TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Şap hastalığı

İLKHABER-Gazetesi - Şap hastalığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şap hastalığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kars'ta şap hastalığına karşı yoğun aşı programı başlatıldı Haber

Kars'ta şap hastalığına karşı yoğun aşı programı başlatıldı

Kars'ta şap hastalığıyla mücadele için yürütülen çalışmalar kapsamında uygulanan yoğun aşı programıyla hayvan sağlığı güvence altına alındı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılığın yaygın yapıldığı Kars'ta, şap hastalığının önlenmesi amacıyla alınan tedbirler kapsamında Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bünyesinde 104 kişilik aşı ekibi oluşturuldu.İl merkezinin yanı sıra köy, yayla ve meralara giden veteriner hekimler, büyükbaş hayvanları aşıladı. İl Tarım ve Orman Müdürü Enver Aydın, şap hastalığına karşı ekiplerin yoğun mücadele yürüttüğünü söyledi.Kentin 566 bin büyükbaş hayvan varlığına sahip olduğunu ifade eden Aydın, "Hayvan hasarlıklarıyla mücadele programı kapsamında bu sene hayvanlarımızı ilimizde 3 defa şap aşılamasıyla aşıladık. İlk defa bu sene baskın aşılamayla ilimizde bulunan tüm hayvanlara şap aşısı yaptık." dedi. Aşılama ekibi kuruldu Aydın, sonbahar aşılama dönemini 15 Eylül itibarıyla başlattıklarını anlattı.O tarihten bu yana 90 bin hayvana 3. doz aşı yaptıklarını dile getiren Aydın, şunları kaydetti: "Yılbaşından bu yana da yaklaşık 900 bin şap aşısını büyükbaş hayvanlara uygulamış olduk. Aşılama programıyla bu sene ilimizde şu anda aktif şap hastalığı mihrakı bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapılan aşı faydasını gösterdi, şap hastalığı neredeyse hiç olmadı ve hayvan sağlığı konusunda da oldukça önemli bir başarı elde etmiş olduk." Veteriner hekim Kaan Orhangazi ise 3. dönem aşı çalışmalarının sürdüğünü söyleyerek, "İl genelinde 104 ekiple sahadayız, tüm köylerde görev yapmaktayız. 3. doz aşıyı 15 Kasım'a kadar bitirmeyi planlıyoruz." ifadesini kullandı.Ölçülü köyü muhtarı Kemal Altıalay, ekiplere teşekkür ederek köylerindeki tüm hayvanların aşılandığını söyledi.

Eskişehir’de sonbahar şap aşılama kampanyası başladı Haber

Eskişehir’de sonbahar şap aşılama kampanyası başladı

Eskişehir’de, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan sonbahar şap aşılama kampanyası 16 Eylül 2024 tarihinde başladı ve 17 Kasım 2024 tarihine kadar devam edecek. Kampanya, il genelindeki tüm büyükbaş hayvanların şap aşısıyla korunmasını hedefliyor. Şap hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla hayvan sahipleri bilgilendirildi Kampanya kapsamında, il genelindeki tüm büyükbaş hayvanların şap aşısı yapılması hedefleniyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, çift tırnaklı hayvanlarda görülen ve büyük ekonomik kayıplara yol açan şap hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla hayvan sahiplerine aşılamanın önemini vurguladı. Şap hastalığı hangi hayvanlarda görülür? Şap hastalığı, sığır, manda, koyun, keçi gibi çift tırnaklı hayvanların yanı sıra yabani türler için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Hayvanlar arasında hızla yayılabilen bu viral hastalık, hayvan ticareti ve hayvansal ürün üretimi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratıyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, şap aşısı ile hem hastalığın yayılmasının önüne geçilmesi hem de verim kaybı, yavru kaybı, ölüm ve tedavi maliyetlerinin azaltılması amaçlanıyor. Ayrıca, aşılanmamış hayvanların sevki yasaklanırken, buzağı desteklerinden de faydalanmaları mümkün olmayacak. Yetkililer, tüm yetiştiricilere şap aşısının mutlaka yaptırılması gerektiğini hatırlatarak, kampanyanın belirtilen tarihler arasında devam edeceğini duyurdu. Ticaretinin devam etmesi için büyükbaş hayvanlarda aşı vurulması önemli Şap hastalığından kaynaklanabilecek zararların önüne geçmek ve hayvanların sağlığını korumak için tüm büyükbaş hayvan sahiplerinin kampanya süresince şap aşısını yaptırması hayati önem taşıyor. Kampanya kapsamında yapılan aşılama çalışmalarının hayvan sağlığı ve ticaretine katkı sağlaması bekleniyor. Hayvanların hastalıktan etkilenmemesi, verim kayıplarının yaşanmaması ve hayvansal üretimin sürdürülebilirliği, pazarının olumsuz yönde etkilenmemesi ve ticaretinin devamı için yetiştiricilerimizin tüm büyükbaş hayvanlarına zamanında şap aşısını yaptırması büyük önem arz etmektedir.

Şap hastalığıyla mücadelede önemli adım: Ücretsiz aşılama dönemi başladı Haber

Şap hastalığıyla mücadelede önemli adım: Ücretsiz aşılama dönemi başladı

Şap hastalığı büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen bakteriyel bir hastalık olarak öne çıkıyor. Bu hastalıkla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ciddi önleyici tedbirler almaya devam ediyor. Son olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için Tarım ve Orman Bakanlığı yeni bir aşılama sistemi geliştirdi. Buna göre, ülke genelinde 29 Ocak’tan 31 Mart’a kadar bütün hayvanlara ücretsiz şap aşısı yapılacak. Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Rüzgâr, geçtiğimiz günlerde başlayan aşılama zamanının üreticiler ve hayvanlar için önemli olduğunu belirtti. Şap hastalığının hayvancılık sektörüne darbe vurduğunu vurgulayan Rüzgâr, “Şap çok tehlikeli bir hastalık. Çok büyük bir verim kaybına neden oluyor. Ekonomik olarak hayvancılığa darbe vuruyor. Bunun için bakanlık, il, ilçe müdürlükler ve veteriner hekimler olarak sürekli yol, işletmeleri, hayvan pazarlarını ve kesimhaneleri sürekli kontrol ediyoruz. İl ve ilçe dışına sevki yapılacak bütün hayvanların şap hastalığına karşı bütün aşılarının yapılıp yapılmadığını kontrol ediyoruz. Sevkiyatları buna göre izin veriyoruz. Şap aşısı yapılmamış hiçbir hayvanı ilçe dışına göndermiyoruz. Şap, yedi türü olan bir hastalık. Ülkemizde görülen tipleri var. Bunlarla ilgili bakanlık ve şap enstitüsü aşılarını geliştirdi. Biz de bu aşıları veteriner hekimler eşliğinde hayvanlara yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu hastalığın rüzgârla bile bulaşma özelliği var” Mahallelerde ve köylerde vatandaşların büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarının yer aldığı ahırlarının girişlerinde şap hastalığına karşı birtakım önlemler alması gerektiğine dikkat çeken Rüzgâr, şöyle konuştu: “Veteriner hekimler her işletmeye girdiklerinde hijyene dikkat ediyorlar. Kontrollerde ayrı enjektör kullanıyorlar. Vatandaşlar kendilerince haralarının veya hayvan barınaklarının girişlerine dezenfektan çukuru oluşturmalılar. Girip çıkarken çizmelerini dezenfekte etmeleri gerekiyor. Mahallede veya köyle dolaşıp eve girdikleri zaman bu hastalığı bulaştırabilirler. Bu hastalığın rüzgarla bile bulaşma özelliği var. Üreticilerin çok dikkat etmeleri gerekiyor. Veteriner hekimler gerekli eğitimi ve bilgilendirmeyi yapıyorlar. İşletmelere gittiklerinde özellikle şap hastalığı konusunda üreticileri bilgilendiriyorlar.” “Hayvan başka ilden geliyorsa veteriner sağlık raporu olması gerekiyor” Son olarak üreticilerin büyükbaş veya küçükbaş hayvan satın alacağı zaman şap aşısının olup olmadığını kontrol ettirmesi gerektiğine değinen Rüzgâr, “Vatandaşlar özellikle aşısı ve kontrolleri yapılmamış hayvanları ahırlarına almamalılar. Hayvan alacaklarsa ilçe müdürlüğümüze gelerek aşı ve sağlık kontrollerinin yapılıp yapılmadığını sormaları gerekiyor. Hayvan başka ilden geliyorsa veteriner sağlık raporu olması gerekiyor. Bu rapor şap aşısı yapılmamışsa verilmiyor. Vatandaşlar ahırlarda başka hayvanlarla teması engellemeliler. Yılda üç defa vatandaşlar mutlaka şap aşılarını hayvanlarına yaptırmalılar” diye konuştu.

Bakan Yumaklı'dan Haber

Bakan Yumaklı'dan "şap hastalığı" açıklaması

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, şap hastalığına ilişkin, “Önceki yıllarda rutin olarak 2 doz uyguladığımız aşı sayısını bu yıl ilk kez 3’e çıkaracak ve ilk dozu 29 Ocak-31 Mart 2024 tarihlerinde üreticilerimizden aşı bedeli almadan uygulayacağız” dedi. Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada, sığır, manda, koyun, keçi ve geyik gibi çift tırnaklı hayvanlarda rastlanan bulaşıcı bir hastalık olan şap hastalığının, ülkeler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretini olumsuz yönde etkilerken büyük ekonomik kayıplara da neden olduğunu vurguladı. Hastalıkla mücadelede, büyükbaş hayvanların iller arasında sevklerinde şap aşılama şartı arandığını, aşısız hayvanların sevklerine de izin verilmediğini hatırlatan Yumaklı, hayvansal üretimin desteklenmesi kapsamında verilen buzağı desteklemeleri için de aynı şekilde şap aşılama şartının arandığının altını çizdi. ‘Baskın Aşılama Programı’ kapsamında toplam 250 milyon TL maliyetindeki aşılar için aşı bedeli alınmayacağını kaydeden Bakan Yumaklı, şap hastalığına karşı rutin aşılamanın, ilkbahar ve sonbahar aylarında yılda 2 kez yapıldığına işaret ederek, şu bilgileri aktardı: “2023 yılında tespit edilen daha önce ülkemizde görülmeyen SAT-2 virüsüne karşı, o dönem bütün tedbirleri alarak Şap Enstitümüz tarafından bu virüse karşı üretilen aşıların büyükbaş hayvan varlığımızın tamamına uygulanmasını sağladık. Şap hastalığına karşı yürüttüğümüz mücadele kapsamında, 2024 yılının hemen başında önemli bir adımı daha atıyor, yeni bir aşılama programı başlatıyoruz. Önceki yıllarda rutin olarak 2 doz uyguladığımız aşı sayısını bu yıl 3’e çıkardık. İlk dozunu ise ‘Baskın Aşılama Programı’ kapsamında 29 Ocak- 31 Mart 2024 tarihlerinde uygulayacağız. Bakanlığımıza bağlı Şap Enstitümüz tarafından üretilecek olan 250 milyon TL maliyet bedelli aşıların kullanılacağı bu aşılama programımız kapsamında üreticilerimizden aşı bedeli alınmayacak.” Bakan Yumaklı, şap hastalığına karşı mücadelenin tüm ülkede yıl boyu hız kesmeden devam edeceğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Bu mücadele kapsamında, 15 Nisan-15 Haziran 2024 tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı öncesi ilkbahar döneminde tüm ülkedeki büyükbaş hayvanlar ile Trakya’daki küçükbaş hayvanları tekrar aşılayarak Kurban Bayramı’nı hayvan hastalıkları yönünden sıkıntısız bir şekilde atlatmayı planlıyoruz. 16 Eylül-17 Kasım 2024 tarihlerini kapsayan sonbahar aşılama döneminde yine tüm ülkedeki büyükbaş hayvanların aşılanması yönünde bir planlamaya gittik. Bu çalışmalar ile şap hastalığına karşı ülkemizde etkin bir mücadele yürüterek hayvan varlığımızın büyük ekonomik kayıplara yol açan bu hastalıktan tamamen korunmasını hedefliyoruz.”

Şap nedeniyle 15 köy karantinaya alındı Haber

Şap nedeniyle 15 köy karantinaya alındı

Çorum’un Sungurlu İlçesi’ne bağlı Büyükincesu köyünde görülen şap hastalığı nedeniyle 15 köy ve merkez mahalleleri karantinaya alındı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri köylerde aşılama çalışması başlattı. İlçeye bağlı Büyükincesu Köyünde şap hastalığı nedeniyle, 10 kilometre çapı içerisinde kalan Küçükincesu, Kamışlı, Çavuş, Kırankışla, Akçalı, Kemallı, Küçükpolatlı, Tatlı, Göller, Beşkız, Körkü, Salman, Ayağıbüyük, Gökçam Köylerinin ve Çiftlik Mahallesi hariç merkez mahalleleri karantinaya alındı. Bölgeye hayvan ve hayvansal ürünlerin giriş ve çıkışlarına kısıtlanma getirilirken, hayvanların ise meraya bırakılması yasaklandı. ’Aşılama çalışmalarına başlandı’ İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri köylerde aşılama çalışması başlattı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Veteriner Hekim Semih Yaman, “Büyükincesu Köyü’nde şap hastalığı çıktı. 3 kilometre çapında koruma, 10 kilometre çapında ise gözetim bölgesi oluşturuldu. Bu alan içerisinde 15 köy ve merkez var. Bu çerçevede Küçük Polatlı Köyü’ne aşılamaya geldik. Şimdi sığırların aşılaması bitmek üzere. Daha sonra küçükbaş aşılamasına başlayacağız. Bu hafta içinde yaklaşık 7 bin 500 büyükbaş, 7 bin 500 ise küçük baş hayvanın aşılamasını tamamlamayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Nihat Köse: ‘ŞAP’ insanlara bulaşmaz Haber

Nihat Köse: ‘ŞAP’ insanlara bulaşmaz

Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER ADANA (İLKHABER) – Bu yıl ilk kez ülkemizde çıkan ortaya çıkan ve insanları kırmızı et tüketimi konusunda tedirgin bırakan Şap (SAT2) hastalığı hakkında konuşan Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, “Şap hastalığı(SAT2) ilk kez bu yıl ülkemizde çıktı ve insanlara bulaşan bir hastalık değildir. Yani zoonoz bir hastalık olarak değerlendirilemez.  Korkmadan kırmızı et tüketebilirsiniz. Ülkemizde bununla ilgili kendimiz aşıyı üretiyoruz. Üreticilerimiz 28 Nisana kadar süren aşı döneminde mutlaka hayvanlarını aşılatsınlar” dedi. Son günlerde Türkiye'de daha önce görülmemiş bir şap hastalığı türünün hayvan varlığını tehdit eder hale geldiği ve acil önlem alınmaması halinde et ve süt üretiminin azalacağı yönündeki haberler dikkat çekiyor. Şap hastalığı yani diğer adıyla SAT- 2 SEROTİPİ, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyon olarak bilinen ve hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında yayılma hızının daha fazla olduğu belirtiliyor. Mevcut aşılara direnç gösteren şap hastalığının bu türü, güney sınırımızdan yurda girip deprem sonrası ülkenin geniş bir kesimine yayıldığı belirtilirken, ilgili bakanlık tarafından bu hastalık için gerekli aşıların üretildiğini belirterek, Nisan sonu itibarıyla da hastalığın tamamıyla sönümlenmiş olacağını açıkladı. Konu hakkında gazetemize konuşan Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, hastalığın insanlara bulaşma riskinin olmadığını belirterek, “Yıllardır ülkemizde de olan şap hastalığının 7 çeşidi var. Ülkemizde bu hastalığın daha önce A, O ve Asya tipi vardı. Bu yıl ilk kez SAT2 çıktı. Bu bizi biraz korkuttu. Ancak aşılarımız var ve aşılamaları yaparsak korkacak bir şey olmaz.” Dedi. Ülkemizde hastalık ili ilgili aşının hemen üretildiğine değinen Nihat Köse, “Daha önce olan ülkemizde daha önce A, O ve Asya tipine karşı hayvanlarımız aşıladık. Ancak SAT2 olmadığı için yapılmadı. Kuzey Irak’ta SAT2 virüsü çıktı. Ülkemizde şap enstitüsü var ve bence Dünyada şap konusunda en iyi kurumlarından birisidir. Bu kurumumuz gidip Irak’tan gerekli numuneleri aldılar ve hastalık ülkemize gelmeden önce aşıyı ürettiler. Tabi sonuçta aşı üretiminin bir süresi var. Kurumumuz çok hızlı bir şekilde bir ay içerisinde aşıyı ürettiler. O arada da maalesef hastalık ülkemize de bulaştı, kurumumuz da aşılamaya devam etti” diye konuştu. HER AŞI BAŞKA BİR HASTALIĞI İYİLEŞTİRMEZ Üreticileri 28 Nisana kadar mutlaka şap hastalığına karşı hayvanlarını aşılatmaları konusunda uyaran Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, şu ifadelere yer verdi; ”Unutmamak gerekir ki her aşı, diğer bir hastalığa karşı korumuyor. O nedenle üreticilerimiz daha önce normal aşıları yaptırmış olsalar dahi, devlet veya özelden gelen veteriner hekimlerimiz Şap için aşı yapacağız derlerse mutlaka yaptırsınlar. Tarım Bakanlığı’nın bir sloganı var, ‘Aşını yaptır, aşını(Yemeğini) artır’ diye.. Yani hayvan sağlığını korumak için bu aşıyı yaptırmak zorundayız. HASTALIK BİTMEDEN KARANTİNA KALDIRILMAZ Şuanda Türkiye’de SAT2’ye bağlı bir enfeksiyon var. Çok hızlı bulaştığından tüm ülke karantina bölgesi ilan edildi. Buna bağlı olarak Tarım Bakanlığı hayvan hareketliliğini durdurdu. Eğer işletmede hastalık çıkarsa, kamu veteriner hekimi gelip orayı karantinaya alıyor, hayvan hareketliliğini durduruyor ve hemen gerekli aşılamayı yaparak son hastanın iyileşmesinin üzerinden 21 gün geçinceye kadar da karantinayı kaldırmıyor. KIRMIZI ETİ RAHATLIKLA TÜKETEBİLİRSİNİZ İnsanlarımız şap ve şarbonun adları birbirine yakın olduğundan kırmızı et yememeye başladı. Çünkü şap ile şarbonu karıştırıyorlar. Etten insana bulaşıyormuş gibi dedikodular var. Bu doğru değil. Kırmızı etten insanlara bulaşan, kara çıban yapan, hatta zaman zaman ölümlere neden olan hastalık şarbondur, ŞAP hastalığı değil. İsim benzerliğinden dolayı insanlarımız karıştırıyordur. Vatandaşlarımız korkmasın, çünkü şap hastalığı insanlara bulaşmaz.   Burada rahatlıkla söyleyebiliriz; korkmayın ülkemizde şu anda şarbon hastalığı yoktur. Kırmızı eti rahatlıkla tüketebilirsiniz. Ancak hayvancılığımız için şap çok tehlikeli bir hastalıktır, ciddi verim kayıplarına neden olur. Büyük hayvanlarda olmasa da, buzağılarda ölümlere neden olabiliyor. HAYVANLAR MUTLAKA AŞILANMALI O nedenle hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız mutlaka aşıları yaptırsınlar. Dışarıdan yabancı yerden hayvanları işletmelerine sokmasınlar. Hatta ayrı ayrı iki ahırı olan varsa, bir ahırda çalışan, hayvanların bakımını yapan, diğer ahıra girmemelidir. Ayrı ahırların yemleri ve suları da ayrı olmalı, hastalık bitmeden kesinlikle bir araya getirilmemeli. Yetiştirici, ciddi bir karantina işine uyacak ki hastalık yayılmasın. Hayvan hareketliliğinin önüne geçebilirsek hastalığın yayılmasının da önüne geçebiliriz. Aşılama devam ediyor ve 28 Nisana kadar sürecek. O nedenle mutlaka o tarihe kadar hayvanlarımızı aşılayalım. Unutmayın ki, eğer hayvan besliyorsanız mutlaka bir veteriner hekimiz olacak. Yani veteriner hekime danışmanın her zaman yararınıza olacağını unutmamak gerekir. Bu hem kendini korumak, hem de gelirinizi artırmak için çok önemlidir.” Son yıllarda hayvancılıkta yaşan sorunlarla beraber et sorunu olduğuna da dikkat çeken Nihat Köse, üreticilere verilecek desteklerle bunun önüne geçilebileceğine vurgu yaparak şöyle konuştu; “Son yıllarda süt sorunu ile karşı karşıyayız. Şöyle baktığımızda bir söz vardır; ‘Anası olmayanın, danası olmaz’..  Şimdi biz sütü veya buzağıyı desteklersek, doğal olarak hayvan sayısı artar. Uzun zamandır ülkemizde sütçüler zarar etti. Şöyle baktığımızda doğrudur; süt pahalı, peynir pahalı, tereyağı pahalı bu tüketici için sorun ama süt üreten için de sorun..  Sütçülerimiz bir litre sütü hep maliyetinin altında sattı. Hatta sokakta süt satan satıcılar insanlar alsın diye daha aşağı fiyata süt sattı. Sonuçta insanlar bu işten para kazanmak zorundadır. İnsanlar ucuza tüketmelidir doğrudur ama burada desteklemelerin devreye girmesi lazım. Şimdi 1 TL destek var ama yetmiyor. Desteğin 4-5 TL olması lazım. ET İHTİYACIMIZ VAR Sütümüz olursa hayvanımız, hayvanımız olursa buzağısı olur, hayvanımız çok olur vs. derken hayvancılığımız gelişir. Şu anda ülkemizde et ihtiyacımız var ve kırmızı et ihtiyacımız var. Et fiyatları çok yükseldi ve et ithalatını açtık. Ancak bu sorunu çözmüyor. Eti getiriyoruz derken satıyoruz bitiyoruz. Ülkemiz büyük bir ülke, bugün 80 milyon nüfusumuz var. Sonuçta kendimiz üretmediğimiz sürece sıkıntılarımız bitmek. Pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşında buğday kriz yaşandı. Satın alırız diyorduk alamadığımız durum ile karşı karşıya kaldık. KENDİMİZE YETERLİ HALE GELMELİYİZ Gıdanın stratejik bir ürün olduğunu unutmadan her şeyi yetiştirecek durumda olmalıyız. Bunun bir parçası da et ve sütün kaynağı olan hayvancılık.. İthalatın bunu çözmediğini anlamalı ve kendimize yeterli duruma gelmeliyiz. Bugün gelişmiş ülkelerde et tüketimi ortada.. Az gelişmiş ülkelerden çok fazla et tüketimi olduğunu görmekteyiz. Sağlıklı, gelişmiş bir toplum için yeterli kadar ve hesaplı olacak şekilde bunu sağlamalıyız. Üreticinin para kazanmasını sağlayacak şekilde desteklemek zorundayız. Uzun vadeli projeler yapılmalı en az 20 yıllık, 30-50 yıllık projeler geliştirmeliyiz. Bu hükümetlerin değişmesi durumunda dahi projeler devam etmelidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.