü Üzerindeki Etkiler: Ancak YZ ve otomasyonun, iş gücü üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı, işsizlik oranlarını artıracağı ve ekonomik eşitsizliği derinleştireceği endişeleri de mevcut.
Küresel Güvenlik ve Demokrasi Krizi: Siyasi Yapılar Zayıflıyor
Demokrasi ve özgürlükler, gelecekteki küresel tehditlerin bir parçası olarak görülüyor. Birçok uzman, dünya çapındaki demokratik sistemlerin zayıflamaya devam edeceğini ve demokratik bunalım yaşanacağını öngörüyor.
Siyasi Gerilimler: Uluslararası güvenlik ve siyasi gerilimler, dünya çapında daha fazla çatışmaya yol açabilir. Özellikle Orta Doğu’da, İsrail ve Suudi Arabistan’ın ilişkilerindeki normalleşme, bölgesel güvenliği yeniden şekillendirebilir.
Diktatörlük ve Otoriter Rejimler: Demokrasilerin gerilemesi ve otoriter rejimlerin güç kazanması, küresel barışı tehdit edebilir.
2035: Gelecek Ne Getirecek?
Gelecekteki dünya düzeni, yalnızca savaş ve iklim değişikliği gibi tehditlerle değil, aynı zamanda teknolojik gelişmeler ve ekonomik krizlerle de şekillenecek. Uzmanlar, bu tehditlerin birçoğunun kaçınılmaz olduğunu düşünse de, insanlığın bu tehlikeleri nasıl yöneteceği ve küresel iş birliği sağlama yeteneği, geleceği belirleyecek.
Dünya, büyük bir dönüşümün eşiğinde ve bu dönüşüm, sadece devletler ve büyük güçler değil, her birimizi etkileyecek. 2035 yılına kadar, daha sürdürülebilir, adil ve güvenli bir dünya yaratmak mümkün mü? Gelecek, küresel iş birliği ve yeni teknolojilerin doğru kullanımı ile şekillenecek gibi görünüyor.