Adana’da sağlık ve sosyal hizmet işçileri, emeklilik ve toplu sözleşme sorunlarına dikkat çekti
Adana’da Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri ve DİSK bir araya gelerek Çukurova Üniversitesinde SES iş yeri temsilciği önünde basın açıklaması yaptı. Devrimci Sağlık İş Çukurova Bölge Başkanı Hüseyin Türkmen’in yaptığı açıklamada, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının karşılaştığı emeklilik adaletsizlikleri ve toplu sözleşme sorunları ele alındı. Hüseyin Türkmen, 2025 yılında emeklilikte yaşanabilecek büyük kayıplara dikkat çekerek, mevcut adaletsizliklerin çözülmesi için hükümete ve TBMM’ye çağrıda bulundu.
“Emeklilikte adil gelir dağılımı sağlanmalı”
Devrimci Sağlık İş Çukurova Bölge Başkanı Hüseyin Türkmen 2025 yılında ekonomik anlamda yaşanabilecek durumlara değinerek, “Bugün Adana'dan İstanbul'a, İzmir'den Sivas'a, Osmaniye 'den Tekirdağ'a, Manisa/ Soma'dan Antalya 'ya, Mersin'den Diyarbakır’a sesimizin ulaştığı her yerde gelirde, vergide, emeklilikte ve ülkede adalet talebimizi dile getirmek için bir araya geldik. 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıplar yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylık ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır. Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır. Emeklilik başvurusu yapan mesai arkadaşlarımızın yerine nasıl bir istihdam oluşturulacağı konusunda bir belirsizlik vardır. Bu durum işyerlerimizde iş yükünün artmasına, sunduğumuz sağlık ve sosyal hizmetin niteliğinin azalmasına yol açacaktır. Bu adaletsizliği gidermek bir cümlelik yasa değişikliği ile mümkündür. Konfederasyonumuz DİSK, bu konuda bakanlığa ve TBMM’ye taleplerini iletmiş bu talepler kamuoyu ile de paylaşılmıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve TBMM bu adaletsizliğe karşı derhal harekete geçmelidir. Asgari değil insanca yaşamak istiyoruz” dedi.
“Yüksek enflasyonla yoksullaştırılan, adaletsiz vergi sistemiyle yüzbinlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisi zor durumda”
Hüseyin Türkmen sözlerine son verirken şunları sıralardı: “Ülkemizin içinden geçtiği enflasyonist ortamda tarihimizde görülen en sert bölüşüm krizi ile karşı karşıyayız. Yüksek enflasyonla yoksullaştırılan, adaletsiz vergi sistemiyle yüzbinlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisi, milyonlarca işçi, dar gelirli büyük bir alım gücü kaybı yaşarken, Türkiye sermaye sahipleri için büyümeye devam ediyor. Buradan sesimizin ulaştığı bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerine sesleniyoruz:
Haftalık 40 saatlik çalışma hakkımızı tanımayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir.
Tayin ve becayiş hakkımızı kalıcı şekilde düzenlemeyen, KHK’lı işçi, İŞKUR’lu işçi ayrımını ortadan kaldırmayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir.
Görev tanımlarımızın net olmadığı, idarecilerin bir tek sözüne bağlı görevlendirme sorununu çözmeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir.
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücreti ve enflasyon üzerinde olacak şekilde zam oranlarını içermeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Ve hepimiz biliyoruz ki toplu sözleşme hakkımız gasp edilerek verilen yetkilerle bu taleplerin gerçekleşmesi mümkün değildir. Hep birlikte toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Yaşadığımız adaletsizliklerin ortadan kalkması için, taleplerimizin gerçekleşmesi için bir araya gelmekten sendikamızı, DİSK’i büyütmekten başka yol olmadığı açıktır. Bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerini geleceğine sahip çıkmaya, DİSK/Dev Sağlık İş’e üye olmaya çağırıyoruz.”