Sağlık Sistemi Haberleri - Son Dakika Sağlık Sistemi Haber Güncel Gelişmeler

Uzm. Dr. Polatöz: Hekimler tükenmişlik ve şiddetle karşı karşıya

Adana Tabip Odası’nın 2024-2025 yılı Ara Genel Kurulu, Divan Başkanlığını Dr. Ergun Vijdan’ın, yardımcılıklarını ise Dr. Selda Mediha Özer ve Dr. Arif Suha Kınalı’nın yaptığı oturumla gerçekleştirildi. Kurul, yaşamını yitiren hekim ve sağlık çalışanları anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan urulun açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık sisteminin piyasa mantığıyla yönetilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Sağlıkta dönüşüm değil, tükeniş yaşanıyor” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Polatöz, hekimlerin emeğinin değersizleştirildiğini, halkın ise nitelikli sağlık hizmetine ulaşmakta zorlandığını belirtti. “Sağlıkta dönüşüm değil, tükeniş yaşanıyor” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, yaptığı konuşmada sağlık sistemine dair eleştirilerde bulunarak, “Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana, hekimlerin emeğini, halkın sağlık hakkını ve kamusal hizmet anlayışını esas alan bir çizgide ilerlemeye çalıştık. Bugün burada sizlerle bir araya gelirken, sadece bir yılı değerlendirmiyor, aynı zamanda daha yaşanabilir bir sağlık ortamı için önümüzdeki döneme dair mücadele kararlılığımızı da yeniden ortaya koyuyoruz. Sağlık sistemimiz, ne yazık ki uzun süredir piyasa mantığıyla yönetilmeye çalışılıyor. Hekimlerin mesleki özerkliği zedelenmiş, hastalar ise nitelikli sağlık hizmetine erişmekte zorlanır hale gelmiştir. Sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanan politikalar, sağlık hizmetlerini ticarileştirmiş, hekimleri ise tükenmişliğe, yoksullaşmaya, şiddete ve göç etmeye itmiştir. Bugün, randevu süreleri 5 dakikanın altına indirilmiş, bir hekimin bir günde onlarca hastaya bakması beklenmiş; nitelikli muayene süresi yerine hız ve nicelik ön plana çıkarılmıştır. Bu tablo, sadece biz hekimleri değil, sağlık hizmetinden faydalanan her vatandaşı mağdur etmektedir. Peki Ne Yapabiliriz? Vergide Adalet Mücadelesi: Aylardır kararlılıkla sürdürdüğümüz “Vergide Adalet” eylemleri, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda bir sağlık hakkı mücadelesidir. Üretenin değil, tüketenin yüklendiği bir vergi sistemiyle ne hekimler ne de toplum nefes alabilir” diye ifade etti. “Şiddete uğrama sırası hangimizde?” Sağlıkta şiddet konusuna da değinen Polatöz şunları söyledi: “Bu nedenle, sağlıkta şiddeti önleyecek etkin yasaların hayata geçirilmesini ve caydırıcı cezaların uygulanmasını ısrarla talep ediyoruz. Aile Hekimliğini Güçlendirmek: Aile hekimliği sistemine dönük baskıcı ve eziyet niteliğindeki yönetmeliklerin geri çekilmesi için kararlı bir duruş sergiledik. 5-7 Kasım 2024 3 gün ve 2-6 Aralık 2024 6-10 Ocak 2025 5 gün süren iş bırakma eylemlerimizde mesleki onurumuzu ve halkın sağlığını savunduk. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Genç Meslektaşlarımız ve Öğrencilerimiz: Geleceğin hekimlerini yetiştirmek, onların yanlarında olmak bizim temel görevimizdir. Bu nedenle burs programlarımızı sürdürmeye, eğitici ve sosyal faaliyetlerle destek olmaya devam edeceğiz. Kamucu Sağlık Sistemi: Bugün yaşadığımız tüm sorunların temelinde, kamucu sağlık anlayışının terk edilmesi yatmaktadır. Bizler, toplumcu, önleyici, eşit ve ücretsiz sağlık hizmetinin yeniden inşası için mücadele edeceğiz. Çözüm, kamucu sağlık sistemindedir.” "Başka bir sağlık sistemi mümkündür" Uzm. Dr. Polatöz, Adana Tabip Odası olarak bugüne kadar düzenledikleri 35 yönetim kurulu toplantısında 346 karar aldıklarını belirterek, bu kararların her birinin sahadaki sorunlara çözüm üretme konusunda fayda sağlayacağını belirterek, “Adana Tabip Odası olarak 35 yönetim kurulu toplantısında 346 karar almışsak, bu kararların her biri sahada karşılaştığımız sorunlara dair çözüm üretme irademizin göstergesidir. Her Çarşamba gerçekleştirdiğimiz eylemlerle, her basın açıklamamızda, her öğrenci buluşmamızda, her sağlık panelinde söylediğimiz gibi: Bu ülkede nitelikli sağlık hizmeti mümkündür. Başka bir sağlık sistemi mümkündür. Başka bir hekimlik mümkündür. Bu inançla, hep birlikte yürüdüğümüz bu yolda daha güçlü adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Rapor ve bütçe oy birliğiyle kabul edildi Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen’in sunduğu Yıllık Çalışma Raporu, Yıllık Bilanço ve Yeni Dönem Bütçe Taslağı oy birliği ile kabul edildi. Çalışmalarını başarıyla sürdüren mevcut yönetime teşekkür edildi.

Adana Tabip Odası’ndan "Sağlıkta Çeteleşme" Paneli: Çöküş ve çözüm önerileri masaya yatırıldı

Adana Tabip Odası, 14 Mart Tıp Haftası Etkinlikleri kapsamında "Sağlıkta Dönüşümden Sağlıkta Çeteleşmeye" başlıklı bir panel düzenledi. Panelde, sağlık sisteminin geldiği nokta ve sağlık çalışanlarının karşılaştığı sorunlar ele alındı. TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Hilmi Önder Okay, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve TTB eski Başkan Vekili Doç. Dr. Ali İhsan Ökten’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, sağlıkta dönüşüm politikalarının yol açtığı yapısal sorunlar, beyin göçü ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gibi konular tartışıldı. Panelde yapılan konuşmalarda, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi, özlük haklarının giderek gerilemesi ve sağlık sistemindeki çöküşün etkileri detaylı bir şekilde ele alındı. Uzm. Dr. Polatöz, "Sağlık sistemi meslektaşlarımızı tüketiyor" Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık sisteminin geldiği noktayı değerlendirdi. Polatöz, “Bugün burada, sağlık sistemimizin geçmişten bugüne geçirdiği değişimleri ve karşı karşıya olduğumuz sorunları ele almak için toplandık. Sağlık sistemindeki dönüşüm, ne yazık ki meslektaşlarımızın tükenmesine, hastalarımızın ise nitelikli sağlık hizmetine erişimde zorlanmasına yol açtı. Sağlık hizmetlerinin piyasa koşullarına teslim edilmesi, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının üzerindeki yükü artırdı, özlük haklarını tehdit etti ve ne yazık ki şiddeti de beraberinde getirdi. Bizler, hekimler ve sağlık emekçileri olarak, sağlığın bir hak olduğuna inanıyor ve bu hakka sahip çıkmak için mücadele ediyoruz. Bugün Moderatörümüz Uzm. Dr. Fatma Menteş’in yönetiminde, kıymetli panelistlerimiz Dr. Hilmi Önder Okay, Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Dr. Ali İhsan Ökten’in değerli görüşleriyle bu kritik konuları enine boyuna tartışacağız. Değerli bilgilerini bizlerle paylaşacakları için kendilerine, geldiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, büyük bir özveriyle çalışan, insan sağlığı için gece gündüz demeden mücadele eden tüm meslektaşlarımın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, hepinize verimli bir panel diliyorum” şeklinde konuştu. Uzm. Fatma Menteş, "Sağlıkta dönüşüm, çalışanları ve halkı mağdur ediyor" Panelin moderatörü Uzm. Dr. Fatma Menteş, sağlık politikalarının sağlık emekçileri ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerine değinerek şu ifadeleri kullandı:“Sağlık sistemimizde yıllardır süregelen dönüşüm politikalarının, sağlık emekçileri ve toplum üzerindeki etkilerini tartışıyoruz. Başlangıçta sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi hedefiyle yola çıkan reform süreçleri, bugün sağlık çalışanlarının güvencesizleştirilmesi, ticarileşme ve sağlıkta şiddetin artışı gibi birçok soruna yol açmış durumda. Geldiğimiz noktada, sadece sağlık emekçilerinin değil, toplumun tamamının sağlık hizmetlerine erişimi de ciddi riskler taşıyor. Hastanelerde yaşanan şiddet olaylarından, liyakatten uzak yönetim anlayışına ve sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına kadar birçok başlıkta önemli sorunlarla karşı karşıyayız.” Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, "Sağlıkta sistemsel sorunlar acilen çözülmeli" İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, sağlık alanındaki yapısal sorunların toplumsal infiale yol açtığını belirterek, “Bir Savcının tehdit edilmesi görüntülerinin basına yansımasının çete olarak adlandırılan yapının ortaya çıkması kamuoyunun dikkatini çekti. Bebek ölümleriyle gündeme gelen Yenidoğan Çetesi. Maddi çıkar karşılığında bebeklerin ölümüne göz yumulması veya ölümüne sebep olunması, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun dolandırılması, İlaçların ikinci bir pazarda karaborsa da satılması gibi konuları hep biz konuşuyoruz. Olumsuz sonuçlara yol açan sistemsel sorunlar var. bu sorunlar acilen çözülmelidir” dedi. Doç. Dr. Ökten, "Beyin Göçü artıyor, sağlık sistemi kan kaybediyor" ‘TTB eski Başkan Vekili Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, "Neo-Liberal Politikalardan Sağlıkta Ticarileşmeye, Sağlıkta Dönüşümden Çeteleşmeye" başlıklı sunumunda sağlık alanındaki çöküşü dünya ve Türkiye perspektifinde değerlendirdi. Ökten, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile sistem çöktü. Sağlıkta özelleştirme ve taşeronlaştırma ölüm getirdi. SGK’nın kaynakları özel hastanelere aktarıldı. Yenidoğan çetesi dünya literatürüne girdi. Hastalar Açısından; Aylar, yıllar sonraya verilen muayene, tetkik, ameliyat randevuları. Sağlığın paralı hale gelmesi. İlaç bulamama veya alamama. Hekimler ve Sağlık Emekçileri Açısından: Şiddet, Çalışma koşullarının giderek kötüleşmesi. Malpraktis davalarının artması. Ekonomik ve özlük hakların kaybı. Acil ve polikliniklerde aşırı hasta yığılması. Yurt dışına beyin göçü ve Tükenmişlik Sendromu ile baş başa kalındı” şeklinde konuştu. TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Hilmi Önder Okay, Türk Tabipleri Birliği’nin 1988 yılından itibaren sağlık politikalarına dair görüşlerini aktardığını belirterek, “Sadece Sağlıkta Dönüşüm Projesi değil, sağlığın tüm alanlarına dair tespitlerimiz ve uyarılarımız oldu. Geldiğimiz noktada yaşanan tahribat ve çöküş, haklı olduğumuzu gösterdi. Toplum, hekimler ve sağlık çalışanları için mücadelemiz sürecek” dedi. Panelin sonunda Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, panelistlere teşekkür ederek plaket takdim etti.

Hatice Erdoğan: Sağlık çalışanlarının hakları için acil düzenlemeler gerekli

Adana’da Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan 5 günlük iş bırakma eylemi, sağlık çalışanlarının dayanışmasıyla büyüyor. Eylemin üçüncü gününde, ikinci ve üçüncü basamak sağlık çalışanları da iş bırakarak destek oldular. Genel Sağlık-İş Sendikası temsilcisi Hatice Erdoğan, sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekerek çözüm önerilerini sıraladı. “Vergi diliminin sabitlenmesi sağlık çalışanları için acil bir ihtiyaçtır" Genel Sağlık-İş Sendikası temsilcilerinden Hatice Erdoğan, eylem kapsamında yaptığı açıklamada sağlık sisteminin karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekti. Erdoğan, “Genel Sağlık-is Sendikası olarak, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve sağlık çalışanlarının haklarının korunması için hastanelerimizin içinde bulunduğu zorluklara ve çözüm önerilerimize dikkat çekmek istiyoruz. Sağlık çalışanları, yetersiz istihdam, ağır iş yükü, fiziksel ve psikolojik şiddet, ekonomik sıkıntılar ve belirsizlikler altında hizmet vermeye devam etmektedir. Bu durum yalnızca sağlık çalışanlarını değil, tüm sağlık sistemini olumsuz etkilemektedir. Sağlık çalışanlarının gelirleri, yoksulluk sinirinin altında kalmamalıdır. Ücretlendirme sistemi, insanca yaşamaya olanak sağlayan bir seviyeye yükseltilmeli ve tüm ücret artışları eksiksiz şekilde emekliliğe yansıtılmalıdır. Bu hem çalışana motivasyonunu artıracak hem de emeklilik döneminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçecektir. Vergi diliminin yüzde 15 oranında sabitlenmesi de çalışanların gelir kaybını önlemek adına acil bir ihtiyaçtır” şeklinde konuştu. “Sağlık çalışanlarının görev ve sorumluluklarının netleştirilmesi, çalışma başarısını ve hizmet kalitesini artıracaktır” Sağlık çalışanlarının gece mesailerinin ağır bir yük oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, gece mesailerinin iki katı ücretlendirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Sağlık sektöründe gece çalışması ağır bir yük oluşturmaktadır. Bu nedenle gece mesailerinin iki kati ücretlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca sağlık çalışanlarının yıpranma pay düzenlenmeli ve her yıl için 90 gün yıpranma hakki tanınmalıdır. Bu düzenleme, sağlık Riskli birimler mevcut şartlar ve bilimsel veriler ışığında yeniden tanımlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı risklerin doğru şekilde belirlenmesi, buna uygun önlemler alınması ve hakların düzenlenmesi büyük önem taşmaktadır. Bunun yani sıra görev tanımları, sendikaların ve meslek örgütlerinin aktif katılımıyla yeniden düzenlenmelidir. Sağlık çalışanlarının görev ve sorumluluklarının netleştirilmesi, çalışma başarısını ve hizmet kalitesini artıracaktır” dedi. “Sağlık çalışanlarının haklarının ve hastanelerin sorunlarının çözülmesi için taleplerimiz ivedilikle dikkate alınmalıdır” Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına bağlı olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: “Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına bağlıdır. Ancak bu özveri, insanca yasam koşullarına ve hakların korunmasına bağlıdır. Sağlık çalışanlarının haklarının ve hastanelerin sorunlarının çözülmesi için taleplerimiz ivedilikle dikkate alınmalıdır. Genel Sağlık-Is Sendikası olarak, sağlık çalışanlarının hak ettiği şartlara kavuşması ve sağlık sisteminin güçlendirilmesi için mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz.”

Dr. Kandemir: Yeni yönetmelik durdurulmalı, aksi halde sağlıkta kriz derinleşir

Aile hekimleri, performans kriterlerine dayalı yeni yönetmeliğe karşı 2-6 Aralık tarihleri arasında 5 günlük iş bırakma eylemi kararı aldı. Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, konuya ilişkin açıklamasında, yeni yönetmeliğin sağlıkta şiddeti artıracağı ve nitelikli hizmetin önüne geçeceğini belirtti. Dr. Kandemir, “Sağlık sistemini düzeltmek istiyorsak, sahadaki hekimlerle barışık yönetmelikler çıkarılmalı” dedi. Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, “Binlerce aile hekimi, ebe, hemşire ve sağlık çalışanı istifa etmek üzere. Yeni yönetmelik, sağlıkta şiddeti artıracak ve nitelikli hizmetin önüne geçecek. Sağlık raporlarının aile sağlığı merkezlerinde ücretli verilmesi, hacamat gibi geleneksel tıp uygulamalarının bu merkezlerde yapılması hastalarımızın sağlığı için bu düzenlemelerin durdurulması şart. Sağlık sistemini düzeltmek istiyorsak, sahadaki hekimlerle, ebelerle, hemşirelerle barışık yönetmelikler çıkarılmalı” şeklinde konuştu.

Şevkin: Sağlık sistemi çöktü, engelli vatandaşlar mağdur

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, engelli vatandaşların kamu hastanelerinde karşılaştıkları zorlukları meclis genel kurulunda dile getirdi. 10 Ekim Gar katliamında hayatını kaybeden 104 kişiyi anarak konuşmasına başlayan Dr. Şevkin, Türkiye'deki sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini vurguladı. Engelli vatandaşların randevu sistemi ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşadıkları sıkıntılara dikkat çeken Dr. Şevkin, hükümeti vatandaşın sağlığı konusunda daha sorumlu davranmaya davet etti. “Parasız engelli vatandaşı daha da çaresiz bırakmayın” Dr. Müzeyyen Şevkin, “Gariban vatandaşlar evini geçindiremezken bir de özel hastanelere gitmek için borç para bulmaya çalışıyor, kredi çekmek zorunda kalıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi hastanelerden randevu almak isteyenlere kota koyuyor. Engelli vatandaşlar da bu durumdan fazlasıyla olumsuz bir şekilde etkileniyorlar. Verilen sözler engelliler için de yerine getirilmiyor. Seçim öncesi Aile Destek Programı kapsamında vatandaşlık maaşı ödemesi yapılacağı ifade edilmesine rağmen ne yazık ki hâlâ bundan da ses çıkmadı. Buradan iktidara sesleniyorum: Vatandaşın sağlığıyla oynamayın. Parasız engelli vatandaşı daha da çaresiz bırakmayın.”

Polatöz: Sağlık sistemindeki yetersizlikler şiddeti tetikliyor

Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasının, sağlık sistemindeki yetersizliklerden kaynaklandığını belirterek, Sağlık Bakanlığı'nın bu sorunları acilen çözmesi gerektiğini vurguladı. İlkhaber Gazetesi'nden Firdevs ARSLAN'ın haberine göre; Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık sektöründe artan şiddet olaylarının, sağlık sistemindeki yetersizlikler ve hizmete ulaşmadaki zorluklardan kaynaklandığını vurguladı. Polatöz, bu durumun halkın öfkesini sağlık çalışanlarına yöneltmesine neden olduğunu belirterek, asıl sorunun çözülmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın acilen harekete geçerek, sağlık sisteminin sorunlu alanlarının sorunlarını çözmesi gerektiğini dile getiren Polatöz, "Sağlık sisteminin yeniden ele alınıp sorun yaratan alanların bir an önce düzeltilmesi gerekiyor" dedi. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Son zamanda sağlıkta yaşanan şiddetin ülkemizde meydana gelen yetersizlik, sağlığa ulaşmada zorluk halkımızın öfkesini sağlık çalışanlarına yönlendirdiği için asıl problemin çözülmesi gerektiğini düşüyorum. Bu da Sağlık Bakanlığının yeni bir politika ile sağlıktaki sorunları bir an önce çözüp, sağlık emekçilerinin hedef haline gelmesine neden olan sorunları halletmesini bir an önce bekliyoruz” diye ifade etti. Sağlık sisteminin sorunlu alanları bakanlık tarafından acilen çözümlenmeli Uzm. Dr. Polatöz, Türk Tabipler Birliği olarak Sağlık Bakanlığı ile sürekli iletişim halinde olduklarını belirterek şunları söyledi: “Türk Tabipler Birliği sağlık bakanlığı ile sürekli iletişim halinde, yazılarımızı gönderiyoruz. Milletvekilleri ile görüşlerimiz ile de paylaşıyoruz. Muhtemelen sağlıkta şiddet ile ilgili yasanın çıkmasını tamamen kapsayıcı olmasını dileyerek bekliyoruz. Hastanedeki polikliniklerde yük nedeniyle ve karşılanmayan sağlık ihtiyacı olduğu için hastanede güvenliğin yeterli gelmesi mümkün değil. Randevu almakta insanlar zorlanıyor. Bundan dolayı halkımız çok mağdur durumda. Bir şekilde tepkisini göstermek istiyor ama yanlış yöne gösteriyor. Sağlık çalışanlarına, hekimlere, hemşirelerimize gösteriyor. Bu da doğru bir tutum değil. Asıl problem sağlık sisteminin yeni baştan, tekrardan ele alınıp sorun yaratan alanların bir an önce bakanlığımız tarafından çözümlenmesi gerekiyor.” “Problemlerin sağlıklı bir şekilde çözüleceğine benim inancım tam” Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bir çok hekim tükenmişlik sendromu dediğimiz sendromu yaşıyor. Mesleğini yaparken zorlanıyor. Psikolojik şiddet çok yoğun. Asıl problemler gözden kaçıyor. Bunların ele alınıp düzeltilmesi lazım. Problemlerin sağlıklı bir şekilde çözüleceğine benim inancım tam” diye ifade etti. Psikolojik şiddet sağlık çalışanlarını meslekten uzaklaştırıyor Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz konuşmasında sağlık bakanlığından beklentilerini dile getirerek şunları söyledi: “Bir an önce bakanlığımızdan beklentimiz; uygun, kararlı ve sağlıktaki sorunları çözecek bir çalışmadır. Bu şekilde bütün sağlık çalışanlarımızın büyük oranda sorunlarının çözüleceğine inanıyorum. Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının azalacağına inancım tam. Psikolojik şiddet; bu kavram nihayet gündeme geldi. Son 3-5 yılda farkındalık arttı. Psikolojik şiddet fiziksel şiddet kadar etkileyici. Hekimlerin mesleği bırakma isteğinin veya sağlık çalışanlarının bir an önce emekli olma isteğinin tek nedeni uğradıkları psikolojik şiddettir. Ekonomik krizle birlikte herkeste yoğun tükenmişlik var. Dolayısıyla halkımızın tepkileri bütün çalışanlara, özellikle de sağlıkta, psikolojik şiddet olarak yansıyor.”

Sudan’da sağlık sistemi çökmek üzere

Sudan’da 15 Nisan’da ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar sürerken ülkede sağlık sisteminin çökmek üzere olduğu açıklandı. Sudan’da çatışmalardan etkilenen halkın ordunun kontrolünde bulunan Port Sudan şehrine sığındığı ve bu nedenle hastanelerde personel kıtlığı yaşandığı ifade edildi. RSF ile çatışan Sudan hükümetinin bütçesinin azaldığı için sağlık personellerinin 4 ay boyunca maaş alamadığı belirtildi. Birçok doktorun hastanelere uzun süredir yeterli kaynak sağlanmaması nedeniyle grevde olduğu aktarıldı. Elektrik kesintileri, yoğun nem ve ilaç kıtlığıyla mücadele eden doktorların solunum yolu hastalıklarına sahip bazı hastaları kapalı alanlarda tuttuğu bildirildi. Hastanelerde ise çatışmalar nedeniyle ağır hasar meydana geldiği kaydedildi. Sudan’daki sağlık krizi Port Sudan’da bir hastanede hemşirelik yapan Omar al-Saeed, “Çok yorucu, burada çok fazla acı çeken hasta var. Biz sadece insanları tedavi edebilmek için çok az miktarda para talep ediyoruz.” dedi. Bir hastanede gözetmenlik yapan Ayat Mohamed ise “Şu anda bir krizin ortasındayız. Allah’a bu yükü üstümüzden atması için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı.

#Sağlık Sistemi