SON DAKİKA

#SARIYER

İLKHABER-Gazetesi - SARIYER haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, SARIYER haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sarıyer'de denize düşen 2 kardeşi arama çalışmaları nedeniyle İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği geçici olarak askıya alındı Haber

Sarıyer'de denize düşen 2 kardeşi arama çalışmaları nedeniyle İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği geçici olarak askıya alındı

İstanbul'un Sarıyer ilçesinde 23 Kasım’da denize düşerek kaybolan 2 kardeşi arama çalışmaları nedeniyle İstanbul Boğazı gemi trafiği geçici olarak çift yönde askıya alındı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, arama çalışmalarının devam ettiğini ve bu sebeple boğazdaki gemi trafiğinin askıya alındığı duyuruldu. Boğazda Gemi Trafiği Askıya Alındı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Boğazı'nda yürütülen arama çalışmaları nedeniyle gemi trafiğinin çift yönde geçici olarak durdurulduğunu bildirdi. Sarıyer Aşiyan Sahili'nde denize düşen Ayşe Can (29) ve onu kurtarmaya çalışan kardeşi Velat Can’ın (23) kaybolmalarının ardından başlatılan arama çalışmaları sürüyor. Arama Çalışmalarına Sahil Güvenlik ve AFAD Ekipleri Katılıyor Kaybolan kardeşlerin bulunması için Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Polisi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve İtfaiye Su Altı Arama Kurtarma ekipleri yoğun çaba sarf ediyor. Çalışmalar, boğazın çeşitli bölgelerinde devam ederken, uzman ekipler denizde yapılan aramaların etkinliğini artırmak için tüm olanaklarını kullanıyor. Yurtdışında Yaşayan Kardeşler Tatil İçin Türkiye’deydi Denize düşerek kaybolan Ayşe Can ve Velat Can'ın yurtdışında yaşadıkları ve Türkiye'ye tatil için geldikleri öğrenildi. İki kardeşin kaybolmadan önceki son anları, çevredeki bir teknenin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Ayşe Can’ın fotoğraf çekerken denize düştüğü, kardeşi Velat Can’ın ise onu kurtarmak için hemen peşinden denize atladığı anlar yer alıyor. Olayın Ardından Kurtarma Ekipleri Sevk Edildi 23 Kasım Cumartesi günü Aşiyan Sahili'nde yürüyüş yapan Ayşe Can, fotoğraf çekerken denize düşmüş, onu kurtarmak için kardeşi Velat Can da denize atlamıştı. İki kardeş, kısa süre sonra gözden kayboldu. Olayın ardından Sahil Güvenlik, Deniz Polisi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı dalgıç ekipleri olay yerine sevk edilmişti. Olayın Güvenlik Kamerasında Görüntülerine Yansıdı Denize düşen Ayşe Can ve kardeşi Velat Can’ın son görüntüleri, çevredeki bir teknenin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Ayşe Can’ın suya düşmesinin ardından kardeşi Velat Can’ın onu kurtarmak için hızla denize atladığı anlar izlenebiliyor.

Sarıyer’de minibüs şoförü ücret vermeyen yolculara tepki gösterdi Haber

Sarıyer’de minibüs şoförü ücret vermeyen yolculara tepki gösterdi

Sarıyer’de seyir halindeki bir minibüs şoförü, 20 yolcunun ücret ödemediğini iddia ederek çılgına döndü. Yolcuları araçtan indirmeyen şoför, “Parayı vereceksiniz, kapıyı açmayacağım” diyerek tepki gösterdi. O anlar cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Ücreti alana kadar minibüsten indirmedi Olay, sabah saatlerinde Sarıyer Maslak’ta Pınar Mahallesi-Zincirlikuyu Metrobüs hattında sefer yapan 34 M 1019 plakalı minibüste meydana geldi. İddiaya göre minibüs şoförü, 20 yolcunun 18 liralık ücretlerini ödemediğini fark edince sinir krizi geçirdi. Çılgına dönen şoför, ücreti alana kadar yolcuları araçtan indirmeyeceğini belirtti. “Kurunun yanında yaş da yanacak” Minibüs şoförü, öfkeyle yolculara hitaben, “Parayı vereceksiniz, kapıyı açmayacağım. Yoksa kurunun yanında yaş da yanacak. 18 liraya şeref ve haysiyet satan adamlar. Allah’tan korkunuz yok mu sizin? Kaç gündür aynı senfoni, 1-2 kişi de değil, 20 kişi. 35 kişi var arabada” diyerek tepkisini dile getirdi. O anlar kamerada Yolcuların şaşkınlıkla izlediği anlar, cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde minibüs şoförünün, yolculardan ücretleri talep ederken gergin olduğu ve minibüsten inmelerine izin vermediği görüldü. Yolcular tepki gösterdi Minibüste bulunan bazı yolcular, şoförün tepkisine hak verirken, bazıları ise duruma itiraz etti. Olay sırasında minibüsün hareket etmemesi nedeniyle trafikte de kısa süreli bir aksama yaşandı.

Sarıyer'de kaybolan kardeşler için 7. gün arama çalışmaları devam ediyor Haber

Sarıyer'de kaybolan kardeşler için 7. gün arama çalışmaları devam ediyor

Sarıyer Rumeli Hisarı'nda geçtiğimiz Cumartesi günü denize düşen abla Ayşe Can (28) ve kardeşi Velat Can (21) için başlatılan arama çalışmaları, 7. gününde devam ediyor. Arama ekipleri, su altı ve su üstü ekipmanlarını kullanarak kaybolan iki kardeşi bulmak için yoğun çaba harcıyor. Arama alanı genişletildi Başlangıçta yalnızca Sarıyer civarındaki alanla sınırlı olan aramalar, Yenikapı'ya kadar genişletildi. Ayrıca, Beykoz-Kadıköy hattı da arama bölgesi içine alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Su Altı Arama Kurtarma, AFAD, Sahil Güvenlik ve İSAK ekiplerinin koordinasyonuyla sürdürülen arama çalışmalarında, su altı sonar sistemleri ve ROV adı verilen su altı arama robotları kullanılmaya başlandı. Sonar sistemleri ve ROV robotlarının kullanılması, derinliklerde ve zor ulaşılabilir alanlarda aramaların daha verimli yapılmasına olanak tanıyor. Arama ekipleri, bölgedeki akıntıların değişmesiyle birlikte, daha önce taranan alanlarda yeni bir kontrol gerçekleştireceklerini belirtti. Arama çalışmalarıyla ilgili olarak yetkililer, kaybolan Ayşe ve Velat Can’ın ailelerine düzenli olarak bilgi veriyor. Ekiplerin, kaybolan kardeşlere ulaşmak için gösterdikleri azim ve gayret, ailenin moral kaynağı oluyor. Kayboldukları noktaya çiçek bırakıldı Arama çalışmalarının sürdüğü bölgeye, Ayşe ve Velat Can’ın ailesi ve yakınları çiçek bırakarak desteklerini gösterdi. Çiçekler, kaybolan kardeşlerin akıbetini bekleyen aile için anlamlı bir anı oluşturdu.Arama çalışmaları, kaybolan iki gencin bulunabilmesi için devam ederken, ekiplerin ellerindeki tüm imkanları seferber ettiği bildirildi.

Sarıyer’de 4 kişinin içinde olduğu tekne battı: 3 kişi ve 1 köpek yüzerek kurtuldu, 1 kişi kayıp Haber

Sarıyer’de 4 kişinin içinde olduğu tekne battı: 3 kişi ve 1 köpek yüzerek kurtuldu, 1 kişi kayıp

Sarıyer’de 4 kişinin içinde olduğu tekne battı. 3 kişi ve 1 köpek yüzerek kurtulurken 1 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Olay, saat 22.00 sıralarında Sarıyer Tarabya açıklarında meydana geldi. İddiaya göre, 4 kişi ve 1 köpeğin olduğu tekne henüz bilinmeyen bir nedenle battı. Teknenin batmasıyla beraber 4 kişi ve beraberlerindeki 1 köpek yüzerek sahil şeridine ulaşmaya çalıştı. Sahilde oturan vatandaşlar denizde 3 kişinin yardım çığlıklarını duyunca durumu polis, sahil güvenlik ve sağlık ekiplerine bildirdi. O sırada vatandaşların uyarılarıyla durumu fark eden bir tekne kaptanı, sahile yüzerek ulaşmaya çalışan 3 kişi ve 1 köpeği tekneye alarak sahile çıkarttı. Sağlık ekipleri, karaya çıkarılan 3 kişi ve köpeğe olay yerinde tedbir amacıyla müdahale etti. İsmi öğrenilemeyen 3 kişinin ve köpeğin durumunun iyi olduğu öğrenildi. 1 kişi kayıp Tarabya açıklarında batan tekneden 3 kişi ve 1 köpek yara almadan kurtulurken yüzmeyi bilmediği iddia edilen 1 kişi ise denizde kayboldu. Sahil güvenlik ekiplerinin denizdeki aramaları sürerken batan teknenin de gözden kaybolduğu öğrenildi. 3 kişi ve 1 köpeği teknesine alan kaptan Akın Bektaş, “Biz Kireçburnu’na gidip gelecektik. Tarabya marinadan çıktık. Orada arkadaşlar sahilden bağırdılar, ne olduğunu anlayamadık ilk başta, motoru stop ettik. Derinden bir ses gelmeye başladı açıktan. Arkadaşları gördük, aradık bir 10 dakika, arkadaşları bulduk, tekneye aldık marinaya getirdik. Polisi aradık. 3 kişi bulduk, 4 kişilermiş. Biri tekne battığında kaybolmuş zaten, öyle söylediler. Tekne vilayet evinin oralarda batmış. 1 tanesi bayağı bir yorulmuştu, 2 tanesi de pek de iyi bir bir durumda değildi. 40 dakikadır suda olduklarını söylediler. Üçü de erkekti, yanlarında bir de köpekleri vardı.” diye konuştu. Sahil güvenlik ve polis ekiplerinin kayıp bir kişiyi arama çalışmaları sürüyor.

Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırıya ilişkin soruşturma tamamlandı Haber

Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırıya ilişkin soruşturma tamamlandı

Sarıyer'de bir kişinin hayatını kaybettiği Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırıya ilişkin aralarında saldırganların da bulunduğu 42 şüpheli hakkında 7 yıl 6 ay ila 349 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları istemiyle iddianame düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 31'i tutuklu 42 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Saldırıda hayatını kaybeden Tuncer Cihan'ın "maktul" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Santa Maria Kilisesi rahibi Anton Bulai'nin de aralarında bulunduğu 11 kişi "müşteki" olarak yer aldı. İddianamede, saldırıyı gerçekleştiren tutuklu şüpheliler David Tanduev ile Amirjon Kholiqov ve bu şüphelilerle bağlantılı oldukları tespit edilen Edelkhan Inazhaev ve eşi Zharaidat Esmurzieva'nın "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", DEAŞ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "tasarlayarak kasten öldürme", 11 kişiye karşı "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" ve "ateşli silah ve mermi bulundurmak" suçlarından toplam 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 218 yıl 7'şer aydan 349 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İddianamede, 20 şüphelinin de benzer suçlardan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 217 yıl 1'er aydan 345'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülürken, şüpheli Inazhaev'in ayrıca "resmi belgede sahtecilik" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6 aya kadar hapsi talep edildi. Şüphelilerden 18'inin ise sadece DEAŞ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisleri istendi. İddianame değerlendirilmek üzere İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Olayın geçmişi Santa Maria Kilisesi'nde 28 Ocak'ta meydana gelen silahlı saldırıda Tuncer Cihan hayatını kaybetmişti. Olayın ardından başlatılan çalışma kapsamında 30 adrese eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, 51 şüpheliyi gözaltına almıştı. Şüphelilerden olayla bağlantısı olmadığı belirlenen bazıları işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada gözaltına alınarak tutuklanması talep edilen şüphelilere ilişkin İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilen sevk yazısında saldırıyla ilgili detaylara yer verilmişti. Sevk yazısında, Başakşehir Güvercintepe Mahallesi'ndeki bir adreste, saldırıyı gerçekleştiren zanlılardan David Tanduev ile bağlantılı oldukları değerlendirilen Edelkhan Inazhaev ve eşi Zharaidat Esmurzieva'nın yakalandığı, yapılan aramada kurusıkıdan bozma silah ve boş şarjör ele geçirildiği belirtilmişti. Şüpheli Inazhaev'in havalimanı saldırısında da izine rastlanmıştı Edelkhan Inazhaev'in dijital materyallerinde, saldırıda kullanılan EL738FX yabancı plakalı araca ait görsellerin olduğu bilgisine yer verilen yazıda, bu şüphelinin, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran 2016'da gerçekleşen bombalı ve silahlı saldırı eylemiyle bağlantılı oldukları değerlendirilen şahısların ikamet ettiği Başakşehir Kayabaşı Mahallesi'ndeki adrese yönelik 1 Temmuz 2016 tarihli operasyonda yakalanarak tutuklandığı aktarılmıştı. Şüpheli Inazhaev hakkında ayrıca, yasa dışı yollarla Suriye'ye geçme arayışında olan DEAŞ terör örgütü mensubu Çeçen asıllı "İlyas" kod adlı şahıs olduğuna ilişkin bilgiler de bulunduğu kaydedilen yazıda, Inazhaev'in eşi Zharaidat Esmurzieva hakkında ise "DEAŞ terör örgütüne katılarak canlı bomba eylemi yapmak üzere gönüllü olduğu" şeklinde bilgiler bulunduğu ve "Abu Kasas Al Taciki" kod adlı Behruz Bobokalonov isimli şahsın eski eşi olduğu yönünde tespitler yapıldığı ifade edilmişti. Dijital materyallerdeki deliller Edelkhan Inazhaev'in dijital materyallerine ilişkin ön incelemede, DEAŞ terör örgütü mensupları olduğu değerlendirilen şahıslara ait resimler, örgütün sözde bayrağı ile bomba yapımında kullanılan malzemeler ve yapım aşamasına ait resimlerin bulunduğu da aktarılan yazıda, ayrıca saldırganların Başakşehir'de kaldığı adreslerinde şüpheliler Mukhammad Kodır Mirzaev ve İbrahim Sünmez'in yakalandığı, burada yapılan aramada Kur'an-ı Kerim içerisinde saldırgan Amirjon Kholiqov'a ait ikamet izin belgesinin bulunduğu dile getirilmişti. Sevk yazısında, şüpheli Ismonalı Mirzojonov'un dijital materyallerinin ön incelemesinde ise DEAŞ mensupları olduğu değerlendirilen silahlı kamuflajlı şahısların silah eğitimlerine ait ve "ithal bir evi kiliseye çeviriyor" şeklinde üstünde yazı olan resimler ile örgütün propaganda amaçlı kullandığı "Neşhid" marşının ekran alıntısı ve örgütün infazına ait çocukların silahlandırıldığına ilişkin ekran alıntıları olduğu bilgisi verilmişti. Şüphelilerden Mahmud Muhammed'in Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, aynı zamanda 2016'da Türk vatandaşlığı kazandığı vurgulanan yazıda, bu kişinin "DTİP" ve "DEAŞ/ÇB" ile bağlantılı kişilerle irtibatının olduğu yönünde bilgiler bulunduğu da kaydedilmişti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.