SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

İLKHABER-Gazetesi - Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’da sağlık çalışanları 14 Mart’ta Beyaz Yürüyüşte buluşuyor Haber

Adana’da sağlık çalışanları 14 Mart’ta Beyaz Yürüyüşte buluşuyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütleri, 14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nda sağlık sistemindeki sorunlara dikkat çekmek amacıyla ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirecek. Bu kapsamda Adana’da da hekimler ve sağlık çalışanları iş bırakarak taleplerini kamuoyuna duyuracak. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, 14 Mart’ın artık bir kutlama günü olmaktan çıkıp sağlık çalışanlarının taleplerini dile getirdiği bir mücadele gününe dönüştüğünü belirtti. Polatöz, “Başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu vurgulamak ve mevcut sorunlara çözüm talep etmek için 14 Mart’ta alanlarda olacağız” dedi. Adana’daki iş bırakma eylemi kapsamında sağlık çalışanları 14 Mart sabahı Atatürk Parkı’nda bir araya gelerek Atatürk Anıtı’na çelenk sunacak. Ardından Kasım Gülek Köprüsü’nden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar “Beyaz Yürüyüş” gerçekleştirecekler. Meydanda düzenlenecek basın açıklamasıyla taleplerini dile getirecekler. Uzm. Dr. Polatöz, “Hekimler ve sağlık çalışanları 14 Mart’ta alanlarda olacak” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 14 Mart Tıp Bayramı’nın artık bir kutlama günü olmaktan çıkıp taleplerin dile getirildiği bir mücadele gününe dönüştüğünü belirterek şunları söyledi: 14 Mart Tıp Bayramı’nda ülke genelinde iş bırakacaklarını söyledi. 14 Mart sabahı saat 09:00’da Atatürk Parkı’nda bir araya gelerek Atatürk Anıtı’na çelenk sunacaklarını belirten Polatöz şunları söyledi: “Ardından ise öğle saatlerinde Kasım Gülek Köprüsü’nde toplanıp önlüklerimizle ‘Beyaz Yürüyüş’ gerçekleştireceğiz. Buradan Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüyecek ve meydanda taleplerimizi içeren basın açıklaması yapacağız. Biz bu süreçte hedefimiz başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu, başka bir sağlık çalışma ortamının mümkün olduğunu söylüyoruz. Artık kutlama dışında taleplerimizin dile getirerek haftamızı kutlayacağımız bir ortamdayız.” Eren, "Sağlıkta kriz derinleşiyor, çözüm için birlikte mücadele etmeliyiz" Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı Erol Eren ise sağlık sistemindeki mevcut sorunlara dikkat çekerek, “Ağzına kadar dolu poliklinikler. Beş dakikaya inmiş muayene süreleri. Günlerce randevu düşürmeye çalışan vatandaşlar. Mahşer yerini andıran aciller. Yenidoğan çetesi gibi olaylar derken, Türkiye sağlık sistemi çöktü. Altında kalan hekimler, sağlık çalışanları, hastalar. Kazananlar ise, özel hastane patronları oldu. Oysa bugünkünden çok daha iyi, çok daha nitelikli, sağlık hizmeti sunacak başka bir sağlık sistemi mümkün.  Kamucu - toplumcu bir sağlık sistemi için gelin birlikte mücadele edelim” diye ifade etti. Eren, "Sağlıkta şiddet ve çalışma koşulları acil çözüm bekliyor" Eren, sağlık emekçilerinin geçmiş yıllarda 14 Mart haftasında daha çok sağlıkta şiddet, özlük hakları ve çalışma koşulları gibi konuları gündeme getireceğini ifade ederek, “Hekimler ve sağlık emekçileri için 14 Mart Sağlık Haftası Tıp Bayramı taleplerini kamuoyuyla paylaşacakları günlerdi. TTB ve SES geçmiş yıllarda 14 Mart haftasında daha çok sağlıkta şiddet, özlük hakları, çalışma koşulları gibi konuları öne çıkarırdı. Bu sene ise, "sağlık sistemi çöktü " tespitinden yola çıkarak. Başka bir sağlık sistemi mümkün mücadele programı oluşturuldu. Çok da doğru yapıldı. Sağlık öyle bir hale geldi ki neresinden tutsanız, elinizde kalıyor. Neresini yamamaya çalışsanız öbür tarafından patlıyor. Nitekim görüyoruz” şeklinde konuştu. 14 Mart’ta Beyaz Yürüyüş’te hekimler ve sağlık çalışanları taleplerini haykıracak TTB ve SES'in sağlık sistemine alternatif öneriler sunmak amacıyla başlattığı "Beyaz Yürüyüş", İstanbul'dan Ankara'ya kadar olacağını belirterek şunları söyledi: “Bu etkinlikler de sağlık sistemi finansmanından, hizmet sunumuna, sağlık emek gücünden, sağlık hizmet sunumuna kadar bir dizi konu masaya yatırılıyor. Bir yandan da TTB'nin ve SES 'in alternatif sağlık sistemi önerisi için raporlar hazırlanıyor. Nihai rapor 14 Mart haftasında kamuoyuna açıklanacak. Program kapsamında İstanbul'dan Ankara'ya. Beyaz Yürüyüşe başladık. Yürüyüş önceki gün akşam 19.00' da Kadıköy İskele Meydanı’ndan kitlesel uğurlama ile başladı. Çarşamba günü saat 10.30 'da Gebze, 12.30 'da İzmit Kent Meydanı’nda basın açıklamaları ve yürüyüşler, akşam da Mimarlar Odası’nda hekimlerle buluşma var. Perşembe günü Balıkesir şehir merkezinde yürüyüş ve basın açıklamasının adresi Ali Hikmet paşa meydanı. Aynı gün Bandırma'ya geçiyor saat 14.30 'da Bandırma Eğitim ve araştırma Hastanesi'nde ki basın açıklamasından sonra da Eskişehir ' e geçeceğiz. Eskişehir'deki buluşma COVİD- 19 salgınında yitirdiğimiz sağlıkçıların anısına Tepebaşı belediyesi tarafından yaptırılan Varlığımız Sağlığımız Anıtı, yürüyüş ve basın açıklaması ise Eskişehir Tabip Odası önünde olacak. Akşam da Yunus Emre kültür merkezi'nde hekimler ve Eskişehir Emek Demokrasi platformu ile buluşma var. Beyaz Yürüyüşün sonunda Cumartesi günü saat 13.00 'te Ankara'da Makine Mühendisleri Odası'nın Selanik Caddesi'ndeki Eğitim ve Kültür Merkezi'nde Büyük Hekim ve Sağlık Çalışanları Buluşması var. O gün Türkiye'nin dört bir yanından gelecek hekim ve sağlık emekçileri ‘Başka Bir Sağlık Sistemi'ni konuşacak, tartışacak hem de TTB 'nin ve SES ' in 14 Mart programına hep birlikte karar verecek. TTB, hekimler ve sağlık emekçileri için yoğun bir hafta olacak. Çöken sağlık sisteminin altında kalan herkesin katkısına, katılımına desteğine ihtiyaç var.  Beyaz yürüyüşe destek olarak 1 Mart 'ta Ankara'dayız.”

Adana’da sağlık çalışanları, iş bırakma eylemini anlatmak için vatandaşlara broşür dağıttı Haber

Adana’da sağlık çalışanları, iş bırakma eylemini anlatmak için vatandaşlara broşür dağıttı

6-10 Ocak tarihleri arasında iş bırakacaklarını duyuran aile hekimleri,  Yeni Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliğinin geri çekilmesi için iş bırakıyor. Adana’da Duygu Kafe önünde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) bağlı sağlık çalışanları, vatandaşlara bilgilendirme amacıyla broşür dağıttı. SES Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Türkiye genelinde Aralık ayında düzenlenen iş bırakma eylemlerinden sonra 600 doktorun gruptan çıkarılmasının, 600 ebe ve hemşirenin ise ücretlerinde kesinti yapılması kabul edilemez” dedi. “Biz aile hekimliği çalışanları ve doktorlar olarak bizler bu yönetmeliği istemiyoruz” Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Türkiye genelinde Aralık ayında yapılan iş bırakma eylemlerinden sonra 600 tane doktorun gruptan düşürme, 600 ebe ve hemşire ‘inde ücretlerinden kesinti oldu. Biz bunların hiç birini kabul etmiyoruz. Bu yeni yönetmeliğin neresinden tutarsak tutalım ücret kesintisine yol açıyor. Biz aile hekimliği çalışanları ve doktorlar olarak bizler bu yönetmeliği istemiyoruz” şeklinde konuştu. “5 Dakika içerisinde hastanın neyi olduğu, rahatsızlığının tanısının konulması mümkün değil” Eren, hasta başına günlük 75 hasta bakma sınırının pratikte uygulanamaz olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Biz hiçbir zaman vatandaşın 1 yıl içerisinde 2 defa aile sağlığı merkezine gelmediği zaman ücret kesilmesini istemiyoruz. Biz doktorlar, ebeler, sağlık çalışanları olarak çalışmak istiyoruz. Bir günde 75 hasta bakılamaz, bakıldığı taktirde ise doktor hastaya 5 dk. bakabilir.  5 dk. İçerisinde hastanın neyi olduğu, rahatsızlığının tanısının konulması mümkün değil. Rutin rahatsızlığı olan, kalp rahatsızlığı olan hastalar 6’dan fazla gidecekler. Bölgesel olarak bunların hazırlanması, 2000 hastaya düşürülmesi aile sağlığı merkezlerinin. 6-10 Ocak arasında iş bırakıyoruz. 8 Ocak’ta Adana Şehir Hastanesinde 12.30’da basın açıklaması yapacağız. Halkımızdan bu konuda destek bekliyoruz.”

Uzm. Dr. Polatöz: Mesleğimizin onuru için mücadelemize devam edeceğiz Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Mesleğimizin onuru için mücadelemize devam edeceğiz

Adana Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), sağlık çalışanlarının ekonomik kriz ve adaletsizliklere karşı taleplerini dile getirmek amacıyla düzenledikleri “vergide adalet” eylemlerinin 42. haftasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik zorlukları ve sağlık sistemindeki adaletsizlikleri vurgulayarak, bu mücadelede taleplerini yineledi. “Sağlık çalışanları olarak ekonomik krizin etkilerini görüyoruz” Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bugün 25 Aralık 2024 Çarşamba. Vergide adalet eylemlerimizin 42. haftasındayız. 21 Şubat 2024 tarihinden bu yana her hafta Türkiye’nin dört bir yanında vergide ve gelirde adalet talebimizi dile getiriyoruz. Açlık sınırının 24 bin lira, yoksulluk sınırının 67 bin lira olduğu ülkemizde, asgari ücretin açlık sınırının üzerinde olmasını bile çok gören bir hükümet tarafından yönetiliyoruz. Önümüzdeki hafta memurlara %11 oranında zam yapılması planlanıyor. Emeklilerin bütçede aldığı pay %4,1’e düşmüş durumda. Maliye Bakanı’na göre bu oranların artırılması halinde ekonomi kötü etkilenecekmiş.  Biz sağlık çalışanları olarak, ekonomik krizin halkımızın yaşamını nasıl çekilmez hale getirdiğini görüyoruz” diye ifade etti. “Hastalarımız ilaçlarının katkı payını bile ödeyemez hale gelmiş durumda”  Uzm. Dr. Özden Polatöz hastaların ilaç katkı paylarını ödeyemez duruma geldiğini belirtti. Polatöz, “Hastalarımız ilaçlarının katkı payını bile ödeyemez hale gelmiş durumda. Maliye bakanlığı muayene katkı payını 200 liraya çıkartmayı planlıyor. Biz yoksulluğun ve sağlıksız ortamların, hastalıkların en önemli nedenlerinden olduğunu biliyoruz.  Aile Sağlığı Merkezlerinde bebeklerimizin aşılarını yapan, gebelerimizi takip eden, yaşlıların yaralarına pansuman yapan bir ebe ya da hemşireye insanca yaşayacağı ücret ödemeyi tercih etmeyen hükümet, ayrıcalıklı kesimlere sermaye aktarmaktan vazgeçmiyor.  Hastalarımız hastanelerden günlerce randevu alamıyor, özel hastanelere mecbur bırakılıyor. Sadece halkın ve sağlık çalışanlarının sırtından yüksek kârlar elde eden imtiyazlı şirketlerin kârı artıyor; bu da yetmiyor, taşerona teslim edilmiş yoğun bakım yataklarında ölen bebeklerin hesabı bile verilmiyor” diye ifade etti. “Mesleğimizin onuru için biz mücadeleye devam edeceğiz” Uzm. Dr. Polatöz “Sağlık emekçisinden yüzde 35 vergi kesintisi olur mu? Bizden topladığınız vergileri bizim için kullanacak mısınız? Yoksul halkımızın ve yoksullaşan sağlık çalışanlarının hak ettiği, emekliliğe yansıyan tek kalem maaş uygulamasına geçecek misiniz? Bizden topladığınızı bizim için harcayacak mısınız? Toplumun sağlık hakkı, sağlık emekçilerinin yaşam hakkı ve mesleğimizin onuru için biz mücadeleye devam edeceğiz" şeklinde konuşu.

Eren: Sosyal hizmet bütçesi, toplumun ihtiyaçlarına yönelmeli Haber

Eren: Sosyal hizmet bütçesi, toplumun ihtiyaçlarına yönelmeli

Adana’da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek toplumsal sorunlara dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı SES Adana Şube Başkanı Erol Eren okudu. Erol Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinin, toplumun korunmaya ve desteklenmeye muhtaç kesimlerinin ihtiyaçlarına yönelik kullanılması gerektiğini vurguladı. Sosyal hizmetlerin insan hakları ve sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda şekillenmesi gerektiğini ifade eden Eren, mevcut sorunların çözümü için çağrıda bulundu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kurum ve kuruluşlarının bütçesi, bizlerden alınan vergilerden oluşmakta ve bu bütçe korunmaya, bakıma, desteklenmeye ihtiyacı olan yoksul, yaşlı, çocuk, kadın, mülteci, azınlıklar, ayrımcılığa maruz bırakılanlar ve engellilerin insanca bir yaşam sürmesi için kullanılması gerekmektedir. Sosyal hizmetlerde, insan hakları ilkeleri ve sosyal adalet temeldir. Çalışmalarını bu temel üzerine inşa eder” diye ifade etti. “Toplumun kanayan yaralıları çözüme kavuşmalı” Erol Eren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanına seslenerek şunları söyledi: “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı  Mahinur Özdemir Göktaş’ın da İlimizde yaşananları bilmesini, duymasını, görmesini ve müdahale ederek son vermesini istiyoruz.  Ülkede tecavüze, tacize maruz kalan çocuklar, kaybedilip öldürülen çocuklar varken, yoksulluktan kaynaklanan nedenlerle bodur kalan, zeka geriliği yaşayan çocuk varken uygun hizmet sağlanmadığı için çocuklar yanarak ölüyorken, kadınlar katlediyorken, engelliler durumuna uygun hizmet alamıyorken, mülteciler ayrımcılığa maruz kalıyorken, çalışan yoksulluk sınırının altında ücret alıyorken yaşanan bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Yaşanan bu olayların takipçisi olacağız.”

Eren: ASM’ler güvenceli ve yeterli personelle hizmet vermeli Haber

Eren: ASM’ler güvenceli ve yeterli personelle hizmet vermeli

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki sorunlar ve çözüm önerilerini gündeme taşımak amacıyla eylem planlarını açıkladı. Eren, Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki yönetmelik değişikliklerinin sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz etkileri konusunda dikkat çekerek, 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 5 günlük iş bırakma eylemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Eren, bu mücadeleye eczacılar, diş hekimleri gibi diğer meslek gruplarının da dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Aile Sağlığı Merkezilerinde yönetmeliğinin geri çekilmesi için yaptığımız  2 -6 Aralık'ta  2024  tarihlerinde 5 günlük iş bırakmada üyemiz olan doktorlara  "sınıf düşürme " ebe ve hemşirelerin " ücret kesintileri" yapılacağı ancak bunun 15 Aralıkta verilecek olan maaşlarda netleşeceği biliyoruz. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası hukuk büromuz tarafından hazırlanan sınıftan düşürme ve ücret kesintilerine itiraz dilekçelerimiz hazırlanmış ve üyelerimiz sağlık müdürlüklerine itiraz dilekçelerine vermeye başlamışlardır. Bundan sonraki eylemlere eczacılar, diş hekimleri gibi meslek örgütlerini ve eczaneleri de sürece dahil edecek çalışmalar ile 2 .ve 3. basamak sağlık kurumlarını da sürece katmak için çalışma  yapmalıyız” diye ifade etti. Erol Eren, “Nasıl bir birinci basamak istiyoruz ? Antibiyotik kullanımının düşürülmesine yönelik faaliyet olarak adlandırılan akılcı ilaç kullanımı savunusuna karşı aşılamaya artır antibiyotik kullanımını düşsün " tarzda söylemler geliştirmeliyiz eylem önerilerimiz: Merkezi örgütlerin Ankara'daki kitleleri  ile Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde basın açıklaması yapmak bakanlık cevap vermezse bu sefer meclis önündeyiz gibi ayrımsız tüm grup başkanları ile görüşme sağlıkçı milletvekilleri ile görüşmeleri yapmak. Ocak ayı içerisinde merkezi bir miting yapmak miting 3-5 gün 2 3 4 bölgeden Ankara'ya kol yürüyüşleri ile desteklenebilir” şeklinde konuştu. “Performans sistemi değil, güvence istiyoruz” Eren sözlerine son verirken yönetmeliğin geri çekilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesini istiyoruz, taban aylığın yükseltilmesi ve performansını düşürülmesi talebinin öne çıkarılması yoksulluk sınırı üzerinde çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücret istiyoruz .Ankara'ya mesai dışı çalışmanın kaldırılması için nüfus sayısının 2.000'i geçmemesi cari ödemeler ve benzeri tüm ödemelerin işveren devlet tarafından sağlanması yeterli sayıda kamu eliyle işçi sağlığı ve güvenliğine uygun ASM’lerin inşa edilmesi deprem bölgesinde binaların inşasının bitirilmesi ücretsiz nitelikli erişilebilir alabildiğine sağlık hizmeti istiyoruz. Gruplandırma personeli daha tüm çalışanların kadrolu ve güvenceli şekilde istihdam edilmesi koruyucu sağlık sisteminin önceliği bölge tabanlı birinci basamak sisteminin hayata geçirilmesi için mücadelemize devam edeceğiz.”

Eren: Üyelerimiz ve sağlık emekçilerinin sonuna kadar arkasındayız Haber

Eren: Üyelerimiz ve sağlık emekçilerinin sonuna kadar arkasındayız

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı sendika adına SES Adana Şube Başkanı Erol Eren okudu. Eren, emekçilerin haklarını savunmayan, üyelerine adaletsiz uygulamalarla baskı yapan sendikaların eleştirisini yaparak, hukuki hakları savunacaklarını ve sağlık emekçilerinin sonuna kadar yanında olacaklarını vurguladı. “Emek için, halk için güvenceli bir bütçe ve adil bir sendikacılık anlayışı için omuz omuza verelim” SES Adana Şube Başkanı Erol Eren, "İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için, emek için bütçe güvenceli, iş güvenceli gelecek için omuz omuza verelim. Emekten yana bir bütçe için uğraşırken bizler toplu sözleşme masalarında bizleri mağdur eden haklarımızı savunmayan emekçileri sermayeye peşkeş çeken sendikalar basit hesaplar peşinde koşup üyelerimize baskı kurmakta yer değişikliği , servis değişikliği gibi adil olmayan uygulamalarla tehdit etmekte uygulamakta ve beraber örgütlenme çalışmasına çıkmaktadırlar. Emeğin ve emekçinin hakkını savunmayı bilmeyen sendikacılığın nasıl yapıldığından habersiz olan sari sendikanın literatürümüze astın üste mobbing i gibi bir kelime kattığı için de şaşkınlık içindeyiz” şeklinde konuştu. "Hukuki olarak haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı haykırıyoruz" Erol Eren, “Başhemşirenin görevi yasalarla belirlermiş olup herhangi bir şekilde hukuk dışına çıkmaması olarak tanımlanmış ama yaptığı icraatlarsa görev tanımının dışına çıkmaktadır. Yönetici gücünü sendikadan değil yaptığı işten liyakatten ve adaletten alır yetkili ama etkisiz sendikadan değil buradan bir kez daha haykırıyoruz ve diyoruz ki bizler üyelerimiz ve sağlık emekçilerinin sonuna kadar arkasındayız. Sürekli yer değişikliği hastanelerde uygun değildir çünkü sağlık emekçilerinde hastayı tanıma, hasta hakimiyeti, tedaviye verilen cevabin oranı gibi nedenlerle tedavinin iyileştirici ve rehabilite edici etkisi azalabilmektedir. Bu duruma hasta mağduriyetine sebep olmaktadır. Hekimin uyguladığı tedaviyi, niteliğini ve etkisini hiç kimse sorgulayamaz. Hekimler hastaları değerlendirirken temel bilimsel verilerle hareket eder. Sarı sendikanın temsilcilerimiz ve yöneticilerimiz hakkında ifade ettiği iddiaları kabul etmiyor iddialar için de hukuki olarak haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı haykırıyoruz” diye ifade etti.

Balcalı Hastanesinde sağlık çalışanları iş bırakma eylemi gerçekleştirdi Haber

Balcalı Hastanesinde sağlık çalışanları iş bırakma eylemi gerçekleştirdi

Adana'da Balcalı Hastanesi’nde görev yapan sağlık çalışanları, iki aydır ödenmeyen performans ve nöbet ücretleri için poliklinik girişinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Çalışanlar, mağduriyetlerini duyurmak amacıyla öğleden sonra basın açıklaması düzenleyerek, haklarını aramak için toplandıklarını ifade ettiler. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren'in yaptığı açıklamada, çalışanların yaşadığı maddi sıkıntılara dikkat çekildi ve hastanenin yeterli destek görmediği vurgulandı. Eren, "Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz" dedi. Amacımız hiçbir zaman halkımızı mağdur etmek değil, sadece hakkımız aramak istiyoruz” Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Bugün burada, üç ay sonra yeniden hakkımızı aramak, sesimizi duyurmak için toplanmış bulunuyoruz. Bizim amacımız hiçbir zaman halkımızı mağdur etmek olmadı. Fakat bizler mağdur durumdayız ve artık bunun görülmesini, duyulmasını istiyoruz” diye ifade etti. “Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz” Erol Eren, “Aylardır nöbet ücretlerimiz geciktiriliyor ve son iki aydır teşvik ödemesi alamıyoruz. Buna rağmen gece gündüz demeden, tüm gayretimizle çalışmaya devam ediyoruz. Hiçbir meslek yoktur ki maaşını almadan çalışmaya devam etsin, fakat biz işimizin başındayız. Aldığımız maaşın önemli bir kısmını oluşturan bu ödemelerin yapılamaması yüzünden hepimiz kredi kartlarımızı ve kredilerimizi aksatmaya başladık, bankalarla sorunlar yaşıyoruz. Bizler, çalışırken "Maaşımız bu ay yatar mı?" endişesiyle çalışmak istemiyoruz. Hakkımız olanın hak ettiğimiz zamanda verilmesini istiyoruz. Hepimizin ailesi var, çoluk çocuğu var. Ailemizle plan bile yapamıyoruz çünkü belirsizlikler içinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Bu mesleği asla para için seçmedik” SES Şube Başkanı Erol Erden açıklamada mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Maaş alıp alamayacağımızı düşünmekten yorulduk. Ailemizin ihtiyaçlarını zamanında karşılayamamaktan yorulduk. Para almadan çalışmaktan, nöbet tutmaktan yorulduk. Hastanemizin düştüğü duruma üzülmekten yorulduk. Bu fiziki şartlara ayak uydurmaya çalışmaktan yorulduk. Sesimizi bakanlıklara duyurmak için verdiğimiz çabadan yorulduk. Çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Her türlü sıkıntıya, olumsuzluğa rağmen halkımıza hizmet vermeye devam edeceğiz. Biz bu mesleği asla para için seçmedik. Bunu pandemide de depremde de, ailelerimizi arkamızda bırakıp hastanemize koşarak gösterdik. Ama mağduriyetimizi de dile getirmeye devam edeceğiz.” “Balcalı Hastanesi bir buçuk yıldır yeterli desteği göremedi” Erol Eren Balcalı Hastanesinin yaşadığı sorunlara değinerek şunları söyledi: 51 yıllık geçmişiyle koca bir çınar. Bir buçuk yıl önce yaşanan büyük depremde, bölgedeki birçok hastane gibi o da hasar aldı. Deprem bölgesindeki hastaneler için hızlı bir iyileştirme süreci başlatıldı. Fakat Balcalı, üvey evlat gibi bir buçuk yıldır yeterli desteği göremedi. Balcalı Hastanesi, içindeki biz çalışanlarıyla birlikte adeta ölüme terk edildi. Bugün burada gördüğünüz bu tabut, içindeki sağlık personelleriyle birlikte Balcalı’mızı simgeliyor. Balcalı Hastanemizi, var gücümüzle çalışmaya devam ettik ve edeceğiz de. Balcalı’yı biz yeşerteceğiz. 51 yıllık bu çınara bugün 51 karanfil bırakıyoruz. Hastanemiz ölmedi. Aksine her şartta çalışabilecek güce sahip olduğunu gösterdi. Şu anki rektörlüğümüz ve ekibi, şartlarımızı iyileştirmek için canla başla çalışıyor. Depremde hasar almış, dolayısıyla da kapasitesi azaltılmış bir hastane var burada, ama biz hala çalışıyoruz. Bizleri görmezden gelmeyin. Deprem bölgelerinde yer alan, hasar gören tüm hastanelerin çalışanlarına deprem ödeneği yapıldı. Bizim hastanemize bu bile yapılmadı. Biz bunu da geçtik; teşvik ve nöbet ücretlerimizin zamanında yatması için hastanemize destek istiyoruz. Umarım haklı serzenişlerimizi duyar, bizlere ve hastanemize çözüm bulursunuz. Hastanemizin durumu sadece çalışanları ve hastaları değil, tıp fakültesi ve diğer sağlık birimi öğrencilerini de etkiliyor. Eğitimler ister istemez sekteye uğradı. Bugün burada, tam anlamıyla hasta göremeyen, kötü fiziksel şartlarda eğitim görmek için çabalayan geleceğin doktorları, yarın hepimize hizmet verecek. Onların eğitimi için de hastanemizin fiziki koşullarını tez zamanda düzeltmemiz gerekiyor.” “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Taslağının TBMM’ den elle tutulur bir sonuç çıkmaması halinde, 9-13 Aralık tarihlerinde beş gün sürecek bir iş bırakma eylemi yapacağız” Erol Eren, “22 Ekim - 29 Kasım arasında gerçekleşecek olan 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Taslağının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açıklanmasını bekleyeceğiz. Aralık ayında, bütçe görüşmelerinde Balcalı Hastanesi adına gözle görülür, elle tutulur bir sonuç çıkmaması halinde, 9-13 Aralık tarihlerinde beş gün sürecek bir iş bırakma eylemi yapacağımızı buradan duyurmak istiyorum” dedi.

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor Haber

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri, Adana Tabip Odası binası önünde bir araya gelerek "Vergide Adalet" talep etti. Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, Orta Vadeli Program'ın çalışanları fakirleştirdiğini vurgularken, yüksek vergi kesintilerine ve yeni yönetmelik taslağına karşı çıktıklarını belirtti. 31 haftadır süren eylemlerin, sağlık çalışanlarının hakları için devam edeceğini ifade eden Polatöz, toplumun sağlık hakkının korunması gerektiğini dile getirdi. “Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye ve yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor” Kurumlar adına açıklamayı okuyan Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bugün 9 Ekim 2024 Çarşamba. Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye, hükümete ve milletvekillerine sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hükümetin ilan ettiği Orta Vadeli Program (OVP) ile sermayedarların nasıl korunup kârlarına kâr kattığını, çalışanların ise yüksek enflasyon altında eriyen ücretleriyle nasıl fakirleştiğini görüyoruz. Halktan alınan dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen vergilerden elde ettiği geliri parası olana yüksek faizle dağıtıp, şirketlere çeşitli ad ve gerekçelerle kamudan sermaye aktarıp enflasyonu düşüreceğini vadeden hükümetin hesabı eylülde de şaştı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Eylül 2024 itibariyle enflasyonu %88,63 olarak belirlerken; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise %49,38 ile her zaman olduğu gibi daha düşük açıkladı. Türkiye’nin en büyük kupürlü banknotu olarak 2009’da tedavüle sokulan 200 TL, Eylül 2024 sonu itibarıyla yüksek enflasyonun ve TL’deki değer erimesinin sembolü haline geldi” şeklinde konuştu. “Sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” Uzm. Dr. Polatöz, “Sağlık çalışanları olarak; emekçilerin bu gelirden pay alamadığını, barınma ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, yeterli ve dengeli beslenemediğini hem hastalarımızdan gözlemliyor hem de bizzat yaşıyoruz. Hükümet, aile hekimliği çalışanlarından kestiği yüksek vergiler yetmezmiş gibi, ücret kesintilerini içeren yeni bir yönetmelik taslağı hazırlıyor. Çalışanların ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak adlandırdığı aile hekimliği ödeme yönetmelik taslağında yeni aile sağlığı merkezleri açmak için gerekli paranın genel bütçe yerine mevcut ASM’lere ayrılmış sınırlı kaynaktan yapılacak ’ye varan kesinti ile sağlanması planlanıyor. Hekimlerin ve ASM çalışanlarının gelirleri artış göstermek bir yana azalmayla sonuçlanacak karmaşık ve anlaşılma matematiksel formüller ve katsayılar ile hesaplanırken, ulaşılması mümkün olmayan ya da faydalı olmayan performans kriterleri getiriliyor. Verilen hizmetin kalitesi ve önemi değil sayısı dikkate alınıyor. Bir yandan hekimle hastayı karşı karşıya bırakan anlamsız performans kriterleri getirirken hasta “memnuniyeti” (“Müşteri memnuniyeti” diye okunabilir) sağlanmazsa sözleşme feshi ile aile hekimliği çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldırıyor. Hem aile hekimliği çalışanlarının hem de toplum için eziyete dönüşecek yönetmelik, güvenceli çalışmaya aykırı olduğu gibi, iyi hekimliğe ve birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine büyük zarar verecektir. “Eziyet yönetmeliği” taslağı derhal geri çekilmeli; birinci basamak sağlık hizmetleri toplumun sağlığını koruyan, sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” dedi. “Sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” %35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesintisi talebimizi yineliyoruz. Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 31 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana dek her çarşamba sürdüreceğiz. Sağlık çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldıran, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatan, sağlık ortamında yeni tahribatlar yaratacak “eziyet yönetmeliği”ne izin vermeyeceğiz. Toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” diye ifade etti.

Eren:  Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor Haber

Eren: Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi, bir yıllık değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, sendika başkanı Erol Eren, Türkiye’nin ve dünyanın mevcut durumunu değerlendirerek, savaşlar, göçler ve sağcı ideolojilerin yükselmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, Adana'da 30 haftadır devam eden Vergide Adalet eylemlerine de değinen Eren, Türkiye'deki gelir dağılımındaki bozulma ve sosyal hizmetlerdeki yetersizliklere dikkat çekerek var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirtti. Ses Şube Başkanı Erol Eren, “Kuşkusuz dünyadaki gelişmeler Türkiye'yi de derinden etkilemektedir. Savaşlar göçler emeğe, emekçiye emekliye ,işçiye, hayvana, ormana, toprağa, suya yönelik saldırılar sağcı ideolojilerin yükselmesi ırkçılık bunlar arasında sayılabilir  Dünyada ve Türkiye'de kapitalist sistem yarattığı krizden çıkış yolu olarak bu dönemde .Savaş politikalarını önceki dönemde olduğu gibi sürdürmeye devam etmiştir. Sürekli çatışma ve savaş alanı yaratılıyor yaratılmaktadır. Bugün küresel kapitalizm tarafından dünya halklarına yaşatılan en büyük en insanlık dışı sorunlar savaşlar ve savaşların neden olduğu göçlerdir” diye ifade etti. “Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş durumda” Erol Eren Adana’da 30 Haftadır devam eden Vergide Adalet eylemine değinerek şunları söyledi: “30 haftadır yaptığımız vergide Adalet eylemlerinin TÜİK'e karşı düzenlenen protestoların işçi eylemlerinin, görmezden ,duymazdan bilmezden geliniyor. Yeni paketlerle vergide adaletsizlik  daha da artırılıyor .Kamuda tasarruf paketi veya diğer paketler uygulamaya koyuluyor derinleşen ekonomik krize karşı çıkış yolu olarak gördükleri ücretlerde artış yapılmayarak enflasyonda düşüşün sağlanmaya çalışılması gibi akıl dışı uygulama adaletsiz vergilendirme çeşitli ve güvence istihdam modelleri ile işçi ,emekçi ve emekliler açlık sınırının altında bir yaşamaya mahkum edilmiş .Onlarla beraber halk yoksullaştırılmıştır. Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş ve bu durumda sınıfsal çelişkiler derinleştirmiştir. Buna paralel olarak artan memnuniyetsizlik toplumda yeterince karşılığını bulmamıştır. Sağlık alanında yaşanılan sorunlar mobbing, liyakatsızlık, güvencesizlik ,yüksek vergi kesintileri ,angarya, düşük ücretler, yemeklerin sağlıklı olmaması ,yapılan işten sağlıklı kanser gibi hastalıklara yakalanma ,boyun ,omuz dizilerde, rahatsızlık sağlıkla şiddet aşı karşılıklı ASM'lerin bina sorunu ,tasarruf paketi ve şiddettir .” "Adana'da sorunların çözülmemesi durumda farklı biçimde eylemler gündememizde" Adana var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirten Eren şunları söyledi: “İlimizde bu sorunların çözümüne yönelik yöneticilerle görüşmeler yapılmakta sorunların çözülmemesi halinde ise farklı eylem biçimleri ile konu gündemde tutulmaktadır. Sosyal hizmetlerde ise hak temelli hizmet yerine yandaşlık ilişkisini güçlendiren bağımlılık yaratan politikalar halen devam etmektedir. Hizmete ihtiyaç duyan yaşlı kadın ve çocukların yerleştirileceği sosyal hizmet kuruluşları yetersiz olduğundan sırada bekletilmekte huzurevi başvurusu yapmış ve işlemleri tamamlanmış yaşlılar sırada beklerken ölüm haberleri alınmaktadır. Maliyeti yüksek olan sosyal hizmet kuruluşlarına (huzurevleri engelli kurum bakım) hizmeti talebi azaltmak için uygulanmaya koyulan Engelli Evde Bakım Hizmeti  engellinin yakını olan bakım hizmeti verenlere düşük ücretler. Hastanelerin iş yeri, hastaların müşteri haline geldiği bu sistemde sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde karlılık göz önünde tutulmuş niteliği değil niceliğe öncelik verilmiştir.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.