TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sağlık

İLKHABER-Gazetesi - sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Hasan Boğa oldu Haber

Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Hasan Boğa oldu

Adana Diş Hekimleri Odası, Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) Başkanı Dt. Fatih Güler’in görev değişikliği nedeniyle boşalan başkanlık koltuğuna, Çene Cerrahı Dr. Dt. Hasan Boğa’yı getirdi. Yeni Başkan Boğa, göreve başlamasının ardından yaptığı açıklamada, diş hekimliği mesleğini daha ileriye taşıma kararlılıklarını vurgulayarak, "Mesleki dayanışmayı güçlendirerek, halk sağlığını koruyacak çalışmalar yapacağız" dedi. “Hep birlikte çıktığımız bu yolda, diş hekimliği mesleğini daha ileriye taşıyacağımıza inancım tamdır” Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dr. Dt. Hasan Boğa, “Yeni dönemde de aynı ilke ve prensipler dahilinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yönetimdeki arkadaşlarımızla birlikte amacımız, toplum sağlığını koruyarak meslek onurumuzu en yüksek seviyede temsil etmek. Sağlık politikalarının hekim ve hastayı koruyacak nitelikte olmasını sağlamak. Bir meslek örgütü olarak mesleki dayanışmayı sağlamanın yanı sıra yaşadığımız kentimize karşı da sorumlu olduğumuzun da bilincindeyiz. ‘Önce insan’ düsturuyla çevreye duyarlılığımızı ve hayvanları koruma içgüdümüzü göstereceğiz. TDB Genel Başkanı olan meslektaşımız Dt. Fatih Güler’e başarı dileklerimizi iletir, her zaman yanında ve destekçisi olduğumuzun bilinmesini isteriz. Hep birlikte çıktığımız bu yolda, diş hekimliği mesleğini daha ileriye taşıyacağımıza inancım tamdır. Destek veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.  Adana Diş Hekimleri Odası'nın yeni yönetimi Dr. Dt. Hasan Boğa Başkanlığındaki Adana Diş Hekimleri Odası Yeni Yönetimi şu şekilde oluştu; Başkan Vekili Dr. Dt. Metin Ersoy, Genel Sekreter Dt. Nevin Kilecioğlu, Sayman Dt. Mustafa Kalat, Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Dt. İpek Aysan Meriç, Dt. Buket Ünal Uğuz, Dt. Süleyman Dilek, Dr. Dt. Serdar Ak, Dt. Yunus Emre Kocacık.

Ucuz Çin kestanesi insan sağlığı açısından endişe yaratıyor Haber

Ucuz Çin kestanesi insan sağlığı açısından endişe yaratıyor

Kış aylarının vazgeçilmez lezzetlerinden kestane, son dönemde artan fiyatlarıyla gündemde. Kestane fiyatlarının 300-600 TL arasında değişmesi, vatandaşların tepkisine ve daha ucuz olan Çin kestanesine yönelmesine neden oldu. Ancak, daha uygun fiyatlı olması nedeniyle tercih edilen bu kestane çeşidinin sağlık açısından ciddi riskler taşıdığı belirtildi. Adana’da Atatürk Parkı civarında 40 yıldır kestane satan Mustafa Bey, bu konudaki endişelerini ve yaşanan sorunları dile getirdi. Mustafa bey, “Ben bu işi 42 senedir yapıyorum.  Bu sene kestane çok pahalı 300 liradan satılıyor. Hayvan yeminden yapılan kestaneyi getirip burada 70- 80 liraya satıyorlar. Bizler bu durumdan mağduruz. Fiyatlar yüksek olduğu için alım gücümüz düştü. Bu çin kestanesi hayvan yeminden yapılıyor. Kestane ayrımını yapamayan vatandaşlar ise çin kestanesi aldıktan sonra gelip bize şikayet ediyorlar” dedi. “Çin kestanesi olduğunu anlamak için fırına veya tavaya kestaneyi attığın zaman pişmeyip köpürdüğü zaman anlıyorsun” Mustafa bey çin kestanesi ile orijinal kestanenin ayırt edilmesinin zor olduğunu belirterek şunları söyledi: “Çin kestanesini istediğin kadar ateşe koy pişmiyor, ateşe koyduğun zaman hemen köpürüyor. Çin kestanesi bu yüzden bizim satışlarımızı çok engelledi. Çin kestanesini anlamak için fırına veya tavaya kestaneyi attığın zaman pişmeyip köpürdüğü zaman anlıyorsun.”  

Adana Tabip Odası, savaşın sağlık üzerindeki etkilerini tartıştı Haber

Adana Tabip Odası, savaşın sağlık üzerindeki etkilerini tartıştı

Adana Tabip Odası tarafından düzenlenen “Ortadoğu’da Savaş Nereye Gidiyor, Hedefleri Neler, Savaş, Göç ve Sağlık” başlıklı panel, büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz yaptı. Etkinlik öncesinde, panelistlerden Gazeteci Faik Bulut katılımcılar için kitaplarını imzalayarak kısa bir söyleşi gerçekleştirdi. Dr. Polatöz, "Savaşlar, sağlık sistemini çökertmekte ve sağlık hizmetlerine erişimi ciddi şekilde kısıtlamaktadır" diyerek savaşın sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Panelde Gazeteci Faik Bulut ve İslam Özkan, Ortadoğu’daki savaşların toplumsal ve sağlık üzerindeki etkilerini geniş bir perspektifle değerlendirdiler. Etkinlikten önce, panelistlerden Gazeteci Faik Bulut, katılımcılar için kitaplarını imzalayarak kısa bir söyleşi gerçekleştirdi. Ardından, Dr. Polatöz , “Panelimize hoş geldiniz. Gazeteci Faik Bulut ve Gazeteci İslam Özkan gibi değerli panelistlerimizi burada görmekten mutluluk duyuyoruz. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Dr. Halit Atik’e de teşekkür ederiz” diye ifade etti. “Savaş, sağlık sistemini çökertmekte ve sağlık hizmetlerine erişimi ciddi oranda kısıtlamaktadır” Dr. Polatöz, “Savaşlar, çocuklar, kadınlar ve engelliler gibi dezavantajlı grupları en çok etkileyen olaylardır. Savaş, sağlık sistemini çökertmekte ve sağlık hizmetlerine erişimi ciddi oranda kısıtlamaktadır. Bugün okuduğum Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze’de hayatını kaybedenlerin %70’ini çocuklar ve kadınlar oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. Etkinlikte sağlık çalışanları ve halk arasında farkındalık yaratmayı amaçladı Panelde gazeteciler Faik Bulut ve İslam Özkan, Ortadoğu’daki savaşların hedefleri, bu çatışmaların geleceği, toplumsal yaşam ve sağlığa etkileri üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundular. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Dr. Halit Atik de bölgedeki insani krizlere dair analizleriyle katkıda bulundu. Bu etkinlik, savaş, göç ve sağlığın kesişim noktalarına dikkat çekerek sağlık çalışanları ve halk arasında farkındalık yaratmayı amaçladı.

Haber

"Yürüyen Zatürre" nedir, belirtileri nelerdir ve nasıl tedavi edilir?

Son günlerde, özellikle okul çağındaki çocuklar arasında hızla artan "yürüyen zatürre" vakaları sağlık camiasının dikkatini çekiyor. Genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan bu hastalık, başlangıçta hafif belirtilerle seyrederken, ihmal edilmesi durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Akciğer enfeksiyonu olan bu hastalık, okul ortamında hızla yayılabiliyor ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ağır seyredebilir. Uzmanlar, belirtilerin göz ardı edilmemesi ve erken tedaviye başlanması gerektiği konusunda uyarıyor. Yürüyen Zatürre Nedir? Yürüyen zatürre, zatürre (pnömoni) hastalığının daha az şiddetli bir formudur. En sık Mycoplasma pneumoniae adlı bakterinin neden olduğu bu enfeksiyon, çocuklar ve gençlerde daha yaygın olmakla birlikte, her yaştan bireyi etkileyebilir. Özellikle 5 ila 15 yaş arasındaki okul çağındaki çocuklar, okul ortamında bu bakteriyi başkalarına bulaştırabilir ve hastalığı evdeki diğer aile üyelerine de taşıyabilir. Yürüyen Zatürre Belirtileri Yürüyen zatürre, genellikle bir soğuk algınlığı gibi başlar ancak semptomlar uzun süre devam edebilir. Belirtiler arasında şunlar yer alır: Haftalarca sürebilen öksürük Yorgunluk, halsizlik Baş ağrısı, titreme, boğaz ağrısı Zorlu nefes almayı takiben hızlı nefes almayı ya da hırıltılı nefes alma Kaburga kaslarının içeri çekilmesiyle zorlu solunum Göğüs ağrısı veya mide bulantısı İştahsızlık (büyük çocuklarda) ya da yetersiz beslenme (bebeklerde) Kulak ağrısı, mide bulantısı veya kusma gibi sindirim problemleri Yürüyen Zatürre Nasıl Bulaşır? Bu hastalık, hava yoluyla bulaşır. Özellikle öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında yayılan damlacıklarla yakın temasla enfekte olabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler daha ağır hastalanabilir. Okullarda çocuklar arasında yayılma riski yüksek olup, hastalık hızla aile üyelerine de bulaşabilir. Yürüyen Zatürre Tedavisi Nasıl Yapılır? Yürüyen zatürre tedavisinde öncelikli adım doğru teşhis koymaktır. Hastalar, akciğer seslerinin dinlenmesi ve gerektiğinde röntgen gibi testlerle değerlendirilebilir. Hafif vakalarda dinlenme, bol sıvı alımı ve öksürük giderici ilaçlar önerilir. Bakteriyel kaynaklı ise, antibiyotik tedavisi gerekebilir. Bu tedavi enfeksiyonun yayılmasını önler ve iyileşme sürecini hızlandırır. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirecek bir yaşam tarzı benimsemek iyileşmeyi destekler. Sağlıklı bir beslenme, düzenli egzersiz ve vitamin takviyeleri (özellikle C vitamini ve çinko) bağışıklığı güçlendirir. Sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak da iyileşme sürecine katkıda bulunur.

Escherichia coli (E. coli) bakterisi nedir? Ölümcül mü? Haber

Escherichia coli (E. coli) bakterisi nedir? Ölümcül mü?

Son dönemde ABD'de McDonald's’ın "Quarter Pounder" hamburgerlerinin E. coli bakterisi nedeniyle 49 kişiyi hastalandırması, gıda güvenliği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Normalde insan ve hayvanların bağırsak florasında bulunan Escherichia coli (E. coli), bazı alt türleriyle ciddi sağlık tehditleri oluşturabiliyor. Peki, E. coli bakterisi nedir? Gerçekten ölümcül mü? İşte bu konuda bilmeniz gerekenler... Escherichia coli (E. coli) bakterisi nedir? Ölümcül mü? Escherichia coli (E. coli), insan ve hayvanların bağırsaklarında doğal olarak bulunan bir bakteri türüdür. Çoğu E. coli zararsızdır ve sindirim sisteminin sağlıklı bir parçasıdır. Ancak bazı alt türleri, özellikle Enterohaemorrhagic E. coli (EHEC), ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. E. Coli'nin Özellikleri Yaygınlık: E. coli, genellikle dışkı yoluyla bulaşır. Gıda, su veya kontamine yüzeylerden alınabilir. Belirtiler: E. coli ile enfekte olan kişilerde ishal, karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülebilir. Bazı durumlarda, özellikle EHEC enfeksiyonlarında, kanlı ishal ve böbrek komplikasyonları da gelişebilir. Tehlikeli Türler: E. coli O157 gibi bazı türleri, ciddi hastalıklara ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Korunma Yöntemleri Gıda Güvenliği: Yiyecekleri iyi pişirmek, hijyen kurallarına uymak ve temiz su kullanmak, E. coli enfeksiyonlarını önlemenin en etkili yollarıdır. Su Kontrolü: İçme suyu kaynaklarının düzenli olarak kontrol edilmesi, bakteriyel kontaminasyon riskini azaltır. Hastalık Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri E. coli bakterisi ile enfekte olan kişilerde genellikle ishal, mide ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülmektedir. Ciddi vakalarda, özellikle yüksek risk gruplarında, hemen tıbbi destek alınması öneriliyor. Tedavi süreçlerinde ise, sıvı alımının artırılması ve gerektiğinde hastaneye yatış gibi önlemler alınmaktadır.

Gürer: Haber

Gürer: "Gıdamızı üretenin sağlığı, gıda içeriği kadar önemsenmelidir"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda güvenliğinin sağlanması için gıda üretenlerin sağlık durumlarının da denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, bu konunun önemine dikkat çekerek, TBMM'de bir Meclis araştırması talep etti. Gıda ile ilişkili işlerde çalışanların sağlığının, gıda içeriği kadar kritik olduğunu ifade eden Gürer, sağlık denetimlerinin artırılmasının toplum sağlığı için elzem olduğunu belirtti. Gıda Güvenliği ve Sağlık Denetimleri Gürer, gıda güvenliği ile birlikte gıda sektöründe çalışanların sağlığının da kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Özellikle göçmen işçilerin kayıt dışı sektörde çalışmasının, sağlık risklerini artırdığını ifade etti. 1930 yılında kabul edilen Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na atıfta bulunan Gürer, portör muayenesinin kaldırılmasının sağlık açısından yarattığı risklerin araştırılması gerektiğini söyledi. "Gıda Şakaya Gelmez" Gürer, gıda ile ilgili taklit ve tağşiş konularının toplumda önemli bir hassasiyet yarattığını belirtti. Gıda üretim ve dağıtım sektöründe çalışanların sağlık kontrollerinin düzenli olarak yapılmasının, toplum sağlığını korumak için hayati önem taşıdığını vurguladı. Gürer, “Gıda üretim ve dağıtım sektöründe çalışan aşçılar, yemekhane görevlileri, garsonlar, anaokulu ve kreş çalışanları, temizlik sektörü çalışanları, gıda fabrikası personelleri, gıda satıcıları ve restoran çalışanları gibi iş grupları, toplumun sağlığını doğrudan etkileyen sektörlerde görev almaktadır. Bu işyerlerinde çalışan kişilerin düzenli olarak bulaşıcı hastalıklar açısından kontrol edilmesi, özellikle gıda yoluyla bulaşabilecek hastalıkların yayılmasını önlemek açısından kritik öneme sahiptir. Portör muayenesinin kaldırılması, çalışanların düzenli sağlık kontrollerinden geçmemesi nedeniyle, toplumda gıda yoluyla bulaşabilecek hastalıkların artmasına neden olabilir. Ayrıca, bu tür işyerlerinde çalışanların bulaşıcı bir hastalığı ya da cilt hastalığı olması durumunda toplum sağlığı ciddi bir tehdit altına girebilir. Bu nedenle çalışanların sürekli sağlık kontrolleri önemlidir,” diye konuştu. Hijyen Standartlarının Korunması Toplu tüketim alanlarında hijyen standartlarının korunmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gürer, portör muayenesinin kaldırılmasının getirdiği sağlık risklerini değerlendirmek amacıyla Meclis araştırması yapılmasının gerekliliğini ifade etti. Meclis Araştırması Talebi Gürer, portör muayenesi uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi ve hijyen eğitimlerinin yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini belirterek, sağlık sorunlarının tespit edilmesi için Meclis araştırması istedi. 

Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan e-Nabız iddialarına yanıt: Haber

Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan e-Nabız iddialarına yanıt: "Ben bile bakan olarak göremem"

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Kars’ta gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, e-Nabız sistemine dair yapılan spekülasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, sistemin kişiye özel şifreli olduğunu ve verilerin başka kurumlarla paylaşılmasının mümkün olmadığını belirterek, vatandaşların bu tür iddialara inanmaması gerektiğini vurguladı. Ziyaret ve incelemeler için Kars’ta bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, valilik ziyaretinin ardından gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, özellikle e-Nabız Kişisel Sağlık Kaydı Sistemi’ne dair ortaya atılan iddiaların kendisini üzdüğünü belirterek, sistemin güvenliği ve işleyişine dair kamuoyunu bilgilendirdi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: "Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı yok" Bakan Memişoğlu, 2014 yılında kurulan ve Türkiye’nin sağlık sisteminin temel yapı taşlarından biri haline gelen e-Nabız sisteminin, Covid-19 döneminde etkin şekilde kullanıldığını ve dünya çapında örnek teşkil ettiğini söyledi. Sistemin, hastaların bilgilerini sadece kişiye özel şifreleme yoluyla koruduğunu belirten Memişoğlu, "Bir başkası, hastanın kendisi dışında bu verilere erişemez," dedi. Memişoğlu, e-Nabız üzerinden yapılan spekülasyonlara ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: "Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı yok. Bu sistemi küçümseyerek veya başka yönlere çekerek güven kaybına sebebiyet vermek isteyenler, Türkiye'nin sağlık alanındaki değerlerine zarar vermeye çalışıyor. Bu tür iddialara itibar edilmemesini istiyorum. Resmi kurumların açıklamalarına güvenilmesi gerekiyor." "Ben Bile Bakan Olarak Göremem" Bakan Memişoğlu, bakan olarak kendisinin bile e-Nabız sistemindeki kişisel verilere erişemeyeceğini belirterek, "Ben bile bakan olarak bunu göremem. Sistem tamamen güvenli ve kişisel gizliliğe uygun olarak tasarlandı," dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.