TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sağlıkta şiddet

İLKHABER-Gazetesi - Sağlıkta şiddet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlıkta şiddet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dr. Derya Mengücük: Sağlıkta şiddet, hala her türüyle, her sağlık kurumunda yaşanmaya devam ediyor Haber

Dr. Derya Mengücük: Sağlıkta şiddet, hala her türüyle, her sağlık kurumunda yaşanmaya devam ediyor

Birlik ve Dayanışma Sendikası, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya’nın, 6 Temmuz 2022’de Konya Şehir Hastanesinde, mesleğini icra ederken silahlı saldırı ile öldürülmesinin 2.yılında, meslektaşları ve sağlıkta şiddete maruz kalıp hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanlarını saygıyla andı.  Sağlıkta şiddetin son bulması için Sağlık Bakanlığı’na, yetkililere seslenerek etkin çözümler ve gerçek bir yasa oluşturulmasını talep eden Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, “Sağlık Bakanlığı, çalışanlarının güvenliğini sağlamak, sağlıkta şiddeti engellemek zorundadır. Bu, başlıca görevlerinden biridir. Sorunu yok sayan, görmezden gelen, ciddiye almayan bu yaklaşım kabul edilemez” diyerek ifade etti. Birlik ve Dayanışma Sendikası, Konya Şehir Hastanesi’nde görev yapan Dr. Ekrem Karakaya’nın vefatının 2. yılında sağlıkta şiddetin artık son bulması için açıklamada bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın şiddeti görmezden geldiğini söyleyen Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, “Sağlıkta şiddet, hala her türüyle, her sağlık kurumunda yaşanmaya devam ediyor. Bitmiyor. Sağlık Bakanlığı ve sorumlular da bunu görmezden gelmeye devam ediyor. Sağlık’ta şiddet son 20 yılın felaketi haline gelmiş durumda ve olağanmış gibi algılanıyor. Bu kabul edilemez. Sağlık ve şiddet kelimelerinin yan yana olması sadece sağlık çalışanlarının sorunu değil, artarak halk sağlığı sorunu haline geliyor” dedi. “Kimse ağır ve sorumluluğu yüksek, yorucu bir mesleği üstüne hayati tehdit riskiyle yapmak istemiyor” Dr. Derya Mengücük, “Sağlık çalışanları ya uygunsa bir an önce mesleğinden emekli oluyor ya da yurtdışı seçeneklerine bakıyor. Tehdit, hakaret, fiziksel şiddet riskinin fazla olduğu uzmanlık branşlarına kimse girmek istemiyor. Aşırı iş yükü, uygunsuz çalışma koşulları, yetersiz ücretlerin de buna etkisi olmakla birlikte şiddet bu kaçışın nedenleri arasında başı çekiyor. Kimse ağır ve sorumluluğu yüksek, yorucu bir mesleği üstüne hayati tehdit riskiyle yapmak istemiyor. Haklılar ve buna hakları var” diyerek ifade etti. “Sağlık sisteminin tüm olumsuzlukları ve eksikleri sağlık çalışanları ile hasta ve yakınları arasına terk edilmiş halde” Dr. Derya Mengücük, şimdiye kadar geçen zamanda şiddet konusunda bir iyileşme, düzelme olacağını görmediklerini söyleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti: “Sağlık sisteminin tüm olumsuzlukları ve eksikleri sağlık çalışanları ile hasta ve yakınları arasına terk edilmiş halde. Asıl muhatapları güzel bir aldırmazlık halinde her şey muhteşemmiş gibi davranıyor, konuşuyor.  Sağlık Bakanlığı, çalışanlarının güvenliğini sağlamak, sağlıkta şiddeti engellemek zorundadır. Bu, başlıca görevlerinden biridir. Sorunu yok sayan, görmezden gelen, ciddiye almayan bu yaklaşımı kabul edilemez.  Sorumlu ve yetkili olarak; yarattıkları sağlıkta şiddeti kabullenmek, bilmek, görmekle başlayıp caydırıcı ceza ve yaptırımlar uygulamak, etkin çözümler ve gerçek bir yasa oluşturmak zorundalar.”

Adana’da Ersin Arslan anıldı sağlıkta şiddete ‘dur’ denildi Haber

Adana’da Ersin Arslan anıldı sağlıkta şiddete ‘dur’ denildi

Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen sağlıkta şiddetin önüne geçilemediği gerekçesiyle Adana Tabip Odası basın açıklaması yaptı.  Adana Tabip Odası önünde bir araya gelen hekimler adına açıklama metnini Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur okudu. Suntur, Ersin Arslan’ın katledilmesinin üzerinden tam 12 yıl geçtiğini söyledi.  İlkhaber Gazetesi'nden Ahmet Akdeniz'in haberine göre; Arslan’ın öldürüldüğü gününün, TTB tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan edildiğini anlatan Suntur, “Gaziantep’te görevi başında katledilen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. TTB tarafından “sağlıkta şiddete karşı mücadele günü” ilan edilen bu günde, başta Dr. Ersin Arslan olmak üzere, sağlıkta şiddet nedeniyle bugün aramızda olmayan, kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz” dedi. Günde ortalama 50’den fazla sağlıkta şiddet başvurusu yapıldığını anlatan Suntur, “Son 20 senede sağlık kurumlarında ve çalışma ortamlarımızda karşılaştığımız şiddet korkunç boyutlara ulaşarak biz hekimlerin/sağlık emekçilerinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. 2023 yılında kamuoyuna yansıyan Beyaz Kod verilerinden günde ortalama 50’den fazla sağlıkta şiddet başvurusu yapıldığını biliyoruz. Üstelik yaptığımız çalışmalarımızda da gördüğümüz, sağlıkta şiddet olaylarının yarıdan fazlasında Beyaz Kod bildirimi yapılmadığıdır. Sağlık çalışanları olarak bizler neredeyse her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz ve bu kayıtlara girmemektedir” diye konuştu. Sağlıkta şiddetle baş etmekte zorluk yaşadıklarını da ifade eden Suntur, “Hatta nefes bile alamaz hale geldiğimiz herkes tarafından bilinip, kabul edilmesine rağmen; halen gerçek nedenler görmezden geliniyor ve bu nedenlere yönelik çözümlere yaklaşılmıyor. Sağlık Bakanlığı’nın uyarı ve çağrılara rağmen sağlıkta şiddetle alakalı halen herhangi bir ciddi adım atmaması, Dr. Ersin Arslan’ın ölümünden sonra olduğu gibi, yeterli olmayan yasal düzenlemelerle yetinmesinin nedeninin sağlıkta şiddetin sona erdirilmesine yönelik bir adım olmadığını, sistemi korumaya yönelik olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu. Beyaz kod verilerinin kendileri ile paylaşılmadığını anlatan Suntur, “Üstelik Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod verilerini bizimle ile paylaşmaktan da kaçınıyor! Ancak biz, TTB olarak bu bilgileri sınırlı da olsa mahkeme kararıyla alabiliyoruz. Tüm bunlar, her geçen gün bizi çalışamaz hale getiren şiddetin çözümüne dönük etkin, sahici adımlar değildir. Kamu otoritesinin, ilgili meslek örgütü ve sendikalarla en küçük işbirliğinden dahi kaçınması da şiddeti bitirmeye yönelik ciddi bir irade olmadığının delili olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer yasa ve düzenleme önerilerimize kulak verilseydi; 2022 yılında Konya’da hastanede silahlı saldırı sonucu kaybettiğimiz Dr. Ekrem Karakaya ve daha birçok meslektaşımız şu an hayatta olabilirdi” ifadelerini kullandı. Suntur sözlerini şöyle tamamladı; “Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte hasta ve yakınlarının müşteri olarak görüldüğü ve sınırsızlık tanındığı, biz sağlık çalışanlarının ise gittikçe değersizleştirildiğimiz bir sistemde çalışmaktayız. Sağlıkta şiddet bizi tüketen bu sistemin, hastalarla ve kendi aramızda oluşan sağlıksız iletişimin bir parçası haline gelmiştir. Ancak bireyci, sermaye odaklı ve ölümcül bir rekabeti önümüze koyan sağlık sistemi sadece şiddet üretmiyor. Bu sistemde sağlık hizmetleri de niteliksizleşiyor ve sonucunda toplumun sağlığının daha da geriye gittiğini istatistikler bize gösteriyor. Ancak mücadele, dayanışma ve örgütlülükle, “şiddet sona ersin” sloganının tüm dünyada yankılanmasıyla şiddetsiz bir yaşamı hep birlikte kurabiliriz. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak bu zamana kadar çalışma ortamlarımızdaki şiddet sorununun çözümü için her alanda, her düzeyde emeğimizi ortaya koyduk. Sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiklerimizin anılarını yaşattık, yaşatacağız. Sağlıkta şiddete karşı mücadele gününde sözümüzü yineliyoruz!  Sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!”

Dr. Hüseyin Dedecan: Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım Haber

Dr. Hüseyin Dedecan: Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım

Memur-Sen ve Sağlık-sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu geçtiğimiz günlerde Seyhan Devlet Hastanesi’nde acil serviste hastası tarafından darp edilen hekimle ilgili Seyhan Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya destek amacıyla çok sayıda kişi katıldı. Gerçekleşen olaya kısaca değinen Başkan Bekir Nennioğlu, “15 Şubat 2024 tarihinde, canla başla sağlık hizmeti veren bir hekim arkadaşımıza kendini acil hasta sanan kişi tarafından fiziksel şiddet uygulanmıştır. Bu olay neticesinde hekimimiz yaralanarak yere düşmüştür” dedi. Bir bankaya giden insanların saatlerce beklediğinde banka görevlisine saldırılmadığını söyleyen Nennioğlu, “Mahkemeye giden, kapıda akşama kadar sıranın kendisine gelmesini bekliyor, ancak tık yok. Fırından ekmek alırken bile belli sıraya giriyor ve ses yok. Ancak şifa bulmak için geldiği hastanede hekime, hemşireye ve sağlık çalışanına saldırıyor. Bunun sebebini anlamak mümkün değil. Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın ortak çalışması sonucunda sağlıkta şiddet katalog suçları arasına girmiş olmasına rağmen, maalesef alınan önlemler tek başına yeterli görünmemektedir. Sağlıkta şiddetin önlenmesi sadece cezaların artırılmasıyla değil, aynı zamanda toplumsal bir duyarlılık oluşturulmasıyla mümkün olacaktır” şeklinde konuştu. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde toplumsal seferberliğin başlatılması ve okullardan kamu kurumlarına, sivil toplumdan medya organlarına kadar geniş bir yelpazede farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Nennioğlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Gerekirse, kamu spotu olarak televizyonda ve okullarda haftalık olarak bir saatlik eğitim verilmelidir, ki gelecek nesil sağlık çalışanlarının kıymetini bilsin. Sağlık çalışanlarının karşılaştığı ağır iş yükü ve uzun nöbetler altında ezildiği bir dönemde, pandemi ve deprem gibi olayların etkisiyle artan sorunlarla başa çıkmak için çözüm noktasında acil adımlar atılmalıdır. Bu olaylar sadece bireylerin can güvenliği açısından değil, aynı zamanda sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından da büyük bir tehdittir. Bu konuda alınacak etkili önlemler, sağlık çalışanlarının mesleklerini sevgi ve şevkle icra edebilmelerini sağlayacak ve toplumun genel sağlığını koruyacaktır. Bu vesileyle, sağlık emekçilerinin can güvenliği için gerekli tedbirlerin hızla alınması ve toplumsal şiddetle mücadelede birlikte hareket edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Sağlıkta şiddet konusundaki endişeleriniz, bir toplum olarak karşı karşıya olduğumuz önemli bir sorunu yansıtmaktadır. Bu zorlu süreçte sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal dayanışma ve farkındalık oluşturmak, alınan tedbirleri desteklemek, insan haklarına saygı çerçevesinde önem taşımaktadır.” Nennioğlu, sağlık çalışanlarının canla başla verdikleri hizmetlerle toplumun sağlığını korumak için çaba sarf ettiğine vurgu yaparak devamında şunları kaydetti: “Ancak yaşanan şiddet olayları, bu kutsal görevin zorluklarını artırmaktadır. Bu nedenle, güvenli bir çalışma ortamının sağlanması için yapılan çabalar, sadece bir meslek grubunu değil, toplumun genel refahını etkilemektedir. Bu çabalarımız mücadeleye katkıda bulunan herkesin özverisi ve sorumluluğunu yansıtmaktadır. Gelecekte daha güvenli, saygılı ve adil bir sağlık sistemi kurma umudumuzla, yaşanan zorlukların birlikte aşılmasını dileriz. Toplum olarak, sağlık çalışanlarına destek olmak ve şiddetle mücadelede el birliğiyle hareket etmek sorumluluğumuzdur.” Başkan Nennioğlu, bugün şiddete karşı durarak destek veren herkese teşekkürlerini iletti. “BEN ŞİDDET OLAYININ NE İLKİYİM NE DE SONU OLACAĞIM” Geçtiğimiz günlerde hastası tarafından darp edilen Dr. Hüseyin Dedecan ise yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “’Sağlıkta şiddet son bulmalı’ söyleminiz artık önlem alınması gereken noktasına geldi. Ben şiddet olayının ne ilkiyim ne de sonu olacağım. Tabi umut ederim ki son olurum. Çok değerli bir büyüğüm ve hocam olan Hasan hocamın sözü ile konuşmamı bitirmek istiyorum: Artık ben sizin hocanız değil bir meslektaşınız, bir abiniz olarak konuşuyorum. Yorulacaksınız, zorluklar çekeceksiniz, maalesef istemesek de şiddete maruz kalacaksınız. Size tek öğüdüm sizlere şiddet uygulayan o kötü insanlar yüzünden mesleğinize küsmeyin. Çünkü iyi insanların sizin tedavilerinize ihtiyacı var ve benim bugün nöbetimde bulunmamın sebebi o iyi insanlardır.”

Hasta yakınlarının darp ettiği doktor yoğun bakımda tedavi altına alındı Haber

Hasta yakınlarının darp ettiği doktor yoğun bakımda tedavi altına alındı

GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde hasta yakınlarınca darbedilerek ağır yaralanan doktor, yoğun bakımda tedavi altına alındı 23 Nisan Mahallesi'ndeki bir özel hastanenin acil servisine gelen aile, çocuğunu yüksek ateş şikayetiyle muayene ettirmek istedi. Bu sırada aile üyeleri ve acil servis doktoru Asadullah Begoğlu arasında tartışma başladı. Tartışmanın ardından aile üyeleri ve hastaneye gelen çok sayıda yakını, doktor Begoğlu'na saldırdı. Kemer ve demir çubukla darbedilen Begoğlu ile kavgayı ayırmaya çalışan hastanenin gece müdürü Ahmet Sefa Sağlık ve güvenlik görevlisi Gökhan Hacı Yunus yaralandı. Yaralanan Sağlık ve Yunus ayakta tedavi edilirken, ağır yaralanan ve hayati tehlikesi bulunan doktor Begoğlu ise yoğun bakımda tedavi altına alındı. Polis ekipleri olayla ilgili kavgaya karışan aile üyelerini gözaltına aldı, diğer şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Öte yandan doktorun darbedilmesi hastanenin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde çok sayıda kişinin doktor Begoğlu'nu aralarına alarak darbetmesi yer alıyor. Hastanenin gece müdürü Sağlık, gazetecilere, yüksek ateş şikayetiyle başvuran hastanın yüksek ateş nedeniyle damar yolunun açılmadığını söyledi. Bu nedenle hasta yakınlarının sinirlenerek hastane içerisinde arbede çıkardığını ifade eden Sağlık, şunları kaydetti: "Güvenlik görevlisi arkadaşlarla hasta yakınlarını sakinleştirerek hastane dışına çıkardık. Bu sırada hastaya müdahaleye devam edildi. Çocuğun babası arama yaparak birkaç araba dolusu yakınını hastaneye çağırdı. Hastanenin dışına çıktığımızda çok ağır hakaretler ederek hem doktorumuza hem bana saldırdılar. Doktorumuz şu an yoğun bakımda, başında yaklaşık 15 dikiş var. Hayati tehlikesi devam ediyor. Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesi için gerekenlerin yapılması lazım."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.