TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sağlık turizmi

İLKHABER-Gazetesi - sağlık turizmi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sağlık turizmi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kaşkaloğlu: Göz bozukluklarında en basit çözüm gözlük ve kontakt lens kullanmaktır Haber

Kaşkaloğlu: Göz bozukluklarında en basit çözüm gözlük ve kontakt lens kullanmaktır

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, gelişen teknolojiyle birlikte göz bozukluklarında lazer ve göz içi mercek tedavisinin başarılı sonuçlar verdiğini söyledi. Göz bozukluklarında doğru tedavi sürecinin için doğru tanı konulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, göz bozukluğunun yaşam kalitesini de olumsuz etkilediğini dile getirdi. “Lazer ameliyatları en yaygın uygulanan ve sonuçları da kısa sürede aldığımız bir tedavi türüdür” Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “Son yıllarda göz bozukluklarının düzeltilmesi için çok sayıda başvuru oluyor. Uzağı, yakını görememe veya netlik kaybı olarak adlandırdığımız, miyopi, hipermetropi ve astigmat bunların başında geliyor. Göz bozukluklarında en basit çözüm gözlük ve kontakt lens kullanmaktır. Eğer hasta bunları kullanmak istemiyorsa lazer veya mercek ameliyatları tercih edilmelidir. Lazer ameliyatları en yaygın uygulanan ve sonuçları da kısa sürede aldığımız bir tedavi türüdür. Eğer kişinin göz yapısı lazer ameliyatı için uygun değilse mercek ameliyatı söz konusu olmaktadır. 40-50 yaşlar arasında ise hastanın durumuna göre lazer veya mercek operasyonlarından biri tercih edilmelidir” dedi. “Kişide göz tansiyonu, glokom veya göz tembelliği varsa bu operasyon yapılması uygun değildir” Lazer ameliyatlarında yüksek numaralarda uygulama yapılamadığı bilgisini veren Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu,“ Bu gibi durumda ICL denen göz içi mercekleri tercih ediyoruz. Uygun hasta seçimi burada çok önemlidir. Akıllı lensler sayesinde kişiler gözlüksüz olarak yakını ve uzağı rahatlıkla görebilmektedir. Eğer kişide göz tansiyonu, glokom veya göz tembelliği varsa bu operasyon yapılması uygun değildir. Akıllı lens ameliyatlarında sonuçların olumlu olabilmesi için doktorun hastayı iyi muayene etmesi, göz yapısı, yaşı, mesleği hatta kişilik yapısı ile ilgili bilgi sahibi olması da önemlidir. En büyük avantajı kişinin gözlüksüz olarak her işini yapabilmesidir. Akıllı mercek kullananlar geceleri ışıkların etrafında hareler görebiliyor. Bu durum belli bir süre sonra hasta tarafından fark edilmiyor. Bu mercekler seçilirken özel cihazlarla merceğin numarası ve astigmat derecesi ölçülüyor. Uygun mercek temin edilip ameliyatla yerleştiriliyor. Bu aynı bir katarakt ameliyatı gibi yapılıyor. Dolayısıyla akıllı mercek ameliyatı olanlar katarakt olmuyorlar. Operasyon bir göz için yaklaşık 10 dakika kadar sürüyor. Hasta kısa süre içinde normal yaşamına geri dönebiliyor” diye ifade etti. “Pandemi nedeniyle sağlık turizminde bir azalma söz konusuydu” Türkiye'nin hem hekim kalitesi hem de teknoloji ve maliyet avantajı nedeniyle sağlık turizmi konusunda tercih edildiğini ifade eden Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu şu ifadeleri kullandı:  “Yurtdışından da önemli bir hasta potansiyeline sahibiz. Son iki yıldır pandemi nedeniyle sağlık turizminde bir azalma söz konusuydu. Bu yılın başından itibaren yabancı hasta sayısında yeniden artış gözlemliyoruz. En çok Avrupa ülkelerinden hastalar hastanemizi tercih ediyor. Burada tedavi olanlar ülkelerine döndüklerinde kendi çevrelerine de bizi tavsiye ediyor. Kurulduğumuz günden bu yana binlerce yabancı hastayı sağlık turizmi kapsamında tedavi ettik” diye konuştu.

Adana, sağlık turizminde bölgenin öncüsü olma yolunda ilerliyor Haber

Adana, sağlık turizminde bölgenin öncüsü olma yolunda ilerliyor

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, sağlık alanında yaşanan gelişmelerle Adana’nın özellikle sağlık turizmi açısından bölgenin ve ülkenin öncü kentlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Vali Köşger’den İl Sağlık Müdürlüğüne ziyaret Vali Yavuz Selim Köşger, İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret ederek Müdürlüğün genel durumu, vatandaşlarımıza sunulan hizmetler ve yapılan çalışmalar hakkında İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halil Nacar’dan bilgi aldı. Aldığı bilgiler sonrasında kısa bir değerlendirmede bulunan Vali Köşger, diğer hizmet alanlarında olduğu gibi sağlık alanında da el birliğiyle, ilimiz genelinde en iyi hizmeti sunmanın gayreti içinde olduklarını belirtti. Adana’nın sağlık yatırımları Sosyal devlet olmanın bir gereği olarak sağlık hizmetlerinin en üst seviyeye çıkarılması hepimizin ortak amacıdır diyen Vali Köşger, “Son yıllarda sağlık hizmetleri alanında tüm ülkemizde olduğu gibi ilimizde de yapılan yatırımlarla kalite daha da arttı. İlimizin donanımlı hastanelere ve başarılı personellere sahip olmasından dolayı çevre illerden ve yurt dışından da pek çok hasta ilimize gelerek sağlık hizmeti almaktadır. Sağlık alanında yaşanan gelişmelerle Adana, özellikle sağlık turizmi açısından bölgemizin ve ülkemizin öncü kentlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bizler de Adana’mızın sağlık alanında daha ileri seviyelere yükselmesi için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Sağlık çalışanlarına teşekkür Sağlık çalışanlarımızın zaman ve mekân gözetmeksizin insanları sağlığına kavuşturmak ve onların hayatlarını kurtarmak için gösterdikleri insanüstü gayret ve fedakarlığın her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyleyen Vali Köşger, özveriyle çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür edip başarılar diledi. Ziyaret, yapılan çeşitli değerlendirmelerin ardından sona erdi.

Egepol International, JCI uluslararası kalite sertifikasını kazandı Haber

Egepol International, JCI uluslararası kalite sertifikasını kazandı

Egepol Hastaneleri bünyesinde faaliyet gösteren Egepol International, dünya çapında kabul gören bağımsız akreditasyon kuruluşu Joint Commission International (JCI) tarafından verilen uluslararası kalite sertifikasını almaya hak kazandı. Türkiye'de JCI belgesini alan sayılı hastaneler arasında bulunmaktan ötürü gurur duyduklarını belirten Egepol Hastanesi Kurucu Başhekimi ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nuri Nasır, bu başarının, her kademedeki Egepol ekibinin gösterdiği çabanın bir sonucu olduğunu söyledi. 14 ay süren bir akreditasyon süreci yaşadıklarını kaydeden Nasır, "Bu sürecin sonunda hasta güvenliği, hizmet kalitesi, teknik altyapı ve personel hizmetlerimiz, uluslararası standartlarla profesyonel bir ekip tarafından değerlendirildi" dedi. Nasır, “En kaliteli ve güvenli sağlık hizmetlerini alabilmesi ve sürdürülebilir bir çalışma sistemi için bu adımları attık” JCI sertifikasının dünyanın her yerindeki hastaneler için belli bir kalite standardını ifade ettiğine dikkat çeken Dr. Nuri Nasır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aynı zamanda sağlık turizmi açısından da bir güven belgesi niteliği taşımaktadır. 3 yılda bir yeniden değerleme ve resertifikasyon programı uygulanır. Yıllar önce hastane yönetimi eğitimi alırken edindiğim bilgiler ışığında Egepol Hastanesi'nin altyapısını JCI standartlarına uygun şekilde tasarlamış ve yaşama geçirmiştik. Bu altyapı bize sertifika sürecinde çok yardımcı oldu. Sağlık alanında tüm dünyadaki en prestijli sertifikalardan olan JCI'ın akreditasyon sürecini Egepol Ailesi olarak özveriyle tamamladık. Çalışanlarımız gruplar halinde toplanıp bir çok eğitim aldı. Aralık 2022'de başladığımız JCI yolculuğu normalde 24 ay gibi bir sürede tamamlanması gerekirken, biz 14 ayda bu süreci tamamladık. Hem çalışanlarımızın hem de hastalarımızın en kaliteli ve güvenli sağlık hizmetlerini alabilmesi ve sürdürülebilir bir çalışma sistemi için bu adımları attık” Nasır, “Sağlık turizmi konusunda da önemli bir altyapıya sahibiz” Özellikle sağlık turizmi konusunda hizmet veren Egepol International Hastanesi'nin aldığı JCI sertifikasının yurt dışındaki hastalar için de önemli bir güven unsuru olduğuna dikkat çeken Dr. Nuri Nasır konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu belge uluslararası geçerliliğe sahip. Yurt dışında tedavi olmak isteyen bir herhangi bir hasta JCI web sitesine girerek akredite olan hastaneleri görebiliyor ve oradan seçiyor. Hangi branşlarda tedavi görmek istediğine karar verebiliyor. Bu belge, kurumların hasta güvenliği, klinik performansı, tıbbi cihazların yönetimi, çalışanların eğitimi ve kalite yönetimi gibi alanlarda yüksek standartları karşıladığını gösteriyor. Egepol Hastaneleri'nin deneyimli insan kaynağı ve teknolojik donanımıyla birlikte sağlık turizmi konusunda da önemli bir altyapıya sahibiz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” Küçükkaya, “Sağlıkta belli bir hizmet altyapısı ve kalite standardını oluşturmak için atılan adımlar artık çok daha önemli” Egepol Hastaneleri'ne gelerek incelemelerde bulunan JCI Bölge Direktörü Dr. Murat Küçükkaya Dr. Nuri Nasır ve hastane yöneticilerini ziyaret ederek JCI sertifikasını verdi. Dr. Murat Küçükkaya da, “Yurt dışında görev yaptığım için, Türkiye'de bir kurum JCI sertifikası aldığı zaman ülkem adına büyük bir mutluluk duyuyorum. Çünkü sağlık sektörü çok önemli ve hata kabul etmiyor. Tıbbi hatalardan ötürü dünya genelinde birçok kayıp yaşanıyor. Sağlıkta belli bir hizmet altyapısı ve kalite standardını oluşturmak için atılan adımlar artık çok daha önemli. Sağlık çalışanlarının aldığı eğitimler ve sistemsel yapının devamlı bir gelişim ve yenilenmeye ihtiyaç var. Çünkü özellikle sağlık alanındaki teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Bu akreditasyonla birlikte sürdürülebilir kalite standartları da belirlenmiş oluyor. Üst yönetimler buna inanmıyorsa çalışanların kabul etmesi de zor. Fakat burada herkesin bu işe sahip çıktığını ve bir aile bilinciyle omuz omuza çalıştığını görmek çok gurur verici. Gösterdiğiniz çabanın sonunda elde ettiğiniz bu sertifika için hepinizi tebrik ederim” diye konuştu.

Sağlık Turizmi döviz rezervi açığını kapatabilir Haber

Sağlık Turizmi döviz rezervi açığını kapatabilir

Sağlık turizmcileri, sağlık turizminin döviz rezervi açığını kapatabilecek en önemli alanlardan biri olduğunu ifade etti. Dr. Mehmet Kanpolat, sağlık turizminin, 2002 yılından sonra yapılan yatırımlarla anlam bulduğuna dikkat çekti. Dr. Kanpolat, Antalya'da yapılan G-20 Zirvesi ve pandemi döneminde de bu alanda ivme kazanılmasında etkili olduğunu aktardı. Kanpolat, “Pandemiden önce Türkiye'deki sağlık altyapısının bu kadar güçlü olduğu bilinmiyordu, Antalya'da G-20 zirvesinde liderlerin sağlık ekipleri buraya geldiğinde şehirdeki sağlık altyapılarını görünce şaşırdılar. Sadece bu altyapının Antalya'ya ait olduğunu hissettiler, biz Türkiye genelinde böyle olduğunu söyledik. Sağlık turizmini Türkiye'nin geneline yaymak lazım, çünkü komşu ülkelerle olan ilişkiler var. Doğu ve güneydoğunun Irak'la, Karadeniz'in Türki Cumhuriyetlerle ve Trakya'nın Balkanlarla ilişkileri var" diye konuştu. "160 ÜLKEYE 3-4 SAAT UZAKLIKTAYIZ" Türkiye'nin sağlık turizmi alanında coğrafi konumunun da büyük bir avantaj olduğunun altını çizen Dr. Mehmet Kanpolat, ülkenin sağlık turizminde hak ettiği yeri alabilmesi için, ciddi anlamda reklam ve tanıtım desteğine ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Kanpolat, "Sağlık turizmi ilk gündeme geldiğinde İstanbul ve Antalya öne çıkıyordu, şimdi artık belirli illere sabitlemek Türkiye'ye haksızlık olur. Ülkemizin ayrıcalığı yaklaşık 160 ülkeye 3-4 saat mesafede bulunuyor ve 4 milyar insana hitap eden coğrafi konumda. Bu ciddi bir avantaj, ancak ülkemizin sağlık alt yapısı bu kadar güçlü olmasına rağmen istediğini çok elde edemiyor. Liderlik anlamında dünyada ilk üçe girecek bir altyapımız var fakat sağlık turizmi Türkiye'de diş ve estetik olarak anılıyor, biz buna çok üzülüyoruz. Antalya'da 3 tane organ nakli merkezi var, İstanbul'da sayısını bilmediğim kadar organ nakil, onkoloji merkezleri var, dolayısıyla da Türkiye sağlık turizminde hak ettiği yeri alabilmesi için, ciddi anlamda reklam ve tanıtımlarla hedef kitleye ulaşıp istediğimiz noktaya gelmeyi amaçlıyoruz" ifadelerine yer verdi. "TATİLCİLER, SAĞLIK TURİZMİ ELÇİSİ OLUYOR" Kanpolat, Antalya'nın İstanbul'dan sonra sağlık turizminde ikinci önde gelen şehir olduğunu belirterek, Antalya'nın turizmin başkenti olmasının da sağlık alanında öne çıkmasında etkili olduğunu kaydetti. Kanpolat, şu şekilde devam etti: "Organ naklindeki başarıları, üniversite hastanesi, devlet hastaneleri, Antalya Şehir hastanesi, 28 özel hastane, sayısı her geçen gün artan diş klinikleri gerçek anlamda sağlık turizmine yönelik. Antalya'nın, diğer illere göre avantajı yaklaşık 18-20 milyon insan her sene Antalya'ya geliyor, şehrin hem deniz kum güneşini hem de sağlık alt yapısını görüyor. Tatil sırasında sağlık hizmeti almaları bile bizi tanıtmak için yeterli oluyor. O yüzden Antalya'nın ciddi bir avantajı var. Sağlık turizmi ülkemizde ilk kez gündeme geldiğinde turist sağlığını çıkardığımızda sağlık turizmi için gelen hasta oranı yüzde 5'i geçmiyordu, şu an sağlık turizmi yapan ve yetki belgesi olan birçok kuruluşta yüzde 40'ı bulan bir artış var. Yabancı hasta yoğunluğundan, yerli hastayla çok çalışamıyoruz diyen kuruluşlarımız da var." "TÜRKİYE'DE HASTA TEDAVİSİ, YURT DIŞINDAN ÇOK DAHA UCUZ" Sağlık turizmi için Türkiye'ye gelen vatandaşların tedavilerini kendi ülkelerine göre çok uygun fiyatlarla gerçekleştirdiklerine değinen Dr. Kanpolat, fiyat politikası açısından sağlık sektöründe Türkiye'nin en avantajlı ülkelerden biri olduğunu söyledi. Kanpolat, şöyle konuştu: "Sağlık turizmi için yurt dışından gelen vatandaşlara uygulanan tedavi masrafı çok uygun, mesela bir İtalyan hasta için ülkesinde yaklaşık 40 bin euro olan bir hizmet burada 6 bin euro civarında. Ekonomik açıdan Türkiye açıkçası en avantajlı ülkelerden bir tanesi. Sağlık turizminde öne çıkan diğer ülkelere baktığımızda bir eksiğimiz yok, organ nakli onkoloji A grubu ameliyatlarda Türkiye dünya birincisi olabilir. Sağlık turizmi ekonomik açıdan çok önemli, döviz rezervi açığını kapatabileceğimiz en önemli alanlardan bir tanesi. Bir işletme kurduğunuzda; fizibilitesini, yatırımını yapıyorsunuz ama Türkiye'de bunun için şu an yatırıma ihtiyaç yok, fizibilitesi hazır. Sadece gelecek olan hasta için çabalamamız gerekiyor." Türkiye'ye sağlık turizmi için hasta gönderen ülkelerin de altyapıya yatırım yapmaya başladığını bildiren Kanpolat, bürokratik yapılandırmaları hızlandırıp, merdiven altı kuruluşlarla mücadelenin önemine de vurgu yaptı.

UASTED Başkanı Mehmet Kanpolat: Türkiye, sağlık turizminde 'Parlayan Yıldız' konumunda Haber

UASTED Başkanı Mehmet Kanpolat: Türkiye, sağlık turizminde 'Parlayan Yıldız' konumunda

Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi ve Eğitim Derneği Başkanı Mehmet Kanpolat, Türkiye'nin sağlık turizminde önemli bir yere geldiğini ve sağlıkta rakip ülkelerden önde olduğunu vurguladı. Eskiden yabancı hastaların daha çok diş tedavisi, saç ekimi ve estetik uygulamalar için gelirken, artık kanser tedavisi, organ nakli gibi büyük A grubu ameliyatlar için de Türkiye'yi tercih ettiğini dile getiren Kanpolat, "Son 2-3 yılda Türkiye olarak dünyada büyük işlemleri alabilen, kemik iliği, organ nakli ameliyatlarını çok rahat kabul eden ülkeler arasında yerimizi aldık. Sağlık turizmindeki hedefimizi yakaladık ve aşmaya başladık." dedi. "Türkiye, 160 ülkeye hitap ediyor" Kamu hastanelerine güvenin çok daha fazla olduğunu ifade eden Kanpolat, bu sağlık kuruluşlarının hizmet verdiği hastaların en az yüzde 30'unu yabancıların oluşturduğuna dikkati çekti.Özellikle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ile Antalya Şehir Hastanesinin sağlık turizmi için çok ciddi avantaj sağladığını anlatan Kanpolat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özel hastaneler zaten yıllardır bu işin içerisinde. Türkiye ve Antalya için sağlık turizmi hedefimizi yakaladık ve ciddi anlamda çıtayı yükseğe doğru çıkartıyoruz. Ülkemiz sağlık turizmde dünyanın parlayan yıldızı oldu. Sağlık turizmi, milyonlarca insanın transferle gelip gittiği, 100 milyar dolar hacmi olan ciddi bir sektör. Beş yıllık kalkınma planlarında ülkede beş bin dolar, on bin dolar gibi konuşuyorduk. Şimdi bu rakamlar çok altta kaldı açıkçası. Bazı veriler çok net bir şekilde görülmüyor ama dernek olarak birçok kuruluşla irtibatımız var. Biliyoruz ki gerçekten resmi rakamların çok üstünde Türkiye'de bir ciddi sağlık turizmi rakamı var." Türkiye'ye farklı ülkelerden talep olduğunu belirten Kanpolat, "İngiltere daha çok diş tedavisi için Türk Cumhuriyetleri, Avrupa ve Körfez ülkeleri ise diğer işlemler için geliyor. Türkiye, 3-4 saatlik uçuş mesafesinde 160 ülkeye hitap ediyor. Türkiye'nin tek ülkeye bağlı olmaması rakiplerimizi tedirgin ediyor. Yani biz etrafımızı çevreleyen bütün ülkelerle işbirliği halindeyiz." diye konuştu. Türkiye'ye sağlık turizmi için hasta gönderen ülkelerin de altyapıya yatırım yapmaya başladığını bildiren Kanpolat, bürokratik yapılandırmaları hızlandırıp, merdiven altı kuruluşlarla mücadelenin önemine işaret etti. Kanpolat, çok eskiden tedavi olmak için yurt dışına gidilirken, artık tedavi bulamamış yabancı hastaların Türkiye'de şifa bulduğunu sözlerine ekledi.

Özel hastaneler ülkeye 4 milyar dolar sağlık girdisi sağlıyor Haber

Özel hastaneler ülkeye 4 milyar dolar sağlık girdisi sağlıyor

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Reşat Bahat, özel hastanelerin 4 milyar dolar sağlık girdisi sağladığını belirterek, sağlıkta önemli rol üstlenecek yapay zekada da öncü olmak gerektiğini söyledi.Bahat, 13. OHSAD Kurultayı için geldiği Antalya'da AA muhabirine, Türkiye'nin kamu, özel ve şehir hastanelerinin dünyada model olduğunu söyledi.Kovid-19 salgını döneminde Türkiye'nin bu modelini dünyanın görme imkanı bulduğunu vurgulayan Bahat, "O yüzden Türkiye sağlık turizminde ve sağlıkta parlayan bir ülke." dedi.Bahat, Türk sağlık sisteminin sağlık turizmi sayesinde ülkeye girdi sağladığını aktardı.Sağlık turizminden sağlanacak geliri 20 milyar dolara çıkarma hedeflerinin olduğunu anlatan Bahat, bu hedeflere daha kolay ulaşabilmek için yeni kadrolara, ruhsata, yeni cihazlara ihtiyaçlarının olduğunu dile getirdi.Sağlık turizminin önemine işaret eden Bahat, "Özel hastanelerin Türkiye'ye 4 milyar doların üzerinde sağlık girdisi var. Doğrudan 450 bin insana istihdam sağlıyor, dolaylı olarak bu 1,5 milyonu bulabiliyor." ifadesini kullandı.Dünyanın dijital dönüşüme geçeceğinin vurgulayan Bahat, şunları kaydetti:"Sağlıkta da dijital döneme geçilecek. Bunun ya oyuncusu olursunuz ya oyun kuranı olursunuz ya da kullanıcısı olursunuz. Biz artık dijital sağlık sisteminin kullanıcısı, oyuncusu değil kurucusu olmak istiyoruz. Bu sebeple katkılar bekliyoruz. Bunların çıktılarıyla Türkiye'mizi sağlıkta daha iyi yerlere getiririz."- Yapay zeka sağlıkta etkin rol üstlenecekSağlık yazılımlarının önem arz ettiğini dile getiren Bahat, "Türkiye sağlık yazılımında dünyadaki en iyi ülkelerden biri. Yapay zeka sağlıkta çok etkili olacak onun için buna öncü olmamız gerekiyor. Yapay zeka hem önemli bir fırsat, siz yapar satarsanız hem de tehdit, başkası da bunu size satabilir." dedi.Hastanelerde kullanılan hastane bilgi yönetim sistemlerinin ötesinde bir yazılımdan bahsettiklerini dile getiren Bahat, şöyle konuştu:"Sanal muayene, laboratuvar ve görüntülemelerden, yapay zekayla bunların konuşturulduğu daha doğru teşhislerin konulduğu, daha az ilacın tüketildiği daha sağlıklı yaşamanın teşvik edildiği modellerden bahsediyoruz. Bundan dolayı mevcudun ötesine geçmemiz lazım. Şu an tam zamanı. Nasıl elektrikli otomobiller diğer otomobillerin yerini alıyorsa burada da dijital sağlık ciddi bir yere sahip olacak. Tabii ki insanlara dokunmanın, hekimle göz göze gelmenin, hekimin elinin şifa olduğu muhakkaktır. İnsanlar tabii ki hastanelere gidecekler. Doktora olan ihtiyaç hiç bitmeyecek. Fakat gereksiz doktor kullanımının önüne geçmemiz lazım."

Her üç sağlık turistinden ikisi Avrupa'dan geliyor Haber

Her üç sağlık turistinden ikisi Avrupa'dan geliyor

Aydın GÖKÇEOĞLU ADANA (İLKHABER) - Türkiye’nin sağlık turizmi, son yıllarda yapılan önemli çalışmalarla öne çıkarak bu sektörde yer alan ülkeler arasında üst sıralarda yer buldu., Sağlık turizmi alanında elde ettiği tecrübe ve başarılarla gözde ülkeler arasında yer alan Türkiye’de özellikle yurt dışından gelen hasta ve yakınlarına sunulan kaliteli sağlık hizmeti, her geçen gün yükseliş sağladı. Havalimanı karşılama, transfer, otelcilik ve tercüman desteği gibi hizmetlerde de üst düzey hizmet verilmesiyle Türkiye, sağlık turizmi için gelen turistler açısından avantajlı hale geldi. Kamuya ait olan ve özel hastanelerde kullanılan modern tıbbi teknoloji ile tedavi uygulamaları da Türkiye’nin sağlık turizmindeki konumunu güçlendirdi. Türkiye, sağlık turizmi alanında Avrupa'nın en iyi sağlık turizmi destinasyonları arasında gösterilirken, sağlık turizminin yıllık yaklaşık olarak yüzde 20 büyüme sağladığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından sağlık turizmi yetki belgesine sahip sağlık tesisleri ve aracı kuruluşları gösterir listeler de güncellenirken, yapılan incelemeler, her üç sağlık turistinin ikisinin Avrupa'dan geldiğini ortaya koydu. -Sağlık turizmi geliri katlanarak artacak Bu alanda hizmet sunan sağlık kuruluşlarının bağlı olduğu Türkiye Sağlık Turizmi Derneği yetkilileri, Türkiye'nin sağlık turizmi konusundaki bilinirliğinin Afrika’da bile artmaya başladığını açıkladı. Türkiye’nin geçen yıl sağlık turizminden 4 milyar dolar gelir sağlandığını ifade eden yetkililer, bu rakamın gelecek yıllarda katlanarak artmasını beklediklerini ifade etti. Daha önce Körfez ülkeleri ve Arap Yarımadası'ndan talep olduğu Türkiye’ye günümüzde gelen her üç sağlık turistinden ikisinin Avrupalı olduğunu bildiren yetkililer, Amerika ve Kanada'nın yanı sıra Avustralya ve Brezilya gibi uzak ülkelerden bile birçok sağlık turizmi hastasının Türkiye'yi tercih ettiğini kaydetti. Sağlık turizmi belgesine sahip sağlık kuruluşlarında estetik ameliyattan tüp bebeğe, saç ekiminden diş tedavisine kadar insan sağlığıyla ilgili geniş bir alanda hizmetler veriliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.